01 Temmuz 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

TartışmaEditöre Mektup Öğretim görevlisi kimdir, ne iş yapar? *Lnıversıtelerde azımsanmayacak bır çoğunluğa sahıp I I olan oğretım gorevlılerının, konumu uzerınde yeterınV»/ ce durulmamış, tartışılmamış, onemsenmemış, sureklı ders metnuru gozuyle bakılmıştır Genel olarak yuksek oğretım ıle ılgılı gorsel veya yazılı basında çıkan hemen hemen tum haberlerde, tartışmalarda oğretım gorevlılerının sorunları dıle getırılmemış, gundem dışında kalmıştır Üniversitelerin görevi sadece çeşitli mesleklere yönelik eleman yetiştirmek değildir. Üniversiteler, ülkenin gereksinmelerine yönelik yeni teknolojiler üretebilmeli, demokratik, akademik özgürlükleri, bilimsel rekabet ve olanakları sağlamalı, yeniliklere öncülük edebilmeli, yeni bilimsel strateji ve politikalar geliştirmeli. bır şekılde anlaşılmaktadır Oğretım gorevlılerıne lısans danışmanlığı, fakulte veya ona bağlı bırımlerde ders dışı gorevlendırmeler, ozel durumlarda, Anabılım dalı Başkanlığı, Yuksek Okul Mudurlugu ve yardımcılığı gıbı yonetıcılıkler verılmesını onaylayan kanun, Dekanlık ve Rektorluk seçımlerınde oğretım gorevlılerının oy kullanmasını engellemektedır Gerek eskı yasa, gerekse yeni yasa tasarılarının hıç bırınde oğretım gorevlılerıne verılmeyen seçme hakkını, soz konusu yonetıcılerın bu kıtlelere karşı uygulayabıleceklerı olası açık veya ortulu baskıları, gayrı demokratik uygulamaları, ıdeal, demokratik, katılımcı, çağdaş unıversıte anlayışıyla bağdaştırmak mumkun değildir ÖĞRETİM GÖREVLİLERİ VE YÜKSEKOKULLAR Unıversıtelerde yuksek okulların varlığı ve bu kurumlarda oğretım gorevlılerının çalıştırılmasııstıhdam edılmesı, ılgılı YOK yasasında (2547/31 madde) belırlendığı gıbı bu durum sadece bızım ulkemıze ozgu bır olgu degıldır Orneğın, kısa surelı meslekı ve teknık yuksek oğretımın, Fransız yuksek oğretım sıstemı ıçındekı payı tahmmen %25 cıvarındadır (Guruz, 2001) Ozellıkle sanat dalları ve ozel teknık bılgı, deneyım ve becerı gerektıren alanlarda oğretım gorevlısı (Instructor) çalıştırmak ge lışmış ulkelerde oldukça yaygındır Turkıye'dekı unıversıtelerde akademık personelın buyuk bır çoğunluğunu araştırma gorevlılerı ve oğretım gorevlılerı oluşturmaktadır Yıne oğretım gorevlılerının buyuk bır çoğunluğu yuksek okullarda, eğıtım fakultelerınde ve guzel sanatlar alanlarında çalışmaktadırlar organlarında temsıl edılmelıdır (DPT, 2000) Oğretım uyelerınde oldugu gıbı, ozellıkle yuksek okullarda ve oğretım gorevlısı ıstıhdamı olan fakultelerde seçılmış bır oğretım gorevlısı temsılcısı olmalıdır 3 Oğretım gorevlerınden durumları uygun olanlara (35 maddenın dışında ozel duzenlemeler ıle) yuksek lısans ve doktora yapma koşulları sağlanmalıdır 4 Unıversıtelerde sadece profesor ve doçentlerın iş guvencelerı vardır Oysa kı ış guvencesı, Anayasada ve ILO sozleşmelerınde yer almasma rağmen oğretım gorevlılerı, okutman, uzman ve araştırma gorevlılerının bu guvencenın dışında tutulması kabul edılemez bır durumdur 5 Fakulte ve yuksek okullarda uç yıl sozleşmelı çalışan oğretım gorevlılerı, bılımsel yeterlılıklerı goz onunde bulundurularak daımı kadroya alınmalıdır Daımı kadroya alınan oğretım gorevlılerı dekanlık ve rektorluk seçımlerınde oy kullanabılmelıdır 6 Oğretım gorevlılerının ılgılı lojman yasasında belırtılen sıralamaya uyulmalı, dığer akademık ve ıdarı personel'de olduğu gıbı lojmanda oturabılme şansı olabılmelıdır Buna gore 2946 sayılı Kamu Konutlan Yonetmelığınde yer alan sıralama esas alınmalıdır 7 Oğretım gorevlılerının ıstıhdamında, kendı uzmanlık alanlarında uç yıl çahşmış, en az yuksek lısans derecesıne sahıp olma koşulu getırılmelıdır 8 Uygun koşulları sağlayan oğretım gorevlılen, oğretım uyelerı gıbı münfent proje hazırlayabılmelı, araştırma fonlarından destek alabılmelıdır. Sonuç olarak üniversitelerin gorevı sadece çeşıtlı mesleklere yonelık eleman yetiştirmek değildir Unıversıteler, ulkenın gereksinmelerine yonelık yeni teknolojiler üretebilmeli, demokratik, akademık ozgurluklerı, bılımsel rekabet ve olanakları sağlamalı, yenılıklere oncüluk edebilmeli, yeni bılımsel strateji ve politikalar gelıştırmelıdır. Fransa ve Almanya'da unıversıte ıle ılgılı kurullar, ulkeAşağıda OSYM'nın 20042005 oğretım yılı yuksek oğremız unıversıtelerıne gore daha genış katılımlı kurullardır Kurultım ıstatıstıklerı verılerıne göre oğretım elemanlarının, akadeların çoğunda oğretım elemanları ıle bırlıkte yonetım ve teknık tnık gorevlerıne gore eğıtım veren yuksekoğretım programlarınpersonel, oğrencı, unıversıte dışında tanınmış kışı temsılcılerı dakı toplam sayıları verılmıştır bulunmaktadır Ulkemız unıversıtelerınde oğretım uyesı dışındakı kesımlerden herhangı bır temsılcıye kurulTOPLAM PROF. DOÇ. Y.DOÇ ÖĞ.G. larda yer verılmemektedır Bu ıse, unıversıtelerımızın TURKİYE temel ılkesı katılım olan, demokratik unıversıte kavra11381 5456 14461 14064 TOPLAMI 82096 mına ne derece uygun bır yapılanma ıçınde olduğunu gostermektedır (Korkut, 2000) Tabloda, on lısans eğıtımı veren yuksek okullarda gorev ÖNERİLER yapan oğretım gorevlılerın sayıları dahıl edılmemıştır 1 Eşıt ışe eşıt ücret mantığından yola çıktığımızda aynı Tabloda gorulduğu gıbı oğretım elemanlarının dağılımları dıkkate alındığında, unıversıtelerde, ozellıkle yuksek okullar surede, aynı ıçerıkte aynı dersı veren oğretım elemanları eşıt ucda eğıtım ve oğretımın buyuk olçude oğretım gorevlılerı tarafın ret alabılmelıdır Oysa kı mevcut durumda, aynı derslerı vermelerıne rağmen bırıncı derecedekı bır oğretım gorevlısıne en alt dan ustlendığı gorulmektedır Bu durumda oğretım gorevlılerı yoksa yuksek okullar da unvanlı oğretım uyesınden daha az ucret tahakkuk ettırılmekteyok demektır, mantığı ıle yola çıktığımızda ulkemızdekı (ara ele dır Bu sorun, en alt unvanlı bır oğretım uyesının alabıleceğı ucman) ış ıstıhdamının ve gereksınım duyulan teknık elemanların ret esas alınarak makul bır duzenleme ıle gıderılmelıdır eksıklığının ulkemız ekonomısını olumsuz etkıleyebıleceğı açık 2 Oğretım yardımcıları, oğrencıler ve çalışanlar yonetım DPT, (2000) Devlet Planlama Teşkılatı Sekızıncı Beş Yıllık Kalkınma Planı, Yuksekoğretım Ozel Ihtısas Komısyonu Raporu Yayın NO DPT 2534, Ankara Korkut, H (2000) Sorgulanan Yuksek Oğretım, s 24 Anı Yayıncılık, Ankara Guruz, K (2001). Dünya'da ve Turkıye'de Yuksekoğretım (Tarıhçe ve Bugunku Sevk ve Idare Sıstemlerı), s 142 OSYM Yayınları, Ankara KAYNAKÇA Öğr Gör Kazun Artut Çukurova Unıversıtesı, ADANA [email protected] Üniversitelerimizde akademisyen istihdamı üzerine •• nıversıtelerımız, CBT'nın gundemınde suI reklı olarak yer dlıyor Yonetım sorunları, V.J yayın faalıyetlerı, saygın dergılerde yapılan yayınların sıralaması uzerıne bırçok tartışmanın yanında, üniversitelerin kendılerınden beklenen evrensel ışlevlerı nasıl yerıne getırebıleceklerı de sık sık tartışılıyor ve CBT bu alanda cıddı bır platform oluşturuyor. Bu yazının amacı, bu konudakı tartışmalara değışık bır açıdan katkı sağlamayı amaçlıyor Zaman zaman gazetelerde yayımlanan akademisyen istihdamı ıle ılgılı ılanlar hepımızın dıkkatını çekıyor Bu ılanlar ılgılı yasalar gereğı, gazetelerın Türkıye baskılarında yayımlanmalıdır kı, potansıyel akademısyenlere ulaşabılsın, yeterı kadar başvuru olsun ve kurulan bılımsel komısyonların raporları doğrultusunda, en ıyı(ler) seçılebılsın Ancak gerçek durum bıraz farklıdır YOK tarafından doktora yaptırılma koşulları belırlen dığı ıçın, ancak belırlı sayıda bolum doktora yapılmasını saglayabılmektedır Buralardan doktoralarını alan genç akademısyenlerın çoğunlugu "35 madde" denılen konumda oldukları ıçın, unıversıtelerıne donduklerınde, bu kadrolann ılanını beklemektedırler Ilan verılınce, potansıyel adaylar kısa bır araştırma ıle bu durumu oğrenerek, bu aday(lar)ın atamaları ıçın yasal bır zorunluluğun yerıne getırıldıgını ve başvursalar bıle bır şekılde atanamayacaklarını duşunerek başvurmaktan vazgeçmektedırler Son yıllarda bu ılanlarda daha ılgınç bazı uygulamalar da gozlenmektedır Bazı ılanlarda, ılgılı anabılım dalının yanında, bırkaç kelıme ıle tanımlanmış uzmanlık alanları da belırtılmektedır Kuşkusuz, unıversıte, ıstıhdam edeceğı akademisyen ıçın uzmanlık alanını tanımlayabılmelıdır Ancak bu uzmanlık alanlannı kım belırlemektedır? Bolumlerın/ anabılım dallarının akademık kurulları, kendı ıçlerınde bır "stratejık planlama" yapmışlar, onumuzdekı donemde han gı alan(lar)da eğıtımogretım ve araştırma yapa caklarına ve bu alanda akademısyen btıhdam etmeye karara vermışler mıdır? Bu kararlar unı versıte senatoları tarafından kabul edılmış ve bu uzmanlık alanları bır araya konularak akademısyenlerın ıstıhdam edılmesı kararlaşürılmış mıdır? Eğer boyle ıse sorun yok Değılse, tanımlanan uzmanlık alanları, adeta o konuda doktora yapmış ya da doçentlık sınavında başarılı olmuş akademısyenlerı adeta kışı olarak ışaret etmekte ve zaten sınırlı olan başvuru sayısını da ortadan kaldırmaktadır Boyle bır durumda "en ıyı" akademısyenlerın ıstıhdam edılebılme olasılığı azalmakta ve bolumlerde/anabılım dallarında, değışık unıversıtelerden gelen bılım ınsanlannın "kanşma" şansı ve olasılığı gıderek ortadan kalkmaktadır Doktora, yardımcı doçentlık, doçentlık aşamalarını aynı unıversıtede geçıren bılım ınsanlannın sayısı gıderek artmaktadır Bu bılım ınsanları başka unıversıtelerdekı ve araştırma kurumlarındakı bılımsel ortamları bılmeyerek ya da çok az bılerek akademık ılerleme yapmaktadır Bu, sakıncalı bır durum mudur? Gunumuz bılışım ortamı, bılım ınsanlarının oturdukları yerden, dıger bılım ınsanlarının çalışmdlarını ızlemelerıne ve ortak ijalışmalar yapabılmelerıne olanak sağladığına göre cevap "hayır" olabılır Ancak, bılım dunyasını da ınternet ortamı ıle sınırlamak gıbı bır anlayış ortaya çıkar kı, bu, herhalde yeterlı gorulebılecek bır durum değildir O halde ne yapılmalıdır? Ikı onerı gelıştırılebılır Ilkı, stratejık planlamalar yapılarak ve bolum/anabılım dallarının onumuzdekı donemde alması arzulanan konumlar belırlenerek bılım insanı istihdamı bu plana göre yapılmalıdır (Unıversıte yonetımlerının boyle bır plana uymaları ıçın herhangı bır "yaptınmın" olmadığını da belırtmek gerekır) Bu planlar yoksa bu tur uzmanlık alanı talep eden ve adeta kışıyı tanımlayan ılanlardan vazgeçılmelıdır Ikıncısı, bılım ınsanlarının yurtıçı ve yurtdışındakı unıversıte ve bılımsel kuruluşları daha sık zıyaret edeceklerı ve ortak çalışmalar yapabıleceklerı ortamların yaratılması ıle orta ve uzun donemde, gerçek uzmanların kendılığınden ortaya çıkmasıdır Prof. Dr. H. Mahir Fısunoğlu Çukurova Unıversıtesı (ktisat Bölumü 956/2116 Temmuz 2005
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear