22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Q_ I— LU O UJ ı .J- CM co m o Bir Kitap Bir Sergi ve Bir Harf R. ÖmÜrAkyÖZ, ö&retim Üyesi, akyuzoOgmail.com A /unef Ümit'in "lstanbulHaürasr'nı okurken, daha doğnısu bitirmek üzereyken SSM'deki "EFSANEİSTANBUL, Bizantion'dan lstanbul'a" sergisini görmek çok etkileyici oldu. Kitap lstanbul tarihini seçme olaylarla sergilerken sergi de ki- tapta geçen yerleri (1) ve tarihsel kişileri tanıtıp sikkeleri canh canh gösteımekte. Kitabı okuyan, okumakta olan ve okuyacak herkesin 26 Eylül 'e kadar önce SSM 'deki sergiyi görmesi; sergiyi görenlerin de kitabı alıp okuması keyiflerine keyifkatacak; bilgiler de cabası. Tabii kitabm büyük bir kısnunı okumuş olarak sergiyi gezmek daha da heyecan verici, çünkü hangi sikkelere ve yerlere daha çok dikkat edileceği biliniyor. Ancak, ortak birkusurlan var. Haydi Ahmet Ümit uzman değil, Yunan alfabesindekiB- fi harfinin okunuşunun "vita"olup "be"se- sini vermek için yanına "O -mü" harfi gelmesi gerektiğini (bu yıllar önce izlediğimiz "Rebetiko"filmindenhaürlanabilir, orijinal adında "O" harfi de vardır) bihniyor, ama sergiyi hanrlayan tahhçi uz- manlarhiç ohnazsa adamm adını doğnı yazabilirlerdi, benim nere- deyse altmış yıl önce öğrendiğim gibi. Anlaşüan bu "b-v" kanşıklı- ğı eski çağlara kadargidiyorki, Yunan alfabesi (Fenike "alef-beth", Yunan "alfa-vita") oluşurken Fenike aslmdan ikinci harfin sesini "v"ye dönüştürmüş anlaşılan; Latin alfabesi oluşurken degaliba Fenike aslına dönmûşler. Ancak, Arap harfleriyle yazıh metinler Latinleştirilirken, hatta Yunanca çevirilerinden aktanhrken bu kanşıklık özellikle kişi adla- nnda gene kendini gösteriyor, En belirgin ömekleri "lbn-i Sîna"nm "Avi Cenna", "tbn-iRüşd"ün ise "Ave Roes"olarak aktanknasında görülür. Bu bakundan adının Vizantium/Vizantion; daha sonra da Vizans olmosı gereken kentin adı, inıparatorluk vs. Latinleştirilirken ohnuş Bizantion/Bizantium, Bizans. Yıllar önce ilkokuldayken (2) öğrenmiştik, kentikuranlann başının adı Megarah VÎZAS'ü BİZAS değil. A. Ümit'in kitabındaki ilk sikkenin resmine, ve de sergideki orijinalinin üzerine bakbğmızda "BYZANTİÜN" (3) yazıyor, özel- likle £2 (omega) harfinin varlığı bunun Yunanca olduğuna kanıt, ya- ni seslendirildiğinde "VÎZANTİON" olmalıydı. Eh tüm tarihsel Frenk metinkri Byzantium, Byzans vb. olarak yazınca "galat-ı meş- hur"olmuş gitmiş. Ama hiç ohnazsa adamm adı doğnı yazılabilirdi, kitapta da sergide de. Birnokta daha: Sergide "lstanbul" adının Rumca-Yunanca "Eis tin polin" sözünden türediği yanhnış ama bu sözün anlamına deği- nilmemiş. 40yıl önce ABD'deki Yunan asûlı tez danışmanımm ifa- desiyle (O, "is tin polis" demişti) anlamı "şehire (sırfyapısına tam uysun diye hgilizcesiyle 'to the city') (4)". Neden mi? Bizans 'm yerlileri, Upkı şimdi de birçok yerde olduğu gibi (en ünlûsü New York)kentlerinekesürmeden "tinpolin/polis"yani "şeht(the city)" derlermiş. "Nereye gidiyorsun" sorusunun yamtı ise yukan- dakigibi... (5) l)Aslmda "mekân" demekgerekiranıa son zamanlarada bu kelime çok farklı bir bağlamda kullanılmakta! 2) O zaman bugünkü "ilköğreüm"zırvalığı yoktu; beş yıl okur bir smavla ilkokulu bitirir ortaokula gider; onu da smavla bitirerek liseye giderdik. Lise de smavla biter sonra üniversiteye başvurulurdu. Hatta üstüne -sanınm en son 1954 uygulandığı için benim kaçırdığım- bir de "olgunluk smavı" olup bir tûr ÖSS yerine geçerdi. 3) Sikkenin üzcrindcki ikinci harfparalel yatay iki çizgi. Bu "E, ksi de olabilir. Z, zeta da". Uzmanlar anlaşılan başka metinlere de bakarak Z olarak okumuş. 4) Türkçede bulunmayan "the, le, der, el" vb. kelimecikler çoğu kez birnesneyi diğer ömcklerinden ayırt etmek için çok yararlı oluyor. Bunun en çarpıcı örneği, ash "El Uâh" iken, ayırt edilmiş anlamıyla za- man içinde "Allah" şckline dönüşmûş olan bukclimeyi Türkçe olarak tam ifade edemeyiz; "Tanrı"yetersiz kalır. Ancak hgilizce "The God", Fransızca "Le Dieu", Ahnanca "Der Gott" vb., anlamı tam vermektedir. Dilbilimci ohnadığımdan meündekiier dahil ukalalığım için özür dile- rim. 5) Değerli meslektaşun John Freely "lstanbul"adlı güzel kitabında bu açıklamayı "stin polis" diyerck yapıyor ama o da Byzas yazıyor. »* UAK Başkanından rektörlere bilim etiği Kayhan Kantarll, Ege Üniversitesi Öğretim üyesi, kayhan- kantarli@gmail.com Üniversitelerarası Kurul'un (ÜAK) 17 Mayıs 2010 günü yapılan toplantısında Kurul Başkanı Prof. Dr. Abdullah Atalar tarafından üniversite rektörlerine "Akademik Etik thlalleri" başlıkh bir Bilim Etiği Konferansı verildi [1]. Konferansın PP ve PDF formatla- rındaki sunumuna internetten ulaşmak mümkün [2]. Rektörlere ve diğer ÜAK üyelerine özgü, kamuoyuna açıklanan böyle bir konferansın verilmiş olması, son de- rece önemli bir olay. Sayın ÜAK Başkanı "2009 Nisan dönemi doçentlik başvuru dosyalartnda 100'den fazla etik ihlali yapıldı" di- yor. Verilcn sayı son derece ürkütücüdür, 30 yıllık YÖK döneminin yarattığı "akademikköşe dönme anlayıs/'nın üniversitelerdeki bilimsel değerleri ne hale getirdiğinin ibret verici bir göstergesidir. İlk cümle olarak söylenen bu sözler hiç şüphesiz rektörlere bilim etiği konusunda bazı temcl bilgilerin verildiği ve "bilim ahlakından sa- panlara disiplin yönetmeliğinin ilgili maddeleri katı bir şekilde uygulanmalı" uyansı da yapılıyor. Demek ki, üniversitelerimizdeki aşırmacıhk ve sah- tecilik olaylan Üniversitelerası Kurul Başkanı'nı bilim- sel etiğe sahip çıkılmasından birinci derecede sorumlu olan rektörlere bilim etiği dersi vermeye gerek duyacak kadar vahim bir noktaya vardığı nihayet fark edildi. Bu durum, yıllardır bilim etiği mücadelesi veren fakat fer- yatlarına kulak tıkanan, haksız disiplin soruşturmaları ve cezalarla yıldırılmaya çalışılanlar tarafından umut verici olarak görüldü. Tüm üniversitelerin birer etik kurula sahip olup web sayfalanrida bilimsel etik kuralları yayımladığı bir ülke- de, eğer ÜAK Başkanı rektörlere böyle bir konfe- rans/ders verme gercği duyuyorsa, söz konusu etik kurul ve kurallarının bir göz boyamadan ibaret olduğunu dü- şündürüyor; ÜAK Başkanı'nın konferansı da bilim etiği eğitimine nereden başlamak gerektiğini işaret etmekte- dir. Ancak bu konferansın hedef kitlesi arasında aşırma- cıları görmezden gelen ve harta bununla da yetinmeyip onları bölüm başkanı, dekan gibi sorumlu yönetim gö- revlerine atanmasınm önünü açarak ödüllendirilmeleri- ni sağlayan rektörler hakkında hiçbir işlem yapmayan YÖK yöneticileri de olmalıydı. : ÜAK Başkanı'nın bu anlamlı dersinin ülkemizde bu- • gün yerlerde sürünen bilim ahlakırun tekrar ayağa kal- kacağınm bir işareti sayarak gereğinin bir an önce yapıl- masını bekliyoruz. Kaynaklar ! [1] http://www.elk.yildiz.edu.tr/ : [21 http://www.iku.edu.tr/TR/2573-2-10-1970-604- 3-1/Etik-Kurallar. http://www.elk.yildiz.edu.tT/haherdos- ya.php?haberno=l 53&no=l. ' Türk bilim insanları ve kurumları da internette 'günce' Dr. Çağn Yalgin, RIKEN Beyin Bilimleri EnstMsü, Japonya; yalginOgmail.com • Intemetin yaygınlaşmasıyla kitleler için bilgiye ula- şım kolaylaştı. Bununla beraber bilgi kirliliği de arttı ve bilim, sağlık gibi konularda bilimsel kay- naklı bilgiler ile sözde bilimin safsataları birbirine ka- nştı. Bu yüzden de insanlar kendilerine sunulan doğnı ve yararlı bilgileri, yanlış ve zararlı safsatalardan ayırt edemez hale geldi. Ancak son yıllarda bilim insanları da sanal dünya- nın imkânlarından giderek daha çok istifade etmeye başladı: Bugün artık Batt ülkelerinde birçok bilim insa- nı, "günce (blog)" tutarak kendi sahalanndaki gelişme- ler hakkında okurlara güncel ve güvcnilir bilgi sağlı- yor. Bilim insanlarının bunu doğrudan yapmasının en önemli yararı, sahalanndaki akademik makalelere eri- şebilmelerinden ve bu makaleleri, kısa sürede artı ve eksileriyle değerlendirecek bilgiye ve tecrübeye sahip olmalanndan geliyor [1]. Aynca, yazıların altına okur- ların yazdığı yorumlar, bilimsel tartışmaların doğması- na, insanların meraklarının giderilmesine ve yeri geldi- ğinde hataların düzeltilmesine yardımcı oluyor. Bu özellikleriyle günceler, yeni bir bilim haberi mecrası haline geldi: 2009 yılındaki bir araştırmada, bilim haberi yazan 464 gazetecinin %63'ü, nadiren de olsa bir bilim adamının güncesinden esinlenerek haber hazırladığmı belirtti. [2]. Özellikle gazeteciler ve öğret- menler gibi geniş kitlelere ulaşan meslek sahiplerinin, bilgiyi böyle güvenilir kaynaklardan edinmeleri, diğer kitlelerm aoğrudan bilgilendirilmesinden daha önemli sayılabilir. Türkçe bilim güncelerinin sayısı ise henüz çok az. (Bir listesini Biyolokum güncesinde [3] bulabilirsiniz.) tutmalı Halbuki özellikle yoksul kesimin bilgi kaynağı olarak intemeti çok etkin bir şekilde kullandığı ülkemizde [4, 5] bilim okuryazarı olmayan insanlara, özellikle merak- lı gençlere nitelikli bilgiye ulaşma ve bilimsel tartışma- . lara katıhna fırsatı sağlanması çok önem taşiyor. Bilimsel günceleri, bu görevi yerine getirmeye aday gö- rüyorum. Peki, okurlar hangi kaynagın bilimsel nitelikli ol- duğunu nereden bilebilir? Okura güvenilir kaynaklar sağlamak için bilim akademileri, üniversitcler, uzman- lık demekleri gibi bilim kurumlarının resmi bilim gün- celeri kurmalan, üyelerini bu güncelere nitelikli bilim yazıları yazmaya özendinneleri iyi bir çözüm olabilir. Böylelikle, bilhassa tıp alanındaki yazıların etik kaygı- lar [6] açısından daha iyi dcnetlenmesi de mümkün olabilir. Blogger, Wordpress.com, Blogcu gibi ücretsiz gün- ce servislert sayesinde birkaç dakikada yeni bir günce açılabilir veya ücretsiz Wordpress yazılımı kunılarak bir günce bir kurumun kendi sunucu bilgisayarlarında da barındırılabilir. Günce kurulduktan sonra yazarlar makalelerini hemen yayımlayabilir. Yayımlanan maka- leler arama motorlarında çabucak göründüğünden ve izlenebildiğinden ilgilenenlere kolayca ulaşacaktır. İnternette daha çok Türkçe bilimsel içerik görmek dileğiyle Türk bilim camiasını bu imkândan yararlan- maya davet ediyorum. Not/ar 11] Schmidt, 2008. Nat Geosci 1:208. [2] Bnımfıel, 2009. Nature 458:274. [3] http://getir.net/8cc [4] "Yoksullukla mücadelede inter- net", BBC Türkçe, 19Mart2010. [5]Türkeri, 2010. Anadolu Haber, sayı 533, s. 7- [6] Baerlocher ve Detsky, 2008. CMA] 179:292. [7] Eleştiri ve katkdarı için Can Holyavkin ve Kerem Kaynar'a teşekkür ede- rim.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear