25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 23 ŞUBAT 2014 PAZAR 4 HABERLER Seçim yarışını Sivas’tan başlatan Erdoğan, bekâr olan Bahçeli’ye yüklendi Rıza Efendi ve Aziz Yıldırım Sevgili, Bugün pazar yine lig maçları var. Herkes kendi takımını stadyumda destekleyecek veya TV’den izleyecek, galibiyeti bekleyecek. Bugün herkes kendi takımını tutuyor. Oysa 1 hafta önce geçen pazar Bağdat Caddesi’nde Galatasaraylısı, Beşiktaşlısı, başka takıma gönül vereni, herkes ama herkes Fenerbahçeliydi. Yüz binler, Fenerbahçe bayrakları altında yürüyorlardı, adalet ve hukuk devleti için. Ali İsmail Korkmaz’ın ailesi Kasımpaşa maçını Şükrü Saraçoğlu’nda Fener formasıyla izliyordu. Fenerbahçe’nin eski yöneticisi Ali Koç ne güzel söylemişti: Adaletin rengi olmaz. Fenerbahçe’nin renkleri, forması o gün adalet ve özgürlük özleminin simgesi olmuştu. Günün kahramanı kuşkusuz Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım’dı. Onu izlerken aklıma “Rıza Efendi” geldi. Gebzeli Dalgıç Rıza Efendi İstanbul’da işgalin en karanlık günlerinde, Yeni Cami’ye bir mahya çekmiş: “Feda Olsun Kanımız” 18.05.1963 tarihli, bu olayı anlatan yazısında İlhan Selçuk, Gebzeli Dalgıç Rıza Efendi’nin bu mahyası ile birden günün kahramanı haline geldiğini yazıyor. HHH “Vatan bizim canımız / feda olsun kanımız” çağırışımı işgal İstanbul’unda büyük heyecan yaratıyor. İnsanlar akın akın Yeni Cami önüne koşuyorlar. İşgal kuvvetleri komutanlığı dört gün sonra, mahyayı yasaklıyor. Olay belleğime kazılmış, İlhan Selçuk’un eşsiz ustalığıyla kaleme aldığı “Hürriyet Mücadelesi Bitmez” başlıklı 50 yıllık, o unutmadığım yazıyı bulup çıkaran arkadaşımız Şenay Baran’a candan teşekkür ederim. Bir an geçmişe gittim. Zamanın eskitemediği yazıyı benim için unutulmaz kılan İlhan Abi’nin şu satırları oldu: “...Ve eğer İşgal Kuvvetleri’nin zulmü olmasa Rıza Efendi’nin halka söyleyeceği ne olabilirdi?” Gerçekten de, işgal kuvvetlerinin zulmü Gebzeli Dalgıç Rıza Efendi’yi birkaç günlüğüne de olsa ulusal kahraman, özgürlük mücahidi yapmıştı. Ve gerçekten eğer içinde yaşadığımız dönemin zulmü olmasa, Aziz Yıldırım acaba bir adalet ve özgürlük mücahidi olabilir miydi? Onun Fenerbahçe ve iş âlemi alanında yapacakları, söyleyecekleri vardı. Yanlış anlaşılmasın özgürlüklere, adalete aldırmazdı demiyorum, ama ana iştigal temalarından değildi kuşkusuz. Yalnız Aziz Bey’e özgü değil durum. Futbol ile ilgilenenlerin uzun süre toplumsal sorunlara pek eğilmemeleri şu tekerlemeyi darbı mesel haline getirdi: “Ne sağcıyız ne solcu/ Futbolcuyuz futbolcu” HHH O zaman durup sormalıyız kendi kendimize: Futbol takımı formasını, özgürlük adalet arayışı simgesi, Aziz Yıldırım’ı demokrasi ve adalet mücahidi haline getiren nedir, kimdir? Hiç kuşkusuz bu sonucu doğuran, içinde yaşadığımız baskıcı sansürcü, adaletsiz rejimin zulmüdür. Bu zulüm bizleri bir yandan eziyor, bir yandan da, olmadık köşelerden, olmadık kişilerden, özgürlük ve adalet mücahitleri çıkarıyor. Damla damla biriken, kahredici zulüm ve yolsuzluğun bu biri esir edici, öteki özgürleştirici birbirine zıt iki etkisinin özgürleştirici yanı, henüz yeterli olmayabilir. Ama süreç bir kez başlamıştır. Nasıl ki, işgal kuvvetlerinin zulmü Gebzeli Dalgıç Rıza Efendi’den bir özgürlük ve bağımsızlık kahramanı yaratmışsa, içinde yaşadığımız dönemin zulmü de futbol kulüplerinden, Fenerbahçe başkanlarından adalet ve demokrasi mücahitleri yaratmaya başlamıştır. Merak etme Sevgili, bunun arkası gelecektir! Çünkü rejimin yaratmakta olduğu adalet ve demokrasi mücahitlerinin sayısı çığ gibi artmaktadır, daha da artacaktır. ‘Aile nedir bilmez’ FIRAT KOZOK SİVAS Başbakan Tayyip Erdoğan, “paralel yapının” kendisine de şantaj yapmak istediğini belirterek, “Beni de dinlediler. Bir ülkede Başbakan’ın eşiyle, çocuğuyla konuşması dinlenir mi?” dedi. Cemaati sert bir dille eleştirirken “Yurtlarda yavruları bedduaya kaldırıyorlar” diyen Erdoğan, bekâr olan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’yi de eleştirirken de “MHP’nin başındaki zat, aile nedir, çoluk çocuk nedir bilmez, onun böyle bir derdi yok. Çocuk nedir biz biliriz” diye konuştu. Erdoğan, 30 Mart yerel seçimleriyle ilgili ilk mitingini Sivas’ta yaptı. Kentin bazı noktalarında yaşamını yitiren eski BBP Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu’nun afişlerinin kaldırılmasına tepki gösteren BBP’liler zaman zaman protesto gösterileri yaptı. Mitingin Sivas Valiliği’nin hemen karşısında düzenlenmesi de tepki çekti. Bazı yurttaşlar iki gün önce yaşamını yitiren valiye saygı gösterilmemesinden yakındı. Erdoğan, miting konuşmasında ana hatlarıyla şunları söyledi: Beni kulağımdan tutup getirecekmiş: MHP’nin başındaki zat geçen gün diyor ki “Bu ERDOĞAN’A MHP’DEN ‘ÇOCUK’ YANITI Genel Sekreteri İsmet Büyükataman, Erdoğan’a, “Genel Başkanımıza çamur atarak yolsuzluk bataklığına saplanan mahdumunuzu mu koruyorsunuz” diye sordu. Büyükataman, “Sizin zihniyetinize göre, Türkiye Cumhuriyeti’ni gençliğe emanet eden ve her bir Türk gencini evlat hükmünde gören Mustafa Kemal Atatürk de mi soyca evladı yok diye insan sevgisinden mahrumdur? Sayın Başbakan aynı konuşmasında Sayın Genel Başkanımız için ‘Yok kulağımdan tutup alıp getirecekmiş, diyor’ demektedir. Korkusunun nedeni anladığımız kadarıyla tam olarak hesap vermek, kulağından tutulup adalet önüne çıkarılacağı günü tahayyül etmektir. Sayın Başbakan, bırakın kulağınızdan tutmayı, hele bir bu millet sandıkta sizi oradan indirsin yakanızdan tutup, ayakkabı kutularından çıkan milyonlar başta olmak üzere, çocuğunuzun gemiciklerini, vakfına akıtılan millet malını tek tek soracaktır” görüşünü dile getirdi. Başbakan hiç yerde gezmesini bilmez mi, hep havada dolaşıyor.” Yok beni kulağımdan tutup alıp getirecekmiş. Ya bu nasıl bir edeptir. İnternet yasasıyla muhalefeti kurtarıyoruz: Bundan 4 yıl önce CHP Genel Başkanı ile ilgili bir görüntü yayınladılar. Genel başkanını o görüntüleri bahane ederek görevden uzaklaştırdılar. İşte bu kayıtlarla CHP’yi, MHP’yi esir NKARA (Cumhuriyet Bürosu) Başbakan Tayyip Erdoğan’ın Sivas’ta, MHP Genel A Başkanı Devlet Bahçeli aleyhine söylediği “MHP’nin başındaki zat, aile nedir, çoluk çocuk nedir bilmez, onun böyle bir derdi yok” sözlerine MHP’den yanıt geldi. MHP aldılar. Şantaj tuzağına çektiler. Şu anda aynı çirkin saldırıyı bize karşı yapmaya çalışıyorlar. Ses kayıtlarıyla sandığı esir almaya çalışıyorlar. Biz bununla CHP’yi, MHP’yi kurtarıyoruz. Ahlaksız yayınlardan korumak için: Bu örgütün liderinin ses kayıtlarını dinlediniz mi? Dinlediniz mi? Uganda’dan ananaslar gelip gidiyor. Bu ananaslardan haberiniz oldu mu? Manavda satılan ananas değil ha. Bunların cinsi başka. Tespihler gelip gidiyor. Bazı işadamlarıyla, bazı medya patronlarıyla al gülüm ver gülüm ilişkiler kuruluyor. Hazreti peygamberi, Miraç’tan indirip kamyonete bindirecek kadar ahlaksızca, edepsizce senaryolar yazılıyor. İşte, CHP ve MHP böyle bir örgütün arkasına takılıyor. İnternet yasasını bunun için çıkardık. Bu yola kararlı bir şekilde devam ediyoruz, devam edeceğiz. Ellerinden gelse bana da şantaj yapacaklar: Paralel yapının yapmadığı yok ki. Bunlar işadamlarına, akademisyenlere, güvenlik güçlerine şantaj yaparlar. Bunlar siyasetçilere şantaj yaparlar, hepsine yaptılar, yapıyorlar. Ellerinden gelse bana da yapacaklar. Böceği yerleştirdiler ama bir şey bulamadılar. MHP’nin başındaki zat aile nedir bilmez: MHP’nin başındaki zat, aile nedir, çoluk çocuk nedir bilmez, onun böyle bir derdi yok. Çocuk nedir biz biliriz. Türk’ün örfünde kadına el uzatmak yoktur. Sen zaten Gezicilerle hareket ettin. Bunu Geziciler yaptı. Bunu o başörtülü bacıma yaptılar. Öte yandan TGB Sivas Şubesi üyesi 5 kişinin Erdoğan’ın mitingi öncesinde gözaltına alındığı miting bitiminde ise serbest bırakıldığı bildirildi. Bahçeli’den Erdoğan’a Kılıçdaroğlu’ndan büyükşehir belediyesine yolsuzluk suçlaması ‘YÜCE DİVAN’DA AKLAN’ SAKARYA (Cumhuriyet) MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, MİT yasasını eleştirerek MİT’in devletin değil, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın alt kurumu olarak çalıştırılmak istendiğini söyledi. Sakarya’da seçim çalışmalarını yürüten MHP lideri Bahçeli, Kocaali ilçesinde kendini karşılayan partililere seslendi. Başbakan Erdoğan’ın MİT’i kendi kontrolüne almak istediğini anlatan Bahçeli, “Bunun sebebi açık. Sayın Başbakan, sana doğru yönelen, adaletin önünü kesmek için bütün adalet kurumlarını dağıtıyorsun, birbirlerine hasım ediyorsun. Savcı kıyımları yapıyorsun, kolluk kuvvetlerini perişan ediyorsun. Sana karşı yapılan her türlü davranışın önünü temizlemek için gideceğin yolu aydınlatıp, Yüce Divan’da alnının akıyla çıkacağın yerde, kurumları seni korumaya, zırh almaya alet ediyorsun. Bunların hepsi nereye kadar devam edecek? Buna artık son ver” dedi. Karasu ilçesinde de seçim iletişim merkezini açan Bahçeli, Başbakan’ın her yerde “hain” aradığını belirterek “Bütün bunların hepsini hesaba katıyorsun da sana bu ‘bölünme’ dediğimiz rezili, Türkiye’yi felakete götüren olayı aklına çalan kimdir? Eğer hain arıyorsan önce sağ, sonra sol tarafına bak” dedi. 17 Aralık’taki İstanbul merkezli operasyonda Türkiye için hayır aranması gerektiğini anlatan Bahçeli, akla hayale gelmeyecek durumlarla karşı karşıya kalındığına dikkat çekti. Bahçeli şunları söyledi: “4.5 milyon dolar ne demek? Bu, bir ayakkabı kutusuna sığar mı? Demek ki bir de bunun ayakkabı kutusu imalatçıları var. Sürekli ayakkabı üretiyor, öbürü de dolarla dolduruyor. Evlerin içerisinde de demir kasalar var. Bunları söylerken muhalefet yapıyor zannetmeyin; bunlar felakettir, bunlar yolsuzluk, rüşvet, işsizlik gibi sosyal hastalıktır ve Türkiye’yi çürütür. Rüşvet yaygınlaşırsa her taraftan rüşvet alınmaya başlar, bunun önlenmesi lazım.” Gazetecilerin sorularını yanıtlayan Bahçeli, AKP’nin oylarını düşürmek amacıyla CHP ile gizli ittifak yapıldığı iddialarını yalanladı. ‘Savcılar Ankara’ya baksın’ Kasımpaşa’da gerginlik Sarıgül’ün gelişinden önce mitingin yapılacağı Kızılay Meydanı’nda CHP’li bir grup ile minibüslü standı bulunan AKP’liler arasında “hırsız var” şeklindeki laf atılması yüzünden arbede çıktı. Polis araya girerek gerginliği önledi. Kızılay Meydanı’nda Sarıgül’ün yapacağı konuşma iptal edilerek Bülent Demir Caddesi üzerine alındı. Bazı AKP’liler CHP’nin bayraklarını indirdi. Sarıgül, seçim otobüsünden “Konuşmamı burada yapacağım kimse buna engel olamaz” diye seslendi. Sarıgül ayrıldıktan sonra da AKP’liler ile CHP’liler arasında gerginlik yaşandı. AKP bürosunun önüne çıkan grup, caddenin karşısında konvoyun geçişini izleyen CHP’li kadınların oradan gitmesini istedi. ‘Gerçek mücahitler bizle müteahhitler AKP’yle’ İstanbul Haber Servisi CHP İstanbul Büyükşehir Belediyesi başkan adayı Mustafa Sarıgül, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın doğup büyüdüğü Kasımpaşa’da coşkulu bir kalabalık tarafından karşılandı. Sarıgül gelmeden önce AKP’liler ile CHP’liler arasında yaşanan gerginlik nedeniyle etkinliğin yapılacağı yer değiştirildi. Sarıgül, Başbakan’ın Kasımpaşalı olması nedeniyle kendisiyle ilgili görüşlerini, aldığı aile ve CHP terbiyesi gereği burada söylemesinin doğru olmayacağını belirterek Erdoğan hakkında konuşmadı. Sarıgül, Necmettin Erbakan’ı da anarak “Erbakan borçlu vefat etti, çocukları çözmeye çalışıyor. Erbakan Hoca’nın evinde kutularından bir şey çıkmadı. Erbakan döneminde merhamet ağı vardı, şimdi menfaat ağına döndü” diye konuştu. Sarıgül, Kasımpaşa’ya eski eşi ve CHP’nin Beyoğlu Belediyesi başkan adayı Aylin Kotil, oğulu Ömer Sarıgül, İstanbul Milletvekili Prof. Haluk Eyidoğan ile geldi. Seçim otobüsü üzerinde konuşan Sarıgül, “Bazıları mesaj atıyor Sarıgül Kasımpaşa’da neden yüklenmiyor diye. Korkudan değil. Sarıgül kimseden korkmaz. Seçimler gelir geçer ama dostukluklar bakidir” dedi. Sarıgül “Erbakan döneminde inançlı, alın terini savunan mücahitler vardı. Mücahit olanlar bizimle beraber. Sabri Erbakan Fatih’te çok başarılı olacak. Gerçek mücahitler bizimle beraber müteahhitler AKP ile” diye konuştu. Alanda görev yapan Emniyet mensuplarına da seslenen Sarıgül “Bir gecede 1614 polisin, 40 emniyet müdürünün görevden alınmasını doğru bulmuyorum” dedi. Konuşmanın ardından Sarıgül, meydandan ayrılırken AKP Kasımpaşa İrtibat Bürosu önünde toplananları da selamladı. Sarıgül “Demokrasi işte böyle bir şey” dedi. (Fotoğraf: VEDAT ARIK) ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Ankara Büyükşehir Belediyesi başkan adayı Mansur Yavaş ve diğer ilçe adaylarını Çankayalılara tanıttı. Ankara Büyükşehir Belediyesi Başkanı Melih Gökçek’i eleştiren Kılıçdaroğlu, “Ankaralılara 500 dolardan doğalgaz satıldı. 30 Mart’tan sonra bütün Ankaralılar suyun fiyatını görecek” diye konuştu. Kılıçdaroğlu, partililerden çalışmalara destek vermelerini, AKP’li seçmenden ise “Oylarını Yavaş’ta birleştirmelerini” istedi. Ankara’da Anadolu Kültür Merkezi’nda düzenlenen tanıtım programına CHP Çankaya Belediyesi başkan adayı Alper Taşdelen, CHP Büyükşehir Belediyesi başkan adayı Yavaş, mevcut Çanaya Belediye Başkanı Bülent Tanık, Çankaya Belediye Meclisi üye adayları ile çok sayıda partili katıldı. Açılış konuşmasını yapan CHP Çankaya İlçe Başkanı Mehmet Perçin, “Sloganımız haydi Çankaya, hedef Ankara. Hedefimiz yüzde 70 oy” diye konuştu. Daha sonra kürsüye gelen Çankaya adayı Taşdelen, kimseyi dışlamadan ve ötekileştirmeden hizmet götüreceklerini, “kindar değil, insanı seven bir nesil” olduklarını söyledi. Daha sonra konuşan Mansur Yavaş, Çankaya’nın 20 yıldır hizmet alamadığını, büyükşehir belediyesince cezalandırıldığını söyledi. Gökçek’in yanlış uygulamalarına örnek veren Yavaş, 2 milyar 300 milyon TL borçla Ankapark yapıldığını anımsattı. Yavaş, “Hesapladık, o paraya yoksullara 40 bin konut yapılabiliyor. Şimdi soruyorum, konut mu öncelikli dinozor mu?” dedi. Törende son konuşmacı olarak ve “Başbakan Kemal” sloganlarıyla kürsüye gelen Kılıçdaroğlu, “Mansur Yavaş’ı dinlediniz, gerçek bir Ankaralı. Ankara’ya hizmet etmek istiyor, hepimizin görevi 30 Mart’ta onu büyükşehir belediye başkanlığı koltuğuna oturtmak. Ayrışmanın değil birlik olmanın zamanıdır” dedi. Çankayalılara “Bıkmadınız mı bu büyükşehirden, ben bıktım” diye seslenen Kılıçdaroğlu, ismini anmadan Gökçek’i eleştirdi. Kılıçdaroğlu, “Havaalanına gidiyoruz, yolun ortasında bir kapı. Ankara oradan mı başlıyor? Daha Ankara’nın nereden başladığını bilmiyor. Eğer rüşvetin, yolsuzluğun kaynağını araştıran bir savcı varsa ilk bakacağı yer büyükşehir belediyesinin hesapları olmalı” dedi. İstanbul Haber Servisi İşçi Partisi (İP) Şişli Belediyesi başkan adayı Ümit Zileli’nin dayanışma yemeği önceki akşam Taksim Elite World Otel’de yapıldı. Yemeğe, CHP Eskişehir Milletvekili Süheyl Batum, İP İstanbul Büyükşehir Belediyesi başkan adayı Levent Kırca, Şule Perinçek ve çok sayıda sanatçı ile gazeteci katıldı. Gülgün Feyman’ın sunuculuğunu yaptığı gecede konuşan Ümit Zileli, “35 yıldır gazeteciyim, bu kadar haysiyetsiz bir iktidar görmedim. Gidiyorlar, yıkılıyorlar, fakat farkında değiller. AKP batan bir gemide” dedi. Zileli: AKP batan bir gemide BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ‘4X4’lerle cumaya giderek Müslüman olamazsınız’ YUSUF ZİYA CANSEVER VAN Seçim çalışmalarını Bitlis ve Van’da sürdüren BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş “Bediüzzaman’ın yolundan yürüyenler, siz 4X4 ciplerinizle cuma namazına giderek Müslüman olamazsınız” dedi. Bitlis Nurullah Eren Caddesi üzerinde bulunan Ulu Cami önündeki mitingde halka seslenen Demirtaş, Bitlis’te işsizlik oranının yüzde 70’lerde olduğunu anımsattı. “Geçen yıl Bitlis’ten 160 milyon TL vergi toplanmış. Ancak Bitlis’e 73 milyon TL’lik kamu yatırımı yapılmış. Yarısını bile Bitlis’e harcamamışlar” diyen Demirtaş, cemaate ve hüküme İstanbul Haber Servisi İstanbul Hepimizin girişimi tarafından hazırlanan “İstanbul Sözleşmesi”ni bugüne dek 12 bin kişi imzaladı. Sözleşme bütün partilerin yerel yönetim adaylarına gönderildi. Sözleşmede yurttaşların yönetime doğrudan katılma hakkı, konut, sağlık ve eğitime erişim hakkı, kentin geleceğini tehdit eden projeleri engelleme talepleri yer alıyor. İstanbul Hepimizin girişimi, 30 Mart’ta seçilenleri izleyebilmek için hangi yöntemlere başvurulacağını tartışmak amacıyla dün İTÜ Taşkışla’da forum düzenledi. Girişimin sözcülerinden Viki Ciprut, bugüne dek sözleşmeye sadece HDP’nin imza attığını söyledi. ‘İstanbul’un gözü üzerinizde!’ te Beddiüzzaman üzerinden gönderme yaptı. Demirtaş şunları kaydetti: “Bediüzzaman’ın ayakkabı kutuları, çelik kasaları yoktu. Bir hırkası vardı. Başka da bir şeyi yoktu. Şimdi Beddiüzzaman’ın yolundan yürüyenler, siz 4X4 ciplerinizle cuma namazına giderek Müslüman olamazsınız. Halk açlıktan ve işsizlikten inim inim inlerken sizler lüks havuzlu villalarınızda seyrü sefer düzenlerken, Beddiüzzaman’ı temsil ediyoruz, diyemezsiniz. Dinin ismini kullana kullana birbirlerine ihaleler, krediler, rüşvetler peşkeş çektiler” dedi. Van’da ise Cumhuriyet Caddesi üzerinde bulunan seçim bürosu açılışına katılan Demirtaş kalabalık nedeniyle güçlükle alana ulaştı.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear