01 Temmuz 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Kimilerinde ara ara diğerlerinde semptomlar çok daha belirgin. Bilim adamları bu nedenle bu riskin erken tanısına imkân verecek belirtileri arıyorlar. Geleceğin İnsanlığın otomobilleri doğum yeri yeniden değişecek mi? Pakistan'da bulunan ve Oligosen dönemine ait fosillerin incelenmesi, insanların atalannın Asya'da doğmuş olabileceği görüşünü gündeme getirdi. sonucu, Montpellier Üniversitesi'nden Laurent Marivaux yönetiminde çahşan uluslararası araştırma ekibi, Pakistan'daki Belucistan bölgesinde Oligosen dönemine ait çok sayıda primat fosili bulmuştu. Yaklaşık olarak 34 ila 23 milyon yıl öncesine ait primattar Amphipithecediae Oligasen döneminde ait Güney Asya'daki fosil buluntuları boşluklarla dolu olduğu için bu iki familyanın Asya'da soylarını devam ettiremediği hipo tezi hakimdi. Bu nedenle de insanın ata Sabancı Anadolu Lisesı, Şehremini Lıseları olma ihtimali yoktu işte Marivaux ile si ve Özel Kasımoğlu Coşkun Fen Lisesi, birlikte çalışan ekibin sonuçları, Güney uçuk tasarımlarının yanısıra. çabaları, Asya'daki ilk insansıların (antropoid) gü pratik çözümlerı ve sempatik tavırlarıyla nümüzdeki Yeni ve Eski dünya maymun beğeni topladı. larının, dolayısıyla da insanın ataları olaDünya genelinde 18 ülkeden 224 bileceğini göstermekte. tasarımın yanştığı Organizasyon'a TürkiBu primatlar ilk çıkış bölgeleri ye adına katılan 7 okul, en az yakıtı en olan Çin, Burma ve Tayland'dan diğer yüksek verimlilikte kullanarak yeni araç bölgelere yayılmışlardı. Bilim adamları konseptleri geliştirdi. Konsept oluşturnın yeni inceledikleri fosilleri, ellerindeki madan finansmanına kadar A'dan Z'ye bilgilere göre Amphipithecidae ve Eosi projelerinin tüm yönetimini üstlenen midae familyalarına sınıflandırabilmeleri, gençler, benzin ve dizel yakıt gibi gelebunların Afrika'dan çok Asya kökenli ola neksel enerji kaynaklarının yanı sıra, LPG, güneş, gibi daha temiz enerji türlerini maksımum oranda kullanarak bu kaynakları da deneme şansını yakaladı. Bir litre yakıtla en uzun mesafeyi kat eden araçların birincilik için yapılan yarışmada Türk ekıbinden Kasımoğlu Koleji ve Şişli Terakki Lisesi ilk 100 sıralaGençleri enerji tasarrufuna katkımasına girerken, diğer Türk okullar ise da bulunmaya teşvik etmek amacıyla diigeliştirdikleri yeni tasarım ve projeleriyle zenlenen Shell Ecomarathon Yarışmailgi çekti. Maltepe Coşkun Koleji de Orsı'na Türk gençler de katıldı. Fransa'nın ganizasyon'un en misafirperveri ödülünü Nogaro Pisti'nde düzenlenen ve otomobil kazandı. firmaları tarafından büyük ilgiyle takip Lise, teknik lise ve üniversite öğrencilerinin katılabildiği Shell Ecomarathon Organizasyonu'nda Türk ekipleri, bulutlu havada bile güneş enerjisiyle çalışan araçlardan damla tasarımiarına, direksiyonsuz araç tasarımından, ayçiçekleri gibi otomatik olarak yüzlerini güneşe çeviren, güneş pilleri ile çalışan üç boyutlu prototip araca uzanan ve ağırlıklı olarak temiz enerji kaynaklarının (güneş, edilen marathonda Türkiye'yi temsil eden biodizel, LPG) kullanıldığı tasarımlarıyla Özel Kemer ilköğretim Okulu, Maltepe ülkemizin bilimsel alanda da ne denli Coşkun Koleji, Eyüboğlu Eğitim Kurum güçlü olduğunu tüm Avrupa'ya gösterdi. Hazırlayan: Nilgün Özbaşaran ları, Şişli Terakki Vaktı Okulları, Sakıp dede ZümrüttenAkisler î Milei Keçilere Kaldı! Ya Tiirkiye? A. M.Celal Senaör Mayıs ayının son iki haftasını Türkiye'de geçirdim. Bu iki hafta süresinde Türk Hava Kuvvetlerinin misafiri olduğum için yurdum bana pek bir tozpembe göründü. Başta ev sahibim Hava Harp Okulu komutanı Sayın Hv. Plt. Tümg. Şevket Dingiloğlu olmak ü'zere Hava Kuvvetlerindeki tüm dostlarım beni otuz yıl öncesine döndürdüler, iki hafta için tekrar Hava Kuvvetleri ailesinin o uygar, sıcak ve hoş havasını teneffüs ettim. Paris'e döneceğim gün ise İTÜ'deki sekreterim gelen bazı postaya bakmam için beni İTÜ'ye çağırdı. Orada sevgili dostum Prof. Dr. Mehmet Sakınç elime bir Milliyetgazetesitutuşturdu: "Bakşuna'dedi. 30 Mayıs tarihli gazetede, DoğanHaber Ajansı Aydın muhabiri Yaşar Anter'in haberine göre, Antik Milet kenti keçilere kalmıştı! Kentin müze ve binaları ziyarete kapatılmış, eserler yağmalanırken, kent ağıla dönmüş. 19912001 yılları arasında mü'zede mü'dürlük yapan Semih Tulay diyormuş ki "görevdeyken, Türkiye'nin deposu ve alarmı olmayan tek müzesinde eserlerin yağmaya açık olduğunu defalarca Aydın müze müdürlijğüne ve bakanlığa ilettim, ancak nepara neyanıtgeldi." (Herhalde Sayın Tulay Bergama'da Asklepion'un daha da beler durumda olduğunu bilmiyor!) Milet neresidir, bilir misiniz, sevgili okuyucularım? Eğer yetmişli yıllardan sonra bir Türk okulunda okuduysanız bu soruya olumlu cevap verme şansınız sıfıra yakındır. Zita bir sürü zırvalığın öğretildiği tarih ve coğrafya derslerinizde Milet'ten bahsedilmemiştir. Onu ders kitaplarınızda da bulamazsınız. Bilkent'den bir öğretim üyesi Milet'i Milas olarak çevirmişti ingilizce'ye. Ağlar mısınız, güler misiniz? Halbuki Milet, bilime dayalı insan uygarlığının doğduğu yerdir. Orada ikibinbeşyüzyıl önce yaşayan insanlar dini dogmaları bir kenara atıp kendi gözlem ve akıllarıyla bugün bildiğimiz anlamıyla bilimsel düşünceyi kurmuşlardır. Yaşantınızı kolaylaştıran aklınıza gelen hemen hemen herşey bu insanların mirasından türemiştir: Rahat ve emniyetli yaşamak için tıp bilimine mi muhtaçsınız, bu Milet'in yarattığı bilimsel düşüncenin ürünüdür. Otomobilde, trende, uçakta, vapurda rahat seyahat mi ediyorsunuz? Bu Miletlilerin biliminin ürünüdür. Temiz su içebiliyor, kaliteli yemek mi yiyebiliyorsunuz? Bu Miletlilerin koydukları standartların sonucudur. Coğrafya ile dünyayı, astronomi ile içinde yaşadığınız evreni mi öğreniyorsunuz? Bu Miletlilerin başlattıkları bilimsel çabanın bir ürünüdür. Kitap okuyarak bilginizi mi arttırıyorsunuz. Bilin ki Milet'in bir icadından yararlanıyorsunuz. Kendinizi onun bunun kulu değil de hür insanlar olarak mı hissediyorsunuz? Bu Miletlilerin eleştirel düşünce geleneğinin bir sonucudur. Milet, kısaca, insanın ilk kez gerçekten insan olduğu yerdir. Bu kutsal yer Türkiye toprakları içerisindedir ve durumu işte Sayın Semih Tulay'ın haykırdığı felakettir. Bunun sorumlusu kimlerdir? Milet'in yarattığı uygarlıktan nasibini alamamış olanlardır. Bu insanlar, büyük Atatürk'ün yarattığı, Avrupa krallarının ayağına geldiği modern Türkiye'yi bir nesilde Avrupa kapılarında dilenen ve hakaretle geri çevrilen Türkiye haline getirmiş cahiller sürüsüdür. Bu sürü Milet'i değil, Milet'te otlayan keçileri ancak anlar. Bilgi ve görgüsü o keçilerle ve ağıllarıyla sınırlıdır. Bu kişiler şehir kavramına yabancı oldukları için yalnız Milet'i değil, tüm yurdumuzu koca bir ağıl yapmışlardır. istanbul'da otoyolda otlayan inek ve keçileri hiç görmediniz mi? Otoyol çevresinde kümelenmişev, konut demeye dilim varmıyorbarınak ve yuvaları görmediniz mi? Gidin Ege ve Akdeniz sahillerimizi bir gezin: Buralar gangsterlerin kurduğu Las Vegas mimarisiyle bezenmiştir. Gidin Las Vegas'ı görün sonra da Akdeniz sahillerimizi "süsleyen" tematik otellerimize bir bakın. MİLETİBİLİR MİSİNİZ? Yüksek enerji hatlarına en az 200 m. uzak durun: Lösemi var! Yüksek gerilim hatlarının doğurduğu manyetik alanın insan sağlığı üzerindeki etkisi uzun zamandır tartışma konusu olmuştu ye özellikle İngiltere'de bu konuda araştırmalar tehlikeli sonuçlar gösteriyordu. Şimdi yine ingiliz bilim adamları 29.000 çocuğu dıkkate alan en kapsamlı bir araştırma yaptı ve yüksek enerji hattının 200m yakınında oturanların lösemiye yakalanma riski %70 oranında daha yüksek olduğunu buldu. cıiar, eiektromanyetiK ışıniarın losemının temden yararlanflı. Aralarında 9.700 lösemi hastasının bulunduğu 29.000 çocuktan, yüksek gerilim hatîına en yakın oturanlar üzerinde elde ettikleri sonuç: Evleri yüksek gerilim hattından en fazla 200m uzakta bulunan çocukların lösemiye yakalanma riski, en az 600m uzaklıkta oturan çocuklara göre %70 daha yüksek, Buna karşılık, diğer kanser türleri ile enerji hatları arasında bir bağlantı saptanamadı. 200 ve 600 m arasındaki mesafedeki riskin biraz daha düşük çıkmış olması, bilim adamlarının tezini desteklemekte. Çünkü bu mesafelerde elektromanyetik alan iyice zayıflıyor ve etkisini yitiriyor. Eğer bu sonuçlar kesinse, ingiltere'deki çocuklarda lösemi vakalarının %1'i yüksek gerilim hattına yakın yaşamayla ilgili. 954/5 2 Temmuz 2005 ~'~~~ Millî Eğitimimizdeki çöküş son zamanlarda Cumhuriyet Bilim Teknik'teki birkaç yazıyia belgelendi. Bugünlerde ise bakanlık "anketleri" dillerde. Idaresi mahkeme kararlarını yerine getirmeyen hükumetimizce yasa dışı hale getirilmiş TÜBİTAK'ta "nazar projelerinin" yapıldığı yazılıyor, dergisinde hayvanlar alemindeki sözümona haremlik selamlıklar kaleme alınıyor! Sevgili okuyucularım: Milet ağıl oldu, zira milletçe ikibinbeşyuz yıl önceki Milet'in temsil ettiği uygarlık düzeyinin bile gerisine itildik. Ya ülkemizin ve ulusumuzun yönetimini artık Milet'i ağıl yapanlara bırakmayacağız, ya da ilk Çağın karanlığına, Milet'in şehir değil, ağıl olduğu dönemlere geri döneceğiz. Ama günümüzde ilk Çağın karanlığında yaşamak isteyenlere yaşam hakkı vermeyecek bir dünya düzeni vardır. Milet tüm uygar insanlığın ortak mirasıdır. Ona bakamayanın elinden bir gün onualırlar. Megalo Ideayalnız Yunanlı'nın düşü değildi ve onu yenen kahramanlık değil, temelde Atatürk'ün uygar dünya görüşüydü. O uygar görüşü kaybettiğimiz zaman Megalo Idea hortlayacak ve başarılı olacaktır. Bundan asla kuşkunuz olmasın. GERİYEDÖNÜŞ
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear