25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 23 AĞUSTOS 2010 PAZARTESİ 4 HABERLER 2000’Lİ YILLARDA ERDAL ATABEK İlhan Selçuk Kültürü (4) Akılcı Kararlılık... ‘Akılcı kararlılık’, İlhan Selçuk’ta gördüğüm en önemli özelliklerden birisi. Eğer ‘kararlılık’ olmazsa hiçbir işin sonuna ulaşamazsınız. Bugünün insanlarında, özellikle gençlerimizde gördüğümüz en önemli eksiklik budur, ‘kararlılık’. Eğer bir konuda ‘kararlı’ olamazsanız başarıya ulaşamazsınız. Hedefe ulaşacak ‘kararlılık’ da ‘akılcı’ olmak zorundadır. Akılsız kararlılık, sadece sahibine zarar verir. ‘Kararlılık’ iradenin ucunda ise, ‘akılcılık’ da akıl ile deneyimin birleşimindedir. Mustafa Kemal’in bütün başarılarında bu özelliği görürüz: Akılcı kararlılık. Kurtuluş Savaşı da böyle kazanılmıştır, Lozan da böyle imzalanmıştır, Cumhuriyet de böyle ilan edilmiştir, saltanat da, halifelik de böyle kaldırılmıştır. İlhan Selçuk, hepimizin örneği olan Atatürk’ün yolunda en başarılı yürüyenlerin önünde olarak bu özelliği taşımaktadır. Çocuklarımıza, gençlerimize bu yolu öğretmek zorundayız. ‘Akılcı kararlılık.’ Neden çocuklarımız hedeflerini seçemiyor? Neden gençlerimiz kendilerinin bir şey yapabileceğine güvenmiyor? Neden insanlarımız kendi iradelerine sahip çıkmak istemiyor? Neden toplumumuz istediği her şeyi başkasından bekliyor? Neden bilinçli olmak yerine inançlı olmayı seçiyoruz? Neden cemaat kültürü ulus kültürünün yerini alıyor? Neden etnik kökenlerimiz ortak değerlerimizin yerine geçiyor? Çünkü, bir kesimimizde ‘akılcılık’ kararlı olamıyor. Çünkü, bir kesimimizde ‘kararlılık’ akılcı olamıyor. Akılla karar buluşmadığı zaman ortak bir başarı olamıyor. İlhan Selçuk kültürü. İlhan Selçuk, bu kültürün yaratıcısı değildir, seçkin temsilcisidir. Bu kültür insanlık kültürüdür, uygarlık kültürüdür. İlhan Selçuk adının bu kültürle yaşamasını istiyorum. Bu kültürü de İlhan Selçuk adıyla yaymalıyız. Çünkü, O bu kültürü yaşamı boyunca, yaşamı pahasına yaşattı. İlhan Selçuk, bu kültür için yaşadı, bu kültür uğruna öldü. Son anına kadar bu kültürün yılmaz bir savaşçısı oldu. Şimdi bize düşen de O’nu bu kültürle anmaktır. Bir İlhan Selçuk enstitüsü kurmamız gerekiyor. Bunu elbirliğiyle, bu kültürün insanlarıyla yapacağız. Ülkemizi uygarlığın kültürüyle kurtaracağız. Yeniden Atatürk’ün Cumhuriyeti olacağız. Bugünün karanlığının adım adım aydınlandığını göreceğiz. Yeter ki, Akıl ile kararlılık yeniden buluşsun. ‘Akılcı kararlılık’ aydınlanmanın getirdiği insanlık buluşmasıdır. ‘Akılcı kararlılık’ Rönesansla gelen insan iradesidir. Eğer buna sahip çıkamazsak başarıya ulaşmak olanaksızdır. Aklımızın yolundan şaşmamalıyız. Kararlılığımız zayıflamamalıdır. Yıllar önce bir özdeyişi yazı başlığı yapmıştım: ‘Bir zincir, en zayıf halkası kadar sağlamdır.’ Eğer bir zincir olmak istiyorsanız, siz de içinizde zayıf halka bırakmayacaksınız. Gücün sizde olduğunu bileceksiniz. Bu gücü akılla kullanmayı bileceksiniz. Bu gücü kullanmada kararlı olacaksınız. Bu noktada her şeye yeniden bakacaksınız. Geçmişten dersler çıkaracaksınız. Geleceğin seçeneklerini iyi hesaplayacaksınız. Bugünkü kararınızı buna göre vereceksiniz. Ondan sonra da yolunuzda yürüyeceksiniz. Türk gibi başlamalı, Alman gibi sürdürmeli, İngiliz gibi bitirmeli, derler. Türkler çok iyi başlar ama arkasını getirmezlermiş. Almanlar çok iyi sürdürür ama bir türlü bitiremezlermiş. İngilizler de bitirmeyi çok iyi bilirlermiş. Bu anekdotu da aklımızda tutmalıyız. Akılcı kararlılık. Yetkin kişiliklerin akla dayalı yapıcılığı. En güç durumlarda bile ‘Ben ne yapmalıyım?’ diyen bir sorumluluk. Elinden gelene değil, elinden gelmeyene uzanan bir irade. Hedefine ulaşmayı her şeyi göze alarak yaşayan azim. İşte bu gücün yapamayacağı hiçbir şey yoktur. İşte insan... erdalatak@gmail.com Eskişehir Emniyet Müdürü Avcõ, cemaatin kurumlar içindeki uzantõlarõnõ değerlendirdi ‘Komplolar cemaatin işi’ ‘AKP‘hayır’atahammüledemiyor’ Türkiye Komünist Partisi üyeleri, broşür ve bildiri dağõtanlara zabõtalarõn saldõrmasõnõ protesto etti İstanbul Haber Servisi - Türkiye Komü- nist Partisi (TKP) üyeleri, anayasa değişiklik- lerinin oylanacağõ 12 Eylül referandumunda hayõr oyu kullanõlmasõ için broşür ve bildiri dağõtan TKP’lilere zabõta ekiplerinin saldõr- masõnõ protesto etti. TKP’ye geçen haftada İs- tanbul Valiliği “yurttaşın oyunu etkilediği” gerekçesiyle stant açma yasağõ getirmişti. Pendik Belediyesi önünde toplanarak saldõ- rõyõ protesto eden TKP üyelerine, Özgürlük ve Dayanõşma Partisi (ÖDP) üyeleri de destek verdi. Grup “Halkı aptal yerine koyanlara ikinci 12 Eylül’de de hayır” dövizi taşõyarak “Halk hayır diyecek, Tayyip sultan gide- cek”, “AKP’den hesabı emekçiler soracak” sloganlarõ attõ. Burada basõn açõklamasõnõ oku- yan TKP Tuzla İlçe Başkanõ Serdal Saka, Pendik Pazarõ’nõn girişinde referanduma yö- nelik çalõşma yapan TKP üyelerine önceki gün zabõtalar tarafõndan saldõrõldõğõnõ belirte- rek “AKP’li Pendik Belediyesi zabıtaları ta- rafından önce sözlü taciz sonrasında da fi- ziki saldırı düzenlendi. Bu olay bizlere bir kere daha AKP’lilerin referandum sonuç- larından ne kadar korktuğunu ve ‘hayõr’a tahammül edemediğini göstermektedir” de- di. Türkiye’nin her bölgesinde referanduma karşõ kampanya yürüttüklerini belirten Saka, “Ülke kaynaklarını sermayedarlara peşkeş çeken, demokrasi adı altında gericiliği ve işbirlikçiliği meşrulaştıran, halkı yoksullaş- tırıp sadakaya mahkûm eden AKP iktidarı- nın yeni oluşturduğu anayasa ile kendi dik- tatörlüğünü ilan edeceği açıktır. Bunun için halkı AKP anayasasına ‘Hayõr’ oyu verme- ye çağırıyoruz” diye konuştu. İstanbul Valili- ği’nin, TKP’nin anayasa değişikliğine karşõ propaganda yapmak için kurmak istediği stan- da “vatandaşın oyunu etkileyeceği” gerek- çesiyle izin vermediğini anõmsatan Saka, “Komik, hukuk dışı ve gayri ciddi karara imza atan İstanbul Valiliği, AKP diktatör- lüğüne karşı çıkanlara karşı propaganda hakkını yasaklayarak yandaşlığın ilginç bir örneğini gözlerimizin önüne serdi” de- di. Grup, açõklamanõn ardõndan dağõldõ. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Emniyet teşkilatõnda teknik-elektronik istihbaratõn kurucusu olarak bilinen Es- kişehir Emniyet Müdürü Hanefi Av- cı, gündemde bomba etkisi yaratan ve yok satan “Haliç’te Yaşayan Simon- lar” kitabõnda, internet sitelerinde ya- yõmlanan sesler ve fotoğraflarõn Fet- hullah Gülen cemaatinin işi olduğu- nu ileri sürdü. Avcõ, kitabõnda “Maa- lesef bütün internet sitelerinde ya- yımlanan sesler ve fotoğraflar aynı grup tarafından aynı yöntemler kul- lanılarak hazırlanmıştır. Böyle bir olayı yapabilecek tek bir adres var- dır, cemaatin polis içindeki uzantı- ları” değerlendirmesinde bulundu. Şemdinli iddianamesi: İki ast- subay ve bir itirafçõ ilçede PKK taraf- tarõ olarak bildikleri bir kitapçõ dük- kânõna el bombasõ atmõş ve olaydan sonra kõzgõn halk tarafõndan suçüstü ya- kalanmõştõ. Pek çok kişiyi hukuken so- rumlu tutacak deliller bulunuyordu. Fa- kat savcõ Van’da bulunan Asayiş Kol- ordu Komutanõ’nõ ve zamanõn Kara Kuvvetleri Komutanõ Orgeneral Yaşar Büyükanıt’õ sanõk olarak iddianame- ye yazdõ. Bu iki komutanõn belki daha büyük suçlarõ vardõr, ama bu olayla ala- kalarõnõ gösteren hiçbir delil yoktu. İd- dianame amacõndan sapõp sanki Bü- yükanõt’õn Genelkurmay Başkanõ ol- masõnõ önlemeye yönelik bir fõrsata dö- nüşmüştü. İddianamaye hukuk değil, ideolojik bir dil hâkimdi ve dõşarõdan ciddi destek alõndõğõ aşikârdõ. Sıralı operasyonlar: Aslõnda tehlike sinyalleri o gün verilmişti. Bi- rileri polis ve özel yetkili hâkim ve sav- cõlar içerisinde örgütlenmek suretiyle istemediği kişilere karşõ adli sistemi kullanarak operasyon yapacak hale gelmiş, en güçlü olduğu Van’da ope- rasyona başlamõş ve Şemdinli’de çõkan bir fõrsatõ değerlendirip hemen ope- rasyona dönüştürmüştü. Sonrasõnda bugün de hâlâ devam eden ama ne ka- darõ haklõ ne kadarõnda cemaatin suni müdahalesi olduğu tam bilinmeyen sõralõ operasyonlar başladõ. Asker operasyonları: Ergene- kon, Balyoz vs. adlarla anõlan operas- yonlarõn hazõrlanõş biçimi ve uygula- nõşõ bazõ suni katkõlarõn olduğu gerçe- ğini gösteriyor. Bence olaylar tam olarak şu şekilde gelişiyor: Daha ön- ceden temin edilmiş, muhtelif ele- manlarõ vasõtasõyla toplanmõş askeri ev- raklar önce cemaatin imamlarõ tara- fõndan inceleniyor, sonra polisin ve hu- kukçularõn imamlarõ organizesinde bazõ savcõlar ve polislerin katõldõğõ toplantõlarda plan yapõlõyor, ardõndan dokümanda adõ geçen kişi ve olaylar araştõrõlmaya başlanõyor. İstihbarat bi- rimi bu olayõ gizlice soruşturmaya, din- leme ve izleme faaliyetlerine başlõyor, toplanan bilgiler õşõğõnda nasõl bir operasyon yapõlacağõ planlanõyor. Se- çilen dokümanlar ya bir aramada ne- rede bulunmasõ gerekiyorsa oraya ko- nularak ya da meçhul bir kişi tarafõn- dan gönderilmiş gösterilerek sahte ih- barlarla ya da basõnda belli çevrelere verilip bu konuda haber yapõlmasõ sağlanarak meşru hale getiriliyor. Cumhuriyet’e saldırı: Ergene- kon örgütünün eylemleri olarak söy- lenebilecek hiçbir şey yoktur, çünkü Türkiye’deki faili meçhul olaylarõn Ergenekon veya başka örgütlerle irti- batõnõ gösterecek delil ve emareler bulunmamaktadõr. Cumhuriyet gaze- tesine bomba atõlmasõ ve Danõştay olaylarõnda savcõnõn zorlamasõ ile bu olaylar Ergenekon’a dahil edilmek is- tense de makul bir polisiye akõlla ba- kõldõğõnda bağlantõ kurulamamaktadõr. Sabancı Center saldırısı: Üç ki- şinin öldürülmesi olayõ tüm yönleriy- le aydõnlatõlmõştõr, cevabõ verilmemiş hiçbir konu bulunmamaktadõr. Ancak psikolojik rahatsõzlõğõ olan bir kişinin yazdõğõ hiçbir mesnede dayanmayan mektuplarla sanki önemli bir delilmiş gibi kafalar karõştõrõlmõştõr. Hrant Dink cinayeti: Bu olay da karanlõkta kalan hiçbir yanõ bulunma- yan bir olaydõr. Failleri bugün yargõ- lananlar gibi önümüzdeki zamanda da her zaman milliyetçi dürtülerle bu tip eylemleri yapabilecek kişilerdir. Fa- il Ogün Samast yakalandõğõnda olay- da kullandõğõ silah ve başõnda olan be- yaz bere cebindeydi ve hiç parasõ yok- tu. Eğer bu olay bir örgüt veya iki akõl- lõ kişi tarafõndan planlanmõş olsaydõ, Samast yakalandõğõnda olayda kul- landõğõ tabanca ve giydiği beyaz bere üzerinde olmaz, cebinde de en az bir- kaç yüz lira parasõ bulunurdu. Operasyon yöntemleri: Artõk yöntem bulunmuştur. Hedef seçilen ki- şilerin önce telefon detaylarõ analiz edi- lecek, gizli ve özel görüştüğü kişiler be- lirlenecek, gerekiyorsa eşleri, çocuklarõ veya yakõnlarõnõn telefon görüşmeleri aynõ şekilde analiz edilecek, özel iliş- kileri belirlenecek. Daha sonra başka isimlerle veya IMEI numarasõ üzerin- den dinleme yapõlacak, buluşmalarõ vs. varsa fotoğraflanõp videoya alõnacak, ardõndan elde edilen bu sesler veya fo- toğraflar internet sitelerinde profes- yonelce yayõmlatõlacak. İnternetteki tüm yayınlar ce- maatten: Maalesef bütün internet si- telerinde yayõmlanan sesler ve fotoğ- raflar aynõ grup tarafõndan aynõ yön- temler kullanõlarak hazõrlanmõştõr. Eğer bu dinleme ve izlemelerde bir adli tah- kikat, suç çõkarõlacağõna inanõlõyorsa bu defa bu yöntemle elde edilen bilgiler bir ihbar mektubuna dönüştürülerek iste- nen şekilde adli tahkikat yapan yerde adli tahkikata dönüştürülecek. Eğer he- def seçilen kişiler üst düzeyde yetkili kişiler ise o zaman çok daha özel, dev- letin istihbarat amacõyla aldõğõ alet ve sistemler kullanõlacaktõr. Böyle bir olayõ yapabilecek tek bir adres vardõr, cemaatin polis içindeki uzantõlarõ. Bugünkü planın altyapısı: Ül- ke genelinde istedikleri gibi bilgi top- lamak, istedikleri kişilerin faaliyetlerini izleyip öğrenmek gayesinde olanlarõn yapmasõ gereken ilk şey Emniyet İs- tihbarat Dairesi’ni ele geçirmektir. Bunu MİT üzerinde etkinlik kurarak da yapabilirler ama o kurum daha ilerisi- ne müsaade etmez. Eğer sadece bilgi toplamak yerine haklarõnda bilgi top- landõklarõ kurum ve kişiler hakkõnda ad- li işlemlerde bulunmak da isteniyorsa, KOM’da da etkin olunmalõdõr. İstihbaratın önemi: Emniyet İstihbarat Daire Başkanlõğõ sahip ol- duğu geniş teknik imkânlarõ ile herkes hakkõnda her türlü bilgiyi toplayabilir, kim kimlerle görüşüyor öğrenilebilir, eline telefon alan herkesin irtibatlarõ ve ilişkileri belirlenebilir. Başkanlõk ve her ildeki şubesi, hatta bazõ ilçelerdeki birimlerinin istihbari dinleme yetkisi vardõr; kişiler dinlenir, izlenir ve bir sü- re sonra evraklar imha edilir. Türkiye’de uygulanan plan: MİT’e hâkim olsanõz, sadece bilgi toplarsõnõz, belki bunlarõ saptõrarak kullanabilirsiniz ama daha ilerisini yapamazsõnõz. Aksiyonel bir eylem gerçekleştirme arzusundaysanõz MİT size yetmez. Önce KOM Daire Baş- kanlõğõ, sonra İstihbarat Daire Baş- kanlõğõ, ardõndan da İstanbul ve Ankara İstihbarat Şubesi ve bunlara paralel ola- rak özel yetkili mahkemelerin savcõ ve hâkimlerinin de belli oranda belirli eği- limlerde olan kişilerden oluşturuldu- ğunu net olarak görmek mümkün. Taraflı uygulamaların kanıtı: Hiçbir il savcõsõndan habersiz geniş çaplõ gizli bir soruşturma yapõlma- mõştõr, yapõlamaz da. Ben her türlü ope- rasyonda savcõlarõn il savcõsõnõ bilgi- lendirdiklerini gördüm. Ama şimdi bakõyoruz yalnõzca bir ili değil, ülke- nin tamamõnõ ilgilendiren, onlarca üst düzey devlet görevlisini, en kritik gö- revlerdeki askeri veya sivil görevlile- ri gözaltõna alma kararõ veriliyor ama il savcõsõnõn hatta özel yetkili mahke- menin savcõ vekilinin bile bundan ha- beri olmuyor. Savcıların amiri başka yerler: Üst savcõlarõn bilgisi olmamasõna rağmen birilerinin haberi oluyor, hatta yeni dalga bir operasyonun ge- leceğini cemaate yakõn gazeteciler ve internet siteleri biliyor. Görülen o ki bazõ savcõlar amir olarak il savcõsõna bağlõ değil, başka yerlerin talimatõ ile hareket ediyor. Bu kadar açõk bir du- rum hâlâ basit bir şey zannedilerek seyrediliyor. Hiçbir yerde bir savcõ bu kadar pervasõz davranamaz, davranõr ise bedelini öder. Fakat şimdi görü- yoruz ki, bir iki kez değil, pek çok de- fa kural ihlali yapõlõyor. Kanunsuz dinlemeler yar- gılanmalı: Bu kadar hâkim ve sav- cõnõn, hele il savcõlarõnõn sudan baha- nelerle dinlenmesi, kolayca geçiştiri- lecek bir şey değildir. En azõndan suç işlemek için örgüt kurmak suçunu teş- vik eder ki baskõ, tehdit, şantaj yön- temlerinin kullanõldõğõ da dikkate alõn- dõğõnda gerçek manada bu işi gerçek- leştiren polisler ve buna karar veren adalet müfettişleri ile karara iğfal edil- meksizin bilinçli katkõ sunan savcõ ve hâkimler hakkõnda ciddi davalar açõl- masõ gerekir. Tahminlerin ötesinde birkaç bin kişi bu şekilde dinlenmiştir. Hâlâ da hukuksuzluk devam ediyor. Alışılmadık polisler: Bir grup polis kritik noktalarõ ele geçirmiş. İş- lenmiş bir suçu aydõnlatmak gibi bir amaçlarõ yok, tahkikat sõrasõnda din- leme ve izleme yaparken temiz ve dü- rüst olduklarõnõ bildikleri, birlikte ça- lõştõklarõ kişilere iftira ediyorlar. Bir ör- güte, ideolojik bir gruba ya da bir ce- maate bağlandõn mõ hak da adalet de izafi hale geliyor. İstanbul Haber Servisi - Saadet Partisi (SP) lideri Numan Kurtulmuş, önceki günkü iftar yemeğinde meydana gelen olaylarõn ardõndan dün de Bursa’da katõldõğõ ifttarda “Mücahit Er- bakan” sloganõ atan 40 kişilik bir grup tarafõn- dan protesto edildi. Kurtulmuş, olaylara ilişkin “Kongrede birlikle başlayan bu süreç, tam böyle bir havalanmak üzere olan, uçmaya çalışan bir uçağın ayaklarına çelme takmak- tır” dedi. SP İstanbul İl Başkanlõğõ da yaptõğõ açõkklamayla yemeğe katõlanlardan özür diledi. Kurtulmuş, önceki günkü olaylarla ilgili “Tüm bu olayların son derece manidar olduğu aşi- kârdır” diye konuştu. SP İl Başkanlõğõ da yaptõğõ açõklamayla davete katõlan İran, Pakistan, Bosna, Irak, Sudan ve Filistin başkonsoloslarõ, STK tem- silcileri ve gazetecilerden özür diledi. Şemdinli iddianamesine hukuk değil, ideolojik bir dilin hâkim olduğunu söyleyen Hanefi Avcõ, Van savcõsõnõ kastederek, “Şimdi olup bitene baktõğõmõzda aslõnda meslekten ihraç etmekle kalõnmamasõ, savcõnõn cemaatle bağlantõsõ ve kimlerden yardõm aldõğõ araştõrõlarak hakkõnda ceza soruşturulmasõ açõlmasõ gerektiğini düşünüyorum” dedi. ANKARA (Cumhuriyet Büro- su) - Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, Eskişe- hir Emniyet Müdürü Hanefi Av- cı’nın gündemi sarsan kitabını “Somut olaylar yerine belli ka- naatleri kitap haline getirmiş gibi. Kanaatler üzerinden hü- küm tesis etmek doğru mu- dur?” sözleriyle değerlendirdi. Kanal 24’te gündeme ilişkin açıklamalar yapan Başbakan Yardımcısı ve Devlet Bakan Çi- çek, Hanefi Avcı’nın kitabını okumadığını, ancak okuyan bir köşe yazarının değerlendirme- sinde, kitabın somut olaylara da- yanmadığını ifade ettiğini belirtti. “Somut olaylar yerine, belli kanaatlerin kitap haline geti- rildiği” izlenimi edindiğini belir- ten Çiçek, “Kanaatler üzerin- den hüküm tesis etmek ne ka- dar doğrudur? Biz evvela ola- ya hukuk açısından bakarız ve deriz ki hâkim karar verirken anayasaya, hukuka ama her şeyden önce de dosyadaki delile bakar. Delil yoksa mah- kûm etmek de olmaz. Siz bir yargıya varacaksanız bunu delillendirmiş olmanız gerekir. Delillenmiyorsa bu kanaat olarak kalır. Buna katılan da olur, katılmayan da olabilir” dedi. TKP üyeleri Pendik Belediyesi önünde toplanarak zabıta ekiplerinin saldırısını protesto etti. Protesto eylemine ÖDP üyeleri de destek verdi. (Fotoğraf: HAKAN KAYGUSUZ) Gülerce: Yazdıkları yakışmadı TEKİRDAĞ (Cumhuriyet) - Eskişehir Emniyet Müdürü Hanefi Avcı’nın, başta emniyet olmak üzere yargı ve diğer devlet kurumlarında Gülen Cemaati’nin yapılanmasını anlattığı ‘Haliç’te Yaşayan Simonlar; Dün Devlet Bugün Cemaat’ kitabını değerlendiren Zaman gazetesi yazarı Hüseyin Gülerce, “Hanefi Bey’e yazdıkları yakışmadı” dedi. Tekirdağ Kültür Kalkınma ve Yaşatma Vakfı’nca Çorlu’da dün akşam verilen iftara katılan Fethullah Gülen Cemaati’nin ileri gelenlerinden Zaman gazetesi yazarı Hüseyin Gülerce, Hanefi Avcı’nın kitabıyla ilgili sorularla karşılaştı. Cemaat tepkisi Bu kitapla ilgili Hanefi Avcı ile görüşeceğini söyleyen Hüseyin Gülerce, “Hanefi Bey ile dostluğumuz var. Onunla görüşmeden cevap vermeyeceğim. Ama şunu söyleyeyim, Hanefi Bey’e yazdıkları yakışmadı” diye konuştu. İftar yemeğine Tekirdağ Valisi Zübeyir Kemelek ve AKP Tekirdağ Milletvekili Ziyaeddin Akbulut’un da aralarında bulunduğu çok sayıda davetli katıldı. Çiçek: Kanaatleri kitap haline getirmişÇiçek: Kanaatleri kitap haline getirmiş Kurtulmuş’a yine protesto
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear