26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
DUNYA 24 yıllık savaş suçları mahkemesinde son... Eski Yugoslavya’daki savaş suçları davalarının görülmesi amacıyla Hollanda’nın Lahey kentinde 24 yıl önce kurulan Uluslararası Savaş Suçları Mahkemesi kapılarını kapattı. Toplu katliam, tecavüz, işkence gibi pek çok savaş suçu dosyasına bakan mah keme kapanana kadar ilgilendiği 161 davada, 90 kişiyi mahkum etti, 19 kişinin beraatına karar verdi ve 10 bin gün mesai yaptı. Bosnalı Sırp lider Radovan Karadziç ve Ratko Mladiç’in de yargılanarak hüküm giydiği mahkemede sanık sandalyesine oturan son kişi 29 Kasım’da 20 yıllık hapis cezası onandıktan sonra salonda intihar eden Hırvat general Slobodan Praljak oldu. Cumartesi 23 Aralık 2017 dishab@cumhuriyet.com.tr EDİTÖR: BETÜL BERİŞE TASARIM: EMİNE BİLGET 7 nilgun@cumhuriyet.com.tr Yine Seçim sonuçlarını kutlayan sadece bağımsızlık yanlıları değildi. Birlik yanlısı Yurttaşlar kılıçlar çekildiPartisi üyeleri sandıktan birinci çıkışlarının sevincini destekçileri ile paylaştı. (üstte) İspanya’da Katalonya Özerk Yönetimi’nin ekim ayında düzenlenen tek taraflı bağımsızlık referandumunun ardından MadridBarselona hattında patlak veren krizin gölgesinde bölgede önceki gün düzenlenen parlamento seçimlerinde bağımsızlık yanlısı partiler yine çoğunluğu elde etti. 2015’teki seçimlere göre katılımın 7 puan artarak yüzde 82 seviyesine ulaştığı seçimin sonucunun İspanya merkezi hükümetiyle Katalonya arasındaki gerilimi daha da şiddetlendireceği öngörülüyor. Pek çok lideri hapiste ya da ülke dışında olan bağımsızlık yanlısı Katalonya İçin Birlikte (JuntsxCat Avrupa Demokrat Partisi’nin merkezinde yer aldığı seçim ittifakı), Cumhuriyetçi Sol Partisi (ERC) ve Antikapitalist Halk Birliği (CUP) partileri parlamentoda 135 sandalyeden 70’ini kazandı. En yüksek oyu alan birlik yanlısı Yurttaşlar (C’s) ise 37 sandalyeye sahip oldu. Partinin lideri Inés Arrimadas, hükümet kurmasına yetme Katalanların parlamento seçimlerinde bağımsızlık yanlıları çoğunluğu alırken İspanya Başbakanı, en yüksek oyu birlik yanlısı partinin aldığına işaretle yavaş da olsa ayrılıkçı görüşün etkisinin azaldığını savundu Puigdemont, Brüksel’de basın toplantısı yaptı. yen birinciliğin ardından Katalonya halkının çoğunluğunun ayrılık istemediği açıklamasını yaptı. Görüşme krizi... Tek taraflı bağımsızlık ilanı sonrası Madrid hükümetinin görevden aldığı ve tutuklama kararıyla birlikte sorunu AB’nin kalbine taşımak üzere Brüksel’e giden eski Katalonya Özerk Yönetimi Başkanı ve JuntsxCat’in lideri Carles Puigdemont ise zafer ilan etti. “Seçimleri Katalan Cumhuriyeti kazandı. İspanya devleti yenildi” dedi. Puigdemont, İspanya Başbakanı Mariano Rajoy ile İspanya dışında bir Avrupa Birliği (AB) ülkesinde önkoşulsuz görüşmeye açık olduğunu, kurulması muhtemel bir Katalan hükümetinin başkanı olarak kendisine güvence verilirse İspanya’ya dönebileceğini söyledi. Puigdemont’un görüşme çağrısını reddederek, seçimden birinci olarak Yurttaşlar Partisi’nin çıktığına dikkat çeken Rajoy, ayrılıkçı görüşün etkisinin azaldığını ancak istedikleri düzeyde hızlı olmadığını belirtti. Rajoy, “Ben İspanya hükümetinin başbakanıyım. Katalonya’daki seçimlerden çıkan hükümetle diyaloğu sürdürmek için çaba harcayacağım. Hukuka uygun olması şartıyla” dedi. Tercihler değişmedi Madrid hükümetinin bağımsızlık ilanının ardından uyguladığı yoğun baskı politikasının Katalanların politik tercihine ciddi bir etkide bulunmadığı yorumları yapılıyor. 2015 seçimlerinde bağımsızlık yanlısı partiler 72 sandalye kazanmıştı. Rajoy’un partisinin Katalonya’daki kardeş partisi olan Halk Partisi’nin ise kazandığı üç sandalye ile seçimlerin mutlak kaybedeni olduğu belirtiliyor. ABD’ye kapıyı kapattı Halep’in Suriye ordusu tarafından kurtarılmasının birinci yıldönümü Devlet Başkanı Esad’ın fotoğrafları ile kutlandı. Soçi için geri sayım Suriye krizine çözüm bulmak için düzenlenen Astana görüşmele rinin sekizinci turunda Ankara’nın terör örgütü olarak gördüğü PYD/ YPG’nin katılımına muhalefet ettiği Ulusal Diyalog Kongresi’nin Soçi’de 2930 Ocak’ta yapılacağı açıklandı. RusyaTürkiyeİran’ın inisiyatifiy le düzenlenen görüşmelerde yapılan ortak açıklamada Ulusal Diyalog Kongresi’ne RUSYA: Suriye’de 60 bin militan “Suriye toplu öldürdükmunun tüm Rkesimlerinin katılımının usya Savunma Bakanı Sergey Şoygu öngörüldüğüne” işaret edildi. Soçi öncesi garantör üç ülkenin 1920 Ocak’ta bir başkent Moskova’da dünyanın merak ettiği Suriye operasyonuna ilişkin açıklamalarda bulundu. İki yıllık operasyonda Suriye’de 48 bin Rus askerinin görev yaptığını belirten hazırlık top Şoygu, 14 binden faz lantısı yapacağı da belirtildi. Gözler katılımcı listesine çevrilirken dün la askere devlet nişanı verildini aktardı. Rus uçaklarının 34 bin sorti gerçekleştirdiğini de belirten Şoygu, operasyonlar sırasında “2 bin 480’i Rusya’dan, de Rusya’nın 819’u örgüt lideri ol Devlet Başkanlığı Suriye Temsilcisi, kongreye PYD’nin katıl mak üzere toplam 60 bin 318 militanın öldürüldüğünü” söyledi. t‘2e1s5tyeednilidsii’lah masının şim Sputnik’in habe dilik öngörülmediğini söyledi, “Kürtlerin maksi rine göre, Şoygu Suriye’de 215 yeni Rus silahının test edildiğini de aktardı. mum düzey de temsil edilmesi, bir yandan da Tür kiye tarafından itirazların olmama sı için çaba gösterdik” dedi. Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada da Astana’da güven artırıcı önlemler bağ lamında, “çatışan taraflarca zorla alı konan kişilerin karşılıklı serbest bı rakılmasını teminen bir çalışma gru bu kurulmasını içeren düzenlemenin kabul edildiği” vurgulandı. Bundan memnuniyet dile getirildi. ABTTBERAPUSKM’TİSPAİN Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu’nda Washington’un Kudüs’ü İsrail’in başkenti olarak tanıma kararına karşı kabul edilen, ABD Başkanı Donald Trump’a sembo lik de olsa sert bir yanıt olarak nitelen dirilen tasarının yankıları sürüyor. Oy lamanın ardından dün Fransa’nın baş kenti Paris’te Cumhurbaşkanı Emmanu el Macron ile bir araya gelen Filis tin Devlet Başkanı Mahmud Abbas, Washington’un Filistinİsra ‘Öfke Cuması’nda iki kişi öldü il barış görüşmelerinde arabulu ABD’nin Kudüs kararını protestolar kapsamında cuk rolünü bir kez daha reddederek Filistin halkının bundan böyle Washington’ın sunacağı hiçbir planı kabul etmeyeceğini söyledi. Macron’a Fransa’nın Kudüs’le ki “Öfke Cuması” eylemlerinde dün Gazze’de iki kişi yaşamını yitirdi. Filistin Sağlık Bakanlığı, ölenlerden birinin 24 yaşında olduğunu, İsrail güçleri ile çatışmalarda göğsünden vurulduğunu duyurdu. Olaylarda 6 kişinin de yaralandığı bildirildi. Öte yandan Belçika’dan gelen bir grup Türk vatanda ilgili BM’nin taslak kararı lehinde oy kullanmasından ötürü teşekkür eden Abbas, Trump’ın ve ABD’nin BM Daimi Temsilcisi Nikki Haley’nin BM üyelerine yö şın Haremi Şerif’e girmeleri İsrail polisi tarafından engellendi. Giydikleri Türk bayraklı tişörtü çıkarması istenen grup buna tepki gösterince polis müdahale etti. Abdullah Kızılırmak ile Mehmet Kargılı olduğu belirtilen iki Türk gözaltına alındı. nelik tehditlere ilişkin de “Para kullanıp ülkelerin satın alınamayacağı ve çözüm dayatılamayacağı dersi umarım alınmıştır” ifadelerini kullandı. rından dolayı bir teşekkür” olarak nitelediği bir resepsiyon davetinde bulunduğu gündeme düştü. 193 üyeli örgütün 128 üyesi Türkiye Mzaamcraonnı’ ‘bdeokğlriyuor ve Yemen’in girişimiyle sunulan Kudüs tasarısına “evet” demiş, 35 ülkeden “çekimser”, 9 ülkeden ise “hayır” oyu gel Macron ise ABD’nin Kudüs’le ilgili ka mişti. Trump’ın karşıt oy kullanan ülke rarıyla kendisini yalnızlaştırdığına vur lere mali yardımı kesme tehdidinin yanı gu yaptı. Fransa’nın iki devletli çözü sıra Haley, “İsimleri not edeceğiz” uyarı me bağlı olduğunun altını çizerken ül sını göndermişti. Guardian gazetesinin kesinin Filistin’i “doğru zamanda, hiç analizinde Kudüs kararının BM’ye mali bir baskı altında kalmadan tanıyacağı yük getirebileceğine, yılda 10 milyar do nı” söyledi. Öte yandan Haley’nin Ku larlık katkıyla BM bütçesinin beşte biri düs kararına “hayır”’ oyu veren, çekim ni temin eden ABD’nin bu tutarın 6 mil ser kalan ve oylamaya katılmayan ülke yar dolarlık kısmını gönüllü olarak yap temsilcilerine “ABD ile olan dostlukla tığına dikkat çekildi. Bosna Hersek’in kararının perde arkası... BM Genel Kurulu’ndaki Kudüs oylamasında Bosna Hersek’in çekimser kalırken Sırbistan’ın “evet” oyu kullanması dikkat çekti. Balkan Insight sitesinin haberine göre Bosna Hersek’in çekimser oy kullanmasına ülkedeki iki entiteden biri olan Sırp Cumhuriyeti Başkanı Milorad Dodik’in Bosna Hersek Devlet Başkanlığının Sırp üyesi Mladen Ivanic’e gönderdiği mektubun etkili olduğu savunuldu. Dodik’in mektupta Sırp Cumhuriyeti’nin İsrail ile dostluğuna dikkat çekilerek “İsrail ve Filistin arasında yıllardır süren problemin hassasiyeti ve ABD Başkanı Donald Trump’ın Washington büyükelçiliğini Kudüs’e taşıma kararının ışığında Bosna Hersek’in bu tasarıyı desteklememesi için gereken her şeyi yapmasını talep ediyorum” ifadelerine yer verdiği aktarıldı. Moskova’da Johnson rüzgârı! Britanya Başbakanı Theresa May’in ülkesindeki referandum dahil olmak üzere Batı’daki seçimlere müdahale etmek ve Doğu Avrupa’da siber casusluk faaliyetleri yapmakla suçladığı Moskova, Britanya Dışişleri Bakanı Boris Johnson’ı ağırladı. Johnson her ne kadar Rus mevkidaşı Sergey Lavrov ile görüşmesinde “sadık bir Rusyaseverim ve Moskova’ya diyalog kurmak için geldim” dese de, iki ülke ilişkileri arasında yaşanan gerilim ortak basın toplantısında sarf edilen ifadelere de yansıdı. Önceki gün May’in Rusya’ya karşı Polonya’yla güvenlik anlaşması yapmasının ardından Moskova’yı ziyaret eden Johnson, Kremlin’in Batı’daki seçimlere müdahale ettiğine ilişkin bolca kanıt olduğunu iddia et LondraMoskova hattında gerilim sürerken iki bakanın basın toplantısı ilginç görüntülere sahne oldu. ti ancak iki ülke arasında ticari ilişkilerin gelişmesini istediklerini vurguladı. Johnson’a “Britanya’nın aşağılayıcı saldırılarına maruz kalmalarına rağmen saldırgan taraf olmadıklarını” söyleyerek yanıt veren Lavrov ise iki ülke arasındaki ilişkilerin tatmin edici olmadığını belirtti. Katalanlar filmi başa sardı İspanya Başbakanı Rajoy’un havuç ve sopa gösteren, bir eliyle verip öbür eliyle alan; Katalan özerkliğini sıfırlarken bölge halkını bir taraftan özgürce sandığa çağıran nev’i şahsına münhasır…cin fikir “stratejisi” iflas etti. Rajoy liderliğindeki iktidar partisi (Partido Popular/PP) oyların sade yüzde 3’ünü alarak tarihi bir hezimete imza atarken, ayrılıkçılar, yerel parlamentoda sandalye sayısı olarak mutlak çoğunluk elde ettiler. “Yüzde” itibarıyla Madrid taraftarı muhafazakâr liberal “Yurttaşlar/Ciudadanos” sandıkta 1. oldu. Ama tek başına “Yurttaşlar” da hükümet olamadığı gibi, merkeziyetçi diğer partilerle de görünürde hükümet kuramıyor. Katalonya’da kısaca kimin, hangi şartlarda ve nasıl bir yerel hükümet kuracağı belirsiz. Madrid için böylece sonuçta en istenmeyen netice hasıl oldu. Hesap çarşıya uymadı Merkezi hükümetin hesabı… ayrılıkçılık referandumu ertesinde Madrid kontrolünde seçimlerle bölgeyi tekrar “zapturapt” altına almak ve sandık yoluyla da yeniden “demokratik meşruiyeti” sağlamaktı. Bölgeden kaçan sermaye ve yatırımların da etkisiyle Katalanların ekonomik çıkarlarına aykırı düşen ayrılıkçılıktan çark etmesi, “ulusal birliği, bütünlüğü savunan partilere” oy vererek sil baştan hizaya girmeleri bekleniyordu. Beklenen “U dönüş”ün sonunda dünyaya, “Bakın Katalanlar sonunda kendi özgür iradeleriyle İspanya’da kalıyor. Buradan yola devam!” denecekti. Ama evdeki hesap çarşıya uymadı. Yüzde 82’lik rekor katılımla oy kullanılan seçimde, ayrılıkçılar yerel parlamentonun 135 sandalyesinden 70’ini aldı. Madrid yanlısı partiler ise 65 sandalyede kaldı. Kutuplaşma bilendi Ayrılıkçılar ve İspanya taraftarları arasında dün olduğu gibi bugün de şaşmadan ikiye bölünen bir toplumu belgeleyen tablo, 2015 seçiminde elde edilen sonuçlardan farklı değil. Bir önceki seçimde de benzer sonuçlar alınmıştı. Ne ki bu kez aynı durum olağanüstü şartlara rağmen yeniden tescil edildi ve kemikleşti. Yerel Katalan hükümeti başkanı Carles Puigdemont örneğin Brüksel’de sürgünde. Dört ayrılıkçı lider “isyan” gerekçesiyle Madrid hapishanelerinde “tutuklu”... Bu liderlerin hiçbiri seçim kampanyasında doğrudan yer almadı ve kampanyayı yönlendiremedi. “Siyasi belirsizlik” nedeniyle 3 bin şirket, İspanya’nın bu en zengin bölgesinden kaçtı. Bağımsızlık referandumunun yapıldığı ekim ayında sadece Katalan bankalarından çekilen tasarruf miktarı 6 milyar Avro’yu buldu. Turizm yavaşladı, işsizlik belirdi ve yabancı yatırımlarda da yüzde 75’e varan bir düşüş yaşandı. Bu şartlarda bölge halkının ivedilikle “normalleşme” istemeleri, “Madridci doğrultularda” oy vermeleri beklenirken tercihlerde iki yıl öncesine göre kayda değer değişiklik olmadı. Katalanlar sandıkta ne biliyorlarsa, onu okudular. “Yasadışı ilan edilen” bağımsızlık referandumu ertesinde başkent Madrid’le kıyasıya bir bilek güreşi yaşanmamış, özerklik son 1.5 ay içinde askıya alınmamış ve Katalan liderler hapsi boylamamış… onca gerilim yaşanmamış gibi hareket ettiler. Tek çıkış müzakere Bunlardan çıkarılacak bir ders var, o da şu: Böyle çok boyutlu ve geniş tarihi arka planı olan ayrılıkçılık problemlerini, siyasetin klasik rasyonelleri ile izah etmek mümkün değil. “Kimlik” işe girdiğinde, “akılcı seçmen davranışına” bel bağlamak hayal oluyor. İspanya Başbakanı Rajoy Katalonya da böyle boş bir hayale kapıldı ve sonuç düş kırıklığı oldu. Katalonya son kertede en başa sardı. Bu kez durum 2015’ten daha karışık. Taraflar daha bilenmiş, ayrılıkçılar bile “geleceğe dair” bölünmüş durumda. Bilinen tek şey Madrid’in “ayrılıkçılığı savunan” hiçbir yerel oluşuma ne bugün, ne de yarın… geçit vermeyeceği. Rajoy, bu kırmızı çizgi zorlandığı sürece, Madrid’in Katalonya üzerinde kontrolü bırakmayacağını ilan etti bile. Yalnız İspanya’nın değil Avrupa’nın da başını ağrıtan bu kördüğüm yalnız vizyon sahibi liderlerle çözülebilir. Ancak ne Madrid, ne Brüksel, ne de Barselona da o liderlerin izi var. Başbakanın tercümanı Rus ajanı çıktı Ukrayna Güvenlik Servisi, Başbakan Vladimir Groysman’ın yurtdışı gezilerinde tercümanlık yapan bir hükümet çalışanının Rusya lehine ajanlık yaptığı suçlamasıyla gözaltına alındığını açıkladı. İçişleri Bakanı Anton Geraşenko’nun en az iki yıldır Rus özel kuvvetleri için çalıştığını duyurduğu çevirmen Stanislav Yezhov’un Ukrayna’nın ABD Büyükelçiliği’nde çalışırken ajan yapıldığı öne sürüldü. C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear