Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Kitaba
konu olan soyutkavramlarve matematiksel
mantık çok bildiğim konular değildi. Fakat
genç bir bilim adamının Avusturyalı büyük bir
çuğdaşmatematikçi, bir klasikmüzikdehası, resme
matematikselkavramlarla yaklaşan bir grafik sanatçı ve
Uzakdoğu felsefesinibuluşturan bir bilimsel ve felsefi
vizyonudile getiren yapıtı üslubu,diyaloglanile ilgi
idi. Yazarınkarmaşık ınatematiksel kuramları
anlaşılabilirve okunabilir bir format’asokmasıda çok ha-
şanlı idi. Taoizm’eve Zen Budizmi’neduyduğum
ilginino zamankitabı almamaneden olduğunusanıyorum.
Kitap bugünkü Türkiye’yeyabancı bir kültür
ortamınıyansıtan yaratıcı bir düşünce ürünüdür. Bilimsel,
felsefikavramları genel okuyucuyasunmak için sade-
— leştiren pek çok yazar
okudum.Türkiye’debelkibazı
tanıtıcı,geneldeNı-bilgialanını
sunan yazarlar da var. Fakat
evrensel bir kamuoyuna bu
nitelikte bir sentez sunacak
insanlar yeriştirdiğimizi
sanmıyorum.Ve bunu gerçek—
lcştirenwycn bu kültür
ortamınınbaşka alanlarda cılız
kaldığınıbiliyorum.Butür
yapıtlarıüretebilen Amerikan
ya Avrupa kültür
ortamlarınınbi:irnkinden farkını
irdelemeninyararlı olacağını
daima düşünürüm. Burada
Hofstacdtcr’in yapıtı bağLı—
mında aklımagelen bazısorularıvurgulamayaçalıştım.
Türk aydınıdediğimizokumuşlariçinde Bach’ı
dinleyençoktur. Fakat matcnıatikçi Avusturyalı Kurt
Gödel’i (1906-78) ve Hollandalı grafik sanatçısı M.
Escher’i(1898-1978) bilen herhalde çok
değildir.Adını işitsebile ne yaptıklarınıbilen de parmakla
gösterilecek kadar azdır. Birbaşka Avrupa üçlüsü için
de olasılıkla aynı sonuca yatırdık. Orneğin Gauss,
Michelangelo, Brahms da deseydik,durum pek
değişmezdi.
AydınlarımızabizeOsmanlı tarihinden birbirleriyle
düşünsel ilişkikuracağınızbir matematikçi, bir ressam,
bir müzisyensayın,ama bunların dünya kültüründe bir
yerleri olsun deseydik, bu olanaksız olurdu. Çünkü
Osmanlının dünya hatta Islam uygarlığınahediye
ettiğibir matematikçi, bir ressam ve bir müzisyenyok.
Türk kültür tarihini yazanlarüç ad bulupçıkarırlar,ama
bunların hiç biri ne matematik, ne resim, ne de
musikitarihine geçmemiştir.
Mürekkepyalamış,yani eğitimliolanların en üst
düzeydeolanlarıyla bir iki soruyudaha paylaşmaktayarar
var:
Osmanlı, 19. yüzyıla kadar Avrupa’nın doğu
yakasınayerleşmişbir toplumdur. Avrupa ile kavgalıdır.
Avrupa’ya paralel bir kültür ürerir. Fakat bu kültürün
Avrupa kültürü ile ilgisi yoktu. Bu kültürün evrensel
konumunu Türkler doğrudürüst da
tartışmıyorlar. Islam dünyast için ortak değer taşıyan
bir kültür de değil. Omeğin Islam kültür tarihine
hediyeettiğimiz bir matematikçi ya da bilim adamı söz
konusu olmadı. Resim ya da musiki ise zaten söz
konusudeğil.
ÖyleyseTürkler 1300’den1920’yearasındanasılbir
kültürle yetindiler?
Dünyadan izoleolmanın düşünsel koşulları neydi?
Aslında bu sorular çorap söküğügibi uzargider;
sonundaayağımızageçireceğiniizçorapkalmaz.Onun için
Türk toplumu bunun çuresini bulmuştur: Soru
sormamak.
Osmanlı’dave onun çocuğuolan Türkiye’deGödel,
Escher,Bach’ınhiçyetişınemesişimdideyetişmekre
zorlannınsıolgusunun sorgulanması gerekmezmi?
Şimdilerde Türkiye’yibırakıp yurtdışına
yerleşenlerarasında uluslararası övgü alan birkaç kişi çıkıyor,
gazetelerneredeysezaferilan ediyorlar.Ne var ki
bunlarınTürk kültürüileilgisi gibiuluslararası
platformlardahilmi adan-tımız,düşünürümüz,yazarımız,
sanatçımı:da çok az.
Aslında Gödel, Escher, Bach’ı bir araya getiren
Hofstaedter’in bu sorularlahiç ilgisiyoktu. Onun
vurgulamakistediği şey, Batı kültürünün çok değişik
alanlardaki performanslarının paralel ve kendi içinde
tutarlı karakterini vurgulamak ve bunun olası
evrenselboyutlarını ve yabancı kültürlerle ilişkisini
göstermekri.
Yirmibölüme ayrılmış 777 sayfalıkbu büyük
kitabınbazıbölümlerinin adlarını ve içeriklerini, bizim,işi
maga:inciliğe, dedikoduya ve kahve sohbetine
indirgemişaydınlara değil, fakat Türkiye kültürünü
irdelemekisteyen aydınların ilgisine
sunınak istiyorum.
KİTAI3JN
İÇERİOINDEN
Hofstaedter, Zenon’un
ünlü Aşil ve Kaplumbağa
paradoksuylabaşlayarak
düşünmek,düşünmek üzerine
düşünmek, düşünmek
üzerinedüşünmek üzerine
düşünmekdiye bir düşünme
dizisikuruyor. Kitabın
zorluğubirazbundan
kaynaklanıyor.Türkiye bildiğimiz
gibi düşünme özürlüsü.
Bir başka bölümde
Hofstüdter, sanatta bir
zeminüzerindekibiçim
olgusunu,kuranı - kuramsızlık
ilişkisi ile karşılaştırılıyor.
Başkabir bölümde,biçimselbir sistemdebiçimlerin
nasılanlam kazandığı üzerinde bir tartışma var. Bir
başkabölümde, Zen Budizm’indekiKoan (bilmece)
aracılığıile doğru ve yanlışkavramlarını tartışıyor. Birdi—
ğerinde, düşüncenin beynin nöronal yapısıiçinde
oluşumuüzerindebir spekülasyonvar. Sonra, Gödel’in
‘tamamlanamama’kuramı üzerine bir tartışma.
Birçokbölüm,matematikçiolan Hofstaedter’in
matematikve bilgisayarkarışımı konularda
tartışmalarınıiçeriyor. En sonunda kitaptaki bütün tartışılan
sorunlarınhepsine değinen bir bölüm yaznıış,Türk
kültürübağlarnındainsanıdüşündürenböylebirsentezi
üretengenç bilim adamı.
Kuşkusuzbu kitabın Batılı okuyucuları da özel bir
gruptur. Vurgulamak istediğimsorun şu:Rönesarıs’tan
bu yana bizimokumuşlar,Batının bilimselvefelsefi
açılımlannıizlemediler.Bugünde üniversitelerdekibirkaç
genç ve dil bilen gerçekentelektüel dışında, öğretimin
hiç±ıirkademesindebilgiyebütünleyicibirmantıkla
yaklaşanakademisyenlermnvarlığı, elli yıllık öğretim
deneyimimedayalı, ciddi kuşkularım var.
Gödel, Escher ve Bach’ı bilmeden yaşanabilir.
Fakat Türk toplumunun yüzyıllarcabu tür düşünsel
çuhalaraneden sırt çevinniş olduğu ve uygar insanların
ilgi duyduğu konularda hiçbir katkı yapamamış
olması,irdelenmesi gereken bir temel sorun değil mi?
Bu toplum çağdaş düşüncenin neredeyse
süprüntüleriniTürkçeyeçevirerekpapağangibiyineliyor.Fakat
kendine ilişkinyeni bir düşünce yaratacakkendine
dönükeleştirel aklı gelişıneıniş. Toplumu ve onu
yönlendirenlerbir şeyistemediğiiçin düşünenler de bir şey
ürermiyorlar.Butoplum sadecekendine sunulanıyiyor.
Bir şeypişirmiyor. Çağdaş sömürücü Batı
kapitaliznıininistediğide tam bu davranış. Tao Te Ching de
dendiğigibi,bizehükmeden güçlerkamımızıdoyuruyor,ya
da doyurmamış gibi yapıyor, fakat beynimizi
boşakıyorlar.
Batı böyle bir kültürel meraka ve kültürel
bütünlüğesahip olduğu için dünyaya egemen. Bizkendi
geleceğimizeegemen olmak için Batı’nınulaştığıbu ana-
lizdüzeyineulaşmadan ve çağdaşkültürün sanatı,
mutemariğive musikiyibütünleştirdiğinihiç bilmeden
nasılyaratıcı olacağız?
Gerçi toplumda Batı uygarlığınm merak, düşünce
ve estetikstandartlarınaulaşanvecumhuriyetinyarattığı
potansiyeli temsil eden insanlarımızvar. Fakat bu oran
Türkiye’yi kurtarmaz. Ve bir Hofstacdter
yeriştiremiyor.Çağdaşa katılmak, yani bu yüzyıldabağımsız
yaşayabilmekiçin bu entelektüel düzeydedüşünenleri
yaı-atınakve onların toplum düşüncesini doğru
yönlendirmesinisağlamakzorundayız.Cahil bir toplumun
gideceğiyer 21. yüzyılçöplüğüdür.
r ..
KULTUR
Gödel,Escher,Bach
Televizyondabirkonserizledim.AlmanlarBerlin’inWaldbühne(OrmanSahnesi)denen
büyükoditoryumunudoldurmuşlardı.GençVenezuela’IıorkestraşefiGustavioDudamel
ArturoMarkez’inbiryapıtınıçaldırıyordu.Uluslararasıbirkültürziyafetiveriliyordu.
Türkiye’deneyazıkkiolanaksızbirmusikiatmosferivardı.Insanlarınortakolabileceği
barışçılkültürdeğerlerininneredeysesonsuzolduğunudüşünürken,aklıma1979yılında
bilgisayarbilimiuzmanıDouglasR.Hofstaedteradlıgençbirmatematikçininbilimadamlarınca
çokövülen‘Gödel,Escher,Bach,SonsuzBirAltınÖrgü’kitabıgeldi.
+
Türktoplumunun
yüzyıllarcabutür
düşünselçabalara
nedensırtçevirmiş
olduğuveuygar
insanların
ilgiduyduğu
konulardahiçbir
katkıyapamamış
olması,irdelenmesi
gerekenbirtemel
sorundeğilmi?
c’,l
0,
Q
t,,
C%J
c-’J
1-