23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 9 TEMMUZ 2010 CUMA 6 HABERLER Son üç dört ay içinde sağlığım üstüne kaygılarım öne çıkınca, yazı yazmak zorlaştı. Ancak 2 Temmuz üstüne birkaç satır yazmalıyım. Neden? Olan biten şu: Sivas’ta 2 Temmuz 1993’ten bir gün önce, bir toplantıda ciddi tartışmalar olur. O tartışmalar arasında, İslama bir eleştirme de vardır denir. Ertesi gün patırtı gürültü ayyuka çıkar: Düşünceye karşı düşünce ile değil, düşmanlıkla çıkılır. Konuşmacıların kaldığı Madımak Oteli’nde açıkça bir yangın çıkarılır ve sonunda 37 insanımız yakılır. Ve aralarında Asım Bezirci, Behçet Aysan, Hasret Gültekin, Asaf Koçak, Nesimi Çimen, Metin Altıok olarak aydınlar da vardır. Neyin uğruna Madımak katliamı? Şeriata karşı propagandayı cezalandırmak adına! Ve yangın, devletin polisi, bekçisi ve askeri önünde... Ayrıca, geçmişe atıfta bulunarak kentin şerefi çiğnenir: Milli Mücadele’ye giderken önce Erzurum, sonra da Sivas’ta bir kongre yapılır. Her ikisinde de, Milli Mücadele’de tutulacak yön ve program belirlenir. Ardından, Milli Mücadele başlar ve kazanılır. Ona atıfta bulunarak; “Vaktiyle Cumhuriyet burada kuruldu, bugün burada yıkılacak!” Böylece kentin, Sivas’ın kazandığı onur da çiğnenir. 2 Temmuz 1993’te kentin şerefi de ayaklar altına alınır. Sonunda bir mahkeme; yargılamada birkaç mahkûmiyetle iş kapanır. Birkaç firar da olur; şimdi Avrupa’da bir ülkeden ötekine dolanan bir iki kaçak da görülür. İktidarın işine yaramadığından, kaçaklar da “Cumhuriyetin düşmanı” payesinden yararlanırlar. Vaktinden önce ele geçirildiğinde, bundan, dâhice “teori ve öneriler” edebiyatıyla yararlanırlar. (Profesör Aydın Aybay’ın 6 Temmuz 2010 tarihli gazetemizdeki yazısının okunmasını özellikle tavsiye ediyoruz). Aydınlara karşı düşmanlık sadece Sivas olayı ile sınırlı değildir: O olayın ardından Erzincan Kemaliye’ye bağlı Başbağlar köyünde, 33’ün üstünde kişinin yaşamıyla oynanmıştır. Her yıl o insanlar da anılır. Şunu da belirtmeli: 2 Temmuz 2010 günlü gazetemizde “Madımak katliamı, devam ediyor” adlı yazısında Zeynep Oral, böyle yazıyor olmanın nedenlerini söyler. Ona göre, o günden bugüne söz konusu katliamın asıl suçluları ortaya çıkarılmadı. Göstermelik mahkemeler... “Ankara’da izlediğim o duruşmalar insanlık adına en az katliam kadar korkunçtu! Allahuekber diye bağıran sanıkların fırlattığı cisimlerden korunmak için hâkimlerin, savcıların kürsülerin, sıraların altına saklanmalarını asla unutmayacağım!” Sanıklar yok sayıldı, çoğu beraat etti, kimi kaçtı, kimi de adeta ödüllendirildi. O provokasyonun gerisindeki güçler asla ortaya çıkarılmadı. O günden bugüne ülkede “ötekileştirme” süreci hızlandı. Bizim gibi düşünmeyen, bizim gibi olmayan, bizim dinimizde, bizim inancımızda, bizim dünya görüşümüzde, bizim etnik kökenimizde, bizim gibi yaşamayanı “öteki”ne dönüştürdük. Bu ötekileştirme sürecini de kinle, nefretle suladık. Bu ötekileşmeyi önlemenin yolu nedir? Zeynep Oral’a göre, 1) Sivas katliamına ilişkin yeniden bir yargılama süreci başlatılmalıdır. 2) Madımak Oteli “Utanç Müzesi”, “İnsanlık Müzesi”, “İnsan Hakları” adına bir müzeye dönüştürülmelidir. Madımak Oteli’ni insan hakları müzesine dönüştürmek, sadece o katliamda kaybettiğimiz insanlara borcumuz değil, gelecek kuşaklara da görevimizdir. Metin Altıok’un dediği gibi, “Bir yarım umuttur elimizde kalan, / Göğüslemek için karanlık yarınları”. Not: Dostum Orhan Erinç’e, gazetede yeni görevinde candan başarılar diliyorum. (S. T.) BİR BAKIMA SERVER TANİLLİ 2 Temmuz 1993’te Sivas... AYŞE SAYIN MİDYAT - Demokrat Parti (DP) Genel Başkanõ ve eski TBMM Başkanõ Hüsamettin Cindoruk, Anayasa Mahkeme- si’nin anayasa paketiyle ilgili kõs- mi değişikliği sonrasõnda yeni bir metin ortaya çõktõğõnõ belirterek paketin bu haliyle referanduma su- nulamayacağõnõ söyledi. Partisinin başkanlõk divanõ top- lantõsõ için gittiği Mardin’den Midyat’a geçen Cindoruk, Ana- yasa Mahkemesi’nin iptal kara- rõyla ilgili sorularõ yanõtladõ. Cin- doruk, yüksek mahkemenin bu ka- rarla anayasa değişikliklerinin sa- dece şekil değil, esastan da Ana- yasa Mahkemesi denetimine tabi olacağõna ilişkin içtihat oluştur- duğunu ifade etti. Mahkemenin bir metin içinde kõsmi cümle iptallerine giderek bir ilki gerçekleştirdiğini ifade eden Cindoruk, bunun da paketin refe- randuma sunulup sunulmayacağõ konusunda yeni bir tartõşmayõ başlatacağõna dikkat çekti. Yüksek mahkemenin kõsmi ip- tal kararõyla Meclis’in kabul etti- ği metin dõşõnda yeni bir metin or- taya çõktõğõna dikkat çeken Cin- doruk, “Bu konuda Yüksek Se- çim Kurulu’nun veya davayı açan CHP’nin başvurusu doğ- rultusunda Anayasa Mahke- mesi kararını tavzih (açıkla- ma) etmelidir. Ama bana göre doğrusu TBMM’nin yeni bir karar almasıdır. Ben bunun tartışılmasını tavsiye ediyorum” dedi. İptal kararõyla Meclis’in kabul ettiği ve referanduma sunulmasõ- nõ istediği metnin değiştiğini kay- deden Cindoruk, “Dolayısıyla metin değişmiştir, referandum ortadan kalkmıştır. Meclis yeni bir karar vermeden referan- duma gidilemez” diye konuştu. DP Genel Başkanõ Cindoruk kõsmi değişiklik sonrasõnda yeni bir metnin ortaya çõktõğõnõ söyledi ‘Referandumagidilemez’Cindoruk, Meclis’in kabul ettiği metinle Anayasa Mah- kemesi’nin iptali doğrultu- sunda çõkan metin arasõnda farklõlõklar oluştuğuna dikkat çekerek ‘Meclis yeni bir ka- rar almadan referanduma gi- dilemez’ görüşünü savundu. MUSTAFA ÇAKIR ANKARA - İşçi ve memur konfederasyonlarõnõn başkanlarõ Anayasa Mahkemesi’nin anaya- sa paketi ile ilgili kararõ konu- sunda farklõ değerlendirmelerde bulundular. Konfederasyon baş- kanlarõnõn açõklamalarõ şöyle: MUSTAFA KUMLU (Türk-İş Başkanı): Gelinen noktada söy- lenecek sözün bir önemi yoktur. Yüksek Mahkeme kararõnõ ver- miştir. 12 Eyül’de referandum yapõlacaktõr. Artõk söz milletindir. SÜLEYMAN ÇELEBİ (DİSK Başkanı): Anayasa Mahkeme- si’nin kararõnõn gerekçelerini de görme ihtiyacõ var. Hukuk- çularõmõzla ayrõntõlõ değerlen- direceğiz. Ancak bu anayasa değişikliği bütünüyle bizim açõ- mõzdan yeni bir şey getirmi- yor. Olumlu bir değişiklik değil. Bizim taleplerimiz karşõlanma- dõ. Anayasa Mahkemesi’nin ka- rarõnõn ardõndan irademizde her- hangi bir değişiklik yok. SAMİ EVREN (KESK Baş- kanı): AKP iktidarõnõn getirmiş olduğu bu paketi kabul etmemiz mümkün değil. Anayasada kök- lü bir değişiklik gerçekleşmedi- ği için ve demokratikleşme ko- nusunda önemli adõmlar da gör- mediğimiz için bizim mevcut paketi desteklememiz mümkün değildir. İkincisi sendikal haklarla ilgili yapõlan değişikliğe bakarsak orada da kamu çalõşanlarõna top- lusözleşme hakkõ verilmiyor. Toplusözleşme hakkõ uzlaştõrma kuruluna veriliyor. O da hükü- metin kurulu aslõnda. Hükümet kendisine toplusözleşme hakkõ veriyor! Sendikal hareketi yok sa- yan, devre dõşõ bõrakan, bir dü- zenleme... Mevcut değişiklikler demokratikleşmeyi öngörmüyor. Referandum süresince bu eleşti- rilerimizi her yerde söyleyeceğiz. SALİM USLU (Hak-İş Baş- kanı): Anayasa Mahkemesi, bu kararõ ile TBMM’nin iradesine bir kez daha vesayet koymuş, Mec- lis iradesine vesayeti alõşkanlõk haline getirdiğini açõkça göster- miştir. Bu da demokratik rejimin özüne aykõrõdõr... Halkõmõz, dar- be anayasasõnõ değiştirmek için önüne gelen bu fõrsatõ iyi değer- lendirmelidir. 12 Eylül’de yapõ- lacak olan referandumda verile- cek olan her ‘Evet’ oyu darbele- ri ve darbe anayasasõnõ reddetmek anlamõna gelecektir. İSMAİL KONCUK (Kamu- Sen Genel Sekreteri): Anayasa Mahkemesi’nin kararõnõn ardõn- dan tavrõmõzõn ne olacağõnõ yük- sek istişare kurulunda değerlen- dirme yaptõktan sonra açõklaya- cağõz. Mahkemenin kararõ kim- seyi memnun etmedi. Burada yetki aşõmõ görülüyor. Karar kim- senin taleplerinin dikkate alõndõ- ğõ bir karar olmadõ. Mahkeme ne suya, ne sabuna dokundu. Yargõtay Onursal Cumhuriyet Başsav- cõsõ Vural Savaş, kararõn ardõndan pake- tin referanduma sunulamayacağõnõ savun- du. Mahkemenin verdiği kararla yetkisini aştõğõnõ ileri süren Savaş, şöyle konuştu: “TBMM’nin çıkardığı yasaya göre o metin ya referanduma gider ya da git- mez. Mahkeme paketin içinden bazı maddeleri çıkararak yepyeni bir metin meydana getirmiştir. Adeta yeni bir kanun koyucu durumuna geçmiştir. Şimdi bence bu referanduma sunma durumu da olan Yüksek Seçim Kuru- lu’na müracaat edilmeli ve bu iki mad- de dışındakiler referanduma sunulma- lıdır. Son karar Yüksek Seçim Kuru- lu’nundur.” TBMM’nin söz konusu maddeler için yeniden düzenleme yapabileceğini anlatan Vural Savaş, “Karmaşık bir durum meydana geldi. Bu karmaşayı düzelt- menin tek yolu, TBMM’nin çıkardığı metni referanduma sunulmasının ola- nağı kalmadığına göre Anayasa Mah- kemesi’nin yapısı ve Hâkimler ve Savcı- lar Yüksek Kurulu’nun durumu ile ilgi- li olmayan maddelerin referanduma su- nulmasıdır. Diğerleri sunulamaz” dedi. İktidara yakõn konfederasyonlarõn tavrõ anayasa konusunda da değişmedi Sendikalar ikiye bölündü SAVAŞ: DİĞER MADDELER İÇİN SANDIK KURULABİLİR Seçim Kurulu: Referandum takvimi etkilenmez Yüksek Seçim Kurulu (YSK) Başkanvekili Kırdar Özsoylu, Anayasa Mahkemesi’nin kararından sonra “referandum takvimini etkileyecek bir şeyin söz konusu olmadı- ğını” söyledi. Özsoylu, gazetecilerin, sorusu üzerine, acil bir toplantı yapılmasını ge- rektirecek bir durum bulunmadığını belirtti. Cindoruk’un sözleri tartışma yarattı.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear