23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Lxi -•o cc Tarih kırımlarla doludur, ama? Tınaz Tıtiz I ster bir ırkı yoketme, ister etnik armdır- ma, istcr savasjardaki kınmlar olsun, bin- lcıce yıldır çeştli kılıklar altında siirege- len -hatra gidorck artan- bir vahşet tiirü, öl- dünnck olsa gerek. En büyiik çok taraflı kırımlardan hirisi sayılan 11. Diinya Savaşı'nda 50 milyon as- ker ve 47 milyon sivil öldii. Günüınüzde ise son 20 yılda, 1. Körfez Savaşı'nda sadjjjpe lrak'ta ölen insan sayısı- nın 1 milyon civarında olduğu tahmin edili- yor. Eski Yugoslavya'nm parçalanması sıra- sında etnik remizlik nedeniyle öldürülen in- san sayısı 312,000, Darfur'da ise 300,000. Şimdilerde daha ekonomik olduğu için ye- rel savaşlar tercih edi- liyor. Kısacası insanlar öldürüyor, öldürüyor ve her birine de uy- gun gerekçeleri ya icad ediyor ya da oluşturuyorlar. Bu resim için bir soru akla gelebilir: Acaba ölenler ve öl- dürenler arasında bir haklı-haksız aynmı ya- pılamaz ını; ömeğin çatışmalara herhangi bir şekilde katıl(a)mamış sivillerin durumlann- da bir belirsizlik var mıdır? Kuşkusuz onlar tartışma dışıtlır ve deyim yerindeyse kimvur- duya gitmişjerdir. Eğer yeterince geçmişe gidilirse -mesela birkaçhin yıl-, bu mazluın kesimlerin dışın- da kalanların birbirlerinden alacak veya borçları olmadığı görülür. Rockefeller'e ait olduğu söylenen, "ilk milyonumun hesabını sorma&anı: geri ka- lanları kuruşuna kadar açıklayabilirim" sözü, günüınüzde hesap soran ve sorulan tüm top- lumlar için geçeıiidir. Yunus'un "malsahibi mülk sahibi, hani hunun ilk salıibt' sözü, as- lında herkesin (toplumsal ölçckte) sahip ol- duklarınm başlangıcmın öyle ya da böyle bir zora, onun da öldürmeye dayalı olduğuna işarer ediyor. Bunıı herkes bildiğine göre, nasıl oluyor da diinya yüziinde daima birileri diğerlerine hesap soruyor.' Kısacası insanlar öl- dürüyor, öldürüyor ve her birine de uy- gun gerekçeleri ya icad ediyor ya da oluşturuyorlar. Birkaç yıl önce, kurban bayramlarında hayvanlara uygulanan vahset sahnelerini elcştirdiğim bir ya:ıma bir arkadaşınıdan, Danimarka'da -yine tamamen dinsel bir ge- rekçeyle- balinalara uygulanan daha vahşi bir rören örneği gelmişti. Belki aradaki fark oralarda o vahşete karjı çıkabilen insanların varlığıdır. Her toplumun benzer "u:un geçmiş sicil- lerf'ne rağmen, kimi toplumların hesap so- rabilir konumda olmalannın nedeni, hesap soranların daha temi: olmları değildir. İddia edilen "taribiyle yüzleşmek" gibi öneriler geçıııişi yıkayan bir temizleyici değil, sadece kendisinden hesap sorulmaya kalkışıldığın- da kullanılabilecek basit bir akıl karıştırıcı- dır. Hesap soran ve sorulanları ayıran en önemli özelliği T.Roosevek ünlü büyiik so- PÜ[1] ilkesiyle -çok veci: biçimde ifade et- miştir. Hesap sorabilenler daima haklı ol- dukları için değil, sorun çö:me yerenekleri (\vw\v.rina:riti:.com/ya:i.php?id=105n da- ha yüksek olduğu için sormakta, sorulanlar ise mazluın oldııkları için değil sorun çözme kabiliyederi düşük olduğu için sorulmakta- dırlar. 1915 olaylarının -adına ne denilirse de- nilsin- bu dcnli sistemli biçimde üstüne gi- dilmesi yerine pekala iki toplum bir şekilde üzgün olduklarını ifade edip, enerjilerini ge- lecek nesillerinin nefretten uzak yctişmcleri için kullanabilirlerdi. Bu yoğun ve sistemli eylemler, Ermenistan'ın elinde bulunan büyiik sopa* nedeniyle değil, Türkiye'nin elinin boş ol- ması, daha da doğru deyiınle koz yönetimi il- kesini sorun çözme araçları dağarcığına so- kamamış olması nedeniyle, bunun farkmda olan ricari, siyasi, ideolojik vd "rakiplerinin" -diişman deyimi yanhş deyimdir- kendi işle- rine yarayabilir koz üretme eylemlerinden başka bir şey değildir. Tarih birbirini rahacça dengeleyebilecek kırımlarla doludur. Mesele, bunları "işe ya- rar"(!) birer suçlama haline dönüştiirebile- cek ko: yönetimi anlayışına sahip olmak ya da olamamaktır. [1]" Yumuşak konuş ama elinde iri birso' pa bulundur; daha uzağa gidabilirsin" (http://www.rinazritiz.com/yazi.php?id=822) Düzeltmeveözür Türkiye Bilimler Akademisi'nin 25- 26 HAZİ- RAN 2010 tarihlerinde gerçekleştireceği I.KÖK HÜCRE KURSU ve V. TÜBA KÖK HÜCRE SEM- P0ZYUMU, 28 Mayıs 2010 tarihli sayımızda yan- lışlıkla haziran ayı yerine mayıs ayı olarak algılan- mış ve haber yanıltıcı bir şeklide yayımlanmıştır. Bu nedenle duyuruyu yeniden yayımlıyoruz: Türkiye BilimlerAkademisi (TÜBA) Kök Hücre Çalışma Grubu, kök hücre araştırmaları ve uygu- lamalarının güncel önemini göz önünde tutarak kök hücre konusunda her yıl yabancı ülkelerden ve ülkemizden konularında önde gelen bilim in- sanlarının katkıları ile eğitim amaçlı etkinlikler düzenlemektedir. Bu etkinlikler çerçevesinde TÜBA, 25-26 Haziran 2010 tarihlerinde Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Morfoloji Binası Kongre Merkezi'nde Prof.Dr.AbrJülkadir Noyan Konferans Salonu'nda "I. Kök Hücre Kursu" ve "V. Kök Hücre Sempozyumu" nu gerçekleştirecektir. Cep telefonlari' beyin kanseri ilişkisi Çokufushıve çokmerkezibir araçbrmaorubuotenlnterioneStudy, ceptetefonlannm baj, boyun bölgesitûmörierinden menîngioma ve gliomaya neden olmadığım açıkladLAncakaraşbrmelann dl- ğertömörler Ozerinde devam etttğîni, bu nedenle de en aı 5yıl- lıksOreç içm ceptelefonu kullanıcılanna önemlitavsiyelefde bu- lundlL Pnf. Dr.Mustafa Demir,» Ttkmkf BlgindnM Ptaftm*» Öy^â. O relefonu ile konuşanlarda beyin tümörü geliştiği, bu ne- 'denle cep telefonlarınm insan sağlığma zararlı olduğu yönündeki gö- riijlcr 10 yıllık interfon araştırması so- nuçları ile büyiik ölçüde açıkhğa ka- vuştu. İnterfon araştırmasma 13 ülke (Avustralya, Kunada, Danimarka, Finlandiya, Fransa, Almanya, İsrail, Italya, Japonya, Yeni Zelanda, Norveç, İsveç ve İngiltere) toplam 26 araştır- ma merkezi ile destek veriyor. Araştırınalara yaşları 30-59 arasında olan 5-10 yıldır cep telefonu kullanan beyin tümörü olan 3115 meningioma hastası, 4301 glionıa hastası ve 14354 kişilik kontrol grubu birey katıldı. Tüm grupların yaklajık %70'i üzerin- deki araştınnalar tamamlandı. Meningioma tümörü olanlann ay- da oıtalama 2 saat, glioma hastalarının ayda ortalama 2.5 saat cep telefonu ile konuştuğu belirtilmis,. Arajtınnaların sonucunda, her iki beyin tümörü va- kalarmda artış olmadığı bildirilmiştir. Diğer baş bölgesi tümörlerinden akus- tik nöronıa (sinir ucu tümörü) ve pa- rotid bezi (kulak altı) tümörleri üze- rindeki arajtırmalar halen devam et- mektedir. Ayrıca cep telefonu ile uzun süreli konuşanlar üzerindeki araştır- nıaların da devam ermekte olduğu, bu nedenle cep telefonu kullanımında ih- tiyatlı davranılması gerektiği belirtil- miştir. Ulkemizde özellikle cep telefonu ve baz istasyonlarınm yaydıgı elektro- manyetik ışımaların toplum sağlığı üzerindeki etkilerini arajtırmak ve toplumu doğru bilgilendirmek üzere Ulaştırma Bakanlığı ile Bilgi Teknolojileri ve Iletijim Kurumu (BTK) desteğiyle Teknoloji Bilgilendirme Platformu (TBP) ku- ruldu. interfon araştırmasınm kesin so- nuçlarının açıklanması için en az 5 yıl- lık bir süreye daha ihtiyaç var. Bu sü- re içinde cep telefonu ile yapılacak ko- nujmalarda aşağıdaki tavsiyelerin dik- kate alınmasında yarar vardır. ÖNERİLER . *Aranan numarayı çevirince cilıazı hemen kulağa götürmeyin. Bağlantı sağlandıktan sonra cep telcfonunu başınıza yaklaştırın. * Gelen çağrıyı açtıktan 1-2 sani- ye sonra cihazı kulağa götürün. Telefona ilk sinyal geldiğinde doğru- dan açılarak kulağa götürülmemeli. * Ulaşılamayan telefonlarda §an- sınızı çok zorlamaym. Cep telefonu ile görüjmeler, baz istasyonlarındaki ve- riciler aracıhğıyla oluyor. Kişinin bu- lunduğu yer en yakın vericinin kap- sama alanının dışında kalıyorsa gö- rüşıne mümkün olmaz, ancak buna rağ- mcn kişji cep telefonu ile bir yeri ara- mada ısrar ederse her aramada elektrik yüklemesine maruz kalır. * Yolculuk sırasında cep telefonu ile konuşmayın. Yolculuk sırasında cep telefonu aracm geçtiği güzergâh- ta sürekli baz istasyonu değiştirir. Bu değişimler sırasında da yüzde 50 daha fazla enerji yüklemesi olur. * Şehir dışına ^kıldığında telefo- nu vücuttan uzak tutmaya özen gös- terin. * Baz istasyonu ne kadar uzaksa cep telefonu o kadar tehlikelidir. Çünkü baz istasyonu ne kadar yakınsa cep te- lefonu iyi irtibat kurar, yaydığı ışınım azalır. * Konuşma sırasında cep telefo- nunu yüzünüze yapıştırmayın. Başparmağınızı telefon ile kulak ara- smdaki mesafeyi arttırmak için telefon ile kulak arasına yerleştirin. Bu uygu- lama ısı etkisini önemli ölçüde azaltır. * Cep telefonu ile görüşmeleri mümkün olduğunca kısa tutmalı. Uzun görüşmelerde kulakhk kullanın. * Çocukların gereksiz ve uzun sü- reli cep telefonu kullanmasma engel olunuz. * Telefonunuzu hep aynı kulağınız;» yaslayarak konuşmayınız. Konuşmalarınızı her iki kulağmıza da ejit paylaştırmaya gayret edin. * Arabada araç kiti kullanmaya özen gösterin. * Kısa bilgi paylaşılacaksa SMS'i tercih edin. Kaynaklar 1. The INTERPHONE Study Group. Brain tumour risk in rclation to mobile telephone use: results of the INTERPHONE intemational case- control study. İntemational Joumal Of Epidemiology, May 17, 2010.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear