25 Haziran 2024 Salı Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Perşembe 10 Kasım 2016 haber 14 EDİTÖR: ÖZGÜR ÖZKÜ TASARIM: ZARİFE SELÇUK Gerileme raporu! ABileipler koptu kopacak AB’nin 2016 İlerleme Raporu’nda gazetemize yapılan baskı yer alırken yargıdan gösteri hakkına, medyadan adil yargılamaya ve parlamenterlerin ifade özgürlüğüne dek uzanan baskılar sıralandı Türkiye’nin AB’ye katılım sürecinde yol haritasını teşkil eden 2016 İlerleme Raporu her adımda “gerilemeyi” listeledi. Raporda 103 defa “gerileme” ifadesi kullanıldı. Gazetemize yönelik MİT tırlarıyla başlayan süreç medyaya yönelik baskı da ÇELİK: OBJEKTİFLİKTEN UZAK AB Bakanı Ömer Çelik, ilerleme raporu için “AB’nin Türkiye’yi eleştirisinin yapıcı olması gerektiğini düşünüyoruz, objektif olur ve siyasete alet edilmezse bundan yararlanırız” dedi. koymaktadır” dedi. Çelik şunları söyledi: “Hiç kimse attığımız adımların hukuka aykırı olduğunu ifade edemez. Yargı bağımsızlığı ve ifade özgürlüğü konusundaki eleştirilere katılmıyoruz. Raporda ye, CPT raporunu yayımlamalı. n İfade özgürlüğü: Çok ciddi bir gerileme var. Yetkililer kısıtlamak için daha da çok adım attı. Özellikle de darbe girişiminin ardından KHK’lerle atılan kısıtlama adımları, Kürt yanlısı ve muhalif seslere uzandı. Adil yargılama, barışçıl gösterilere karşı yetkililer aşırı güç kullandı. Yenikapı’da 3 milyon kişi toplandı ama HDP dışlandı. Hükümete karşı eleştirel olan gösterilen birçok yerde yasaklandı. n Darbeyi siyasiler ve toplum önledi: Türkiye’deki siyasi ortam “etkili bir gazete” denilerek aktarıldı. Rapordaki, tek olumlu adım ise “mülteci geçişinin önlenmesi” oldu ve bu durumun sürdürülmesi istendi. Önceki Raporun “objektifliklten uzak” olduğunu savunan Çelik, PKK ile ilgili kısmı için “AB içerisindeki bazı siyasetçilerin PKK terörünün tehlikesini anlama konusunda vizyonsuzlukları veya PKK’ye duydukları sempatiyi ortaya PKK ile ilgili değerlendirmelerin hepsi AİHM içtihatlarına, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne aykırıdır. AB ilişkilerimizi ilerletmek istiyoruz ama fasılları açmadan eleştiriye devam ediliyorsa bunlar bahanedir.” masumiyet karinesine saygı garanti altına alınmalı. 15 Temmuz öncesinde cezaevinde 36 gazeteci vardı; bu sayı ekim sonunda 130’a ulaştı. Gözaltı, soruşturma, sansür ve işten çıkarmalar arttı. ve toplum darbe girişimini önlendi. Güvenlik güçleri tarafından insan hakları ihlallerinin ve orantısız güç kullanımı Güneydoğu’da çokça dile getirildi. Kürt sorunun siyasi yolla çözümü, tek yoldur. yıllarda Anayasa n Cumhuriyet ra n Darbe kanıtları belirsiz: Uy Mahkemesi’nden (AYM) övgüyle söz DUYGU GÜVENÇ eden AB, bu defa mahkemenin dava ları zamanında so nuçlandıramadığına ve çok sayı da başvuru olduğuna işaret etti. n Yargı: Büyük bir geriye gidiş yaşandı. Darbe girişiminin ardın dan hâkim ve savcıların beşte biri işten çıkartıldı. AİHS’nin ihlalini önleyecek temel haklar konusun da eylem planının uygulanması kısıtlı kaldı. Adli ve temel haklar alanında ilerleme sağlanmadı. n HSYK’nin bağımsızlığı: Ada let Bakanlığı’nın kurulda veto hakkı bulunması hâlâ bir endi şe kaynağı. 5 üyelik askıya alın dı. Hâkim ve savcılar arasında yü rütmenin çıkarlarına zedeleyecek herhangi bir adım atacak olanın kariyerinin olumsuz etkileneceği nedeniyle hâkim ve savcılar ara sında otosansürün yayıldığı göz lemleniyor. Bugüne kadar 3 bin 390 hâkim ve savcı uzaklaştırıl dı ve bireysel incelemeye tabi tu tulmadı. Bağımsız görüşleriyle bi linen (YARSAV) Başkanı, Gülen’le bağlantılı olduğu iddiasıyla tu tuklandı. Yeni üyelerin seçimi ve Cumhurbaşkanı’nın rolü nedeniy le de Yargıtay ve Danıştay’a yöne lik yapılan çok sayıda değişiklik yürütmenin bir aracı haline geldiğine dair algıyı güçlendiriyor. n Sulh cezalar AİHM’den uzak: Sulh ceza hâkimlikleri tek başına bir hâkim gibi davranıyor. Kararları AİHM içtihatlarından oldukça uzak. Hâkim ve savcıların etik kuralları yok. Yargı kararlarının niteliğindeki ilerleme çok sayıda hâkimin uzaklaştırılmasıyla geriye gitti. İddianamelerin düşük kalitesi ciddi bir endişe kaynağı. AYM’ye 2015’te 20 bin 376 başvuru yapılmıştı ama iki yıldan bu yana bekleyen dosya sayısı 2 bin 273. Darbe girişiminin ardından YARGI ÖDEVLERİ Yargının bağımsızlığını garanti edecek, yürütmenin kurul üzerindeki etkisini azaltacak şekilde HSYK Kanunu’nun düzeltilmesi de dahil tüm değişiklikleri yapılmalı ve uygulanmalı. Yolsuzluk dosyalarında özellikle de üst düzeyler için araştırma, kovuşturma ve nihai mahkumiyetlerle ilgili bir kayıt dökümü oluşturulmalı. Temel haklara ve özgürlüklere özellikle de ifade gösteri ve örgütlenme özgürlüğüne tam saygı gösterilmeli ve azınlıkların durumu iyileştirilmeli. 47 bin yeni başvuru yapıldı. n 17/25 ve Deniz Feneri duruyor: Yolsuzlukla mücadelede ilerleme sağlanmadı. Üst düzeyli yolsuzluk davalarının, 2013 ve Deniz Feneri davası ki bunların içinde bakanların ve akrabalarının yolsuzluk iddiaları vardı. Hiçbiri cezalandırılmadı. Yolsuzluk nedeniyle verilen mahkumiyet kararlarında da sayısal olarak düşüş yaşandı. Yürütmenin yolsuzluk soruşturmalarına müdahale ettiği algısı yolsuzluk olduğu inancını artırdı. n Siyaset şeffaf değil: Siyasi partiler ve bağımsız adaylar, finansal şeffaflıktan hâlâ uzak. Türkiye hâlâ GRECO tavsiyelerini uygulamadı. Sayıştay güçlendirilmeli. n İşkence ve kötü muamele: Darbe girişiminin ardından tekrar ölüm cezasını getirmek dile getirildi. Kayıp kişilerle ilgili kapsamlı bir yaklaşım yok. İşkencenin ve kötü muamelenin önlenmesinde (özellikle Güneydoğu) gerileme var. Türkiye mevzuatını AİHM ile uyumlaştırmalı. Türkiye BM’nin İşkenceyle Mücadele Komitesi’nin tavsiyelerini uygulamalı ve Türki porda: Haziran 2015’te ‘ciddi bir gazetenin’ Genel Yayın Yönetmeni’nin MİT tır’larının Suriye’ye gidişiyle ilgili soruşturması 5 yıl hapis ceza sıyla sonuçlandı; süreç Yargıtay’da. Aşırı baskılar ve açık düşmanlık iklimi bu genel yayın yönetmenini duruşma sırasında kamu alanında suikast girişimiyle açık hale geldi. Ekim ayında gazetenin genel yayın yönetmeni ve birçok yazarı terör örgütüne yönelik iddialer nedeniyle tutuklandı. Nefret söyleminin özellikle de üst düzey temsilciler tarafından sıklıkla kullanılması büyük endişe kaynağıdır. Birçok gazete hükümet tarafından akreditasyon yasağıyla karşılaştı. Yabancı gazeteciler ise sınır dışına kadar zorluklar yaşadı. n Hakaret davasında 17 yaş örneği: Cumhurbaşkanlığı’na hakaretle ilgili dava sayısı 2016 yılında 1867’ye ulaştı. 59 kişi tutuklandı ki bunların içinde 17 yaşında bir genç de vardı. TMK’de ve ceza yasasında yeniden düzenleme yapılmalı. n HDP dışlandı: Anayasada garanti altına alınmasına rağmen gulanan kriterler ve Gülen hareketiyle ilgili bulunan kanıtlar konusunda belirsizlik vardır. Tüm bireysel davalar, görevi kötüye kullanma iddialarından uzaklaştırılmak için bireysel olarak incelenmeli; özel ve aile hayatına saygı ilkesi uygulanmalı. n Tutuklamalara tepki: Mayıs ayında birçok milletvekilinin dokunulmazlığının kaldırılması ve çok sayıda HDP’li vekilin ki bunların arasında eşbaşkanlar da var, tutuklanması büyük bir endişe kaynağıdır. Partiler arası diyalog, tüm partileri kapsamalı. Parlementonun yasama gücü sınırlandı. Parlamenterler parlamento dışında konuştuklarında da korunmalıdır. Hükümet, Cumhurbaşkanları iç ve dış politika konularında faal olmaya devam etti. 15 Temmuz sonrasında ise KHK’lerle gücü daha da arttı. n Yönetim: Cumhurbaşkanı Erdoğan, aktif bir şekilde önemli iç ve dış politika konularına dahil oldu. Başkanlık sistemine geçiş ile ilgili tartışmalar arttı. n Asker şüphesi: Sivil kurumların asker üzerindeki etkisi ciddi şekilde arttı ancak askeri personel yasasında yapılan değişiklik terörle mücadelede onlara aşırı bir yasal koruma sağlıyor. l ANKARA Gazetemize yönelik operasyon ve HDP milletvekillerinin tutuklanmasıyla AB ile Türkiye arasında başlayan gerilim tırmanıyor. Türkiye Dışişleri Bakanlığı yaptığı açıklamada “Türkiye söz konusu olunca terörizmi silahlı mücadele şeklinde yansıtan kararlara imza atan AB, Türk milleti nezdinde terörle mücadele konusundaki inandırıcılığını ve itibarını kaybetmiştir” denildi. Cumhurbaşkanı Erdoğan ise AB’ye “Geç kaldınız ya! Hadi bir an önce gözden geçirin. Ama gözden geçirdiğiniz zaman ertelemeyin nihai kararınızı verin” diye yanıt verdi. Piri: Dondurulsun Türkiye’nin tepkisi üzerine AP Türkiye raportörü Kati Piri, dün yaptığı açıklamada “Ankara, yap tıklarıyla AB’ye kapıları kapatı yor. Hukukun üstünlüğü ve in san hakları yoluna dönene ka dar AB’nin üyelik görüşmeleri ni hemen dondurması gerek” de di. Avrupa Komisyonu’nun geniş lemeden sorumlu üyesi Johannes Hahn, müzakerelerin devamı ko nusunda üye ülkeler ve AP için de değişik görüşler olduğunu, ka rarın AB üyesi hükümetlere ait ol duğunu ve görüş birliğiyle alınma sı gerektiğini belirtti. Hahn, ola sı bir kararın aralık ayında AB Dı şişleri Bakanları Konseyi’nde gö rüşülebileceğini aktardı. Geçmiş te AP içinde Türkiye’nin üyeliğine en sıcak bakan gruplar olan Sos yal Demokratlar ve Liberaller de açıklama yaparak Türki ye’deki mevcut durum ne deniyle Ankara ile üye lik müzakerelerini “askı ya alınması” çağrısı yap tı. AB’nin Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Mogherini, yarınki sürpriz Türkiye zi yaretinde hükü met, STK’ler ve CHP lideri Kılıç daroğ Kati lu ile gö Piri rüşe cek. Büyük Önder Mustafa Kemal ATATÜRK’ü aramızdan ayrılışının 78. yılında saygı, minnet ve özlemle anıyorum. Ülgür GÖKHAN Çanakkale Belediye Başkanı C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear