25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CMYB C M Y B 10 AĞUSTOS 2010 SALI CUMHURİYET SAYFA DİZİ 9 HAYAL ve GERÇEK KÜRŞAT BAŞAR Hangi Demokratikleşme? Anayasa değişikliği için yapılan meydan konuşmalarında, “beyaz gömlek” söylemleri, “bu yola çıkarken ölümü göze aldık” türü açıklamalar Başbakan’ın ağzından düşmüyor. Sürecin bir demokratikleşme, normalleşme olduğunu, bu nedenle bazı sancıların olacağını ama sonunda işlerin yoluna gireceğini düşünenler varsa da Başbakan’ın konuşma tarzı en azından onun durumu böyle algıladığını göstermiyor bence. Ortada apaçık bir savaş var. Ben ne iktidarı ne muhalefeti yıllardır böyle sert gördüm. Yüksek Askeri Şûra’da bu yıl gerçekleşenler, sivil otoritenin varlığını gösterdiği ve istediğiyle çalışma ilkesini yürürlüğe koyduğu biçiminde yorumlanabilir ama aslında bir rövanş olduğuna kuşku yok. 28 Şubat’ın, e-muhtıra’nın, başörtülü eşleri askeri davetlere çağırmamanın ve kuşkusuz çok daha gerilere giden bir çatışmanın rövanşı... Türkiye’de sivil iktidarlarla askerler arasında zaman zaman gerilimler gördük, askerin fazlasıyla yönetime müdahele ettiğini, bunun darbeye kadar gittiğini elbette herkes biliyor. Ama ilk kez orduya karşı bir harekât yürütüldüğü ve sivil otoritenin de buna en azından ses çıkarmadığı izlenimi yaygınlaşıyor. Başbakan gerilimi seviyor ve bunu politik bir taktik olarak kullanıyor mu, yoksa gerçekten kendisini hâlâ tehlike altındaki bir devrimci lider gibi mi algılıyor bilemiyorum. Ama bir demokratikleşme, asker anayasasını düzeltme, normalleşme, kurumların gerçek yerlerine oturması türünden söylemlerle şu andaki keskin kavga ortamı birbirini pek tutmuyor. Anayasa oylamasına gidilirken, toplumun farklı kesimlerini temsil eden partilerin ikisi “hayır” derken üçüncüsü ve demokratikleşmeyi en çok destekleyeceği düşünülen parti ise referandumu protesto ediyor. Herhalde 12 Eylül Anayasası’nı BDP’lilerin desteklediğini düşünmek biraz garip olur! Demokratikleşme paketinin en önemli unsurlarından biri olan Kürt sorununda durum eskisinden de kötü hale geldi. Hem terör devam ediyor, her gün saldırılar, baskınlar, şehit haberleri geliyor, hem Meclis’te bulunan partinin tavrı giderek sertleşiyor. Hem de açılım yaptığını söyleyen iktidar, Baydemir’in konuşmasına bile katlanamıyor. Hükümete muhalefet edenler, kim olursa olsun kendisini tehdit altında hissediyor. Sıradan vatandaş bile konuşurken dikkatli davranıyor. Ne öğrenciler, ne işçiler, ne aydınlar Türkiye’nin en faşist günlerindeki kadar bile sesini çıkaramıyor. Bir zamanlar hiç değilse, “yollar yürümekle aşınmaz” derlerdi şimdi yürümek de yasak oldu. Artık iş, bürokratlardan, aydınlardan, sivil toplum örgütü temsilcilerinden, generallerden çıktı, dokunulmazlığı olan Baykal’a kadar uzandı. Böyle bir ortamda demokratikleşme diye bir şeyden söz etmek mümkün olabilir mi? kursatbasar63@gmail.com A KP, 8 yõldõr Türkiye’de tek ba- şõna iktidar. Her alanda bu ye- ni, ama çok da iyi bildiğimiz “ik- lim”le ülkenin her alanõnda devlet ge- leneklerinin altüst edildiği bir geriye yü- rüyüş başladõ. Bu geriye yürüyüşte AKP’nin geldiği son nokta, yargõyõ da “siyasallaştõrma, partileştirme” ça- basõdõr. Ancak Türkiye’de neredeyse her ai- leyi ilgilendiren “eğitim” politikala- rõndaki deprem, daha iktidarõn ilk günlerinden itibaren hissedildi ve de- yim yerindeyse sarsõntõlar hiç bitmedi. Başbakan Tayyip Erdoğan’õn bu yõl 23 Nisan törenlerinde simgesel olarak yerine oturan çocuğa, “Yetki sende, is- ter asar, ister kesersin” esprisi, aslõn- da AKP’nin 8 yõllõk eğitim politikala- rõnõn bir özeti gibiydi. Bu yazõ dizisiyle Cumhuriyetin laik, bilimsel, ulusal, parasõz eğitim anla- yõşõnõn AKP’nin 8 yõllõk iktidarõnda na- sõl değiştirildiğini, ne duruma getiril- diğini bir kez daha gözler önüne ser- meye çalõşacağõz… SUNUŞ AKP koltuğa oturur oturmaz, gözünü eğitimdeki Cumhuriyetçi kadrolara dikti Dar kadronun gaddar kadrolaşmasõ 3 Kasõm 2002 genel seçimleri Adalet ve Kal- kõnma Partisi’ni iktidara taşõdõ. AKP koltuğa oturur oturmaz, gözünü eğitimdeki Cumhu- riyetçi kadrolara dikti. Öyle ya, yõllardõr sağ ikti- darlarõn elindeki eğitimde zaten önemli bir dönü- şüm yaşanmõştõ ama hâlâ küçümsenmeyecek sayõda Cumhuriyetçi eğitim yöneticisi vardõ. Milli Eğitim Bakanlõğõ’na getirilen Erkan Mumcu’nun yaptõğõ ilk işlerden biri, aralarõnda il, ilçe milli eğitim müdürlerinin de bulunduğu 1041 eğitim yöneticisinin vekâletle yürüttükleri görev- lerine son vermek oldu. Mumcu’nun operasyonu bununla da bitmedi. 11 Ocak 2003’te eğitim yöneticilerinin atanmalarõnõ belirleyen yönetmeliği bir yõl askõya aldõ. Askõya alõnan nitelikli kadrolardõ aslõnda. Artõk, eğitim yöneticisi olabilmek için yönetmeliğin ara- dõğõ koşullara gerek kalmamõştõ. Yüksek Öğretim Yasasõ’nda da değişiklik yap- mak istedi; ama kamuoyu ayağa kalkõnca o yasa da rafa kalktõ. Mumcu, yõlõnõ doldurmadan koltuğunu Hüseyin Çelik’e bõraktõ. Çelik, kadrolaşma yarõşõnda Sayõn Mumcu’yu yaya bõraktõ. Onun askõya aldõğõ atama yönetmeliğini tümden kaldõrdõ; kadrolaşmayõ ko- laylaştõran bir yönetmelik yaptõ. Hüseyin Çelik 6 yõlõ aşan bakanlõğõ süresince, Türkiye eğitim tarihinde görülmemiş bir kadrolaşma gerçekleştirdi. Bakanlõk merkez örgütündeki yö- neticilerden, en uzaktaki okul müdürüne kadar... Düzmece soruşturmalarla üst düzey yöneticilerin neredeyse tamamõ değiştirildi. YARIN:EĞİTİMDEDİNSELLEŞME EĞİTİMDE KADININ ADI YOK A KP döneminde, Milli Eğitim Bakanlõğõ merkez örgütünde, temel birimlerinde ve birçok ilde kadõn yöneticiler görevden uzaklaştõrõldõ. Çalõşanlarõnõn yarõsõ kadõn olan bakanlõkta kadõn yöneticinin yok denecek kadar az olmasõ, TBMM’deki bütçe görüşmelerinde bir kadõnõn dahi bulunmamasõ bir rastlantõ olamaz. Bu konuda verdiğimiz bir soru önergesine Sayõn Hüseyin Çelik 8 Mart 2007 tarihinde kaçamak yanõtlar vermiştir. Önergenin yanõtõnda Çelik, bakanlõğõnõn atama yetkisinde olan kadõn yönetici oranõnõn yüzde 7 olduğunu açõklamak zorunda kalmõştõr. Çelik’in verdiği bilgiye göre bakanlõğõn merkez ve taşra teşkilatõ kadrolarõndaki kadõn yöneticilerin erkeklere oranõ ise yüzde 21.7’dir. 112 KİŞİYE 311 BİN LİRA! K adrolaşma yalnõzca eğitimin niteliğine değil, eğitim bütçesine de zarar verdi. Görevi değiştirilen ve yeni atananlara verilen yolluk ödeneklerinin miktarõ tam olarak bilinmiyor. Talim ve Terbiye Kurulu’ndaki toplu kõyõmõn bedeli de yine Milli Eğitim’in “kasa”sõndan çõktõ. Hüseyin Çelik, 22 Haziran 2005’te bir soru önergesine verdiği yanõtta bunu ortaya koydu: “Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığı’na bağlı eski Eğitim Araştırmaları Merkezi ve Akşam Sanat Okulu Müdürlüğü’nde görevli iken, soruşturma sonucu görevinden alınarak Ankara İl Milli Eğitim Müdürlüğü emrine (dağıtım için) gönderilen ve mahkeme kararı ile tekrar görevine iade edilen öğretmenlerden, mahkeme kararı gereği bugüne kadar 112 kişiye ek ders ücretinden doğan kayıpları karşılığı, yasal faizi ile birlikte toplam 311.117 YTL ödenmiştir.” DİYANET’TEN TRANSFER D õşarõda 200 bini aşkõn öğretmen adayõ atanmayõ beklerken Milli Eğitim Bakanlõğõ (MEB), bu öğretmenleri atamayõp Diyanet İşleri Başkanlõğõ’ndan (DİB) bakanlõğa elaman aktarmõştõr. Hüseyin Çelik’in bu yöndeki soru önergesine 22 Eylül 2004’te verdiği yanõt şöyle: “Bakanlığımız merkez ve taşra teşkilatı kadrolarına, Diyanet İşleri Başkanlığı personelinden; 678’i Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi öğretmenliğine, 38’i imam- hatip lisesi meslek dersleri öğretmenliğine ve 19’u da Arapça öğretmenliğine olmak üzere toplam 735 kişi kurumlar arası atama yoluyla öğretmen olarak atanmış olup eğitim kurumu yöneticiliğine herhangi bir atama yapılmamıştır.” 15 KİŞİLİK TTK YÖNETİMİNİN 14’Ü DEĞİŞTİRİLDİ, 3’Ü MAHKEME KARARIYLA DÖNDÜ Çelik’in talim ve terbiyesi B akanlõk merkez örgütünde neredeyse bütün yöneticiler değiştirildikten sonra, sõra bakanlõğõn önemli birimlerine geldi. İlk büyük tõrpanõ eğitim sistemine yön veren, ders kitaplarõnõn incelendiği, eğitim politikalarõnõn saptandõğõ bakanlõğõn beyni durumundaki Talim ve Terbiye Kurulu (TTK) yedi. 15 kişilik TTK yönetiminin 14’ü değiştirildi, sonradan 3’ü mahkeme kararõyla yeniden görevine döndü. Yönetim kurulundan sonra TTK’de görevli 167 uzman ve çalõşan toplu kõyõma uğradõ; birçoğu mahkeme kararõna rağmen eski görevine iade edilmedi. Kõyõlan uzmanlarõn yerine, aralarõnda “erkek eli sıkmayan” yeni uzmanlar getirildi. Hem kõzaktakilere hem de göreve yeni atananlara maaş ödendiği için devlet zarara uğratõlmõş oldu. İKİNCİ KRİTİK BİRİM E şzamanlõ operasyonlar, bu kez bakanlõğõn bir başka kritik birimi Eğitim Tek- nolojileri Genel Müdürlüğü’nde sahne aldõ. Bu genel müdürlük de çok önemliydi; çünkü üniversi- teye giriş ve uzmanlõk sõnavlarõ dõşõnda birçok sõnavõ hazõrlõyor- du. Burada da birçok kritik kol- tuk değişti, onlarca eğitimci baş- ka yerlere sürüldü. Eğitim Teknolojileri Genel Müdürlüğü’ne Bakan Çelik’in ar- kadaşõ Doç. Dr. Nizami Ak- türk getirildi. Sayõn Aktürk Ge- nel Müdürlüğü kõsa sürede “ni- zama” soktu. Ayrõca ihale işle- riyle de yakõndan ilgilendi. SÜREKLİ DEĞİŞEN MEVZUAT A KP döneminde, kadro- laşmanõn tam olarak ya- põlabilmesi için birçok yönetmelik değiştirildi. Hatta AKP bu uğurda, kendi döne- minde değiştirdiği yönetmelik- leri iptal etti; yeniden yönet- melik hazõrladõ. Kõsacasõ mev- zuat yap-boza çevrildi. Ayrõca bakana yetki veren 76. madde keyfi kullanõlarak, geçici gö- revlendirme yoluyla Bakanlõğa başka kuruluşlardan personel aktarõldõ; ücretli ve vekil öğret- menliklere birçok “yandaş” ata- ma yapõldõ. T ürkiye eğitim tarihinde görülmemiş bu kadro- laşma, bizlere kayõt al- tõna alõnmasõ gereken “kara mizah” örnekleri de sundu. İl- ginç bazõ örnekler şöyle sõra- lanabilir: ? Bakanlõk merkez örgü- tünde bakan Hüseyin Çelik döneminde, geçmişte soruşturma geçirmiş, adõ yolsuz- luğa karõşmõş, bakanla akrabalõk bağõ olan, tarikata, Yeni Asya grubuna bağlõ kişiler önemli görevlere getirildi. ? Ankara Milli Eğitim Müdürlüğü’nü ba- şarõyla yürüten Onur Kaya görevinden alõndõ. Gerekçesi ilginçti: “Hizmet içi kur- sa katılmadı!” Yerine, daha kõdemli müdür yardõmcõlarõ varken Murat Beybalta atan- dõ. Beybalta’nõn bir zamanlar imamlõk yap- tõğõnõ not edelim. ? AKP’nin imamlara ilgisi bununla da bit- medi. Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi öğret- meni olarak görevlendirilen emekli bir imamõn, aslõnda bir gün bile öğretmenlik yapmadõğõ ortaya çõktõ. ? AKP’den milletvekili aday adayõ olan Yakup Hayırlıoğlu, Ankara Evren İlçe Mil- li Eğitim Müdürlüğü’nden süresini ta- mamlamadan İstanbul Fatih İlçe Milli Eği- tim Müdürlüğü’ne verildi. ? 2004 yõlõnda, kura ile Adõyaman’õn Ger- ger ilçesi Güdayik köyü öğretmenliğine ata- nan Adil Elibol, henüz görevine başlar baş- lamaz bakanlõk onayõ ile Ankara İl Milli Eği- tim Müdürlüğü’nde görevlendirildi. ? Yalova’da ilköğretim çocuklarõ etkin- lik adõ altõnda camiye, namaza götürüldü. Mersin’de 5 öğret- men evrim kuramõnõ okuttu; ezan okunduğunda pencereyi kapattõ diye imamõn şikâyeti üzerine kõ- yõma uğradõ. ? Hükümet, on birer kez mah- keme kararõyla görevlerine iade edilen Erzurum Milli Eğitim Müdürü Fev- zi Budak ile Denizli Milli Eğitim Müdürü Ekrem Ekici’yi inatla görevlerinden uzak- laştõrdõ. Kadrolaşmanın boyutu Eğitim-Sen’in 2005 yõlõnda 33 ilde yaptõğõ araştõrma, kadrolaşmanõn boyutunu gösteriyor. 33 ilde 186 il ve ilçe milli eği- tim müdürü, 111 milli eğitim müdür yar- dõmcõsõ, 1635 okul müdürü, 1764 okul mü- dür yardõmcõsõ, 257 şube müdürü değiş- tirilmiştir. 81 il göz önüne alõndõğõnda bu sayõlar ikiye üçe katlanacaktõr. KARA MİZAH ÖRNEKLER MİLLİ PİYANGO ÇEKİLDİ 1.5 Milyon TL : 021912 150 Bin TL : 140462 10000 TL : 098041 1000 TL :258925 311478 402941 464325 571073 300 TL : 001522 007229 016152 016984 020088 026201 029403 030879 053366 053412 054021 059888 063379 078117 086917 092663 134779 144121 173379 177888 183158 193914 196677 213478 214340 215532 219077 221360 229986 230966 231693 235780 235908 238577 243883 244966 247009 256235 261040 261852 265072 267234 271553 274567 286045 303577 307180 320420 320436 329312 334102 339472 346970 348146 365020 372147 386198 387423 391022 408063 411811 418721 428644 429183 430250 452275 455965 459237 462933 463736 481737 488505 493084 503142 506101 506343 514277 515381 515544 516375 516817 521599 523979 527924 535057 545984 546656 547224 548768 551155 567610 571180 572712 576921 580848 582475 582647 584107 585377 591135 200 TL : 003419 013851 017497 021523 023890 024803 026748 031274 031836 041883 043210 043952 043989 044565 049499 064238 064843 066800 072140 076093 080436 095666 099648 100340 101060 104006 105398 106003 107261 120163 121149 127574 128422 133109 138080 139853 150324 150846 151696 158471 161525 161810 171543 173050 180175 187384 196823 199611 202001 210319 210854 221518 221894 223638 228298 235760 238473 243669 247068 252053 252229 258060 261459 262101 265731 267164 270055 272752 273887 275436 275968 285998 289880 290721 299277 303586 305011 306718 313136 314104 327513 327805 328982 331278 333682 334680 346497 355593 363044 363715 366647 367842 376014 381182 385399 386162 387468 388337 389313 393310 394314 400057 408227 408670 409371 412506 444975 456194 464600 472147 480059 480483 486066 492570 494378 494924 504044 508190 508437 510610 511556 512605 513290 515149 527820 533499 534966 534997 535499 538125 541681 544247 544457 546918 548588 550479 554338 556909 558118 563435 567935 572665 573662 574054 577414 579272 580153 589181 596790 598980 100 TL: 00350 02741 04270 09980 11565 11640 12358 16895 19328 19397 19812 21195 31703 34000 35634 36189 37136 42822 45149 45670 48092 50267 51094 52311 53306 54163 54185 57233 60669 61597 65333 65458 71288 71307 71894 73419 82832 85057 85554 87400 90280 90412 91805 94407 94699 95128 96113 96962 97019 99007 80 TL : 0398 0521 1747 2132 2222 2519 2965 3143 3850 3855 5275 5798 6093 6174 7610 8153 8491 8875 9556 9832 40 TL : 001 103 120 228 337 411 503 637 807 983 24 TL : 16 49 68 82 85 Amorti : 4 ve 6
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear