Catalog

CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 22 HAZİRAN 2010 SALI 4 HABERLER DÜNYADA BUGÜN ALİ SİRMEN Kendi Heykelini Yontan Adam 1973 yılının yaz ayları. Selimiye Kışlası’nın mahkeme salonuna çevrilmiş koğuşlarından birindeyiz. Pencereden Marmara’nın üzerinde gidip gelen beyaz gemiler görünüyor, bu kadar uzaktan suyun üstündeki martılar ayırt edilemiyor, pencerelerin civarında uçuşanlar, kendilerine özgü çığlıklarını atıyorlar. Sıkıyönetim mahkemesinin kâtibi, biteviye bir sesle dosyaya girecek delilleri okuyor; öğleden sonra oturumunda herkese bir rehavet çökmüş, dikkatler dağılıyor, göz kapakları ağırlaşıyor, bakışım “Köprü”ye doğru dümen kırmış bir Şehir Hatları vapurunun rotasını izliyor. Birden İlhan Selçuk’un sakin, tane tane konuşmasıyla irkiliyor, pür dikkat kesiliyorum. - Bu söylediklerim samimi ikrarımdır, lütfen bir kelime bile atlanmadan aynen zapta geçilsin Sayın Yargıç! diyor. O ifadenin, suçlamalara mesnet olsun diye işkence altında alındığını bildiğimden İlhan Selçuk’un kendisini suçlayan bu yazılı metni tümüyle kabul edip aynıyla zapta geçirilmesini istemesine bir anlam veremiyorum. Meğer yaşamı boyunca, sabırla, bıkmadan usanmadan, kendi heykelini yontan adam, belirleyici keski darbelerinden birini daha indirmekteymiş de ben bunu birkaç celse sonra fark edecekmişim. Birkaç celse sonra, aynı mahkeme heyeti önünde İlhan Selçuk söz alacak, aynıyla zapta geçirttiği ifadesini okutarak, akrostişle işkence altında olduğu, zincire vurulduğunu ifade ettiğini anlatacak, belgelediği işkence gerçeğini mahkeme önünde dile getirecekti. Ziverbey ile ilgili söylentiler kamuoyuna mal olmuştu, Zirverbey Köşkü adlı kitabıyla konuyu daha da açık anlatacaktı halka İlhan Selçuk. 12 Mart döneminin işkence köşkünden çıktıktan sonra sürekli olarak işkence görenler arasında çözülenler olursa onları kınamamak gerektiğini söylerdi. Bu sözlerin sahibinin işkencede çözülmek ne sözcük, karşı tarafı alt etmiş birine ait olduğunu düşünürsek önemini daha da iyi kavrarız. İlhan Selçuk, insanın yaşamının kendi yonttuğu bir heykel olduğunu söylerdi hep. Ve kendi yaşamını da bu sözlerine uygun sürdürdü. Yazı masasının başında, gazetede, dost ilişkilerinde, ya da işkence altında o hep, aynı sabrı; aynı yılmaz irade ile o “adam”ın heykelini yonttu. 85 yıllık yaşamda, sabırla, azimle, sevgiyle, özenle yontulan heykelde somutlaşan bu “Adam” nasıl biriydi? Aydınlanmaya inanmış, onun ışığını yaymaya kendini adamış... Cumhuriyet devriminin kazanımlarını benimsemiş, onun ilkelerini özümsemiş... Bağımsızlıktan, emekten yana tavrını koymuş... Her zaman dikkat çeken, kendini kabul ettiren kişiliğini öne çıkarmayı fazla sevmeyen... Sade yaşamı benimsemiş olan... Paraya, ikbale iltifat etmeyen... Mücadeleden yılmayan, ödünsüz... Siyasal mücadeleden, kavgadan kaçmazken, insan sevgisini unutmayan. İnsanlar arasında dostları olan, yakınları için dostluğu değerli olan... Atatürkçülerin, bağımsızlıkçıların, emeğin dostu olan... Bükülmeyen, ama bağırmadan mücadele eden, ödünsüz ama sevgi dolu... Kendine saygısını yitirmeyen... Dostlarının saygınlığına özen gösteren... Cumhuriyet’teki dostlarının, çevrenin İlhan Abisi olan... Onurlu bir adamın heykeliydi ortaya çıkan. İlhan Selçuk’un 85 yıllık yaşamında yoğurduğu yapıt tek kelimeyle “Adam”dı. Heykel tamamlandı, daha heykeltıraşın yapacakları bitmeden... Heykeltıraş yok artık. Yoğurup yonttuğu adam ise hep örnek olarak karşımızda duracak. asirmen@cumhuriyet.com.tr İĞNELİ FIRÇA ZAFER TEMOÇİN namikzafer@yahoo.com Çankaya’daki toplantõda Güneydoğu’da görev yapan personelin yapõsõnõn gözden geçirilmesi kararõ çõktõ Profesyonel ordu işaretiANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Cumhurbaşkanõ Abdullah Gül’ün başkanlõğõnda Çankaya Köşkü’nde gerçekleştirilen güvenlik zirvesinden kõsa ve orta vadede teröre karşõ yeni önlemler alõnmasõ ve bölgede görev yapan personelin yapõsõnõn gözden ge- çirilmesi kararõ çõktõ. Köşk’teki toplantõya Başbakan Re- cep Tayyip Erdoğan, Devlet Baka- nõ ve Başbakan Yardõmcõsõ Cemil Çi- çek, Milli Savunma Bakanõ Vecdi Gönül, İçişleri Bakanõ Beşir Atalay, Kara Kuvvetleri Komutanõ Orgeneral Işık Koşaner, Jandarma Genel Ko- mutanõ Orgeneral Atila Işık ve MİT Müsteşarõ Hakan Fidan katõldõ. Sa- at 10.15’te başlayan toplantõya Ça- nakkale’de düzenlenen İpek Yolu- 2010 General/Amiral Semineri’nde bulunan İlker Başbuğ katõlamadõ. Yeni önlem vurgusu Yaklaşõk 2 saat 45 dakika süren top- lantõ sonrasõnda yapõlan açõklamada, Cumhurbaşkanõ Abdullah Gül’ün son terör olaylarõ hakkõnda ilgili birim- lerden ayrõntõlõ bilgi aldõğõ belirtildi. Toplantõda teröre karşõ yürütülen mü- cadelenin kapsamlõ şekilde değer- lendirildiği belirtilen açõklamada, “Son gelişmelerin ışığında kısa ve orta vadeli ilave tedbirler alınma- sı kararlaştırılmıştır. Bu bağlamda istihbarat ve bölgede görev yapan personelin yapısının gözden geçi- rilmesi hususunun üzerinde du- rulmuştur” denildi. Bu ifade, pro- fesyonel orduya geçişin işareti olarak yorumlandõ. Toplantõda çevre ülkelerle terörle mücadele koordinasyon çalõşmalarõ- nõn daha da etkinleştirilmesinin öne- minin de vurgulandõğõ belirtilen açõk- lamada, basõn-yayõn organlarõna da çağrõda bulunuldu. Açõklamada, “Ba- sın-yayın organlarının terörle bağ- lantılı haberlerde halkı bilgilendi- rirken terör örgütünü farkında ol- madan cesaretlendirici duruma düşmemeleri için daha duyarlı dav- ranmalarının gereğine dikkat çe- kilmiştir” denildi. CHP’li Ersin, TBMM Başkanõ’nõn TSK’yi hedef gösterdiğini savundu, Şahin, ‘Kimse alõnmasõn’ dedi ‘Faturayı Genelkurmay’a kesiyor’ Haber Merkezi - CHP’li Ahmet Er- sin, TBMM Başkanõ Mehmet Ali Şahin tarafõndan yanõtlanmasõ istemiyle verdi- ği yazõlõ soru önergesinde, Şahin’in, “Genelkurmay’dan tatmin edici bir açıklama bekliyorum, kamuoyu bek- liyor” sözleriyle, “azgınlaşan” terörün siyasi sorumlusu olan hükümeti atlaya- rak hatta “aklayarak”, faturayõ sadece Genelkurmay’a çõkarõp halka hedef gös- terdiğine dikkat çekti. TSK’nin siyasi iradenin emir ve ko- mutasõ altõnda olduğuna dikkat çeken Ersin, Şahin’e, terör saldõrõsõ ve şehitler nedeniyle büyük acõnõn yaşandõğõ ve ulu- sal birliğe gereksinim duyulan bir günde TSK’yi neden hedef gösterdiğini sordu. Karaman’da bulunan TBMM Başkanõ Mehmet Ali Şahin ise “Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı olarak, mil- letimizin hissiyatını dile getirmek benim görevimdir. Tabii ki denetim görevimizi de yapacağız, eksikler olursa bunu da söyleyeceğiz. Mille- timizin beklentilerini dile getireceğiz. Bundan kimse alınmasın, darılmasın” açõklamasõnõ yaptõ. KÖŞK’TE ÖNERİLERİNİ ANLATTI Bahçeli‘ölüm cezasõ’istedi Kuzey Irak’a karşõ, askeri güçle desteklenen bir “caydõrõcõlõk siyaseti” uygulanmasõnõ öneren Bahçeli, BDP’lilerin Meclis’ten dõşlanmasõnõ, Öcalan’õn dõş dünyayla irtibatõnõn tamamen kesilmesini de istedi. ANKARA (Cumhuri- yet Bürosu) - Hakkâri Şemdinli’deki terörist sal- dõrõnõn ardõndan devletin zirvesini Çankaya Köş- kü’nde toplayarak son ge- lişmeler hakkõnda bilgi alan Cumhurbaşkanõ Ab- dullah Gül, güvenlik zir- vesinden kõsa süre sonra saat 15.00’te MHP Genel Başkanõ Devlet Bahçe- li’yi kabul etti. Bahçeli’den MHP’nin son olaylar karşõsõndaki görüşlerini ve önerilerini dinleyen Gül, saat 16.30’da da BDP Eşbaş- kanõ Gültan Kışanak ile bir araya geldi. BDP Eş- başkanõ Selahattin De- mirtaş’õn İsveç’te olma- sõ nedeniyle Köşk’e Kõ- şanak çõktõ. Gül, CHP Ge- nel Başkanõ Kemal Kı- lıçdaroğlu ile de bugün saat 10.00’da Tarabya Köşkü’nde görüşecek. Bahçeli, görüşmenin ar- dõndan yazõlõ açõklama yaparak, Cumhurbaşkanõ Gül’e sunduğu çözüm önerilerini anlattõ. Türki- ye’nin beklemeye taham- mülü olmadõğõnõ kayde- den Bahçeli, Kuzey Irak’a karşõ, askeri güçle des- teklenen bir “caydırıcılık siyaseti” uygulanmasõnõ istedi. AB sürecine uyum gerekçesiyle kaldõrõlan “ölüm cezası”nõn terör suçlarõnda ve savaş ha- linde yeniden TCK’ye ko- nulmasõnõ isteyen Bahçe- li, “Adli makamların teklifi olmaksızın, bölü- cülüğü TBMM çatısı al- tına taşıyan mihrakların milletvekilliklerinin dü- şürülmesi için anayasa değişikliği yapılmalıdır” sözleriyle de BDP’lilerin Meclis’ten dõşlanmasõnõ istedi. Bahçeli ayrõca Ab- dullah Öcalan’õn dõş dün- yayla irtibatõnõn tamamen kesilmesini de istedi. BDP: Kaygılarımızı Gül’le paylaştık BDP’li Kõşanak ise gö- rüşme sonrasõnda yaptõğõ açõklamada, Gül ile ül- kenin içinde bulunduğu süreçteki gelişmeleri ve hassasiyeti paylaştõklarõnõ belirterek, “Zor döne- meçten geçtiğimiz bu günlerde sıkıntılarımız, kaygılarımız, üzüntüle- rimiz var. Bunları pay- laştık” dedi. Gül’ün şah- sõnda böyle bir çabanõn ol- masõnõ parti olarak takdirle karşõladõklarõnõ belirten Kõşanak, Cumhurbaşkan- lõğõ makamõnõ herkesi de- rinden üzen, kaygõlandõran bir gidişat varsa buna her- kesten önce müdahil ol- masõ gereken bir makam olarak gördüklerini dile getirdi. YARSAV’DAN ‘ANAYASA’ UYARISI ‘Darbelerdeki gibi tutuklamalar olur’ SERGÜL CANIGÜR BURDUR - YARSAV Başkanõ Emine Ül- ker Tarhan, “Anayasa paketi geçerse, poli- tik yargı ile karşı karşıya kalacağız” dedi. Darbe anayasasõnõn aynõ darbe anlayõşõyla de- ğiştirilmek istendiğini ifade eden Tarhan, “Yargı politikleşirse aynı darbe dönemle- rinde olduğu gibi binlerce kişi tutuklanabi- lir ve bazılarından bir daha haber alına- maz” diye konuştu. CHP Burdur İl Başkanlõğõ tarafõndan Bur- dur’da düzenlenen konferansta konuşan Tar- han “Anayasa değişikliği yapılırken biz, ‘yargõnõn sorunlarõnõ biliyoruz bizi de dinle- yin, çözüm üretmek istiyorsanõz bizim de önerilerimiz var’ dedik. Evet bizi dinlediler ama telefonlarımızı, derneğimizi, adliyele- rimizi, yüksek yargıyı dinlediler. Şu an da dinleme ve röntgenleme kesintisiz sürüyor” dedi. AKP iktidarõnõn söylediklerinin tersini yaptõğõnõ vurgulayan Tarhan, “Özgürlük der- ken tutsaklıktan, adalet derken, adaletsiz- likten, yargılama derken tutsaklıktan, de- mokrasi derken bir korku krallığından söz ediyorlar” diye konuştu. Tarhan, bir gazete- cinin Erzincan Cumhuriyet Başsavcõsõ İlhan Cihaner’le ilgili sorusu üzerine “Başsavcı Cihaner’in tahliyesini son derece mutluluk verici buluyorum. Çünkü Cihaner’in tu- tukluluğu yok hükmündeydi” dedi. MECLİS’TE SKANDAL CHP’li Gök’ün odasında ‘böcek’ iddiası ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP Mersin Milletvekili İsa Gök’ün odasõnda, “böcek” olarak adlandõrõlan dinleme aparatlarõnõn bulunduğu iddia edildi. NTV’nin ha- berine göre İsa Gök, odasõndaki cam kristal ile kâğõt tutmaya yarayan me- tallerin içinden çeşitli aparatlar çõktõ- ğõnõ söyledi. Mersin’de bulunduğu için haberi sekreterinden aldõğõnõ be- lirten Gök, “Eğer bu bir dinleme cihazıysa durum vahim” dedi. Tüm vekillere hediye edilmiş Gök, bu eşyalarõn bir süre önce bir firma tarafõndan tüm milletve- killerine armağan edildiğini belirt- ti. Bunlarõn dinleme cihazõ olabile- ceği konusunda AKP’li bir vekilin danõşmanõnõn sekreterini uyardõğõ- nõ belirten Gök, “Hüseyin Pazar- cı’ya tutanak tutturdum. Yarın (bugün) özel bir firmaya incele- me yaptıracağım” dedi.