Catalog

SAYFA CUMHURİYET 21 EYLÜL 2013 CUMARTESİ 6 HABERLER Sürgü davasında mahkeme heyeti olay günü 3 ve 4 yaşında olan iki çocuğu dinlemek istedi Çocuk nereden bilsin? MEHMET MENEKŞE Güze Girerken Yaz ayları geride kaldı. İstanbul’da sonbahar Eylül’ü bile beklemeden Ağustos ortalarında yüzünü gösterir. Yazın büyük bölümünü İstanbul dışında geçirdiğim için bu kez de öyle mi oldu, bilmiyorum. Fakat Eylül’ün sonuna yaklaşmakta olduğumuz şu günlerde İstanbul bir sonbahar yaşıyor. Mevsim sonu ya da yeni bir mevsimin başladığı dönemdeki yazılarımda genellikle şiirlerden söz eder, sevdiğim şiirlerden örnekler veririm. Bu kez öyle yapmak içimden gelmiyor. Geçmiş yazdan, yaz yaşantılarından da söz etmek istemiyorum. Nedenini biliyorsunuz. Hapisteki dostlar, yurtseverler, süregiden adaletsizlik, zulüm, aklımızdan çıkmıyor, çıkması da gerekmiyor. İnsansak. Vicdan ve ahlâk sahibiysek… HHH Twitter’de beni izleyen kimi arkadaşlar, şiirden çok az söz edip, neredeyse bütün iletilerimin siyaset üzerine olmasından yakınıyorlar. Böyle olmasından ben de sıkılıyorum. “Sözcüklere acıyınız” diye bir söz kalmış aklımda. Şiir için, güzel duygular için kullanılmayan sözcüklere acıyorum gerçekten. Sanki dil de yıpranıyor, örseleniyor duygularla birlikte. Fakat başka nasıl olabilir? Ülkeniz zulüm altındayken ve bütünüyle gezegen sıkıntılı bir süreçten geçmekteyken, hiçbir mutluluk duygusu tam olarak yaşanamaz, yaşanmamalı… HHH Daha önceki bir yazımda da söz ettiğim gibi, kötünün daha kötüsü, bir yalan ortamında yaşamaktır. Zulmün bile bir tutarlılığı olmalıdır. F Tipi Cezaevleri, “yaşama dönüş” gibi utanç verici, bağışlanamaz bir yalanla başlamıştı… Günümüzde iktidarı ele geçiren baskıcı, gerici siyaset, yalanı bir siyaset yapma biçimi olarak kullanıyor. Barış diyorlarsa, bilin ki amaçları savaştır. Onların dilinde özgürlük sözcüğü, kölelikle eşanlamlıdır. Açılım dedikleri, daha çok kapanmaktır. Sevgi, inanç, duygu, cesaret, özveri, dayanışma… Bütün insanca duyguların, erdemlerin çamurlara bulandığı, değer ve kan kaybettiği bir dönemden geçiyoruz… Şu son satırı yazmakta olduğum anda çalan telefonumdan Fazıl Say’ın yeniden 10 ay hapis cezasına mahkum edildiğini öğrendim. Güze girerken Türkiye’de hukuk ülkemize bu utancı armağan ediyor… Kimlerle, nasıl insanlarla bir arada yaşamakta, aynı havayı solumaktayız… Bu lanetten, nasıl, hangi yolla, hangi yöntemlerle, hangi sabırla, hangi olanaklarla, ne yaparak, ne söyleyerek, nasıl davranarak kurtulacağız… Türkiye kapatıldığı bu zindanı nasıl paramparça edip aydınlığa, özgürlüğe çıkacak… HHH Sevdiğim güz mevsimi, özellikle Eylül ilerlemekteyken, mutlu olmasam da asla karamsar değilim. Türkiye’mizin, cins bir atın sahte biniciyi üzerinden atıp ayaklarının altına alarak rezil etmesi gibi, hak etmediği bu pislikten kurtularak pırıl pırıl arınacağından kuşku duymuyorum… Yeter ki güzün dirilticiliğine, derin akan halk ırmağına ve gençliğin her an taşmaya hazır enerjisine inancımızı yitirmeyelim, lâyık ve hazır olalım… AMASYA Malatya’nın Sürgü beldesinde Alevi Evli ailesinin ramazan davulcusuyla tartışmasının ardından linç edilmeye çalışılmasıyla ilgili davaya devam edildi. Mahkeme, 5 yaşındaki Tuannanur A. ve 6 yaşındaki Fulya A’yı da tanık olarak dinlemek istedi, çocuklar sorulara yanıt veremedi. Avukat Ali Hamamcı, tanık ifadelerinin değiştirilerek zabıtlara geçirildiğini belirtirken, Evli ailesi ve avukatları mahkemenin tarafsızlığını yitirdiği gerekçesiyle duruşmayı terk etti. Evli ailesine yönelik linç girişimiyle ilgili davanın 5. duruşması geçen hafta Doğanşehir Belediyesi’ne ait düğün salonunda görüldü. Duruşma dolayısıyla ilçe girişi ve düğün salonu çevresinde yoğun güvenlik önlemleri alındı. Duruşmada 58 sanık ve yakınları hazır bulundu. Duruşmada tanık ifadeleri alındı. Mahkeme 5 yaşındaki Tuannanur A. ve 6 yaşındaki Ful Mahkeme tamamen tarafsızlığını yitirmiştir. Bu koşullarda bu mahkemeden tarafsız bir karar çıkmasını beklemek mümkün değil” diye konuştu. izi suçlu çıkaracaklar’ Evli ailesinden Servet Evli, “Mahkemede bizi suçlu çıkarmak için 80 yaşındaki ihtiyarı da 5 yaşındaki çocuğu da tanık yaptılar. Olay 1.5 yıl önce oldu. O çocuk nereden bilsin? Bu kabul edilemez bir durumdur. Yargının durumu bu işte” diye konuştu. Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Malatya Şube Başkanı Songül Canbolat ise “Daha önce de duruşma zabıtları duruşma sırasında silinmiştir. İnsanlık suçlarını zamanaşımına mahkum eden, katliamcıları affeden bir zihniyetin yansımalarını bugün Malatya’da görüyoruz. Evli ailesi mağdurken suçlu çıkarılmaya çalışılmaktadır. Mücadelemize devam edeceğiz ” diye konuştu. ‘B ya A’yı da tanık olarak dinlemek istedi ancak çocuklar sorulara yanıt veremedi. Tanık ifadelerinin değiştirilerek tutanaklara geçirildiğini belirten Evli ailesinin avukatı Ali Hamamcı, mahkemenin tarafsızlığını yitirdiğini belirterek salonu terk etti. Duruşma 11 Aralık’a ertelendi. Avukat Ali Hamamcı, “Mahkeme tanıkların beyanlarını olduğu gibi zapta ‘Mahkeme tarafsız değil’ geçirmedi. Değiştirerek ve daha uygun hale getirerek zapta geçirdi. Biz müdahale ettik, düzeltilmesini istedik. Buna rağmen tanıkların ifadeleri olduğu gibi yazılmayınca Evli ailesiyle birlikte duruşma salonundan ayrıldık. İddianameye uygun bir sonuç elde etmek için tanık ifadeleri tanıklar yönlendirerek, değiştirerek alınıyor. Çocukları bile tanık olarak dinliyorlar. Mahkeme tamamen saldıranları aklamak için bir çaba içinde. Başbakanlık’a bağlı kurumda bulunan dinleme cihazıyla ilgili operasyonda 12 kişi gözaltına alındı ‘Böcek’ten şantajlı ihale çıktı ALİCAN ULUDAĞ Operasyon İller Bankası’na uzandı ANKARA Başbakanlık’a bağlı Yurtdışı Türkler ve Akraba Toplulukları Başkanlığı’nda dinleme cihazı bulunmasına ilişkin yürütülen soruşturmada savcılık düğmeye bastı. Savcılığın talimatı üzerine Organize Suçlarla Mücadele ekipleri İstanbul, Ankara ve Ardahan’da 12 kişiyi gözaltına aldı. Gözaltına alınanlar arasında İller Bankası Genel Müdür Yardımcısı’nın arasında bulunduğu 4 bürokrat da yer aldı. Olayın basında yer aldığı gibi İran’a casusluk değil, Azime D. liderliğindeki suç örgütünün odalarına dinleme cihazı koyduğu bürokratlardan şantajla ihale aldığı, bu yolla menfaat temin ettiği öğrenildi. Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanı Kemal Yurtnaç’ın odasında bulunan dinleme cihazlarına ilişkin soruşturmayı yürüten Ankara TMK Savcısı Mustafa Bilgili, olayın medyada, “AKP içindeki İran böcekleri” şeklinde yansıyarak deşifre olmasının ardından operasyon tarihini öne çekti. Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı’ndaki dinleme iddialarına ilişkin Ankara, İstanbul ve Ardahan’da 2’si kadın 12 kişiyi gözaltına aldı. 2 kadının, böceği bizzat yerleştiren Azime D. ile Fatma A. adlı kişiler olduğu öğrenildi. Operasyonda, İller Bankası Genel Müdür Yardımcısı Ömer Faruk İmamoğlu, İller Bankası AŞ çalışanı Ali Murat Kınıkoğlu, İller Bankası Planlama Dairesi’nde müdür olan Aslı Olgun ile İller Bankası personeli Önder Nuh Tuncay da gözaltına alınanlar arasında yer aldı. İller Bankası bürokratları ve çalışanlarının kurumun basım işleri gibi ihalelerinde Azime D. ile sık sık görüşmeler yapmasının kayda geçtiği öğrenildi. Suç örgütü üyeleri, kamu ihalelerine fesat karıştırmak, rüşvet alıpvermek, özel hayatın gizliliğini ihlal etmek ile hukuka aykırı biçimde özel verileri toplamak, kayıt altına almak ve yaymakla suçlanıyor. Bir şüpheli yurtdışına kaçmaya hazırlanırken Ardahan’da yakalandı. 17 ayrı adrese yapılan operasyon, 7 ay süren teknik ve fiziki takibin ardından gerçekleştirildi. Şüphelilerin ev ve işyerlerinde arama yapıldı, bilgisayarların imajları ile bazı belgelere el konuldu. Savcılığın yaptığı araştırma sonucunda casusluk bağlantısı tespit edemedi. Şüphelilerin, yerleştirdiği böceklerle bürokratlara şantaj yaptığı, bu yolla menfaat temin ettikleri ve ihaleye fesat karıştırdıkları öne sürüldü. Özellikle odasına böcek konulan Yurtnaç’ın dinlenerek açığının arandığı, bu yolla şantajla ihale alınmak istendiği öğrenildi. Suç örgütünün İller Bankası’nın değişik ihalelerine fesat karıştırdığı ve ihaleleri kazanmak için görevli bürokratlara rüşvet verdikleri iddia edildi. Çete üyeleri ile İller Bankası görevlilerinin ihale ve rüşvet çarkını yansıtan şifreli konuşmaları da dinlemelere yansıdı. Dinlemeye çetenin Ankara’daki bir firmadan 100 civarında böcek satın aldığına ilişkin konuşmalar da takıldı. Bulunan böceğinde çetenin satın aldığı seriden olduğu belirlendi. Çetenin Ankara’da üst düzey bürokratlara “şantaj” yapmak amacıyla makam odalarına bu böceklerden yerleştirdiği iddiaları çok yönlü araştırıldığı bildirildi. DİNİ DEĞERLERE HAKARET ETTİĞİ İDDİASIYLA YENİDEN YARGILANDIĞI DAVADA YİNE 10 AY HAPİS CEZASI ALIRKEN YARGITAY’A İTİRAZ YOLU AÇILDI kck davası ‘Utanç verici bir karar’ Sanatçılar Girişimi’nce yapılan açıklamada, “Fazıl Say’ı cezalandırmakta ayak direyen mahkeme, ülkemize, ülkemizin dünyada saygınlığına, sanata, düşünce özgürlüğüne, en temel insan haklarına karşı suç işlemiştir. Bilinmelidir ki utanç verici bir mahkeme kararı ve altındaki imzalar, suçlanan kişi için değil, böyle bir karar sahipleri için verilmiş en ağır bir hüküm olarak adalet ve insanlık tarihinde yerini alacaktır” denildi. ‘Yapılanlar yasal faaliyetler’ İstanbul Haber Servisi PKK’nin üst düzey yapılanması KCK’ye dönük soruşturmada, 97’si tutuklu 205 sanıklı davada Cumhuriyet Savcısı İsmail Işık, tutuklu sanıkların tutukluluklarının devamına karar verilmesini talep etti. İstanbul 15. Ağır Ceza Mahkemesi’nce Silivri Cezaevi yerleşkesi bitiğişinde görülen KCK davasının dün 44. duruşması yapıldı. Duruşmada eski BDP İstanbul İl Başkanı Mustafa Avcı ve yazar Ragıp Zarakolu’nun oğlu Cihan Deniz Zarakolu’nun da aralarında bulunduğu 95 tutuklu sanık hazır bulundu. Aralarında Prof. Dr. Büşra Ersanlı’nın olduğu 19 tutuksuz sanık da duruşmaya katıldı. Tutuklu sanık Ülker Özadıkti, iddianamede BDP’de yaptığı çalışmaların yasadışı gösterildiğine işaret ederken tüm sanıkların avukatı Ercan Kanar da yapılanların bir partinin yasal faaliyetleri olduğunu olduğunu ifade etti. Duruşmada, sanıklar Faruk Tur, Derya Göregen ve Süreyya Aydın’ın tahliyelerine karar veren mahkeme, diğer 94 tutuklu sanığın bu hallerinin devamına hükmetti. Duruşma, 1 Ekim’e ertelendi. Ara kararını açıklayan heyet, yakalama kararı bulunan sanıkların yakalanmasının beklenmesine karar verdi. Mahkeme heyeti, avukat Ümit Avcı’nın elektronik cihazını duruşma salonuna doğrultmasıyla ilgili tutulan tutanak hakkında gereğinin yapılması için suç duyurusunda bulunulmasına hükmetti. Ayrıca ücret talep etmeyenlere verilmemesini talep eden tercümanlara ise sanıklarca ödenmesi karara bağlandı. Say’a aynı ceza HİLAL KÖSE Dünyaca ünlü piyanist, besteci Fazıl Say, Twitter’da Ömer Hayyam’ın bir dörtlüğünü paylaştığı için dini değerlere hakaret ettiği iddiasıyla yeniden yargılandığı davada yine 10 ay hapis cezasına mahkum edildi. Fazıl Say’a verilen ceza, sabıkasız oluşu dikkate alınarak ertelendi. Hakkında 2 yıl denetim süresi belirlenen Say, 2 yıl içinde kasıtlı bir suç işlemezse ceza infaz edilmiş sayılacak. Kararla Yargıtay yolu açılırken Say’ın avukatı Meltem Akyol, karara Yargıtay’da itiraz edecek. Say, 15 Nisan 2013’te 10 ay hapis cezasına mahkum edilmiş ve hükmün açıklanması geri bırakılmıştı. Say’ın avukatı temyiz yolunu kapatan karara itiraz etti. Üst mahkeme, “hükmün açıklanmasının geri bırakılması” konusunda içerik ve sonuçları açısından sanığın bilgilendirilmediğini belirterek kararı bozdu. Say, İstanbul 19. Sulh Ceza Mahkemesi’nde dün yeniden yargılandı. Say’ın gelmediği duruşmaya şikâyetçiler Ali Emre Bukağılı ile Orkun Şimşek katıldı. Dünkü duruşmada da şikâyetçi taraf Fazıl Say’a hakaretler yağdırmaya devam etti. Bukağılı’nın avukatı Ahmet Gündel, “Sanığın psikolojik rahatsızlığı ve aşağılık kompleksi olduğu kanaatindeyim. Sanığın psikolojik hali ceza ehliyetini kısmen ortadan kaldıracak derecededir. Bu konu araştırılsın” dedi. Say’ın avukatı Meltem Akyol ise müvekkilinin beraatini talep ederek ceza verilecekse de lehine olan yasa maddelerinin uygulanmasını istedi. Akyol, Say’ın hükmün açıklanmasının geri bırakılmasını kabul etmediğini söyledi. Mahkeme, piyanist Say’ı “halkın bir kesiminin benimsediği dini değerleri alenen aşağılamak” suçundan 8 ay hapis cezasına çarptırdı. Suçu yayın yolu ile işlediği gerekçesiyle cezayı 12 aya çıkaran mahkeme duruşmadaki tavır ve davranışları dikkate alarak 10 ay hapse indirdi. Hükmün açıklanması geri bırakılmadı ancak ceza Say’ın sabıkasız olması nedeniyle ertelendi. Mahkeme ayrıca şikâyetçilerin 660’ar TL’lik avukatlık ücretinin de Say’dan alınarak katılanlara verilmesine hükmetti. Ceza ertelendi 100 civarında böcek alındı 28 Şubat davasında haftaya sanıkların savunmasına geçilecek İddianamenin okunması tamamlandı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) 103 sanıklı 28 Şubat davasında 1309 sayfalık iddianamenin okunması tamamlandı. Haftaya sanıkların savunmasına geçilecek. Ankara 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın dün 15. duruşması yapıldı. Mahkeme Başkanı Tayyar Köksal’ın katılmadığı duruşmaya, üye Süleyman Köksaldı başkanlık yaptı. Müşteki Avni Öztürk’ün avukatı Mustafa Polat’ın, Erzurum 4. Ağır Ceza Mahkemesi aracılığıyla gönderdiği dilekçede, 28 Şubat süreciyle ilgili, milli güvenlik derslerine katılan öğretmenler ile eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ hakkında soruşturmanın genişletilmesi talebinde bulundu. Tutuklu sanık Çevik Bir’in avukatı Vefa Toklu, 28 Şubat dönemine ilişkin Genelkurmay Başkanlığı’ndan bazı belgelerin istenmesi ve müvekkilinin tahliye edilmesi taleplerini içeren dilekçeyi mahkemeye verdi. Tutuklu sanıklardan Hüsnü Dağ, iddianamede yer alan sahte bir belge üzerinden kendisi hakkında haberler yapıldığını savunarak bununla ilgili suç duyurusunda bulunulmasını istedi. n ANKARA (DHA) Beypazarı ilçesine bağlı 52 nüfuslu Kozalan köyünde şimdiden muhtar adayı enflasyonu yaşanıyor. 2014’ün Mart ayında yapılacak yerel seçimler öncesinde, köyde mevcut muhtar Mustafa Yaman’ın yanı sıra, Ümmet Erdoğan, Şenol Akpınar, Hulisi Yıldırım (aza), Remzi Çevik (eski muhtar), Salim Köroğlu, Ümmet Demir (aza), Alaattin Tanrıseven, Lütfi Çevik ve Cemal Tekin (aza) da muhtarlığa aday olduklarını açıkladı. MTA’dan emekli Alaattin Tanrıseven, sırf adaylardan birine inat olsun diye aday olduğunu söyledi. n EDİRNE (DHA) Keşan ilçesinde polis tarafından durdurulan 14 yolcu kapasiteli minibüste, Suriye, Afganistan, Somali, Myanmar ve Eritre uyruklu 2’si çocuk 35 kaçak yakalandı. Havasızlık nedeniyle baygınlık geçiren 3 yaşındaki Afgan uyruklu kız çocuğunu bir polis memuru kucağına alarak dışarı çıkarttı. Kız çocuğu bir süre sonra kendine geldi. Minibüsün sürücüsü Süleyman Gürbüz, koşarak kaçmaya çalışırken polisler tarafından yakalanarak gözaltına alındı. Nüfus: 52, muhtar adayı: 10! 14 kişilik minibüste 35 kaçak