23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CMYB C M Y B 12 EYLÜL 2010 PAZAR CUMHURİYET SAYFA DIŞ HABERLER 11dishab@cumhuriyet.com.tr SAĞNAK NİLGÜN CERRAHOĞLU Büyükada’da Nostalji Müzesi “Bu sabah uyanınca kendimi adada zannettim. De- niz ve çam kokusu bana adadaki bahçemizi hatırlat- tı. Motor sesleri de sanki bizim motor balığa gitme- miz için hazırlanıyor hissini verdi, galiba adayı çok öz- ledim. Kimbilir Niko da ne kadar hasretini çekiyor bah- çesinin. Fakat belli etmiyor. İstanbul’dan ayrıldığı bir sene oldu…” 25 Haziran 1955, Lutraki. Bedia Hanım 1935’ten 2000’e dek günlük tutmuş… 1954’te bir daha artık geri dönmemek üzere göç ettiği Yunanistan’da “Agapi” (“Sevgi”) adını alan Bedia Hanım’ın, bir ilkyaz sabahı burnuna ulaşan “Büyükada kokusuyla” günlüğüne düştüğü gurbet notları bunlar. Yabancı Damat’a taş çıkartan bir dizi olabilir Agapi/Bedia Hanım’la 15 yıllık “gizli flört” döne- minden sonra evlenen kocası Niko için, “vatan” do- ğup büyüdükleri “Büyükada” imiş… “Yabancı Damat” kıvamındaki bu imkânsız aşk öy- küsü; sevgililerin nikâh masasında birbirine kavuş- masından sonra, tarihin fırtınalı iniş çıkışlarından et- kileniyor. ’50’li yılların “göç savrulmalarından” nasi- bini alan çift, yaşamlarının ait olduğu topraklardan ko- parak kendilerini Yunanistan’da buluyor. Atina’da “Madam Agapi” olan Bedia Hanım giriş- teki satırları göç acısının içinde yer etmeye başladı- ğı evrede kaleme alıyor. Büyükada’da çevirilecek yeni bir diziye konu ol- maya aday bu gerçek yaşamöyküsü; “Göçün Göl- gesinde Büyük Bir Aşk Öyküsü- Bedia ve Niko Ca- vuri” panosu altında anlatılıyor. Panoların yanında bir de sıra dışı “aşk ve bağlılığın” tablosu gibi duran bir fotoğraf göze çarpıyor. Agapi/Bedia ile Niko, çok şık bir davetin gecesin- de, klasik bir koltuğun üzerinde göz göze konuşuyor. Salonda sanki onlardan başka hiç kimse yok. Bu es- ki, siyah beyaz fotoğrafa bakarken dahi çiftin arasında çok özel bir ilişki ve güçlü bir iletişim olduğunu he- men seziyorsunuz. Adaların sırları Aya Nikola ‘Hangarı’nda Büyükada’nın romanlara taş çıkartan bu aşk öy- küsünü önceki gece açılışı yapılan “Adalar Müze- sinde” keşfettim. Sert bir “poyraz” akşamı, gidiş dönüş 70 TL’ye pat- layan ada için hayli uzun sayılabilecek bir fayton yol- culuğundan sonra vardığım müzenin, dış görünüşü pek vaatkâr değildi. Adı üstünde sıradan bir “hangar” bi- nasında; Aya Nikola mevkisinde yapılmış küçük bir müze burası. “Maden”in sonunda, Reşat Nuri Gün- tekin’in evini de geçtikten sonra fayton ahırlarının bu- lunduğu yere yakın; kuş uçmaz kervan geçmez bir nok- tada bu “hangar”a erişiyorsunuz! Ama değiyor. Bu kadar sapa ve Büyükada için sıradan bir yer- de, bu kadar kısa sürede ancak böyle özenli bir “kent müzesi” çıkarılabilir. Haliyle gönül, böyle bir müzenin Büyükada’nın de- mirbaş köşklerinden birinde yapılmasını/yapılabil- mesini dilerdi. Beş milyon Avro’ya satışa çıkarıldığı söylenen Troçki’nin evi, örneğin böyle bir müze için ideal bir çatı oluşturabilirdi. Ancak bırakın Troçki’nin evini İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin mülkü ola- rak anılan eski “Taş Mektep” binası bile İstanbul’un bu önemli ilk kent müzesi için gözden çıkarılamadı. Sonuçta bu derme çatma “hangar”a kalındı. Derme çatma hangarın içi her şeye rağmen çok et- kileyici. Büyükada’nın 1700’ler, erken 1800’lerdeki “ilk sayfiye evleri” ile başlayan benzersiz “dönüşümünün tarihi”, Prens Adaları’nın yazarları, anıtları ve mabetleri, Osmanlı’dan kalma okulları, bu kıyıları mesken edi- nen kuşları, balıkları; benzersiz “çokkültürlü bay- ramları”; her zerresi yaşanmış “çokkültürlülüğün” “bo- tanik” ve “peyzaj” çeşitliliğine yansıyan zengin ihti- şamdaki bahçeleri, şiir gibi iskeleleri ve Türkiye’nin gelmiş geçmiş en önemli mimar adlarını taşıyan bir- birinden görkemli köşkleri. Cumhuriyet tarihin en büyük mimarları arasında sa- yılan Sedad Hakkı Eldem’in “Büyükada”da örneğin iki çok büyük eseri olduğunu biliyor muydunuz? Bunlardan biri -ilk “yüzme havuzulu” köşk- ’50’li yıl- lardan kalma Rıza Derviş -namı diğer Kemal Der- viş ailesinin- villası. Diğeri, uzun yaz öğleden sonralarında bazen kon- serler verilen Fethi Okyar’ın evi. O konserlerden birinde bulunan şanslı konuklar- dan biri olarak Fethi Okyar’ın evinin gördüğüm en bü- yülü ev olduğunu söyleyebilirim. Sadeliğin ihtişamı- nın böylesi bir ustalıkla bir araya geldiğine başka hiç- bir yerde tanık olmadım. Evin -Büyükada Müzesi’nde ayrıntıları uzun uza- dıya anlatılan- bahçeleri, başlı başına bir efsane her şeyden önce. On hektara yayılan bahçeler, denizden setler halinde “yola doğru, 80 metre” yükselmek- teymiş. Ve “farklı ağaçlar, çiçeklerin” bulunduğu, “fark- lı setler”; botaniğin tümüyle doğal tercihlerini yansı- tıyormuş. Botanik açısından bahçenin bir diğer öne- mi de, “11-12. yüzyıllardan beri Aya Yorgi rahipleri ta- rafından yetiştirilen üzüm bağları ile bugünlere gelen asma kazıklarıymış!” Bahçe anlıyacağınız; tam bir doğa harikası. Asır- lık zeytinlikler, asmalar arasından –durduğunuz ye- re göre- bu rüya bahçede kendinizi, kâh bir Tosko- na bağı; kâh asırlar öncesinin el değmemiş Büyü- kadası’nda hissedebiliyorsunuz. Fethi Okyar evi ve adanın/adaların tüm bilmediği- niz diğer sırlarını keşfetmek için, ada müzesini yaz bit- meden mutlaka ziyaret edin. nilgun@cumhuriyet.com.tr Fidel’den yalanlama Dış Haberler Servisi - 1959 yõlõndaki Küba devriminin efsanevi lideri Fidel Castro, “ülkesindeki sosyalist ekonomi modelinin işlemediği” yönündeki demecinin yanlõş aktarõldõğõnõ söyledi. Havana Üniversitesi’ni ziyaret eden Castro’nun, Amerikalõ gazeteci Jeffrey Goldberg’in “Küba’nõn modelinin diğer ülkelere ihraç edilebilir olduğunu düşünüp düşünmediği” sorusuna, “Küba modeli artõk bizim için bile işlerliğe sahip değil” dediği aktarõlmõştõ. Sosyalist lider, cevabõnda tam tersi bir mesaj vermeye çalõştõğõnõ ifade ederek, “Tüm dünyanõn da bildiği gibi ben, dünyayõ her seferinde daha ciddi bir krize sürükleyen kapitalizmin ne ABD ne de dünyanõn geri kalanõ için işlerliğinin olmadõğõnõ düşünüyorum” dedi. Küba son dönemde ekonomide devletin rolünü azaltan adõmlar atmasõyla dikkat çekiyor. İranlı diplomat muhalefette Dış Haberler Servisi - Finlandiya’nõn başkenti Helsinki’deki İran Büyükelçiliği’nde görevli diplomat Hüseyin Alizade istifa etti. Alizade, 4 gün önce bildirdiği kararõnõ almasõnda, 2009 yõlõndaki hileli seçimlerde Mahmud Ahmedinejad’õn yeniden cumhurbaşkanlõğõna oturmasõnõn etkili olduğunu söyledi. 21 yõllõk diplomatõn ülkesine dönmeyeceği, siyasi sõğõnma isteyip istememeye henüz karar vermediği kaydedildi. Ahmedinejad’õn dünya, bölge ve İranlõlar için “çok tehlikeli” olduğunu söyleyen Alizade, tehditler aldõğõnõ söyledi. Alizade, Norveç ve Japonya’da da iki diplomatõn aynõ nedenler ile görevlerini bõraktõklarõnõ anõmsattõ. Tahran, ABD’liyi bırakmadı Dış Haberler Servisi - İran’a kaçak giren ve casus olduğu iddia edilen 3 Amerikalõdan birinin serbest bõrakõlmasõ ertelendi. İran Cumhurbaşkanlõğõ tarafõndan, tutuklu Amerikalõlardan Sarah Shourd’un ramazan bayramõ dolayõsõyla dün serbest bõrakõlacağõnõn açõklanmasõna rağmen, Tahar Savcõsõ Abbas Caferi Devletebadi, “yasal soruşturma tamamlanõncaya kadar hiçbirinin serbest bõrakõlmayacağõnõ” söyledi. Shroud ve 2 arkadaşõ, Irak sõnõrõndan yasadõşõ olarak İran’a girdikleri gerekçesiyle Temmuz 2009’da tutuklanmõştõ. ELÇİN POYRAZLAR WASHINGTON - ABD’de İslama yönelik ateşli tartõşmalar 11 Eylül 2001 saldõrõlarõnõn dokuzuncu yõldönümün- de gerginliğe neden oldu. New York’ta 11 Eylül saldõrõlarõnda yõkõlan İkiz Kuleler’in bulunduğu “Sı- fır Noktası”na yakõn bir yerde inşa edil- mesi planlanan caminin yarattõğõ tep- kinin ardõndan, Florida’da bir rahibin saldõrõlarõn yõldönümünde Kuran ya- kacağõ yönündeki tehdidi, saldõrõlarda hayatõnõ kaybeden 3 bin kişi için yapõ- lan anmalarõ gölgede bõraktõ. ABD Başkanõ Barack Obama, Flo- ridalõ rahip Terry Jones’a bu tür bir ey- lemin Müslüman ülkelerde savaşan ABD askerlerinin yaşamlarõnõ tehli- keye atacağõ uyarõsõnda bulunmuştu. Saldõrõlarõn dokuzuncu yõldönümü için kaçõrõlan uçaklardan birinin çarp- tõğõ ABD Savunma Bakanlõğõ’nõn mer- kezi Pentagon’da anma törenlerine ka- tõlan Obama, 11 Eylül 2001 tarihinin ABD’nin sõnandõğõ bir gün olduğunu söyledi. O günü ve o günün getirdiği öf- ke ve hüznü asla unutmayacaklarõnõ ifa- de eden Obama, bu acõnõn ülkenin bi- lincine yazõldõğõnõ ifade etti. “Bu bar- bar terör eylemini yapanlara karşı ül- keyi savunmayı sürdüreceklerini” belirten Obama, “Bu yıldönümünde çı- karılacak bir ders varsa o da bizim sadece acıyla değil, aynı zamanda bir dizi ortak idealler için birleşen tek millet ve tek halk olduğumuzdur” de- di. Obama ülkeleri için bunun zor bir dönem olduğunu söyledi ve böyle an- larda bazõlarõnõn farklõlõklar nedeniyle halkõ bölmeye çalõştõğõnõ söyleyerek üs- tü kapalõ olarak rahip Jones’u eleştirdi. Sıkı güvenlik önlemleri ABD Başkan Yardõmcõsõ Joe Bi- den, 11 Eylül anma törenlerine New York’ta katõldõ. New York Belediye Başkanõ Michael Bloomberg, ilk uça- ğõn Kuzey Kulesi’ne çarptõğõ yerel sa- atle 08.46’da çalõnan çanõn ardõndan yaptõğõ konuşmada, tören alanõnõn da- yanõşma ve şefkat duygularõyla doldu- ğunu söyledi. Cami inşaatõ projesini destekleyen ve bu projeye karşõ çõkanlarõn gösterileri nedeniyle “Sıfır Noktası” yakõnlarõn- da geniş güvenlik önlemleri alõndõ. ABD Başkanõ’nõn eşi Michelle Oba- ma ise kaçõrõlan uçaklardan birinin ye- re çakõldõğõ Pennsylvania’daki anma tö- renine katõldõ. Öte yandan, Floridalõ rahip Jones son açõklamalarõnda “kesinlikle Kuran yakmayacaklarını” söyledi. Jones daha önce bu konuda çelişkili açõkla- malar yapmõştõ. “Sıfır Noktası” yakõnõnda cami in- şa edilmesi projesiyle ilgili görüşme- ler yapmak üzere önceki gün New York’a gelen Jones, Kuran yakmama karşõlõğõnda caminin başka yerde ya- põlmasõ için anlaşma yaptõğõnõ ileri sürmüş ancak bu açõklama ABD’deki Müslüman toplumu liderleri tarafõndan yalanlanmõştõ. Müşerref siyasete dönüyor Dış Haberler Servisi - Pakistan’õn eski cunta lideri ve Devlet Başkanõ Pervez Müşerref, siyasete geri dö- nebileceğini açõkladõ. Londra’da ya- şayan 67 yaşõndaki Müşerref, İngiliz yayõn kuruluşu BBC’ye yaptõğõ açõk- lamada, 2013 seçimlerinden önce bir parti kuracağõnõ ve parlamentodaki ye- rini alacağõnõ açõkladõ. Müşerref, “Şu anda Pakistan’ın tümünde bir karanlık görünüyor; bizim ışığı ve başka bir seçeneği, in- sanların ışığı görüp güven kazana- bilecekleri geçerli bir seçeneği gös- termemiz gerek” dedi. Devlet baş- kanõ seçilip seçilemeyeceğinden emin olmadõğõnõ belirten Müşerref, “Ka- zanmak için iyi bir şansım olduğu- na inanıyorum” diye konuştu. Ancak bu açõklama Pakistan’da tep- kiyle karşõlandõ. Müşerref’in Genelkur- may Başkanõ olduğu 1999 yõlõnda ikti- dara el koyarak sürgüne gönderdiği es- ki başbakan ve şimdiki ana muhalefet li- deri Navaz Şerif’in sözcüsü Sıddık el Faruk, “Müşerref ülkeye dönebilece- ğini düşünüyorsa bir hayal dünyasında yaşıyor. Eğer ülkeye dönerse yüzleş- mesi gereken bir sürü dava onu bek- liyor olacak” ifadesini kullandõ. Ülkenin en büyük İslamcõ partisi Ce- maati İslam’õn lideri Liyakat Beluc da, “Eski devlet başkanı tam bir korkak ve asla Pakistan’a dönmeyecektir” dedi. Müşerref, 1999 darbesinin ardõn- dan 9 yõl boyunca ülkeyi demir yumrukla yönetmiş, gelen baskõlar üzerine eski si- yasi liderlerle anlaşõp Genelkurmay Baş- kanõ sõfatõnõ bõrakmõş ve 2008 yõlõnda is- tifa etmek zorunda kalmõştõ. Cami tartõşmalarõ ve Kuran yakma çağrõsõ, anmalar öncesinde ABD’de gerginlik yarattõ 11 Eylül gölgede kaldõ UKRAYNA Soros’un vakfı soruşturuluyor DENİZ BERKTAY KİEV - Doğu Avrupa ve eski Sovyet ülkelerindeki “renkli devrimlere” verdiği destekle tanõnan ünlü spekülatör George Soros’un kurduğu Yeniden Doğuş Vakfõ’nõn Ukrayna’daki etkinlikleri konusunda inceleme başlatõldõ. Yeniden Doğuş Vakfõ’nõn Ukrayna Ofisi’nden yapõlan açõklamada, Ukrayna Güvenlik Teşkilatõ’ndan (SBU) bazõ kişilerin, vakfõn para desteği yaptõğõ sivil toplum kuruluşlarõna giderek, bunlarõn destek aldõklarõ projelerin yaklaşan belediye seçimleri ile ilişkisini araştõrdõğõ bildirildi. Vakõf yetkilileri, bir partiye destek vermediklerini, sadece şeffaf seçim sürecinden yana olduklarõnõ savundu. Ukrayna’da “turuncu devrimle” sonuçlanan 2004 devlet başkanlõğõ seçimlerinde yenilgiyi kabul ederek muhalefete çekilen Viktor Yanukoviç’in bu yõlki devlet başkanlõğõ seçimlerini kazanarak iktidara gelmesinden sonra, çeşitli Batõlõ kuruluşlarõn temsilcileri, kendilerine baskõ uygulandõğõnõ iddia etmeye başladõ. Geçtiğimiz ay Konrad Adenauer Vakfõ’nõn Ukrayna temsilcisi, Kiev’e varõşõnda 8 saat kadar havaalanõnda alõkonmuş ve bu olay, Alman hükümetinin tepkisini çekmişti. ÇİMEN TURUNÇ BATURALP BRÜKSEL - AB dõşişleri bakanlarõ gayri resmi toplan- tõsõnda Türkiye’nin AB ile dõş politika konularõnda işbirli- ğini derinleştirmesi konuşuldu. Toplantõ, Lizbon Antlaşma- sõ’ndan sonra yeniden yapõla- nan AB dõş politika ve gü- venlik biriminin başõna geçen Catherine Ash- ton’õn ve Ankara’nõn giri- şimleri ile yapõldõ. Top- lantõda masaya yatõrõlan “stratejik diyalog” Tür- kiye’nin etkili olduğu coğ- rafyalarda daha yakõn iş- birliğine gidilmesini ön- görüyor. Bu “stratejik di- yaloğun” Türkiye’nin AB’ye tam üyelik süreci- ni ne şekilde etkileyeceği ise henüz bilinmiyor. Brüksel’de basõn toplan- tõsõ düzenleyen Dõşişleri Ba- kanõ Ahmet Davutoğlu, stratejik diyaloğun Türki- ye’nin tam üyeliği yerine önerilen “imtiyazlı ortaklık” veya “stratejik ortaklık” kav- ramlarõnõn parçasõ olmadõğõnõ savunarak şöyle dedi: “Strate- jik diyaloğa paralel bir şekil- de müzakere sürecinin hız- landırılması lazım. Müzakere süreci yavaş yürürken stra- tejik diyaloğun artması gibi bir seçenek söz konusu değil.” AB dõşişleri bakanlarõ ise ko- nuya ilişkin görüş ayrõlõğõ için- de. Toplantõ sonrasõnda gazete- cilere konuşan Alman Dõşişle- ri Bakanõ Guido Westerwelle, “AB, Türkiye ile üyelik mü- zakarelerine odaklanmak ye- rine ilişkiler inşa etmelidir” derken İngiliz mevkidaşõ William Hague, Türki- ye’nin üyelik sürecinin hõz- landõrõlmasõndan yana görüş bildirdi. Catherine Ashton ise Davutoğlu’na destek ve- rerek, “Bu Türkiye’yi 28. üye olarak süreci tamam- lamadan odaya almanın bir yolu değil. Daha yakın diyalog içinde olduğumu- zu garanti altına almak- tır” dedi. Türkiye’nin artan öne- minin vurgulandõğõ top- lantõdan sonra Davutoğlu Almanya, İngiltere, İsveç, Danimarka ve Bulgaris- tan dõşişleri bakanlarõ ile görüşmelerde bulundu. AB stratejik diyalog arıyor New York’taki törende, İkiz Kuleler’de hayatını kaybeden 2752 kişinin isimleri yakınları ve gelecek yıl ziyarete açılacak 11 Eylül’ü Anma Müzesi’nde çalışanlar tarafından okundu. ABD Başkanı Obama, Savunma Bakanı Gates ve Genelkurmay Başkanı Mullen ise Pentagon’daki törene katıldı. (REUTERS/AFP) Dõşişleri bakanlarõ toplantõsõnda Türkiye ile ortak dõş politika görüşüldü. Bunun üyelik sürecine etkisi belirsiz Dışişleri bakanları toplantısından önce DavutoğluveAshton2saatgörüştü.(AFP) Dış Haberler Servisi - ABD’li bir rahibin Kuran yakma çağrõsõ yapmasõ nedeniyle Afganistan’daki protestolar devam ederken Afgan Devlet Başkanõ Hamid Karzai Pakistan’õ kastederek “terorizmin, kökleri sökülmeden yenilemeyeceğini” söyledi. Logar vilayetinde valilik binasõna yaklaşan göstericiler polis tarafõndan dağõtõldõ. 2001’deki işgalle devrilen Taliban ise ABD’nin Afganistan’a barõşõ getirme şansõnõ kaybettiğini ve ülkeden koşulsuz olarak çekilmekten başka çaresinin olmadõğõnõ iddia etti. ABD’nin Londra Büyükelçiliği önündeki gösteride de “Kuran yakma” çağrõsõ protesto edilirken Güney Afrika’da misilleme olarak “İncil yakma” çağrõsõ yapan Muhammed Vavda’nõn engellendiği kaydedildi. PROTESTOLAR SÜRÜYOR Yunanistan’da Batı Nil ölümleri artıyor ATİNA (AA) - Yunanistan’da geçen ay ortaya çõkan Batõ Nil virüsü nedeniyle yaşamõnõ yitirenlerin sayõsõnõn 22’ye ulaştõğõ bildirildi. Yerel basõnda yer alan haberlerde, Batõ Nil virüsünün bulaştõğõ tespit edilenlerin sayõsõnõn 207’ye yükseldiği, bunlardan 152’sinin taburcu olduğu, 10 hastanõn ise yoğun bakõm ünitelerinde tutulduğu açõklandõ. Özellikle Yunanistan’õn kuzeyinde görülen vakalarda hayatõnõ kaybedenlerin büyük bölümünü, 70 yaş üstü hastalar oluşturuyor. Yaygõn olarak ateş, baş ve kas ağrõlarõ, iştah kaybõ, bulantõ, kusma, ishal, ciltte kõzarõklõk, lenf bezlerinin şişmesi gibi belirtiler gösteren Batõ Nil virüsü, sivrisinekler aracõlõğõyla memelilere bulaşõyor.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear