Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
? öyküsü. Yalnızca bulunduğu coğrafyaya, "Ada"ya sıkışmayan, insanların ta rihteki örnekleriyle yeniden dirilmelerinin kara anlatısı. Michel Foucault/ Judith Revel/ Çeviren: Kemal Atakay/ Otonom Yayıncılık/ 186 s. "Aslında, neydi Foucault?.. Psikoloji, tarih ve edebiyatla ilgilenen ve bir edebiyatçı gibi yazan filozof Foucault. Bütün bunlara ilk gülen o olacaktır, olmuştur da: Foucault, bir söyleşide söyleşiyi yapanın ‘Siz kimsiniz, Sayın Foucault?’ sorusunu yanıtlamayı reddederek, kimliğini saptamaya çalışan ve ‘nüfus kütüğü ahlakı’ olarak adlandırdığı şeyle ilgilenmediğini dile getiriyordu tahrik edici bir biçimde. Ve yanıtına büyük bir kahkaha eşlik ediyordu: Foucault, gülen filozof (olmayan?)." Bu kitapta Judith Revel, Michel Foucault’ün düşünce dünyasını ele alıyor. İpek Yarası/ Ahmet Günbaş/ İmbat Yayınevi/ 96 s. "Ben şurda kalırdım şuracıkta/ yazı altımdan çekmeseler/ Şurda bir zakkumun dibine sererdim kilimimi/ sararıp beklerdim aşk başıma/ Yağmurum rüzgârım da yeterdi hani/ yağdırır estirirdim isteyene/ Şurda bir şarap salkımı olurdum kıyıda/ zeytin meytin emeklerdim" 1953 yılında İzmir’de doğan Ahmet Günbaş’ın yeni şiirleri yer alıyor "İpek Yarası"nda. Doğu’ya Yolculuğun Yükselişi/ Gerald Maclean/ Çeviren: Dilek Şendil/ YKY/ 318 s. "Doğu'ya Yolculuğun Yükselişi", Osmanlı İmparatorluğu'nun Batı'ya doğru genişlemesini hâlâ sürdürdüğü ve İngilizlerin tarihte ilk kez Akdeniz'de önem kazandığı 16. yüzyıl sonu ile 17. yüzyıl sonu arasında Osmanlı topraklarına gelen dört İngiliz gezginin (Thomas Dallam, William Biddulph, Sir Henry Blount ve "T.S.") yolculuk anlatılarını inceliyor. Osmanlı Akdeniz'i, İstanbul, Filistin, Mısır, Kuzey Afrika ve Cezayir'i gezen bu dört gezgin, Protestan vaizlerin düşmanca açıklamalarının tersine, Osmanlı toplumunda çokkültürlülükten yiyeceklere, hava durumundan yaşama tarzlarına kadar hayran olunacak pek şey bulmuşlar. Bu kitap, Doğu ile Batı arasındaki düşmanlığın tarihsel ya da kaçınılmaz olmaktan çok seçici belleğin bir sonucu olduğunu gösteriyor. Balkon/ Jean Genet/ Çeviren: Başar Sabuncu/ Ayrıntı Yayınları/ 126 s. Bayan Irma, "Balkon" adlı lüks bir genelevin, bir yanılsamalar evinin sahibesidir. Toplumun önde gelen kişileri onun evine gelip, acınası zavallılıklardan sıyrılarak, kibir ve sahte acımasızlık kisvesi altında güçlü olduklarını hissetmek, dış dünyadan kaçmak isterler. Ne var ki, fazla duygusal olduğu için bu genelevden kovulan Chantal’ın simgesi haline geldiği bir ayaklanmayla birlikte tüm dengeler aniden altüst olur. Bayan Irma kraliçeye, dünya ise gerçek bir geneleve dönüşmüştür artık… Devlete Karşı Toplum/ Pierre Clastres/ Çevirenler: Mehmet SertNedim Demirtaş/ Ayrıntı Yayınları/ 190 s. Devlet, despotluk ve kiliseden habersiz; çevreyle uyumlu ve ihtiyaçları ölçüsünde bolluk içinde yaşayan ilkel toplum; devletli toplumların Bir’e, iktidara tapan, kıyıcı, hoşgörüsüz, tahakkümcü zihniyetine, XX. yüzyıla kadar nasıl direnebilmiş ve ayakta kalabilmişti? "Söz"ün gücüne büyük önem veren ve iktidarın, eşitsizliğin kokusunu alır almaz, peygamberlerinin peşine takılıp "kötülüğün" olmadığı Ülke’yi aramaktan çekinmeyen bir toplumun bilgeliği nereden kaynaklanıyordu? Bu toplum, eşitsizliği, despotun iktidarını önlemeyi ve bütünlüğünü korumayı nasıl başarmıştı? Ve hangi talihsiz, ? SAYFA 32 CUMHURİYET KİTAP SAYI 880