Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Lxi
-•o
cc
Tarih kırımlarla
doludur, ama?
Tınaz Tıtiz
I
ster bir ırkı yoketme, ister etnik armdır-
ma, istcr savasjardaki kınmlar olsun, bin-
lcıce yıldır çeştli kılıklar altında siirege-
len -hatra gidorck artan- bir vahşet tiirü, öl-
dünnck olsa gerek.
En büyiik çok taraflı kırımlardan hirisi
sayılan 11. Diinya Savaşı'nda 50 milyon as-
ker ve 47 milyon sivil öldii.
Günüınüzde ise son 20 yılda, 1. Körfez
Savaşı'nda sadjjjpe lrak'ta ölen insan sayısı-
nın 1 milyon civarında olduğu tahmin edili-
yor. Eski Yugoslavya'nm parçalanması sıra-
sında etnik remizlik nedeniyle öldürülen in-
san sayısı 312,000, Darfur'da ise 300,000.
Şimdilerde daha ekonomik olduğu için ye-
rel savaşlar tercih edi-
liyor.
Kısacası insanlar
öldürüyor, öldürüyor
ve her birine de uy-
gun gerekçeleri ya
icad ediyor ya da
oluşturuyorlar.
Bu resim için bir
soru akla gelebilir:
Acaba ölenler ve öl-
dürenler arasında bir haklı-haksız aynmı ya-
pılamaz ını; ömeğin çatışmalara herhangi bir
şekilde katıl(a)mamış sivillerin durumlann-
da bir belirsizlik var mıdır? Kuşkusuz onlar
tartışma dışıtlır ve deyim yerindeyse kimvur-
duya gitmişjerdir.
Eğer yeterince geçmişe gidilirse -mesela
birkaçhin yıl-, bu mazluın kesimlerin dışın-
da kalanların birbirlerinden alacak veya
borçları olmadığı görülür.
Rockefeller'e ait olduğu söylenen, "ilk
milyonumun hesabını sorma&anı: geri ka-
lanları kuruşuna kadar açıklayabilirim" sözü,
günüınüzde hesap soran ve sorulan tüm top-
lumlar için geçeıiidir. Yunus'un "malsahibi
mülk sahibi, hani hunun ilk salıibt' sözü, as-
lında herkesin (toplumsal ölçckte) sahip ol-
duklarınm başlangıcmın öyle ya da böyle bir
zora, onun da öldürmeye dayalı olduğuna
işarer ediyor.
Bunıı herkes bildiğine göre, nasıl oluyor
da diinya yüziinde daima birileri diğerlerine
hesap soruyor.'
Kısacası insanlar öl-
dürüyor, öldürüyor
ve her birine de uy-
gun gerekçeleri ya
icad ediyor ya da
oluşturuyorlar.
Birkaç yıl önce, kurban bayramlarında
hayvanlara uygulanan vahset sahnelerini
elcştirdiğim bir ya:ıma bir arkadaşınıdan,
Danimarka'da -yine tamamen dinsel bir ge-
rekçeyle- balinalara uygulanan daha vahşi
bir rören örneği gelmişti. Belki aradaki fark
oralarda o vahşete karjı çıkabilen insanların
varlığıdır.
Her toplumun benzer "u:un geçmiş sicil-
lerf'ne rağmen, kimi toplumların hesap so-
rabilir konumda olmalannın nedeni, hesap
soranların daha temi: olmları değildir. İddia
edilen "taribiyle yüzleşmek" gibi öneriler
geçıııişi yıkayan bir temizleyici değil, sadece
kendisinden hesap sorulmaya kalkışıldığın-
da kullanılabilecek basit bir akıl karıştırıcı-
dır.
Hesap soran ve sorulanları ayıran en
önemli özelliği T.Roosevek ünlü büyiik so-
PÜ[1] ilkesiyle -çok veci: biçimde ifade et-
miştir. Hesap sorabilenler daima haklı ol-
dukları için değil, sorun çö:me yerenekleri
(\vw\v.rina:riti:.com/ya:i.php?id=105n da-
ha yüksek olduğu için sormakta, sorulanlar
ise mazluın oldııkları için değil sorun çözme
kabiliyederi düşük olduğu için sorulmakta-
dırlar.
1915 olaylarının -adına ne denilirse de-
nilsin- bu dcnli sistemli biçimde üstüne gi-
dilmesi yerine pekala iki toplum bir şekilde
üzgün olduklarını ifade edip, enerjilerini ge-
lecek nesillerinin nefretten uzak yctişmcleri
için kullanabilirlerdi.
Bu yoğun ve sistemli eylemler,
Ermenistan'ın elinde bulunan büyiik sopa*
nedeniyle değil, Türkiye'nin elinin boş ol-
ması, daha da doğru deyiınle koz yönetimi il-
kesini sorun çözme araçları dağarcığına so-
kamamış olması nedeniyle, bunun farkmda
olan ricari, siyasi, ideolojik vd "rakiplerinin"
-diişman deyimi yanhş deyimdir- kendi işle-
rine yarayabilir koz üretme eylemlerinden
başka bir şey değildir.
Tarih birbirini rahacça dengeleyebilecek
kırımlarla doludur. Mesele, bunları "işe ya-
rar"(!) birer suçlama haline dönüştiirebile-
cek ko: yönetimi anlayışına sahip olmak ya
da olamamaktır.
[1]" Yumuşak konuş ama elinde iri birso'
pa bulundur; daha uzağa gidabilirsin"
(http://www.rinazritiz.com/yazi.php?id=822)
Düzeltmeveözür
Türkiye Bilimler Akademisi'nin 25- 26 HAZİ-
RAN 2010 tarihlerinde gerçekleştireceği I.KÖK
HÜCRE KURSU ve V. TÜBA KÖK HÜCRE SEM-
P0ZYUMU, 28 Mayıs 2010 tarihli sayımızda yan-
lışlıkla haziran ayı yerine mayıs ayı olarak algılan-
mış ve haber yanıltıcı bir şeklide yayımlanmıştır.
Bu nedenle duyuruyu yeniden yayımlıyoruz:
Türkiye BilimlerAkademisi (TÜBA) Kök Hücre
Çalışma Grubu, kök hücre araştırmaları ve uygu-
lamalarının güncel önemini göz önünde tutarak
kök hücre konusunda her yıl yabancı ülkelerden
ve ülkemizden konularında önde gelen bilim in-
sanlarının katkıları ile eğitim amaçlı etkinlikler
düzenlemektedir.
Bu etkinlikler çerçevesinde TÜBA, 25-26
Haziran 2010 tarihlerinde Ankara Üniversitesi Tıp
Fakültesi Morfoloji Binası Kongre Merkezi'nde
Prof.Dr.AbrJülkadir Noyan Konferans Salonu'nda
"I. Kök Hücre Kursu" ve "V. Kök Hücre
Sempozyumu" nu gerçekleştirecektir.
Cep telefonlari'
beyin kanseri ilişkisi
Çokufushıve çokmerkezibir araçbrmaorubuotenlnterioneStudy,
ceptetefonlannm baj, boyun bölgesitûmörierinden menîngioma
ve gliomaya neden olmadığım açıkladLAncakaraşbrmelann dl-
ğertömörler Ozerinde devam etttğîni, bu nedenle de en aı 5yıl-
lıksOreç içm ceptelefonu kullanıcılanna önemlitavsiyelefde bu-
lundlL Pnf. Dr.Mustafa Demir,»
Ttkmkf BlgindnM Ptaftm*» Öy^â.
O
relefonu ile konuşanlarda
beyin tümörü geliştiği, bu ne-
'denle cep telefonlarınm insan
sağlığma zararlı olduğu yönündeki gö-
riijlcr 10 yıllık interfon araştırması so-
nuçları ile büyiik ölçüde açıkhğa ka-
vuştu. İnterfon araştırmasma 13 ülke
(Avustralya, Kunada, Danimarka,
Finlandiya, Fransa, Almanya, İsrail,
Italya, Japonya, Yeni Zelanda, Norveç,
İsveç ve İngiltere) toplam 26 araştır-
ma merkezi ile destek veriyor.
Araştırınalara yaşları 30-59 arasında
olan 5-10 yıldır cep telefonu kullanan
beyin tümörü olan 3115 meningioma
hastası, 4301 glionıa hastası ve 14354
kişilik kontrol grubu birey katıldı.
Tüm grupların yaklajık %70'i üzerin-
deki araştınnalar tamamlandı.
Meningioma tümörü olanlann ay-
da oıtalama 2 saat, glioma hastalarının
ayda ortalama 2.5 saat cep telefonu ile
konuştuğu belirtilmis,. Arajtınnaların
sonucunda, her iki beyin tümörü va-
kalarmda artış olmadığı bildirilmiştir.
Diğer baş bölgesi tümörlerinden akus-
tik nöronıa (sinir ucu tümörü) ve pa-
rotid bezi (kulak altı) tümörleri üze-
rindeki arajtırmalar halen devam et-
mektedir. Ayrıca cep telefonu ile uzun
süreli konuşanlar üzerindeki araştır-
nıaların da devam ermekte olduğu, bu
nedenle cep telefonu kullanımında ih-
tiyatlı davranılması gerektiği belirtil-
miştir.
Ulkemizde özellikle cep telefonu ve
baz istasyonlarınm yaydıgı elektro-
manyetik ışımaların toplum sağlığı
üzerindeki etkilerini arajtırmak ve
toplumu doğru bilgilendirmek üzere
Ulaştırma Bakanlığı ile Bilgi
Teknolojileri ve Iletijim Kurumu
(BTK) desteğiyle Teknoloji
Bilgilendirme Platformu (TBP) ku-
ruldu. interfon araştırmasınm kesin so-
nuçlarının açıklanması için en az 5 yıl-
lık bir süreye daha ihtiyaç var. Bu sü-
re içinde cep telefonu ile yapılacak ko-
nujmalarda aşağıdaki tavsiyelerin dik-
kate alınmasında yarar vardır.
ÖNERİLER
. *Aranan numarayı çevirince cilıazı
hemen kulağa götürmeyin. Bağlantı
sağlandıktan sonra cep telcfonunu
başınıza yaklaştırın.
* Gelen çağrıyı açtıktan 1-2 sani-
ye sonra cihazı kulağa götürün.
Telefona ilk sinyal geldiğinde doğru-
dan açılarak kulağa götürülmemeli.
* Ulaşılamayan telefonlarda §an-
sınızı çok zorlamaym. Cep telefonu ile
görüjmeler, baz istasyonlarındaki ve-
riciler aracıhğıyla oluyor. Kişinin bu-
lunduğu yer en yakın vericinin kap-
sama alanının dışında kalıyorsa gö-
rüşıne mümkün olmaz, ancak buna rağ-
mcn kişji cep telefonu ile bir yeri ara-
mada ısrar ederse her aramada elektrik
yüklemesine maruz kalır.
* Yolculuk sırasında cep telefonu
ile konuşmayın. Yolculuk sırasında
cep telefonu aracm geçtiği güzergâh-
ta sürekli baz istasyonu değiştirir. Bu
değişimler sırasında da yüzde 50 daha
fazla enerji yüklemesi olur.
* Şehir dışına ^kıldığında telefo-
nu vücuttan uzak tutmaya özen gös-
terin.
* Baz istasyonu ne kadar uzaksa cep
telefonu o kadar tehlikelidir. Çünkü
baz istasyonu ne kadar yakınsa cep te-
lefonu iyi irtibat kurar, yaydığı ışınım
azalır.
* Konuşma sırasında cep telefo-
nunu yüzünüze yapıştırmayın.
Başparmağınızı telefon ile kulak ara-
smdaki mesafeyi arttırmak için telefon
ile kulak arasına yerleştirin. Bu uygu-
lama ısı etkisini önemli ölçüde azaltır.
* Cep telefonu ile görüşmeleri
mümkün olduğunca kısa tutmalı. Uzun
görüşmelerde kulakhk kullanın.
* Çocukların gereksiz ve uzun sü-
reli cep telefonu kullanmasma engel
olunuz.
* Telefonunuzu hep aynı kulağınız;»
yaslayarak konuşmayınız.
Konuşmalarınızı her iki kulağmıza da
ejit paylaştırmaya gayret edin.
* Arabada araç kiti kullanmaya
özen gösterin.
* Kısa bilgi paylaşılacaksa SMS'i
tercih edin.
Kaynaklar
1. The INTERPHONE Study
Group. Brain tumour risk in rclation
to mobile telephone use: results of the
INTERPHONE intemational case-
control study. İntemational Joumal Of
Epidemiology, May 17, 2010.