25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CMYB C M Y B 10 AĞUSTOS 2010 SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER 5 Körpecik ve ince dalların arasından esen bir rüzgâr, kardeşlik ve özgürlük üzerine söylenen türküler. Gün ışığı yaprakların üzerinden süzülüp kirpiklerimizin arasından gözlerimizi kamaştırırken nice acıları, hüzünleri anımsarız. Canım sıkılır, çeker giderim yaşadığım kentten soluklanmak için! Kimi zaman Kaçkarlar’da kimi zaman Toroslar’da dolaşırım. Malabadi Köprüsü’nde çocuklarla konuşur, Kepoğlu Mamut Ağa’nın özel barajını, on binlerce dönümde bir çuval bulgura çalıştırdığı Cenan’ları düşünürüm. Yıllar önce Mardin yöresinde öğrencileriyle birlikte alan araştırması yapan ve şimdi Yeditepe Üniversitesi Antropoloji Bölüm Başkan Yardımcılığı görevini sürdüren Yrd. Doç. Dr. Yaprak Civelek’in gönderdiği öykü bende bu duyguları yaşattı... Öykü, Mardin’in Kızıltepe ilçesinde geçiyor. Yaprak Civelek Kızıltepe’nin sokaklarında dolaşıp sohbet ederken, sekiz-dokuz yaşlarında siyah saçlı, güzel gözlü bir kızın hüzünlü yüzü, dikkatini çekiyor. Kız çocuğunun elinde parçalanmış bir aygıt... Gözlerinden bir yağmur bulutu gelip geçmiş. Kara gözleri ıslak... Elinde sımsıkı tuttuğu kırılmış aygıt, bir müzik çalar, yani volkmen... Yaprak Hanım soruyor: “Nedir elindeki, kırılmış galiba?..” Başını sallıyor çocuk: “Hayır kırdılar!” Bir alacakaranlığın sesi gibi konuşmayan tümceler birbiri ardına geliyor... Sanki bir pencere açılıyor yeryüzünden yüreğine ulaşan bir kuyu gibi. Parıldayan bir ışık yayılıyor çevreye. Yüreği paramparça olan öğretim üyesi şöyle düşünüyor o sırada: “Galiba soruyu yanlış sordum. Sorum ‘Nasıl kırıldı o aygıt’ yerine, ‘Nasıl kırıldın, seni kim kırdı, yüreğini delik deşik eden kimlerdi?’ olmalıydı.” Sekiz-dokuz yaşlarındaki kız, anlatmaya başlıyor. Okul arkadaşlarının elindeki müzik çaları görmüş ve babasına almasını söylemiş. Babası da satın alıp gelmiş... Kaset koymuş, dinliyormuş.. Bir arada dört yaşındaki erkek kardeşi istemiş volkmeni ablasından. O vermemiş. Ama annesi elinden zorla alıp erkek kardeşine vermiş. Dört yaşındaki erkek kardeş, bir süre sonra müzik çaları bozmuş.. Yaprak Civelek, kızın gönlünü almak istiyor: “Erkek kardeşin senden çok küçük, onun için bozmuştur.” Kız çocuğu sözünü kesiyor: “Hep böyle yapıyorlar. ‘O erkek çocuk’ diyorlar. Önce o yemek yesin, önce onlar her şeyi alsın, önce onlar yapsın...” Yaprak Civelek, elini omuzuna atıyor kızın ve soruyor: “Peki, kıran kardeşin mi?” Kız çocuğu: “Hayır kardeşim değil, aha şurada duran amcamın oğlu kırdı, ayaklarıyla çiğneyerek...” Anlaşılıyor ki, kızın elindeki volkmeni amcasının oğlu görüp istiyor. Kız direniyor. Babası gürültüyü duyunca volkmeni kızından alıp yeğenine veriyor. Birkaç ay kullanıyor amcaoğlu volkmeni... Daha sonra kız müzik çalarını istiyor. 13-14 yaşlarındaki amcaoğlu vermiyor, yere atıp üzerine basarak parçalıyor... Öykünün sonunda kız, Yaprak Hanım’a gözleri dolu dolu şöyle diyor: “Biliyor musunuz, biraz büyüyünce beni volkmenimi kıran amcamın oğluyla evlendirecekler...” Yaprak Hanım o kıza bir volkmen alıp göndereceğini söylüyor. Kız istemiyor, kırık dökük şunları söyleyebiliyor: “Beni unutmayın yeter!” Kızın küçük işaretparmağının havada süzülüp amcasının oğlunu göstermesi ve sonra kendini salıvermesi... İnsanı derinden vuran bir öykü değil mi bu? Feodal yapı, aşiret düzeni... Geri kalmış, erkek egemen, baskıcı bir düzene özgü yapılanmayı gözler önüne seriyor bu öykü. Batman’da intihar eden kızlar... Oraya psikolog yerine imam gönderen anlayış. Adına töre cinayetleri denilen o vahşet... Sıdıka’ların, Necla’ların, Güldünya’ların, Gülistan’ların bilindik acılı öyküleri... Toplumun değer yargıları ve bakışı! Çocuklarımızın, kadınlarımızın hüzünlü ve acılı yaşamı! Biraz garip ve biraz da kederli. Dört yapraklı bir yonca gibi boyunları bükük onların! Yürekleri kırılgan kız çocukları... Bu öykü bence YAŞ atamalarından daha önemli... Çünkü bir Türkiye gerçeği. Ya siz, sizler ne diyorsunuz? POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Kırık Bir Öykü... hikmet.cetinkaya@cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212 343 72 69 Kõlõçdaroğlu, anayasa değişikliğinin asõl hedefinin yargõya hesap vermekten kaçmak olduğunu söyledi ‘RecepBeygidici’BARIŞ YAMAN KONYA - CHP Genel Baş- kanõ Kemal Kılıçdaroğlu, “Bu anayasa, sadece ve sadece Re- cep Bey’in kendisi için getiri- liyor. Recep Bey, gidip hesap vermesin diye getiriliyor. He- sap vermekten korkulur mu? Korkmanın ecele faydası yok. Recep Bey gidicidir” dedi. Konya’nõn Yunak ilçesi giri- şinde partililer tarafõndan karşõ- lanan Kõlõçdaroğlu, “Halka hiz- met etmeyi namuslu gören bir siyaset anlayışıyla yola çıktık” diye konuştu. Bölgenin geçim kaynağõnõn tarõm oldu- ğunu vurgulayan Kõlõçdaroğlu, son 3 yõldõr buğday fiyatõnda ar- tõş olmadõğõna dikkat çekti. “Mazotun, ilacın fiyatı artar- ken buğday fiyatlarının niye artmadığını” soran Kõlõçda- roğlu, “O zaman kişi başına düşen gelir 2 bin 500 dolardan, 10 bin dolara nasıl çıktı. Buğ- day üreticisinin geliri artmı- yor. Bu 10 bin dolar kimin ge- liridir. Kim kazandı? Kim gö- türdü? Onu sormamızın za- manı değil mi? Onu soracağız. Size söz veriyoruz” dedi. Bir ül- kenin üretmeden, gelişmeden istihdam yaratamayacağõnõ ifa- de eden Kõlõçdaroğlu, “Bir ül- ke üretmezse, onurlu bir dev- let olmaz. Onun için üretece- ğiz. Tarımda, hizmet sektö- ründe, üreteceğiz ve kalkına- cağız. Halkın iktidarında, CHP iktidarında, mazot özel tüketim vergisini kaldıracağız. Mazotun fiyatını yarı yarıya indireceğiz” diye konuştu. Siyasete yõrtõk ayakkabõ ile atõlõp sonradan havuzlu villa- larda oturan siyasetçilerden ol- mayacaklarõnõ belirten Kõlõç- daroğlu, şunlarõ söyledi: “Biz sizin gibi olacağız. Si- zin gibi yaşacağız. Havuzlu villada oturmayacağız. Siya- set ile de zenginleşmeyece- ğiz. Bunun sözünü veriyo- rum. Siyaset zenginleşme ara- cı değildir. Siyaset halka hiz- met etme sanatıdır.” Kul hakkõ yiyenlerden hesap sormazlarsa inançlarõyla da ters düşeceklerini ifade eden Kõlõç- daroğlu, “Niye dokunmazlığı getirmiyorlar. Bir adamın boğazından aşağı haram lok- ma inmiyorsa, dokunulmaz- lığı getirir. Getirsinler doku- nulmazlığı, neden korkuyo- ruz, kimin hesabını veremi- yoruz. Birileri dokunulmaz- lığı getirmiyorsa bir şeylerden korkuyor. Bilin ki kul hakkı yemiştir. Bilin ki yolsuzluk yapmıştır” şeklinde konuştu. Kõlõçdaroğlu uzaktan kuman- dayla yönetilmeyeceklerini söy- leyerek “Birileri bize talimat verecek, biz yapmayacağız. Doğrusu ne ise halkın çıkarı ne ise, halkın isteği ne ise onu yapacağız” dedi. Yunak’taki mitingin ardõn- dan Tuzlukçu ilçesine geçen Kõlçdaroğlu, anayasa değişikli- ğinin çiftçinin derdini çözme- Konya’nın Yunak ilçesi girişinde partililer tarafından karşılanan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu burada yaptığı konuşmada tarımda yaşanan sorunlara dikkat çekerek, “Bir ülke üretmezse, onurlu bir devlet olmaz” diye konuştu. (Fotoğraf: AA) Anayasalarõn toplumsal uzlaşma metni olduğunu söyleyen CHP lideri Kõlõçdaroğlu, “Bir anayasa, demokrasiye özgürlükler getirmek için hazõrlanõr. Ama bu anayasa sadece ve sadece Recep Bey’in kendisi için getiriliyor. Recep Bey gidip hesap vermesin diye getiriliyor. Ama size söz veriyorum, yetim hakkõ, kul hakkõ yiyen kimse gidip hesabõnõ verecektir” dedi. yeceğini belirterek şöyle de- vam etti: “Siz de biliyorsu- nuz, ben de biliyorum. Şimdi Recep Bey diyecek ki, efendim Tuzlukçu’ya gitmiş, buğday demiş. ‘Buğday ile anayasanõn ne ilgisi var’ der. Bir anayasa toplumsal uzlaşma metnidir. Bir anayasa toplumun bütün kesimini kucaklamak ve barış içinde olmak için hazırlanır. Bir anayasa, demokrasiye öz- gürlükler getirmek için ha- zırlanır. Ama bu anayasa sa- dece ve sadece Recep Bey’in, kendisi için getiriliyor. Recep Bey gidip hesap vermesin di- ye getiriliyor. Ama size söz ve- riyorum, yetim hakkı, kul hakkı yiyen kimse gidip hak- kını verecektir. Hesap vermek olgun insanların onur duya- cağı bir görevdir. Hesap ver- mekten korkulur mu? He- sap vermekten kaçınılır mı? Niye korkuyorsun? Kork- manın ecele faydası yok. Re- cep Bey gidicidir.” ÇİÇEK’TEN TARTIŞMALI DEMOKRASİ YORUMU ‘Kim sorumluysa son sözü o söyler’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Devlet Bakanõ ve Başbakan Yar- dõmcõsõ Cemil Çiçek, “Eğer her şe- yin hesabını ben veriyorsam, son sö- zü de benim söylemem demokrasi- nin özünde vardır. Her şeyin hesa- bını sen ver, yeri gelince de sen ipe çekil. Ama her şeye de sen karar ver- me. Bu, demokrasi olmaz” dedi. Ankara’nõn Gölbaşõ ilçesinde AKP İlçe Teşkilatõ İstişare Toplantõsõ’ndaki konuşmasõnda Çiçek, Yüksek As- keri Şûra (YAŞ) toplantõsõ ile ilgili olarak “Sabah YAŞ ile kalktık, akşam YAŞ ile yattık. Neti- cede bir işlemdir bu” ifadesini kullandõ. Bu işlemin Batõ’da da yapõldõğõnõ belir- ten Çiçek, sözlerine şöyle devam etti: ‘İpe çekil ama karar verme’ “Ama siz İngilte- re’de, Fransa’da ve- ya Almanya’da gün- lerce süren bir tartışmaya hiçbir zaman şahit olmazsınız. Çünkü iş kendi rayında devam eder gider. Neden, çünkü orada demokrasi kökleşmiştir. Orada esas olan va- tandaşın seçtiğinin öne çıkmasıdır. Vatandaşın seçtiği kişinin en yet- kili olmasıdır. Her şeyin hesabını sen ver, yeri gelince de sen ipe çe- kil. Ama her şeye de sen karar ver- me. Bu, demokrasi olmaz” dedi. Çiçek, bir yerde gelişmiş bir de- mokrasi varsa ve gelişmiş bir demok- rasi hedefleniyorsa, kimin yakasõna va- tandaş yapõşõyorsa yetkinin onda ol- masõ gerektiğinin altõnõ çizerek, “Kim sorumlu tutuluyorsa son sözü onun söylemesi gerekir. Batı dediğimiz, çağdaş demokrasi dediğimiz ülke- lerde olan da budur. Kimin yakası- na yapışılıyorsa vatandaş ondan he- sap sorar. Vatandaş da yetkiyi ona veriyor. Çok şükür Türkiye de- mokrasiyi tercih etti” dedi. ‘Hükmetmede sorun var’ Türkiye’de bir de- mokrasi probleminin bulunduğunu ve bunun iyi görülmesi gerektiği- ni dile getiren Çiçek, şöyle devam etti: “Siz birilerini seçiyorsu- nuz. Seçiyorsunuz ama bu seçtiğiniz in- sanların sizin adınıza hükmetmesi ve ülkeyi yönetebilmesi nokta- sında Türkiye’de bir temel sorun var. Devlet yönetimi söz konusu olduğunda halkın seçtikle- rine tam yetkili bir devlet yönetimi teslim etme noktasında Türkiye’nin çok ciddi açıkları var. Buna de- mokrasi açığı diyoruz, demokrasi açlığı diyoruz. Yeri geliyor ki bir ge- nel müdürdeki yetki, seçtiğiniz in- sanlarda yok. Bir kaymakamdaki yetki bir bakanda yok. Belli ku- rumlar var ki, zaten oraya siyasetin ve siyasetçinin girmesi yasak.” Erdem CHP’den istifa etti ‘Evet’ kararõ nedeniyle disipline sevk edilen Eşref Erdem, dün düzenlediği basõn toplantõsõyla siyaset yaşamõnõ bağõmsõz milletvekili olarak sürdüreceğini açõkladõ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP yönetiminin, anayasa değişikliği ile ilgili re- ferandumda “evet” oyu alacağõnõ açõklama- sõnõn ardõndan 1 yõl ihraç istemiyle disipline sevk ettiği Ankara Milletvekili Eşref Er- dem, partisinden istifa etti. CHP yönetiminin Yüksek Disiplin Kuru- lu’na sevk kararõ aldõğõ ve sevk yazõsõnõ da dün itibarõyla kurula gönderdiği Erdem, dün bir basõn toplantõsõ düzenleyerek istifasõnõ açõkladõ. Toplantõda, “siyasette ömrünün sonuna gel- diğini” belirten Erdem, solun ve CHP’nin bu- güne kadar kendisine çok şey verdiğini belirt- ti. CHP’nin 37 yõldõr kayõtlõ üyesi olduğunu ve 40 yõla yakõn süredir de partiye hizmet ettiğini belirten bundan pşmanlõk duşmadõğõnõ fakat böy- le bir tabloyu haketmediğini belirtti. Gazetecilerin sorularõnõ yanõtlayan Erdem, CHP kökenli olan Kültür ve Turizm Bakanõ Er- tuğrul Günay’õn “Aklı varsa peşimden ge- lir” sözlerine de yanõt vererek böyle bir şeyin olmayacağõnõ ifade etti. Erdem, “Yeniden milletvekili olmak için kolları sıvamış, sağın, solun kapısını aşındıran bir tavır içinde ol- madım, olmam” dedi. Kõlõçdaroğlu’nun, değişimi-dönüşümü gerçek- leştirmesinin önündeki en büyük engellerden bi- rinin “tertiple oluşturulan parti meclisi” oldu- ğunu savunan Erdem, eski Genel Başkan Baykal’õ da istifaya götüren görüntülerin ardõndan partide bir ‘PM tertibi yaşandığını’ öne sürdü. Basõn toplantõsõnda, CHP’nin, kendisinin de yö- netimde bulunduğu son 8-9 yõldõr çizgisinin gi- derek sağa ve şovenizme kaydõğõnõ da savunan Erdem, “Cumhuriyet mitinglerinden sonra bu toplum mühendisliğine soyunan bazı çev- reler, CHP-MHP koalisyonu yoluyla AKP’den kurtulabileceklerini ifade etmişlerdir” dedi. Valilik, referandum çalõşmalarõnda kullanõlacak standa izin vermedi TKP’nin halkõ etkilemesi yasak! İstanbul Haber Servisi - İstanbul Valiliği, 12 Ey- lül’de anayasa değişiklikle- rinin oylanacağõ referan- dumda “hayır” oyu kulla- nõlmasõ için propaganda yap- mak isteyen Türkiye Ko- münist Partisi’ne (TKP) “va- tandaşın oyunu etkileye- ceği” gerekçesiyle stant kur- ma yasağõ getirdi. TKP’den yapõlan açõklama İstanbul Valiliği’nin kararõ “yandaş valiliğin yeni bir örneği” olarak değerlendirilerek “Bu komik, gayri ciddi ve gay- ri hukuki kararın derhal kaldırılmasını talep edi- yor, görevi kötüye kulla- nan ilgili bütün bürokrat- ların bu seçim sürecinin ta- rafsızlığına gölge düşürül- memesi için görevden alın- masını istiyoruz” denildi. Anayasa değişikliklerinin oylanacağõ referenduma 1 ay kala İstanbul Valiliği ve Emniyet Müdürlüğü ilginç bir karara imza attõ. TKP’nin İstanbul il örgütünün İstan- bul Valiliği’ne yaptõğõ stant başvurusuna, “vatandaşın oyunun etkileneceği” ge- rekçe gösterilerek izin veril- medi. TKP’den yapõlan açõk- lamada TKP’nin “yurttaş- ların oyunu yandaş med- yanın, yandaş mahkeme- lerin, yandaş cemaatlerin ve yandaş bürokrasinin baskısından kurtarmayı görev olarak gördüğüne” dikkat çekildi. Adım adım diktatörlük İstanbul Valiliği’nin ya- sal siyasi partilere siyaset yasağõ getiren kararõnõn, Tür- kiye’nin nasõl bir tehlikeyle karşõ karşõya olduğunu net olarak ortaya koyduğu be- lirtilen açõklamada, AKP’nin adõm adõm diktatörlüğünü gerçekleştirdiği vurgulandõ. Eşref Erdem Türkiye’de halkõn seçtiklerinin devlet yönetimini temsilde ciddi açõklarõ olduğunu belirten Çiçek, “Bir kaymakamdaki yetki bir bakanda yok” dedi. AKP’li BAŞKAN NİKÂHTA ANAYASAYA ‘EVET’ İSTEDİ İstanbul Haber Servisi - Referandum meydanlarõnda kõzõşan “Evet-Hayır” kam- panyasõ nikâh salonuna kadar taşõndõ. AKP’li Beykoz Bele- diye Başkanõ Yücel Çelikbi- lek, AKP Beykoz Kadõn Kol- larõ Yönetim Kurulu üyesi Fatma Ormancı’nõn oğlunun nikâh töreninde gelin ve da- mattan “Evet” yanõtõnõ aldõk- tan sonra,“İşte 12 Eylül’de de sizlerden bu cevabı bek- liyoruz. Evet diyeceksiniz değil mi?” sözleri üzerine ge- linin yakõnlarõnõn tepkisiyle karşõlaştõ.Grubun Çelikbi- lek’in üzerine yürümesi sonu- cu büyüyen arbede nedeniyle davetliler salondan çõkarõldõ. AKP’li Çelikbilek ise “As- lında ben oraya davetli git- tim ve rica üzerine nikâhı kıydım. Neticede, seçilmiş bir kişi olan belediye başka- nının mesaj vermesinden do- ğal bir şey olamaz” dedi. CHP İstanbul İl Yönetim Ku- rulu üyesi Metin Kaya ise ya- şananlarõ tasvip etmelerinin mümkün olmadõğõnõ belirterek, Belediye Meclisi’nde konuyu gündeme getireceklerini ve önerge vereceklerini söyledi.Çelikbilek ‘PKK hayõr diyor, siz evet deyin’ ÖMER ŞAN RİZE - Devlet Bakanõ ve Başba- kan Yardõmcõsõ Hayati Yazıcı, anayasa referandumuyla ilgili, “BDP’nin kimlerle bağlantılı olduğunu biliyoruz. PKK ‘Ha- yõr’ diyor. Bu millet hiçbir şey bilmezse bile, hiçbir argümanı dikkate almasa bile PKK’nin ‘Hayõr’ dediğine ‘Evet’ demesi lazım. En basit ölçü budur” di- ye konuştu. Rize’de incelemelerde bulunan Yazõcõ, anayasa değişikliklerine ilişkin Meclis’te konsensüs ya- põlmadõğõna ilişkin eleştirilere, “Konsensüsün toplumla yapıl- ması lazım. Bizim toplumun her kesimi ile konsensüsümüz var” dedi. Anayasa değişikliği- ne CHP, MHP ve BDP’nin “Ha- yır” dediğini öne süren Yazõcõ, şunlarõ söyledi: “İnsafsızca as- kerimizi, polisimizi, vatandaşı- mızı öldüren PKK’nin ‘Hayõr’ dediğine ‘Evet’ denilmeli. Ama milletimize bu değişikliklerin ne getirdiği iyi anlatılabilirse, neye ‘Evet’, neye ‘Hayõr’ dedi- ğinin ayırdı iyi yapılabilirse sandıktan muazzam şekilde ‘Evet’ çıkar. Örnekler itibarıy- la kıyaslama yapıldığında ‘Ha- yõr’ demenin yanlış olduğunu herkes söyleyecek.” Bakırcı’yı savundu Rize Belediye Başkanõ Halil Ba- kırcı’nõn Kürt sorununun çözü- mü için Güneydoğu’dan kuma alõnmasõyla ilgili sözlerinin anõmsatõlmasõ üzerine Yazõcõ, “Bakırcı’nın sözleri iyi niyetli, ama yanlış oldu. Talihsiz, ama- cını aşan, parti disiplinini aşan bir konuşma oldu. Bir kusur varsa gereği yapılır. Partimiz de disiplin kuruluna sevk etti. Savunmasını alıp gereğini ya- pacaktır. Dar anlamda da olsa yargılama yapacaktır. Bir ka- rar verilecektir” dedi. BAKAN YAZICI COŞKULU KARŞILAMA
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear