01 Temmuz 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Bilim ve Diiştince Tarihî tı, sanatları bulundugu gıbı, bılım ıçın unsur lar oluşturan bırçok bılgıye vakıf ıdıler Fa kat eskı Yunanlılardan oncekı kavımlerde var olan bılgıler adeta bırer ılahı sır gıbı gorulur ve bu sırlara vakıf bulunanlar da ılahın yahut şeytanın rahıplerı sayılırdı 0 farklı bılgılere sahıp olanlardan bazıları, olayların nedenlennı anlamak ıstedıklerı zaman gene dını bır mezhep gıbı hıkmetınden sual olun maz, mutlak ve degışmez bır gerçek olarak yerleşmış zannettıklerı farazıyelerden anlam çıkararak gozledıklerı olayları o şekılde açıklamaya kalkışırlardı Hastalıkları ahlak farazıyesıyle açıklamak gıbı Aristo, bıldıklerı şeylerı boyle sır gıbı goren ve olayların nedenlennı gene bılınme yenlere atfeden duşunurlerı ılahıyatçılar olarak nıtelendırmıştır Bunun karşılığı olarak tabıatçı dedıgı duşunurler ıse tabıatı ınceleyerek, gozledıklerı olayları bırbırıyle ılışkılendırmeye ve bu ılışkılerden tabıat kanunlannı anlamaya çalışan filozoflardır Bu fılozoflar ıçın sır yoktur, her şey ınsan aklı ıle açıklanmalıdır Kısacası bılım ancak ınsanı olabılır Işte bılımın ılahı bır sır halınden çıkarak en yenı tabırle laık olması eskı Yunanıstan'da gerçekleşmıştır Bundan dolayıdır kı, eskı Yunan medenıyetıne Yunan Mucızesı derler Bu tabın ılk defa yazan Ernest Renan şuphesız bunu ılahıyatçı duşunurlerın verdıklerı anlam gıbı, nedenı anlaşılamaz ılahı bır sır dıye kullanmamış, o zamana kadar gorulmemış, hayret verıcı bır olay anlamında yazmıştı rat'ın sozunu de yorumlamış demektır Bu fikır daha çok ısbata muhtaç ıse, gene eskı Yunan tarıhınde bırı olumlu dı ğerı olumsuz ıkı kuvvetlı ornek daha goste rılebılır olumlu ornek Atına, otekı Isparta Eskı Atına Yunan memleketlerı arasın da demokrasıye dogru en once ve en çok ge lışen kısımdı Arada sırada ortaya çıkan gey cı mustebıtler, Atına halkının ruhundakı de mokrası ruhunu yok edememışlerdı Onun ıçındır kı, eskı Atına da bılım her her yerden daha çabuk, daha çok gelışmıştı Perıkles devn denılen kısa donem ıçerısınde ıse, za manımızın buyuk demokrasılerı harıç, tarıhm hıçbır devrınde gorulmemış bır derecede parlak ve ' Dunyanın Okulu" nıtelemesıne layık olmuştu Isparta'ya gelınce, eskı Yunan'ın bu de rebeylık memleketı demokrat olamadığı ıçın oraya bılım gırememış ve Isparta bılım tanhınde bır ız bırakmamıştır AylakBilgi Yalan TahırM Ceylsn Inandıncı yalan soyleyebılmek kendını ınce ınce aldatabılmek becensınden geçer Ancak kendını aldatanlar başkasına karşı açık vermeyen bır yalancı olurlar Her ınsan once kendı uzenndekı denemelerde acemılık atar, sonra başkası uzennde ustalık sınar Yarattığı sosyal guvensızlık nedenıyle yalancıya toplum haklı olarak çağlar boyu hep ofke kusmuştur Sosyal bır ofke nedenı olsa da yalan evrımsel olarak "gelışkınlık" ışıdır Yalan sayesınde bıtkıler hayvanlar ve tabı kı ınsan lar canlılar arası rekabette rakıplerının bır adım onune geçer Yalan onların ıçınde taşın gobeğınde kızınan bıryılan gıbı kıvıl kıvıldır ve ok gıbı fırlayarak hamlesını yapıp one geçmek ıçın her daım uygun zamanı kollamaktadır Yalan sayesınde bambaşka ışler gorulur Bıtkıler çıçeğını rengarenk donatarak arıya yalan söyler cınsel bırleşmelerı, horozla tavuğunkınden zevklı olmadığı halde tavus kuşu, renklı tuylerıyle eşıne zevklı bırcınsellıkyanılsaması verır Hergun etrafa dağıttığımız "ıyı gunlertebessumü", plastıkcerrahın bıçağından çıkmış kadındakı gergın yuz durmadan yalan soyler Hatta beynımız bıle kendıne bıyolojik yalanlar soylemekte ustadır Duyu organlarından beynın alt bolgesıne ulaşan "bılgı" talamus denen bır merkez tarafından (ırpanlanır dolayısıyla doğruluğu azaltılarak bılgıyı ışleme bölgesı olan beyın kabuğuna gonderılır, orada çarçabuk ışlenır, hangı çalışmayı ve/veya aldatmacayı yaparak bır adım one geçılebıleceğının kararı alınır uygulanır Yanı bır zayıflığın sonucu olan yalan olduğu gıbı, "gelışkınlığın" sonuc'u olan yalanlar da olabılır Örneğın, kafasında bırzıhın kuramı oluşturamamış, yanı başkasının zıhnının nasıl çalıştığını bılmeyen dort yaş çocukları katıyen bır yalan kuramaz, yıne bıyososyal olarak henuz olgunluğunu lamamlamamış ergen de etkılı yalan soyleyemez Oysa en çok ergenın ıhtıyacı vardır yalana çunku yalan soyleme becerısını kazanmak ozgurleştırır1 Buna karşılık erışkınlenn tek bır gunu bıle yalansız geçmez, erkekler yukarıya, kadınlarsa aşağıya bakarak bınbır çeşıt yalan söyler Yalan soyleyemeyenler ya ınsandan uzak bılımsel, sanatsal aktıvıteye dalmış ya dayalancının korumasında ona hızmet eden kuytulara çekılmıştır Dunyada zaten bıryalanın altındakı doğrular ıyı ışler, bır doğrunun altındakı doğruyla, doğrunun altındakı yalan ıse asla Doğru çunkü dunyaya hukumran degıldır, yerı ancak felesefe olabılır1 Sıkı fıkı ve yapayalnız ıkı arkadaş vardı bır zamanlar, bırı ufak tefek bır kadınla oksijenı bağlayan hemoglobındekı demırgıbı çarçabuk evlendı, otekı hergun kandakı toplam 3 5 gram demırı bınlerce defa ıçıne doldurup boşaltan bır kalp gıbı yalnız kaldı Duğunde bekar kalan, evlı olana seslendı "mutlu ol mutlu", der demez peşınden de kustu Yalanı soyleyememıştı, zorakı dılenen mutluluğa ıçı ısyan etmıştı' Dedım "yalan soyleyemıyorsan yalnız kalır, ığrenır kusarsın, kendını ığrenç yapamıyorsan çunku, kusulacak bıryerdır dunya, Tanrı ne kadar aklını vermışse, o kadar da ruhunu kaybetmıştır yazık kı burada1" Kendıne yalan soylemek beynın "ılerlemek" ıçın bulduğu eşsız bıryontemdır ve doğruluk bır ınsanın ta ıçınden oğrenılırse, yalancılık ta o ınsanın kalan her yerınden oğrenılır Çunku yalana bulanmamış yerımız kalmamıştır Kendımıze bıle yalan soylerız kendımızle barışmak dahı, aslında kendımızı kendımıze bır yalan la hıç olmadığımız bıçımde satmaktır Kadın karşıdakının kendını ıyı hıssetmesı ıçın erkek te bızzat kendını ıyı hıssetmek ıçın yalan soyler Dolayısıyla narsıst erkeğın neden etrafında bağımlı ınsan topladığı boylece anlaşılmış oluyor Yalan bazen çaresızlık/guçsuzluk duygusunu gıderır ılışkılerdekı paslı kılıdı açar bugunun "ala vere dala vere dunyasını daha hızlı çevırır Yalan ınsanı hafıfletır alumınyum gıbı ıçı doldurmadan dışı puruzsuz bıçımde cılalayan ender bır bedensel elementtır o1 Sonra yalanı aptallar bıle daha soylenmeden bılır ve zekıler dahı ona ınanmak besleyıcı sıcak bır çorba gıbıdır o Kendımıze acırsak eğer bır gun acıya katlanamadığımızda bızı öven bır yalan soylensın dıye beklerız ve gunun bırınde o yalan soylenır Bız yalan bekleyıcısıyızdır ve beklemek demek olmayacaksa da o şeyı zorla oldurmak demektır Yalan bazen kendımızı hakettığımızden fazla sevdığımız ıçın vardır Depresyona gırdıgınde hastalığına katlanmayan kusma gucu olmayanlar kendı yetersızlığı ıçın kendıne yalan soylemek zorundadır kendıne yalan başkasına karşı dolana doner ve yalan dolan bır olup dunyayı kateder wwwcrsmnet YALANLADOLUHAYAT ATİNA VE İSPARTA Atına ve Isparta tarıhlerı bıze ıkı şey daha gosterır, Atına'da bılımın en çok Perıkles donemınde gelışmesı, demokrası ıçerısınde de zaman ayırmak gereğıne ışaret eder 0 donemde Atına ruhen gene demokrattı Fakat Perıkles demokrasıyı ınzıbat altına almış, ustunluğünu butun cum hurıyete tanıttırarak memlekete hakım olmuştu Bu nedenle bılım nok tasından demokrasının en ıyı zamanı, herkesın onayı ıle bır kışının ha kım olduğu zaman de mektır Zaten bugunku demokrasılerde dahı hep boyle değıl mıdır? Isparta örneğı ıse, derebeyhk bıçımının, yanı kendını soyundan dolayı ımtıyazlı tutan bır azınlığın hakım olması bıçımının, bılım ıçın en fena olduğuna kanıttır, nıtekım Avrupa'nın derebeyhk done mınde de oyle olmuştu Voltaıre'ın dedıgı gıbı, hukumdar bır kışı olursa, onun kendısıne ınbsap mumkun olamasa bıle, aşçısına yahut gozdesıne ıntısap mumkün olur Oysa hukumdar sayısı çok olunca, onlardan her bırı geçerken eğılıp selam vermeye ınsanın belı dayanmaz Bılım ıçın de boyledır, alımlerın bır hu kumdar onunde eğıldıklen gorulmuştur, bazen bızzat bılıme hızmet etmış hukumdarlar da geçmıştır Ancak bılımın derebeyhk ıle uz laştığına kanıt olacak ornek yoktur Demokrası usulunde bılımın gelıştıgını soylemek elbette bılımı demokrası çıkarmış demek degıldır Bundan herhangı bır memle kette demokrası olunca bılım kendı kendıne gelışır manası anlaşılmamalıdır Bılım ıçın şuphesız bılhassa çalışmak lazımdır Şu kadar kı, bır mılletın demokrat ol ması, zaten fikır bakımından bır yukselme hadısesıdır Demokrasının gereklılıgını memlekette yalnız mezıyetın fayda verdıgını anlayan mıllet, bılımde eksıklıgını ve ozellık le çalışmanın gereklılıgını de dahd ıyı takdır eder Sayı 135, 15 Temmuz 1929, Ankara BİLİM VE DEMOKRASİ O halde bu hayret verıcı hadıse nıçın eskı Yunanıs tan'da ortaya çıkmıştır? Ilahıyatçı zıhnıyette bulunan duşunurler bunu da kolayca açıklarlar, "Yunanlılar, ılahların tercıh ettıklerı kavım olduklarından ılahlar bılımın ınsanı olması kudretını de onlara bahşetmışler" dıyerek zahmetten kurtulurlar Ancak herkes o zıhnıyette olmadığından, Yunan mucızesını açıklamaya gırışenler de vardır Bunlardan Hipokrat, tıbbın Yunanıstan'da nıtelığını değıştırdığını, daha doğrusu tıp bılımının Yunanıstan'da başladığını soylerken bunun nedenını bır kelımeyle de mokrasıye atfeder ve bunu gayet doğal ola rak, başkaca yoruma gerek gormeksızın soyler Buyuk hekımın her şeyı açıklama eğılımı olduğu halde burada kısa geçmesı, şuphesız fıkrını herkesce tartışmasız anlaşılacak ka dar açık gormesındendır Zaten Hipokrat demokrasıyı bılımden de yuksek tuttugu ve de mokrat olmayanlara yaşama hakkı bıle ver medığı ıçın kendısını davet eden bır Doğu hukumdarını tedavı etmeyı bıraz da sert bır bıçımde reddetmıştı Bır demokrasının eğıtım bakanlığını ve daha sonra da başbakanlıgını yapan, bu ne denle de demokrasıde tam uzman demek olan M. Poıncarre de, demokrdsının gereklılıgıne bırıtık fakat başlı basına yeterlı bır ne den olarak demokrat bır mıllet arasında her bır bıreyın yalnız kı^ısel mezıyetıyle her mev kıye gelebılecegını yazdıgı zaman, Hıpok Bır milletin demokrat olması fikren yiikselme demektir. Demokraside bilimin gelişmesi ı'çin çalışmak gerek. KENDİMİZEDE YALAN SÖYLERİZ ıçın can atar Çunku yalan ne de olsa bır ılışkıdır, ıçınde dudakldrın kıpırdddığı 954/152 Temmuz 200B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear