Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
ekonomi@cumhuriyet.com.tr
25 EYLÜL 2010 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA
EKONOMİ 13
CMYB
C M Y B
İŞÇİNİN EVRENİNDEN
ŞÜKRAN SONER
Sonuca Bakarak...
Medya çağında gerçeği ararken insan hakları,
demokrasi yolundan sapmamaya, aklımızı,
bilincimizi güdülemeye karşı korumaya çalışırken
kolayca görebileceğimiz kutup yıldızı, pusula
sahibi olmak giderek zorlaşıyor.
Sonuca bakarak nerelerde kullanıldığımızı,
kazıklandığımızı görebiliriz elbet ancak geç
uyanmanın bedelini ödemek de var. Sonuca
bakarak dersler çıkarmanın hiç değilse geleceğe
dönük tuzaklarda sorgulayıcı olabilme işlevi
olabilir.
Giriş sınavı yolsuzluğu üzerinden gelişmeleri,
kimi geri dönüşleri olamasa da ders, gelecek için
çözüm üretme anlamında gündeme getirmenin
yararı olabilir... Erdoğan hükümetleri iktidarları,
geçmiş iktidarlara rahmet okutacak boyutlarda
partizanca kadrolaşırlarken tabandan kimi
kitlesel kadrolaşma için önlerinde çok önemli bir
engel vardı; YÖK’e bağlı olsa da kriterleri şaşmaz
ÖSYM eliyle düzenlenmekte olan giriş sınavları...
Sınava katılanlardaki bol sıfırlı sayılar, başarının
merkezi sınav sistemi içinde sıralanması
zorunluluğu, çok teknik, çok güvenilir bir sınav
sisteminin kurulması, kurumlaşmasını zorunluluk
haline getirmişti. Merkezi test sistemleri ile
gerçek bilgi, yeteneğin ölçülmesinin güçlüğü,
sakıncaları ne kadar tartışılırsa tartışılsın,
başkaca çare üretilemediği için, bu sistemin
güvenilirliği, sakıncalarının en aza indirilmesi
üzerinden çalışmalar geliştiriliyordu...
Güvenirliliğin, yıllarla uygulanabilirliğin, giderek
sadece üniversitelere öğrenci alımı,
yerleştirilmesi için değil, kamu kadrolaşmalarında
yaygın kullanılıyor olmasının da sırrı buydu..
Erdoğan hükümetleri iktidarlarında, örneğin en
çok önemsenen eğitimde yukardan, en militanca
kadrolaşma çok kolay gerçekleştirilmişken,
aşağıdan öğretmen alımında kitlesel
kadrolaşması ile oynamak olanaksızdı.
İşte skandal olarak patlak veren soru çalınması
canbazlıkları bu nedenle önemli, anlamlı kırılma
noktaları; tabii ki elimizde kanıt yok; ancak bu
kadar boyutlu sınav yolsuzluğu, skandalında
emniyet eksenli sorgulamalarda hâlâ ancak bir
arpa boyu yol alınmış olmasını sorgulamak
zorundayız.
Öncelikle sorgulanması gereken boyut ise
yıllardır çok güvenilir işlemiş olan sistemde, sınav
skandallarına, hırsızlıklarına yol açacak
kaçakların doğuşu kaynakları olmalı değil mi?
YÖK ele geçirilmiş ancak ÖSYM çok teknik, çok
bilimsel, çok tarafsız olarak korumalı kalabilir
miydi? Amaç güvenilir işleyen sistemi korumak
olsaydı, koşullarına duyarlılık gösterilirdi...
Sınavlardan gelen çok önemli gelir kaynakları
ile zorunlu teknik donanım, kadrolaşmalar,
denetim sistemlerinin işlerliğine özen
gösterilmesi öncelikleri korundu mu? Yanıtı
kocaman bir “hayır” ÖSYM’nin gelir kaynaklarına
iktidar el koydu. Ayrımcılığın söz konusu
olamayacağı güvenilir sınav sistemi koşulları
ortadan kaldırıldı.
Sorumlu iktidar, YÖK bunların hesabını
veriyorlar mı? Kamuoyu bu hesaplaşmayı aklının
ucundan bile geçirmiyor. Çünkü medyatik
güdüleme, algılama, gerçeklerin çarpıtılması ile,
linç kültürüne en kolay kurban olarak ÖSYM
Başkanı, aslında yeterlilik, sorumluluk, kimlik
anlamında en önemli isim Prof. Ünal
Yarımağan’ın istifası ilk skandal haberleri ile
birlikte cemaat medyası öncelikli kamuoyu
gündemine getirildi. Amaca da ulaşıldı.
Vekâleten atanan kişi, kimliği, mesleki
yeteneği, sorumluluğu üzerinde söz söylemenin
bile anlamı yok.. Çünkü artık ÖSYM’nin yeniden
güvenilir, tarafsızlığı tartışılmaz merkezi sınav
sistemi yapılanmasını kazandırma önceliği
gündemden çıkarıldı. Erdoğan hükümetleri başta
öğretmenler, kamu kurumları atamalarında bu
sistemin dışına çıkılması arayışları, kararlarını ilan
ettiler...
Yukardan çok kolayca gerçekleştirilen
cemaatler, parti kadrolaşması eksenindeki
kaydırmacalar artık aşağıdan ve kitlesel olarak da
çok daha kolay gerçekleştirilebilecek. Aslını
ararsak sınav yolsuzlukları, hırsızlıklarının polisiye
sorgulaması adam gibi işletilse, elbette çok
önemli parasal ayağı da olabilecek soruların
çalınması, satılması gerçekleri ile birlikte,
örgütsel, cemaat yapılanmaları ile de yüz yüze
geleceğimiz, ilk faillerden ortada.
Çarpıcı olan, taraflı kamu aygıtlarının taraflı
işletilmesi ile gerçek suçlular, sorumlular ile
hesaplaşmaya gidilebilecek, gidilmesi gereken
bu türden skandallarda bile, iktidarın,
cemaatlerin çok istedikleri sonuçlara varma
sanatı, başarısını gösterebilmek, hedef
şaşırtabilmek...
Sınav sorularının çalınması olayını ortaya
çıkaran mağdurlar, haklarını savunmaya çalışan
öğretmen sendikaları, elbette çok haklı olarak
çok büyük skandalları kamuoyu gündemine
getirerek haksızlıkların giderilmesini, suçluların
ortaya çıkarılmasını istediler. Elbette baş sorumlu
olarak iktidar erki, emniyet kadroları, YÖK sınav
yolsuzluklarının odağının, örgütlenmelerinin
üzerine titizlikle yürümeliydiler.
Amaç sistemin güvenilirliği, işe alınmada
eşitlik, haksızlıkları önlemek olsa bu
yapılamayacak bir iş de değildi. Fırsat bu fırsat
denilince, tam tersi amaca doğru hızla yol
alınıyor...
soner@cumhuriyet.com.tr
Taslak hakkõnda bilgi veren Ergün, öncelikle bankalara bağõmlõlõğõ azaltmak için çalõştõklarõnõ söyledi
Projesiz KOBİ’ye destek yok
Ekonomi Servisi - Sanayi ve Tica-
ret Bakanõ Nihat Ergün, KOBİ’lerin
proje yapma konusunda zayõf olduk-
larõnõ belirterek, “KOBİ’lerimiz pro-
je yapmayı öğrenecekler. Projesi
olmayana destek yok. Varsa da onu
geliştirecek, onu büyütecek, destek
değil bunlar...” dedi.
Ergün, KOSGEB’in düzenlediği
“KOBİ Stratejisi ve Eylem Planı Or-
tak Akıl Çalıştayı Taslak Progra-
mı”nda yaptõğõ konuşmada, küresel or-
tamda özel sektörün rekabet edebilir-
liğini arttõrmak amacõyla çok önemli
çalõşmalar başlattõklarõnõ söyledi. Er-
gün’ün anlattõğõ taslakta ve konuşma-
da dikkat çeken unsurlar şöyle:
KOBİ’lerin de halka açõlmasõnõ
sağlayacak ve böylece bankalara ba-
ğõmlõlõğõ azaltacak bir düzenleneme
için çalõşõlõyor. Hazõrlanan son teşvik
paketiyle, KOSGEB kredi sağlayan bir
kurum olmaktan çõkacak, eğitici, yön-
lendirici bir yapõya kavuşturduk.
Özel sektörün sorunlarõyla örtüşen
ve küresel rekabet gücü kazanmaya
ağõrlõk verildi.
Şimdiki yaklaşõm şu: Sen ne ya-
pacağõnõ söyle, para hazõr. Türkiye AB
projelerinden de yararlanamõyordu.
Proje yapmasõnõ bilmeyenler senelerce
bu fonlardan yararlanamadõ. Şimdi,
projesi olmayana destek yok.
Amaç, sadece KO-
Bİ’lerin hayatta kalma-
sõnõ sağlamak değil, hõz-
lõ ve güvenli bir şekil-
de yoluna devam
eden KOBİ’ler oluşturmak gerekiyor.
KOBİ’ler Türkiye ekonomisinin
çözülmesi gereken bir sorunu olarak
değil, ekonominin motoru. İşletmele-
ri yüzde 99’undan, istihdamõn da yüz-
de 80’inden fazlasõnõ oluşturan KO-
Bİ’ler, yatõrõm, üretim, istihdam, ihracat
ve vergiler açõsõndan önemli katkõ
sağlõyor.
Dünyanõn en büyük 10 ekono-
misinden biri olmak istiyorsak,
bunda , başarõlõ, dinamik ve dõ-
şa açõk KOBİ’ler büyük rol oy-
nayacaklar.
2011-2013 dönemi KOBİ Stra-
tejisi ve Eylem Planõ’yla, iş ortamõnõ
KOBİ ihtiyaçlarõna duyarlõ hale getir-
mek, KOBİ’lere kolay ve kaliteli hiz-
met sunulmasõ planlanõyor.
Avrupa Birliği’nin “önce küçüğü
düşünün” ilkesi benimsenecek.
Zincir mağazalar, KOBİ‘lerden
yaptõklarõ alõşverişlerde önce küçük iş-
letmeyi düşüneceğine, onu
hiç düşünmeyen
bir politika izle-
yebiliyor. Yasal
altyapõyõ buna
uygun hale gele-
cek. Önce onla-
rõn hukukunun korunduğu bir büyük
serbest piyasa mekanizmasõ oluşacak.
Bürokrasi azalacak. Küçük işlet-
me ile büyük arasõnda bir entagrasyon
kurulmasõ gerekiyor. Ana sözleşme-
lerde artõk bir noter tasdikinin olma-
yacağõ bir döneme
gidilecek. No-
terler için de
yeniden yapõ-
lanma ve yeni
mekanizma geliş-
tirilecek. Bu kadar
çok noter olmayacak
mesela o zaman.
İŞGEM’lerin sayõlarõ
artacak ve daha fazla girişimci İŞ-
GEM’lerdeki eğitim ve danõşmanlõk
hizmetlerinden yararlanacak.
Teknoparklar artõk girilemeyen pa-
halõ mekânlar haline gelmeye başladõ.
Böyle olmaz. Bunlar hõzlõ bir şekilde
çözümlenecek.
Yeni eylem planõyla KOBİ’lerin sorun olarak
görülmediğini, tam tersine, ekonomiyi
büyütecek bir motor olduğunu belirten Ergün,
KOBİ’lerin daha kolay danõşmanlõk hizmeti
alacak, kendini gelişmelere daha çabuk adapte
edecek yapõlara dönüştürüleceğini söyledi.
Plan, bakanõn sunduğu gibi işlerse; bürokrasi
azaltõlacak. Noterlere yeni bir düzenleme
getirilecek, sayõlarõ azaltõlacak. Anlaşmalar,
sözleşmeler daha çabuk tamamlanacak. Yeni
mekanizmalar geliştirilecek, teknoparklar artõk
girilemeyen pahalõ yerler olmaktan çõkarõlacak.
Almanya’dan
vize kolaylığı
sözü aldık
İTHİB Başkanõ Gülle, ürün sõkõntõsõ olduğunu belirterek ihracata vergi alõnmasõnõ istedi
Pamuğumuzu kaptırmayalım
Ekonomi Servisi - TOBB Başkanõ
M. Rifat Hisarcıklıoğlu, Almanya
Federal Cumhuriyeti Dõşişleri Ba-
kanlõğõ Müsteşarõ Dr. Wolf Ruthart
Born’dan vize konusunda iş dün-
yasõna yardõmcõ olma sözü aldõ.
Born, Hisarcõklõoğlu’na; “Vize
konusunda bir so-
run yaşanõrsa,
TOBB’un bizimle
doğrudan temas et-
mesi halinde, bizzat
devreye girerek so-
runun çözülmesi
için elimden geleni
yapacağõm” dedi.
TOBB Başkanõ,
Alman-Türk Tica-
ret ve Sanayi Odasõ Başkanõ Franz
Koller, Köln’de yerleşik Türk-Al-
man Ticaret ve Sanayi Odasõ Başkanõ
Dr. Von Leoprehting ve Yönetim
Kurulu Üyesi Engin Koyuncu ile
birlikte Born’u, Berlin’de maka-
mõnda ziyaret etti.
Görüşmede Türk-Alman ticari ve
ekonomik ilişkileri değerlendirilirken
Almanya ile Türkiye arasõnda uy-
gulanan vize konusuna da değinildi.
Toplantõda Müsteşar Born “Vizeyi
kaldıramayız ama işlerin kolay-
laşması için her şeyi yapmaya ha-
zırız” dedi.
TEB’e çevre
yatırımı için kredi
Ekonomi Servisi - Türk Ekonomi
Bankasõ (TEB), çevre yatõrõmlarõnõ
desteklemek amacõyla Fransõz Kal-
kõnma Ajansõ (Agence Française de
Developpement-AFD) ile 50 milyon
Avro değerinde kredi anlaşmasõ im-
zaladõ.
TEB Genel Müdürü Varol Civil,
kredi anlaşmasõnõn imzalandõğõ tö-
rende yaptõğõ konuşmada, sağlanan
kaynağõ, enerji verimliliği ve yeni-
lenebilir enerji yatõrõmlarõ yapacak iş-
letmelere sunacaklarõnõ bildirdi.
AFD ile 2008’de de çimento kuru-
luşlarõndan birinde atõk arõtma tes-
islerinin çamurundan enerji üreten bir
projenin finansmanõna aracõlõk et-
tiklerini anõmsatan Civil, AFD ile
çevre dõşõnda da işbirlikleri gerçek-
leştirdiklerini söyledi.
Fransõz Kalkõnma Ajansõ Finansal
Sektör ve Özel Sektöre Destek Bö-
lüm Şefi Aude Flogny-Catrisse de
düşük karbon ekonomisi yaratmanõn
AFD Group için stratejik bir odak
konusu olduğunu bildirdi.
Vakıfbank’a Kuzey
Irak izni çıktı
Ekonomi Servisi - Vakõflar Ban-
kasõ, Irak’ta şube açma konusundaki
izin başvurusunun Bankacõlõk Dü-
zenleme ve Denetleme Kurumu
(BDDK) tarafõndan uygun bulun-
duğunu duyurdu.
Vakõflar Bankasõ’nõn, Kamuyu
Aydõnlatma Platformu’nda (KAP)
yayõmlanan açõklamasõnda, “Ban-
kamızın Irak’ta şube açma ko-
nusundaki izin başvurusu BDDK
tarafından uygun bulunmuştur”
denildi.
Ekonomi Servisi - Ağaoğlu İnşaat, İstanbul
Ayazma’da başladõğõ konut projesi My World Eu-
rope’u satõşa sundu. Ağaoğlu ayrõca Türk Milli
Basketbol Takõmõ oyuncularõna da projeden birer ko-
nut hediye edecek. Toplam yatõrõm bedeli 400 mil-
yon TL olan projeden 1 milyar 200 bin TL civarõn-
da bir gelir bekleniyor.
10 bin TL peşinatla satõlan konutlarõn fiyatlarõ 132
bin ile 772 bin TL arasõnda değişiyor. Ağaoğlu ay-
rõca gelecek yõl borsaya da açõlmayõ planlõyor. Pro-
jenin reklam yüzü olan Ağaoğlu İnşaat Yönetim Ku-
rulu Başkanõ Ali Ağaoğlu, 1 milyon dolarlõk reklam
ücretini eğitim kurumlarõna bağõşlayacak.
Olimpiyat Stadõ’nõn yanõnda 3 bin 100 konut in-
şa edeceklerini belirten Ağaoğlu, “My World Eu-
rope, Pool Residence, Arena Residence, Golf Re-
sidence ve Villa bölümlerinden oluşuyor. Daha ön-
ce konut almış müşterilerimize yapılan öncelikli
satışlarda 600 konutun satışını tamamladık. Bir
ayda yüzde 80’inin satılacağını düşünüyorum. Tes-
limat en geç 30 ay sonra” dedi.
3 ana bölümden oluşan projede 1+1, 2+1, 3+1 ve
4+1 daireler olmak üzere toplam 26 farklõ tipte ko-
nut yer alõyor. Projede golf sahalarõ, süpermarket, res-
torantlar, 1600 metrekare bir açõk havuz yer alacak.
Ağaoğlu, bu projede doğalgazla çalõşan bir elek-
trik santrali kurarak My World Europe projesinin ih-
tiyacõ olan tüm elektriği üretecek. Elektrik üretimi sõ-
rasõnda ortaya çõkacak atõk enerji de õsõnma ihtiya-
cõnõn karşõlanmasõnda kullanõlacak. Bu sistemle
proje sakinleri de elektriği yüzde 20 indirimli kul-
lanacak.
Üretim düşüşü nedeniyle
fiyatlarõn arttõğõnõ belirten İsmail
Gülle, Türkiye’deki pamuk
yetmediğinden ithalat yapõlmak
zorunda kalõndõğõnõ belirterek
ihracatõn faturasõnõn getirisinden
kabarõk olacağõ uyarõsõ yaptõ.
Yüzyõlõn rekabeti sürdürülebilir enerjide
Ekonomi Servisi - Sabancõ Holding Yönetim Kurulu
Başkanõ Güler Sabancı, yüzyõlõn en büyük mücadelesi-
nin sürdürülebilir, rekabetçi ve çevreye sorumlu bir
enerji politikasõnõn yaratõlmasõ olacağõnõ belirterek, “Bu
politikanın kaynağı G-20 ülkeleri olmalıdır” dedi.
Sabancõ, Monaco’da “MIT Energy Futures Konfe-
ransı”nda “Enerji Kavşağındaki Türkiye’nin Rolü”
başlõklõ konuşmasõnda, global ve bölgesel enerji politi-
kalarõ, dünyanõn artan enerji ihtiyacõ ve Sabancõ Holding’in
yatõrõmlarõna değindi. “Türkiye, Avrupa’nın enerji
güvenliğinin ayrılmaz bir parçasıdır” diyen Sabancõ,
enerji sektörünün bu heyecan veren yeni safhasõnda en ön-
de rol aldõklarõnõ anlatõrken şu bilgileri verdi: “Yakın za-
manda enerji ticareti sadece ülkeler arasında değil, ay-
rıca şirketler ve şirketlerin kuracağı konsorsiyumlar
arasında yapılacaktır. Mesela biz 2015’te tüm proje-
lerimizi bitirdiğimizde, yılda 3bcm yani Türkiye’nin
gaz ihtiyacının yüzde 8’ini karşılıyor olacağız. Bul-
garistan’ın yıllık ihtiyacının 2.5 milyar metreküp (bcm)
ve İsviçre ve Yunanistan’ınkilerin de 3bcm olduğunu
hatırlarsak, bu rakamın büyüklüğü ortaya çıkacak-
tır... Tabii alternatif enerji ve alternatif yakıtlar ko-
nusunda da çalışma ve uygulamalarımızı devam et-
tiriyoruz.”
2015’te tüm
projeleri bittiğinde
Türkiye’nin gazõnõn
yüzde 8’ini
karşõlayacaklarõnõ
belirten Güler
Sabancõ, rekabetçi ve
çevreye duyarlõ enerji
politikalarõnõn
önemine işaret etti.
İPHONE 4’LER SATIŞA ÇIKTI
Vodafone ve Turkcell 16 ve 32
GB’lõk iPhone 4’ü satõşa çõkardõ.
iPhone 4’e Turkcell müşterileri ek
ücret ödemeden, aylõk 95 TL’den
başlayan ödemelerle kontratlõ sa-
hip olabilecek. Vodafone’da ise
iPhone 4, Vodafone cep merkezle-
rinden ön ödemesiz aylõk 65 lira-
dan başlayan fiyatlar ve ayrõcalõklõ
servislerle satõn alõnabilecek.
New York Belediye Başkanõ Michael Bloomberg’ün
18 milyar dolarlõk serveti olmasõna rağmen 10 yõldõr
sadece iki çift ayakkabõ kullandõğõ belirtildi. Blo-
omberg’ün sözcüsü Stu Loeser, “Bir gün birini,
diğer gün de öbür çiftini giyiyor. Onlar da eski-
diğinde tamircide yaptõrõyor” dedi. Loeser ay-
rõca Bloomberg’ün oldukça tasarruflu bir kişi-
liği olduğunu ve kahve alacağõ zaman bile en
küçük boyu tercih ettiğini ve sadece kendisi
için aldõğõnõ kaydetti.
DYO’DAN ‘HER ŞEY DAHİL’ BOYA
DYO, son yõllarda başta otomotiv sektörü olmak üzere çeşitli sektörlerde kul-
lanõlan hybrid teknolojisini boya ile birleştirerek silinebilirliği arttõrmak ama-
cõyla yeni bir ürün geliştirdi. DYO Hybrid 2011 yõlõnõn
Ocak ayõnda piyasaya sürülecek. Silinebilir boyalarõn
inatçõ lekelerde yeterli olmamasõ sebebiyle geliştirilen
DYO Hybrid, çok güçlü lekelerde kolay temizlenebilme
özelliğinin yanõ sõra silinme sonrasõ oluşacak yüzey par-
lamasõnõ ve deformasyonu engelliyor. 2011 yõlõnõn ba-
şõnda piyasaya sürülecek olan boya, kokusuz olmasõ ne-
deniyle insan ve çevre dostu olarak nitelendirilirken kap-
ladõğõ alan açõsõndan da son derece ekonomik.
Ağaoğlu bu yıl reklamda oynadı,
gelecek yıl halka açılacak
MİLYAR DOLARI VAR AYAKKABISI YOK
Ali
Ağaoğlu
Ekonomi Servisi - İstanbul Tekstil ve
Hammadde İhracatçõlarõ Birliği (İT-
HİB) Başkanõ İsmail Gülle, dünyada
pamuk bulmakta sõkõntõ yaşandõğõnõ,
Türkiye’nin elindeki pamuğu ucuz fiyata
rakiplerine kaptõrmamasõ gerektiğini
belirterek “Pamuk ihracatına bir an
evvel vergi konulmalı” dedi.
Gülle, AA’ya yaptõğõ açõklamada,
geçen yõl marttan itibaren dünyadaki
üretim düşüşünden dolayõ pamukta fi-
yat artõşõ yaşandõğõnõ söyledi. Gülle’nin
verdiği bilgiye göre bunun nedeni Hin-
distan’da kuraklõk, Amerika’da da az
üretim olunca arz-talep dengesinin bo-
zulmasõ. Geçen yõl fiyatlar kilogramda
1.20 dolardan 1.75 dolara çõktõ. Bu yõl
da ürün bollaşmasõna karşõn yükseldi. Şu
anda fiyatlar 3 dolar ve giderek artõyor.
Bu nedenlerle Türkiye’den pamuk ih-
raç edildiğine işaret eden Gülle, “Uzak-
doğu’dan ve Hindistan’dan alıcılar
Türkiye’den pamuk araştırıyorlar.
Türkiye’nin, elindeki pamuğu ucuz fi-
yata rakiplerine kaptırmaması gere-
kiyor” dedi. Gülle, şu bilgileri verdi:
Genelde ihracatõnõ iplik ve kumaş
olarak yapan Türkiye’den, 6 ayda ger-
çekleştirilen pamuk ihracatõ 80 bin ton,
önlem alõnmazsa bu rakam sene sonunda
ikiye katlanacak. Bu sene 500 bin ton-
luk bir rekolte bekleniyor.
Dünyadaki en büyük üretici olan
Hindistan, pamuk ihracatõna yüzde 15
vergi koydu. Türkiye’nin de elindeki bu
pamuğa sahip çõkmasõ gerekiyor, çün-
kü fabrikalar atõl kalmasõn ve siparişler
elden kaçmasõn.
Ağaoğlu, reklam yüzü olduğu
projeden alacağı 1 milyon dolarlık
reklam gelirini eğitim kurumlarına
bağışlayacak.