Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
CMYB
C M Y B
SAYFA CUMHURİYET 7 HAZİRAN 2010 PAZARTESİ
4 HABERLER
2000’Lİ YILLARDA
ERDAL ATABEK
Bana Yalan Söyle!
Evet. Bana yalan söyle.
Bana yalan söyle ki, yaşadıklarıma
dayanayım.
Bana yalan söyle ki, gerçeklerin altında
ezilmeyeyim.
Bana yalan söyle.
Çekinme.
Yalanını yüzüne vurmam.
Asla “Bana yalan söylüyorsun” demem.
Bana yalan söyle. Ben inanırım.
İnanmaya ihtiyacım var.
Yalanlara ihtiyacım var.
Ne gibi yalanlar mı?
Ülkemde adalet olduğunu söyle mesela.
Hapiste olanların suçlu olduğunu söyle.
Dışarda gezenlerin masum olduğunu söyle.
Buna inanayım.
Adaletin tarafsız olduğunu söyle.
Adaletin önyargısız olduğunu söyle.
Adaletin iktidarla ilişkisi olmadığını söyle.
Bunlara inanayım.
İnanmaya ihtiyacım var.
Bana yalan söyle.
İşsizliğin azaldığını söyle mesela.
İşsizliğin kalmadığını söyle hatta.
Ben de işsiz olmadığımı düşüneyim.
Bir işim varmış sanayım.
Bana yalan söyle, ne olur!
Her yerde işsizlik olduğunu söyle.
Bunun kader olduğunu söyle.
Herkesin işsiz kalabileceğini söyle.
Hatta işin çok da önemli olmadığını söyle.
Kimsenin aç kalmadığını söyle.
Bir yolunun bulunduğunu söyle.
Bana kısmetten söz et.
Talihimin şu aralar yolunda gitmediğini söyle.
Bana yalan söyle.
Yalan söyle ki inanayım.
Çok ihtiyacım var, çok...
Şu ara yalana çok ihtiyacım var.
Yalvarırım yalan söyle.
Bana asla asla, şunları söyleme dostum:
“Herkes kaderini kendi yaratır” deme.
“Sen öyle istedin de öyle oldu” deme.
Asla, bana “Önünü görmedin, önünü
düşünmedin” deme.
Bunları taşıyamıyorum.
Bunlar bana ağır geliyor dostum.
Bak bunları politikacılar söylüyor mu?
Sen de söyleme.
Bana yalan söyle, yalan.
“Sen ne yapabilirdin ki?” de bana.
“Hep onların suçu” de bana.
“Sen elinden geleni yaptın, gene de yaparsın”
de bana.
Yaptım değil mi?
Gene yapıyorum değil mi?
Benim suçum yok değil mi?
Hep onların suçu değil mi?
Bak, ne güzel, rahatlıyorum.
Televizyonlar gibi yap.
Bana yalan söyle.
Hep yalan söyle dostum.
Sağ ol. Bak, şimdi rahatladım...
erdalatak@gmail.com
Almanya’nõn talebinin soruşturma yürüten savcõlar tarafõndan reddedilmediği ortaya çõktõ
Fener savcõsõna by-pass
AYKUT KÜÇÜKKAYA
FRANKFURT - Almanya’nõn
Deniz Feneri zanlõlarõnõ Türkiye’de
sorgulama talebinin Ankara’da De-
niz Feneri e.V. bağlantõlõ soruşturma
yürüten savcõlar tarafõndan redde-
dilmediği ortaya çõktõ. Adalet Ba-
kanlõğõ aracõlõğõyla Frankfurt Sav-
cõlõğõ’na gönderilen Ankara Cum-
huriyet Başsavcõlõğõ’nõn ret yazõ-
sõnda Türkiye’deki soruşturmayõ
yürüten Ankara Cumhuriyet Baş-
savcõlõğõ Basõn Savcõsõ Nadi Tür-
kaslan ve ekibinde yer alan iki sav-
cõnõn isimleri yer almõyor. Almanya
sorgulama talebinin reddedilmesin-
den sonra Türkaslan’õn Deniz Feneri
zanlõlarõnõ Almanya’da sorgulamak
istemesine bugüne kadar olumlu
yanõt vermedi.
Adalet Bakanõ Sadullah Ergin,
Alman makamlarõnõn Türkiye’ye
gelerek, Deniz Feneri davasõyla ilgili
eski RTÜK Başkanõ Zahid Akman
ve Kanal 7 Yönetim Kurulu Başka-
nõ Zekeriya Karaman’õ sorgulama
talebine izin verilmemesinden ba-
kanlõk olarak kendilerinin değil,
Ankara Başsavcõlõğõ’nõn sorumlu
olduğunu açõklayarak gözlerin An-
kara’daki Adalet Sarayõ’na çevril-
mesine yol açtõ. Bu süreçte “Deniz
Feneri savcısını teğet geçen” bir ge-
lişmenin yaşandõğõ ortaya çõktõ.
Frankfurt Savcõsõ Kertsin Lotz,
Başkomiser Alexander Böhm ve
Adliye Müfettişi Tanja Jakob’un,
“Türkiye’de yapılacak hukuki iş-
lemlere dahil edilmesi, hazırla-
nan soru kataloğundan, zanlılara
ve şahitlere soru sormalarına izin
verilmesi talebi” Deniz Feneri e.V.
bağlantõlõ soruşturmayõ yürüten ekip
tarafõndan değil de Ankara Cumhu-
riyet Başsavcõlõğõ’nõn görevlendirdiği
iki isim tarafõndan kabul görmedi.
Adalet Bakanlõğõ aracõlõğõyla Al-
manya’ya iletilen yanõtta yer alan
isimler Frankfurt Savcõlõğõ’nõn da
dikkatini çekti.
Almanya’nõn talebinin reddedil-
mesinden sonra Deniz Feneri
e.V.’nin Türkiye bağlantõlarõna iliş-
kin soruşturmayõ yürüten Ankara
Cumhuriyet Savcõsõ Türkaslan da Al-
manya’da halen tutuklu bulunan
Euro 7 Genel Müdürü Mehmet
Gürhan ve diğer zanlõlarõ Frank-
furt’a giderek bizzat sorgulamak
için adli yardõm talebinde bulundu.
Türkaslan’õn bu talebine Alman ad-
li makamlarõnca bugüne kadar olum-
lu bir yanõt verilmedi.
Adalet Bakanlõğõ
aracõlõğõyla Frankfurt
Savcõlõğõ’na gönderilen ret
yazõsõnda soruşturmayõ
yürüten savcõlarõn isimleri
yer almõyor.
İ K T İ D A R G Ö L G E S İ N D E S O R U Ş T U R M A S Ü R E C İ
Hem Türkiye’deki Deniz Fe-
neri e.V. bağlantõlõ soruşturma-
yõ hem de Almanya’da sürdürü-
len ikinci Deniz Feneri soruş-
turmasõnõ kilitleyen en önemli ge-
lişmelerden biri olan süreç özet-
le şöyle gelişti:
20 Ocak 2009: Frankfurt
Main Bölgesel Mahkemesi Sav-
cõlõğõ “6350J2L01 07/08 sayõlõ
yazõsõyla adli yardõm talebinde
bulundu.
24 Nisan 2009: Evrak Al-
manya’nõn Ankara Büyükelçiliği
tarafõndan Adalet Bakanlõğõ’na
ulaştõrõldõ.
30 Nisan 2009: Adalet Ba-
kanlõğõ adli yardõm talebini An-
kara Cumhuriyet Başsavcõlõğõ‘na
iletti.
6 Mayıs 2009: Ankara Cum-
huriyet Başsavcõlõğõ’nõn talebiy-
le Adalet Bakanlõğõ Almanya’dan
istediği ek bilgi talebini ülkenin
Ankara Büyükelçiliği’ne iletti.
4 Ağustos 2009: Almanya ek
taleple ilgili yanõtõ Ankara’ya
ulaştõrdõ.
6 Ağustos 2009: Frankfurt
Main Bölgesel Mahkemesi Sav-
cõlõğõ’nõn Adalet Bakanlõğõ’ndan
adli yardõm talebiyle ilgili evra-
kõ ikinci kez Ankara Cumhuriyet
Başsavcõlõğõ’na iletildi.
20 Ekim 2009: Ankara
Cumhuriyet Başsavcõlõğõ, Al-
manya’da görevli bazõ yetkilile-
rin Türkiye’de yapõlacak hukuki
işlemlere dahil edilmesi, hazõr-
lanan soru kataloğundan, zanlõ-
lara ve şahitlere soru sormala-
rõna izin verilmesi talebini uygun
bulmayarak reddetti.
23 Ekim 2009: Bakanlõk bu
kararõ Alman makamlarõna iletti.
Türker, partisinin 8. olağan kurultayõnda yeniden genel başkanlõğa seçildi
‘DSP devrimci bir partidir’
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)
- İlk kez Rahşan Ecevit’in yoklu-
ğunda gerçekleştirilen kurultayda
Masum Türker, oylarõn 778’ini
alarak yeniden DSP genel başkanlõ-
ğõna seçildi. Kurultaydaki konuş-
masõnda CHP Genel Başkanõ Kemal
Kılıçdaroğlu’nun 30 yõl sonra “E-
cevitçi” olmaya çalõştõğõnõ belirten
Türker, Kõlõçdaroğlu’na “Hoş gel-
diniz” dedi. Türker, “Türkiye’nin
bir devrime ihtiyacı var. DSP ulu-
salcı, devrimci bir partidir” görü-
şünü kaydetti.
DSP’nin 8. olağan kurultayõ dün
Atatürk Spor Salonu’nda gerçekleş-
tirildi. Kurultaya CHP, AKP, MHP,
DP, BBP, İşçi Partisi, Hak ve Eşitlik
Partisi ile Saadet Partisi’nin temsil-
cileri de katõldõ. BCP Genel Başka-
nõ Mümtaz Soysal kurultaya, “Biz-
ler farklı partilerde aynı yolda
mücadele veren insanlarız, başa-
rılar diliyorum” mesajõnõ gönderdi.
Kurultaydaki pankartlarda Kõlõçda-
roğlu’na gönderme içeren ifadeler
dikkat çekti. DSP Gençlik Kollarõ
“Kasketin orijinali burada” pan-
kartõ taşõdõ. Eski Genel Başkan Ze-
ki Sezer, salondan büyük ilgi gördü.
Genel Başkan Türker “Başba-
kan” sloganlarõ eşliğinde salonu do-
laştõ. Divan başkanlõğõna eski bakan
Hikmet Sami Türk seçilirken, genel
başkanlõk için Masum Türker, 23 ya-
şõndaki Davut Ocak ve Erol Özav-
cı aday oldu.
Türker, yaptõğõ konuşmada Türki-
ye’nin devrime ihtiyacõ olduğunu
bir yõl önce söylediğini anõmsattõ.
Türker, “Bugünlerde Ergene-
kon’dan dolayı kimsenin söyleye-
mediğini ben söylüyorum: Biz ulu-
salcıyız. Ulusalcı olmak Atatürk’ün
milliyetçiliğini savunmaktır, ırk
milliyetçiliği değil. Biz halkçıyız,
ama halka rağmen değil” dedi.
İsim vermeden Kõlõçdaroğlu’nu eleş-
tiren Türker, “30 yıl kurultayların-
da bir resmini koymadılar. Şimdi
‘niye ortak oldunuz’ demeyiz. Hoş
geldiniz” diye konuştu.
‘Arınç bile hak veriyor’
İsrail’in yardõm gemilerine ope-
rasyonuyla ilgili de Başbakan Tay-
yip Erdoğan’õ eleştiren Türker,
“Tayyip Erdoğan ‘Gazze’ye gide-
ceğim’ demiş. Amacın gerçekten in-
sani yardım ise birlikte gidelim.
Ama amaç Kızılay’ı yok etmekse,
ideolojikse o zaman karşında bizi
bulursun. Çok ağlayan Bülent
Arınç bile hak veriyor, ‘biz niye git-
tik’ diyor. ‘Biz gideceğiz’ diyen
milletvekilleri nerede?” diye sordu.
Anayasa değişikliği paketine de-
ğinen Türker, “İptal edilmezse,
Türkiye’yi karış karış gezeceğiz ve
hayır diyeceğiz” dedi. Türker, ana-
yasa değişiklik oylamalarõnda “evet”
oyu kullanan eski DSP milletvekil-
lerine de tepki gösterdi.
Türker’in konuşmasõnõn ardõndan
çalõşma raporunun görüşmelerine
geçildi. Rapora muhalefet şerhi ko-
yan PM üyesi Emrah Konuralp,
Türker’in, DSP Genel Başkanlõğõ’nõn
yanõnda TÜRMOB Genel Başkanlõ-
ğõ görevini sürdürmesini eleştirdi. Ko-
nuralp’in konuşmasõ sõrasõnda kõsa sü-
reli gerginlik yaşandõ.
Tüzükte değişiklik
Kurultayda tüzüğün bazõ madde-
lerinde de değişiklik yapõldõ. Deği-
şiklik ile parti üyeliğinin silinmesi
zorlaştõrõlarak üyelikten atõlma, di-
siplin kurulu ve yargõ kararlarõna
bağlõ hale getirildi. Parti meclisi üye
sayõsõ 60’tan 70’e çõkarõlõrken, kadõn
ve gençlik kollarõ ile akademik plat-
form kuruldu. Türker, 881 geçerli
oyun 778’ini alarak genel başkan se-
çildi. Ocak 92, Özavcõ 11 oy aldõ.
Türker, teşekkür konuşmasõnda
da partinin tüm teşkilatõndan gelecek
seçimlere hazõrlanmasõnõ istedi.
Kalabalık bir katılımla gerçekleştirilen DSP kurultayında salon,“DSP
Egemenlerin Değil Emekçilerin Partisidir”, “Bizim İki Gücümüz Var Halk
ve Hak” yazılı pankartlarla donatıldı. (Fotoğraflar: NECATİ SAVAŞ)
Atatürk Spor Salonu’nda
gerçekleştirilen DSP’nin 8.
olağan kurultayõ kalabalõk
bir katõlõmla gerçekleşti.
Prof. Erdal İnönü, 84. doğum gününde bir ka-
rikatür sergisiyle anıldı. (Fotoğraf: ALİ AÇAR)
‘Sen Tel Aviv’in avukatõ mõsõn?’
Prof. Davut Dursun RTÜK Ya-
sası’na aykırı olarak Sakarya
Üniversitesi’nde derslere girmiş.
RTÜK
Başkanı
ek iş yapmış
FIRAT KOZOK
ANKARA - RTÜK Başkanõ
Prof. Dr. Davut Dursun’un
RTÜK Yasasõ’na aykõrõ olarak
kurumdaki görevinin yanõ sõra Sa-
karya Üniversitesi’nde derslere
girdiği, üniversiteye gidiş gelişle-
rinde makam aracõnõ “resmi” gö-
revli olarak kullandõğõ ortaya çõk-
tõ. Yasaya göre, görevi boyunca
resmi ya da özel herhangi başka
bir iş yaptõğõ saptanan kurul üye-
si, görevinden çekilmiş sayõlõyor.
Üst kurulun bugünkü toplantõ-
sõnda üyelerin nasõl bir tavõr ta-
kõnacağõ merak konusu oldu.
Eski RTÜK Başkanõ Zahid
Akman’õn şirket ortaklõklarõyla
bir dönem tartõşma konusu olan
RTÜK’ün bugünkü başkanõ Dur-
sun ile ilgili de benzer bir gelişme
ortaya çõktõ. Dursun’un RTÜK
üyeliğinin yanõ sõra Sakarya Üni-
versitesi Sosyal Bilimler Enstitü-
sü Kamu Yönetimi Anabilim Da-
lõ’nda ders verdiği belirlendi.
2009-2010 eğitim-öğretim yõlõ
güz yarõyõlõ doktora derslerine gi-
ren Dursun, pazartesi günleri
“Demokrasi Teorisi” derslerine
katõlõrken, perşembe günleri de
uzmanlõk alan derslerine girdi.
Dursun, üniversiteye gidiş geliş-
lerinde de makam aracõnõ kullan-
dõ. Dursun’un kullandõğõ “06 BY
1422” ve “06 ENB 73” plakalõ
iki araç için hazõrlanan “Taşıt gö-
rev emri” yazõlarõnda, “Görevin
türü” başlõklõ bölüme “resmi”
notunun düşülmesi dikkat çekti.
Tutanaklara yansıdı
Dursun’un üniversitede dersler
verdiği üniversite tutanaklarõna da
yansõdõ. 19 Kasõm 2009, 10 Ara-
lõk 2009, 31 Aralõk 2009 ve 29
Nisan 2010 tarihli “Sosyal Bilim-
ler Enstitü Yönetim Kurulu
toplantı tutanakları”nda Dur-
sun’un adõ, tez izleme komitele-
rinde yer alõyor.
RTÜK Yasasõ’nõn “Yasaklar
ve denetim” başlõklõ 9. maddesi-
ne göre üst kurul üyeleri, üyelik-
leri süresince resmi ya da özel
başkaca hiçbir görev alamõyor.
Yasanõn ilgili maddesindeki hü-
kümler şöyle: “Üst kurul üyeleri
ile üçüncü derece dahil üçüncü
dereceye kadar kan ve sıhri hı-
sımları, 5846 sayılı Fikir ve Sa-
nat Eserleri Kanunu hükümleri
saklı kalmak kaydıyla, radyo ve
televizyon hizmetleri alanında
üst kurulun görev ve yetki ala-
nına giren konularda herhangi
bir yüklenme işine giremez,
özel radyo ve televizyon şirket-
lerinde ve bu şirketlerin doğru-
dan veya dolaylı ortaklık bağı
bulunan şirketlerde ortak veya
yönetici olamazlar. Üst kurul
üyeleri, üyelikleri süresince res-
mi veya özel başkaca hiçbir gö-
rev alamaz, özel veya kamu ya-
yın kuruluşlarının görev ve yet-
ki alanına giren konularda doğ-
rudan veya dolaylı olarak taraf
olamaz ve bu konularda hiçbir
menfaat sağlayamaz, siyasi par-
tiye üye olamazlar. Yukarıdaki
esaslara aykırı davrananlar gö-
revlerinden çekilmiş sayılır.”
RTÜK’te kritik toplantı
Bu gelişmenin ardõndan üst ku-
rul, bugün toplanacak. Toplantõda
Dursun’la ilgili bu gelişmelerin
masaya yatõrõlmasõ bekleniyor.
Bazõ üyelerin Dursun’u istifaya
davet edebileceği belirtiliyor.
Başbakan Erdoğan kendisine Tevrat’õn 8. maddesini anõmsatarak ‘Çalmayacaksõn’
diyen CHP lideri Kemal Kõlõçdaroğlu’na Bursa’da katõldõğõ törende sert yanõt verdi
LEVENT GENCELLİ
BURSA - Başbakan Tayyip Er-
doğan, kendisine Tevrat’taki 8. em-
ri anõmsatarak “Çalmayacaksın”
diye seslenen CHP lideri Kemal
Kılıçdaroğlu’na Bursa’dan yanõt
verdi. Erdoğan, “Sen Tel Aviv’in
avukatı mısın?” dedi.
Erdoğan, Bursa Atatürk Kongre ve
Kültür Merkezi önünde gerçekleşti-
rilen toplu açõlõş ve TOKİ anahtar tes-
lim töreninde yaptõğõ konuşmada, Or-
tadoğu’ya barõş, huzur gelinceye ka-
dar mücadelelerini kesintisiz sürdü-
receklerini belirterek CHP Genel
Başkanõ Kõlõçdaroğlu’na yüklendi.
“Konya’da İsrail hükümetine ses-
lendim. Çok ilginçtir, ben Tel
Aviv’e seslendim, cevabı ne yazık
ki Keşan’dan geldi. Birileri çıkmış
Tel Aviv adına cevap veriyor. Tel
Aviv’in avukatlığını yapıyor” diye
konuştu. Kõlõçdaroğlu’nun 6. emir
olan “Çalmayacaksın”õ anõmsat-
masõna yanõt veren Erdoğan, şunla-
rõ söyledi: “Bunlar yapmadıkları-
nı konuşuyorlar. Okuduklarını da
yine zahmet olmazsa arkadaşları-
na da anlat. Desteksiz atmayla bir
şey elde edilse Erzurumlu kardeş-
lerim var, iyi bilirler Erzurumlu
Teyo Pehlivan cihan padişahı olur.”
“Gazze karşısında sussak, şu
Osman Gazi’nin kemikleri sızla-
maz mı?”diye soran Erdoğan,
“Monşerlerden bazıları şunu söy-
lüyor: ‘Burasõ bizim için bir milli da-
va değildir.’ Burası bizim için tarihi
davadır. Kudüs, üç dinin merke-
zidir. Biz bunu seslendirdik. Bun-
dan sonra da geri adım atmadan,
bu onurlu duruşu uluslararası dip-
lomatik çevrelerde seslendirece-
ğiz” ifadelerini kullandõ.
Üretici isyan etti
Erdoğan’õn konuşmasõ sõrasõnda bir
üretici “Sayın Başbakanım top-
raklarımız sigara parasına satılı-
yor. Sorumluları da yanında” diye
bağõrdõ. Başbakan Erdoğan’dan son-
ra konuşan Roman Dernekleri Fe-
derasyonu Başkanõ ve AKP’den Yõl-
dõrõm Belediye Meclis Üyesi Efkan
Özçimen ise AKP’nin Roman açõlõ-
mõna övgüler yağdõrõdõ.
İnönü’ye hakaret
Özçimen, “1934 yılında İsmet
İnönü tarafından çıkarılan yasay-
la Çingeneler, Romanlar insan ye-
rine konulmadı. Bizim vatandaş
olarak kabul görmemizi sağlayan
Başbakanıma desteklerinden ötü-
rü teşekkür ediyorum” dedi.
Erdoğan da bir konuşmasõnda İnö-
nü’yü Hitler’e benzetmişti.
İstanbul Haber Servisi - Eski başbakan yar-
dõmcõlarõndan, bilim insanõ merhum Prof. Dr.
Erdal İnönü, 84. doğum gününde adõna düzen-
lenen karikatür sergisi ile anõldõ. İnönü’nün eşi
Sevinç İnönü, sergiye katõlanlara seslenerek
“Aslan sosyal demokratlar birleşin” dedi.
Beyoğlu’ndaki Bir Nokta Sanat Galerisi’nde
düzenlenen “Erdal İnönü Karikatürleri Sergi-
si”nde konuşan Sevinç İnönü, eşi Erdal İnönü’yü
ölümünden sonra hep kendi aralarõnda andõklarõ-
nõ belirterek, “Ümit Aslanbay’ın Erdal ile ilgili
kitabından esinlenerek daha kapsamlı bir kut-
lama yapmaya karar verdik. Sonuçta Erdal’ı
bu sergi ile anmak istedik” dedi. Sergide bir sõ-
nõf arkadaşõnõn kendisine “Buraya katılan siya-
setçilerden kabine çıkar” dediğini anõmsatan
Sevinç İnönü, “Erdal’ın dediği gibi ‘Aslan sos-
yal demokratlar’ birleşin” diye konuştu.
Eski Ankara Büyükşehir Belediye Başkanõ
Murat Karayalçın ise “Bu vesileyle Erdal Bey,
bizleri yeniden bir araya getirdi” dedi. Eski
Kültür Bakanõ Ercan Karakaş da “Şimdi Kılıç-
daroğlu’nun önderliğinde sosyal demokratlar
olarak CHP altında toplanacağız. İnönü bun-
ları gördükçe rahat uyuyacaktır” ifadelerini
kullandõ. Tiyatro sanatçõsõ Müjdat Gezen, İnö-
nü’nün karikatürlerinin çizilmesinden mutluluk
duyduğunu, şimdi ise politikacõlarõn karikatürist-
leri mahkemeye verdiğini söyledi. Eski CHP PM
üyesi Ali Kılıç da İnönü’nün sol açõsõndan değe-
rine dikkat çekerken gazeteci Yalçın Bayer ise
“Kemal Bey, İnönü çizgisini de yanına alarak
sosyal demokratları birleştirecektir” dedi.
Sevinç İnönü’den
sola: Birleşin