21 Mayıs 2024 Salı Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Pazartesi 14 Aralık 2015 EDİTÖR: ELİF TOKBAY TASARIM: ECE KURTULUŞ yorum 13 KİM KİME DUM DUMA BEHİÇ AK [email protected] ‘Safları sıklaştıralım’ zamanı mı? KP iktidarı ülkeyi hızla saflarımızı sıklaştıralım noktasına taşıyor. İzlediği politikalar sonucu yarattığı düşmanlar karşısında birlik ve beraberlik içinde davranılmasını ve kendisine destek olunmasını istiyor. 2015 sona ererken toplum AKP’nin arkasında saflarını sıklaştırıyor; yalnızca AKP’ye bakıyor. Sur kenti ve gerçeklik algısı… ir toplumun kültüründeki ve bu kültüre temel olan eğitimindeki yıkımın en güçlü göstergesi, o toplumun gerçeklik algısındaki yozlaşma ve çarpıklıktır. Böyle bir durumun ortaya çıkışıyla birlikte bu yıkıma “maruz” kalan toplum bağlamında, en gerçek dışı ve en olmamasıgereken’lerin sıradan gerçeklerin benimsenmesindeki umursamazlıkla sineye çekilmesi, en birbirini dışlayıcı, dahası felsefe anlamında en birbirini yadsıyan gerçekliklerin en doğal, en “olması gereken” birlikteliklermiş gibi yaşanmaya başlaması kaçınılmaz sonuçtur. Ülkemizin güneydoğusunda epey uzun zamandır olup bitenler, bütün bir toplum olarak nasıl bir algı çarpıklığının ve yozlaşmışlığının uçurumunda debelendiğimizin en korkunç örneklerini sergilemektedir. A B ‘Ben yarattım seni’ Suriye ile başlayan, Rusya ile tepe noktasına ulaşan, bu sırada İran ve Irak’ı da işin içine katan savaş ortamı, AKP’nin dış politikadaki başarısızlığının doğrudan sonucudur; tümüyle AKP üretimidir. Dahası, yanlışta ısrar edildiği için bir sıcak savaş noktasına doğru tırmanılmaktadır. Ülke içinde yaşanan çatışma ortamı da çok büyük ölçüde AKP iktidarının çözüm sürecini yönetmedeki büyük başarısızlığı nedeniyle devam ediyor. Bir taraftan oluşan ortamdan oylarını artırmak için yararlanmak isteyen, diğer taraftan da toplumu saf yerine koyup PKK bizi kandırdı, silah biriktirmiş diyen AKP değil mi? Güneydoğu’da, geçtik kırsal kesimi, birçok ilçe merkezinde yaşam, sokağa çıkma yasağıyla sağlanmaya çalışılıyor. SuriyeIrak bağlamında giderek uluslararası bir özellik kazanarak daha da karmaşıklaşan ve Diyarbakır’da bir caminin yakılması örneğinde görüldüğü gibi derinleşen sorunun çözümü için, çok yazık ki, artık hiçbir somut adım atılamıyor. ÇİZGİLİK KAMİL MASARACI [email protected] Teslim olun! AKP iktidarı dışarda kendi yarattığı düşmanlarla başa çıkamıyor; ülke içindeki çatışma ortamını sona erdiremiyor. Sonra topluma dönüyor ve beni destekleyin, yoksa düşmanlarla işbirliği yapan hain olursunuz, dayatması yapıyor. Cumhuriyet ve Can Dündar, Erdem Gül örneklerinde olduğu gibi; basınyayında iktidara teslim olmayanlar, hukuk tanımaz bir tutumla cezalandırılırken; iktidara teslim olmuş olanlar da meslektaşlarına yapılan bu baskıyı özgürlük düşmanı sayılabilecek bir tutumla alkışlayabiliyor. Dahası var; hukuktan ekonomiye dek hiçbir AKP uygulamasına artık karşı çıkılamıyor; tersine AKP’ye teslim olunuyor. Örneğin, fırıncılar ekmeğe zam yapmak için izin almak üzere hükümetin kapısını çalıyor. Sendikacılık tükenme noktasında; Türkİş Başkanı, kendi genel kurulunda kıdem tazminatımıza dokunmayın diye Başbakan’a yalvar yakar oluyor. Sermaye de hükümet ile savaş ortamından doğabilecek zararlarının halkın vergileriyle karşılanmasının pazarlığını yapıyor. Osmanlı’dan örnek vererek kahramanlık destanları yazmaya kalkışan AKP’nin savaşçı politikalarına bile güçlü bir biçimde karşı çıkamayan muhalefet, kendisinden söz etmeye değmez bir durumdadır: HDP iç tartışmalarıyla boğuşuyor; CHP, Putin ile aynı safta olmadığını kanıtlamaya çalışıyor; MHP de Putin’e karşı Cumhurbaşkanı’na kalkan oluyor. Zaman hiç de safları sıklaştıralım zamanı değil. Çünkü bu tür savaş ortamları, toplumsal düşünceyi daha da kısırlaştırır; sağlıklı düşünmeye ve böylece başta barış olmak üzere, sorunlara doğru çözümler üretmeye izin vermez. Diğer taraftan ne kadar sağlam ve güçlü olursa olsun, hiçbir toplumsal yapı bu ortamı uzun süre taşıyamaz; buna dayanamaz. Bu nedenle, saf olmaktan ve AKP’nin arkasında saf tutmaktan bir an önce kurtularak, 2016’nın bir barış yılı olması için çaba harcamak gerekiyor. Nereye? 14 ARALIK 2015 SAyI: 32940 İmtiyaz Sahibi: CUMHURİYET VAKFI adına ORHAn ERİnÇ AKIn ATALAy İcra Kurulu Başkanı Genel Yayın Yönetmeni CAn DünDAR Genel Yayın Yönetmen Yardımcısı Tahir Özyurtseven Haber Koordinatörleri Murat Sabuncu Ayşe yıldırım Başlangıç Yazıişleri Müdürleri Bülent Özdoğan Baydu Can Sorumlu Müdür Abbas yalçın Görsel Yönetmen Hakan Akarsu l Haber Reklam Tanıtım ve Halkla İlişkiler Genel Koordinatörü Ayşe Cemal Reklam Genel Müdürü Özlem Ayden Şalt Reklam Genel Müd. Yrd. nazende Körükçü Reklam Grup Koordinatörleri Hakan Çankaya Deniz Tufan Rezervasyon ve Planlama Koordinatörü Bülent Gürel usya’nın Ankara Büyükelçisi Andrey Karlov, Rusya’nın bombaladığı TIR’ların içinde insani yardım olmadığını söyledi. Doğalgaz konusunda ise Ukrayna üzerinden yapılan sevkıyat için “Ukrayna topraklarındaki boru hattında arıza çıkarsa biz ne yapacağız?” dedi ve ekledi: “ÖrnekDUYGU leri verdim, sonucu siz GÜVENÇ kendiniz çıkartın.” Merhabalar... Biliyorsunuz 1 Ocak 2016’dan itibaren vize rejimine tekrar geçiyoruz. Bununla ilgili az önce (cuma günü) Dışişleri’ne nota verdim. Krizi aşmak için ne bekliyorsunuz? Devlet Başkanımız açıkladı. Birincisi; uçağımızın yok edilmesi ve askerlerimizin şehit edilmesiyle ilgili özür dilenmeli. İkincisi; sorumluların bulunması ve gerekli cezanın verilmesi. Son olarak da Rusya’nın karşı karşıya olduğu zararın karşılanması. Bu beklentilerimiz yerine getirilmezse Türkiye’nin diğer açıklamaları sonuç getirmeyecektir. Yaptırımlarda son durum ne? Yeni yaptırımlar konusunda çalışmalarımız devam ediyor. Uygulananlar arasında; Karma Ekonomik Komisyon çalışmaları donduruldu; ekonomik alanda çalıştığımız 3 anlaşma durduruldu; turizm kararı var; Charter uçak seferleri iptal edildi; her sene Türkiye’ye 8 bin TIR izni uyguluyorduk. 2 bine düşürüldü. Belki de hiç vermeyiz; yaş sebze meyve ithalatı durduruldu. Bize bu boşluğu doldurmak için Azerbaycan, İran, Cezayir, Fas, İsrail gibi ülkeler başvurdu; Türk şirketleri Rus piyasasında daha zor koşullarda hizmet verebilecek. Ortak Stratejik Planlama Grubu toplantısı yapılmadı. Henüz Üst Düzey İşbirliği Konseyi ile ilgili açıklama gelmedi ama bu sene yapılmayacağından şüphem yok. Rusya, sınırda neden yardım TIR’larını bombalandı? Bir TIR’a uçaktan bomba atılırsa tırlar parçalanır, yerde bombadan oluşan kreterler oluşur. Ama bunu görmedik. Belki de içinde bulunan maddeler patlamıştır. Patlayacak insani yardım malları biliyor musunuz siz, nedir bu? İçinde silah mı vardı yani? Aklımıza gelen bu. Ama yüzde yüz eminiz ki insani yardım değildi. İnsani yardım olsaydı, yardım gönderen kuruluş ‘bize ait’ derdi. Biz de Ukrayna’ya insani yardım gönderiyoruz. İnsani yardım gönderme kuralları her yerde aynı. Ukrayna makamlarına ve BM yetkililerine içinde ne olduğunu görme imkânı veriyoruz; içindekilerin listesini gönderiyoruz. Suriye’ye geçen insani yardım konusunda denetim var mı? Bir şey duydunuz mu? Ben duymadım.” Bombalanan TIR’larda İnSAnİ yARDIM yOK R Karlov, Duygu Güvenç’e konuştu. RUSYA’NIN ANKARA BÜYÜKELÇİSİ ANDREY KARLOV: Akşam haberlerini izlemek üzere televizyonunuzu açtığınız anda önünüze çıkıveren canlı bir görüntü: Binaları ve sokakları türlü silahlarla yıkıntılara dönüştürülmüş bir kent; bu kentin evlerinden kurtarabildikleri birkaç parça eşya ile kaçmak peşinde olan insanları yüzlerinden okuyabildiğiniz tek “insanca” ifade, bir yeryüzü cehenneminin ortasına düşmüşlüğün o umarsız ve sınırsız cehennemi… “Yoksa ben, Üçüncü Reich’ın sonuna ait bir belgesel mi izlemekteyim” diye sorabilirsiniz kendinize. Ancak haberlerin arasındaki reklam kuşağının başlamasıyla birlikte gösterilenin Üçüncü Reich’la bir ilintisinin düşünülemeyeceğini hemen anlarsınız. Çünkü reklamlar kuşağında o anda sizin yaşadığınız kentin bir yerinde yapılmakta olan yeni konut sitesinin göklere yükselen kuleleriyle karşılaşırsınız. Ve tutarsızlığı da hemen anlarsınız. Çünkü herhalde Üçüncü Reich’a ait hiçbir yerde o zamanki Almanya’nın bir yerinde bir kent bombalarla yıkılırken aynı günlerde bir başka kentinde yeni yapılmakta olan konut sitelerinin reklamının gösterildiğine tanık olmamışsınızdır. Oysa sizin yaşadığınız ülke çok farklıdır. Yaşadığınız kent de çok farklıdır. Çünkü yaşadığınız kentin adı, “Sur” değildir örneğin. Sur, sadece sakinlerinin iki sokağa çıkma yasağı arasında birkaç parça eşya ile birlikte canlarını kurtarmak için kaçtıkları bir kentin adı olabilir. Beş dakikada değişen dünyalar… OZAn ÇEPnİ Ukrayna’daki gaz hattında arıza çıkarsa ne yapabiliriz? Doğalgaz sevkıyatı bu krizden etkilenecek mi? Türkiye’ye doğalgazı iki hattan satıyoruz. Yüzde 50’si Mavi Akım’dan direkt geliyor. Yüzde 50’si ise Ukrayna üzerinden. Ukrayna doğalgaz sevkıyatı bakımından güvenli olmayan bir ülke. Boru hattından daha önce de gaz çalıyordu. 25 senedir Ukrayna, doğalgaz dağıtım sisteminin yenilenmesi ve onarılması için para harcamadı. Yani Ukrayna üzerinden gelen doğalgazı kesebilir misiniz? Bu o anlama gelmiyor. Biz DOĞALGAZ yAnITI: SOnUCU KEnDİnİZ ÇIKARIn Türkiye’ye bütün hatlar üzerinden gaz sevk etmeye devam edeceğiz. Yalnız Ukrayna topraklarındaki boru hattında bir arıza çıkarsa biz ne yapacağız? Korkutmak istemiyorum ama bir örnek vereyim. Türk Akımı’nı geçen sene teklif ettik; yeni Kuzey Akım2 bu sene mayıs ayında teklif edildi ve çalışmalar başladı. Rusya doğalgaz sevkıyatı açısından güvenilir bir ortaktır. Ama bakın Ukrayna’da neler yaşanıyor. Birkaç gün önce Kırım’a elektrik sevk eden hatlar patlatıldı. Örnekleri verdim, sonucu siz kendiniz çıkarın. Peki, sizin şu anda yaşadığınız “büyükkent”, gördüğünüz reklamlara göre, nasıl bir kent olabilir? Ancak mutlu ailelerin mutlu bir atmosferde çocuklarını, yani o ülkenin gelecekteki “mutlu insanlarını” yetiştirebilecekleri konut sitelerinin reklamlarını izledikleri bir kent olabilir! Peki, belki saçma olacak ama bir soru daha: Acaba sizin yaşadığınız kent ile şu “Sur” kenti aynı devletin sınırları içersinde olabilir mi? Evet, bu soru kesinlikle saçma, çünkü yanıtı “evet”. Sizin ülkeniz artık çoktandır birbiriyle bağdaşan değil, fakat bağdaşması olanaksız gerçeklerinin birlikteliğinin “ülke gerçeği” sayıldığı bir ülkedir. Ve belki de böyle bir gerçekçiliğin aksayan tek yanı, Sur gibi kentler için insanların sokağa çıkma yasağı süresi içersinde de ölebilecekleri olasılığına karşı ölülerin normal yasak sürelerinde içinde saklanabileceği boyutlarda buzdolapları üretimini devreye sokabilecek kadar “gerçekçi” olamamış oluşudur! Gerçeklerle yanılsamanın kaynaştığı ülke … Merkezi Müdürü: Aykut Küçükkaya l Dış Haberler: Pınar Ersoy l Ekonomi: Olcay Büyüktaş l Kültür Sanat: Evrim Altuğ l Spor: Arif Kızılyalın l Gece: Ayça Bilgin Demir l Yurt Haberler: Selin Görgüner l Fotoğraf: Uğur Demir l Düzeltme: Mustafa Çolak Web Koordinatörü: Oğuz Güven [email protected] Ankara Temsilcisi: Erdem Gül Ahmet Rasim İzmir Temsilcisi: Serdar Kızık Halit Ziya Sok. No: 14 Çankaya 06550 Ankara Bulvarı 1352 S. 2/3 İzmir Tel: (0232) 441 12 20 Tel: (0312) 442 30 50 Okur Temsilcisi: Güray Öz [email protected] Yayın Kurulu: Orhan Erinç (Başkan), Güray Öz (Bşk. Yrd.), Can Dündar, Ali Sirmen, Hikmet Çetinkaya, Emre Kongar, Şükran Soner, Hakan Kara. Mali İşler Müdürü: Bülent yener l Muhasebe Müdürü: Günseli Özaltay l Satış Dağıtım: Tunca Çinkaya yayımlayan ve yönetim yeri: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 343 72 64 eposta: [email protected] Reklam yönetimi: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 251 98 68 eposta: [email protected] Yaygın süreli yayın Baskı: DPC Doğan Medya Tesisleri Hoşdere Yolu 34850 Esenyurt/İstanbul Dağıtım: Doğan Dağıtım Satış Pazarlama Matbaacılık Ödeme Aracılık ve Tahsilat Sistemleri AŞ Esenyurt/İstanbul Cumhuriyet’te yer alan haber, yazı ve fotoğrafların yeniden yayım hakkı saklı tutulmuştur. İzin alınmadan ve kaynak göstermeksizin yayımlamak Basın Kanunu gereğince hukuki ve cezai yaptırıma tabidir. İnsani yardım patlar mı? ilotumuz paraşütle inerken ateş açan grubu basın çekti. Uzun menzilli otomatik tüfekle önce ateş açtılar, bunu çektiler. Sonra da açıklama yapan haydutların başının, Suriye vatandaşı olmadığını, Türkiye vatandaşı olduğunu tespit etmek çok kolay. Onun ismi belli. Bizim pilotumuza ateş açan Alparslan Çelik. Kameranın karşısına geçti, açıklama yapıyordu. Sonra da paraşütün parçasını gösterdi. Rahat Türkçe konuşuyordu. Anlaşılıyor ki, onun babası da eski belediye başkanlarından biri.” PİLOTUMUZU VURAN BİR TÜRK Ege’de tansiyon yükseldi ürkiye’nin hava sahasını ihlal ettiği gerekçesiyle Rus savaş uçağını düşürmesiyle başlayan krizde son perde Ege’nin kuzeyinde yaşandı. Rusya Savunma Bakanlığı’nın açıklamasına göre, Yunanistan’ın Limni Adası’na 22 kilometre mesafede demirleyen Rus askeri devriye gemisi Smetlivi, dün sabah bir kilometre mesafede kendisine doğru ilerleyen Türk balıkçı teknesini önce uyardı, iki gemi arasındaki mesafenin 600 metreye inmesi “P T GEMİMİZİ KORUDUK ürkiye’nin suları üzerinden geçiş prosedürünü belirleyen iki önemli belge var. Montrö ve 1983 yönetmeliği. Dışişleri’ndeki görüşmede sordum, ‘Hangi maddeleri ihlal ettik’ diye. Cevap veremediler. Bu fotoğrafı gördünüz mü? Bu İspanya gemisi, İstanbul’da. (Askerin silahı omzunda, NATO amblemli) Bunu Dışişleri’nde gösterdim ve sordum, ‘İspanya Büyükelçisi benden önce mi çağrıldı, yoksa sonra mı çağrılacak? O asker selam vermiyor kendi gemisini koruyor; uluslararası bir pratik. 24 Kasım’dan sonra bizim savaş gemimizi korumamızdan daha doğal ne var? lANKARA “T Smetlivi’yle karşı karşıya geldiği iddia edilen teknenin sahibi Muzaffer GeCNN TÜRK’e konuştu. Ankara’ya uyarı çici, Smetlivi’nin hareketsiz olRus Savunma Bakan duğunu, gemiye 1 milden Yardımcısı Anatoliy Anto (yaklaşık 2 km) fazla yaknov, Türkiye’nin Moskolaşmadıklarını belirten Geva’daki askeri ataşesinin çici, kendilerine ateş açılbakanlığa çağrıldığını be madığını, açıldıysa bile gelirtti. Bakanlığın açıklama mide bunu duyan olmadısında ateşe Ahmet Hakan ğını açıkladı. Geçici, “KaGüneş’e “Ankara’nın dümera kayıtlarını sahil güşüncesiz eylemlerinin ola venlik ekiplerine verdik” sı yıkıcı sonuçları hakkın dedi. l DIŞ HABERLER üzerine uyarı ateşi açıldı. Yön değiştiren balıkçı teknesi Rus mürettebatla iletişime geçmemeyi sürdürerek Smetlivi’ye 450 metre mesafeden seferine devam etti. da sert bir uyarı iletildiği” belirtildi. ‘Ateşi duyan yok’ IŞİD’İ VURAn ‘KARADELİK’ BOĞAZ’I GEÇTİ Rusya’nın “dünyanın en sessizi” dediği gelişmiş Kilo sınıfı B237 model hayalet denizaltı, radarlarda görünmediği için “Karadelik” lakabıyla anılıyor. uriye’deki IŞİD hedeflerini Akdeniz’den Cruise füzeleS riyle vuran Rus denizaltısı Rostovnadanu, dün İstanbul Boğazı’nı geçerek Karadeniz’e döndü. Rostovnadanu’yu görüntüleyen analist yörük Işık, denizaltının Karadeniz Filosu’nun başlıca üssü Sivastopol’a dönmekte olduğunu belirtti. Işık, denizaltının Türkiye bayrağı çekmediğine de dikkat çekti. Öte yandan, 4 Aralık’ta İstanbul Boğazı’ndan geçerken “füzeli” fotoğraf veren Rus gemisi ‘Ceaser Kunikov’ dün boğazları sorunsuz geçti. Gemide bu kez “omzunda füze tutan asker” yoktu. İstanbul Ankara İzmir İmsak 05.40 05.23 05.44 nAMAZ VAKİTLERİ Güneş Öğle İkindi 07.14 12.05 14.23 06.55 11 .50 14.10 07.13 12.13 14.38 Akşam 16.45 16.33 17.00 Yatsı 18.1 1 17.58 18.23 Söyleşinin geniş hali cumhuriyet.com.tr’de C M Y B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear