17 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Obezite Araştırmaları sıdır. Sözgelimi Oliver, ABD'de bu konuda gerçekleştirilen üç büyük araştırmaya dikkat çekıyor. Bunların sonuçlarına ğöre, hafif obezlerdeki ölüm artış oranı, sağlıklı kilo aralığındaki kişilerdeki ölüm oranlarma kıyasla istatistiksel olarak önemsiz, yani çok küçüktür (yaş, ırk, cinsiyet, sigara içmek ve alkol tüketimi gibi etmenler } çıkartıldıktan sonra). Bu üç araştırma, 1970'lerin başı, 1970'Ierin sonu ve 1990'lann başında toplanan tıbbi ölçümlere dayanıyorşiştnan kategorisine giren ABD'li yetişkinlerdeki erken ölüm riskinin, sağlıklı kilo kategorisine girenlere ğöre daha düşük olduğunu gdsteriyordu. Kısaca "aşırı şişmanlık ve obezite salgınf" spektrumundaki aşırı şişman dilim, ölüm istatistiklerini artıracağı yerde düşürüyordu. İSTATİSTİKSEL ANALİZ EKSİKLİĞİ A CDC'den araştırma görevlisi Kamerine M. Flegal, "îlginç olan, nüfusun çok küçük bir bölümünü oluşturmalarına karşın, aşırı zayıflardaki ölüm oranının, Sınıf I kategorisine giren obezlere göre daha fazla olmasıdır" diyor. Sonuçlan Journal of the American Medical Association'da yayımlanan bir araştırmayı yürüten Flegal ve ekibi, daha önceki iki araştırmadan elde edilen sonuçların ABD'de yılda 300.000 kişinin obeziteye bağlı hastalıklardan ölmesi doğruluğunu sorguluyorlardı. Önceki iki çalışmanın dayandığı varsayımların ve ölçümlerin zaman aşımı nedeniyle geçerliliğini ve doğruluğunu yitirmiş olduğunu düşünüyorlardı. $ Flegal ve ekibi 1988 ile 1994 yılları arasındaki boy ve kilo ölçümlerini, 2.000 ölüm vakasını incelediler. Bu çalışmaya göre, şiddetli obezite ölüm riski açısından istatistiksel olarak anlamlı bir etmen değildi. Flegal son yıllardaki tıbbi gelişmelerin obeziteye bağlı olan ölüm riskini azaltmış olabileceğini tahmin ediyor. Olshansky ve Allison'ın obezitenin insan hayatından 25 yılı çaldığı yönündeki uyarısı, bu bağlamda nereye oturtulabilir? Öncelikle Allison'ın, bunların yalnızca olasılığı yüksek senaryolar olduğu yönündeki açıklamasını hatırlamakta yarar var. Allison bu konuda şöyle konuşmuştu:"Biz bu rakamların kesinlikle doğru olduğunu iddia etmiyoruz." Ne var ki medya, bu "iki ve beş"" yıllık yaşam kaybı iddiasını "mal bulmuş Mağribi" gibi çok sevdi ve benirrisedi. Kimse bu rakamların istatistiksel anal&lere dayanıp dayanmadığıru araştırma zahjnetine kaüanmadı. *• ~ . £ "*•" Olshansky ve ekibinin hesapladı'gı 25 yıllık yaşam kaybı bir avuç "uygun" ancak yanlış varsayıma dayanıyor. Öncelikle ekip, obeze Amerikalıların tümünün VKE'sinin 30 veya alternatif olarak 35 olduğunu haflf obeze kategorisinin alt ve üst sınırı varsayıyordu. Daha sonra bu gruba giren insanlar, hayali bir ülkede yaşayan ve VKE'leri 24'ün üzerine çıkmayan sağlıklı kilonun üst sınırı insanlarla karşılaştırıldılar. Diğer varsayımlardan biri de aşırı zayıf kategorisindeki ölüm artış oranının sıfır olmasıydı. . Obeziteden kaynaklanan ölüm oran larının tahmininde, Olshansky en az 10 yıl öncesine dayanan risk verilerinden yararlandı. Oysa Flagel'in en son verileri kalpdamar hastalıkları ve diyabet tedavisindeki en son gelişmeleri de dikkate alıyordu. Yazarlar, daha sonra eski ölüm risklerınin sabit kaldığını varsayarak, gelecekte tıbbi gelişmelerin, obezitenin yol açtığı sağlık risklerini de etkilemeyeceğini düşündü.. nusunda insanları ikna etmek için"obezite öcüsü"nden yararlanıyor. "Yağlara karşı açılan bu savaşta bazı kişiler zengin olacak" diye konuşan Compos, çok sayıda obezite araşürmacısının ilaç ve diyet sanayinden beslendiğine dikkat çekiyor. Birmingham'daki Alabama Üniversitesi profesörlerinden Allison, bu tür 148 şirketten maddi yardım aldığını açıklamakta bir sakınca görmüyor. Bu arada Federal politıkalar, Flegal gibi CDC'deki bilim adamlarının resmi olmayan fonları kabul etmesini yasaklıyor. Ancak VKE'nin 40'ın üzerinde seyrettiği obezler, ABD'deki 130 milyon yetişkinin 12'de l'ini oluşturur. Burada önemli olan nokta, kanser, kalp krizi ve diyabet gibi hastalıklara, giderek artan yağlanmanın mı neden olduğunu belirlemektir. Kalp krizi söz konusu olduğunda bu sorunun yanıtı "hayır"dır veya şimdilik "hayır"dır . ABD sağlık birimleri kalpdamar hastalıklarının sıklığı ile ilgili istatistiksel veri toplamadığı için bilim adamları bunun yerine ölüm ve risk faktörlerindeki trendlerden yararlanır. Bu iki trend de son yıllarda düşüş gösteriyor. CDC'den bilim adamlarının yaptığı araştırmaya göre ABD'de yüksek tansiyon olgusu 1960 ile 2000 arasında yarı yarıya azalmıştır. Yüksek kolestrol de aynı trendi izliyor. İşin ilginç yönü bu ikisinde görülen azalmanın, aşırı kilolularda, normal insanlara oranla daha fazla olması. Yüksek tansiyonun görülme sıklığı obezelerde, zayıf ve normallere göre iki misli olmakla birlikte, obez insanlar 2030 yıl öncesine göre kalpdamar hastalıkları açısından daha iyi bir risk profiline sahiptir. Bu bulgular, 2001 yılında VVHO'nun 4 kıtadaki 38 kentte incelediği, 140 bin insan üzerinde 10 yıl boyunca sürdürdüğü çalışmanın sonuçlarını destekliyor. Belfast'taki Queen's Universitesi'nden Alun Evans'ın liderliğinde gerçekleştirilen bu araştırma, insanların VBE'inde büyük bir artışı tespit ederken, kolestrol ve yüksek tansiyon düzeylerinde aynı oranda büyük düşüşler kaydetti. Evans, "Bu ikisini nasıl bağdaştıracağımızı bilmiyoruz" diyor. Bilim adamlarına göre bunun nedeni, yüksek kolestrol ve tansiyonun teşhis ve tedavisinde kaydedilen gelişmelerin, obezite artışlarını telafı etmesi olabilir. Ayrıca obeze insanların eskiye oranla daha fazla egzersiz yapmaları da bu sonuca yol açmış olabilir. Düzenli fiziksel faaliyetin kalp hastalıklarının önlenmesinde ne denli önemli bir rol oynadığı biliniyor. Oliver ve Campos başka bir olasılık üzerinde daha duruyor. Şişmanlık, kısmen OBEZİTE ÖCÜSÜ NİÇİN YARATILIYOR? New England Journal of Medicine'nin mart sayısında yer alan bu ünlü yazıda, bütün bu basitleştirilmiş varsayımların geçerli ve uygun olması durumunda şöyle bir sonuç çıkıyor: ABD nüfusu söz konusu olduğunda obezite insan hayatını 49 ay azaltıyor (25 yıl gelecek 10 yıl için yapılan karamsar bir tahminden başka bir şey değildi). Bütün bunlara karşın raporun yazarlarından David S. Luckvig kendisiyle yapılan televizyon ve gazete söyleşilerinde "Obezitenin ABD üzerine şiddetli bir tsunami gibi gelmekte olduğunu" dile getiriyordu. "Obezite çığırtkanlığı"na karşı çıkan kişiler, yerleşik kurumların yukarıdaki örnekte olduğu gibi, gerçekleri çarpıtma çabalarının altında araştırma fonlarından daha fazla pay kapma kaygısının yattığını ileri sürüyor. Oliver'a göre hükümetin sağlık kurumlarınm hedefi bütçeden olabildiğince büyük oranda para alabilmek Amerikan Sağlık Enstitüsü (NIH) 2005 yılında bütçeden obezite araştırmaları için yüzde 10'luk bir artışla 440 milyon dolar kopartmayı başardı. Ayrıca zayıflama şirketlerinin ve cerrahlarının hedefi de, kilo verdirmeye yönelik faaliyetlerinin sigorta Dünya Sağlık örgütü'ne şirketleri tarafından karşılanmasını sağlamak. İlaç şirketleri ise za18.5'un altında 18.5 24.9 yıflama ilaçlarının ne kadar yaSağlıklı Zayıf kilo rarlı olduğu ko OBEZİTEYE BAĞLI HASTALIKLARLA İLGİLİ YANILGILAR En titiz bilimsel araştırma bile obezitenin sonuçlarıyla ilgili ortaya yanıltıcı ve tamamlanmamış bir tablo çıkartabilir. Bunun üç nedeni vardır: 1) Bugüne dek yapılmış tüm çalışmalar insanlardaki beden farklılıklarının bir ölçüye kadar normal karşılanması gerektiğini goz ardı eder. Ayrıca iyi beslenen popülasyonlarda şişman insanların olması kaçınılmazdır. "Epidemik", obezitenin varlığını belirtmekten çok ani bir artış olduğu izlenimini verir. 2) Analizler, vücut yağının ölçümü için vücut kütle endeksinden yararlanırlar. Ancak VKE hassas ve güvenilir bir ölçüm değildir. 3) Herkes obezitenin ömrümüzden kaç yıl çaldığı ile ilgilenmekle birlikte, hastalıklar ve yaşam kalitesi de önemlidir. Herkes obezitenin çok sayıda hastalık riskini artırdığı konusunda hemfikirdir. OBEZİTE TANİMI (WH0) göre ağıriık kategorileri Vucut Kutle Endeksı şöyle hesaplanır: VKE= Vücut Ağırlığı (kg) Boy (m2) 25 29.9 Fazla kilo 30 34.9 Haflf (Sınıf 1) obezite 35 39.9 Orta (Sınıf 2) obezite 40 ve yukarısı Şiddetli (Sınıf 3) obedte Yazının devamı arka sayfada
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear