17 Haziran 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 27 ŞUBAT 2013 ÇARŞAMBA 12 DIŞ HABERLER [email protected] İtalya’daki Grillo tsunamisinin Batı’da örneği yok... Komedyen gözlemcileri gafil avladı Çizme şoku atlatamadı NİLGÜN CERRAHOĞLU ROMA Sandıkların kapanmasının üzerinden neredeyse 24 saat geçti, ama Çizme’deki şok duygusu hafiflemedi. “Grillo Patlaması, Parlamento Kilitlendi” (La Stampa), “Grillo Patlaması, Hükümet Edilemeyen İtalya” (Repubblica), “Grillo Patlaması Tümünü Yendi” (Fatto Quotiano), “Şok Seçim, Çoğunluk Yok” (Corriere della Sera) şeklinde çıkan gazete başlıkları, seçimin ardından İtalya’da yaşanan şaşkınlığın ölçüsünü ele veriyor. yı farkla Bersani’nin hemen arkasından gelen merkez sağ ile kafa kafaya bölünmüş ve hiçbir partiye çoğunluk vermeyen bir görünüm çıktı. Toplam 315 sandalyeli senatoda merkez sol yalnız, 120 sandalyeye sahip olabildi. Ekonomik kriz ve skandallarla yıpranan Berlusconi’yi bu seçimlerde alt etmesine kesin gözüyle bakılan solun lideri Pier Luigi Bersani; böylece bekleneni vermedi ve düş kırıklığı yarattı. Caferi, Türkiye’ye ve Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’na eleştiriler yönelterek “Türkiye’nin kendi deneyimlerini Irak’a dayatması diktatörlüktür” dedi. ükümeti kurma görevi Bersani’nin Grillo dönemi sonrası yeni stratejilerini kurmak peşinde olan Berlusconi, oylamayı izleyen saatlerde hiç konuşmadı. Oyların yüzde 30’una tekabül eden şekilde meclisin alt kanadında 124, senatoda da 117 temsilciye sahip çıkan Berlusconi sağının sağladığı sonuçlar, her halükârda beklenmeyen bir başarı olarak görüldü. Görevi 2011 Kasımı’nda teknokrat Monti hükümetine kriz nedeniyle devretmeye zorlandığında desteği yüzde 7’lere düşmüş bir politikacı için kaydettiği başarı, Berlusconi için baş döndürücü zafer sayıldı. Yorumlarda bu yüzden hep, Grillo’nun yanında seçimlerin yıldızının Berlusconi olduğu söylendi. Tartışmalı popülist kimliği ile çok sayıda soru işaretine yol açan Grillo’nun beklenmedik bu yükselişinin yanında, bölünmüş siyasi tablo; borsada hızlı bir düşüşle (yüzde 5) karşılandı… Cumhurbaşkanı Napolitano’nun Başbakanlık görevini Berlusconi’den daha çok almış olan Bersani’ye vermesi bekleniyor. Bersani tek başına hükümeti kuramazsa, merkez sağmerkez solu bir araya getiren geniş bir koalisyon söz konusu olabilir. Diğer olasılıkta, merkez sağ ve merkez solu bir araya getiren geniş bir koalisyon. H biri Grillo’nun Dört seçmenden Dört seçmenden birinin oyunu alan komedyen Beppe Grillo’nun “5 Yıldız Hareketi” (5YH) isimli partisi tüm gözlemcileri gafil avladı ve hem sağda hem solda, sistem partilerinin tümünden oy götürdü. “Şok” duygusunun bunca yaygın ve derin olmasının sebebi bu. 2009’da kurulan bir partinin çift kaBerlusconi’yi natlı ve 945 sandalyeli İtalyan paralt etmesi lamentosuna, böyle ilk hamlesinbeklenen solun de 162 temsilci göndermesi görülmemiş bir şok yaratıyor. lideri Bersani,düş “İnternet”te taban örgütlenmekırıklığı siyle bir araya gelen ve ilk genel yaratırken, seçimde ülkenin en büyük siyasi partilerinden birine dönüşen böykomedyen Beppe le başka bir siyasi parti örneğine Grillo’nun (üstte) Batı’da rastlanmıyor. 5 Yıldız Hareketi 5YH temsilcilerinin hiçbirinin siyasi deneyimi bulunmuyor. 35 yaş parlamentoya civarında olan yeni “Grillici” par162 temsilci lamenterler, siyasi panoramada aynı gönderdi. zamanda şok bir kuşak değişimi oluş(Fotoğraflar: AFP/ turuyor. Bunların hepsi, Grillo olgusunun bir “tsunami” olarak adlandırılmaREUTERS) sına yol açıyor. “Tsunami” altında kalan ilk siyasi güç, Bersani’nin merkez sol koalisyonu oldu. Kamuoyu yoklamalarında seçimden zaferle çıkması bekle ‘Bir rüya kitabı’ Eski Irak Başbakanı ‘Stratejik Derinlik’i değerlendirdi MUSTAFA K. ERDEMOL Merkez sol yasta nen Bersani’nin sosyal demokratları; parlamentonun alt kanadında oyların yaklaşık yüzde 30’unu; üst kanadında yaklaşık yüzde 32’sini aldı. Ancak bu rakamlar umulan zafere yet medi. Merkez sol bu oranlarla, meclisin alt kanadında 1. partiye otomatik yüzde 54’ü garantileyen kural sayesinde çoğunluk olabildi. Ve böylece 630 kişilik parlamentoda, 340 sandalyeye sahip çıkabildi. Ancak aynı prim kuralı senatoda geçerli olmadığı için; Bersani koalisyonu parlamentonun üst kanadında tık nefes kaldı. Senatoda, yüzde 31 alarak kılpa BAĞDAT Eski Irak Başbakanı, Irak parlamentosunun en güçlü gruplarından Irak Milli İttifakı’nın lideri ve Reform Partisi’nin başkanı olan İbrahim Caferi, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun kitabı “Stratejik Derinlik”i “bir rüya” kitabı olarak tanımladı. Bağdat Stratejik Araştırmalar Merkezi’nin düzenlediği “Bölgesel Güvenliğe Doğru” konulu konferans sırasında Cumhuriyet’e açıklamalarda bulunan Caferi, Türkiye’ye ve Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’na eleştiriler yönelterek “Türkiye’nin kendi deneyimlerini Irak’a dayatması diktatörlüktür” dedi. Ülkesinde Şiilerle Sünnilerin evliliklerinin oranının yüzde 26 olduğuna dikkat çeken Caferi, her Iraklının ailesinde bir Sünni, bir de Şii bulunduğunu kaydederek “Ülkemizde mezhep çatışmalarını körüklemek kimseye yarar sağlamaz” ifadesini kullandı. ‘Kötü ve soğuk AB’yi Roma ziyaret’ endişesi sardı Dış Haberler Servisi İtalya’da sandıktan siyasi belirsizlik çıkması halihazırda krizle boğuşan Avrupa Birliği’nde (AB) kaygılara neden olurken Fransa, Almanya, İspanya’dan Roma’ya bir an önce güçlü bir hükümet kurma çağrıları geliyor. Roma’da siyasetin kilitlenmesi Avro bölgesinde tehlike çanlarının yeniden yükselmesine yol açtı. AB Komisyonu Sözcüsü Olivier Bailly, memnun olmayan İtalyan seçmenin gönderdiği kaygı mesajının duyulduğunu ancak bununla beraber ülkenin bütçe kesintilerine ve ekonomik reforma yönelik taahhütlerine bağlı olduğunu umduğunu söyledi. Bailly “Komisyonun, İtalyan demokrasisine güveni tamdır. Gelecekteki hükümetle büyüme ve istihdam konularında yakın çalışılacaktır” dedi. AB’nin hiçbir zaman reformların çabuk sonuçlar getireceği sözü vermediğini, ancak ekonomiyle ilgili olumlu yansımaların olduğunu kaydeden sözcü, “Şimdi değişiklikleri bir kenara bırakmak sadece daha fazla acı ve sonrasında daha sıkı tedbirler getirecektir” diye konuştu. İtalya’daki siyasi kilitlenmenin kaygılanmayı gerektirdiği yönünde kuşkusu olmadığını belirten Fransa’nın sosyalist hükümetinin Maliye Bakanı Pierre Moscovici, sonuçların kimi sorunlara yol olacağını ancak bunun Avro bölgesine yönelik bir tehdit içermeyeceğini savundu. Moscovici, seçim sonuçlarının Avrupa liderlerine seçmenlere karşı acı reçetelerden uzaklaşılacağına yönelik umut vermelerinin gerektiğini ortaya koyduğunu da söyledi. İtalya’nın teknokrat yönetiminin Başbakanı Mario Monti’nin görevdeyken uygulamaya soktuğu ekonomik sert önlemlerin gerekliliğini de savunan Moscovici, ancak diğer yandan da bu konuyla ilgili yeni yaklaşımlara ihtiyaç duyulduğunu belirtti. Reuters’in haberine göre, Moscovici, “İtalya’dan mesaj şu: Dikkatli olun, halktan uzun dönemli fedakârlıklar yapmalarını istediğinizde sonuçta protestolarla karşılaşma riskiniz var” ifadesini kullandı. Moscovici, İtalya’da merkez soldan Pier Luigi Berzani’nin temsilciler meclisindeki çoğunluğundan hareketle sağlam ve reformcu bir hükümet kurması yönündeki umudunu dile getirdi. Fransa Endüstriyel Yenilenme Bakanı Arnaud Montebourg, İtalyan seçmenin finans piyasalarının empoze ettiği politikaları onaylamadığını ortaya koyduğunu kaydetti. AB’nin lokomotif üyelerinden Almanya’nın Dışişleri Bakanı Guido Westerwelle ise İtalya’ya reformlara devam çağrısı yaptı. Öte yandan İtalya’daki siyasi kilitlenme Avrupa borsalarında düşüşe yol açtı. perspektiflerini ele alacak. ‘Suriye ile muhalifler 5 Mart’ta görüşecek’ Dış Haberler Servisi İsrail istihbaratına yakın DEBKAfile haber sitesine göre Suriye rejimi ile muhalifler 5 Mart’ta Rusya’nın başkenti Moskova’da barış görüşmelerine hazırlanıyor. Habere göre muhalefet lideri Muaz el Hatib, bu ayın sonunda Moskova’da, büyük olasılıkla Suriye Dışişleri Bakanı Velid Muallim ile görüşecek. Muhalefetin büyük bir çoğunluğunun da Esad rejimiyle görüşmeye hazır olduğu belirtildi. Haberde Esad’ın “sadık destekleyicisi” Rusya Devlet Başkanı Putin’in, ABD ve NATO’nun Suriye liderini alaşağı etme tasarısını boşa çıkardığı belirtilerek ABD, BAE ve Suudi Arabistan’ın yanı sıra İsrail ve Türkiye’nin Suriye konusunda “kaybedenler” olduğuna dikkat çekildi. Haberde ABD Başkanı Barack Obama’nın demokratik liberal “Arap Baharı”nın çöktüğü de vurgulandı. KİMDİR? Dış Haberler Servisi Almanya Başbakanı Angela Merkel’in Türkiye’ye yaptığı iki günlük resmi ziyaret Alman basınında “soğuk” olarak nitelendirilerek başta AB olmak üzere birçok konuda uzlaşmazlık içinde (AP) olduğu belirtilen ikili arasında “sıcak Haftalık yayımlanan bir atmosfer oluşmadığı” vurgulandı. Der Spiegel Ziyareti, “Görünüşüne Göre Ziyaret dergisinin internet Oldukça Kötü Geçti” başlığıyla duyuran sayfasında sol eğilimli Taz gazetesi, Türkiye’nin “Merkel’in Erdoğan Avrupa Birliği’ne üyeliğinin yanı sıra ile Buluşması: insan hakları, Türk vatandaşlarının Boğaz’daki Almanya’ya vizesiz girişi gibi konularda Zorlayan Adam” aralarında bir fikir birliği olmadığını başlığıyla belirttiği iki liderin, Türkiye’nin Avrupa verilen haberde Birliği’ne üyeliği ve Kıbrıs konularında Erdoğan’ın “yorucu yorum yapmaktan kaçındıklarını kaydetti. bir partner” olduğu Haberinde Merkel ve Erdoğan’ın her ifade edildi. iki ülkenin havayolu şirketleri arasında Haberde her iki tarafın da samimi daha sıkı bir işbirliği kurulmasını ve içten olmadığına istediklerini de bildiren Taz, Merkel’in dikkat çekildi. Türkiye’de çok sayıda gazetecinin tutuklu bulunmasından şikâyetçi olduğunu belirtti. Süddeutsche Zeitung ise “Soğuk Ziyaret” başlığıyla verdiği haberinde, yüz ifadesinden ve mimiklerinden yola çıkarak KAHRAMANMARAŞ (Cumhuriyet) Almanya Erdoğan’ın Merkel’e “hoş bakmadığı” Başbakanı Angela Merkel’den sonra Alman iddiasında bulundu. Sosyal Demokrat Parti’nin (SPD) Genel Başkanı İki Başbakan arasında “sıcak bir ortamın Sigmar Gabriel de yarın Kahramanmaraş’ta Patoluşmadığını” da belirten gazete, Merkel’in riot sistemi için gönderilen Alman askerlerini gazetecilerin özgür yazmaları gerekliliği ve din ziyaret edecek. Gabriel, Ankara’da Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve Başbakan Recep Tayyip serbestisi üzerinde durduğunu ifade ettiğini Erdoğan tarafından kabul edilecek. Daha sonra kaydetti. Deutsche Welle’de yer alan analizde CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, AB Bakanı EgeMerkel’in basın toplantısında din özgürlüğünün men Bağış ve BDP Eş Genel Başkanı Selahattin öneminin altını çizdiğine işaret edilerek şöyle Demirtaş ile bir araya gelecek. Gabriel, temasdendi: “Ancak Türk hükümetinin talebi ları sırasında Türkiye’nin Avrupa Birliği üzerine Alevi topluluğunun temsilcileri ile üyelik müzakerelerinin geleceği ve toplantıya davet edilmedi, bu da Merkel’in Almanya’daki uyum politikalarının heyetini şaşırttı.” Merkel’den sonra SPD lideri de geliyor Türkiye’nin Irak politikasını İngilizlerin “bölyönet” politikasına benzeten Caferi, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun kendisine verdiği “Stratejik Derinlik” adlı kitap için de “Okudum. Bir rüya kitabı bu. Sıfır Sorun diye bir politika olamaz” dedi. Caferi, söz konusu kitapta Türkiye’nin komşularıyla iyi geçinmesinin önerildiğini belirterek “Ama maalesef içim yanarak söylüyorum Türkiye, Rusya’yla, Suriye’yle, Irak’la, İran’la çok da iyi geçiniyor değil. Müslüman bir ülkenin bu duruma düşmesinden üzüntü duyuyorum” şeklinde konuştu. Sözlerini “Sıfır sorun diyerek başka ülkelerin seninle olan sorunlarını yok sayman gerçekçi olmaz” diyerek sürdüren Iraklı politikacı “sıfır sorun” politikası yerine sorunlu konularda müzakerelerin yapılmasının, üzerinde anlaşılamayan maddelere takılıp kalmadan diğerine geçilerek söz konusu müzakerelerin sürdürülmesinin daha gerçekçi bir politika olacağını ileri sürdü. Caferi, “Teori hayattan destek almalıdır” dedi. Başbakanlığı sırasında Türkiye ile ülkesi arasında kurduğu iyi ilişkiler nedeniyle iki ülke tarafından da bir hayli itibar gören İbrahim Caferi, “Başbakanken benim Türkiye ile kurduğum ilişki devletlerarası bir ilişkiydi. Sadece Türkiye’yle değil her ülkeyle böyle yaptım. Ama bugün Türkiye, Irak’la ilişkisine devletlerarası çerçeveden bakmıyor; yaklaşımı, tutumu hükümetlerarası bir tutumdur, bu da doğru değildir” şeklinde konuştu. Caferi, sorunların iki ülkenin çıkarları temel alınarak çözümleneceğini belirtti ve “Yeter ki karşılıklı olarak içişlerimize karışmayalım” dedi. Maliki’nin görevinden ayrılması durumunda başbakanlık için en güçlü aday olduğu belirtilen Iraklı politikacı Türkiye’nin Kürtlerle ilişkisine “Irak’ın bütünlüğüne zarar vermemesi” şartıyla karşı olmadıklarını da vurguladı. ‘Böl yönet’ politikası İ brahim Caferi 20052006 yılları arasında Irak başbakanı olarak görev yaptı. 1968 yılından beri Baas partisine muhalif. Dava Partisi içinde Saddam’a karşı mücadele ederken 1980 yılında İran’a kaçtı, Dava Partisi’nin sözcüsü olarak uzun süre İngiltere’de yaşadı. Ülkesine döndükten sonra Dava Partisi’nden ayrılarak Reform Partisi’ni kurdu. Birçok partinin oluşturduğu Irak Milli İttifakı’nın liderliğine getirildi.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear