16 Haziran 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Cumartesi 23 Aralık 2017 EDİTÖR: SERKAN OZAN TASARIM: SERPİL ÜNAY Akar’ın dönüşümü haber 11 Gazeteciler meslektaşları için yürüyor “Dışarıdaki Gazeteciler” gazetemiz yazar ve yöneticilerinin yargılandığı dava öncesinde bugün saat 16.00’da Kadıköy Mehmet Ayvalıtaş Meydanı’nda eylem yapacak. Gazeteciler hem davaya hem de eyleme çağrı yapmak için sosyal medyadan “#ÖzgürlükteBuluşalım” etiketiyle kampanya başlattı. Kısa sürede TT listesinde ilk sıralara yerleşen kampanya için hazırlanan videoda, Ahmet Taner Kışlalı, Uğur Mumcu, Musa Anter, Metin Göktepe, Hrant Dink gibi katledilen gazeteciler ile Yaşar Kemal, Nâzım Hikmet, Sebahattin Ali gibi şair ve yazarların fotoğrafları paylaşıldı. Paylaşılan videoda gazeteci, yazar ve şairlerin fotoğrafları Zülfü Livaneli’nin Ey Özgürlük şarkısı eşliğinde, “Gerçek için direndik. Hapse atıldık, sürgün edildik, memleket aşkıyla yandık. Zindana vuran dalgaların şiirini yazdık, ıssızlarda katledildik. Yazabilmek için nöbetleşe hapis yattık. Canımızı ne çok yaktılar. Sinsi tetikçilerin kurşunları ile can verdik. Vurulduk. Bombaların hedefiydi en güzel kelimelerimiz. Barışı ararken pusulara düşürüldük. Sanık sandalyesinde çınar olduk. Yıllar geçti yaşlanmadık. Özgürlükten vazgeçmedik. Hepsini tarih yazdı. Tarih yazacak. Gerçek kazanacak...” ifadeleri ile paylaşıldı. Dışarıdaki Gazeteciler adına yapılan açıklamada ise şu ifadelere yer verildi: “Susmuyoruz, alışmıyoruz, katlanmıyoruz. ‘Hemen şimdi özgürlük’ sloganımızı hep birlikte söylüyoruz. Ahmet Şık için, Emre İper için, Akın Atalay için, Murat sabuncu için ve tüm tutuklu gazeteciler için dayanışmanın güçüyle yürüyoruz” dendi. l İSTANBUL / Cumhuriyet HAıyfzdıınTloapnmuza’aÖdülü AdHMndBlülıefaealezüştİthBnıShkç,aTçdeTmebıtoeişAtüsu.epşaiirNÖkterykuFtaBdıçhzaAalfUüzüişgıkrnıLllsaDŞÜdpytttmSokzs/hGuüöüanüaueüaayabCeşnrprirüzynltvkektüesaö’uılelaeHlrüçaKnnislaDmnicnmrrüzırviiocnfsci’,eeınhbezneıSnidesşavytiıuuarkufnatüeçrDaiTteragliınrvışeszm.iioAekutyryüaeüaiÖcaklprryeaitnaBrnr’neinınudtdditmvecHvlesskreizüıaenoeeşna.ğıa’nSflaianŞlbdizkvbahbsatöiuv(uıatenanlieuAolaTebd1,linm9yumAyşDno“ireüakkn.Aieaut0lDdltYieeaüiartç’n0sÖene)nllcaıteda’sndredışraıakaa.”,ş HAPİS CEZASI VERİLDİ 10 Ekim’e katliam demek de suç! MAHMUT ORAL Mezopotamya Ajansı (MA) editörü gazeteci Mehmet Ali Ertaş ve kapatılan eski DİHA muhabiri Metin Bekiroğlu hakkında sosyal medya paylaşımlarında “örgüt propagandası” yaptığı iddiasıyla 1 yıldan 5 yıla kadar hapis istemiyle açılan iki ayrı dava, Diyarbakır 9. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Ertaş hakkında hazırlanan iddianamede, 2015 yılında paylaştığı yılbaşı kutlama mesajı ve 10 Ekim 2015’teki Ankara Gar Katliamı için “katliam” ifadesini kullanması suçlama konusu yapıldı. Mahkeme Ertaş’a, “devleti alenen aşağılama” ve “örgüt propagandası” suçundan 1 yıl 3 ay hapis cezası verdi ve cezayı 5 yıl süreyle erteledi. l DİYARBAKIR Ankara katliamında bir kayıp daha AyAGKdavşğraeiaükatnr(tlâyl5bdBikiryea6aiadağemrhy)riit,ğaaaççimdlirfeGaiakyaandMaavirmtreBa1trkdyet0llıdlüası”saieiaaınzöarırnrıiyEndnydnranamntyHakdırıeniödününk.olridaaımmen,ladBnğcğeacmnycl,daaeıi’pıru’dşy“aenEyüienŞenTnterakkdsaşaeigüişIr.rkierbtaŞzariiiım’lgeizzlıneiaİSlantfDklaikükyeomHasnagCni’ncıulitkmpotaaenaeaeamrilyrbmrnnritlçmdngaaauai’eeeitaamağrAreaşmikarsdzzraaBsrğoıieaMlıçibinm’ıuna.sanrlvsseauay9lıetgedııaniBnknnelsaruörArealakııdrraideBnnly’vyedrkaaaşadacizıinna.ıi Genelkurmay Başkanı Akar, devrim şehidi Kubilay için yayımladığı mesajında, ne Cumhuriyet’in temel değerlerine, ne laikliğe, ne millet egemenliğine, ne de hukuk devletine vurgu yaptı Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar, 87 yıl önce şeriatçılar tara ‘en büyük eseri olarak nitelendirdiği ve yüksek seciyeli muhafızlar olarak bizlere emanet ettiği Cumhu fından başı kesilerek şehit edi riyetimizin ve onun temel değerle len Asteğmen Kubilay ve Mene rini 86 yıl önce hedef alan menfur men Olayı ile ilgili mesajında; ne saldırı” ifadeleriyle tanımladı. Cumhuriyet’in temel değerlerini ne Akar, 2016 mesajında, “Türkiye laikliği ne millet ege Cumhuriyeti’nin varlığına, laik ve menliğini ne de hu demokratik yapısına yönelik bu ve kuk devletini vurgu benzeri saldırılar; tarihte olduğu gi ladı. Menemen Olayı bi günümüzde de milletimizin Cum için 2015 ve 2016’da huriyete, Atatürk ilke ve devrimle “Cumhuriyeti’nin te rine olan sarsılmaz bağlılığı, birliği, SİNAN mel değerlerini he bütünlüğü, fedakârlığı ve sağduyu TARTANOĞLU def alan menfur sal su sayesinde hüsrana uğratılacak dırı” tanımlaması ya tır” ifadelerini kullandı. pan Akar, bu yıl sadece “menfur bir saldırı”, “ibretlik bir olay” de Sadece ‘menfur saldırı’ di. 2015 mesajında “TSK mensup Akar dün yayımladığı 2017 mesa ları olarak; demokratik, laik, sos jında ise daha önce ”Cumhuriyet’in yal bir hukuk devleti olan Türkiye temel değerlerini hedef alan menfur Cumhuriyeti’nin varlığının en bü saldırı” olarak tanımladığı Mene yük güvencesi olmaya devam ede men olayı için bu kez sadece “men ceğiz” diyen, 2016’da ise “Türkiye fur saldırı” demekle yetindi. Akar, Cumhuriyeti’nin varlığına, laik ve leyle, Cumhuriyet tarihinin önem bu yılki mesajının ilk cümlesinde, demokratik yapısına yönelik bu ve li sembolleri arasında yerini aldığı “87 yıl önce Menemen’de, menfur benzeri saldırılar hüsrana uğratıla nı belirten Akar, 2015 mesajında, bir saldırıda şehit edilen yüreği va caktır” sözü veren Akar, 2017 me “Cumhuriyetimizin üzerinde yük tan, millet ve bayrak sevgisiyle do sajında Menemen Olayı’nı 15 Tem seldiği temel değerlerin sağlamlı lu Asteğmen Kubilay, Bekçi Hasan muz ile bir tuttu. ğını ve inkılapların hedefini kavra ve Şevki Beyleri bugün bir kez daha Genelkurmay Başkanlığı her mış nesillerin onları yaşatma ka saygıyla anıyoruz” dedi. yıl 23 Aralık Kubilay’ı anma günü nedeniyle yazılı mesaj yayım rarlılığını bir kez daha ortaya koymuştur” dedi. ‘Menemen ve 15 Temmuz’ ladı. Genelkurmay Başkanı Orge Akar, 2015 yılında, “TSK men 2016 mesajında başta Kubilay ol neral Hulusi Akar, 23 Aralık 2015 supları olarak; demokratik, laik, mak üzere tüm şehitlerle birlik günü yayımladığı mesajda, “Bu sosyal bir hukuk devleti olan Tür te 15 Temmuz şehitlerini de anan gün, 23 Aralık 1930 tarihinde kiye Cumhuriyeti’nin varlığının, Akar, dünkü mesajında, Menemen Menemen’de düzenlenen ve Türki ‘özgürlüğün, eşitliğin ve adaletin olayı ve 15 Temmuz’u “bir tuttu.” ye Cumhuriyeti’nin temel değerle dayanak noktası olan ulusal ege Akar, “Tarihimizin çeşitli dönem rini hedef alan menfur saldırı kar menliğin’, milli birlik ve beraberli lerinde, Menemen’de ve son olarak şısında, vazifelerini yapmaya çalı ğin, vatanın bölünmez bütünlüğü da 15 Temmuz’da yaşanan bu ibret şan Asteğmen Kubilay, Bekçi Ha nün en büyük güvencesi olmaya lik olayların, bütün yönleri ile genç san ve Şevki Beylerin şehit edilişle devam edeceğiz” dedi. kuşaklara aktarılması, geleceğimi rinin 85. yıldönümüdür” ifadeleri Akar 2016 mesajında da, Mene zin ve ülkemizin güvenliği bakımın ni kullandı. Kubilay ve arkadaşları men Olayı’nı, “Ebedi Başkomutanı dan son derece önemlidir” ifadeleri nın, sergiledikleri onurlu mücade mız Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ni kullandı. l ANKARA Bir ‘Cumhuriyet’ abidesi Cumhuriyet, Yıldıztepe’deki Kubilay anıtı için kampanya yapmıştı Bugün Cumhuriyet tarihinin en önemli noktalarından biri olan Menemen olayının 87. yıldönümü. As teğmen Mustafa Feh mi Kubilay, 23 Ara lık 1930’da şeriat çağ rısı yapan, “70 bin ki şilik hilafet ordusu ge liyor. Bize katılmayan HAKAN DİRİK lar kılıçtan geçirilecek” mesajı veren şeriatçı grup tarafından, ba şı bağ bıçağı ile kesilerek şehit edildi. Kubilay’ın başı şeriat bayrağının tepesine bağlandı. Yardıma gelen mahalle bekçileri Şevki ve Hasan da şeriatçı grup tarafından öldürüldü. “Cumhuriyet devrimleri” uğruna şehit olan Kubilay ve arkadaşlarının günümüzde anıldığı anıt, “karşıdevrim” sürecinin mimarları tarafından unutturulmak istense de “Cumhuriyeti korumak ve yaymak için gazete çıkaran çocukların” eseri olma onurunu taşıyor. Mustafa Kemal Atatürk’ün tam da bu sözlerle kuruluşunu desteklediği gazetemiz, “gericileri” ve onlara karşı mücadeleyi görev bilen “Cumhuriyetçileri” simgeleyen Menemen’deki olayın anıtlaşması için ilk kıvılcımı çakmıştı. Yalnızca bununla yetinmemiş, gazetemiz, Yıldıztepe’deki Kubilay anıtının yükselmesi için “kampanya” yürütmüştü. Gerici ayaklanma ve Kubilay’ın yaşadıklarının duyulmasının ardından, Cumhuriyet’in kurucusu Yunus Nadi, oğlu Nadir Nadi’nin, öğrenim gördüğü Viyana’dan gönderdiği mektuba, 11 Mart 1931’de “başmakalede” yer verir. Nadi, mektubunda sorar: “Şu Cumhuriyet kurbanı Kubilay Bey namına Cumhuriyet gazetesi, bir abide yapmaya teşebbüs etse nasıl olur dersiniz?..” Nadir Nadi, önerisini şöyle gerekçelendiriyor, ardından yöntemini aktarır: “Önümüzdeki vaziyette Cumhuriyet, millete pekâlâ önder olabilir. Yapılacak iş şudur: Menemen’de zabitin öldürüldüğü yerde muhteşem bir abide dik mek ve bu eserin vücuda gelebilmesi için bütün vatandaşları ve bilhassa Menemenlileri ve İzmirlileri iştirake davet etmek.” Yunus Nadi, öneriyi hem “Ankara’ya” havale eder hem de millete. Gazetemiz tarafından başlatılan ve TBMM öncülüğünde gerçekleştirilen kampanya, yoğun ilgi görür. Anıt için tasarım yarışması düzenlenir. Cumhuriyet’in kampanyası sonuç verir ve Ratip Âşir Acudoğlu tarafından tasarlanan Kubilay anıtı, olayın meydana gelişinden yalnızca 3 yıl sonra Yıldıztepe’deki yerini alır. “İnandılar, dövüştüler, öldüler” yazan o anıtta şöyle der: “Emanetlerinin bekçisiyiz!” Cumhuriyet devrimlerinin şehitleri Mustafa Fehmi Kubilay, Bekçi Hasan ile Şevki Bey bugün yine “katledildikleri” Menemen’de anılacak. Ancak AKP hükümetinin bürokraside gücünü kabul ettirdiği dönemlerden bu yana İzmir’deki olay, İzmir Valisi’nin katılımından yoksun olarak anılıyor. Üstelik son yıllarda, “üstten gelen talimatlar doğrultusunda” halkın törenleriyle “protokolün anması” ayrıştırılmış durumda. Bugün de İzmirliler ve Türkiye’nin diğer yerleşimlerinden gelen yurttaşlar, o duruşu sergilemek için Menemen’de “Demokrasi ve Laiklik Yürüyüşü”nde bir araya gelecek. Sabah saat 09.00’daki buluşmanın ardından Menemen metro istasyonu önünden, Kubilay anıtının bulunduğu Yıldıztepe’ye yürüyecek. ADD tarafından düzenlenen “2018, Cumhuriyetimizin taçlandığı yıl olacak” paneli, Menemen Belediye Kültür Merkezi’nde yapılacak. l İZMİR Maraş’ta insanlık da katledildi Kahramanmaraş’ta 1926 Aralık 1978’deki katliamda yaşamını yitirenler bugün düzenlenecek törenle anılıyor. Alevi dernekleri katliamın 39. yıldönümünde İstasyon Meydanı’nda anma etkinliği yapmak için başvurdu ancak Kahramanmaraş Valiliği’nin 1 ay süreyle kentteki tüm etkinlikleri yasakladığı ortaya çıktı. Bunun üzerine bugün cemevi önünde anma yapılmasına karar verildi. Erenler Kültür ve Dayanışma Derneği Başkanı Müslim İbili, gazetemize yaptığı açıklamada bugün saat 11.00’de Erenler Cemevi önünde basın açıklaması yapıldıktan sonra, katliamda yaşamını yitirenler için karanfil konulacağını ve lokma dağıtılacağını belirtti. İbili, anma törenlerine Avrupa Alevi Birlikleri Federasyonu (AABF), Alevi Bektaşi Federas yonu (ABF) ve bileşenlerini başkan ve yöneticilerinin katılacağını ifade etti. Adana’da Alevi dernekleri katliamın 39. yıldönümünde basın açıklaması düzenledi. Açıklamada, “Maraş katliamında sadece Aleviler katledilmedi insanlık da katledildi. Hiçbir gerekçe 2017 Türkiye’sinde katliamları bile anmayı engelleyen bir kararı açıklayamaz” denildi. l Yurt Haberleri Demirtaş kararı ve düşman ceza hukuku Sevgili Selahattin Demirtaş, bir ceza hukukçusu olan sizin alanınızda sizle ilgili bir kararda değerlendirme yapmak kolay değil. Üstelik insanları gülümseterek düşündürecek benzetmelerle bunu en yetkin biçimde yapacak kişilerden birisiniz. 4 Kasım 2016’dan beri devam eden tutukluluğunuzun esas, hatta yegâne nedeni, sizin Meclis kürsüsünde, parti grup toplantısında, mitinglerde, radyo ve televizyonlarda yapacağınız değerlendirmelerin içerik ve biçim açısından siyasal iktidarı en fazla yıpratma kapasitesine sahip olacak olması değil mi? Sizin milletvekili olmanıza rağmen ve milletvekili görevini yerine getirirken yaptığınız konuşmalar nedeniyle tutuklu yargılanmanıza yapılan itirazı Anayasa Mahkemesi Genel Kurulu reddetti. Bu kararın benzer durumdaki diğer milletvekilleriyle ilgili pilot karar oluşturduğu belirtildi. Bu AYM kararı, bu konuda daha önce aynı mahkemenin verdiği aksi yöndeki kararla da karşılaştırıldığında, Türkiye’de halen düşman ceza hukuku ilkelerinin vatandaş ceza hukuku ile yan yana uygulandığını gösteriyor. Alınan karar, yürürlükteki olağanüstü hal anayasa yargısı tarafından bunun yeniden tescil ve ilan edilmesi anlamına geliyor. Düşman ceza hukukunun temel özelliği, fiil veya kusur merkezli ceza hukuku yerine, fail merkezli ceza hukukunun yürürlükte olmasıdır. Bugün bir yanda vatandaşlara tanınan temel hak ve özgürlüklerin korunmasına dayanan bir ceza hukuku kısmi de olsa yürürlükte. Diğer yanda, tam anlamıyla yurttaş olarak kabul edilmeyen ama bundan tamamen dışlanmayan kişilere karşı uygulanan düşman ceza hukuku giderek genişleyen bir çevreye uygulanıyor. Sevgili Selahattin Demirtaş, yıllarca insan hakları alanında avukatlık yapmış biri olarak, sizin benden çok daha iyi bildiğiniz bir konu bu: düşman ceza hukuku. Siz benden daha iyi anlatırdınız bunu ama sözünüz ve hareketiniz tam da bu nedenle kısıtlı. Ceza hukuku ve hukuk felsefesi profesörü, Almanyalı Günther Jakobs bu kavramı ilk kez 1985’te ortaya attı. Sonra üç aşamada geliştirdi. 2001 İkiz Kuleler saldırısı sonrasında, 2003’te bugün az veya çok, birçok devlette uygulanan “terörle mücadele” politikasının bir parçası haline dönüşen yorumunu yaptı. Düşman ceza hukukunun temel özelliklerinden biri, zanlının masumiyet karinesinin üstünlüğü ilkesinden yararlandırılmamasıdır. Bugün tutukluluk halinin devamı kararını otomatik olarak veren sulh ceza hâkimlikleri, bu düşman ceza hukukunun kilit taşı işlevi görüyorlar. Devlet düzenine karşı düşmanca tavırlar sergilediği veya sergileme ihtimali olduğu gerekçesiyle uygulanan bu ceza hukuku, hem içerik hem usul yönünden istisnanın genelleşmiş halini ifade eder. İktidarın hoşlanmadığı, ona rahatsızlık veren, iktidarda kalmaya devam etmesine engel teşkil etmesi endişesi taşıdığı muhalefetin “düşman” olarak nitelendirilmesiyle iş başlar. Bu “iç düşman”dır ve dış düşmanın sahip olduğu hukuktan da mahrumdur. Bugün bu anlamda iç düşman, üzerine “terör örgütü üyeliği” veya “terör örgütü propagandası” giydirilmiş makbul olmayan vatandaşlardan oluşan geniş bir kitle oluşturuyor Türkiye’de. Düşman ceza hukuku, hikmeti hükümet ilkesinin mutlaklaşmasını, başta yargı olmak üzere, devletin tüm kurumlarının iktidardaki güce tam ve mutlak biçimde tabi kılınmasını tamamlıyor. Otokrat niteliği giderek ağır basan iktidar sahibine karşı açık muhalefet gösteren herkesin bilkuvve düşman olarak nitelendirildiği bir düzenin ceza hukuku olarak çalışıyor. Kendisi hukuk devleti düşmanı olan iktidar, iç düşman olarak işaret ettiği şüphelilere, yargı kararı bile olmadan suçlu gömleği giydirdiği gibi, onları hukuk düşmanı statüsüne oturtup, yurttaş olarak hak ve statülerini ortadan kaldırıyor. Sevgili Selahattin Demirtaş, bugüne kadar sizi hem tutuklatıp hem de mahkemeye çıkıp konuşmanızdan bile rahatsız olan, bunu bile düşmanca tavır olarak gören bir istibdat rejimi yürürlükte. Ben, siz ve sizin gibi demokrasi ve şiddetsiz çözüm yollarından hiçbir şekilde sapmayan, sapmayacak Türkiyelilerle eninde sonunda bu düşmanlık siyasetinin beslendiği istibdat yönetimini değiştireceğimize inancımı koruyorum. Size ve sizin gibi düşman ceza hukukunun rehin aldığı binlerce kişiye sabır diler, gelecek yılın biten yıldan demokratik Türkiye hedefi açısından daha aydınlık olmasını dilerim. Polis operasyonunda ölüm Gaziantep’te iki cinayetten aranan şüphelinin adresini saptayan polis, Adana’nın Ceyhan ilçesinde operasyon düzenlendi. Bu sırada, baskın yapılan ev ile bitişik olan 2 katlı binada oturan, pizzacıda çalışan 2 çocuk babası Mikail Çelik (26) iddiaya göre, ayak seslerini duyup “hırsız var” diyerek av tüfeğini alıp çatıya çıktı. Vurulan Mikail Çelik, olay yerinde yaşamını yitirdi. Aranan cinayet şüphelisi ise bulunamadı. Çelik’in babası İbrahim Çelik, “Nasıl olduğunu bilmiyorum, devlete sığınıyorum” derken olayla ilgili soruşturma başlatıldı. l DHA C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear