25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - “Sakin güç” olarak anõ- lan CHP Genel Başkanõ Ke- mal Kılıçdaroğlu, referan- dumla ilgili parti örgütlerine “Her türlü eleştiriyi dinleyin, sinirlenmeyin, sakin olun” di- ye taktik verdi. Kemal Kõlõçdaroğlu, “li- derlik, referandum kampanyası” ve san- dõk sorumlularõnõn eği- tilmesi konusunda ge- nel merkezde düzen- lenen parti içi eği- tim toplantõsõnõn açõ- lõşõnda konuştu. Referandumda izlenecek tak- tiklerle ilgili tavsiyelerde de bulunan Kõlõçdaroğlu, “Her türlü eleştiriyi kabul edeceğiz, sinirlen- meyeceğiz, sakin davranacağız. ‘Sen yanlõş düşünüyorsun’ deme- yeceğiz, ‘Bir de beni dinler misin’ diyeceğiz. Çünkü yurttaşın sıkın- tısı, geçmişte yaşadığı olumsuz- lukların bir birikimidir” dedi. Halkõn, beklentileri boşa çõkarõldõğõ için siyasetçilere kõzgõn olduğuna işaret eden Kõlõçdaroğlu, “Toplum huzur, barış istiyor, kavga iste- miyor. Biz hiçbir yerde hiçbir kavganın parçası olmayacağız. Her yerde barışın, demokrasinin, özgürlüğün bir parçası olacağız” diye konuştu. Saat 09.00’da başlayacağõ duyu- rulan toplantõya, Genel Başkan Kõ- lõçdaroğlu tam saatinde gelince sa- londa boş koltuklarla karşõlaştõ. Genel Başkan Yardõmcõsõ Gaye Erbatur, Kõlõçdaroğlu’na, toplantõ- ya diğer illerden gelenlerin olmasõ nedeniyle böyle bir sorunun yaşan- dõğõnõ, isterse daha sonra başlana- bileceğini söyledi. “Toplantı tam saatinde başlasın” diyen Kõlõçda- roğlu’nun konuşmaya başladõğõ sõ- rada salon dolmaya başladõ. Kõlõçdaroğlu, CHP Genel Mer- kezi’ndeki parti içi eğitim toplantõ- sõ çõkõşõnda YAŞ kararlarõyla ilgili olarak, “Krizin olması, ülkenin iyi yönetilmediğini gösteriyor” diye konuştu. Kõlõçdaroğlu, YAŞ karar- larõnõn onaylanmasõna ilişkin şun- larõ söyledi: “Krizin olması, ülke- nin iyi yönetilmediğini gösteriyor. Ülke iyi yönetilmiyor. Ülkede so- run var. Sorunlar iyi yönetilmi- yor. Sayın Cumhurbaşkanı’nın bir açıklaması var. ‘Hiçbir sorun yoktur’ diyor. Bu kadar krizin de- rinleştiği bir ortamı, ‘Hiçbir so- run yoktur’ diye adlandırıyorsak bu da doğru değildir.” CMYB C M Y B 6 AĞUSTOS 2010 CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER 5 Gizli bir kıyıda oturup düşünmek uzun uzun... Bir öyküyü dinlemek, Türkiye’de yaşananları gözlemek... Sonra kalkıp kumsalda yürümek tek başına. Dinci ve tarikatçı gazetelerdeki haberler, bavul dolusu belgelerin bir gazetecinin eline geçmesi ve savcılara verilmesi... Açılan soruşturmalar... Mustafa Balbay, Tuncay Özkan, Hikmet Çiçek kaç yıldır Silivri’de yatıyor? Genç gazeteciler Deniz Yıldırım ve Ufuk Akkaya on aydır neden içerideler? İki genç gazetecinin suçu nedir, bilen var mı? Birileri ortam dinlemesi yapıyor, diğerleri bavul dolusu belgeleri topluyor demokrasi ve özgürlüklerin simgesi oluyor, Ufuk ve Deniz, Başbakan Erdoğan’ın bir işadamıyla yaptığı görüşmeyi Aydınlık dergisinde yayımlıyor ve cezaevine giriyor. Bu mudur hukuk devleti olmak? Yine mavi bir gökyüzü altında ya da o kıyı kasabasında tek başına kıyıda dolaşırken YAŞ kararlarını, Türkiye’nin içinde bulunduğu durumu düşünüyorum. Oysa demokrasilerde uzlaşma kültürü vardır, “biat kültürü” değil. 28 Şubat’tan, e-muhtıra verenlerden hesap soramayanlar, TSK’nin geleneksel yapısını bozarak demokrasi ve özgürlük gibi kavramları ortaya atıp var olan dengelerle oynayamazlar. Askeri darbelere karşı çıkarken sivil darbeleri görmezden gelemeyiz, ülkedeki dinci ve tarikatçı yapılanmayı göz ardı edemeyiz... 20’li yaşlarda iki genç gazetecinin tutuklanmasını birkaç köşe yazarı dışında kimse yazmıyor... Bir kez daha soruyorum: “Suçları ne?” Gazetelerinde, internet sitelerinde ortam dinlemelerini yayımlayanlara, el altından dağıtılan belgeleri yayımlayanlara Ufuk’a ve Deniz’e yapılan işlem niçin yapılmıyor?.. Basın özgürlüğü... İnsan hakları... Temel hak ve özgürlükler... Bu çifte standart neden? Hep yazıyorum, yazmayı da sürdüreceğim... Türkiye’de öç alma, bir başka deyişle linç kültürü, kışkırtmalar tüm hızıyla sürüyor, sapla samanı karıştıranlar “provokasyon” diyerek olup bitenlerin üstünü örtmeye çalışıyor. Önce İnegöl, ardından Hatay Dörtyol’da yaşananlara arkadaşımız Mustafa Sönmez’in koyduğu tanı yerli yerindedir. Ben de aynen böyle düşünüyorum. Bizim kuşağımız kışkırtmaların nasıl olduğunu, kimler tarafından örgütlendiğini çok iyi bilir. Zaman zaman bunları köşeme taşımışımdır... Madımak yangınında asker ve polisin olaylara seyirci kalışı, tekbir getirip oteli yakan canileri seyredişini unuttuk... Gazi Mahallesi olaylarını anımsamıyoruz bile... 1980 öncesine gitmiyorum... Son 20 yıla baktığımızda yaşananlar, Malatya Zirve Yayınevi’ni basanlar, Trabzon’da rahip Santoro’yu öldürenlerin arkasında kimler vardı, bulunabildi mi? 14 yaşındaki O.A, “Rahibi öldürmem gerek” diye mi kilisenin kapısını çalmıştı? Ya Hrant Dink cinayeti? Necip Hablemitoğlu evinin bahçesinde bir silahla öldürüldü... Bırakın cinayetin arkasındaki güçleri sekiz yıldır tetikçiler bile bulunamadı... Bir kayanın üzerine oturdum ve denizin dalgalarını seyrediyorum, seslenip yanıt alamadığım sessizliğin içinde... Mustafa Sönmez ne diyordu bir yazısında: “AKP hükümeti gerilimden beslenmek, referanduma ve seçimlere bu tehlikeli politika üzerinden gitmek istemektedir.” AKP’nin demokrasiyle, özgürlüklerle, faili meçhul cinayetlerle, devlet içindeki çetelerle bir işi yok! CHP İçel Milletvekili Ali Rıza Öztürk’ün faili meçhul cinayetlere ilişkin verdiği Meclis araştırma önergesinin AKP oylarıyla reddedildiğini ne çabuk unuttuk? Hem İnegöl’de hem de Dörtyol’da yaşananları “kışkırtıcılık” olarak nitelendirmek doğru değildir. Orada salt BDP ilçe örgütü değil, ÖDP ve EMEP ilçe örgütlerinin büroları da tahrip edilmiştir. Bir toplum linç kültüründen demokrasi kültürüne geçmediği sürece temel hak ve özgürlüklerden söz edemezsiniz. Etnik milliyetçilik üzerine yapılan politikalar ancak ve ancak emperyalizmin ağababası ABD’nin işine yarar... Türkiye ikiye bölünüyor ama biz bunun ayrımında değiliz... Bu sözlerim salt Türkler ve Kürtler için değil tüm etnik kimlikler için geçerlidir. Demokratik bilinç, kardeşlik, barış, özgürlükle tümleştiğinde halkların kardeşliği olur... Bölünmeden, “bölgesel demokratik özerklik” gibi maceracı bir tutum takınmadan, Yugoslavya’nın başına gelenleri anımsayarak demokrasi bilinci ve özgürlükleri geliştirebiliriz. Hani Irak ve Afganistan’a demokrasi, barış, kardeşlik gelecek diye kimi aklıevvel yazarlar yıllar önce bas bas bağırıp yazıp çiziyorlardı ya!.. Gözlerinizi önce Bağdat’a, ardından Kâbil’e çevirin... Yabancı televizyonların hazırladığı belgeselleri izleyin... Kolları, ayakları kopan binlerce çocuğu, genci, yaşlı kadın ve erkekleri görün... Ve liboş tayfanın o yıllarda yazdıklarını anımsayın. Yugoslavya’yı düşünün birazcık, belki kendinize gelirsiniz! Kör milliyetçilikle başlarına neler geldiğini göreceksiniz. Bir kıyı kasabasında yarım kalmış bir cümle gibi, parçalanmış duygular içindeyim... Kaygılıyım kaygılı!.. YAŞ’tan çıkan kararlar sivil devrim mi oldu, yoksa darbeciler mi temizlendi? Bunları, yaşayacağımız süreç gösterecek!.. POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Gizli Bir Kıyıda Düşlerimle Baş Başa... hikmet.cetinkaya@cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212 343 72 69 Koç: AKP 12 Eylül’ün ürünü BEKİR ŞAHİN GAZİANTEP - CHP Genel Başkan Yardõmcõsõ ve MYK üye- si Haluk Koç, beraberindeki To- kat Milletvekili Orhan Diren ve PM üyesi Deniz Atılgan ile bir- likte Gaziantep’te CHP İl Örgü- tü’nde basõn toplantõsõ düzenledi. Koç, AKP’nin Yüce Divan’da yargõlanmamak için ya da kendi- ni yargõlayacak hâkim ve savcõla- rõ şimdiden atamak için anayasa değişikliğine gittiğini savunarak “Bunun adını da 12 Eylül Ana- yasası’nı sivilleştirme olarak duyurmaya çalıştılar” diye ko- nuştu. AKP’nin “kurnaz politi- kalarla” ayakta durmaya çalõştõ- ğõnõ ifade eden Koç, “12 Ey- lül’ün ürünü bir parti bunu as- la yapamaz. Aslında halkın gün- demi referandum değil, fakat AKP asıl amacını da içine koy- duğu bir anayasa paketi hazır- layıp halka tümünü birden da- yatmak istiyor” dedi. Daha önceleri sõk sõk açõkla- malar yapan AKP yanlõsõ anketör şirketlerinin, son 1.5-2 aydan bu yana siyasi partiler ile ilgili anket açõklamasõ yapmadõğõna dikkat çeken Koç, “Çünkü AKP kana- dında bir sessizlik hâkim, anket sonuçları kendileri için hiç de iyi değil” diye konuştu. BERHAN ŞİMŞEK ‘Asıl amaç yargıdan kaçmak’ İstanbul Haber Ser- visi - CHP İstanbul İl Başkanõ Berhan Şim- şek, anayasa değişikliği- nin oylanacağõ referan- duma ilişkin, “26 soru soruyorsun, bir cevap istiyorsun. Bu uygula- ma ancak totaliter, teo- kratik devletlerde olur” dedi. Referandumun amacõnõ Hâkimler Savcõ- lar Yüksek Kurulu’nun (HSKY) yapõsõnõ değiş- tirmek olduğunu belir- ten Şimşek, “Referan- dumdan ‘evet’ çıkarsa AKP’yi yargılayacak hâkim bulamayacağız. Anayasa değişikliğinin dışı şeker, içi zehir” di- ye konuştu. Bahçelievler ilçe teşki- latõnõn sivil toplum kuru- luşlarõna yönelik dün Bah- çelievler’deki Ak-El Vak- fõ’nda düzenlediği kahv- altõda sivil toplum örgütü temsilcileriyle bir araya gelen Şimşek, 12 Eylül’de gerçekleşecek anayasa de- ğişikliği referandumun- dan sonra Türkiye’nin so- runlarõna ve bunlarõn çö- zümlerine yönelik yeni projelerini de ortaya ko- yacaklarõnõ aktardõ. AKP’li olmak faşizmin kimliği Şimşek, bugün AKP’li olmayan tüm kesimlerin mağdur edildiğini, AKP kimlik kartõ taşõyanlara ise devletin tüm olanak- larõnõn seferber edildiğini belirterek “AKP kimliği, sosyal faşizmin belgesi” dedi. AKP’nin anayasa değişikliği isteğinin al- tõnda, hesap vermekten kaçmak olduğunu belirten Şimşek, “8 yıl yedik, iç- tik, şimdi hesabı ver- meden gitmek istiyoruz demek için anayasayı değiştirelim diyorlar” diye konuştu. CHP Bahçelievler İlçe Başkanõ Hüseyin Öz- kahraman da, anayasanõn “toplumsal uzlaşma” ürünü olmasõ gerektiğini vurgulayarak “Yine 12 Eylül tarihinde Türkiye yeni bir dayatma ile kar- şılaşacak” diye konuştu. Kõlõçdaroğlu, YAŞ kararlarõyla ortaya çõkan krizin sorunlarõn göstergesi olduğunu söyledi ‘Ülke iyi yönetilemiyor’ BAYDEMİR SUİKAST İDDİASINI DEĞERLENDİRDİ DİYARBAKIR/İZMİR (Cumhu- riyet) - BDP’li Diyarbakõr Büyükşehir Belediye Başkanõ Osman Baydemir, Tunceli Belediyesi’nde bulunan ve kendisine yönelik saldõrõda kullanõla- cağõ iddia edilen bombayla ilgili ola- rak, “İddialar doğru ise bu bir kat- liam provası ve girişimidir” dedi. Diyarbakõr’da bir panele katõlan Baydemir, Tunceli Belediyesi’nde bu- lunan bomba ile suikast iddialarõnõ sert bir dille eleştirdi. Gazetecilerin so- rularõnõ yanõtlayan Baydemir, şunlarõ söyledi: “Şahsıma yönelik bir kastı- nız varsa lüften bundan çocuklar ve kadınlar zarar görmesinler. Yerim belli, çalışma mekânım belli. Nerde vurmak isterseniz beni vurursunuz. Bunu kadınların ve çocukların ya- nında yapmak, bence savaş ahlakı ile de hiç bir ahlakla da bağdaşmaz.” BDP Milletvekili Sırrı Sakık ise İz- mir’de katõldõğõ mitingde İnegöl ve Hatay-Dörtyol’da meydana gelen olaylarõn ardõndan Kürtlerin can ve mal güvenliklerinin olmadõğõnõn bir kez daha görüldüğünü öne sürerek, “Kürtlerin can ve mal güvenliği yoksa Başbakan’ın da yoktur. Ge- nelkurmay Başkanı’nın da arka- sında ordu olmasına karşın can ve mal güvenliği yoktur” dedi. ‘Çocuklar zarar görmesin’ 186 GÜN SONRA İLK DURUŞMADA KARAR DİYARBAKIR (Cumhuriyet Bü- rosu) - Terör örgütü PKK’nin kent ya- põlanmasõ KCK’yi oluşturduklarõ ge- rekçesiyle Batman’da düzenlenen ope- rasyonda gözaltõna alõnan ve 186 gün- dür tutuklu olan 53 kişiden 35’i dünkü ilk duruşmada tahliye oldu. KCK’nin Batman örgütlenmesinden olduklarõ iddiasõyla gözaltõna alõnõp tutuklanan 53 kişinin yargõlanmasõna dün Diyarbakõr 4. Ağõr Ceza Mahkemesi’nde başlan- dõ. Mahkeme, yaklaşõk 7 aydõr Batman M Tipi Cezaevi’nde bulunan 35 kişi hakkõnda tahliye kararõ verdi. KCK’de 35 kişiye tahliye ‘YAŞkararlarõtopaloldu’ ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - CHP Grup Başkanveki- li Akif Hamzaçebi, Yüksek Askeri Şûra (YAŞ) toplantõsõnõn “bir savcı tarafından terörize edilmiş, tehdit kokan bir or- tamda” yapõldõğõnõ belirterek “Bu nedenle, şûradan çıkan kararlar topal olmuştur. Amaç, TSK yönetim kademe- sini AKP’nin isteklerine göre şekillendirmektir” dedi. Hamzaçebi parlamentoda dü- zenlediği basõn toplantõsõnda, cumhuriyet tarihinde ilk kez Ge- nelkurmay Başkanõ ve Kara Kuv- vetleri Komutanõ atamasõ yapõl- mayan bir YAŞ süreci yaşandõ- ğõna, yargõnõn müdahalesi oldu- ğuna işaret ederek “Bir siyasi se- naryo hazırlanmış, bu senaryo şura toplantısında uygulamaya konulmuştur. Senaryonun ama- cı Silahlı Kuvvetler’in yönetim kademesini liyakat, gelenek, yetenek gibi unsurlara bağlı olarak değil de AKP’nin istek- lerine göre şekillendirmektir” görüşünü dile getirdi. CHP İzmir Milletvekili Ah- met Ersin de 1. Ordu Komuta- nõ Orgeneral Hasan Iğsız’õn Kara Kuvvetleri Komutanlõ- ğõ’na atanmamasõnõ eleştirerek “Iğsız Paşa’yı hem Cumhur- başkanı hem Başbakan iste- miyor. Bir gerekçe yok. YAŞ toplantısı devam ederken böy- le bir şey yapmak, böyle bir şey ortaya atmak, hukukçu olarak utanıyorum. Halk ara- sında bir söz var; dinime sö- ven Müslüman olsa” dedi. Er- sin sözlerine şöyle devam etti: “Atamaları, terfileri reddeden Cumhurbaşkanı Abdullah Gül kim? Kayıp trilyon da- vası sanığı... Başbakan kim? Kalpazanlık yaptığı, ihaleye fesat karıştırdığı nedeniyle hakkında fezleke yazılan kişi. Bu fezlekeler var. Yüz kızar- tıcı suçlardan arınmadıkları halde başkalarına suç atıyor- lar. Sen önce kendi defola- rından arın... Bunlar defola- rıyla yaşıyorlar.” CHP Tunceli Milletvekili Ka- mer Genç, soru önergesiyle Başbakan Tayyip Erdoğan’a, “Orgeneral Hasan Iğsız’ın hü- kümet aleyhinde faaliyette bu- lunduğu size yeni mi intikal et- ti?”sorusuna yanıt istedi. AKP’li Bekir Bozdağ hukuki kararlarõn teamüllerden daha önemli olduğunu belirtti ‘İthal komutan olmaz’ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - AKP Grup Başkanveki- li Bekir Bozdağ, YAŞ kararla- rõyla “teamüllerin bozulduğu” eleştirilerine, “Hukuka mı tea- müle mi bakacağız? Kanun- larımız somut hükümler içe- riyor. Ancak kanun ve kural- ların olmadığı zaman teamü- le bakarsınız” diye karşõ çõktõ. AKP Genel Başkan Yardõmcõsõ Hüseyin Çelik, Orgeneral Atil- la Işık’õn emekliliğini isteme- siyle ilgili olarak “Aslında anor- mal bir şey yok. Türkiye hu- kuk devletidir. Kara Kuvvet- leri Komutanlığı’na atanması beklenen Org. Atilla Işık, emekliliğini istemiş. Böyle bir talepte bulunmasını saygıyla karşılamak gerekir. TSK’deki komutanlarımızın hepsi de- ğerlidir. İthal bir komutan ge- tirilmesi düşünülmüyor” dedi. Bozdağ, TBMM’de gazeteci- lerin sorularõ üzerine YAŞ top- lantõlarõ ve alõnan kararlarõ de- ğerlendirdi. Bozdağ, YAŞ’ta Ka- ra Kuvvetleri Komutanõ ve Ge- nelkurmay Başkanõ’nõn atana- mamasõnõn “olağanüstü bir sü- reç olmadığını” söyledi. Tea- müllere aykõrõlõk olduğu yo- rumlarõna karşõlõk olarak da Boz- dağ, “Hukuka mı, teamüle mi uyacağız? Somut hüküm olan yerde bu hükme uyulur. Ka- nun yoksa, kural yoksa o za- man siz bunun dışında nasıl bir iş yapılır teamüle bakarsınız” diye konuştu. Hukuka uygun bir süreç yürüdüğünü belirten Boz- dağ, “Bunun dışındaki değer- lendirmeler sübjektif değer- lendirmeler. Kanunlara niye uyuldu diye, bunu anormal kabul etmek yanlış” dedi. Çelik ise Işõk’õn emekliliğini is- temesiyle ilgili olarak “Aslında anormal bir şey yok. Türkiye hukuk devletidir. Kara Kuv- vetleri Komutanlığı’na atan- ması beklenen Org. Atilla Işık emekliliğini istemiş. Böyle bir talepte bulunmasını saygıyla karşılamak gerekir. TSK’deki komutanlarımızın hepsi değer- lidir. İthal bir komutan getiril- mesi düşünülmüyor. Kendi or- dumuz içinde tecrübe sahibi komutanlarımız vardır. Bu ko- nuya çözüm bulunacaktır. Baş- kası gelecektir” dedi. Orgeneral Hasan Iğsõz ve diğer paşalarõn Türk ordusunun değerli paşalarõ olduğunu kaydeden Çelik, Iğsõz ile ilgili andõç kararõnõ hüküme- tin vermediğini söyledi. CHP’li Hamzaçebi, toplantõnõn ‘bir savcõ tarafõndan terörize edilmiş ortamda’ yapõldõğõnõ belirterek TSK’nin AKP’nin isteklerine göre şekillendirilmeye çalõşõldõğõnõ söyledi Bekir Bozdağ ‘ERDOĞAN YİNE MAĞDUR EDEBİYATI YAPIYOR’ CHP Genel Başkanõ Kemal Kılıçdaroğlu, dün Keçiören ve Eti- mesgut’ta halka seslendi. Kõlõçdaroğlu burada yaptõğõ konuşmada, kendisini “Yüce Divan’la korkutmak” isteyen muhalefete “Biz bu yola ‘beyaz gömleğimizi’ giyerek çıktık, bunu böyle bilesiniz” diyen Başbakan Tayyip Erdoğan’õ eleştirdi. Kõlõçdaroğlu, “Yine mağdur edebiyatı yapıyor. Senin bedeninle hesabımız yok. Se- nin bu ülkeye, milletin başına neler getirdiğinle hesabımız var” dedi. Kõlõçdaroğlu, anayasa değişikliği paketi için “Kenan Paşa’yı aratmayacak bir anayasa getiriyorlar” ifadesini kullandõ.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear