26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Salı 1 Mart 2016 EDİTÖR: MÜNEVVER OSKAY TASARIM: ZARİFE SELÇUK yorum/haber 13 ÖzAgecanr Özgürlüğü solumanın tadı Can ve Erdem’in özgürlüğe kavuşmaları Türkiye Cumhuriyeti’nin 90 yıldır elde ettiği birikimlerin bir sonucudur. Atatürk devrimlerinin bütün eksikliklerine rağmen sağladığı başarıdır. Ne Mısır, ne S. Arabistan, ne Irak ya da öteki Ortadoğu ülkelerinde böyle bir birikim olmadı, olamadı, izin vermediler. Ama Atatürk devrimlerinin Cumhuriyeti bunu başardı. Can ve Erdem’e arka çıkan çevreler, nesillerin, 90 yılın sağladığı birikimin, oluşumun sonucudur, bütün eksikliklere karşın. Gezi, Artvin ve CanErdem oluşumları, bütün karşıdevrim darbelerine karşın “toplumsal kimliğin doğan sonuçlarıdır”. İç ve dış antidemokratik dinamikler alt edilmiştir. Mesele “teknik bir hukuk meselesi değildir”. O, işin biçimsel ve teknik boyutudur. Mesele siyasal, sosyal ve entelektüel birikimlerin Türkiye’de belirli bir düzeye gelmiş olmasıdır. Evet biliyoruz ve görüyoruz; Meclis çalışamıyor, siyasal partiler “kolektif bir ulusal yarar yaratacak konumda değiller”. Ama yine de demokrasi ve toplumsal fayda doğrultusunda olumlu gelişmeler olabiliyor. AYM’nin son kararında olduğu gibi. Sembol oldular Can ve Erdem’in iç ve dış kamuoyundan bu denli destek almasında bazı özel nedenler vardı: Türkiye’de medyaya karşı baskılar son yıllarda olağanüstü arttı. Ülke dünya sıralamasında Afrika standartlarına geriledi. Can ve Erdem olayı bardağı taşıran damla oldu. Can ve Erdem için suç duyurusunda bulunanlar “çok özel kişilerdi”. Böylelikle, “onlara rağmen” algılaması ortaya çıktı. Haber yapılan konu, bugün Türkiye ve dünyadaki “en kritik” olayla ilgiliydi. Suriye iç savaşında kimler, kimlere nasıl yardım ediyorlar meselesine ışık tutuyordu. Haber, tarafları ve niyetlerini “deşifre eden” bir özellik taşıyordu. Cumhuriyet gazetesinin, karşı darbe girişimlerinde odak haline getirilmesi konunun önemini arttırdı. Daha dün kumpasçılar İlhan Selçuk’u, Mustafa’yı ve beni içeri almışlardı. Şimdi sıra Can ve Erdem’e gelmişti. Gazete, karşı darbe kumpasçıları için ön hedefte yer alıyordu. AYM verdiği karar ile yalnızca hukukun gereklerini yerine getirmedi, aynı zamanda toplumsal vicdanı da rahatlattı. Can ve Erdem’i Silivri’den özgürlüğe çıkışta izlerken benim 13 Nisan 2009’dan 5 Haziran’a kadar süren tutukluluğum aklıma geldi. Mahkeme benim için tutuksuz yargılama kararını, ben Haseki Hastanesi’nde bıçak altındayken, ameliyat olurken vermişti. Kumpasçılar, “ellerinde kalacağım” diye korkmuşlardı. Can ve Erdem gibi şölenli bir çıkışım olmadı, yoğun bakımda kendime gelirken haber verdiler. Can ve Erdem Türkiye’de ve dünyada basın (ve demokrasi) özgürlüğünün sembolü oldular. Cumhuriyet gazetesi Cumhuriyet tarihimizdeki yerini bir daha aldı. Medyamız içinde emperyalizmin üzerine projektör tutanlar korkutulmak ve cezalandırılmak istenmektedir. Gerçek suçlular kendilerini gizlemek için bunu hep yaptılar; faşizmin ayrılmaz bir parçası olarak. Can Dündar ve Erdem Gül olayının iki boyutu var. Birincisi Cumhuriyet gazetesini “enkaz” yapmak… İkincisi ise hukuka saygı duymayan bir Cumhurbaşkanı’nın varlığı… Özgen Acar HHH KabvirÖşdnaacvkeaEylrageİlnheaknoSneglçibui kdüvzemMeucseta fa Balbay’ı suçladılar. İlhan Selçuk kim? Cumhuriyet gazetesini, Atatürkçülük ilkesi ve kurucusu Nadi ailesinin çizgisinde sürdü Ne Oldum Delisi! Kavşak ren İstanbul’daki direği… Musta fa Balbay kim? Cumhuriyet ga zetesinin Ankara temsilcisi… Biri İstanbul’da geminin kaptanı, öte kisi Ankara’daki süvarisi… Can Dündar kim? Cumhuri yet Gazetesinin Genel Yayın Yö netmeni, yani geminin kaptanı… Erdem Gül kim? Geminin Anka ra’daki süvarisi… İki olay arasında birebir ben zerlik yok mu? Sultan’ın ama cı Cumhuriyet gemisini kaptansız ve süvarisiz bırakmak. Bu ger çekleşirse ne olur? Gemi yalpalar, yalpalar ve kayalara çarpa Hürriyet gazetesinden Latif Demirci. Freud’un Türk divanı. rak batar! İlhan Selçuk uzun süre gözaltında tutuldu, hastane odalarında çile çekerek öldü. Mustafa Balbay 4 yıl 277 gün hücrede acı çekti. İkisi de anıtsal yargı hatası ile suçlandılar. Can Dündar ve Erdem Gül de aynı doğrultuda 92 gün Silivri’de hücrede yaşadılar… Bu oluşumlar gazetenin ekonomik yapısını sarstı. Satışı geriledi. Satış gerileyince ekonomisi biraz daha bozuldu… Bu oluşumları yakından Cumhuriyet’i korumak ve yaşatmak konusunda “okurlara” ve “vakıf yöneticilerine” büyük sorumluluk düşüyor! HHH Aydınlık gazetesi, 21 Ocak 2014’te Suriye’ye silah taşıyan MİT TIR’larını Türk ve dünya kamuoyuna duyurdu. Haberi yayımlayanlar hakkında “casusluk” suçlaması ile dava açılmadı! Cumhuriyet gazetesi ise 16 ay sonra 29 Mayıs 2015’te aynı haberi nı suçlayan! Gel bakalım Can Efendi, gel bakalım Erdem Efendi… Sizler, koskoca Sultan’a yalancı mı demek istiyorsunuz? Tıkın bunları içeri!” Yerel mahkeme de “emir büyük yerden” diyerek ikisini de Silivri’ye tıktı… Ancak “Ankara’da da yargıçlar var” dedirten şu karar Anayasa Mahkemesi’nden çıktı: “Anayasanın 19. maddesinde güvence altına alınan kişi hürriyeti ve güvenliği izleyen Sultan, sarayında kıs kıs gül “İşte Erdoğan’ın yok dediği silahlar” hakkı ile 26. ve 28. maddelerinde gü mesini sürdürdü. başlığı ile yeniledi. “Sen misin Sulta vence altına alınan ifade ve basın öz gürlüklerinin ihlal edildiğine ve ihlalin ortadan kaldırılması için kararın ilgili mahkemeye gönderilmesine karar vermiştir.” Peki, yerel mahkeme anayasanın bu maddelerini tutuklama kararı verirken irdelememiş miydi? Yoksa yüksek yerden gelen emre uymayı mı yeğlemişti? Türkçe deyimler açısından da zengin bir dildir. Bunlardan biri de “Ne oldum delisi olmaktır.” Dün, dünya basını Sultan’ın şu sözlerini başlıklara çıkardı: “Anayasa Mahkemesi bu şekilde bir karar vermiş olabilir. Ama onu kabul etmek durumunda değilim, bunu çok açık, net söyleyeyim. Verdiği karara da uymuyorum, saygı da duymuyorum!  Dünyanın hiçbir yerinde de medyaya sınırsız özgürlük yoktur. Bu haberlerde, bu ülkenin Başbakanı’na, Cumhurbaşkanı’na bugünkü göreviyle, her türlü saldırı vardır… Böyle bir şey söz konusu olamaz.” Can ile Erdem’in Aydınlık’ın haberinden 21 ay sonra içeri tıkılmalarının nedeninin de itirafı değil mi? Ayrıca, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 153. maddesi şöyle: “Anayasa Mahkemesi kararları Resmi Gazete’de hemen yayımlanır ve yasama, yürütme ve yargı organlarını, idare makamlarını, gerçek ve tüzel kişileri bağlar!” Bu ilkeye ters düşenler, günün birinde ya o yargıçların önüne çıkartılırlar ya da psikiyatrinin kurucusu Sigmund Freud’un Türk halıları ile döşeli divanında dinlenmeye davet edilebilirler! ‘Fırtına obüsleri’ vurdu Halep’in kuzeyindeki IŞİD hedeflerine 5060 atış yapıldı Genelkurmay Başkanlığı, 10 adet F16 uçağının Suriye sınırında devriye uçuşu yaptığını açıkladı.Genelkurmay Başkanlığı’ndan yapılan açıklamada, “10 adet F16 uçağı ile TürkiyeSuriye hudut hattı boyunca devriye uçuşu icra edilmiştir” denildi. l Haber Merkezi gaSödınenıdtraeF1r0i1l6di Türk Silahlı Kuvvetleri, Kilis’in doğusunda konuşlu olan Fırtına obüsleri ile Halep’’n kuzeyinde yer alan IŞİD hedeflerini “koalisyon” koordinesinde vurdu. Dün sonra saat 14.00 ile 15.00 arasında Fırtına obüsleri ile IŞİD hedeflerine 5060 atış yapıldığı belirtildi. Azez’de çatışma Kilis’in Yavuzlu köyünün karşısındaki Suriye’nin Karamezra köyünde önceki gece IŞİD militanları ile muhalifler arasında çatışma çıktı. IŞİD’in Azez’e ilerlemeye çalışmasına, Türkmenlerin oluşturduğu Sultan Murat Tugayı’nın da bulunduğu muhaliflerin oluşturduğu Fetih Ordusu’nun engel olmasıyla çatışma çıktı. Gece boyu aralıklarla süren çatışmalar sırasında sık sık patlamalar meydana geldi. ARUTESŞYKAE: STİÜBRAKLİTYAE LIYOR Rusya Dışişleri Bakan Yardımcısı Sergey Ryabkov, Türkiye’nin Suriye’ye yönelik eylemlerinin bu ülkedeki ateşkesi sabote edebileceğini söyledi. Moskova’daki basın toplantısında konuşan Ryabkov, “Maalesef Türk meslektaşlarımız sınır ötesi saldırılardan ve güvenli bölge oluşturma fikrinden vazgeçmediler. Bu, Ankara’nın yapabilecekleri bakımından çok tehlikeli bir durum” dedi. Ankara’nın eylemlerinin “Suriye ateşkesinin hayata geçirilmesi önünde bir mayın olabileceğini” belirten Rus yetkili, TürkiyeSuriye sınırındaki askeri hareketliliği kaygıyla izlediklerini ekledi. l Dış Haberler ON NUMARA 02, 03, 08, 09, 17, 18, 28, 32, 35, 37, 40, 41, 42, 47, 48, 50, 52, 55, 60, 61, 64 ve 72 10 BİLEN: 302 bin 362’şer TL (Devir) 9 BİLEN: 2 bin 317’şer TL 8 BİLEN: 108.50’şer TL 7 BİLEN: 21.45’şer TL 6 BİLEN: 3.70’şer TL HİÇBİR NUMARAYI DOĞRU TAHMİN EDEMEYEN: 3.20’şer TL 1 MART 2016 SAYI: 33018 İmtiyaz Sahibi: CUMHURİYET VAKFI adına Orhan Erİnç İcra Kurulu Başkanı Akın Atalay Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar Genel Yayın Yönetmen Yardımcısı Tahir Özyurtseven Haber Koordinatörleri Murat Sabuncu Ayşe Yıldırım Başlangıç Yazıişleri Müdürleri Bülent Özdoğan Baydu Can Reklam ve Pazarlama Direktörü Ayşe Cemal Reklam Grup Koordinatörleri Hakan Çankaya Deniz Tufan Sorumlu Müdür Abbas Yalçın Görsel Yönetmen Hakan Akarsu Rezervasyon ve Planlama Koordinatörü Bülent Gürel l Haber Merkezi Müdürü: Aykut Küçükkaya l Dış Haberler: Pınar Ersoy l Ekonomi: Olcay Büyüktaş l Kültür Sanat: Evrim Altuğ l Spor: Arif Kızılyalın l Gece: Ayça Bilgin Demir l Yurt Haberler: Selin Görgüner l Fotoğraf: Uğur Demir l Düzeltme: Mustafa Çolak Web Koordinatörü: Oğuz Güven editor@cumhuriyet.com.tr Ankara Temsilcisi: Erdem Gül Güvenevler Mah. Güneş Cad. No: 8/1 Çankaya 06690 Ankara Tel: (0312) 442 30 50 l İzmir Reklam Tel: (0232) 441 12 20 0530 430 74 17 Okur Temsilcisi: Güray Öz guray@cumhuriyet.com.tr Yayın Kurulu: Orhan Erinç (Başkan), Güray Öz (Bşk. Yrd.), Can Dündar, Ali Sirmen, Hikmet Çetinkaya, Emre Kongar, Şükran Soner, Hakan Kara. lMuhasebe Müdürü: Günseli Özaltay l Satış Dağıtım: Tunca Çinkaya Yayımlayan ve Yönetim Yeri: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 343 72 64 eposta: posta@cumhuriyet.com.tr Reklam Yönetimi: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 251 98 68 eposta: reklam@cumhuriyet.com.tr Yaygın süreli yayın Baskı: DPC Doğan Medya Tesisleri Hoşdere Yolu 34850 Esenyurt/İstanbul Dağıtım: Doğan Dağıtım Satış Pazarlama Matbaacılık Ödeme Aracılık ve Tahsilat Sistemleri AŞ Esenyurt/İstanbul Cumhuriyet’te yer alan haber, yazı ve fotoğrafların yeniden yayım hakkı saklı tutulmuştur. İzin alınmadan ve kaynak göstermeksizin yayımlamak Basın Kanunu gereğince hukuki ve cezai yaptırıma tabidir. İstanbul Ankara İzmir İmsak 05.06 04.51 05.14 NAMAZ VAKİTLERİ Güneş Öğle İkindi 06.31 12.23 15.29 06.15 12.08 15.14 06.37 12.31 15.38 Akşam 18.03 17.48 18.12 Yatsı 19.22 19.06 19.28 Rus kanalının Türkiye iddiası Rus REN TV kanalı Türkiye’nin Suriye sınırında Kürtlere yönelik saldırılar için askeri varlığını artırdığını kanıtladığını iddia ettiği görüntüleri yayımladı. Sınırdaki haraketliliğe dikkat çekilen haberin görüntülerinde Türkiye’nin sınıra bir dizi tank ve topçu bataryası konuşlandırdığı belirtildi. Tank ile silahların namlularının ise Kürtlerin kontrolünde bulunan Kobani’ye doğru çevrilmiş olduğu ifade edildi. Haberde Türk güçlerinin “bir anda Suriye’ye sevk edilebileceği” öne sürüldü. l Dış Haberler Ruslar: Özür olmadan asla Rusya Kamuoyu Araştırma Merkezi’nin (VTsIOM) düzenlediği ankete göre Rus halkının yüzde 78’i, Suriye sınırında Rus Su24 savaş uçağının Türk jetleri tarafından düşürülmesiyle ilgili resmi bir özür olmadan Türkiye ile ilişkilerin düzelmesini istemiyor. Rusların yüzde 63’ü Türkiye’ye uygulanan ekonomik ambargonun kaldırılmasına karşı. Yüzde 11’lik kesim ise Türkiye özür dilemese bile Rusya’nın, Türkiye ile eski ilişkilere geri dönmesi gerektiğini ifade ediyor. Ankete katılan Rusların çoğu, RusyaTürkiye gerginliğinden dolayı kaybeden tarafın Türkiye olduğunu düşünüyor. l Dış Haberler ‘Almanlar PKK için savaşıyor’ Alman Bild am Sonntag gazetesi 120’den fazla Alman vatandaşının PKK ve YPG saflarında savaştığını yazdı. Haberde, savaşçıların PKK saflarına gönüllü olarak katıldığı belirtilildi. Almanya’da iç istihbarattan sorumlu Anayasayı Koruma Teşkilatı, Suriye’de ölen Alman vatandaşlarının sayısının çok fazla olmadığını açıkladı. YPG saflarında çarpışan Rüstem Cudi kod adı Alman Günter Helsten (55), şubat ayında Haseke vilayetine bağlı Şadadi kasabasındaki çatışmalarda hayatını kaybetmişti. Helsten daha önce Alman ve Fransa ordularında yer almıştı. Terör korkusu kuş uçurtmuyor İçişleri Bakanlığı, tüm illerde havalimanları, otogarlar ve tren istasyonlarında inceleme başlattı VAN’DA Canlı bomba iddiasıyla 1 gözaltı Türkiye’nin çeşitli illerinde son dönemde yaşanan terör olaylarının ardından harekete geçen İçişleri Bakanlığı, 81 ilde bulunan ha Van’da bir süre önce teslim olan PKK’li ile ona yardım eden 2 kişinin kentte canlı bomba eylemi gerçekleştireceği yönünde ifade vermeleri üzerine yapılan operasyonda “canlı bomba” olduğu ileri sürülen N.Ö. gözaltına alındı. Mardin Nusaybin’deki Ahmet Kaya Köprüsü’nde önceki gece PKK’liler yerleştirdikleri bombayı uzaktan kumanda ile infilak ettirdi. ŞırnakCizre Karayolu Toptepe Köyü mevkiinde PKK’lilerin menfeze döşediği el yapımı patlayıcıyı askerler fark etti. BatmanKozluk karayolunda menfez içerisine yerleştirilmiş el yapımı patlayıcı düzeneği bulunarak imha edildi. Müfettişler Atatürk Havalimanı’nda çalışmalar yapıp güvenlik noktalarını kontrol etti. valimanları, limanlar, otogarlar ve tren istasyonlarında güvenlik incelemesi başlattı.Bakanlığın görevlendirdiği müfettişler, ilgili noktalara giderek incelemelere başladı. İncelemelerini bitirecek müfettişler, çalışmaları ile ilgili rapor hazırlayarak bakanlığa sunacak. Atatürk Havalimanı’nda inceleme yapan dokuz müfettiş, terminale tüm giriş çıkış noktalarını kontrol etti. TAV Özel Güvenlik tarafından eğitilen bomba uzmanı köpekleri arama yaparken xray cihazlarının hassasiyeti arttırıldı. l İSTANBUL/Cumhuriyet C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear