26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
KULTUR Kuşadası’nda karikatür sergisi Kuşadası’nda Turizm Karikatürleri Sergi İbramaki Sanat Galerisi’nde gerçekleştirilen si açıldı. Kuşadası Otelciler Derneği, Ad Turizm Karikatürleri Sergisi’nin açılışında nan Menderes Üniversitesi Kuşadası Turizm konuşan Adnan Menderes Üniversitesi Kuşa Fakültesi’nin ve Kuşadası Belediyesi ile dü dası Turizm Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. zenlenen sergi bir hafta süreyle açık kalacak. Osman Nuri Özdoğan, “Sergi uluslararası bir karikatür sergisi ve burada gördüğünüz eserler 2009 yılında yapılmış yarışmadan oluşan eserler. 63 ülkeden 475 sanatçının 920 eserinden ödül almış eserler burada açtığımız sergideki karikatürler” dedi. l İHA Çarşamba 6 Aralık 2017 EDİTÖR: ÖZNUR OĞRAŞ ÇOLAK Bir maketin Sergi Türkiye’de mimari maket yapımının 20. yüzyıldaki pratiklerine odaklanıyor. düşündürdükleri Studio X’te başlayan “Düşünme ve Görselleştirme Aracı Olarak Türkiye’de Mimari Maket” ser gisi ziyaretçilerini mimari nin çok faz la bilinme yen hatta bir ölçüde ihmal edilmiş ya da kadri bilin EMRAH KOLUKISA memiş bir yanıyla tanıştırıyor. Kent ha yatının vazgeçilmez bileşen lerinden olan yapıların, bina ların ve farklı yaşam alanları nın (AVM’ler, spor kompleks leri, kültür merkezleri) inşa sı sürecinde önemli bir yer tu tan mimari maketler hayatını bu işe vakfetmiş ustaların elle Atatürk Kültür Merkezi’nin maketi... rinden çıkıyor aslında ve bu us taları da işi profesyonel mimar bi İstanbul’un bir zamanlar simge ol lık olanlar dışında hemen hiç kimse muş ama artık ya yıkılmış ya da kade tanımıyor, bilmiyor. rine terk edilmiş yapılarının maketleri 3. İstanbul Tasarım Bienali kapsa dikkat çekiyor. Her ne kadar AKM’nin mında StudioX ve Pelin Derviş lider maketi Hayati Tabanlıoğlu’nun yaptır liğinde geliştirilen “Türkiye Tasarım dığı orijinal maket olmasa da (sergide Kronolojisi Deneme” çalışmasının de ki maket 2011 tarihli) bu ikonik yapı vamı niteliğindeki sergi Türkiye’de nın içini de görebildiğimiz kesitli uy mimari maket yapımının 20. yüzyıl gulama bir hayli etkileyici. daki pratiklerine odaklanıyor daha Sergide yer alan 40’a yakın maket çok. Sergide Atatürk Kültür Merkezi (AKM), Pamukbank Genel Müdür lüğü, Karayolları Müdürlü ğü binası gi arasında hem farklı tarz ve yaklaşımları hem de hiç hayata geçirilmemiş bazı projelerin hayal etme aşamasındaki hallerini görebiliyorsunuz. Kimi maketler neredeyse bir heykel izleni mi verirken, kimileri de söz konusu binanın kent ortamında nasıl görüneceği, yapıldığı bölgeye nasıl bir uyum sağlayacağını göstermek amacıyla ya pılmış. Bu maketleri yapanlar ise aslında iki elin parmaklarını geçmeyecek sayıda, ya kendisi de mimar olan ama mesleğinin bu yanını öne çıkarmış, ya da baştan beri maketçilikte uzmanlaşmış isimler. Farklı jenerasyonlardan gelen maket yapımcıları Yusuf Z. Ergüleç, Selahattin Yazıcı, Mehmet Şener [Atölye 77], Varjan Yurtgülü [Min Tasarım] ve Murat Küçük’ün [Atölye K] arşivlerinin paylaşıma açıldığı sergide ayrıca, mimari maketin süreli yayınlardaki yeri, 19311980 yılları arasında yayımlanan Mimar / Arkitekt dergileri üzerine yapılan bir çalışma aracılığıyla sunuluyor. Farklı ustalar, farklı tarzlar Serginin özellikle ilgi çekeceğini düşündüğümüz bir bölümünde ise yukarıda adı geçen ustaların malzemeleri teşhir ediliyor. Bu bölüm sayesinde mimari maket pratiğinin yıllar içinde nereden nereye evrildiğini ve maket ustalarının yaratıcılıklarını ve becerilerini hangi alet edavat ile hayata kultur@cumhuriyet.com.tr 15 Studio X, 19 Ocak’a dek sürecek bir sergiyle Türkiye’de mimari maketin gelişimine ışık tutuyor geçirdiğini görmek mümkün. Yine aynı ustalarla yapılmış video söyleşilerle de mesele hakkında daha derinlikli bilgiye ulaşmak da hiç zor değil, biraz vakit ayrılması kaydıyla elbet. Sergi alanında oluşturulmuş bir karanlık odada gösterilen belgesel film de yine konuya merak duyanların ilgisini bekliyor, atlamayın. Sergi alanının duvarlarında ise Mimar / Arkitek dergisinin sayfalarından oluşturulmuş özel bir seçki bekliyor ziyaretçileri. 1931’den 1980’e kadar yayımlanan ve yakın bir tarihte SALT’da düzenlenen özel bir sergiye de konu olan bu derginin önemi sergi gezildiğinde bir kez daha anlaşılıyor. Uzun yıllar sektörün nabzını tutan derginin sayfalarında sergide de yer alan kimi projeler hakkında bilgi, fotoğraf ve hatta maket detayı görmek mümkün. AKM’nin sonradan yapılan maketinin yapımında da yine bu derginin sayfalarında yayımlanan fotoğraflarından yararlanılmış örneğin. Ülkemizde mimari maketin ilk ne zaman uygulandığı bilinmiyor ne yazık ki. Bu konuda yeterli bir arşiv ve tarih çalışması yapılmamış, hemen her konuda olduğu gibi. Bu anlamda, Fındıklı’daki Studio X’de açılan ve mimari maket hakkında kapsamlı bir bakış sağlayan, “Düşünme ve Görselleştirme Aracı Olarak Türkiye’de Mimari Maket” sergisi mimariye, şehirciliğe ve hatta model/maket ustalığına merak duyan herkes için bulunmaz bir fırsat. Debussy’nin buğulu müziği Hani bir sabah uyanırsınız, her yer pusludur. Sanki doğa varlıklarıyla aranıza bir tül perdesi gerilmiştir. Arkadaki ağaçları, uzkarşıdaki denizi bir pus tabakasının ardından seyredersiniz. Belki de hergün gördüğünüz bu tablo, size kendini açıklıkla anlatacağı yerde, saklanmıştır. 19. yüzyıl sonunda önce resim sanatında kendini gösteren İzlenimcilik (Impressionism) akımı, o günlerde sanatın başkenti olan Paris’te, bütün sanat dallarında etkin olmuştur. Resim sanatında nesneyi bir sis perdesinin ardından gösteren Renoir, Whistler, Degas, Monet gibi kimi ressam, bu imgeyi yaratmak için kendine özgü teknikler geliştirir. Debussy, Ravel, Faure, Franck gibi besteciler de kimi yapıtlarında müziği buğulu bir tabakanın ardından sunarlar. Önemli olan nesneyi, figürü, doğrudan anlatmak değil, onun uyandırdığı izlenimi aktarmaktır. Kullandıkları müziksel renk ve gölge oyunları her sanat dalında egemen olur. Ressam Monet, günün her saatinde değişen ışıkla Rouen Katedrali’nin bir dizi resmini yapmıştır. Marcel Proust gibi edebiyatçılar ise bir öyküyü, nesneyi doğrudan betimlemek yerine, sürekli geriye bakışlarla, onun bellekte bıraktığı buğulu izlenimi duyururlar. Degas’nın yaptığı empresyonist tablolar dans sanatının da empresyonist ifadesidir. O anın öncesinden izlenimler, belirli sanat eserlerine taşınırken akorların belirsizlik duygusu bu akımı müziğe yansıtır. Özellikle resim ve müzik sanatında Uzakdoğu’nun egzotik figürleri ve müzik dizileri (pentatonizm) büyük ilgi toplar. Ressam, ışığın özünü kavramaya çalışırken microstructure yöntemine başvurarak ışığı parçacıklara böler. Müzikte izlenimci tekniği işleyen besteciler de sesi oluşturan öğeleri temele indirgeyip akorları parçalara bölerek yeni bir çözümlemeye giderler. Pinchas Zukerman, Camerata Salzburg eşliğinde İş Sanat’ta 20.yüzyılın ikinci yarısının en büyük kemancılarından biri olarak kabul edilen Grammy ödüllü kemancı Pinchas Zukerman, Avrupa’nın köklü oda topluluklarından biri olan Camerata Salzburg eşliğinde yarın akşam saat 20.30’da İş Sanat sahnesine konuk oluyor. Müzikal dehası ve muazzam tekniği ile dünyanın en prestijli toplulukları ile en zorlu eserleri icra ederek bir fenomene dönüşen sanatçı, Medal of Arts, Isaac Stern Sanatta Mükemmellik Ödülü gibi sayısız ödülün yanı sıra kazandığı 2 Grammy ile de kariyerini taçlandırdı. Baroktan klasik dönem eserlere, romantik dönem bestelerden oda müziği kompozisyonlarına uzanan Deutsche Grammophon ve Philips etiketli tüm kayıtlarını 2016 yılında 22 CD’lik bir set olarak yayımlayan Zukerman, icra cı kimliğinin yanı sıra dünyanın önde gelen topluluklarını da yönetiyor. Münih, Londra, Floransa, Moskova, Pekin, Tokyo gibi şehirlerde konserler veren Camerata Salzburg, Mozart Haftası ve Salzburg Festivali’ne de konuk ol muştu. Pinchas Zukerman ve Camerata Salzburg, konserde dinleyicilere Beethoven, Mozart ve Schubert’ten eserler seslendirilecek. Tarantino ‘Uzay Yolu’nda Amerikan sinemasının en heyecan verici isimlerinden biri olan Quentin Tarantino bu kez rotayı uzaya çevirdi. J.J. Abrams ile işbirliğine giriştiği açıklanan Tarantino, Paramount Stüdyoları için bir “Uzay Yolu” çekmeyi planlıyor. Ünlü yönetmenin bir “Uzay Yolu” filmi için stüdyoya teklifte bulunacağı ve bu filmi de yapımcı J.J. Abrams ile birlikte kotarmayı düşündüğü söylenirken, Paramount yetkilileri bu konuda herhangi bir yorumda bulunmadı. Hatırlanacağı üzere Tarantino, 2015 yılında bir podcast söyleşisi sırasında sorulan bir soruya yanıt olarak “Star Wars” filmi çekmektense “Star Trek” (Uzay Yolu) filmi çekmeyi tercih edeceğini söylemiş ve orijinal dizinin hayranı olduğunu açıklamıştı. Müzikte Debussy yılı 2018 yılında bütün dünya sahneleri müzikte Empresyonizmin öncüsü Debussy’nin müziğini, operasıyla, balesiyle, oda müziğiyle sergilemek üzere hazırlanıyor. Müzik tarihine yeni bir dönemin kapılarını açan Claude Achille Debussy (18621918) 20. yüzyılda müziğin akışını değiştiren en önemli bestecilerdendir. Onu müzikte izlenimciğin öncüsü saysak da, aslında önceki çağın romantizmine karşı çıkmak, yeni çağa yeni bir dil bulmak ve Wagner’i tahtından indirmek peşindedir. Debussy, 22 Ağustos 1862’de Paris’in SaintGermain semtinde dünyaya gelir. 9 yaşında ilk piyano derslerini alır. 18721874 arasında Paris Konservatuvarı’nda piyano ve kompozisyon çalışır. 18801881 yıllarının yaz aylarında Rusya’ya giderek, bir zamanlar Çaykovski’nin koruyucusu olan Madame von Meck ailesinin yanında piyanistlik yapar. 1884’te yazdığı Kantat’la Roma Ödülü’ne değer bulunur ve 1885 yılını Roma’da geçirir. 1887’den sonra Paris’e dönerek kendini besteciliğe adar. İzlenimcilik akımının ilk orkestra yapıtı sayılan Bir Kır Perisinin Öğleden Sonrası İçin Prelüd’ü 1894’te besteler. Umarım bizim salonlarımızda da bol bol Debussy’ye yer verilir bu yıl. Pinchas Zukerman Hirokazu Koreeda’nın ödüllü filmi SALT’ta Çağdaş Japon sinemasının önemli ustalarından Hirokazu Koreeda’nın 2004 tarihli filmi “Kimse Farketmiyor” bu hafta Perşembe Sineması kapsamında SALT Galata’da izleyiciyle buluşacak. Cannes Film Festivali’nde Altın Palmiye için yarışan filmin başrolündeki Yüya Yagira festivalde En İyi Erkek Oyuncu ödülünü kazanmış ve bu dalda ödül kazanan ilk Japon oyun cu olmuştu. Japonya’da da çeşitli ödüller kazanan film anneleri Keiko tarafından terk edildikten sonra Tokyo’da, küçük bir apartman dairesinde başlarının çaresine bakmak zorunda kalan dört kardeşin hikâyesini anlatıyor. Keiko, okula bile göndermeyerek dış dünyadan izole bir yaşam sürmeye mahkum ettiği çocuklarını bunun bir oyun olduğuna inandırmıştır. Genç kadının ortadan kaybolmasıyla dengeler değişir ve 12 yaşındaki Akira dışarıyla iletişim kurarak ailesini geçindirme sorumluluğunu üstlenir. Artık, kardeşler için dört duvar arasındaki küçük dünyalarında, kendi koydukları yeni kurallarla hayatta kalma mücadelesi başlayacaktır. SALT Galata Oditoryumu’nda saat 19.00’da başlayacak gösterim ücretsiz. “Kimse Farketmiyor” Baykurt Öykü Yarışması başvuruları başladı... Sarıyer Belediyesi tarafından düzenlenecek olan 7. Sarıyer Edebiyat Günleri kapsamında Fakir Baykurt Öykü Yarışması başvuruları başladı. “Herkesin Bir Öyküsü Vardır” sloganıyla gerçekleştirilen yarışma ortaokul, lise, yetişkin 1 ve yetişkin 2 olmak üzere dört kategoride düzenlenecek. Yarışmaya her aday tek öyküyle katılabilecek. Son başvuru tarihi 05 Mart 2018 olan yarışmanın sonuçları ise 27 Nisan 2018 tarihinde açıklanacak. Dereceye girenlere ödülleri, Kireçburnu Haydar Aliyev Parkı’nda düzenlenecek olan 7. Sarıyer Edebiyat Günleri’nde verilecek. C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear