Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
CMYB
C M Y B
3 AĞUSTOS 2010 SALI CUMHURİYET SAYFA
EKONOMİ 13ekonomi@cumhuriyet.com.tr
İŞÇİNİN EVRENİNDEN
ŞÜKRAN SONER
Gülen - Erdoğan
soner@cumhuriyet.com.tr
İktidar çarklarının işletilmesinde geçerli güç
odaklarının liderlik simgelerinde madalyonun bir
yüzünde Fethullah Gülen Hoca’nın, diğerinde
Başbakan Erdoğan’ın yer aldıkları tartışılmaz.
Gücünü göstermede doğrudan sesleniş, siyasal
çıkışları yöntem olarak çok sık kullanmayan
Fethullah Gülen Hoca’nın son günlerde kimi
siyasal gelişmelere ilişkin görüş açıklama
gereğini duyması, ister istemez kimi tartışmaları
da gündeme getirdi...
CHP’nin eski lideri Deniz Baykal’a düzenlenen
çirkin komploya yönelik işin içinde olmadıklarını,
onaylamadıklarını ortaya koyan dolaylı
açıklaması, İHH yardım gemisi ekseninde dış
politikada tırmanan İsrail karşıtlığı, Hamas
yandaşlığı görüntüsünü paylaşmadıkları çıkışı, en
son referandumda ölenlerin bile oylarının
kullanılabilmesini dileyecek kadar şiddette bir
“evet”in yanında, AKP’nin 12 Eylül karşıtlığı
eksenindeki kampanya önceliklerine “hayır”
olarak özetlenebilecek görüş çizgisi...
Sonuç olarak AKP iktidarının desteklendiği,
ancak siyaseten sorumluluklarının, iktidar
icraatlarındaki taktik-çizgi yanlışlarının cemaat
tarafından paylaşılmayacağı, cemaat-siyasi parti
iktidarı arasındaki mesafenin her zaman
korunacağı mesajı ile, sadece Türkiye değil, belki
de daha ağırlıklı olarak dünya kamuoyuna ilan
ediliyor... Kişisel kanımı sorarsanız, Fethullah
Gülen Hoca, cemaatin taktik olarak iktidar
icraatlarını kontrol edemediği ya da siyaseten
kendilerine göre yanlış sonuçların doğabileceği
noktalarda cemaatini korumaya yönelik, siyasi
iktidarın yıpranma payından bedel
ödenmemesini sağlamayı seçiyor. Daha gerçekçi
bir olasılık da ABD merkezli, dünya çapında bir
cemaat siyaseti ile AKP’nin iktidar eksenli icraat,
çıkar, oy siyaseti hesaplarında kaçınılmaz ortaya
çıkan çelişkilerde kimlik farklılığının altını çizmeyi
gerekli görüyor. Bir adım ileri, AKP’nin ABD
eksenli rol model icraatlarında, özde ayrışma söz
konusu olmasa da çelişki yaratabilecek
kaymaları önleme, rota düzeltme uyarıları
gündeme giriyor... Gülen Hoca gereğinde
Erdoğan Hükümeti icraatlarında gördügü rota,
çizgi sapmalarına doğrudan müdahale ederek,
AKP hükümetlerini öngörülen çizgide tutmaya
yönelik uyarıyor...
Kamuoyunun alışık olmadığı bu çıkışların kimi
sağ tartışma sitelerinde değerlendirilmesi elbette
abartılı... İktidarla cemaatin yollarının ayrıldığı
tezleri ne kadar abartılıysa, çıkarımlar arasındaki
çelişkiler de bir o kadar uyumsuz... AKP’nin dış
politikada eksen kayması ile ABD-AB merkezli
siyasetlerden koptuğu, Gülen Hoca’nın
çıkışlarının, çok hafif, çok yumuşak bir çizgiye
özen gösterilse de bu rahatsızlıkların bir sonucu
olduğu ilk değerlendirmeleri, yorumlarının
ardından, doğrudan ABD-AB eksenli önemli
düzeltmeler geldi. Her iki kaynaktan resmi
açıklamalar, medya yorumlarında AKP iktidarının
İran yakınlaşması, Hamas-İsrail eksenli
politikalarına açık eleştiriler gelse de, Erdoğan
hükümetlerinin iç ve dış politika zorluklarında
hoşgörü ile bakıldığının da altı çizildi.
Erdoğan hükümetlerine verilen desteğin kimi
kendini düzeltme operasyonları bağlantılı
sürdürüleceğinin altı çizildi. Başbakan’ın, eski
başdanışmanının deyimi ile sifonu henüz
çekilmedi. Ayakta kalabilirse, rotadan çıktığı
varsayılan noktalarda istenen çizgiye dönerse,
istenilenleri yapabilirse.. destek, işbirliği devam
edecek...
Gülen cemaatinin ters tepen çok çirkin Baykal
komplosundan cemaati aklama gereği çok
anlaşılır bir refleks. İHH yardım gemisi eksenli
yaşanan büyük krizde sorumluluğu paylaşmama,
sadece Gülen Hoca’nın, cemaatinin dünya
çapındaki yeri, işlevi anlamında da değil,
konması zorunlu tavır, görev, işlev boyutunda da
çok daha anlaşılır bir çıkış... Referanduma ilişkin
çıkışı ise değerlendirmek, galiba konunun içeriği
ile de bağlantılı, biraz daha karmaşık...
Doğrusu Gülen cemaati yandaşı uzman, bilim
insanı kadrolarının çok geniş bir yelpazede, en
başından çizdikleri karmaşık çerçeve hep
dikkatimi çekiyor, üzerinde kafa patlatsam da
sonuç çıkaramıyordum... Sonuç olarak en geniş
yelpazede Başbakan Erdoğan ve AKP’nin
sözcülerinin kimi çıkış ve stratejilerine sahip
çıkmıyorlardı; ancak bir biçimde insan hakları,
demokrasi adına referandumda “evet” demenin
bir yolunu buluyorlardı. Asıl dikkatimi çeken ise
eski soldan dönmüşler, en fanatik cemaat
kökenliler, daha da radikal İslami kökenliler
yelpazesinde çok farklı gerekçeli “evet”
buluşmasına karşın, AKP liderlik kadrosu,
izledikleri yeni siyasi çizgiler, referandum
kampanyaları.. ile en uzak mesafede görünme
çabalarındaki artıştı...
İş Ergenekon’a, hele de TSK’ye, son Balyoz
operasyonuna gelince nerede ise bir linç
kültürünün, öfkesinin egemen olması; nerede ise
tek sesli koro olarak, özel yargının yakalama
kararı, iddianamedeki suçlamaların ne ölçeklerde
hukuka uygun, gerçeklik içerdiği tartışmasını
yapma gereğini duymadan; listedeki
komutanların tümü için hukuksal gelişmelere
bakılmaksızın YAŞ’ta tasfiye, temizlik
operasyonu istemleri.. nasıl açıklanabilir?
Ali Babacan tarafõndan haziran, en geç temmuzda açõklanacağõ duyurulan istihdam paketinden ses yok
İstihdama referandum ayarõMUSTAFA ÇAKIR
ANKARA - Hükümet, işsizliğe ça-
re olarak sunduğu ve haziran sonu ya
da en geç temmuzda açõklayacağõnõ du-
yurduğu Ulusal İstihdam Stratejisi
Belgesi’ni ağustos gelmesine karşõn hâ-
lâ açõklayamadõ.
Hükümetin, sendikalarõn esnek ça-
lõşma düzenlemelerine karşõ çõkmasõ
nedeniyle referandum öncesinde ola-
sõ tepkileri önlemek amacõyla belgenin
açõklanmasõnõ ertelediği değerlendir-
mesi yapõlõyor. DİSK Genel Sekrete-
ri Tayfun Görgün, “Vazgeçmiş de-
ğiller. Referandumda bir bakacak-
lar. Sonra getirecekler. Onun için re-
ferandum aslında sadece bir refe-
randum değil” dedi.
Başbakan Yardõmcõsõ Ali Baba-
can, mayõs ayõ sonunda yaptõğõ açõk-
lamada, işsizliğin daha sistematik bir
şekilde ele alõnmasõ gerektiğini be-
lirtmiş ve eklemişti:
“Ulusal İstihdam Stratejisi Belgesi
üzerinde çalışıyoruz. 200 kişilik
ekip, iş dünyası ve akademisyenlerle
birlikte çalışıyor. Haziran ayındaki
Ekonomi Koordinasyon Kurulu
(EKK) toplantısında bu belgenin son
taslağını ele alacağız. Toplantıya
TÜSİAD, TOBB gibi iş dünyası
temsilcileri de katılacak. Haziran so-
nu, en geç temmuz ayı gibi bu bel-
geyi açıklamak istiyoruz. Bu bir
ilk. İstihdam meselesine ilk defa bu
kadar uzun vadeli bakılıyor.”
Babacan’õn söylediği gibi haziran-
da yapõlan EKK toplantõsõnda belge-
ye ilişkin genel bir sunum yapõlmõş ve
sendikalardan da görüşlerini rapor ha-
linde kendilerine iletmeleri istenmiş-
ti. Ancak hükümetin kõdem tazmina-
tõ, bölgesel asgari ücret ve özel istih-
dam bürolarõ gibi esnek çalõşma dü-
zenlemeleri üzerinde durmasõ sendi-
kalarõn tepkilerini çekmişti.
Sendikalar hazõrladõklarõ raporlarda
bu konulardaki olumsuz değişiklikle-
ri kabul etmeyeceklerini açõklamõşlardõ.
Temmuzda yapõlan EKK toplantõ-
sõnda da genel olarak istihdam konu-
larõ üzerinde duruldu. Ancak ağusto-
sa girilmesine karşõn belge hâlâ açõk-
lanamadõ. Hükümetin referandum ön-
cesinde sendikalarõn tepkilerinden çe-
kindiği için belgenin açõklanmasõnõ 12
Eylül sonrasõna bõraktõğõ belirtiliyor.
DİSK Genel Sekreteri Tayfun Gör-
gün, hükümetin “işsizlikle mücade-
lede yararı olacakmış gibi bir ba-
hane ile çalışanların elinde kalan son
kırıntıları da ortadan kaldırcak bir
hamle yapmak istediğini” söyledi.
Ancak başta DİSK olmak üzere ba-
zõ konfederasyonlar, akademisyenler
ve halkõn büyük bir bölümün hükü-
metin bu girişimini deşifre ettiğini
dile getiren Görgün, “Gelinen nok-
tada, yani referandum ve erken se-
çim ihtimalinin olduğu bir ortamda
hükümetin bunu göze alamadığı
anlaşılıyor. Çünkü bu, geniş yığın-
ların mağdur olacağı bir uygulama
olacaktı” dedi.
Türkiye’de zaten kayõt dõşõ çalõş-
manõn çok yaygõn olduğunu, kuralla-
rõn işlemediğini belirten Görgün, hü-
kümetin bunu ülke geneline yayayarak,
işçinin elindeki “son kırıntıları” da al-
mak istediğini, çalõşanlarõn “iş gü-
vencesine ilişkin kalelerini” yõkma-
ya çalõştõğõnõ vurguladõ.
Sendikalarõn karşõ çõktõğõ, başta esnek çalõşma olmak üzere bir dizi uygulamayõ eninde
sonunda geçirmek istediklerini dile getirden işçi temsilcileri, hükümetin paketi referandum
sonrasõnda çõkarmayõ planlandõğõ görüşünde.
Festo, eğitimle sanayide ara eleman açõğõnõ kapatacak
Turkcell ve Milli Eğitim
Bakanlõğõ işbirliğiyle hayata
geçirilen, Ticaret ve Turizm
Öğretimi Genel Müdürlüğü
koordinesinde yürütülen
“Gönül Köprüsü” projesinin
üçüncü dönem gezileri, bugün
son öğrenci grubu olan 200
Hataylõ öğrencinin 5 günlük
Nevşehir gezisini
tamamlamasõyla sona erdi.
Türk-İş’te yeni
görev dağılımı Çadırdaki işçiden internetle
randevu alması isteniyorANKARA (Cumhuriyet Büro-
su) - Türk-İş Yönetim Kurulu’nda
Belediye-İş Başkanõ Nihat Yurda-
kul’un istifasõyla boşalan Genel Eği-
tim Sekreterliği görevine Şeker-İş
Sendikasõ Başkanõ İsa Gök getirildi.
Konfederasyondan yapõlan yazõlõ
açõklamada, Türk-İş Yönetim Kuru-
lu’nda istifa nedeniyle boşalan üye-
liğe, ikinci yedek üye Şeker-İş Sen-
dikasõ Genel Başkanõ İsa Gök’ün ge-
tirildiği bildirildi. Türk-İş Yönetim
Kurulu’nda, Genel Başkan Mustafa
Kumlu, Genel Sekreter Pevrul
Kavlak, Genel Mali Sekreter Ergun
Atalay, Genel Eğitim Sekreteri İsa
Gök ve Genel Teşkilatlandõrma Se-
kreteri Cemail Bakındı yer alõyor.
Kanser riski
77 ürün toplattı
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)
- Sanayi ve Ticaret Bakanõ Nihat Er-
gün, piyasa denetim ve gözetim faa-
liyetleri sonucunda 77 ürünün topla-
tõldõğõnõ açõkladõ. Ürünlerin büyük öl-
çüde tekstil ürünleri olduğunu kay-
deden Ergün, kanserojen özellikli bu
ürünlerin menşeinin Çin ve Tayvan ol-
duğunu belirtti.
Ergün, yapõlan denetimlerde özellikle
ithal ürünlerde bulunan azo-boyar
maddenin kullandõğõ tekstil ürünleri-
nin bulunduğunu anlattõ.
Ürünlerin Avrupa pazarlarõ üzerinden
veya daha farklõ kanallarla Türki-
ye’ye girebildiğini ve üzerlerine bir şe-
kilde CE Belgesi’nin konulduğunu
anlatan Ergün, denetimleri arttõrarak
özel ekipler kurduklarõnõ ifade etti.
MEHMET MENEKŞE
AMASYA - Her yõl binlerce top-
raksõz ve işsiz Güneydoğulu vatan-
daş, 8-10 ayõnõ memleketlerinden
uzak, zor koşullarda göçebe bir ya-
şam sürmek zorunda kalõyor.
Karadeniz, Orta ve İç Anadolu
bölgesine tarõm işçisi olarak gelen
topraksõz köylüler derme çatma ça-
dõrlarda, olumsuz yaşam koşullarõn-
da, kundaktaki bebekleri, çocuk ve eş-
leri ile birlikte geldikleri tarõm alan-
larõnda adeta karõn tokluğuna çalõş-
mak zorunda kalõyor. Tarõm alanla-
rõ çevresinde çadõr köyler oluşturan
Güneydoğulu topraksõz köylülerin ço-
cuklarõ da bu olumsuz ve zor yaşam
koşullarõnda hastalõğa, açlõğa karşõ
mücadele veriyor.
5 bin kişi Amasya’da
Özellikle Şanlõurfa, Mardin, Muş
ve Hatay illerinden mart ayõnda yo-
la çõkan tarõm işçileri yük kamyon-
larõ ile yolculuk yaparak, yõlõn on ayõ
tarlalarda çalõşarak, memleketlerin-
den 1000 kilometre uzaklõkta yaşa-
ma savaşõ veriyor.
Derme çatma çadõrlarda elektrik ol-
madõğõ için dünyadan kopuk bir ya-
şam süren göçebe tarõm işçilerinin ço-
cuklarõ da okula gidemiyor. Martta
anne ve babalarõ ile birlikte okulla-
rõnõ bõrakmak zorunda kalan çocuk-
lar, okullarõna açõldõktan ancak iki ay
sonra gidebiliyorlar.
Amasya’da yaklaşõk 5 bin top-
raksõz ve işsiz Güneydoğulu tarõm iş-
çisi benzer koşullarda ve sorunlarda
yaşam mücadelesi verirken Türkiye
genelinde bu rakamõn yüz binler dü-
zeyinde olduğu belirtiliyor. Şanlõur-
fa doğumlu Cuma Çevik otuz iki yõl-
dõr işsiz olduğunu ve adeta göçebe bir
hayat yaşadõğõnõ, kimsenin kendile-
rini dinlemediğini, devletin bu du-
rumlarõnõ görmediğini belirttiği açõk-
lamasõnda bir ağanõn dokuz on köyü
varken on binlerce kişinin topraksõz
olmasõnõn haksõzlõk olduğunu ve bir
an önce devletin topraksõz köylüye
toprak vermesini istiyor.
Çevik, “Toprağımız olmadığı
için biz çoluk çocuk hep beraber
buradayız. Yılın sekiz on ayı bu şe-
kilde dışarıda göçebe halde, sefa-
ret içinde yaşıyoruz. Rezillik diz bo-
yu. Bizi gören, sesimizi duyan yok.
Urfa’da kimi ağanın üç, kiminin,
beş kimisinin de dokuz köyü var.
Devlet bir toprak reformu yapmalı,
her aileye otuz kırk dönüm toprak
verse, geçinir gideriz. Devlet buna
bir el atsa, dokuz köyü bir kişi yi-
yeceğine, topraklar dağıtılsa, en az
on bin kişi geçinir, böyle bir sefa-
leti de yaşamaz” diye konuştu.
Cuma Bolkara da kendi ülkele-
rinde ikinci hatta üçüncü sõnõf va-
tandaşõ muamelesi görmekten bõk-
tõklarõnõ belirterek gittikleri yer-
lerde dõşlandõklarõndan, hastanede
bile gereken ilgiyi görmedikle-
rinden yakõndõ.
Tarlada internet yok
Bolkara, “Eşim şeker hastası.
Amasya Devlet Hastanesi’ne gö-
türdüm, ne baktılar, ne ilgilendiler.
Bana ‘Bir gün öncesinden internet ile
randevu al öyle gel’ diyorlar. Ben sa-
bah akşam tarladayım, tarlaya in-
ternet mi çektireyim? Biz insan de-
ğil miyiz” diye tepki gösterdi.
MURAT UYGUN
SAKARYA - Fõndõk toplama
sezonunun başlamasõna az
bir zaman kala mevsimlik işçiler Güneydoğu Anado-
lu Bölgesi’nden, fõndõk bahçelerinde çalõşmak üzere Sa-
karya’ya gelmeye başladõ. Diyarbakõr’dan yola çõkan
işçiler, yaklaşõk 32 saat yolculuktan sonra gece Arifi-
ye Tren Garõ’na ulaştõ. Diyarbakõr, Şanlõurfa, Mardin,
Batman ve daha pek çok Doğu ve Güneydoğu ilinden
binlerce fõndõk işçisi, Sakarya, Düzce, Ordu ve Gire-
sun’a çalõşmak için yola çõktõ. TCDD’nin önceki yõl-
larda uygulamaya koyduğu ve sadece fõndõk işçileri-
ni taşõyan ‘fõndõk treni’nin il-
ki bu sabah Sakarya’ya geldi.
İlk kafile ile 584 işçinin geldi-
ği belirtildi. Tren garõna gelen
çoluk çocuk yüzlerce fõndõk işçisi, burada vagonlardaki
eşyalarõnõ boşalttõ. Çevik kuvvet polisinin güvenlik ön-
lemi aldõğõ garda işçiler kimlik kontrolünden geçiril-
di. İşçilerden bir bölümü araçlarla fõndõk toplayacak-
larõ yerlere götürüldü. TCDD’in her yõl özel olarak dü-
zenlediği seferlerden biri, talep olmadõğõ gerekçesiy-
le yapõlmadõ. Son tren 12 Ağustos’ta kalkacak. Bu yõl-
ki yevmiye ücretlerini bilmediklerini ifade eden işçiler,
yevmiyelerin artmasõnõ beklediklerini belirtti.
Şanlõurfa, Mardin, Muş ve
Hatay’dan martta yola çõkan
tarõm işçileri yük kamyonlarõ
ile yolculuk yaparak yõlõn on
ayõ tarlalarda çalõşõyor.
Çadõrlarda kalan işçiden, hasta
olduklarõnda hastane, internetle
randevu alõnmasõnõ istiyor.
Ve o tren geldi
Ekonomi Servisi - Endüstriyel otomasyon ve me-
katronik alanõnda ürün, mühendislik çözümleri ve eği-
tim hizmetleri sunan Festo, “Boğaz’da Sanayi Top-
lantıları” etkinliğiyle sanayicileri bir araya getirdi. Fes-
to Türkiye Genel Müdürü Otto Bauer, teknik yeter-
liliğe sahip ara eleman sorununun büyük olduğunu be-
lirtirken 10 milyon Avro harcadõklarõ “Mekatronik
Eğitim Programı”nõn profesyonel olacağõnõ kaydetti.
Bauer, mevcut eğitim sisteminde okul-üniversite-
sanayi işbirliğinin yetersiz kaldõğõnõ ve mezun olan mü-
hendis, tekniker ve teknisyenlerin uygulamadaki ek-
sikliklerinden dolayõ sanayinin gerçek ihtiyaçlarõnõ kar-
şõlayamadõğõnõ vurguladõ. “Aslında yönetici, mü-
hendis çok, işçi de var ama teknik eleman hep ye-
tersiz. İşte biz boşluğu dolduracağız” diyen Otto Ba-
uer, akademi kurmayõ hedeflediklerini anlattõ.
Festo’nun Mekatronik Sistem Teknikerliği prog-
ramõna meslek lisesi, Anadolu meslek lisesi, teknik li-
se ve Anadolu teknik lisesi mezunlarõ katõlarak, uy-
gulama ağõrlõklõ bir eğitimle ek nitelik kazanacak. Prog-
ram, Stuttgart Sanayi ve Ticaret Odasõ’nõn eğitim ku-
ruluşu olan GARP ile uygulamaya konulacak. Prog-
ramõ başarõyla tamamlayanlara Almanya’da da geçerli
olacak Sanayi ve Ticaret Odasõ Sertifikasõ verilecek.
Turkcell, gönül
köprüsünü tamamladı
Mey’e süre
tanındı Migros tarafõndan ramazana özel
toplam 600 bin adet “Bereket”,
“Ziyafet” ve “Lezzet”
kolileri hazõrlandõ. Ayrõca,
yakõnlarõna bir hediye
vermek isteyenlere için de
“Ramazan HediyeM kart”
düzenlendi. Böylece,
vatandaşlar istedikleri tutarõ
karta yükleyerek yardõm
yapabilecek. Tek tek alõşveriş
yerine koliler tercih edildiğinde
yüzde 40 tasarruf sağlanõyor.
Koç’ta organizasyon
yapısı değişti
Koç Holding’in Kamuyu Aydõnlatma
Platformu’nda yayõmlanan açõklamasõna
göre, Bilgi Grubu Şirketleri Kudret
Önen’e, Zer Merkezi Hizmetler ve
Ticaret Cenk Çimen’e, Koç Holding
Bilişim Hizmetleri Koordinatörlüğü
Tamer Haşimoğlu’na, Koç Holding
Kurumsal İletişim Direktörlüğü ile Resmi
İşler ve Medya İlişkileri Koordinatörlüğü
de doğrudan üst yöneticiye bağlõ olarak
faaliyetlerini sürdürecek.
Korkmaz istifa etti
ANKARA (AA) - Başbakanlõk Ya-
tõrõm Destek ve Tanõtõm Ajansõ Başkanõ
Alpaslan Korkmaz, görevinden isti-
fa etti. Korkmaz, Yatõrõm Destek ve Ta-
nõtõm Ajansõ’nda, Temmuz 2006’daki
kuruluş aşamasõndan bu yana baş-
kanlõk görevini yürütmekteydi. Kork-
maz, istifasõnõn nedenine ilişkin bir
açõklama getirmedi. Korkmaz’õn ya-
põmõ tamamlanan 2 bini aşkõn projeye
katõlõmõn sağlandõğõ belirtildi.
Rekabet Kurulu,
Mey İçki’ye, TMSF
tarafõndan satõşa
sunulan Burgaz
Alkollü İçecekler’i
devralmasõ
konusunda
belirlenen
koşullarõ
değerlendirmesi
için 15 süre tanõdõ.
Migros’tan hayırsevere kart