23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 21 EYLÜL 2013 CUMARTESİ 4 Erdoğan’dan Esad’a övgüleri halka izletti HABERLER ‘CHP DARBE DEMEDİ’ Anadili ve Demokrasi Hükümet “demokrasi paketi”ni açıklayacak diyorlar. Bir türlü açıklayamıyor. Açıklansa ne olacak ki? Yargı bağımsızlığı sağlanacak, yargı yürütmenin sultasından mı kurtulacak? Demokratik protesto hakkını şiddete başvurmadan kullananlar polis dayağından, biber gazı saldırısından, terör örgütü üyesi olma suçlamasından mı kurtulacaklar? Yargı adına oynanan komediler mi son bulacak? Hapishanelerdeki gazeteciler serbest mi bırakılacaklar? Ne gezer! Tam tersine, iktidarın el altından harekete geçirmesiyle yeni davalar hazırlanmakta, kimi önde gelen işadamları ile gazeteciler de 28 Şubat’ın sorumluları arasında oldukları gerekçesiyle içeri tıkılmaya çalışılmaktadır. Demek her şeyden önce, açıklanacak paketin adı yanlış, bunun demokrasiyle falan uzaktan yakından herhangi bir ilişkisi yok. Paket, demokrasiyle uzaktan yakından ilişkisi olmadığına göre açıklansa ne olur, açıklanmasa ne olur? Yanlış anlaşılmasın! Kürt sorunu gerçekten bir demokrasi sorunudur. Bu yüzdendir ki, kimi zaman yapılan şu açıklama yanlıştır: “Türkiye’nin bir numaralı sorunu Kürt sorunudur.” Doğrusunun ise şu olması gerekir: “Türkiye’nin bir numaralı sorunu demokrasi sorunudur”; Kürt sorunu da ancak bu bakış açısı içinde çözülebilir. HHH Doğru bir deyişle Türkiye’de Kürtler ile Türklerin birbirlerinden ayrı sorunları değil, ortak demokrasi sorunları vardır. Nitekim, nasıl Diyarbakır’da esirken Taksim Gezi’de özgür olunamaz ise, Taksim Gezi’de esirken Diyarbakır’da özgür olunamaz. Ama Erdoğan hükümeti, soruna bu açıdan yaklaşmıyor, yaklaşamaz da... Peki konunun öbür tarafı yani vatandaş cephesinde öyle bir yaklaşım var mı? Bu soruya kesinlikle evet yanıtı verilemez. Gerçi ister Türk kökenli olsun ister Kürt, soruna böyle bu açıdan yaklaşan yok değil. Ama bir kısmı, Kürt sorununu genel demokrasi sorunundan ayırarak, din üzerinden siyaset yapan bir iktidarın, dil üzerinden politika yapmak isteyenlerin etnik taleplerini karşılamakla yetinmesine razı görünmektedirler. Din üzerinden siyaset yapanlar ile dil üzerinden siyaset yapanlar arasındaki en kritik müzakere alanı ise, anadilinde eğitim konusu. İktidar anadilinde eğitim konusunda, kendisine iletilen isteklere olumlu yanıt verebilecek gibi görünmüyor. Konuyu daha demokratik açıdan ele almak konumunda olan CHP de anadilinde eğitim konusuna dikkatli yaklaşıyor. CHP’nin anadili konusunda sunduğu öneride başlangıçta, “Eğitim ve öğretim kurumlarında Türkçeden başka dille eğitim yapılamaz” ibaresi yer alıyordu. HHH Tabii bu ifade, anadilinin öğrenilmesini engellemiyordu. Ama kabul etmek gerekir ki, dil biraz yasakçı dönemi çağrıştırmaktaydı. CHP’li Atilla Kart’ın TBMM Anayasa Yazım Komisyonu’nda okuyarak tutanaklara geçirttiği öneri ise şöyle: “Eğitim dili Türkçedir. Anadili Türkçe olmayan öğrencileri zorunlu Türkçe eğitiminin yanı sıra kendi dillerini öğrenme ve kullanma hakkına sahiptirler. Devlet bu hakkın etkin biçimde kullanımı için gereken önlemleri alır.” Kürtlerin kimlikleri üzerindeki baskıyı reddeden böyle bir önerinin temel taşı oluşturması, acaba konunun demokratik çözümü önünde engel oluşturur mu? Kısacası Kürt sorununun demokratik çözümünün anahtarı illa Türkçe eğitimin yanı sıra Kürtçe eğitim midir? Kürt sorununun bir demokrasi sorunu olduğu, demokrasi sorununun da dilin üzerindeki baskıların kalkmasını gerektirdiği bir gerçektir. Ama anadilinin okullarda öğretilmesi, kullanım alanının genişletilmesi bu konuda yeterli adımlar olarak kabul edilemez mi? Galiba en kritik tartışma konusu budur. Demokrasi çerçevesi içinde Kürt kökenli yurttaşımız da Türk kökenli yurttaşımız da bu konuda görüşlerini açıklayacaklardır. Bu tartışmadan çıkacak sonuç ise, çözümün niteliğini belirleyecektir. “Allahına kurban Adana” sözleriyle halkı selamlayan Kılıçdaroğlu, Türkiye’nin Suriye politikasını eleştirirken Başbakan Erdoğan’ın 2010 yılında Gaziantep’te yaptığı ve Esad’a övgüler yağdırdığı konuşmasını görüntülü olarak dinletti. Kılıçdaroğlu, “Esad kardeşiydi, bir sabah kalktı kardeşi Esad düşman oldu. Ne oldu başına taş mı düştü? Suriye ile Türkiye arasındaki ilişkiler iyiydi ne oldu da Suriye’yi düşman ettin” dedi. Kılıçdaroğlu yol boyunca “Gençlik marşı” eşliğinde halkı selamladı. Halk, CHP liderine büyük ilgi gösterdi. (NECATİ SAVAŞ) Mısır’dan Erdoğan’a yalanlama ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Müslüman Kardeşler’in uzantısı olan Özgürlük ve Adalet Partisi, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın, CHP heyetinin, Mısır’a yaptığı ziyaret için yönelttiği “Darbecilere destek” suçlamasına yanıt verdi. Partiden yapılan açıklamada, “CHP heyeti darbeyi eleştirdi, demokrasi ve meşruiyetin geri dönmesi gerektiğini vurguladı” denildi. CHP’nin Mısır heyetinde yer alan Osman Korutürk’ün verdiği bilgiye göre ziyarete ilişkin Özgürlük ve Adalet Partisi’nin resmi internet sitesinde yer alan ziyaret haberinde, CHP heyetinin aynı zamanda devrik Başkan Muhammed Mursi’nin bakanları olan parti yetkililerini ziyaret ettiği belirtildi. CHP’nin Mısır ziyareti, başta Başbakan Tayyip Erdoğan olmak üzere hükümet tarafından Mısır’daki darbecilere destek vermekle eleştirilmişti. CHP’den Genel Başkan Yardımcısı Faruk Loğoğlu ve Osman Korutürürk, Mursi döneminin bakanlarından Dr. Muhammed Ali Bişr ve parti dış ilişkiler sorumlusu Dr. Amr Derrag’ı ziyaret etmişti. Bu ziyaret partinin internet sitesinde şu ifadelerle duyuruldu: “Türkiye’de ana muhalefet partisi olan Cumhuriyet Halk Partisi heyeti, Kahire’de bazı önemli şahsiyetlerle gerçekleştirdikleri görüşmeler çerçevesinde Hürriyet ve Adalet Partisi liderlerinden Dr. Amr Derrag ve Dr. Muhammed Ali Bişr ile bir araya geldi. Görüşmede, Türkiye Cumhuriyet Halk Partisi heyeti, Mısır’da yaşananların demokrasi yolunda gerilemeye neden olduğunu, demokrasi ve meşruiyetin geri dönmesi gerektiğini ve bu çerçevede gelecek hakkında konuşmak üzere diyalog yapılması gerektiğini vurguladı.” CHP lideri, Başbakan’a ‘Ortadoğuyu kan gölüne çevirdin’ dedi ‘Haçlı keşişi Pierre’ AYŞE SAYIN ADANA CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Başbakan Tayyip Erdoğan’ı “Ortadoğu’yu kan gölüne çevirmekle” suçlayarak, “Sözde Ortadoğu’da oyun kuruycuydu, oyuncak oldu, şamaroğlanı oldu. Bu ülkenin başbakanının dünyada alay konusu olması en çok benim ağrıma gidiyor” dedi. Kılıçdaroğlu, Erdoğan’ın “savaş çığırtkanlığı” yaptığını belirtirken “Haçlı Seferleri’ni yapanların keşişi Pierre”e benzetti. CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, dün Adana’nın Çukurova Kent meydanında “Savaşa hayır, barış için elele” mitinginde halka seslendi. Adana mitinginde yo ğun ilgiyle karşılanan Kılıçdaroğlu’nun mesajları ana başlıklarıyla şöyle: Tetikçi, satıcı: Başbakan, “Her türlü koalisyonun içinde yer alırız, yeter ki Suriye’yi vurun” diyor. Her türlü koalisyonun içinde yer alırım demek tetikçilik demektir. Böyle bir sözü hiçbir lider kullanmamıştır. Bu söz ancak ilkesini düşüncesini satanların, taşeronluğa soyunanların cümleleridir. Çocuklarını gönder: Sen savaş istiyorsan bu milletin çocuklarını gönderme; istiyorsan kendi çocuklarını gönder oraya. Keşiş Pierre: Milletin sırtından savaş çığırtkanlığı yapıyorsun. Sen Keşiş Pierre rolüne niye soyundun? Hangi gerekçeyle soyundun? El Kaide militanlarını getiriyor Hatay’da eğitiyor, eline silah veriyor sonra gönderiyor, git kardeşini vur diye. Ben her türlü koalisyonun içinde yer alırım demek ben Suriye’de ki Ayşeleri, Fatmaları, 5 yaşındaki çocukları öldürürüm, demektir. Tükürdüklerini yaladılar: Mısır’da askerler geldi Tahrir Meydanı’nın sesini kesti. Onun için darbelere karşı çıktık. Biz sunu söyledik. Türkiye Cumhuriyeti yurttaşları Mısır halkının yanındadır. Mısır ve Türkiye halkı kardeştir. Bunlar ne yaptılar. Bağırdılar, çağırdılar, estiler, köpürdüler. Sonra tükürdüklerini yaladılar Hançerlediler: Suriye’yi Libya gibi zannettiler. Vefa denen bir duygu vardır. Kaddafi’yi arkadan hançerledirler. Sadece o mu? Bunlar Erbakan’ı da arkadan hançerlediler. Komşun yok: Erdoğan’ın kapısını çalıp merhaba diyeceği, gelin işbirliği yapalım, diyeceği komşusu kalmadı. Irak, Suriye, İran kalmadı. İran’a gitti, 1 gün beklettiler görüşme için. Bizim tarihimizde ilktir. Ama Haçlı Seferleri’ni başlatan 21. yüzyılda Keşiş Pierre rolünü üstlenen Recep Tayyip Erdoğan, coğrafyayı kan gölüne döndürdü, hâlâ ders almıyor Şamar oğlanı: Erdoğan, en son Arjantin’e gitti. Orada bile protesto edildi. Ortadoğu’da oyuncak oldu, şamaroğlanı oldu, gelen giden tokatlıyor. Eli kanlı: Her zaman şunu çok rahatlıkla söyleyebilirsiniz artık. Bu Başbakanın eli kanlıdır, eli kirlidir, dili de kirlidir. Bir devletin sınırları o ülkenin namusudur. Suriye ile sınır 900 km. kimin girip çıktığı belli değil. El Kaide ile kol kola: Düne kadar İstanbul’da terör estiren, bizim insanlarımızı öldüren terör örgütü, bugün AKP’nin kanatları altında. Mursi’nin bakanlarına ziyaret Beyaz TV’ye sert yanıt: İşte muhteşem Türkiye! CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun dün akşam üzeri yaptığı miting öncesinde Adana’da “amele pazarı”nı ziyaret ederek işçilerin sorunlarını dinledi. Tekin, beraberindeki Adana Milletvekili Ali Karaçalı ve partililerle, işçilerin toplanma saati henüz gün doğmadan, Doğankent semtindeki “amele pazarı”na gitti. Çoğunu kadın ve çocukların oluşturduğu işçilerle sohbet eden Tekin, işçilerin sorunlarını dinledi. Tekin, işçilerin çoğunlukla tarım alanlarında; yetişkinlerin günlük 37, çocukların ise 25 lira yevmiyeyle çalıştırıldıklarını söyledi. Hükümete yüklenen Tekin, “Okula gitmesi gereken küçüklerimiz, bebeklerini emziren anneler geçim derdi nedeniyle zor şartlar altında tarım işçiliği yapıyor. Bu ne sağırlık, bu ne dilsizliktir. ‘Muhteşem Yüzyıl’ arıyorsun. Al sana muhteşem Türkiye burası.” Bazı kadın işçilerin basın mensupları çekim yaparken yüzünü kapatmaya çalışmaları üzerine de Tekin, “Siz yüzünüzü kapatmayın, sizi yönetenler yüzünü kapatsın” dedi. (Fotoğraf: NECATİ SAVAŞ) Tetikçiler aynı sakızı çiğniyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Genel Merkezi, Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun askerlik yapmadığına dair Beyaz TV’de ortaya atılan iddiaya yazılı açıklama ile yanıt verdi. Açıklamada, Kılıçdaroğlu’nun, kutsal bir görev olarak kabul ettiği askerlik hizmetini İzmir’de 53. Er Eğitim Tugayı’nda yaptığı bildirildi. İddialara, “İnsanları lekelemek, karalamak veya sıkıntısı olanların sıkıntısını hafifletmek için tetikçilik yapmak isterken, neredeyse İsmet Paşa’yı da asker kaçağı ilan edebilecek kadar gerçeğe düşman olanlar, zaman zaman Kılıçdaroğlu ile ilgili de ‘askerliğini yaptı mı, yapmadı mı’ sorusunu ortaya atıyor, ciddiye alınmadıklarını gördükçe de aynı sakızı çiğneyip duruyorlar” tepkisi gösterildi. CHP’den yapılan bir diğer açıklamada da, Kılıçdaroğlu döneminde oylarını yüzde 50 oranında artırdığı belirtildi. CHP Genel Merkezi’nin, TÜİK’in 1950’den beri yapılan seçim istatistiklerini baz alarak yaptığı değerlendirmeye göre, 2007 seçimlerinde 7 milyon 317 bin 808 oy alan CHP, 2011 yılında Kılıçdaroğlu’nun liderliğinde girdiği ilk genel seçimde oyunu yaklaşık yüzde 50 artırdı, sandıklardan CHP’ye 11 milyon 155 bin 972 oy çıktı. CUMHURBAŞKANI ABD’YE HAREKETİNDEN ÖNCE ‘SAVAŞ ARZUMUZ YOK’ DEDİ Abdullah Gül hükümeti üzecek ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, “Türkiye’nin herhangi bir savaş arzusu falan yoktur. Türkiye sadece, Suriye’de devam eden katliamın en kısa süre içerisinde durdurulmasını talep etmektedir. Uluslararası camianın çok güçlü bir kararlılık göstermesini istemektedir” dedi. Gül, BM’nin 68. genel kuruluna katılmak üzere ABD’ye hareketinden önce Esenboğa Havaalanı’nda gazetecilerin sorularını yanıtladı. Bir gazetecinin “Türkiye sınırına yakın olan Azaz kasabasının El Kaide ile bağlantılı güçlerin denetimine girdiği belirtiliyor...” ifadelerine karşılık Gül şunları söyledi: “Biz, ‘bizim teröristimiz, sizin teröristiniz’ anlamının, bakışının çok tehlikeli olduğunu bilen ve bunun acısını hep çeken bir ülkeyiz. O açıdan en büyük hassasiyetimiz çevremizdeki bu istikrarsızlıktan kaynaklanan aşırı akımların ileride teröre dönüşerek bölgeyi etkilememesi Türkiye’nin birinci önceliğidir. Yetkililer de hükümetimiz de bunun farkındadır.” ‘Oy oranı arttı’
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear