Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
CMYB
C M Y B
SAYFA CUMHURİYET 23 AĞUSTOS 2010 PAZARTESİ
4 HABERLER
2000’Lİ YILLARDA
ERDAL ATABEK
İlhan Selçuk Kültürü (4)
Akılcı Kararlılık...
‘Akılcı kararlılık’, İlhan Selçuk’ta gördüğüm en
önemli özelliklerden birisi.
Eğer ‘kararlılık’ olmazsa hiçbir işin sonuna
ulaşamazsınız.
Bugünün insanlarında, özellikle gençlerimizde
gördüğümüz en önemli eksiklik budur, ‘kararlılık’.
Eğer bir konuda ‘kararlı’ olamazsanız başarıya
ulaşamazsınız.
Hedefe ulaşacak ‘kararlılık’ da ‘akılcı’ olmak
zorundadır.
Akılsız kararlılık, sadece sahibine zarar verir.
‘Kararlılık’ iradenin ucunda ise, ‘akılcılık’ da akıl
ile deneyimin birleşimindedir.
Mustafa Kemal’in bütün başarılarında bu
özelliği görürüz: Akılcı kararlılık.
Kurtuluş Savaşı da böyle kazanılmıştır, Lozan
da böyle imzalanmıştır, Cumhuriyet de böyle ilan
edilmiştir, saltanat da, halifelik de böyle
kaldırılmıştır.
İlhan Selçuk, hepimizin örneği olan Atatürk’ün
yolunda en başarılı yürüyenlerin önünde olarak
bu özelliği taşımaktadır.
Çocuklarımıza, gençlerimize bu yolu öğretmek
zorundayız.
‘Akılcı kararlılık.’
Neden çocuklarımız hedeflerini seçemiyor?
Neden gençlerimiz kendilerinin bir şey
yapabileceğine güvenmiyor?
Neden insanlarımız kendi iradelerine sahip
çıkmak istemiyor?
Neden toplumumuz istediği her şeyi
başkasından bekliyor?
Neden bilinçli olmak yerine inançlı olmayı
seçiyoruz?
Neden cemaat kültürü ulus kültürünün yerini
alıyor?
Neden etnik kökenlerimiz ortak değerlerimizin
yerine geçiyor?
Çünkü, bir kesimimizde ‘akılcılık’ kararlı
olamıyor.
Çünkü, bir kesimimizde ‘kararlılık’ akılcı
olamıyor.
Akılla karar buluşmadığı zaman ortak bir
başarı olamıyor.
İlhan Selçuk kültürü.
İlhan Selçuk, bu kültürün yaratıcısı değildir,
seçkin temsilcisidir.
Bu kültür insanlık kültürüdür, uygarlık
kültürüdür.
İlhan Selçuk adının bu kültürle yaşamasını
istiyorum.
Bu kültürü de İlhan Selçuk adıyla yaymalıyız.
Çünkü, O bu kültürü yaşamı boyunca, yaşamı
pahasına yaşattı.
İlhan Selçuk, bu kültür için yaşadı, bu kültür
uğruna öldü.
Son anına kadar bu kültürün yılmaz bir
savaşçısı oldu.
Şimdi bize düşen de O’nu bu kültürle
anmaktır.
Bir İlhan Selçuk enstitüsü kurmamız gerekiyor.
Bunu elbirliğiyle, bu kültürün insanlarıyla
yapacağız.
Ülkemizi uygarlığın kültürüyle kurtaracağız.
Yeniden Atatürk’ün Cumhuriyeti olacağız.
Bugünün karanlığının adım adım aydınlandığını
göreceğiz.
Yeter ki,
Akıl ile kararlılık yeniden buluşsun.
‘Akılcı kararlılık’ aydınlanmanın getirdiği
insanlık buluşmasıdır.
‘Akılcı kararlılık’ Rönesansla gelen insan
iradesidir.
Eğer buna sahip çıkamazsak başarıya
ulaşmak olanaksızdır.
Aklımızın yolundan şaşmamalıyız.
Kararlılığımız zayıflamamalıdır.
Yıllar önce bir özdeyişi yazı başlığı yapmıştım:
‘Bir zincir, en zayıf halkası kadar sağlamdır.’
Eğer bir zincir olmak istiyorsanız, siz de
içinizde zayıf halka bırakmayacaksınız.
Gücün sizde olduğunu bileceksiniz.
Bu gücü akılla kullanmayı bileceksiniz.
Bu gücü kullanmada kararlı olacaksınız.
Bu noktada her şeye yeniden bakacaksınız.
Geçmişten dersler çıkaracaksınız.
Geleceğin seçeneklerini iyi hesaplayacaksınız.
Bugünkü kararınızı buna göre vereceksiniz.
Ondan sonra da yolunuzda yürüyeceksiniz.
Türk gibi başlamalı,
Alman gibi sürdürmeli,
İngiliz gibi bitirmeli, derler.
Türkler çok iyi başlar ama arkasını
getirmezlermiş.
Almanlar çok iyi sürdürür ama bir türlü
bitiremezlermiş.
İngilizler de bitirmeyi çok iyi bilirlermiş.
Bu anekdotu da aklımızda tutmalıyız.
Akılcı kararlılık.
Yetkin kişiliklerin akla dayalı yapıcılığı.
En güç durumlarda bile ‘Ben ne yapmalıyım?’
diyen bir sorumluluk.
Elinden gelene değil, elinden gelmeyene
uzanan bir irade.
Hedefine ulaşmayı her şeyi göze alarak
yaşayan azim.
İşte bu gücün yapamayacağı hiçbir şey yoktur.
İşte insan...
erdalatak@gmail.com
Eskişehir Emniyet Müdürü Avcõ, cemaatin kurumlar içindeki uzantõlarõnõ değerlendirdi
‘Komplolar cemaatin işi’
‘AKP‘hayır’atahammüledemiyor’
Türkiye Komünist Partisi üyeleri, broşür ve bildiri dağõtanlara zabõtalarõn saldõrmasõnõ protesto etti
İstanbul Haber Servisi - Türkiye Komü-
nist Partisi (TKP) üyeleri, anayasa değişiklik-
lerinin oylanacağõ 12 Eylül referandumunda
hayõr oyu kullanõlmasõ için broşür ve bildiri
dağõtan TKP’lilere zabõta ekiplerinin saldõr-
masõnõ protesto etti. TKP’ye geçen haftada İs-
tanbul Valiliği “yurttaşın oyunu etkilediği”
gerekçesiyle stant açma yasağõ getirmişti.
Pendik Belediyesi önünde toplanarak saldõ-
rõyõ protesto eden TKP üyelerine, Özgürlük ve
Dayanõşma Partisi (ÖDP) üyeleri de destek
verdi. Grup “Halkı aptal yerine koyanlara
ikinci 12 Eylül’de de hayır” dövizi taşõyarak
“Halk hayır diyecek, Tayyip sultan gide-
cek”, “AKP’den hesabı emekçiler soracak”
sloganlarõ attõ. Burada basõn açõklamasõnõ oku-
yan TKP Tuzla İlçe Başkanõ Serdal Saka,
Pendik Pazarõ’nõn girişinde referanduma yö-
nelik çalõşma yapan TKP üyelerine önceki
gün zabõtalar tarafõndan saldõrõldõğõnõ belirte-
rek “AKP’li Pendik Belediyesi zabıtaları ta-
rafından önce sözlü taciz sonrasında da fi-
ziki saldırı düzenlendi. Bu olay bizlere bir
kere daha AKP’lilerin referandum sonuç-
larından ne kadar korktuğunu ve ‘hayõr’a
tahammül edemediğini göstermektedir” de-
di. Türkiye’nin her bölgesinde referanduma
karşõ kampanya yürüttüklerini belirten Saka,
“Ülke kaynaklarını sermayedarlara peşkeş
çeken, demokrasi adı altında gericiliği ve
işbirlikçiliği meşrulaştıran, halkı yoksullaş-
tırıp sadakaya mahkûm eden AKP iktidarı-
nın yeni oluşturduğu anayasa ile kendi dik-
tatörlüğünü ilan edeceği açıktır. Bunun için
halkı AKP anayasasına ‘Hayõr’ oyu verme-
ye çağırıyoruz” diye konuştu. İstanbul Valili-
ği’nin, TKP’nin anayasa değişikliğine karşõ
propaganda yapmak için kurmak istediği stan-
da “vatandaşın oyunu etkileyeceği” gerek-
çesiyle izin vermediğini anõmsatan Saka,
“Komik, hukuk dışı ve gayri ciddi karara
imza atan İstanbul Valiliği, AKP diktatör-
lüğüne karşı çıkanlara karşı propaganda
hakkını yasaklayarak yandaşlığın ilginç
bir örneğini gözlerimizin önüne serdi” de-
di. Grup, açõklamanõn ardõndan dağõldõ.
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Emniyet teşkilatõnda teknik-elektronik
istihbaratõn kurucusu olarak bilinen Es-
kişehir Emniyet Müdürü Hanefi Av-
cı, gündemde bomba etkisi yaratan ve
yok satan “Haliç’te Yaşayan Simon-
lar” kitabõnda, internet sitelerinde ya-
yõmlanan sesler ve fotoğraflarõn Fet-
hullah Gülen cemaatinin işi olduğu-
nu ileri sürdü. Avcõ, kitabõnda “Maa-
lesef bütün internet sitelerinde ya-
yımlanan sesler ve fotoğraflar aynı
grup tarafından aynı yöntemler kul-
lanılarak hazırlanmıştır. Böyle bir
olayı yapabilecek tek bir adres var-
dır, cemaatin polis içindeki uzantı-
ları” değerlendirmesinde bulundu.
Şemdinli iddianamesi: İki ast-
subay ve bir itirafçõ ilçede PKK taraf-
tarõ olarak bildikleri bir kitapçõ dük-
kânõna el bombasõ atmõş ve olaydan
sonra kõzgõn halk tarafõndan suçüstü ya-
kalanmõştõ. Pek çok kişiyi hukuken so-
rumlu tutacak deliller bulunuyordu. Fa-
kat savcõ Van’da bulunan Asayiş Kol-
ordu Komutanõ’nõ ve zamanõn Kara
Kuvvetleri Komutanõ Orgeneral Yaşar
Büyükanıt’õ sanõk olarak iddianame-
ye yazdõ. Bu iki komutanõn belki daha
büyük suçlarõ vardõr, ama bu olayla ala-
kalarõnõ gösteren hiçbir delil yoktu. İd-
dianame amacõndan sapõp sanki Bü-
yükanõt’õn Genelkurmay Başkanõ ol-
masõnõ önlemeye yönelik bir fõrsata dö-
nüşmüştü. İddianamaye hukuk değil,
ideolojik bir dil hâkimdi ve dõşarõdan
ciddi destek alõndõğõ aşikârdõ.
Sıralı operasyonlar: Aslõnda
tehlike sinyalleri o gün verilmişti. Bi-
rileri polis ve özel yetkili hâkim ve sav-
cõlar içerisinde örgütlenmek suretiyle
istemediği kişilere karşõ adli sistemi
kullanarak operasyon yapacak hale
gelmiş, en güçlü olduğu Van’da ope-
rasyona başlamõş ve Şemdinli’de çõkan
bir fõrsatõ değerlendirip hemen ope-
rasyona dönüştürmüştü. Sonrasõnda
bugün de hâlâ devam eden ama ne ka-
darõ haklõ ne kadarõnda cemaatin suni
müdahalesi olduğu tam bilinmeyen
sõralõ operasyonlar başladõ.
Asker operasyonları: Ergene-
kon, Balyoz vs. adlarla anõlan operas-
yonlarõn hazõrlanõş biçimi ve uygula-
nõşõ bazõ suni katkõlarõn olduğu gerçe-
ğini gösteriyor. Bence olaylar tam
olarak şu şekilde gelişiyor: Daha ön-
ceden temin edilmiş, muhtelif ele-
manlarõ vasõtasõyla toplanmõş askeri ev-
raklar önce cemaatin imamlarõ tara-
fõndan inceleniyor, sonra polisin ve hu-
kukçularõn imamlarõ organizesinde
bazõ savcõlar ve polislerin katõldõğõ
toplantõlarda plan yapõlõyor, ardõndan
dokümanda adõ geçen kişi ve olaylar
araştõrõlmaya başlanõyor. İstihbarat bi-
rimi bu olayõ gizlice soruşturmaya, din-
leme ve izleme faaliyetlerine başlõyor,
toplanan bilgiler õşõğõnda nasõl bir
operasyon yapõlacağõ planlanõyor. Se-
çilen dokümanlar ya bir aramada ne-
rede bulunmasõ gerekiyorsa oraya ko-
nularak ya da meçhul bir kişi tarafõn-
dan gönderilmiş gösterilerek sahte ih-
barlarla ya da basõnda belli çevrelere
verilip bu konuda haber yapõlmasõ
sağlanarak meşru hale getiriliyor.
Cumhuriyet’e saldırı: Ergene-
kon örgütünün eylemleri olarak söy-
lenebilecek hiçbir şey yoktur, çünkü
Türkiye’deki faili meçhul olaylarõn
Ergenekon veya başka örgütlerle irti-
batõnõ gösterecek delil ve emareler
bulunmamaktadõr. Cumhuriyet gaze-
tesine bomba atõlmasõ ve Danõştay
olaylarõnda savcõnõn zorlamasõ ile bu
olaylar Ergenekon’a dahil edilmek is-
tense de makul bir polisiye akõlla ba-
kõldõğõnda bağlantõ kurulamamaktadõr.
Sabancı Center saldırısı: Üç ki-
şinin öldürülmesi olayõ tüm yönleriy-
le aydõnlatõlmõştõr, cevabõ verilmemiş
hiçbir konu bulunmamaktadõr. Ancak
psikolojik rahatsõzlõğõ olan bir kişinin
yazdõğõ hiçbir mesnede dayanmayan
mektuplarla sanki önemli bir delilmiş
gibi kafalar karõştõrõlmõştõr.
Hrant Dink cinayeti: Bu olay da
karanlõkta kalan hiçbir yanõ bulunma-
yan bir olaydõr. Failleri bugün yargõ-
lananlar gibi önümüzdeki zamanda
da her zaman milliyetçi dürtülerle bu
tip eylemleri yapabilecek kişilerdir. Fa-
il Ogün Samast yakalandõğõnda olay-
da kullandõğõ silah ve başõnda olan be-
yaz bere cebindeydi ve hiç parasõ yok-
tu. Eğer bu olay bir örgüt veya iki akõl-
lõ kişi tarafõndan planlanmõş olsaydõ,
Samast yakalandõğõnda olayda kul-
landõğõ tabanca ve giydiği beyaz bere
üzerinde olmaz, cebinde de en az bir-
kaç yüz lira parasõ bulunurdu.
Operasyon yöntemleri: Artõk
yöntem bulunmuştur. Hedef seçilen ki-
şilerin önce telefon detaylarõ analiz edi-
lecek, gizli ve özel görüştüğü kişiler be-
lirlenecek, gerekiyorsa eşleri, çocuklarõ
veya yakõnlarõnõn telefon görüşmeleri
aynõ şekilde analiz edilecek, özel iliş-
kileri belirlenecek. Daha sonra başka
isimlerle veya IMEI numarasõ üzerin-
den dinleme yapõlacak, buluşmalarõ vs.
varsa fotoğraflanõp videoya alõnacak,
ardõndan elde edilen bu sesler veya fo-
toğraflar internet sitelerinde profes-
yonelce yayõmlatõlacak.
İnternetteki tüm yayınlar ce-
maatten: Maalesef bütün internet si-
telerinde yayõmlanan sesler ve fotoğ-
raflar aynõ grup tarafõndan aynõ yön-
temler kullanõlarak hazõrlanmõştõr. Eğer
bu dinleme ve izlemelerde bir adli tah-
kikat, suç çõkarõlacağõna inanõlõyorsa bu
defa bu yöntemle elde edilen bilgiler bir
ihbar mektubuna dönüştürülerek iste-
nen şekilde adli tahkikat yapan yerde
adli tahkikata dönüştürülecek. Eğer he-
def seçilen kişiler üst düzeyde yetkili
kişiler ise o zaman çok daha özel, dev-
letin istihbarat amacõyla aldõğõ alet ve
sistemler kullanõlacaktõr. Böyle bir
olayõ yapabilecek tek bir adres vardõr,
cemaatin polis içindeki uzantõlarõ.
Bugünkü planın altyapısı: Ül-
ke genelinde istedikleri gibi bilgi top-
lamak, istedikleri kişilerin faaliyetlerini
izleyip öğrenmek gayesinde olanlarõn
yapmasõ gereken ilk şey Emniyet İs-
tihbarat Dairesi’ni ele geçirmektir.
Bunu MİT üzerinde etkinlik kurarak da
yapabilirler ama o kurum daha ilerisi-
ne müsaade etmez. Eğer sadece bilgi
toplamak yerine haklarõnda bilgi top-
landõklarõ kurum ve kişiler hakkõnda ad-
li işlemlerde bulunmak da isteniyorsa,
KOM’da da etkin olunmalõdõr.
İstihbaratın önemi: Emniyet
İstihbarat Daire Başkanlõğõ sahip ol-
duğu geniş teknik imkânlarõ ile herkes
hakkõnda her türlü bilgiyi toplayabilir,
kim kimlerle görüşüyor öğrenilebilir,
eline telefon alan herkesin irtibatlarõ ve
ilişkileri belirlenebilir. Başkanlõk ve her
ildeki şubesi, hatta bazõ ilçelerdeki
birimlerinin istihbari dinleme yetkisi
vardõr; kişiler dinlenir, izlenir ve bir sü-
re sonra evraklar imha edilir.
Türkiye’de uygulanan plan:
MİT’e hâkim olsanõz, sadece bilgi
toplarsõnõz, belki bunlarõ saptõrarak
kullanabilirsiniz ama daha ilerisini
yapamazsõnõz. Aksiyonel bir eylem
gerçekleştirme arzusundaysanõz MİT
size yetmez. Önce KOM Daire Baş-
kanlõğõ, sonra İstihbarat Daire Baş-
kanlõğõ, ardõndan da İstanbul ve Ankara
İstihbarat Şubesi ve bunlara paralel ola-
rak özel yetkili mahkemelerin savcõ ve
hâkimlerinin de belli oranda belirli eği-
limlerde olan kişilerden oluşturuldu-
ğunu net olarak görmek mümkün.
Taraflı uygulamaların kanıtı:
Hiçbir il savcõsõndan habersiz geniş
çaplõ gizli bir soruşturma yapõlma-
mõştõr, yapõlamaz da. Ben her türlü ope-
rasyonda savcõlarõn il savcõsõnõ bilgi-
lendirdiklerini gördüm. Ama şimdi
bakõyoruz yalnõzca bir ili değil, ülke-
nin tamamõnõ ilgilendiren, onlarca üst
düzey devlet görevlisini, en kritik gö-
revlerdeki askeri veya sivil görevlile-
ri gözaltõna alma kararõ veriliyor ama
il savcõsõnõn hatta özel yetkili mahke-
menin savcõ vekilinin bile bundan ha-
beri olmuyor.
Savcıların amiri başka yerler:
Üst savcõlarõn bilgisi olmamasõna
rağmen birilerinin haberi oluyor,
hatta yeni dalga bir operasyonun ge-
leceğini cemaate yakõn gazeteciler ve
internet siteleri biliyor. Görülen o ki
bazõ savcõlar amir olarak il savcõsõna
bağlõ değil, başka yerlerin talimatõ ile
hareket ediyor. Bu kadar açõk bir du-
rum hâlâ basit bir şey zannedilerek
seyrediliyor. Hiçbir yerde bir savcõ bu
kadar pervasõz davranamaz, davranõr
ise bedelini öder. Fakat şimdi görü-
yoruz ki, bir iki kez değil, pek çok de-
fa kural ihlali yapõlõyor.
Kanunsuz dinlemeler yar-
gılanmalı: Bu kadar hâkim ve sav-
cõnõn, hele il savcõlarõnõn sudan baha-
nelerle dinlenmesi, kolayca geçiştiri-
lecek bir şey değildir. En azõndan suç
işlemek için örgüt kurmak suçunu teş-
vik eder ki baskõ, tehdit, şantaj yön-
temlerinin kullanõldõğõ da dikkate alõn-
dõğõnda gerçek manada bu işi gerçek-
leştiren polisler ve buna karar veren
adalet müfettişleri ile karara iğfal edil-
meksizin bilinçli katkõ sunan savcõ ve
hâkimler hakkõnda ciddi davalar açõl-
masõ gerekir. Tahminlerin ötesinde
birkaç bin kişi bu şekilde dinlenmiştir.
Hâlâ da hukuksuzluk devam ediyor.
Alışılmadık polisler: Bir grup
polis kritik noktalarõ ele geçirmiş. İş-
lenmiş bir suçu aydõnlatmak gibi bir
amaçlarõ yok, tahkikat sõrasõnda din-
leme ve izleme yaparken temiz ve dü-
rüst olduklarõnõ bildikleri, birlikte ça-
lõştõklarõ kişilere iftira ediyorlar. Bir ör-
güte, ideolojik bir gruba ya da bir ce-
maate bağlandõn mõ hak da adalet de
izafi hale geliyor.
İstanbul Haber Servisi - Saadet Partisi (SP)
lideri Numan Kurtulmuş, önceki günkü iftar
yemeğinde meydana gelen olaylarõn ardõndan
dün de Bursa’da katõldõğõ ifttarda “Mücahit Er-
bakan” sloganõ atan 40 kişilik bir grup tarafõn-
dan protesto edildi. Kurtulmuş, olaylara ilişkin
“Kongrede birlikle başlayan bu süreç, tam
böyle bir havalanmak üzere olan, uçmaya
çalışan bir uçağın ayaklarına çelme takmak-
tır” dedi. SP İstanbul İl Başkanlõğõ da yaptõğõ
açõkklamayla yemeğe katõlanlardan özür diledi.
Kurtulmuş, önceki günkü olaylarla ilgili “Tüm
bu olayların son derece manidar olduğu aşi-
kârdır” diye konuştu. SP İl Başkanlõğõ da yaptõğõ
açõklamayla davete katõlan İran, Pakistan, Bosna,
Irak, Sudan ve Filistin başkonsoloslarõ, STK tem-
silcileri ve gazetecilerden özür diledi.
Şemdinli iddianamesine
hukuk değil, ideolojik
bir dilin hâkim
olduğunu söyleyen Hanefi
Avcõ, Van savcõsõnõ
kastederek, “Şimdi olup
bitene baktõğõmõzda aslõnda
meslekten ihraç etmekle
kalõnmamasõ, savcõnõn
cemaatle bağlantõsõ ve
kimlerden yardõm aldõğõ
araştõrõlarak hakkõnda ceza
soruşturulmasõ açõlmasõ
gerektiğini düşünüyorum”
dedi.
ANKARA (Cumhuriyet Büro-
su) - Devlet Bakanı ve Başbakan
Yardımcısı Cemil Çiçek, Eskişe-
hir Emniyet Müdürü Hanefi Av-
cı’nın gündemi sarsan kitabını
“Somut olaylar yerine belli ka-
naatleri kitap haline getirmiş
gibi. Kanaatler üzerinden hü-
küm tesis etmek doğru mu-
dur?” sözleriyle değerlendirdi.
Kanal 24’te gündeme ilişkin
açıklamalar yapan Başbakan
Yardımcısı ve Devlet Bakan Çi-
çek, Hanefi Avcı’nın kitabını
okumadığını, ancak okuyan bir
köşe yazarının değerlendirme-
sinde, kitabın somut olaylara da-
yanmadığını ifade ettiğini belirtti.
“Somut olaylar yerine, belli
kanaatlerin kitap haline geti-
rildiği” izlenimi edindiğini belir-
ten Çiçek, “Kanaatler üzerin-
den hüküm tesis etmek ne ka-
dar doğrudur? Biz evvela ola-
ya hukuk açısından bakarız ve
deriz ki hâkim karar verirken
anayasaya, hukuka ama her
şeyden önce de dosyadaki
delile bakar. Delil yoksa mah-
kûm etmek de olmaz. Siz bir
yargıya varacaksanız bunu
delillendirmiş olmanız gerekir.
Delillenmiyorsa bu kanaat
olarak kalır. Buna katılan da
olur, katılmayan da olabilir”
dedi.
TKP üyeleri Pendik Belediyesi önünde toplanarak zabıta ekiplerinin saldırısını protesto
etti. Protesto eylemine ÖDP üyeleri de destek verdi. (Fotoğraf: HAKAN KAYGUSUZ)
Gülerce:
Yazdıkları
yakışmadı
TEKİRDAĞ
(Cumhuriyet) -
Eskişehir Emniyet
Müdürü Hanefi
Avcı’nın, başta
emniyet olmak üzere
yargı ve diğer devlet
kurumlarında Gülen
Cemaati’nin
yapılanmasını anlattığı
‘Haliç’te Yaşayan
Simonlar; Dün Devlet
Bugün Cemaat’
kitabını değerlendiren
Zaman gazetesi
yazarı Hüseyin
Gülerce, “Hanefi
Bey’e yazdıkları
yakışmadı” dedi.
Tekirdağ Kültür
Kalkınma ve Yaşatma
Vakfı’nca Çorlu’da
dün akşam verilen
iftara katılan Fethullah
Gülen Cemaati’nin
ileri gelenlerinden
Zaman gazetesi
yazarı Hüseyin
Gülerce, Hanefi
Avcı’nın kitabıyla ilgili
sorularla karşılaştı.
Cemaat
tepkisi
Bu kitapla ilgili
Hanefi Avcı ile
görüşeceğini
söyleyen Hüseyin
Gülerce, “Hanefi Bey
ile dostluğumuz var.
Onunla görüşmeden
cevap vermeyeceğim.
Ama şunu
söyleyeyim, Hanefi
Bey’e yazdıkları
yakışmadı” diye
konuştu. İftar
yemeğine Tekirdağ
Valisi Zübeyir
Kemelek ve AKP
Tekirdağ Milletvekili
Ziyaeddin Akbulut’un
da aralarında
bulunduğu çok sayıda
davetli katıldı.
Çiçek: Kanaatleri kitap haline getirmişÇiçek: Kanaatleri kitap haline getirmiş
Kurtulmuş’a yine protesto