Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
CMYB
C M Y B
GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK
Baştarafı 1. Sayfada
araç; yine referandum!
Genelde Batı ülkelerinde referandum bir
sorunun çözümünde halkın eğilimini
saptayabilmek için başvurulan demokratik bir
yöntem, bir araç!
İktidarın başı, kültürünü, imam hatiplerde ve
sonraki yıllarda geliştirdiği günlerden beri
Türkiye’yi Cumhuriyet adı altında ama din
kurallarının öncülüğünde bir devlete dönüştürme
planlarını kafasının arkasında bir muska gibi
taşıyor.
2002’de tek başına iktidara geldiğinden bu
yana bu inancında en ufak bir değişiklik olmadı.
10 Eylül 2010 günü bir ABD gazetesine verdiği
demeçte; değiştiği aldatmacasının peşine
takılanlarla alay ettiğini ve değişmediğini
açıklayıverdi.
Değişmedi. -Yıllarca sürekli yazdığımız gibi-
demokratik kuralların, Avrupa Birliği demokratik
koşullarının siperine girerek; yüzü Batı’ya dönük
laik Cumhuriyetin temel öğelerini ya örseledi, ya
törpüledi ya da sildi geçti.
Laik rejimin içini boşaltan icraatına karşı çıkan
devletin zinde kuvvetlerini, aydınlarını ve sonunda
bağımsız yargıyı iktidarına bağlı bir kuruma
dönüştürecek girişimlere hız verdi.
Medyada ve siyasetteki kimi
saftirikler, RTE’nin “değiştim” aldatmacasını
yıllarca yuttular. Yeni bir referandumla halka
onaylatmayı düşündüğü başkanlık sistemini şimdi
gündeme getirerek değişmezliğine son adımı
atıyor.
Medyayı öyle sindirdi ki…
Son örnekler: 1)- Radikal gazetesi İsmet
Berkan yönetiminde -kimi zaman eleştirdiğimiz-
yayınlar yapıyordu ama… Berkan köşe
yazılarında her görüşün özgürce yazılıp
tartışılmasına hiçbir zaman karşı çıkmadı,
engellemedi.
Doğan Grubu bir tarihte Feto’nun yayın organı
Zaman’da yazan Fethullahçılığını da yadsımayan
Eyüp Can’ı Radikal’in baş yöneticiliğine
atayınca… gazetenin aydınlık yüzünü simgeleyen
yazarlar birer ikişer kapı önüne konuldu.
Eyüp Can; (Cengiz Çandar’lı, Oral Çalışlar’lı)
tek yönlü bir kadro oluşturuyor.
Yeni Radikal sanki at gözlüğü takmış… başını
tek bir yöne çevirmiş... iktidara yakın bir kulvarda
koşmaya hazırlanıyor.
2)- Ya doğruları, yalnız doğruları yazdığından
gururla, övünerek söz eden Fatih Altaylı’nın
Genel Yayın Yönetmenliğindeki Habertürk
gazetesinin; AKP hükümetini eleştirdiği için ters
düştüğü Hürriyet’ten kopar kopmaz kadrosuna
aldığı Bekir Coşkun’a -dün yaptığı açıklamayla
yazılara ara vermesinin yanlış anlaşıldığını
söylemesine karşın- reva gördüğü trajikomik
muameleye ne demeli?
İnternet ve gazete haberlerine göre; Bekir’e,
gazete yönetimi referandum sonuna kadar yazma
diyor ve ertesi gün yönetim Bekir Coşkun
sütununda rahatsızlığı nedeniyle yazılarına ara
verdi diye bir açıklama yayımlıyor...
Gazetede bu açıklamanın çıktığı gün Bekir;
Ayvalık’ta sapasağlam denizde!
RTE’nin ülkeyi referandumdan yeni
referanduma koşturmaya azmetmesinden söz
edecekken araya medyatik oyunlar girdi...
12 Eylül’ü geçmeden RTE; bu kez “Başkanlık
sistemini referanduma götürebiliriz” dedi. Nereden
çıktı başkanlık sistemi demeye gerek yok!
RTE, kafasındaki rejimi pekiştirebilmek için
parlamentoda çoğunluk partisi olmayı… tek adam
kimliğindeki Başbakanlık yönetimini artık yeterli
bulmuyor.
RTE, Çankaya’da hem yürütmenin başı, hem de
devlet başkanı olmanın peşinde. Ha, bakın diyor.
ABD’de başkanlık rejimi var, ama deve dişi gibi
Başkan’ın sözünü geçiremediği bir Kongre de var!
Söylediği örnek doğru olmasına doğru da;
Türkiye’de geçerliliği kuşkulu.
Milletvekili aday listelerinin bir elden yapıldığı ve
yapılacağı bir ülkede… olası Başkan’a dik
duracak bir Millet Meclisi’nin oluşabileceğini
varsaymak… daha fazla demokrasi düşlerinin
gerçekleşeceği sanısıyla uykuya yatmak...
RTE’nin siyasal İslam amacına hizmet etmek,
demektir.
Referandumda evet çıkarsa… sözünü ettiği yeni
anayasa ile başkanlık sistemini bir referandumda
halka kabul ettireceğine olan inancı pekişmiş
olacak!
Yeni dönem: Yeni ama tehlikeli amaçlara koşar
adım!
SAYFA 12 EYLÜL 2010 PAZARCUMHURİYET
8 HABERLERİN DEVAMI
TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 12 Eylül
Oslo Y 16
Helsinki Y 16
Stockholm Y 19
Londra B 18
AmsterdamY 16
Brüksel Y 17
Paris Y 18
Bonn PB 22
Münih PB 23
Berlin PB 23
Budapeşte B 21
Madrid PB 30
Viyana PB 20
Belgrad Y 18
Sofya Y 15
Roma PB 23
Atina Y 23
Zürih Y 22
Moskova B 16
Aşkabat B 21
Taşkent B 24
Bakû Y 26
Bişkek B 13
Tiflis Y 26
Kahire B 33
Şam A 34
İstanbul Y 24
Edirne Y 23
Kocaeli Y 25
Çanakkale Y 22
İzmir Y 26
Manisa Y 26
Denizli Y 28
Zonguldak Y 24
Sinop B 26
Samsun PB 27
Trabzon PB 28
Giresun PB 30
Ankara PB 34
Eskişehir PB 25
Konya PB 30
Sıvas PB 32
Antalya Y 32
Adana B 34
Mersin B 34
Diyarbakır A 36
Şanlıurfa A 36
Mardin A 33
Siirt A 35
Hakkâri B 31
Van B 25
Kars B 25
Marmara, Ege,
Batı Akdeniz, Batı
Karadeniz ile Eski-
şehir çevreleri sağa-
nak ve gök gürültülü
sağanak geçecek.
Yağışların; akşam
saatlerinden sonra
İstanbul, Kocaeli, Sa-
karya, Düzce, Zon-
guldak ve Bartın çev-
relerinde şiddetli, Te-
kirdağ, Bursa, Yalo-
va, Balıkesir, ve Ça-
nakkale çevrelerin-
de kuvvetli olması
bekleniyor.
Kõnalõada’daki törende Rakel Dink, ‘Hrant’a çektirilen acõlarõn hatõrlanmasõnõ isterim’ diye konuştu
Hrant Dink Parkõ açõldõİstanbul Haber Servisi
- Kõnalõada’da, 19 Ocak
2007’de katledilen Agos
Gazetesi Genel Yayõn Yö-
netmeni Hrant Dink’in
adõ verilen “Gazeteci
Hrant Dink Çocuk Par-
kı” dün Dink’in eşi Rakel
Dink’in de katõldõğõ tören-
le açõldõ.
Kõnalõada’daki parkõn
açõlõş törenine Adalar Be-
lediye Başkanõ Dr. Musta-
fa Farsakoğlu, Hrant
Dink’in eşi Rakel Dink,
Adalar Belediyesi Meclis
üyelerinden Rafi Herman,
Belge Yayõnlarõ Sahibi Ra-
gıp Zarakolu, gazetemiz
yazarõ Ataol Behramoğlu
ile çok sayõda yurttaş katõl-
dõ. Hrant Dink’in eşi Rakel
Dink “İnsan hakları ve
özgürlük için mücadele
ederken artık kimse ezil-
mesin” diye konuşmasõna
başlayarak, “Hrant Dink
‘Benim silahõm samimiye-
timdir’ derdi. O samimi
insanı hatırlayalım istiyo-
rum. Çocuklarımız bun-
ları hatırlayacağı için se-
viniyorum. Hrant’a çek-
tirilen acıları hatırlama-
larını isterim, insanlar
ayrımcılıktan nefret ede-
cek” dedi.
Gazetemiz yazarlarõndan
Ataol Behramoğlu ise
Hrant Dink cinayetini işle-
yen çetenin açõğa çõkarõl-
madõğõnõn altõnõ çizerek
“Çocuklar merak ede-
cek, araştıracak, Hrant
Dink’in adını gelecek ne-
sillere daha çağdaş in-
sanlar olarak taşıyacak-
lardır” dedi. Rafi Her-
man, Kõnalõada’da evi olan
Dink’in adõnõn parka veril-
mesi kararõnõn tüm beledi-
ye meclisi üyelerinin oy-
birliği ile kararlaştõrõldõğõ-
nõ söyledi. Herman, şöyle
devam etti:
“Hepimiz ilkokulda
‘Ali topu Ahmet’e ya da
Mehmet’e at diyorduk.
Ama ‘Garo’ya at deme’
alışkanlığımız hiç olma-
dı. Parkın adını verirken
de istisnasız bütün meclis
üyelerinin oybirliği ile to-
pu Garo’ya atmaya ka-
rar verdik.”
Belge Yayõnlarõ Sahibi
Ragõp Zarakolu da Dink
cinayeti ile ilgili olarak
belgeler olmasõna karşõn
yargõnõn ilerleme kaydet-
memesini eleştirdi ve
“İlerleme sağlanmadık-
ça Hrant Dink’i kaldıra-
mayız, kavgamız devam
edecek” açõklamasõnõ
yaptõ.
Törene katõlan yurttaş-
lar, açõlõş sõrasõnda “Hrant
için, Adalet için” sloganõ
attõ. Açõlõş sõrasõnda res-
sam Serap Çota’nõn yaptõ-
ğõ “Hrant Dink’i kayık-
ta” resmeden yağlõboya
tablosu da parka asõldõ.
İKİNCİ ERGENEKON DAVASI
GöktaşveÇelebi
içinAİHM’ye
başvuruyapõldõ
İstanbul Haber Servisi - İkinci Ergenekon
davasõnda yargõlanan emekli Albay Avukat Le-
vent Göktaş ve Teğmen Mehmet Ali Çelebi,
yargõlamada Avrupa İnsan Haklarõ Sözleşme-
si’ne aykõrõ olarak “Adil yargılanma ve sa-
vunma haklarının ihlali” şikâyetiyle Avrupa
İnsan Haklarõ Mahkemesi’ne başvurdu.
Göktaş ve Çelebi’nin avukatlarõ Celal Ülgen
ve Hüseyin Ersöz tarafõndan müvekkilleri Teğ-
men Çelebi adõna yapõlan AİHM başvurusun-
da Çelebi’nin Ankara Güvercinlik’teki Kara Ha-
vacõlõk Komutanlõğõ 1. Alay’da görev yaptõğõ
sõrada 18 Eylül 2008 tarihinde gözaltõna alõn-
dõğõ, İstanbul 9. Ağõr Ceza Mahkemesi Nöbetçi
Hâkimliği’nin 20 Eylül 2008 tarihli kararõ ile
soyut gerekçelerle tutuklandõğõ anlatõldõ.
İddianamenin 1913 sayfadan oluştuğu, daha
sonra 1454 sayfalõk 3. iddianame ile birleşti-
rildiğine dikkat çekilen dilekçede şöyle denil-
di: “İddianame 3367 sayfaya, dosya hacmi
ise delil klasörleri ile birlikte yüz binlerce say-
faya ulaşmıştır. Bu hacimdeki bir iddiana-
menin başka örneği bulunmamakta ve tu-
tuklu olan başvurucu Çelebi açısından sa-
vunma hazırlamanın zorlukları da bir ger-
çek olarak karşımızda durmaktadır.”
‘Sanık hakları kısıtlanıyor’
Çelebi’nin tahliye taleplerinin ‘klişe’ ve ‘so-
yut’ gerekçelerle reddedildiğinin anlatõldõğõ di-
lekçede, 2 yõllõk tutukluluğunun ardõndan 6 Ey-
lül 2010 tarihinde ön savunma ve sorgu iş-
lemlerine başlandõğõ ancak tamamlanamadan
duruşmanõn 27 Eylül 2010 tarihine bõrakõldõ-
ğõ kaydedildi. Avrupa İnsan Haklarõ Sözleş-
mesi’nin 5., 6. ve 13. maddelerine dikkat çe-
kilen dilekçede şu ifadelere yer verildi: “Yar-
gılama kapsamında sanıklar kendilerini
cuma günleri alınan taleplerde ifade ede-
bilmektedirler. Ancak mahkemenin almış
olduğu son ara kararla bu talepler de ayda
1 defaya indirilmiştir. Bu durum sanık
haklarının önemli ölçü de kısıtlanması an-
lamına gelmektedir. Bu husus da ‘Adil
Yargõlanma Hakkõ’nın ihlali anlamına gel-
mektedir.”
Avukat Ülgen ve Ersöz, tutuklu sanõk Levent
Göktaş adõna yaptõklarõ AİHM başvurusunda
ise Göktaş’a isnat edilen suçlarõn “geçerli
bir arama kararı olmaksızın” işyerinde ele
geçirildiği iddia edilen ve 51 No’lu DVD ol-
duğu savunuldu. “Bazı hâkim, savcı ve üst dü-
zey yöneticilere ait görüntülerin” bulundu-
ğu iddia edilen 51 No’lu DVD’nin çatlak ol-
duğunun anlaşõldõğõ, DVD’nin Göktaş’a ait ol-
duğuna ilişkin hiçbir bulgu olmadõğõ belirtilen
dilekçede Hanefi Avcı’nõn “Haliç’te Yaşayan
Simonlar/Dün Devlet Bugün Cemaat” kita-
bõndaki anlatõmlarõna dikkat çekildi. Dilekçe-
de “Mahkemeler hukuku aykırı yollarla el-
de edilmiş delillere dayanarak, tutukluluk
halinin devamına karar vermektedir. Bu hu-
sus açıkça usul hükümlerine aykırı hareket
edilmesi anlamına gelmektedir” denildi.
‘Organize bir hareket’
ALİCAN ULUDAĞ
ANKARA - Bilişim uzmanõ ve CHP
Adana Milletvekili Tacidar Seyhan,
KPSS’deki “telekulak” şüphesiyle il-
gili, “Yaşananları iki çocuğun hay-
lazlığı olarak görmüyorum. Bu iş or-
ganize yapılmış, organize dağıtılmış.
İçerden de belli istihbaratlar alınmış”
dedi. ÖSYM Başkanõ Ünal Yarıma-
ğan, KPSS sorularõnõn matbaaya gön-
derilmeden önce, hata olup olmadõğõnõ
kontrol etmek için yüksek sesle oku-
malar yapõldõğõnõ, bu sõrada dinleme ola-
bileceği şüphesini dile getirmişti. CHP’li
Tacidar Seyhan, ÖSYM’nin hangi yön-
temlerle dinlenebileceğini anlatõrken,
şunlarõ kaydetti:
“O bina üç şekilde dinlenebilir. Bi-
rincisi organize bir şekilde içeriye bö-
cek, alıcı koyarak yakın bir mesafe-
den araç içerisinden dinleme yapıla-
bilir. Bu birkaç kişinin organize ola-
rak yapmasını gerektiren bir du-
rum. İkincisi lazerle cama yansıtıla-
rak yapılan dinleme. Buradaki veri-
ler alınır, okunur, kaydedilir ve son-
ra kullanılır. Üçüncüsü vakumlama
yöntemi. Bu yöntem de çok müsait.
Üçüncü kat camı tam olarak dışarı
bakıyor. Bunun dışında farklı yön-
temler de var. İçerde herhangi biri-
nin cep telefonunu açık bırakmasıy-
la ulaştırılmış olabilir. Bu dinleme ci-
hazına gerek bıraktırmaz. Cep tele-
fonlarının alıcı olarak kullanılması
mümkün. Telefonlara mesaj atma yo-
luyla... Bunun üzerinden ortam din-
lemesi yapılabilir. Genel yapı her şe-
ye müsait görünüyor.”
‘İçeride köstebek olabilir’
Faydalananlarõn geniş bir tabana ya-
yõlmasõ dolayõsõyla bu işin bireysel bir
dinleme yapõlarak gerçekleştirildiğini
düşünmediğini kaydeden Seyhan, “Bir
dinleme yöntemi kullanılarak yapıl-
mış ise bu dinleme araçlarının temi-
ni ve dinlemenin yapılması organize
bir işbirliğini gerektirir ki bunu an-
cak örgütlü bir birim yapabilir. İki
çocuğun haylazlığı olarak görmü-
yorum” dedi. Sorularõn o gün okuna-
cağõnõ içerden biri dõşarõya haber ver-
meden de dinleme yapõlamayacağõnõ
vurgulayan Seyhan, “İçerde bir kös-
tebek olabilir. Bu organize bir iş. So-
ruların dağılma alanına ve bunları
sızdıran kişinin ilişkilerine bakarsa-
nız bir yapının bu işi organize ettiği
görülüyor. Yoksa Mehmet Efendi bir
gün kafasına esmiş de, şu soruları
dinleyeyim de bizim çocuğu kurta-
rayım mantığıyla bu işleri yapmış de-
ğil. Bu iş organize yapılmış. Organi-
ze dağıtılmış. İçerden de belli istih-
baratlar alınmış. Öyle görülüyor” gö-
rüşünü kaydetti.
Tanyeli’den açıklama
İstanbul Haber Servisi - Balyoz davasõ
sanõklarõndan emekli Tuğgeneral Süha
Tanyeli’nin “Balyoz darbe planõnõn
sõzdõrõlmasõna yönelik soruşturmada ifade
vereceğine” ilişkin günlük bir gazetede dün
yayõmlanan haber yalanlandõ. Emekli
Tuğgeneral Süha Tanyeli’nin avukatõ Hüseyin
Ersöz yaptõğõ açõklamada, “Haber içeriğinde
belirtildiği şekliyle müvekkilimizin hem
Balyoz belgelerini sõzdõran hem de iddia
edilen Balyoz planõnõ gerçekleştirecek grubun
içinde yer almasõ birbiriyle tezat iki durum
oluşturmaktadõr” dedi. Avukat Ersöz,
müvekkili Tanyeli’nin söz konusu
soruşturmayla ilgili olarak çağrõldõğõ takdirde
adliyeye giderek ifadesini vereceğini kaydetti.
“Bizi de Duy” grubu son günlerde “kop-
ya” ve “iptal” haberleri ile ilgili gün-
demden düşmeyen Kamu Personeli Seç-
me Sınavı’nın (KPSS) iptal edilmemesini istedi. Galatasaray Meydanı’nda toplanan eylem-
ciler, “Bayramı zehir ettiniz, KPSS iptal edilmesin” yazılı pankartı taşıdı. Eylemciler adına
basın açıklaması yapan İnan Şerman, sınavın iptal edilmesinin alın teriyle puan alanların
haklarının gasp edilmesi anlamına geldiğini söyledi. Şerman, “Bu sınav için aylarca, yıllar-
ca emek verdik, gece gündüz çalıştık, türlü maddi sıkıntılarla dershaneye gittik ve ter dö-
kerek ‘atamayı hak ettik’. Bu sınavın iptal edilmemesi gerekli” dedi. Şerman sınavın iptal
edilmesi halinde ÖSYM hakkında dava açacaklarını bildirdi. (HAKAN KAYGUSUZ)
İHD: Cezaevi şartları düzeltilsin
İstanbul Haber Servisi - İn-
san Haklarõ Derneği (İHD) İs-
tanbul Şubesi Cezaevi Komis-
yonu üyeleri ile Tutuklu Hü-
kümlü Aileleri Yardõmlaşma
Derneği (TAYAD) üyeleri aile-
ler, Taksim Tramvay durağõnda
iki ayrõ eylem yaparak cezaev-
lerinde uygulanan keyfi hak ih-
lallerinin, işkence ve baskõlarõn
son bulmasõnõ istedi.
Galatasaray’da “Hava almak
yaşamsal haktır, havalandırma
yasağına son” yazõlõ pankartlar
taşõyarak toplanan İHD’liler,
“Tecrit işkencesine son”, “İn-
sanlık onuru işkenceyi yene-
cek” sloganlarõyla Taksim Mey-
danõ’na kadar yürüdü. Taksim’de
basõn açõklamasõ yapan İHD Ce-
zaevi Komisyonu’ndan Gönül
Sonbahar Erdem, özellikle Te-
kirdağ 1 No’lu F Tipi Ceza-
evi’nde işkence ve hak ihlalle-
rinde artõş yaşandõğõnõ söyledi.
Söz konusu cezaevinde yapõlan
uygulamalara dikkat çeken Er-
dem, “İçme sularına lağım ka-
rışmıştır. Duvarlar uzun süre
boyanmadığı için küf tutmak-
tadır. Havalandırma hakkı
keyfi olarak engellenmekte-
dir” dedi.
‘KPSS iptal edilmesin’
Kayıp yakınları adalet istiyor
Gözaltında kaybedilen-
lerin yakınları, 285’inci
haftada toplandıkları Ga-
latasaray Meydanı’nda
bayramda ziyaret edecek
mezarları bulunmadığını
belirterek adalet istedi. Ka-
yıp yakınlarından Hanife
Yıldız, “Yıllardır oğlumun
mezarını bile bulamıyo-
rum” diyerek gözyaşlarına
boğuldu. Gözaltında kay-
bedilen Cemil Kırbayır’ın
ağabeyi Mikail Kırbayır
da, “Bugün bayramın
üçüncü günü ama biz 30
yıldır hiç bayram kutlaya-
mıyoruz. O mezarlara ka-
ranfil koyamadığımız sü-
rece bu bayram değil kara
gündür” dedi. (HAKAN
KAYGUSUZ)
CHP’li Tacidar Seyhan, ÖSYM binasõnõn ‘nasõl dinlenebileceği’ni anlattõ