Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
CMYB
C M Y B
GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK
Baştarafı 1. Sayfada
Bakırcı adındaki Rize (AKP) Belediye Başkanı’nın
Kürt sorununa bulduğu çare: Güneydoğu’dan ikin-
ci bir eş!
Tepki yayılıyor. AKP Genel Merkezi bile bu ay-
rımcı, aşağılayıcı önerinin partiyi bağlamadığını
açıklamak zorunda kalıyor.
Kamer Genç öneriyi alaya alıyor. Belediye Baş-
kanı’na, sen kızlarını bir Kürt erkekle evlendir, diye
karşı bir öneride bulunuyor.
Tepkiler karşısında kendini savunmak zorunda
kalan Bakırcı ise kanıksanan yönteme başvurdu.
Sözlerinin yanlış anlaşıldığını açıkladı.
Bir başka konu günlerdir medyada tartışılıyor.
Başbakan, 11 şehit verdiğimiz Gediktepe’de as-
kerleri ziyaretinde “çömeldi”.
Genelkurmay Başkanı ve beraberlerindeki su-
baylar da.
Bir başbakan, PKK korkusuyla kendi toprakla-
rında nasıl çömelir diye siyaset ve siyaset dışın-
dan, CHP ve MHP’den sert eleştiriler başladı, gi-
derek yoğunlaştı.
Çömelmeye karşı çıkanların başında Kemal Kı-
lıçdaroğlu geliyor.
Elbette güvenlik nedeniyle, elbette Kılıçdaroğ-
lu’na PKK hazırlık yapar kaygısıyla “ziyaret” günü,
günlerdir gizlendi. CHP lideri dün Genelkurmay
Başkanı ile “ileri karakollarda”.
Ziyaretten önce yazılmıyor, ama konuşuluyordu;
Başbakan’ın çömelmesine şiddetle karşı çıkan Kı-
lıçdaroğlu nasıl davranacaktı?
Ayakta mı duracak? Duracaksa başında çelik
miğfer, sırtında çelik yelekle mi?
Bir başka soru: Mehmetçikler siperde. Elde silah
çömelmiş, oturuyor. Kılıçdaroğlu ayakta, nasıl gö-
rüşecekler?
Neyse, ana muhalefetin gündemindeki ana
maddelerden biri çömeldi, çömelmem tartışması
başarıyla sonuçlanmak üzere.
Kılıçdaroğlu, çömelme konusunda söylediklerim
çarpıtıldı demedi. Medyayı suçlamadı.
Ne var ki CHP Genel Başkanı ile ilgili eleştiriler
iki gündür başka temel bir konu üzerinde söyledik-
leriyle yoğunlaştı.
Radikal’e verdiği demeç, gazetenin manşetine
şöyle yansıdı: “Kılıçdaroğlu: Türbanlı kızlar üniver-
siteye gidecek!”
Açıklama, yıllardır tartışılan, AKP’nin onca diren-
mesine.. üniversitede türbanı yasaklayan Danıştay,
Anayasa Mahkemesi ve hatta Avrupa İnsan Hakla-
rı Mahkemesi kararlarına.. ilgili yasayı Anayasa
Mahkemesi’nde iptal ettiren CHP’ye karşın.. yeni
genel başkanının bu açıklaması heyecan yarattı.
Gün torbaya girdi; geç saatlerde Kılıçdaroğlu
demecinin yanlış algılandığını, anlaşıldığını içeren
bir açıklama yaptı.
Açıklamada, gazetedeki sorular ve yanıtlar “ay-
rıntılı” biçimde yer alıyor. Kılıçdaroğlu’na soru: Tür-
banlı kızların üniversiteye gidebilmesi için “bir şey-
ler” yapacak mısınız?
Yanıt: “O sorunu biz çözeriz ve çözmeye de ka-
rarlıyız.”
Soru: “Nasıl çözeceksiniz?” Yanıt: “Onu bize bı-
raksınlar. Terörü de türban sorununu da çözece-
ğiz.”
Soru: “Türbanlı kızlar üniversiteye gidebilecekler
mi?” Yanıt: “Toplumsal desteği sağlayacağız. Her-
kesin okumasına olanak sağlayacağız. Kimsenin
endişesi olmasın. Biz bu sorunu çözeceğiz.”
Kılıçdaroğlu’nun açıklamasında doğruladığı so-
rularla yanıtları okuyanlar:
Bu açıklamalara göre; CHP’nin, türbanlıların üni-
versiteye girmelerini engelleyen yargı kararlarına
karşın sorunu çözmeye hazırlandığı…
…hatta çözüm formülünün genel başkanının ka-
fasında oluştuğu sonucuna varmaları doğaldır.
Böylece; Kemal Kılıçdaroğlu akşam açıklama-
sıyla Radikal’deki demecindeki söylemlerini (vaat-
lerini) doğrulamış oluyor.
Türban konusunun CHP yetkili organlarında gö-
rüşülmediği anlaşılıyor.
Zira açılım parti içinde tepkilere yol açtı. Örne-
ğin, Parti Meclisi üyesi Prof. Necla Arat açıklama-
yı genel başkanın “kişisel fikri, görüşü” diye değer-
lendiriyor. Partiyi bağlamayacağını duyumsatıyor.
Duyarlı konularda, üstelik lider konumundaki ki-
şilerin konuşmalarına çok dikkat etmeleri gerektiği
bir kez daha ortaya çıkıyor.
Kılıçdaroğlu çevresi; genel başkanlarına,
CHP’nin bağlı olduğu duyarlı konularda toplumsal
desteği alacağım (sağlayacağım) diye önünü arka-
sını hesap etmeden konuşmaktan kaçınmasını
anımsatmaları gerekiyor.
SAYFA 3 TEMMUZ 2010 CUMARTESİCUMHURİYET
8 HABERLERİN DEVAMI
TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 3 Temmuz
Oslo B 25
Helsinki B 22
Stockholm B 28
Londra Y 24
AmsterdamY 22
Brüksel PB 28
Paris Y 26
Bonn Y 34
Münih PB 36
Berlin B 34
Budapeşte B 28
Madrid Y 26
Viyana PB 29
Belgrad B 29
Sofya Y 23
Roma Y 25
Atina Y 28
Zürih Y 29
Moskova Y 24
Aşkabat B 37
Taşkent A 33
Bakû A 32
Bişkek PB 29
Tiflis A 36
Kahire B 33
Şam B 35
İstanbul Y 27
Edirne Y 27
Kocaeli B 30
Çanakkale B 30
İzmir B 34
Manisa B 36
Denizli B 35
Zonguldak PB 26
Sinop Y 27
Samsun Y 26
Trabzon Y 26
Giresun Y 27
Ankara B 31
Eskişehir B 28
Konya B 31
Sivas PB 28
Antalya B 33
Adana B 32
Mersin B 30
Diyarbakır B 40
Şanlıurfa B 40
Mardin B 36
Siirt B 37
Hakkâri B 33
Van B 27
Kars B 27
Ülkemizin kuzey
kesimleri parçalı ve
çok bulutlu, Orta
ve Doğu Karadeniz
ile Edirne, Kırkla-
reli, Tekirdağ, Ça-
nakkale, İstanbul,
Yozgat, Kastamo-
nu, Sinop ve Ar-
dahan çevreleri sa-
ğanak ve gök gü-
rültülü sağanak ya-
ğışlı. Diğer yerler
az bulutlu ve açık
geçecek.
Yobazlarõn yaktõğõ ateşte yaşamõnõ yitiren Hollandalõ öğrenci Thuijs, son anlarõnõ anõ defterine yazdõ
‘Anne çok korkuyorum’
SEYFETTİN METE
ÇORUM - Pir Sultan
Abdal Derneği’nde görevli
Asuman ve Yasemin Siv-
ri ile Sivas Pir Sultan Abdal
Anma törenlerine giden
Hollandalõ Üniversite öğ-
rencisi Carina Thuijs, 17
yõl önce Madõmak katlia-
mõnda yaşamõnõ yitirdi. Thu-
ijs, son nefesini vermeden
önce anõ defterine “Anne
ben çok korkuyorum. Bi-
zim oranın insanlarına
benzemeyen binlerce kişi
bizi yakmaya çalışıyor.
Kimsenin bizi kurtarabi-
leceğine inanmıyorum.
Eğer sağ kalırsam yine
yazarım” diye not düştü.
Hollanda’da yaşayan Ço-
rumlu Yusuf Doğan, 17 yõl
önce Sivas katliamõnda ha-
yatõnõ kaybeden Hollandalõ
komşusu Thuijs’u anlattõ.
Thuijs’un Asuman ve Ya-
semin Sivri kardeşlerle Si-
vas’a gittiğini belirten Do-
ğan, Carina’nõn bu etkinlik
sonrasõ Çorum’a giderek
Anadolu kadõnlarõ, Türkle-
rin gelenek ve görenekleri
ile Alevilik üzerine 3 aylõk
bir çalõşma yapmak istedi-
ğini ifade etti. Thuijs’un
tam bir Türkiye sevdalõsõ ol-
duğunu vurgulayan Doğan,
“Her fırsatta Türkiye’yi
çok sevdiğini söyler ve bu-
ranın insanlarını daha ya-
kından tanımak için ben-
den bilgi alırdı. Son olarak
benle görüşerek Ço-
rum’da kadınların ya-
şamları, Türklerin gelenek
ve görenekleri ile Alevile-
rin yaşam biçimleri hak-
kında araştırma yapmak
istediğini söyledi. 3 ay bi-
zim köyde kalacak ve bu
araştırmayı yapacaktı.
Önce bu araştırmayı ya-
pabilmek için dil öğren-
mesi gerektiğini belirte-
rek Ankara’ya gelip dil
kursu almaya başladı. Da-
ha sonra katliamda ha-
yatını kaybeden 16 yaşın-
daki Asuman ve 19 yaşın-
daki Yasemin Sivri, kar-
deşlerle tanışmış ve on-
larla Sivas’a gitmişti” di-
ye konuştu.
Kızının yanmış
kıyafetlerine
sarılarak ağlıyor
Anne Wiel Thuijs’un katliam habe-
rini televizyonlardan öğrendiğini ifade
eden Doğan, acõlõ annenin Türkiye’de
çok büyük zorluklarla karşõlaştõğõnõ,
uzun süre kimseden bilgi alamadõğõnõ
anlattõ. Doğan, acõlõ annenin buna kar-
şõ Türkiye ve Türklere karşõ olumsuz
bir duygu beslemediğini söyledi. An-
nesinin Carina’nõn yanmõş kõyafetleri-
ni hâlâ sakladõğõnõ vurgulayan Doğan,
acõlõ annenin hâlâ kõzõnõn kõyafetlerine
sarõlarak gözyaşõ döktüğünü söyledi.
Çocukluğundan beri tanõdõğõ Carina
ve ailesinin Türkleri çok sevdiğini be-
lirten Doğan, “Canı gibi sevdiği kızı-
nı kaybeden anne Wiel, buna rağ-
men bizlere kırgın olmadı ve Türk-
lere yönelik kötü bir söz etmedi.
Hollanda Leiden Üniversitesi öğ-
rencisi olan Caria Thuijs tam bir
Türkiye sevdalısı idi. Onlar en ufak
bir kin beslemese de ben Türki-
ye’de böyle bir olayın yaşanmasın-
dan dolayı utanç duyuyorum” dedi.
Katliamda eşi Nesimi Çimen’i kaybeden kendisi de ağõr yaralõ olarak kurtulan
Makbule Çimen ‘Kan ve duman lekeli sabahlõğõ yõkamadõm, saklõyorum’ dedi
SİBEL BAHÇETEPE
Madõmak Katliamõ’nda
eşi halk ozanõ Nesimi Çi-
men’i kaybeden ve olaylar-
dan ağõr yaralõ olarak kurtu-
lan Makbule Çimen, Si-
vas’ta insanlarõn diri diri ya-
kõldõğõnõ, devletin de buna
seyirci kaldõğõnõ belirterek
“Sivas’taki acılar unutul-
mayacak, alevler hiç sön-
meyecek. Sivas’ın ateşi her
zaman yanıyor” dedi.
Uzun süre Türkiye’de ve
Avrupa’da tedavi gören
Makbule Çimen, 2 Temmuz
1993’te eşi ile birlikte kaldõ-
ğõ Madõmak Oteli’nde çõkan
yangõnda ağõr yaralõ olarak
hastaneye kaldõrõldõğõnõ,
doktorlarõn “öldü” zannede-
rek morga koyacaklarõ sõra-
da bir hemşirenin nabzõnõn
attõğõnõ fark ettiğini ve yo-
ğun bakõm servisine kaldõrõ-
larak tedavi edildiğini söy-
ledi. Makbule Çimen, o gün
yaşananlarõ hiçbir zaman
unutmayacağõnõ belirterek
şöyle anlattõ: “O gün eşim
ile birlikte otelin 4. katın-
daydık. Yangın nedeniyle
ışıklar sönünce el ele tutu-
şup alt kata indik, ondan
sonrasını hatırlamıyorum.
3. derece ağır yanıkla has-
taneye kaldırılmışım, öldü
zannetmişler. Tam morga
koyacakken Şeker adında-
ki bir hemşire nabzıma
bakmış ve nabzımın oldu-
ğunu fark ederek doktora
‘Morga koymayõn’ demiş.
Sırtımda ağır yanıklar
vardı. Sivas’tan Kayse-
ri’ye hastaneye götürülü-
yorum, orada bir doktor
sırtıma bir krem sürüyor.
Kız kardeşim doktorlara
diyor ki ‘kremi sürdükten
sonra ablamõn sõrtõndaki
deriler gözüktü’. Ondan
sonra daha da kötü olu-
yorum.”
M
adõmak Oteli’nde dayõsõ halk oza-
nõ, sanatçõ Muhlis Akarsu ile yen-
gesi Muhibe Akarsu’yu kaybeden
Selahattin Akarsu, Madõmak’taki olaylarõ
Türkiye’yi dõştan bölmek isteyen ABD,
Avrupa Birliği (AB) ve gladyonun yaptõğõ-
nõ belirterek “Bu olay büyük bir merkez ta-
rafından yapıldı. Alevi-Sünni çatışması-
nın dışında büyük bir tertiple yapılmıştır”
dedi.
Selahattin Akarsu, Madõmak’õn kamu-
laştõrõlmasõnõn ardõndan geçen günlerde Ma-
dõmak Oteli’ni görmeye gittiğini ve otelin
faaliyetine devam ettiğini kaydederek “Utanç
devam ediyor, kamuoyunun ve Alevi der-
neklerinin söyle-
diği gibi Madı-
mak utanç mü-
zesi olmalı, ya-
kılan bütün in-
sanların kiminin
sazı, kiminin el-
bisesi, kiminin
özel eşyası asıla-
rak, bu tarihi ha-
tayı bütün dünya
biliyor, unuttur-
mamak adına ve
barış adına ya-
pılmalıdır” de-
ğerlendirmesini
yaptõ. Akarsu, 17 yõl önce Madõmak’ta ya-
şanan olaylarõ özetle şöyle anlattõ:
“Dayım Muhlis Akarsu eşiyle birlikte Si-
vas’a, kendi topraklarına gidip, oradan da
köyüne gidecekti. Eşi de Kangal’a bağlı
Hamal köyündeydi. Ancak o talihsiz ola-
yı yaşadı ve gelemediler. Yengem hiçbir
etkinliğe katılmazdı, ilk kez bir etkinlik-
te yer almıştı. O kadar talihsiz bir olay. Et-
kinliğin yapıldığı gün İstanbul’daydım.
Böyle bir olay kimsenin aklına gelmiyor-
du. Olaydan sonra hemen Ankara’ya İb-
ni Sina Hastanesi’nde korkunç bir man-
zarayla karşılaştık. Büyük ozanımızı bu
katliamda ne yazık ki kaybettik.”
‘Alevler hiç sönmeyecek’
Makbule Çimen “2.5 ay İstanbul Üniversitesi
Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’nde tedavi gördüm. 3
ameliyat geçirdim, bacaklarımdan deri alınıp sır-
tıma dikildi. Avrupa’da da tedavi oldum. Yaralı
olarak bir ben, bir de semah ekibinden bir genç
kız kurtuldu. Şeker Hemşire hastanedeyken ya-
nan kıyafetlerimi çıkarıp bana önü açık bir sa-
bahlık giydirmiş. O sabahlığı halen saklıyorum,
üzerinde kan ve duman lekeleri var, hiç dokun-
madan saklıyorum. Olaylardan sonra devlet yet-
kililerinden kimse bize sahip çıkmadı. Biz ülkemi-
zi seviyoruz. Sivas’ta insanları diri diri yaktılar,
devlet buna seyirci oldu. Sivas’ın ateşi her zaman
yanıyor. Madımak Oteli utanç müzesi olmadan bu
yara kapanmaz. Ben de keşke ölseydim de bunu
yaşamasaydım” diye konuştu.
‘Ben de keşke
ölseydim...’
MUHLİS AKARSU’NUN YEĞENİ
‘Madımak utanç
müzesi olmalı’
Halk ozanı
Nesimi
Çimen
Hollandalı üniversite
öğrencisi Carina Thuijs.
MEHMET MENEKŞE
SİVAS - Sivaslõlar kentin katliamla anõlmasõn-
dan rahatsõzlõk duyduklarõnõ belirtiyorlar. 79 ya-
şõndaki esnaf Mehmet Koç, “Sivas’ın katliam-
la anılması bizleri son derece rahatsız ediyor.
‘Sivaslõlar adam yakõyor’ diye bize iyi gözle
bakmıyorlar.” dedi. Olaydan büyük üzüntü duy-
duğunu anlatan 60 yaşõndaki esnaf Abdullah At-
maca ise “Bu olumsuz durumun silinmesi için
de Türkiye Cumhuriyeti hükümetinin gereke-
ni yapması gerekiyor. Artık müze mi olur bil-
miyorum. Ancak talepleri de dikkate almalı ”
dedi. Esnaf Yahya Ceren ise “Sivas dışarıdan
bakıldığı gibi değil. Ben Sünniyim, arkadaşım
Alevi. Birlik ve beraberliğimizi sürdürmeliyiz.
Ancak bu birlik ve beraberlikten rahatsız olan
çevreler de yok değil ” diye konuştu.
Sivas halkõ rahatsõz
Muhlis
Akarsu
‘Cumhuriyetçi
müdür’ tasfiyesi
NİHAN İNAL
Milli Eğitim Vakfõ’nõn (MEV) 16 Ma-
yõs’ta yapõlan genel kurulundan sonra deği-
şen yönetimi, İstanbul, Ankara, İzmir’deki
okullarõnda görev yapan demokrat Atatürkçü
öğretmenleri tasfiye etti. 1 ayda yaklaşõk
dört okul müdürü ve 30 öğretmenin sözleş-
meleri, gerekçe gösterilmeden feshedildi.
Görevine son verilen müdür ve öğretmenler
MEV’e dava açmaya hazõrlanõyor.
Yönetim değişikliği sonrasõ önce MEV İz-
mir Okullarõ Koordinatör Müdürü Abdur-
rahman Kayalar’õn işine son verildi. Kaya-
lar’õn ardõndan MEV İstanbul Özel Basõnköy
İlköğretim Okulu Müdürü Zehra Hayriye
Tutan Kerimov, MEV Ankara Okullarõ Ko-
ordinatör Müdürü Mehmet Altan Ersöz,
MEV Ankara Okullarõ İlköğretim Okulu
Müdürü Selami Aydoğan’õn yanõ sõra MEV
Ankara Okullarõ’ndan 12, İzmir Okulla-
rõ’ndan ise 20 öğretmenin işine son verildi.
Eğitim-Sen Genel Başkanõ Zübeyde Kılıç,
AKP’nin vakfa yandaşlarõnõ atamak istediği-
ni belirtirken MEV Başkanõ İhsan Özçu-
kurlu yeterli niteliklere sahip olmayan kad-
rolarõnõ yenilediklerini söyledi.
Engin Çeber
ıslatılarak
dövülmüş
İstanbul Haber Servisi- Metris Ceza-
evi’nde gördüğü işkence sonucu yaşamõnõ
yitiren Engin Çeber’i öldürdüğü gerekçe-
siyle cezaevi 2. müdürü ile 3 infaz koruma
memurunun mahkûmiyetine ilişkin gerekçe-
li karar açõklandõ. 80 sayfalõk kararda Çe-
ber’e yapõlan işkence detaylõ olarak yer aldõ.
Türkiye’de işkence suçuna verilen en yük-
sek ceza olarak tarihe geçen davanõn gerek-
çeli kararõnda Çeber ve arkadaşlarõnõn göz-
altõna alõndõktan sonra önce polis merkezin-
de kötü muamele gördükleri belirtildi.
Rapora göre Çeber cezaevinde õslatõlarak
dövülüyor, Çeber’e sayõmlarda da ayağa
kalkmadõğõ için dayak atõlõyor. İnfaz koruma
memurlarõ Çeber’in kafasõnõ duvara ve de-
mir kapõya vuruyor. 2. Müdür Fuat Karaos-
manoğlu ise “Bundan sonra ayağa kalk-
mayıp sayım vermeyenler böyle cezalan-
dırılacak” diyor. Kararda AİHM kararlarõ-
na da atõfta bulunuldu ve kamu görevlileri-
nin görevi sõrasõnda başkalarõna eziyet etme-
sinin işkence olduğu belirtildi.
GEREKÇELİ KARAR
MEV’NİN YENİ YÖNETİMİ
Bakırcı’ya disiplin
yolu göründü
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - AKP,
“Terör sorununun giderilmesi için Güney-
doğu’dan ikinci eş” formülünü öneren Rize
Belediye Başkanõ Halil Bakırcı hakkõnda
başlattõğõ inceleme kapsamõnda milletvekille-
ri Metin Kaşıkoğlu ve Mehmet Sekmen,
Bakõrcõ’yõ dinleyerek, açõklamalarõna ilişkin
kaseti inceleyecek. Teşkilatõn da başkan hak-
kõndaki görüşleri alõnacak. Rapor, yerel yö-
netimler başkanlõğõnda değerlendirilecek, ar-
dõndan partinin yetkili kurullarõna sunulacak.
AKP MYK hazõrlanacak rapor doğrultusunda
Bakõrcõ’yõ disiplin kurula sevk edip etmeye-
ceğine karar verecek. AKP kadõn kollarõ da
bir açõklamayla Bakõrcõ’yõ kõnadõ.
AKP RİZE BELEDİYE BAŞKANI