Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
CMYB
C M Y B
GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK
Baştarafı 1. Sayfada
sandığımız günlerde İlhan’ın iradesi olaylara
egemen olur ve:
“Yürümeye devam” der, bir anda
karamsarlıktan aydınlığa çıkmış gibi yine
şevkle, heyecanla çalışmaya devam ederdik.
Onun dilinde yürümeye devam etmek,
koşullar ne olursa olsun karamsarlığa
kapılmadan, engelleri aşmak, demekti.
Her şeye karşın bugün ayakta durabiliyorsa
Cumhuriyet; bu sonucu İlhan’ın 20 yıl
usanmadan, kırılmadan sürdürdüğü savaşıma
borçludur.
1991 Kasım ayında bugün fikir ayrılığı diye
anılan ve anlatılan olaylar patladığında
gazeteden İlhan Selçuk ayrıldı.
İlhan ile birlikte Oktay Akbal, Ali Sirmen ve
Uğur Mumcu ve pek çoğumuz da.
1992 Mart’ında İlhan gazeteye döndü.
Hepimiz gazeteye döndük.
Şimdi kimileri 1991 Kasım ayını kendi
hesabına anlatıyor ama…
1992 Mart’ında nasıl bir gazete bıraktıklarını,
gazeteye döndüğümüzde nasıl bir gazete
bulduğumuza değinmiyorlar.
100 binin üzerindeki tiraj 30 binlerde. Kasa
tam takır kuru bakır! Maaşlar zorlukla ödeniyor.
Ayda yüz bin, iki yüz bin lira alırsak
seviniyoruz.
O koşullarda Ankara’da mücadeleyi bir gün
olsun bırakmayan İlhan Selçuk’la gazeteyi
kurtaracak bir ana para bulmaya çalıştık.
O günleri yaşayan bir arkadaşımız; “İlhan
Selçuk daha hayattayken, onunla ilgili tüm
duygu ve düşüncelerimi herhangi bir sansür
uygulamadan olduğu gibi yazdım” diyor dün
yazısında.
Laik Cumhuriyeti, Atatürkçü düşünceyi ve
aydınlığı savunan yazılarının altında bile
cuntacılık, darbecilik arayan Hasan Cemal’e,
İlhan Selçuk; tek bir gün olsun ne yazılarında
ne de özel söyleşilerimizde kınayan, şudur
budur içeriğinde tek bir cümle yazmadı,
söylemedi.
Zira İlhan’ın kocaman bir yüreği vardı;
affederdi!
Ara sıra Cumhuriyetle yaşıt Cumhuriyet
gazetesinin tarihini yazacağından söz ederdi.
Cumhuriyet tarihine, Cumhuriyet gazetesinin
varoluşundan son günlere kadar yaşanan
olayların ve kimilerinin gerçek kimliğine ayna
tutacaktı ama yazamadı.
Oktay Ekşi, övgüyle söz ettiği İlhan’la ilgili
başyazısında Selçuk’u gerçek yönleri ve
yüzüyle anlatıyor.
“Gazetenin iç düzenini şahsi otoritesiyle
korudu. Çünkü okuyucuları gibi gazete
çalışanları da ona her zaman güven duydular”
diyor.
Evet İlhan Selçuk, gazetenin İlhan Ağabeyi
idi.
Melih Aşık, Selçuk gerçeğini yazıyor:
“İktidarlar onu hiç sevmezdi. Çünkü O;
Cumhuriyet’in, demokrasinin, laikliğin,
aydınlığın yılmaz savunucusuydu.
Paraya, pula, iltifata teslim olmazdı. Bir
dostunun deyimiyle ‘İlhan Selçuk için onurlu,
dürüst, haysiyetli, demokrat, devrimci gibi
sıfatlar sıralamaya gerek yok.Tüm bu sıfatlar
için bir İlhan Selçuk demek yeter’di.”
İlhan Selçuk, Cumhuriyet’teki
“Pencere”sinden 8 Nisan 1962 tarihinde
yayımlanan ilk yazısında yaşamı boyunca
değişmeyen İlhan Selçuk’u anlatıyor:
“Her insanın penceresi kendine benzer.
Atatürkçülerin penceresindeki mimaride
devrimlerin çizgisi vardır. Atatürk devrimlerinin
Türkiye’ye açtığı pencerede ne ahşap ev
penceresindeki kafesler ne saray penceresinde
ağır perdeler ne konak penceresindeki
pancurlar ne tapınak penceresindeki vitraylar
vardır.
Atatürk’ün Türkiye’ye açtığı pencereden ışık
düpedüz girer… Aklın ışığı.”
46 yıl sonra 19 Şubat 2008 “Türkiye
Cumhuriyeti Başkalaşıyor” başlıklı yazısında
“Demokrasi nedir?” diye soruyor ve yanıtlıyor:
“Demokrasi, laiklik temelinde akılcı
yöntemlerle tartışıp doğruyu aramanın siyasal
rejimidir.
Peki, insanların akıl değil dinciliği politikaya
alet ettikleri bir toplumda demokrasi nasıl
yürüyecek?
Türkiye’deki tüm göstergeler son yıllarda
insanın ve toplumun dincilik yolunda
başkalaştığını vurguluyor.
Evet, Atatürk’ün kurduğu Türkiye Cumhuriyeti
başkalaşıyor.
Pek ne olacak?
Başkalaşmaya direnebilirsek …
Değişime açılabilirsek..
Türkiye kurtulur.”
Bu ve buna benzer yüzlerce yazıya imza
atan, inançlarından bir gün olsun ödün
vermeyen İlhan Selçuk’u dinci, yandaş ve
Fetocu medyanın hayırla anması beklenmezdi.
Birtakım dokundurmalarla çirkin yüzlerini dün
de sergilediler.
Oysa İlhan Selçuk’lar çizdiği yolda yürümeye
devam ediyor, edecek!
“Ama bir itirazım var. Her şey değişir. İnsan
ve toplum… İnsan da değişir… Toplum da”
diyor İlhan Abi.
Değişir mi İlhan Abi?
SAYFA 23 HAZİRAN 2010 ÇARŞAMBACUMHURİYET
10 HABERLERİN DEVAMI
TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 23 Haziran
Yaşam dediğimiz, ömür
dediğimiz belli. O ömrün
nasıl ve ne için harcandığını
algılamak gerek öncelikle.
Cumhuriyet kuşağının ömrü,
bir yeniden kuruluşu
simgeler. Köhnelikten
aydınlığa, baş eğici
olmaktan başı göğe
değdirme hedefine,
tutuculuktan devrimciliğe,
tek kişiye saplanmışlıktan
çoğulculuğa, erkeğin
egemenliğinden eşitliğe,
bireycilikten toplumsalcılığa
evrilen coşkulu, kararlı bir
yolculuktur bu.
Cumhuriyetin gazetesi
Cumhuriyet’i çıkarma
sorumluluğunu üstlenmiş
aydınlık Nadi ailesinden
sonra aynı görevi sırtlayan
İlhan Selçuk da işte o
yolculuğa çıkmış “iyi
insan”lardandı. “İyi insan”lık,
öyle söylenip geçiştirilecek
bir tanımlama değildir. “İyi”
olmak; insanlık tarihinin
uzun ve zorlu süzgecinden
geçe geçe, doğruluk
terazisinde tartıla tartıla,
yüreklerde ve bilinçlerde
deneye yanıla oluşan ortak
bir ışıltıdır ki, her ademe
özgü olamaz. Anadolu,
yüzyıllar boyu bu iyi
insanlardan çok gibi
gözüken ender değerler
doğuran bir beşiktir. Bu sıra
dışı insanlardandır işte İlhan
Selçuk.
İlhan Selçuk hep bilge ve
örnek bir insandı, tanıyan,
tanımayan herkes için.
Gazetesini yönetirken de
yazısını yazarken de...
Köşe yazarlığının gizini bir
söyleşisinde aynı bilgelikle
şöyle anlatmıştı:
“Her gün düşünmek, her
gün yazmak, her gün
araştırmak, her gün çalışmak
zorunda olan insan, 24 saat
sürekli form tutmak
zorundadır. Bunun
olağanüstü yararları vardır
bir insanın ve yazarın
gelişmesinde. Herhangi bir
olayı incelemek için çalışmak
zorundasınız, analize gitmek
zorundasınız, senteze gitmek
zorundasınız, belirli saatte
yazıyı ortaya çıkarmak
zorundasınız. Bu zorunluluk,
insanın itici gücüdür ama
eğer tembelseniz ve bu
çalışmayı yapmazsanız, o
zaman içi boş bir çuvala
dönersiniz. Köşe yazarlığını
sürdürmek, bir kemancının
her gün 8 saat antrenman
yapmasına benzer. İnsan,
çalışmadığı zaman çaptan
düşer.”
Çap... İlhan Selçuk,
yurttaşlıktan gazeteciliğe,
devrimcilikten filozofluğa,
yaşamının sonuna değin
bedeninde yaşattığı tüm
kimliklerde, bu üç harfli,
ama belki de sonsuz
derinliği olan sözcüğün
hakkını verdi. Bununla da
yetinmedi. Çapı olduğuna
inandıklarını çevresine
toplarken çapsızlara, çapını
bilmeyenlere ders verdi,
çaptan düşmüşlere ise
haddini bildirdi.
Her ne kadar Lavosier
“Hiçbir şey kaybolmaz,
hiçbir şey yoktan var olmaz”
yasasını atomlar için söylese
de aynı ilke insanlar için de
geçerlidir. İlhan Selçuk,
hiçbir şeyin yoktan var
olmayacağını, boş çuvaldan
gazeteci, aydın kişi
olamayacağını hayatı ile
kanıtlarken dahi rehber oldu
bizler için.
Eğer bir birikim varsa,
kuşkusuz hiçbir şeyin
kaybolmayacağı gibi,
üretilen de, özenle
kurgulanan da
kaybolmayacaktır. Aynı
Türkiye Cumhuriyeti gibi,
Atatürk ilkeleri gibi,
devrimci olmak gibi, eşitlikçi
bir dünyaya kavuşma ve
içinden çıktığımız halkı
refaha kavuşturma özlemleri
gibi. Ve tüm bu özlemleri
savunmak için var olmuş
Cumhuriyet gazetesi gibi...
İlhan Selçuk’un bizlere
bıraktığı son ve en önemli
ödev Cumhuriyetimizi
güçlendirerek yaşatmaktır.
Sorumluluk çok büyüktür,
ama bize yol gösteren, ışık
tutan önder de o derece
büyüktür. Orada,
gökyüzünün yıldızları
arasında, “İlhan Ağabey”,
bize bakıyor, biliyoruz,
duyuyoruz, bilincindeyiz...
ANALİZ
UTKU ÇAKIRÖZER
Ardından...
utku.cakirozer@cumhuriyet.com.tr
Oslo PB 21
Helsinki PB 15
StockholmPB 24
Londra PB 24
AmsterdamB 21
Brüksel A 22
Paris B 22
Bonn B 24
Münih B 19
Berlin B 21
Budapeşte B 24
Madrid PB 33
Viyana PB 20
Belgrad Y 19
Sofya Y 19
Roma PB 25
Atina Y 27
Zürih PB 22
Moskova B 30
Aşkabat Y 33
Taşkent B 34
Bakû A 29
Bişkek B 29
Tiflis B 33
Kahire A 34
Şam A 30
İstanbul Y 26
Edirne Y 26
Kocaeli Y 23
Çanakkale Y 24
İzmir Y 24
Manisa Y 24
Denizli Y 26
Zonguldak Y 22
Sinop Y 25
Samsun Y 23
Trabzon Y 25
Giresun Y 25
Ankara Y 26
Eskişehir Y 24
Konya PB 27
Sıvas Y 26
Antalya Y 29
Adana Y 33
Mersin PB 32
Diyarbakır PB 34
Şanlıurfa PB 23
Mardin PB 30
Siirt PB 33
Hakkâri Y 28
Van Y 26
Kars Y 24
Ülkemiz geneli par-
çalı ve çok bulutlu,
İç Anadolu’nun gü-
neybatısı, Güney-
doğu Anadolu ile
İçel ve Bingöl dı-
şında tüm ülke sa-
ğanak ve gök gürü-
lütlü sağanak yağ-
murlu geçecek. Ya-
ğışlar Batı ve Orta
Karadeniz’in iç ke-
simleri, Marmara ile
Göller Yöresi’nde
kuvvetli olması bek-
leniyor.
B A L Y O Z S O R U Ş T U R M A S I
12 asker daha
tahliye oldu
Balyoz Güvenlik Harekât Planõ
soruşturmasõ kapsamõnda yalnõzca
muvazzaf subay Cengiz Köylü ile emekli
Albay Kubilay Aktaş tutuklu bulunuyor.
İstanbul Haber Servisi - Balyoz Güvenlik Ha-
rekât Planõ soruşturmasõ kapsamõnda tutuklu
bulunan eski MGK Genel Sekreteri emekli Or-
general Şükrü Sarıışık’õn da aralarõnda bu-
lunduğu 12 asker daha dün tahliye edildi. So-
ruşturma kapsamõnda yalnõzca muvazzaf su-
bay Cengiz Köylü ile emekli Albay Kubilay
Aktaş tutuklu bulunuyor.
Emekli Orgeneral Şükrü Sarõõşõk, emekli kur-
may Albay Mümtaz Can, emekli Tümgene-
ral Behzat Balta, emekli Tümgeneral Tuncay
Çakan, emekli Tuğgeneral Mehmet Kaya Va-
rol, emekli Albay Emin Küçükkılıç, emekli
Tuğgeneral Halil Kalkanlı, emekli Tümgeneral
İzzet Ocak, Albay Recep Yıldız, Kurmay Al-
bay Murat Özçelik, emekli kurmay albay Su-
at Aytın, emekli Kurmay Albay Ali İhsan Çu-
hadaroğlu’nun tahliye talepleri İstanbul 9. Ağõr
Ceza Yargõcõ Yılmaz Alp tarafõndan kabul edil-
di. Yargõç Yılmaz Alp, “CMK’nin 100. mad-
desi gereğince tutuklamanın bir tedbir ol-
duğuna dikkat çekerek şüpheliler hakkın-
da CMK 100/2. maddesinde belirtilen tu-
tuklama nedenlerinin olmadığını” belirtti.
Yargõç Alp, dosyadaki bilirkişi raporlarõnda-
ki çelişkilerin giderilmesi amacõyla 16 Haziran
2010 tarihli TÜBİTAK raporu, MİT, Genelkur-
may Başkanlõğõ ve Kara Kuvvetleri Komutanlõ-
ğõ’nõn yazõlarõ dikkate alõndõğõnda, eylem aşa-
masõna göre şüpheliler lehine suç vasfõnõn de-
ğişme olasõlõğõnõn olduğunu kaydetti. Yargõç
Alp, şüphelilerin tutuksuz yargõlanmalarõnõn
yargõlamanõn amacõna ulaşmasõna engel ol-
mayacağõnõ belirterek anayasanõn 2. ve 10.
maddelerine dikkat çekti. Türkiye Cumhuri-
yeti’nin demokratik, laik, sosyal bir hukuk dev-
leti olduğu, kanun önünde herkesin eşit oldu-
ğunu ifade eden Yargõç Alp, “Şüphelilerin sos-
yal konumlarına göre kaçma olasılıklarını
gösterir olgunun bulunmadığını” belirtti.
AİHM kararları dayanak gösterildi
Dosyadaki tüm şüphelilerin 5-7 Mart 2003 ta-
rihlerinde yapõlan Balyoz harekât plan semine-
rine katõlan veya olasõlõğõ en yüksek tehlike se-
naryosu olarak isimlendirilmiş çalõşma sõrasõn-
da görevlendirilmiş kişiler olduğunu kaydeden
Alp, tutuklama kararlarõnõn ardõndan aynõ eylem
nedeniyle şüpheli olan birçok kişinin İstanbul
Cumhuriyet Başsavcõlõğõ’nca ya da talimatla ifa-
deleri alõndõktan sonra serbest bõrakõldõklarõnõn
altõnõ çizdi. Türkiye’nin Avrupa İnsan Haklarõ
Sözleşmesi’ni (AİHS) onayladõğõnõ, bu hususun
anayasanõn 90. maddesiyle kabul edildiğini
anõmsatan Alp, anayasanõn 90. maddesinde, te-
mel hak ve özgürlüklere ilişkin uluslararasõ an-
tlaşmalarla kanunlarõn aynõ konuda farklõ hü-
kümler içermesi nedeniyle çõkabilecek uyuş-
mazlõklarda uluslararasõ anlaşma hükümlerinin
esas alõnacağõnõn belirtildiğini vurguladõ.
Şüpheliler hakkõnda yurtdõşõna çõkõş yasağõ ge-
tiren Alp, kararõna Avrupa İnsan Haklarõ Mah-
kemesi’nin (AİHM) uzun tutuklulukla ilgili ka-
rarlarõnõ dayanak gösterdi. Alp’in kararõyla
18 Haziran 2010’da emekli Orgeneral Çetin Do-
ğan’õn da aralarõnda bulunduğu 14 muvazzaf ve
emekli asker tahliye edilmişti.
AKP ENGELLEDİ
‘Faili
meçhul’
önerisine
yineret
ANKARA (Cumhuri-
yet Bürosu) -TBMM’nin
16 Temmuz’a kadar ça-
lõştõrõlmasõ kararõ alan
AKP, CHP’nin, “faili
meçhul siyasi cinayet-
ler”le ilgili verdiği araş-
tõrma önergesinin görü-
şülmesi için verdiği grup
önerisini ikinci kez red-
detti.
Faili meçhul cinayetle-
re kurban gidenlerin ya-
kõnlarõnõn geçen şubat
ayõnda Meclis’i ziyaretle-
rinde, faili meçhullerle il-
gili “Meclis araştırma
komisyonu kurulması”
yönündeki istemlerine
MHP dõşõndaki siyasi par-
tiler “destek” açõklama-
sõna karşõn, AKP bir kez
daha “yan çizdi”.
CHP’li Ali Rõza Öz-
türk’ün, aralarõnda Saba-
hattin Ali, Abdi İpekçi,
gazetemiz yazarõ Uğur
Mumcu’nun da bulundu-
ğu faili meçhul siyasi ci-
nayetlere kurban gidenler-
le ilgili Meclis Araştõrma
Komsiyonu kurulmasõ için
verdiği araştõrma önerge-
sinin, dün gündeme alõna-
rak görüşülmesi için grup
önerisi getirdi. Önerge üze-
rinde söz alan Öztürk, ko-
nuya ilişkin benzer öner-
gelerinin daha önce de
AKP oylarõyla reddedil-
diğine dikkat çekerek,
“Meclis bunu araştırma-
yacak da neyi araştıra-
cak?” diye tepki gösterdi.
AKP grubu adõna söz alan
Sakarya Milletvekili Ay-
han Sefer Üstün ise gün-
demin sõkõşõk olmasõ ne-
deniyle, konuyu Meclis’in
yeni yasama yõlõnda ele
alõnacağõnõ söyledi.
Genel Kurul’da daha
sonra AKP’nin, 1 Tem-
muz’da tatile girmesi ge-
reken Meclis’in çalõşma
süresinin 16 Temmuz’a
kadar uzatõlmasõna ilişkin
grup önerisi görüşülerek
kabul edildi. CHP Grup
Başkanvekili Kemal Ana-
dol, artan terör olaylarõ
nedeniyle Meclis’in tatile
girmemesini istedi.
İstanbul Haber Servisi - Şişli Belediye Başka-
nõ Mustafa Sarıgül, Türkiye Değişim Hareke-
ti’nin (TDH) partileşmeyeceğini açõkladõ. Sarõgül bu-
nun nedenini, CHP’nin genel başkanlõğõna Kemal
Kılıçdaroğlu’nun seçilmesinin, toplumda yarattõ-
ğõ umut dalgasõ olarak gösterdi.
Şişli Belediye Başkanõ Sarõgül, Lütfi Kõrdar Kon-
gre ve Sergi Sarayõ’nda Türkiye Değişim Hareketi’nin
partileşme süreciyle ilgili dün düzenlediği basõn top-
lantõsõnda bilgi verdi. Türkiye’nin çok ciddi bir sü-
reçten geçtiğini ve bu süreçte CHP’nin yarattõğõ de-
ğişim rüzgârõna fõrsat vermek gerektiğini belirten Sa-
rõgül, “İktidar, vaat ettiklerini yerine getiremedi.
İktidar yoruldu, Türkiye de yoruldu. Bu yüzden
ülkemize duyduğumuz sorumluluk gereği, akan
kanı durdurmak, ülkemiz siyasetine yardımcı ol-
mak ve siyasetteki değişim rüzgârlarına fırsat ver-
mek için, gün özveri ve fedakârlık günüdür” de-
di. Sarõgül, Kõlõçdaroğlu’nun genel başkanlõğõnda-
ki CHP’nin, mutlu bir Türkiye isteyen yurttaşlar için
bir umut rüzgârõ yaratmõş olmasõ nedeniyle CHP’de-
ki değişime şans tanõmak istediklerini dile getirdi. Sa-
rõgül, bu kararõ verirken CHP’lilerle herhangi bir gö-
rüşmesinin olmadõğõnõ ifade etti.
CHP karardan memnun
Sarõgül’ün açõklamalarõna ilişkin gazetecilerin so-
rularõnõ yanõtlayan Kõlõçdaroğlu, “CHP, Türkiye’yi
içinde bulunduğu çıkmazdan kurtaracak ve ik-
tidar seçeneği en güçlü olan parti şu anda. Sayın
Sarõgül’ün bu gerçeği görmesi ve CHP’yi des-
teklemesini mutlulukla karşılıyoruz” dedi.
Bunun bir manevra olup olmadõğõ yönündeki so-
ruya Kõlõçdaroğlu, “Geçmiş geçmişte kaldı. Biz ge-
leceğe bakıyoruz” yanõtõnõ verdi. Sarõgül’ün
CHP’ye dönmesi gibi bir durumun söz konusu olup
olmadõğõ yönündeki soruya ise Kõlõçdaroğlu “Da-
ha şu an öyle bir talep söz konusu değil” dedi.
Sarıgül, CHP’nin yarattığı değişim rüzgârına fırsat vermek gerektiğini belirtti. (Fotoğraf:AA)
Kılıçdaroğlu’nu destekleyecek
Yargõtay’õn istediği dosyayõ İstanbul 13. Ağõr Ceza Mahkemesi üyeleri incelemeye aldõ
Cihaner dosyası yine takıldıİstanbul Haber Servisi - Yargõtay
11. Ceza Dairesi, Albay Dursun Çi-
çek’in yargõlandõğõ “İrticayla Müca-
dele Eylem Planı” davasõyla Erzincan
Cumhuriyet Başsavcõsõ İlhan Ciha-
ner’in yargõlandõğõ davayõ birleştir-
medi. Dursun Çiçek dosyasõ İstanbul 13.
Ağõr Ceza Mahkemesi’ne gönderildi. İs-
tanbul 13. Ağõr Ceza Mahkemesi üye-
leri ise Erzurum’dan birleştirme kara-
rõyla gönderilen Cihaner dosyasõnõ in-
celemeye aldõ. Mahkeme Başkanõ Kök-
sal Şengün ise dosya üzerinde hiçbir iş-
lem yapõlmadan Yargõtay’a gönderil-
mesi yönünde görüş bildirerek incele-
me kararõna muhalefet etti.
Şengün, Yargõtay kararõna uyularak
hiçbir işlem yapõlmadan Cihaner’in
dosyasõnõn gönderilmesi yönünde gö-
rüş bildirdi. Mahkeme üyeleri hâkim
Sedat Sami Haşıloğlu ile Hasan Hü-
seyin Özese ise dosyayõ inceleme ka-
rarõ aldõ. Üye hâkimlerin kararlarõna
muhalefet ettiğini belirten Şengün,
“Yargıtay’ın kararı bana göre açık”
dedi. Üye hâkimlerin incelemelerinin
sonucunun bu hafta içinde belli olaca-
ğõnõ kaydeden Şengün, gazetecilerin
“Dosya Yargıtay’a gönderilmeyebi-
lir mi” sorularõ üzerine “Muhalif kal-
dığım karar. Sonrası için şimdi bir
şey söyleyemem” dedi.
Dosyanõn ise 18 Haziran’da mahke-
melerine geldiğine dikkat çeken Şen-
gün, “Birleştirme kararından sonra
dosyadan el çekilir. Size bu kadarı-
nı söyleyeyim” diye konuştu. Üye hâ-
kimler, Cihaner’in dosyasõnõn Dursun
Çiçek davasõ ile birleştirilme kararõnõ ya
da Yargõtay kararõnõ onaylayacaklar.
Yargõtay kararõna uyulmazsa dosya
üzerinde uyuşmazlõk ortaya çõkacak.
İncelenmek üzere Yargõtay’a gön-
derilen Dursun Çiçek’in de sanõk olduğu
“İrticayla Mücadele Eylem Planı” da-
va dosyasõ da mahkemeye ulaştõ. Yar-
gõtay 11. Ceza Davasõ, Çiçek dosyasõ ile
Cihaner’in davasõ Yargõtay’da Cihaner
dosyasõ ile birleştirilmedi. Dursun Çi-
çek, Bedrettin Dalan ile birlikte 7 sa-
nõğõn yargõlanacağõ davanõn ilk oturu-
mu 28 Haziran 2010’da görülecek.
Yargıç
Şengün’den
savcılar
için suç
duyurusu
İstanbul Haber Servisi - İstanbul 13. Ağõr Ceza
Mahkemesi Başkanõ Köksal Şengün, Ergenekon soruş-
turmasõ kapsamõnda dinlemeye takõlan telefon görüşme-
leri nedeniyle soruşturmayõ yürüten cumhuriyet savcõla-
rõ ve emniyet görevlileri hakkõnda suç duyurusunda bu-
lundu. Şengün’ün Ergenekon operasyonunun son dalga-
sõnda gözaltõna alõnarak serbest bõrakõlan avukat Tülay
Bekar ile yaptõğõ görüşmeler tutanaklarda yer almõştõ.