Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - “Sakin güç” olarak anõ-
lan CHP Genel Başkanõ Ke-
mal Kılıçdaroğlu, referan-
dumla ilgili parti örgütlerine
“Her türlü eleştiriyi dinleyin,
sinirlenmeyin, sakin olun” di-
ye taktik verdi.
Kemal Kõlõçdaroğlu, “li-
derlik, referandum
kampanyası” ve san-
dõk sorumlularõnõn eği-
tilmesi konusunda ge-
nel merkezde düzen-
lenen parti içi eği-
tim toplantõsõnõn açõ-
lõşõnda konuştu.
Referandumda
izlenecek tak-
tiklerle ilgili
tavsiyelerde
de bulunan
Kõlõçdaroğlu,
“Her türlü
eleştiriyi kabul edeceğiz, sinirlen-
meyeceğiz, sakin davranacağız.
‘Sen yanlõş düşünüyorsun’ deme-
yeceğiz, ‘Bir de beni dinler misin’
diyeceğiz. Çünkü yurttaşın sıkın-
tısı, geçmişte yaşadığı olumsuz-
lukların bir birikimidir” dedi.
Halkõn, beklentileri boşa çõkarõldõğõ
için siyasetçilere kõzgõn olduğuna
işaret eden Kõlõçdaroğlu, “Toplum
huzur, barış istiyor, kavga iste-
miyor. Biz hiçbir yerde hiçbir
kavganın parçası olmayacağız.
Her yerde barışın, demokrasinin,
özgürlüğün bir parçası olacağız”
diye konuştu.
Saat 09.00’da başlayacağõ duyu-
rulan toplantõya, Genel Başkan Kõ-
lõçdaroğlu tam saatinde gelince sa-
londa boş koltuklarla karşõlaştõ.
Genel Başkan Yardõmcõsõ Gaye
Erbatur, Kõlõçdaroğlu’na, toplantõ-
ya diğer illerden gelenlerin olmasõ
nedeniyle böyle bir sorunun yaşan-
dõğõnõ, isterse daha sonra başlana-
bileceğini söyledi. “Toplantı tam
saatinde başlasın” diyen Kõlõçda-
roğlu’nun konuşmaya başladõğõ sõ-
rada salon dolmaya başladõ.
Kõlõçdaroğlu, CHP Genel Mer-
kezi’ndeki parti içi eğitim toplantõ-
sõ çõkõşõnda YAŞ kararlarõyla ilgili
olarak, “Krizin olması, ülkenin iyi
yönetilmediğini gösteriyor” diye
konuştu. Kõlõçdaroğlu, YAŞ karar-
larõnõn onaylanmasõna ilişkin şun-
larõ söyledi: “Krizin olması, ülke-
nin iyi yönetilmediğini gösteriyor.
Ülke iyi yönetilmiyor. Ülkede so-
run var. Sorunlar iyi yönetilmi-
yor. Sayın Cumhurbaşkanı’nın
bir açıklaması var. ‘Hiçbir sorun
yoktur’ diyor. Bu kadar krizin de-
rinleştiği bir ortamı, ‘Hiçbir so-
run yoktur’ diye adlandırıyorsak
bu da doğru değildir.”
CMYB
C M Y B
6 AĞUSTOS 2010 CUMA CUMHURİYET SAYFA
HABERLER 5
Gizli bir kıyıda oturup düşünmek
uzun uzun... Bir öyküyü dinlemek,
Türkiye’de yaşananları gözlemek...
Sonra kalkıp kumsalda yürümek
tek başına.
Dinci ve tarikatçı gazetelerdeki
haberler, bavul dolusu belgelerin
bir gazetecinin eline geçmesi ve
savcılara verilmesi...
Açılan soruşturmalar...
Mustafa Balbay, Tuncay
Özkan, Hikmet Çiçek kaç yıldır
Silivri’de yatıyor?
Genç gazeteciler Deniz Yıldırım
ve Ufuk Akkaya on aydır neden
içerideler? İki genç gazetecinin
suçu nedir, bilen var mı?
Birileri ortam dinlemesi yapıyor,
diğerleri bavul dolusu belgeleri
topluyor demokrasi ve
özgürlüklerin simgesi oluyor, Ufuk
ve Deniz, Başbakan Erdoğan’ın bir
işadamıyla yaptığı görüşmeyi
Aydınlık dergisinde yayımlıyor ve
cezaevine giriyor.
Bu mudur hukuk devleti olmak?
Yine mavi bir gökyüzü altında
ya da o kıyı kasabasında tek
başına kıyıda dolaşırken YAŞ
kararlarını, Türkiye’nin içinde
bulunduğu durumu düşünüyorum.
Oysa demokrasilerde uzlaşma
kültürü vardır, “biat kültürü” değil.
28 Şubat’tan, e-muhtıra
verenlerden hesap soramayanlar,
TSK’nin geleneksel yapısını
bozarak demokrasi ve özgürlük
gibi kavramları ortaya atıp var
olan dengelerle oynayamazlar.
Askeri darbelere karşı çıkarken
sivil darbeleri görmezden
gelemeyiz, ülkedeki dinci ve
tarikatçı yapılanmayı göz ardı
edemeyiz...
20’li yaşlarda iki genç
gazetecinin tutuklanmasını birkaç
köşe yazarı dışında kimse
yazmıyor...
Bir kez daha soruyorum:
“Suçları ne?”
Gazetelerinde, internet
sitelerinde ortam dinlemelerini
yayımlayanlara, el altından
dağıtılan belgeleri yayımlayanlara
Ufuk’a ve Deniz’e yapılan işlem
niçin yapılmıyor?..
Basın özgürlüğü... İnsan hakları...
Temel hak ve özgürlükler...
Bu çifte standart neden?
Hep yazıyorum, yazmayı da
sürdüreceğim...
Türkiye’de öç alma, bir başka
deyişle linç kültürü, kışkırtmalar
tüm hızıyla sürüyor, sapla samanı
karıştıranlar “provokasyon”
diyerek olup bitenlerin üstünü
örtmeye çalışıyor.
Önce İnegöl, ardından Hatay
Dörtyol’da yaşananlara
arkadaşımız Mustafa Sönmez’in
koyduğu tanı yerli yerindedir.
Ben de aynen böyle
düşünüyorum.
Bizim kuşağımız kışkırtmaların
nasıl olduğunu, kimler tarafından
örgütlendiğini çok iyi bilir.
Zaman zaman bunları köşeme
taşımışımdır...
Madımak yangınında asker ve
polisin olaylara seyirci kalışı, tekbir
getirip oteli yakan canileri
seyredişini unuttuk...
Gazi Mahallesi olaylarını
anımsamıyoruz bile...
1980 öncesine gitmiyorum...
Son 20 yıla baktığımızda
yaşananlar, Malatya Zirve Yayınevi’ni
basanlar, Trabzon’da rahip
Santoro’yu öldürenlerin arkasında
kimler vardı, bulunabildi mi?
14 yaşındaki O.A, “Rahibi
öldürmem gerek” diye mi kilisenin
kapısını çalmıştı?
Ya Hrant Dink cinayeti?
Necip Hablemitoğlu evinin
bahçesinde bir silahla öldürüldü...
Bırakın cinayetin arkasındaki
güçleri sekiz yıldır tetikçiler bile
bulunamadı...
Bir kayanın üzerine oturdum ve
denizin dalgalarını seyrediyorum,
seslenip yanıt alamadığım
sessizliğin içinde...
Mustafa Sönmez ne diyordu bir
yazısında:
“AKP hükümeti gerilimden
beslenmek, referanduma ve
seçimlere bu tehlikeli politika
üzerinden gitmek istemektedir.”
AKP’nin demokrasiyle,
özgürlüklerle, faili meçhul
cinayetlerle, devlet içindeki
çetelerle bir işi yok!
CHP İçel Milletvekili Ali Rıza
Öztürk’ün faili meçhul cinayetlere
ilişkin verdiği Meclis araştırma
önergesinin AKP oylarıyla
reddedildiğini ne çabuk unuttuk?
Hem İnegöl’de hem de
Dörtyol’da yaşananları
“kışkırtıcılık” olarak nitelendirmek
doğru değildir. Orada salt BDP ilçe
örgütü değil, ÖDP ve EMEP ilçe
örgütlerinin büroları da tahrip
edilmiştir.
Bir toplum linç kültüründen
demokrasi kültürüne geçmediği
sürece temel hak ve
özgürlüklerden söz edemezsiniz.
Etnik milliyetçilik üzerine yapılan
politikalar ancak ve ancak
emperyalizmin ağababası
ABD’nin işine yarar...
Türkiye ikiye bölünüyor ama biz
bunun ayrımında değiliz...
Bu sözlerim salt Türkler ve
Kürtler için değil tüm etnik kimlikler
için geçerlidir.
Demokratik bilinç, kardeşlik,
barış, özgürlükle tümleştiğinde
halkların kardeşliği olur...
Bölünmeden, “bölgesel
demokratik özerklik” gibi
maceracı bir tutum takınmadan,
Yugoslavya’nın başına gelenleri
anımsayarak demokrasi bilinci ve
özgürlükleri geliştirebiliriz.
Hani Irak ve Afganistan’a
demokrasi, barış, kardeşlik gelecek
diye kimi aklıevvel yazarlar yıllar
önce bas bas bağırıp yazıp
çiziyorlardı ya!..
Gözlerinizi önce Bağdat’a,
ardından Kâbil’e çevirin... Yabancı
televizyonların hazırladığı
belgeselleri izleyin...
Kolları, ayakları kopan binlerce
çocuğu, genci, yaşlı kadın ve
erkekleri görün...
Ve liboş tayfanın o yıllarda
yazdıklarını anımsayın.
Yugoslavya’yı düşünün birazcık,
belki kendinize gelirsiniz!
Kör milliyetçilikle başlarına neler
geldiğini göreceksiniz.
Bir kıyı kasabasında yarım
kalmış bir cümle gibi,
parçalanmış duygular içindeyim...
Kaygılıyım kaygılı!..
YAŞ’tan çıkan kararlar sivil
devrim mi oldu, yoksa darbeciler
mi temizlendi?
Bunları, yaşayacağımız süreç
gösterecek!..
POLİTİKA GÜNLÜĞÜ
HİKMET ÇETİNKAYA
Gizli Bir Kıyıda Düşlerimle Baş Başa...
hikmet.cetinkaya@cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212 343 72 69
Koç: AKP 12 Eylül’ün ürünü
BEKİR ŞAHİN
GAZİANTEP - CHP Genel
Başkan Yardõmcõsõ ve MYK üye-
si Haluk Koç, beraberindeki To-
kat Milletvekili Orhan Diren ve
PM üyesi Deniz Atılgan ile bir-
likte Gaziantep’te CHP İl Örgü-
tü’nde basõn toplantõsõ düzenledi.
Koç, AKP’nin Yüce Divan’da
yargõlanmamak için ya da kendi-
ni yargõlayacak hâkim ve savcõla-
rõ şimdiden atamak için anayasa
değişikliğine gittiğini savunarak
“Bunun adını da 12 Eylül Ana-
yasası’nı sivilleştirme olarak
duyurmaya çalıştılar” diye ko-
nuştu. AKP’nin “kurnaz politi-
kalarla” ayakta durmaya çalõştõ-
ğõnõ ifade eden Koç, “12 Ey-
lül’ün ürünü bir parti bunu as-
la yapamaz. Aslında halkın gün-
demi referandum değil, fakat
AKP asıl amacını da içine koy-
duğu bir anayasa paketi hazır-
layıp halka tümünü birden da-
yatmak istiyor” dedi.
Daha önceleri sõk sõk açõkla-
malar yapan AKP yanlõsõ anketör
şirketlerinin, son 1.5-2 aydan bu
yana siyasi partiler ile ilgili anket
açõklamasõ yapmadõğõna dikkat
çeken Koç, “Çünkü AKP kana-
dında bir sessizlik hâkim, anket
sonuçları kendileri için hiç de iyi
değil” diye konuştu.
BERHAN ŞİMŞEK
‘Asıl amaç
yargıdan
kaçmak’
İstanbul Haber Ser-
visi - CHP İstanbul İl
Başkanõ Berhan Şim-
şek, anayasa değişikliği-
nin oylanacağõ referan-
duma ilişkin, “26 soru
soruyorsun, bir cevap
istiyorsun. Bu uygula-
ma ancak totaliter, teo-
kratik devletlerde olur”
dedi. Referandumun
amacõnõ Hâkimler Savcõ-
lar Yüksek Kurulu’nun
(HSKY) yapõsõnõ değiş-
tirmek olduğunu belir-
ten Şimşek, “Referan-
dumdan ‘evet’ çıkarsa
AKP’yi yargılayacak
hâkim bulamayacağız.
Anayasa değişikliğinin
dışı şeker, içi zehir” di-
ye konuştu.
Bahçelievler ilçe teşki-
latõnõn sivil toplum kuru-
luşlarõna yönelik dün Bah-
çelievler’deki Ak-El Vak-
fõ’nda düzenlediği kahv-
altõda sivil toplum örgütü
temsilcileriyle bir araya
gelen Şimşek, 12 Eylül’de
gerçekleşecek anayasa de-
ğişikliği referandumun-
dan sonra Türkiye’nin so-
runlarõna ve bunlarõn çö-
zümlerine yönelik yeni
projelerini de ortaya ko-
yacaklarõnõ aktardõ.
AKP’li olmak
faşizmin kimliği
Şimşek, bugün AKP’li
olmayan tüm kesimlerin
mağdur edildiğini, AKP
kimlik kartõ taşõyanlara
ise devletin tüm olanak-
larõnõn seferber edildiğini
belirterek “AKP kimliği,
sosyal faşizmin belgesi”
dedi. AKP’nin anayasa
değişikliği isteğinin al-
tõnda, hesap vermekten
kaçmak olduğunu belirten
Şimşek, “8 yıl yedik, iç-
tik, şimdi hesabı ver-
meden gitmek istiyoruz
demek için anayasayı
değiştirelim diyorlar”
diye konuştu.
CHP Bahçelievler İlçe
Başkanõ Hüseyin Öz-
kahraman da, anayasanõn
“toplumsal uzlaşma”
ürünü olmasõ gerektiğini
vurgulayarak “Yine 12
Eylül tarihinde Türkiye
yeni bir dayatma ile kar-
şılaşacak” diye konuştu.
Kõlõçdaroğlu, YAŞ kararlarõyla ortaya çõkan krizin sorunlarõn göstergesi olduğunu söyledi
‘Ülke iyi yönetilemiyor’
BAYDEMİR SUİKAST İDDİASINI DEĞERLENDİRDİ
DİYARBAKIR/İZMİR (Cumhu-
riyet) - BDP’li Diyarbakõr Büyükşehir
Belediye Başkanõ Osman Baydemir,
Tunceli Belediyesi’nde bulunan ve
kendisine yönelik saldõrõda kullanõla-
cağõ iddia edilen bombayla ilgili ola-
rak, “İddialar doğru ise bu bir kat-
liam provası ve girişimidir” dedi.
Diyarbakõr’da bir panele katõlan
Baydemir, Tunceli Belediyesi’nde bu-
lunan bomba ile suikast iddialarõnõ
sert bir dille eleştirdi. Gazetecilerin so-
rularõnõ yanõtlayan Baydemir, şunlarõ
söyledi: “Şahsıma yönelik bir kastı-
nız varsa lüften bundan çocuklar ve
kadınlar zarar görmesinler. Yerim
belli, çalışma mekânım belli. Nerde
vurmak isterseniz beni vurursunuz.
Bunu kadınların ve çocukların ya-
nında yapmak, bence savaş ahlakı ile
de hiç bir ahlakla da bağdaşmaz.”
BDP Milletvekili Sırrı Sakık ise İz-
mir’de katõldõğõ mitingde İnegöl ve
Hatay-Dörtyol’da meydana gelen
olaylarõn ardõndan Kürtlerin can ve
mal güvenliklerinin olmadõğõnõn bir
kez daha görüldüğünü öne sürerek,
“Kürtlerin can ve mal güvenliği
yoksa Başbakan’ın da yoktur. Ge-
nelkurmay Başkanı’nın da arka-
sında ordu olmasına karşın can ve
mal güvenliği yoktur” dedi.
‘Çocuklar zarar görmesin’
186 GÜN SONRA İLK DURUŞMADA KARAR
DİYARBAKIR (Cumhuriyet Bü-
rosu) - Terör örgütü PKK’nin kent ya-
põlanmasõ KCK’yi oluşturduklarõ ge-
rekçesiyle Batman’da düzenlenen ope-
rasyonda gözaltõna alõnan ve 186 gün-
dür tutuklu olan 53 kişiden 35’i dünkü
ilk duruşmada tahliye oldu. KCK’nin
Batman örgütlenmesinden olduklarõ
iddiasõyla gözaltõna alõnõp tutuklanan 53
kişinin yargõlanmasõna dün Diyarbakõr
4. Ağõr Ceza Mahkemesi’nde başlan-
dõ. Mahkeme, yaklaşõk 7 aydõr Batman
M Tipi Cezaevi’nde bulunan 35 kişi
hakkõnda tahliye kararõ verdi.
KCK’de 35 kişiye tahliye
‘YAŞkararlarõtopaloldu’
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - CHP Grup Başkanveki-
li Akif Hamzaçebi, Yüksek
Askeri Şûra (YAŞ) toplantõsõnõn
“bir savcı tarafından terörize
edilmiş, tehdit kokan bir or-
tamda” yapõldõğõnõ belirterek
“Bu nedenle, şûradan çıkan
kararlar topal olmuştur.
Amaç, TSK yönetim kademe-
sini AKP’nin isteklerine göre
şekillendirmektir” dedi.
Hamzaçebi parlamentoda dü-
zenlediği basõn toplantõsõnda,
cumhuriyet tarihinde ilk kez Ge-
nelkurmay Başkanõ ve Kara Kuv-
vetleri Komutanõ atamasõ yapõl-
mayan bir YAŞ süreci yaşandõ-
ğõna, yargõnõn müdahalesi oldu-
ğuna işaret ederek “Bir siyasi se-
naryo hazırlanmış, bu senaryo
şura toplantısında uygulamaya
konulmuştur. Senaryonun ama-
cı Silahlı Kuvvetler’in yönetim
kademesini liyakat, gelenek,
yetenek gibi unsurlara bağlı
olarak değil de AKP’nin istek-
lerine göre şekillendirmektir”
görüşünü dile getirdi.
CHP İzmir Milletvekili Ah-
met Ersin de 1. Ordu Komuta-
nõ Orgeneral Hasan Iğsız’õn
Kara Kuvvetleri Komutanlõ-
ğõ’na atanmamasõnõ eleştirerek
“Iğsız Paşa’yı hem Cumhur-
başkanı hem Başbakan iste-
miyor. Bir gerekçe yok. YAŞ
toplantısı devam ederken böy-
le bir şey yapmak, böyle bir
şey ortaya atmak, hukukçu
olarak utanıyorum. Halk ara-
sında bir söz var; dinime sö-
ven Müslüman olsa” dedi. Er-
sin sözlerine şöyle devam etti:
“Atamaları, terfileri reddeden
Cumhurbaşkanı Abdullah
Gül kim? Kayıp trilyon da-
vası sanığı... Başbakan kim?
Kalpazanlık yaptığı, ihaleye
fesat karıştırdığı nedeniyle
hakkında fezleke yazılan kişi.
Bu fezlekeler var. Yüz kızar-
tıcı suçlardan arınmadıkları
halde başkalarına suç atıyor-
lar. Sen önce kendi defola-
rından arın... Bunlar defola-
rıyla yaşıyorlar.”
CHP Tunceli Milletvekili Ka-
mer Genç, soru önergesiyle
Başbakan Tayyip Erdoğan’a,
“Orgeneral Hasan Iğsız’ın hü-
kümet aleyhinde faaliyette bu-
lunduğu size yeni mi intikal et-
ti?”sorusuna yanıt istedi.
AKP’li Bekir Bozdağ hukuki kararlarõn teamüllerden daha önemli olduğunu belirtti
‘İthal komutan olmaz’ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - AKP Grup Başkanveki-
li Bekir Bozdağ, YAŞ kararla-
rõyla “teamüllerin bozulduğu”
eleştirilerine, “Hukuka mı tea-
müle mi bakacağız? Kanun-
larımız somut hükümler içe-
riyor. Ancak kanun ve kural-
ların olmadığı zaman teamü-
le bakarsınız” diye karşõ çõktõ.
AKP Genel Başkan Yardõmcõsõ
Hüseyin Çelik, Orgeneral Atil-
la Işık’õn emekliliğini isteme-
siyle ilgili olarak “Aslında anor-
mal bir şey yok. Türkiye hu-
kuk devletidir. Kara Kuvvet-
leri Komutanlığı’na atanması
beklenen Org. Atilla Işık,
emekliliğini istemiş. Böyle bir
talepte bulunmasını saygıyla
karşılamak gerekir. TSK’deki
komutanlarımızın hepsi de-
ğerlidir. İthal bir komutan ge-
tirilmesi düşünülmüyor” dedi.
Bozdağ, TBMM’de gazeteci-
lerin sorularõ üzerine YAŞ top-
lantõlarõ ve alõnan kararlarõ de-
ğerlendirdi. Bozdağ, YAŞ’ta Ka-
ra Kuvvetleri Komutanõ ve Ge-
nelkurmay Başkanõ’nõn atana-
mamasõnõn “olağanüstü bir sü-
reç olmadığını” söyledi. Tea-
müllere aykõrõlõk olduğu yo-
rumlarõna karşõlõk olarak da Boz-
dağ, “Hukuka mı, teamüle mi
uyacağız? Somut hüküm olan
yerde bu hükme uyulur. Ka-
nun yoksa, kural yoksa o za-
man siz bunun dışında nasıl bir
iş yapılır teamüle bakarsınız”
diye konuştu. Hukuka uygun bir
süreç yürüdüğünü belirten Boz-
dağ, “Bunun dışındaki değer-
lendirmeler sübjektif değer-
lendirmeler. Kanunlara niye
uyuldu diye, bunu anormal
kabul etmek yanlış” dedi.
Çelik ise Işõk’õn emekliliğini is-
temesiyle ilgili olarak “Aslında
anormal bir şey yok. Türkiye
hukuk devletidir. Kara Kuv-
vetleri Komutanlığı’na atan-
ması beklenen Org. Atilla Işık
emekliliğini istemiş. Böyle bir
talepte bulunmasını saygıyla
karşılamak gerekir. TSK’deki
komutanlarımızın hepsi değer-
lidir. İthal bir komutan getiril-
mesi düşünülmüyor. Kendi or-
dumuz içinde tecrübe sahibi
komutanlarımız vardır. Bu ko-
nuya çözüm bulunacaktır. Baş-
kası gelecektir” dedi. Orgeneral
Hasan Iğsõz ve diğer paşalarõn
Türk ordusunun değerli paşalarõ
olduğunu kaydeden Çelik, Iğsõz
ile ilgili andõç kararõnõ hüküme-
tin vermediğini söyledi.
CHP’li Hamzaçebi, toplantõnõn ‘bir savcõ tarafõndan terörize edilmiş ortamda’ yapõldõğõnõ
belirterek TSK’nin AKP’nin isteklerine göre şekillendirilmeye çalõşõldõğõnõ söyledi
Bekir Bozdağ
‘ERDOĞAN YİNE MAĞDUR EDEBİYATI YAPIYOR’
CHP Genel Başkanõ Kemal Kılıçdaroğlu, dün Keçiören ve Eti-
mesgut’ta halka seslendi. Kõlõçdaroğlu burada yaptõğõ konuşmada,
kendisini “Yüce Divan’la korkutmak” isteyen muhalefete “Biz
bu yola ‘beyaz gömleğimizi’ giyerek çıktık, bunu böyle bilesiniz”
diyen Başbakan Tayyip Erdoğan’õ eleştirdi. Kõlõçdaroğlu, “Yine
mağdur edebiyatı yapıyor. Senin bedeninle hesabımız yok. Se-
nin bu ülkeye, milletin başına neler getirdiğinle hesabımız var”
dedi. Kõlõçdaroğlu, anayasa değişikliği paketi için “Kenan Paşa’yı
aratmayacak bir anayasa getiriyorlar” ifadesini kullandõ.