26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Çarşamba 9 Mart 2016 10 EDİTÖR: CAN DOKER haber Hilafet ve demokratik özerklik HDP eşbaşkanlarının ve bazı milletvekillerinin dokunulmazlıklarının kaldırılması için düğmeye basıldı. Fezlekeler Meclis Başkanlığı’na geldi. Oradan komisyona, oradan da Meclis Genel Kurulu’na gelecek. Genel kurulda AKP ve MHP milletvekillerinin oyları ile kabul edilecek ve HDP eşbaşkanlarına yargı yolu, oradan da mapushane yolu görünecek. Bu kadar kesin mi? Elbette. Cumhurbaşkanı, Yargıbaşkanı, Anayasabaşkanı, Saraybaşkanı yani kısaca “Herbirşeyinbaşbaşkanı” yüce ve kudretli Recep Tayyip Erdoğan iki ay önce, ocak ayının hemen başında ilan etti, unuttunuz mu? Hatırlatayım. Aynen şunları söyledi: “... İki eşbaşkanın yaptığı açıklamalar kesinlikle anayasa suçudur... Bunlar bedelini ödemek durumundadır... Ülkeyi parçalayıp bölmeye yönelik mesajları kabul etmemiz mümkün değil. Bunlara karşı gerekli cevabın verilmesi, müeyyide uygulanması, yargı mekanizmasının devreye girmesi suretiyle atılması gereken adımlar var...”  Bu kadar açık ve net. Peki, Yargıbaşkanı’nın talimatı ile soruşturma başlatan savcılar HDP eşbaşkanlarını neyle suçluyorlar? O da kesin ve kısa: Demokratik özerklikle ilgili yaptıkları konuşmalarla terör örgütünün propagandasını yapmakla... Hımmmm... Demek bu ülkede demokratik özerkliğin geçerli olduğu yeni bir devlet yapısı öngörmek suç. Hem de milletvekili isen dokunulmazlığının kaldırılmasını gerektirecek kadar ciddi bir suç. Çünkü büyük hukuk bilgini Tayyip Erdoğan yukarıda alıntıladığım sözlerinde ne diyor: “Kesinlikle anayasa suçudur”. Yani sakın ola ki özyönetim istemeyin, demokratik özerkliği savunmayın. Fena halde yanarsınız... Buna karşılık Türkiye’nin yeniden hilafet rejimine dönmesini isteyebilir, bu amaçla kitlesel toplantılar düzenleyebilir, orada açık açık hilafet rejiminin propagandasını yapabilir, hilafet devleti için mücadele edeceğinizi ilan edebilirsiniz. Hiç korkmayın. Başınıza hiçbir şey gelmez. Nitekim 3 Mart’ta, Hilafet’in kaldırılışının 92’nci yıldönümünde, İstanbul’da Uluslararası Hilafet Sempozyumu düzenlendi. Toplantıyı düzenleyen Hizbut Tahrir örgütüydü ve Hizbut Tahrir Türkiye Vilayeti Medya Ofisi (Ne demekse artık) Başkanı Mahmut Kar, “Bu sempozyumun İkinci Raşidi Hilafet Devleti’nin kurulmasına ve hayırlara vesile olmasını Rabbimden temenni ediyorum” buyurdu. Hizbut Tahrir bununla da kalmadı, iki gün sonra bu defa Ankara’da bir “konferans” topladı. Hem de Atatürk Spor Salonu’nda. Mahmut Kar orada da konuştu. Ne mi dedi? Buyrun: “Ankara’nın bir cumhuriyet şehri olmadığını, aksine İslamla yoğrulmuş özbeöz bir Anadolu şehri olduğunu, cümle âleme gösteriyoruz. Bizler, burada dimdik ayaktayız. İslamın sancağını yeniden kaldırıyoruz, adım adım hilafete doğru yürüyoruz... Hilafet, egemenliği kayıtsız ve şartsız şeriata veren, otoriteyi ümmetten alan İslamın yönetim sistemidir...” Bu sözler de şimdikinden farklı bir devlet tanımıdır ve anayasayı değiştirme kararlılığının açık ifadesidir. Ama anayasal suç filan değildir. Nitekim günler geçti ve “Herbirşeyinbaşbaşkanı” ağzını açıp tek kelime etmedi. Demek ki ortada bir suç, hele anayasal bir suç asla yoktur. Tayyip Erdoğan’dan daha iyi bilecek değiliz ya... ABDULLAH CÖMERT DOĞUM GÜNÜNDE ANILDI ‘Benim hediyemdin seni benden aldılar’ Gezi Direnişi sırasında öldürülen Abdullah Cömert dün doğum gününde mezarı başında anıldı. Ablası Meryem’in dün doğan bebeğine Abdullah adı verildi. Oğlunun mezarı başında ağıtlar yakan acılı anne Hatice Cömert, “Çok güzel, çok anlamlı bir gün. Bugün kadınlar günü. Abdocanımın doğum günü. Allah bize hediye verdi ama bu hediyemizi aldılar. Bugün 25 yaşında olacaktın ama seni benden aldılar” dedi. Anmaya Cömert ailesi, vatandaşlar ile Ali İsmail Korkmaz’ın annesi de katıldı. l AKIN BODUR/ ANTAKYA Can erok ‘Feminist’ yürüyüş İstanbul Feminist Kolektif’in (İFK) çağrısıyla düzenlenen 14. Feminist Gece Yürüyüşü’nde yüzlerce kadın ve trans birey, Taksim’de Fransız Konsolosluğu önünde bir araya gelip Tünel Meydanı’na yürüdü. Feminst Kolektif’in çağrısı üzerine bir araya gelen grup adına yapılan açıklamada, “Hükümetin, biz kadınları fedakâr ol maya, yani kadınları aile hayatına sıkışmaya zorlayan söylem, telkin ve sosyal politikaları, işte ve evde emek sömürüsü, şiddet ve taciz, annelik, tek tip bir hayat tarzı dayatması, azalmayan kadın cinayetleri, kadınların özgürlük alanlarını daraltmaya devam etti. Kadınları doğurmaya zorlayanlara inat, istersek doğurur, iste mezsek doğurmayız diyoruz” denildi. Kartal Belediyesi, Ataşehir Belediyesi birçok etkinlik düzenlerken Beylikdüzü Belediyesi tarafından yapılan “Özgecan Aslan Kültür Merkezi”nin açılışı yapıldı. KESK İstanbul Şubeler Platformu Şişli Cami önünde kadın cinayetlerini protesto etti. ‘Yasaklar sızınKADINLAR BAŞKENTTE YASAĞA RAĞMEN DÜNYA EMEKÇİ KADINLAR GÜNÜ’NDE MEYDANDAYDI 8 Mart bızımdır’ NECATİ SAVAŞ Başkentteki yasağa rağmen kadınlar ‘Gelsin baba, gelsin devlet, gelsin cop...’ pankartlarıyla yürüyüş yaptı. ‘Çocuk gelin’ için ağladılar ABD’nin New York kentinde Times Meydanı’nda 65 yaşındaki bir adamın 12 yaşındaki bir çocukla evlenmek istemesini ele alan sosyal deneyin bir benzeri Antalya’da yapıldı. Antalya Rotary Kulübü’nün Atatürk Parkı’nda gerçekleştirdiği “Toplumsal Duyarlılık Testi” adlı deneyde damatlık giyen 35 yaşındaki Kenan Yelken, gelinlikli tiyatro oyuncusu 11 yaşındaki Deniz Kaynak ile ele tutuşarak halkın içinde gezdi. Kalabalık ortamda yapılan deneyi gerçek sananlar, “çocuk gelini” görünce büyük şaşkınlık yaşadı. Bazı kişiler damada tepki gösterirken bazıları da polisin neden duruma müdahale etmediğini anlayamadıklarını belirtti. Ağlayarak “çocuk gelini” izleyenler, “İçimiz yandı. Daha çok küçük. İnşallah bu kamera şakasıdır” dediler. l DHA Rol gereği gelinlik giyen 11 yaşındaki Kaynak, “Üzerimdeki gelinlikle büyük bir yük taşıdım” dedi. Bakanlıktan skandal reklam 8Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’ne bir darbe Bakanlık’tan Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nde skandal bir reklam filmine imza attı. “Kadın Hayattır” başlığıyla hazırlanan filmde, “gelenek” başlığında, eline kına yakılan çocuk gelin görüntüsü yer aldı. Çocuk yaşta evlilikleri gelenek olarak sunan film, tepkiler üzerine bir süre sonra yayından kaldırıldı. Muhalif kadınlar raporu korkunç Gözaltında Taciz ve Tecavüze Karşı Hukuki Yardım Bürosu’nun 8 Mart 2016 raporuna göre, son 19 yılda, 95 kadın gözaltında tecavüze uğradı, 432 kadın cinsel tacize maruz bırakıldı. Hukuk desteği isteyen kadınların toplam sayısı 527 olarak açıklandı. Rapora göre, faillerin görev dağılımında, 357 vakada polis ilk sırada yer alıyor. Jandarmaasker, 109 saldırı ile ikinci sırada dikkat çekiyor. Kayıtlara, 109 vaka ile IŞİD militanları da girmiş durumda. Özel Tim 21, korucu ise 18 suç dosyasında fail durumunda. Sıralama şöyle devam edi yor: “İtirafçı, gazeteci, adli tutuklu, belediye başkanı, adliye görevlisi bekçi, diğer kamu görevlileri.” ‘Kadına şiddet politik Tecavüze uğradıktan sonra hamile kalan kadın sayısı ise 7... İnsan hakkı savunucusu, feminist avukat Eren Keskin’in hukuk danışmanlığında yürütülen çalışmaya dair yapılan açıklamada, “Devlet güçleri muhalif kadınlara saldırmaya devam ediyor. Kadına yönelik şiddet politiktir. Devleti imza attığı sözleşmelere uymaya davet ediyoruz” denildi. Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu üyeleri, 7 Mart gecesi saat 23.3001.00 arasında Galatasaray Lisesi önünde, ‘yaşam hakkı ve özgürlük’ nöbeti tuttu. Birçok kentte kadınlar ‘İnadına isyan, inadına özgürlük’ diyerek sokağa çıktı. Mor aksesuvarlarıyla, dövizlerle kadınlar sloganlar atarak 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nü kutladı. 8Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nde, kadınlar yurdun dört bir yanında güvenlik güçlerinin engellemelerine karşın, “Gelsin baba, gelsin devlet, gelsin cop... İnadına isyan, inadına özgürlük” diyerek meydanlara indiler. Başta İstanbul, Ankara ve İzmir olmak üzere birçok kentte kadın haklarına karşı sesler birleşti, sloganlar atıldı. Son olarak Taksim’de düzenlenen 14. Feminist Gece Yürüyüşü’ne kadınlar mor aksesuarlarıyla, dövizleriyle, enstrümanlarıyla katılan kadınlar bir kez daha erkek egemen topluma karşı isyan ettiler. Başkentte kadınlar valiliğin yasaklamasına karşın meydanlara çıktı. DİSK’li kadınlar; “Kadın, yaşam, özgürlük”, “Yasaklar sizin 8 Mart bizim”, “Emeğimiz, bedenimiz, kimliğimiz için yürüyoruz”, “Kadınlar barışta ısrarcı”, “Kadına şiddet engellenecek”, “Senin oğlun can da benim oğlum kurban mı” slogan ve dövizleriyle, Mithatpaşa’dan Sakarya Caddesi’ne yürüdü. DİSK üyeleri Sakarya Caddesi’nde KESK ve Halkevci kadınlarla buluştu. ‘Kadın özgürlüktür’ Nerede mücadele, direniş ve barikat varsa en önde kadınların olduğunu belirten DİSK Genel Sekreteri Arzu Çerkezoğlu “Kadın yaşamdır, özgürlüktür. O nedenle bizler, bizim tüm yaşamımızı, emeğimizi, doğamızı, kentlerimizi sömüren, yaşam hakkımızı elimizden alan AKP’yi ortadan kaldırana kadar mücadele edeceğiz. Kadının özgürlüğü insanın özgürleşmesidir. Taşeron düzenine, iktidarın taşeron aldatmacasına, kuralsız çalışmaya, işyerlerinde yaşanan ayrımcılığa, sendikal baskılara, kadınlara yönelik taciz, mobbing ve her türden baskıya karşı örgütlü gücümüzle biz varız. Kadın cinayetlerine, kadınlara yönelen her türlü şiddete karşı, kadın cinayetlerinin üzerini örtenlere karşı kadın dayanışmasıyla biz varız” dedi. İzmir ve Hakkâri’de koca vahşeti: 4 ölü Kadın cinayetleri Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nde de devam etti. İzmir’in Buca ilçesindeki evde emekli A.İ (62), Nermin Akçay’ı (47) çıkan tartışma sonucu bıçaklayarak öldürdü. Karabağlar Polis Merkezi’ne giderek teslim olan A.İ’nin yüzü, eli ve kıyafetlerindeki kan izleri dikkat çekti. A.İ., “Pişmanım” dedi. Hakkâri’nin Yüksekova ilçesine bağlı İnanlı köyünde ise cinnet getiren H.K., kayınpederinin evini bastı. Evdekileri silahla tarayan H.K., baldızlarını da rehin aldı. Polis ve köy korucuları eve girerek H.K’yi çıkarırken köy sakinleri linç etmek istedi. Saldırıda H.K’nin 5 yaşındaki kızı Arjin K. olay yerinde, ağır yaralı Hediye D. (18) ve Şükran D. (20) hastanede yaşamını yitirdi. Hatice D. (12) ve Avjin K’de (2) yaralandı. C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear