25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 19 EYLÜL 2013 PERŞEMBE 14 GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK n Baştarafı 1. Sayfada düşürmüş. Davut’un oğlu Ahmet, yine büyüklük davulları çalıyor. Bu olaydan dünyaya dersler çıkarıyor. “Eğer Türkiye’nin çıkarı söz konusu olursa dünyayı da ayağa kaldıracağımızı” söylediği yetmiyormuş gibi… …bir de “evreni de” diye bir ek yapıyor. Dünyayı ayağa kaldıracaklarını, kaldırdıklarını söylediler, söylediler ve bir günde küt diye yere kıç üstü nasıl oturduklarını yaşadık, gördük. Başbakan RTE; Suriye’ye kimyasal silah kullandı gerekçesiyle şöyle dört başı mamur, Türk askerini de Şam’a doğru salıvereceği müdahale hayalleri kurar, askeri ortak müdahaleye dünyayı, Amerika ile Rusya’yı ikna etmeye St. Petersburg’daki zirve kulislerinde çabalarken; başka bir çözüm yolunda Obama ile Putin’in masaya oturduğundan haberi yoktu. Davutoğlu, son zirve günlerinde Başbakan’ın bir bayram günü kimsesiz yetim bir çocuk gibi bir kenara atıldığını, dışlandığını unutmuş görünüyor. HHH Bu kurusıkı palavralar ancak AKP’nin seçim öncesi içerideki yüksekten atan büyük devlet, dünya liderlerinden RTE propagandalarına yararlı olabilir. Bizimkiler dışında helikopter olayına başka anlamlar yükleyen, Türkiye’nin dünyayı da evreni de ayağa kaldıracağından korku duyan yok ortalıkta. Davutoğlu kendi söylediklerine kendi inanıyor. Helikopteri Türk jetlerinin düşürmesini dünya soğukkanlılıkla, örneğin ABD, yapılmasını gerekeni Türkiye’nin yaptığı biçimde yorumladı. O kadar! Dur orada! Yok, olmaz! Osmanlı’nın görkemli günlerini yeniden yaşatmaya hevesli orantısız düşlerle dışişleri örgütünü biçimlendiren bir kafa bu. Savaş çığırtlanlığından vazgeçemiyor. Şimdi yatmış pusuya. Esad’dan kimyasal silahlar konusunda bir hata yapmasını, örneğin bu silahların tümünü uluslararası örgütlere teslim etmeyen, müdahaleyi askıya alan, başta ABD ve devletlere verdiği sözleri yerine getirmeyen bir davranış bekliyor. HHH Ülkede ayrımcılığı, bölücülüğü kışkırtan, izlediği, uyguladığı politikalar barışı çağrıştırıyormuş gibi; barış havarisi bir Başbakanmış gibi davranıyor... Oysa laik Cumhuriyeti tersine çevirecek ya; “yurtta barış, dünyada barış” mı dedi adını anmak istemediği insan… Öyleyse dehasının ürettiği, uyguladığı slogan: Yurtta da dünyada da savaş! Yurtta barış sağlayacağı söylem ve vaatleriyle yola çıktı. Kürtlere demokraktikleşme yolunu açacak diye aylardır söyleye söyleye albümlerdeki yılların sararttığı resimlere dönen paketi bir türlü açıklayamıyor. Ha bu salı, yetişmedi. Gelecek hafta ortasında. Olmadı. Şimdi de paketin yazımı sürüyor bahanesiyle açıklama kaldı ay sonuna. Paketin, Kürtörgüt ve de onlar adına hükümetle İmralı’da sarmaş dolaş olan azılı teröristin dayatmalarının tutsağı olmadığını halka yutturmak için, toplumda pek çok kesimin, çevrenin isteklerini, beklentilerini kapsadığını söylüyorlar. Yine ay sonunda yapacağı basın toplantısında açıklayacağı pakette neler olduğunu o zaman göreceksiniz, diyor. Ve günlerdir medyada paketin içeriği ile ilgili yazılan haberlere inanılmamasını istiyor. Oysa haberlerdeki pakette kamuda Kürtçe hizmet, anadilinde propaganda, kamuda türban, partilerin kapatılmasının sona erdirilmesi, partilerin aldıkları oya göre Hazine yardımından yararlanmaları, iktidarın daha çok milletvekili çıkarmak için öngöreceği dar bölge sistemi, cemevlerine inanç merkezi statüsünü boş geç! Malum örgüt, siyasal olanolmayan uzantıları için bütün bunlar elbette yan cebe ama.. onlar için demokratikleşme demek aylardır davulunu çaldıkları… ...seçim barajının yüzde 10’dan (elbette ağanın eli tutulmaz) yüzde 5’lere inmesi ve anadilinde eğitim… …demokratikleşme demek!.. Bu iki dayatmanın yer almadığı paket çöp sepetine! HHH ABD’nin azılı diye tanımlayıp ilan ettiği, Başbakan RTE’nin, dizi dibinde resim çektirdiği Gulbeddin Hikmetyar var ya… İşte onu Milli Eğitim Bakanı Avcı’nın, ilkokul öğrencilerine dağıttığı kitaptaki şiir “Liderimiz bizim / Allah adına konuşur / Biz küçük mücahitler seviyoruz onu” diye övdükten sonra, ört ki ölem!.. Hikmetyar’ın okul kitaplarında övüldüğü bir ülkede; örneğin Apo gibi, Kandil’dekiler gibi azılı terörist diyeceğimiz kimseler kalmadı demektir. HABERLER Alkole sıkı yasaklar MUSTAFA ÇAKIR Tütün ve alkollü içeceklerin satışına ve sunumuna ilişkin yönetmelik yayımlandı ANKARA Alkol satışına sınırlama getiren hükümet, uygulama yönetmeliğini de yayımladı. Alkol tanıtımına yönelik uluslararası fuarlardan tarihi yapılardaki etkinliklere kadar alkol tüketimine bir dizi koşul getirildi. Alkolün günlük yaşamdan çıkarılmasına neden olacak yasaklarla satış, iyice sınırlandırıldı. “Tütün Mamulleri ve Alkollü İçkilerin Satışına ve Sunumuna İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik” Resmi Gazete’de yayımlandı. Yapılan değişikliklerle getirilen yasaklar özetle şöyle: l Tütün mamulleri ve alkollü içecekler, tüketilmek veya beraberinde götürülmek üzere 18 yaşını doldurmamış kişilere satılamayacak. Satıcı, talepte bulunan tüketiciden kimlik belgesi talep edebilecek. l 18 yaşını doldurmamış kişiler tütün işletmelerinde, pazarlanmasında ve satışında, alkollü içeceklerin üretiminde, pazarlanmasında, satışında ve açık sunumunda çalıştırılamayacak. Bu konuda işletmelere 1 yıl süre verildi. l Alkollü içecekler, 22.00 ila 06.00 saatleri arasında perakende olarak satılamayacak. l Tütün ve alkollü içecekler, otomatik satış makinelerinde satılamayacak. Oyun ve bahse konu olamayacak. l Eski yönetmelikte belediye mücavir alanları ve konaklama yerleri hariç olmak üzere, otoyollarda ve devlet karayollarında bulunan yapı ve tesislerde alkollü içecek satışı yapılamayacağı belirtiliyordu. Yapılan değişiklikle otoyol ve karayollarındaki belediye mücavir alanları da yasak kapsamına alındı. Otoyol ve karayollarındaki yapı ve tesislerde alkol tüketimi yasaklandı. l Sağlık hizmeti verilen yerler, stadyum ve kapalı spor salonları yasak kapsamına l Açık alkollü içecek satışı yapacak olanlar turizm belgesi de almak zorunda olacak. Nargile sunumu için de aynı şart geçerli olacak. l İçki tanıtımına yönelik uluslararası fuarlar ve diğer faaliyetlerde kurulacak stantlarda “tadım” amaçlı alkollü içecek sunumu yapılmak istenmesi halinde, 30 gün öncesinden izin alınacak. Kültür varlığı olarak tescilli yapılarda düzenlenecek etkinliklerde açık alkollü içecek sunumu için de izin alınması zorunlu olacak. l Alkollü içeceklerin reklamı ve tanıtımı yapılamayacak. Alkollü içeceklerin kullanılmasını ve satışını özendiren veya teşvik eden kampanya, promosyon ve etkinlik gerçekleştirilemeyecek. l Teşvik, hediye, eşantiyon, promosyon veya bedelsiz olarak alkollü içecek dağıtılamayacak. Etkinliklere, ürünlerin marka, amblem ya da işaretlerini kul alındı. Akaryakıt istasyonlarında faaliyet gösteren işyerlerinde alkollü içecek satış ve sunumu yasaklandı. l Alkollü içeceklerin perakende veya açık olarak satışının yapıldığı yerler ile örgün eğitim kurumları, dershaneler, yurtlar ve ibadethaneler arasında en az 100 metre mesafe olması öngörüldü. Ancak 11 Haziran 2013 tarihinden önce işyeri açma ve çalışma ruhsatı ve satış belgesi almış işletmeler için bu şart aranmayacak. Mesafe şartı turizm belgeli işletmeler için de uygulanmayacak. 11 Haziran 2013 Turizm belgesi şart lanarak destek olunamayacak. l Alkollü içeceklerin marka, logo, amblem ve işaretlerini içerecek şekilde sözcükler, şekiller, resim ve harfler, işyerlerinin içinde, dışında, vitrinlerinde, tabelalarında, soğutucularında, taşınabilir veya sabit her türlü materyal üzerinde bulundurulamayacak. Soğutucuların değiştirilmesi için 3 yıl süre verildi. l Sektörde faaliyet gösteren firmaların kullandıkları araçlarda, alkollü içecek markaları ile alkollü içecek markalarının logo, amblem ve işaretleri kullanılamayacak. Bu konuda firmalara 6 ay süre verildi. l İşyerlerinde, herhangi bir firma veya ürünü ön plana çıkaracak şekilde fiyat bildirimi yapılamayacak. Basın yayın aracılığıyla içecek ilanı verilemeyecek, fiyat duyuruları yapılamayacak. l Büfeler hariç olmak üzere, alkollü içecekler; çocuklara yönelik olan materyaller, çocuk dergileri, kitap ve yayınları ile çocuk kıyafetleri, kırtasiye, oyuncaklar ile cips, çikolata, şekerleme benzeri çoğunlukla çocuklar tarafından tüketilen ürünlerle bitişik olan alanlarda satılamayacak. l Alkollü içecekler işletme dışından görülecek şekilde perakende olarak satılamayacak. l İşyerlerindeki tabelalar, raf ve stantların değiştirilmesi için bir yıl, branda, şemsiye, gölgelikler için 6 ay süre verildi. l Alkollü içecek reklam ve tanıtımına yönelik internet sitesi açılamayacak. Firmalar ihracat amacıyla, yurtdışına yönelik reklam ve tanıtım için internet sitesi kurmaları halinde yurtiçinden erişimi engelleyecek. l Alkollü içecek üretici ve toptan satıcıları, arz zinciri içerisinde, tüketiciler dışındakilere satış ve tanıtım için ayrı bir internet sitesi kurmaları halinde erişim “kullanıcı adı ve parola” ile sağlanacak. l Alkollü içecekler, tüketicilere basın ve yayın yoluyla satılamayacak. Posta ile gönderilemeyecek. tarihinden önce açık alkollü içecek satışı yapmak üzere ruhsatlandırılmış olan işyerlerinin mesafe şartına uygunluğu, ruhsat düzenlemeye yetkili merci tarafından ruhsat üzerine yazılacak. 30 gün içerisinde satış belgesi başvurusunda bulunulmaması halinde yazı güncellenmek zorunda olacak. l Alkollü içecekler, alkollü içecek sunum izni verilen yerlerde açık olarak tüketime sunulabilecek. Ancak tesis sınırları dışında tüketilmek üzere alkollü içecek satışı yapılamayacak. Karar yeterli değil ‘Sınır ihlalinin İstanbul Haber Servi si Türkiye Kas Hastalıkları Derneği’nin (KASDER), İBB tarafından 3. kez tahliye edilmesinin ertelenmesi, kas hastaları ve aileleri tarafından sevinçle karşılandı ancak karar yeterli bulunmadı. Kas hastaları ve aileleri “İBB’yi, derneğimizi bulunduğu binadan tahliye etme düşüncesinden vazgeçmeye, kira sözleşmemizi yenilemeye, hasta ve üyelerimize daha kaliteli hizmet vermek için destek olmaya ve işbirliği yapmaya çağırıyoruz” dedi. CHP milletvekilleri Süleyman Çelebi, Mevlüt Aslanoğlu, Şişli Belediye Başkan Yardımcısı Kahraman Eroğlu ile engelli dernekleri yöneticileri ve çok sayıda engellinin katıldığı etkinlikte, dernek başkanı Prof. Dr. Coşkun Özdemir’in mesajı okundu. Özdemir mesajında, dernek olarak bundan sonra daha etkili, daha kapsamlı projeleri hayata geçireceklerini belirterek “Bizi yıllardır tedirgin eden İBB ile diyalog kurmaya çalışacağız. Hastalarımıza yönelik çalışmalarımızı anlatıp takdir etmelerini bekleyeceğiz” dedi. KASDER Genel Koordinatörü Yakup Sayın ise “İBB’nin geç de olsa tahliye sürecini dur KASDER, İBB binamızdan tahliye etme düşüncesinden vazgeçmeli, kira sözleşmemizi yenilemeli GÜL DÜŞÜRÜLEN HELİKOPTER İÇİN KONUŞTU ANTALYA Etek yasağına inceleme ANTALYA (Cumhuriyet) Antalya Gazi Anadolu Lisesi’nde kız öğrencilerin etek giymesinin yasaklanması üzerine Antalya İl Milli Eğitim Müdürlüğü soruşturma başlattı. CHP Antalya Milletvekili Gürkut Acar da konuyu TBMM gündemine taşıdı. Antalya’daki Gazi Anadolu Lisesi’nde kız öğrencilerin etek giymesi yasaklanmış, okul müdürü Hayri Bahşi ise yasağı,“Böylece çocuklarımız rahat edecek. Okulumuz öğrencileri artık büyük çocuklar. Merdivenden inip çıkmalarında sorunlar olmasın diye düşündük” sözleriyle savunmuştu. Gazetemizin 1. sayfasında “Ne çektin be etek” başlığıyla yayımlanan haberin ardından Antalya İl Milli Eğitim Müdürlüğü inceleme başlattı. Antalya İl Milli Eğitim Müdürü Osman Nuri Gülay, olayla ilgili 2 denetçi görevlendirdiklerini belirtti. gereği yapıldı’ ‘Bizi takdir etmeliler’ KASDER’nin Yeşilköy’deki binasının İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) tarafından tahliye edilmek istenmesi dün dernek binası önünde protesto edildi. Yurt Haberleri Servisi Afyonkarahisar’da 25 askerin şehit olduğu patlamanın kapasitesinden fazla mühimmatın bir depoya sıkıştırılmasından kaynaklandığı ortaya çıktı. Radikal gazetesinden İsmail Saymaz’ın ulaştığı keşif görüntülerine göre, komutana sunum yapan Bakım Kıdem Çavuşu Hasan Akıska, Susurluk’tan beş depodan çıkarılan mühimmatların, ek depo olmadığı için Afyon’da iki depoya sığdırıldığını, standartlara aykırı biçimde istiflendiğini anlatıyor. Tavanda ve yanlarında 50 santimetre boşluk bırakılması, 120 santimetre koridor oluşturulması gerekirken bu işlemin yapılmadığını anlatan Akıska, el bombaları içinde 1950 yapımı olanların bile bulunduğu, kimi sandıkların orijinal olmadığını ve taşıma sırasında iplerinin koptuğunu kaydediyor. Keşif sırasında komutanın, kendisine el bombası gösterilmesi sırasında korktuğu ve Akıska’nın “Patlama olmaz komutanım” sözleri dikkat çekiyor. Felaket geliyorum demiş durması sevindirici bir adım olmakla birlikte yeterli değildir. İBB’yi Yargıtay’a intikal etmiş tüm davaları geri çekerek bir türlü yenilenemeyen kira sözleşmesini yenilemeye, tahliye düşüncesinden de vazgeçmeye çağırıyoruz” diye konuştu. Türkiye Sakatlar Derneği Genel Başkanı Şükrü Boyraz da Türkiye nüfusunun yüzde 12.29’unun engelli olduğunu, bunun 8.5 milyona denk geldiğini belirterek “Evlerimizde modern cezaevi hayatı yaşamaktayız. Bizler kimsenin ticarethanesi, kimsenin sızlayan vicdanları değiliz. Pek çoğumuz doktorsuzluktan, hastalıktan, yoksulluktan terörden dolayı hastayız. Kasımızın değil kanımızın son damlasına kadar mücadele edeceğiz” değerlendirmesini yaptı. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, sınır ihlalinde bulunan Suriye helikopterinin düşürülmesine ilişkin “Sınırı geçtiği için tabii ki kurallar gereği gereken yapılmış oldu. Zaten karşı taraf da sınırı geçtiklerini itiraf ediyor” dedi. Cumhurbaşkanı Gül, Çankaya Köşkü’nde Uganda Büyükelçisi Johnson Olwa Agara’yı kabulünden önce gazetecilerin sorularını yanıtladı. Sınır ihlali yapan Suriye helikopterinin düşürüldüğünün hatırlatılması üzerine Gül, konunun açık olduğunu belirterek “TürkiyeSuriye sınırı normal düzende bir sınır değil. Olağanüstü bir durum söz konusu. Daha önceki olaylardan da güvenlik mülahazamız ve tehdit algılamamızdan dolayı angajman kurallarının devreye gireceği bütün dünyaya duyuruldu. Neticede böyle bir ortam içinde sınırı geçtiği için kurallar gereği gereken yapılmış oldu. Zaten karşı taraf da sınırı geçtiklerini itiraf ediyorlar” yanıtını verdi. MEB, İHH İÇİN OKULLARDA PARA TOPLUYOR ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Milli Eğitim Bakanlığı Müsteşarlığı, il milli eğitim müdürlüklerine yazı göndererek okullarda Mavi Marmara saldırısı ile gündeme gelen İHH için yardım ve bağış toplanmasını istedi. Milli Eğitim Bakanlığı, İHH’nin önerisi üzerine 6 Şubat 2013 tarihli yazı ile tüm okullarda “Her sınıfın bir yetim kardeşi var” adlı bir proje başlattı. Bakanlık onayı ile proje kapsamında tüm okullarda öğrencilerden İHH için bağış ve yardım toplanması istendi. Ancak bazı valiler topladığı yardımları Suriye ve dünyanın çeşitli bölgelerindeki El Kaide örgütüne aktardığı iddia edilen İHH için yardım toplamakta tereddüt etti. Bunun üzerine bakanlık devreye girdi. ABD Dışişleri Sözcüsü, Psaki, Türkiye tamamen şaffaf davranıyor Öteyandan ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Jen Psaki, Türkiye’nin, sınırını ihlal eden Suriye helikopterini vurmasıyla ilgili, “Türkiye’nin egemenliğine ve toprak bütünlüğüne yönelik taahhüdümüz var. Türk hükümeti, Suriye hükümetinin geçen yıl Türk jetini düşürmesinden bu yana yürütülen angajman kurallarına yönelik tamamen şeffaf davranıyor. Türkiye, Suriye askeri helikopteri, ancak Türk hava sahasını ihlal ettikten ve Türk yetkililerin sürekli uyarılarını göz ardı etmesinin ardından vurduğunu belirtti” dedi. İHH’ye bağış veren ‘duyarlı vatandaş’ Bakanlık Temel Eğitim Genel Müdürlüğü’nden gönderilen ve Müsteşar Yardımcısı Yusuf Büyük tarafından imzalanarak tüm il valiliklerine gönderilen yazıda bazı valiliklerde projenin uygulanması aşamasında tereddüt yaşandığının öğrenildiği belirtildi. Nisan ayında gönderilen yazıda, İHH’nin projesi ile okullardaki çocukların küçük yaşlardan itibaren “bilinçli, yardımsever ve duyarlı vatandaşlar olarak yetişmesinin istendiği” vurgulandı. Yazıda, proje konusunda tereddüde düşüldüğü yönünde “geri bildirim” alındığı ifade edilerek “Bu nedenle ilinizdeki ortaöğretim kurumlarında da söz konusu projeye gönüllülük esasına dayalı olarak gerekli desteğin sağlanması hususunun valiliğinizce değerlendirilmesini rica ederim” denildi. MEB’in İHH için yardım topladığı yönündeki bu haber üzerine bakanlık basın müşavirliğinin arandığı ancak “konu hakkında telefondan bilgi verilmeyeceği”nin söylendiği öğrenildi. Yazıdaki imzanın sahibi Müsteşar Yardımcısı Yusuf Büyük’ün makamındaki yetkililerin de arayanları basın müşavirliğine yönlendirdiği belirtildi.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear