Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
ekonomi@cumhuriyet.com.tr
22 HAZİRAN 2010 SALI CUMHURİYET SAYFA
EKONOMİ 13
CMYB
C M Y B
Son Gazze olayından sonra Arap-
larla olan ilişkimizin ekonomik bo-
yutlarını inceleme ihtiyacı duymuş ve
birçok Ortadoğu ülkesi ile gerçekle-
şen ekonomik ilişkilerimizi geçen haf-
ta irdelemiştik. Bugün Türkiye’nin
Umman, Yemen, Suudi Arabistan ve
Suriye ile ekonomik durumunu
analiz edeceğiz. Yine Dış Ticaret
Müsteşarlığı’nın 2008 rakamlarını
yaklaşık olarak alacağız.
Umman
GSYİH’si 40 milyar dolar, KBG’si
24.000 dolar olan Umman’a ihra-
catımız büyük bölümü demir-çelik
ürünlerinden olmak üzere 215 mil-
yon dolardır. İthalatımız ise sadece
11 milyon dolar olmuştur. Bu ülke-
de inşaat işi yapan firmalarımız ve
projelerimiz yoktur.
Yemen
GSYİH’si 28 milyar dolar, KBG’i
2.600 dolar olan Yemen’le olan eko-
nomik ilişkilerimiz çok azdır. İhracatı-
mız 353 milyon, ithalatımız 702 bin do-
lardır. Bu ülkede de inşaat işi yapan fir-
malarımız ve projelerimiz yoktur.
Suriye
GSYİH’si 50.9 milyar dolar olan Su-
riye’ye 1.113 milyar dolar ihracat, 639
milyon ithalat gerçekleştirilmiştir.
Türk inşaat firmalarının bugüne ka-
dar yaptığı proje bedeli 130 milyon
dolar olmuştur. 22.12.2004 tarihinde
serbest ticaret anlaşması yaptığımız
Suriye’nin önümüzdeki yıllarda 1.3
milyar dolarlık otoyol, 300 bin konut,
50 milyar dolarlık altyapı projeleri
planlanmıştır. İki ülke arasındaki gö-
rüşmelerde bu projelerden Türk fir-
malarının da ciddi bir pay alması ge-
rektiği benimsenmiştir. TOKİ ile Su-
riye Toplu Konut İdaresi arasında ko-
nut anlaşmaları söz konusudur.
Suudi Arabistan
Ortadoğu’nun en büyük ülkesi olan
SA’nın GSYİH’si 467.7 milyar dolar,
KBG’i 20.700 dolardır. Toplam ihracatı
311.1 milyar, ithalatı ise 92.4 milyar do-
lar olarak gerçekleşen SA, dış ticaret
fazlası veren bir ülkedir. Günde 9.2 mil-
yon varil petrol üretimi, 2 milyon varil
petrol tüketimi, 8.9 milyon varil ihracatı
olan SA’nın 266.8 milyar dolar petrol
rezervi vardır. Türkiye’nin ihracatı 2.2
milyar dolar, ithalatı ise 3.3 milyar do-
lar olarak gerçekleşmiştir. Yaklaşık
5.5 milyar dolar dış ticaret hacmimiz
söz konusudur. İthalatımız içinde en
önemli kalemi 2.5 milyar dolarla ham
petrol almaktadır.
Dış ticaret hacmimiz yıllar itibarıyla
devamlı artış göstermektedir. 2003 yı-
lında 1.7, 2004 yılında 2, 2005 yılında
2.8, 2006’da 3.2, 2007’de 3.9 milyar
dolar olmuştur.
SA önümüzdeki 20 yıl içinde 620
milyar dolarlık bir yatırım bütçesi
belirlemiştir. Bu bütçeden pay almak
için ülkeler sıraya girmişken Türk fir-
malarına da ciddi bir pazar açılmış
demektir.
Suudi Arabistan’da 1980–2008 dö-
neminde 26 Türk firması tarafından
yaklaşık 6 milyar dolar tutarında 118
proje üstlenilmiştir. Son dönemde is-
tikrarlı bir şekilde büyüme kaydeden
sektörün ulaştığı 6 milyar dolarlık pro-
je hacminin hemen hemen yarısı son
üç yılda gerçekleşmiştir. Söz konusu
projelerin değer bazında önemli bir bö-
lümünü altyapı, konut ve baraj proje-
leri oluşturmaktadır.
Ortadoğu ülkeleriyle dış ticaret hac-
mimizi toplu olarak aşağıdaki tablodan
görebilirsiniz ve yorumunuzu buna
göre yapabilirsiniz.
Burada ileriki dönemde Türk eko-
nomisi ve Türk firmaları için yıldız ülkeler
başta Suudi Arabistan, Irak, Suriye, Ka-
tar olacaktır. Ancak Suudi Arabistan’ın
620 milyar dolarlık yatırım bütçesi her-
kesin iştahını kabartmış durumda. Ti-
caret söz konusu olunca sevgi bağla-
rı da güçlenmekte, para kazandıracaklar
daha çok sevilmektedir. Aslında eşya-
nın tabiatı olan bu durumu
pek de yadırgamamak ge-
rekir. AKP döneminde Or-
tadoğu ülkeleriyle geçmiş
dönemlere kıyasla çok sa-
yıda ticari anlaşmaların ya-
pıldığını hatırlatmakta yarar
var. Petrol, büyük zengin-
lik, dev projeler varken ve
onlar işleri daha çok bizim
dışımızdaki ülkelere verse
de Müslüman Arap kar-
deşlerimizi sevmemek için
aklımızı peynir ekmekle
yememiz lazım.
Öte yanda sevgili oku-
yucular, her gün patır pa-
tır şehit veriyoruz, ama
umursamaz bir haldeyiz.
Ülke olarak eğlenceleri
kısıtlamak ve yas ilan et-
mek bizim milletimize yakışacak bir
durum olacaktır diye düşünüyoruz, ne
dersiniz?
Araplarla İyi İlişki Para Kazandırır mı?
M A L İ Y E C İ G Ö Z Ü Y L E / M U S T A F A P A M U K O Ğ L U
İŞÇİNİN EVRENİNDEN
ŞÜKRAN SONER
Kutupyıldızı
soner@cumhuriyet.com.tr
Ülke/bin İhracatı İthalatı İnşaat
dolar mız mız İşi
BAE 8.000 700 2.000
Suudi Arabistan 2.197 3.322 6.000
Irak 2.000 295 6.232
Suriye 1.113 639 130
Katar 1.000 200 6.000
Lübnan 600 200 136
Kuveyt 500 81 0
Ürdün 500 26 1.750
Yemen 353 0,7 0
Bahreyn 308 95,5 141
Umman 215 11 0
Filistin 21 0,5 0
Toplam 16.807 5.570,7 22.389
Devlethesapversin
AHMET ŞEFİK
TRABZON - Türk Sanayici-
leri ve İşadamlarõ Derneği (TÜ-
SİAD) Başkanõ Ümit Boyner, te-
rörün Türkiye’nin yeniden en
önemli gündem maddesi haline
geldiğini söyledi.
Boyner, TÜSİAD ve Türk Gi-
rişim ve İş Dünyasõ Konfederas-
yonu tarafõndan Trabzon’da dü-
zenlenen ‘Bölgesel Kalkınma ve
İş Dünyasının Rolü’ konulu
toplantõnõn açõlõşõnda yaptõğõ ko-
nuşmada artõk bugün sözün bit-
mekte olduğu, herkesin sabrõ-
nõn son noktaya vardõğõ bir du-
rumda olunduğunu vurgulayarak
terörü ve terörün iniş çõkõşlarõnõ
bir korku filmi gibi ürpertiyle, an-
cak kanõksatarak seyrettiren an-
layõşa herkesin dur demesi ge-
rektiğini söyledi. Boyner, devle-
tin, yöneticileriyle kurumlarõyla
ve oluşturduğu altyapõsõyla bu
mücadelenin öncelikli sorumlu-
su olduğuna işaret ederek, “Ge-
lişmiş ülke olmanın en önemli
ölçütlerinden biri vatandaşının
yaşama hakkına verdiği de-
ğerdir. Devlet, vatandaşının
yaşama hakkını korumak için
gerekli tedbiri almakla so-
rumludur. Bu sorumluluğunu
yerine getiremiyorsa, bunun
hesabını vermekle de yüküm-
lüdür” değerlendirmesini yaptõ.
Çözüme herkes katılsın
Hayatõnõ kaybeden vatan-
daşlarõn, gencecik askerlerin
yakõnlarõnõn acõsõnõ paylaş-
makla sorumlu olan yapõnõn
toplum olduğunu dile getiren
Boyner, şöyle devam etti:
“Devletin sorumluluğu ise
sadece acıları paylaşmanın öte-
sinde, bu acıların oluşmasını
önlemek için gerekli tedbirleri
almak, gerekli adımları at-
maktır. Bugün tek yapılacak iş,
iktidar partisiyle, muhalefet
partileriyle, kurumlarıyla tek
bir söylemden oluşan partiler
üstü bir anlayışla geri dönüşü
olmayan bir yol haritasının
süratle kamuoyu ile paylaşıl-
ması ve hemen uygulamaya
konulmasıdır. Bunun dışında-
ki hiçbir söylemi değerlendir-
menin artık hiçbir önemi kal-
mamıştır. Bu girişimi geciktir-
menin faturası çok ağırdır ve
herkesin kaybedeceği bir sü-
rece ülkenin sürüklenmesidir.”
Boyner, Türkiye’de yaşayan,
bu ülke için üreten, yatõrõm yapan,
istihdam yaratan, daha müreffeh
ve yüksek standartlõ bir demok-
rasi arayõşõ olan iş dünyasõnõn
temsilcileri olarak, tüm vatan-
daşlar gibi gündemin birinci
maddesi terör olan bir ülkede de-
ğil, terörün gündem dõşõ olduğu
bir ülkede yaşamak istediklerini
ve huzur aradõklarõnõ vurguladõ.
Boyner, TÜSİAD’õn, Türkiye’nin
ekonomik ve sosyal değişimi
için iş dünyasõnõn bağõmsõz ve gö-
nüllü temsil kuruluşlarõnõn ülke-
de karar alma, politika ve siyaset
üretme süreçlerinde yer almasõ
gerektiğine inandõğõnõ belirtti.
TÜSİAD Başkanõ Ümit
Boyner, “Devlet,
vatandaşõnõn yaşama
hakkõnõ korumak için
gerekli tedbiri almakla
sorumludur. Bu
sorumluluğunu yerine
getiremiyorsa bunun
hesabõnõ vermekle de
yükümlüdür”
değerlendirmesini
yaptõ.
DİSK, AKP’ye
‘olmazlarõnõ’
raporla iletti
MUSTAFA ÇAKIR
ANKARA - DİSK, hükümetin
istihdam stratejisi taslağõnda bu-
güne kadar “şiddetle” karşõ çõk-
tõklarõ temel konularõn da yer aldõ-
ğõna dikkat çekerek kõdem tazmi-
natõ, esnek-güvence, özel istihdam
bürolarõ ve bölgesel asgari ücrete
ilişkin düzenlemeleri kabul etme-
yeceğini bildirdi.
DİSK, ulusal istihdam stratejisi
taslağõ hakkõndaki eleştiri ve öne-
rilerini hükümete rapor halinde ilet-
ti. Raporda şu önerilere yer verildi:
Taslak belgesi eğitim, işsizlik,
yoksulluk ve kayõt dõşõnõ çözmeye
dönük bir belge olmaktan ziyade,
çalõşma yaşamõnda var olan örgüt-
lü ve düzenli ilişkileri ortadan kal-
dõrmaya dönük güçlü bir sermaye ta-
lebi olarak karşõmõza çõkõyor.
Kõdem tazminatõ, kesinlikle
vazgeçemeyeceğimiz bir kazanõm.
Esnek-güvence ve özel istih-
dam bürolarõ yaklaşõmõ, düzenli ça-
lõşma ilişkilerini ücret, çalõşma sa-
atleri , iş sağlõğõ-güvenliği uygu-
lamalarõ ve sendikal örgütlenme
açõsõndan malul duruma getirmek
amacõnõ taşõmaktadõr.
Bölgesel ücret yaklaşõmõ ön-
celikle asgari ücretin ortaya çõk-
masõna yol açan temel değerlen-
dirmelere aykõrõ.
Ekonomi Servisi - Meclis’te bulu-
nan torba kanun tasarõsõ ile vergi de-
netiminde yeni bir yapõlanmaya gidi-
lirken Maliye, yetişmiş denetim ele-
manlarõnõ kamuda tutma sorunu ya-
şõyor. Kayõt dõşõlõğõn ciddi boyutlara
ulaştõğõ ülkede, hükümet sõkõ denetim
yaparak kayõt dõşõlõkla mücedele ede-
ceğini her fõrsatta yinelemesine karşõn,
Maliye’nin bu konudaki kadrolarõnõn
üçte ikisinin boşluğu dikkat çekiyor.
Maliye bünyesindeki personel eroz-
yonu en fazla Kurullar ile Gelir İdare-
si Başkanlõğõ’nda görülüyor. Teftiş ve
Hesap Uzmanlarõ Kurulu, her yõl yeni sõ-
navlarla kadrolarõnõ güçlendiriyor, an-
cak eleman sayõsõ, istifalarla bir süre son-
ra tekrar eski seviyesine düşüyor. Ay-
nõ durum, gelirler kontrolörlerinde de ya-
şanõyor. Maliyeden kaçõş, rakamlara
da yansõdõ. Halen 306 uzman ve uzman
yardõmcõsõnõn görev yaptõğõ Hesap Uz-
manlarõ Kurulu’ndan 2005 başõndan
bu yana 53 kişi istifa etti. 2005’te 10 olan
istifa sayõsõ, 2006’da 9, 2007’de 13,
2008’de 11, 2009’da da 5 oldu. 2009’da
kriz nedeniyle istifa sayõsõ azalõrken, yõl-
başõndan bu yana da 5 kişi istifa etti.
HÜKÜMETTEN ESNAF İTİRAFI
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Çalõşma ve Sosyal Güvenlik Bakanõ
Ömer Dinçer, Nisan 2010 itibarõyla
Türkiye genelinde 1 milyon 403 bin 58
esnaf ve sanatkârõn 17 milyar 56 milyon
lira borçlu olduğunu bildirdi. Bunlardan
252 bin 357 kişinin sigortalõlõklarõnõn “as-
kıya alındığını” belirten Dinçer, AKP ik-
tidarõndaki 2002 Kasõm - 2010 Nisan ara-
sõnda 2 milyon 304 bin esnaf ve sanat-
kârõn işyerinin kapandõğõnõ kaydetti.
Dinçer, CHP Zonguldak Milletvekili
Ali İhsan Köktürk’ün soru önergesi-
ni yanõtladõ. Köktürk’ün “Sosyal Gü-
venlik Kurumu’na bağlı esnaf ve sa-
natkârlarımızdan Bağ-Kur prim
borçlarını ödeyemedikleri için, emek-
liliğe yönelik çalışma sürelerini sil-
dirmek için müracaat eden ve sildi-
ren toplam esnaf ve sanatkâr sayısı
nedir” sorusuna ilişkin bilgi vererek, si-
gortalõ olmayan ya da beş yõldan fazla
borçlu olan sigortalõlarõn, sigortalõlõk-
larõnõn askõya alõndõğõnõ dile getirdi.
AYKUT KÜÇÜKKAYA
İSKENDERİYE - Türk Hava Yol-
larõ’nõn (THY) Mõsõr’õn başkenti Kahi-
re’den sonra ülkenin tarih ve turizm ken-
ti İskenderiye’ye direkt uçuşlarõ başla-
dõ. THY Genel Müdürü Temel Kotil, ge-
çen yõl yüzde 49 artõşla en fazla Afrika
ülkeleriyle yolcu sayõsõnda yükselme sağ-
ladõklarõnõ açõkladõ.
THY’nin ilk uçağõ iki saat süren yol-
culuğun ardõndan geçen cumartesi günü
sabah saat 09.15’te kent merkezine yak-
laşõk bir saat uzaklõktaki Borg el Arab
Havalimanõ’na indi. Bir süre öncesine ka-
dar askeriyenin kullandõğõ havaalanõnda
düzenlenen törende konuşan Kotil, Ka-
hire’den sonra ikinci hattõn ülkenin baş-
kentinden sonraki en büyük kent olan ve
“Mısır’ın gelini” olarak tanõmlanan İs-
kenderiye’ye yaptõklarõnõ söyledi.
Kotil, iki ülke arasõndaki işbirliği
alanlarõndan birinin de turizm oldu-
ğunu, Mõsõr’a geçen yõl 12.5 milyon
turist geldiğini, bunun yaklaşõk 50
bininin Türk olduğunu söyledi.
Kotil, pazartesi, salõ, perşembe ve
cuma olmak üzere haftada 4 gün
THY’nin İskenderiye’ye uçaca-
ğõnõ, kõsa zamanda söz konusu
hatta günde iki sefer yapmayõ
amaçladõklarõnõ söyledi.
Mõsõr Havayollarõ Yönetim Ku-
rulu Başkanõ Huseyin Massoud da
iki ülke arasõndaki ekonomik, ticari
ve diğer alanlardaki ilişkilere iki ül-
kenin havayollarõ olarak katkõda bulu-
nacaklarõnõ dile getirdi.
K I S A . . . K I S A . . .
Arçelik, Beko, Blomberg ve Grundig markalarõy-
la, Avrupa’nõn en prestijli teknoloji ve tasarõm ya-
rõşmalarõndan biri olan ’Plus X’ yarõşmasõnda, eko-
loji ve/veya fonksiyonellik, tasarõm, ekoloji, kul-
lanõm kolaylõğõ gibi beş farklõ kategoride toplam
16 ödüle birden layõk görüldü.
İskenderiye ile birlikte yurt-
dışına uçtuğu nokta sayısının
124’e ulaştığını kaydeden Temel Kotil, “Yıl sonu-
na kadar 133 noktaya ulaşacağız. Geçen yıl 25 mil-
yon yolcu THY’yi tercih etti. Bu yıl
31 milyon yolcu taşımayı planlı-
yoruz. Sipariş verdiğimiz 90 uçak filomuza katılınca
Avrupa’nın en büyük filolarından olacağız” dedi.
Kotil hedef büyüttü
TÜSİAD Başkanõ Boyner: Devletin sorumluluğu, acõlarõn oluşmasõnõ önlemek için gerekli önlemleri almaktõr
AKP, kayõt dõşõlõkla yoğun mücadele edeceğini açõklõyor ama kadrolarõn üçte ikisi boş
Bu denetimle önlem zor
Arçelik’e 16 ödül birden
BP’ye 2 milyar dolar maliyet
İngiliz petrol şirketi BP, ABD’nin Meksika Körfe-
zi kõyõlarõndaki petrol sõzõntõsõnõn şirkete maliye-
tinin 2 milyar dolara ulaştõğõnõ açõkladõ. Şirket, bu
paranõn 105 milyon dolarlõk bölümünün tazminat
talepleri için ödendiğini ifade etti.
Kayõt dõşõlõk ve vergi kaçağõna
karşõ daha etkin denetim öngören
Maliye Bakanlõğõ’nda 9 bin 168
denetim kadrosunun 3 bin 628’i
dolu, 5 bin 540’õ boş.
Önce insan, sonra felsefeyi içine sindirmiş
gerçek aydınlanmacı, Anadolu aydınlanmacılığına
ışık tutmuş aydınlanma bilgesi, Atatürk
devrimleri, Cumhuriyet değerleri, laikliği
savunmayı, ülke sevgisini, sorumluluğunu
üstlenmiş kavga adamı, gerçek insan hakları,
paylaşım, eşitlik ilkeleri üzerinden savaşım veren
solcu... Kaç kuşağın aydınlanmacıları için o hep
yol, yön gösterici, Kutupyıldızı olarak parlayacak?
Hiç “ben” demeden...
1960’lı yılların Cumhuriyet devrimlerinin üzerine
solculuğu eklemleyerek yola çıkan
aydınlanmacılarının, örgütlenmelerinin düşün
önderleri arasında konuşmaya başladığında hep
çok farklı bir sessizliğin, yürekten dinleme,
anlamaya çalışmanın ılık rüzgârının salonu
sardığını duyumsardım. İlhan Selçuk’u dinlerken
insanlar deşarj olmaz, çok fazla slogan atmaz,
avuçlarını patlatmazlardı. Çıt çıkarmadan, nerede
ise gürültüsüz nefes almaya çalışarak satır
aralarını atlamamak üzere kulaklarını, yüreklerini
açmış dinler, dinlerlerdi. Onun kadar lider gibi
görünmeden, düşünce önderi olarak dinlenmiş,
yazılarından algılanmış yol göstericiliği
özümsenmiş düşünce önderi tanımadım.
Hangi koşullarda, hangi ortama girerse girsin,
saygı haresi oluşturur, nezaketi, gülümsemesiyle,
aslında her cümlesi vurucu, haklılıkla mantık
gücünün bileşkesi “demir yumruk” etkili
düşüncelerini, kastı aşan bir tür yetkinlikle dikte
ettirmiş olurdu. Türkiye’yi ekonomik, sosyal,
siyasal örgütlülükte ileriye doğru uçuran 1960’lı
yılların toplumsal gelişiminden, birikiminden
korkanların, önce 12 Mart, sonra 12 Eylül
süreçlerinde İlhan Selçuk’u “başı ezilecekler”
listesinin başlarına koymaları elbette rastlantı
değildi. Siyasi parti, örgüt lideri hiç olmamışken
sadece düşünce açıklamaları, yazıları, kitapları ile
var olmuşken...
Sanatçı duyarlılığı önde, yumuşacık, naif insan..
kendisine yönelik baskı, şiddet, işkence, cezaevi
süreçlerinde, gözlerinin içinden gelen gülüşünü,
bu ülkenin aydınlanmacı insanlarına olan
özgüvenini, direncini hiç yitirmedi.
Yaşadıklarından, yaşatılanlardan hep daha güçlü,
bilenmiş olarak çıkabilen gerçek aydın, önder
olarak, yolunda dimdik yürüyüşü ile giderek daha
geniş kitlelerin sevgisi, saygısı katlanmış olarak,
örnek almaya çalıştıkları bir aydınlanmacı önderi
oldu çıktı.
Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş felsefesi,
devrimleri, aydınlanmacı birikimlerinin üzerine,
çağdaşlığa, uygarlığa, paylaşımcılığa açılan
gidişini durdurma, eksen kaydırma amaçlı 12
Mart, 12 Eylül’ler, Cumhuriyet gazetesini
susturmaya yönelik operasyonlar yetmemişti.
Emperyal kirli çıkarlar odaklı, ırkçı-dinci
ayrımcılığın kışkırtılması, aydınlanmacı-solcu
birikim, örgütlenmelerin yaşamın her alanına
dönük kırılmaları, bu ülkenin aydınlanmacı
insanlarının yakalamış oldukları güçlü birikimi
kırmaya yetmemişti. İlhan Selçuk ise kimliği ile
daha bir güçlenmiş, bilenmiş olarak
aydınlanmacıların gönlündeki yerine oturmuştu...
Dünyada bir benzeri yaşanmamış bir gazete-
okur ilişkisinde, birbirini var eden direnme
gücünde, İlhan Selçuk elbette çekim merkezinde,
odakta yerini alacaktı... Ağzından çıkan sözcükler,
elbette çok daha etkili olarak köşesinde yazdıkları,
kitapları ile düşünce önderliğine devam edecekti...
Türkiye’nin ekseninin bir kez daha, çok daha
çarpıcı boyutlarda, ırkçı, dinci, siyasal
ayrımcılıklarla kaydırılması istenirken, Anadolu’nun
aydınlanmacıları, örgütlülükleri ağır darbeler almış
olsalar da, haklılıklarıyla, düşüncelerinin gücü ile
hâlâ en büyük direnç odağını oluştururlarken,
gerçek güçlü aydınlanmacı bir önderin tehdit
olarak görülmesinden doğal bir durum olabilir mi?
İlhan Selçuk’un, ılımlı İslam iktidar desteğinde,
yeni Ortadoğu projeleri içinde, Türkiye’nin
toplumsal birikimi ile çatışan, toplumun direneceği
yollara saptırılmasında bir kez daha başı
ezilecekler listesinin başına alınmasında şaşılacak
bir durum yok belki. İlhan Selçuk için incitici boyut
galiba bunun sandıktan çıkmış bir sivil iktidar
iradesinde, sivil gibi görünen yargı eliyle, kişisel
suçlanma biçimleri, yöntemleriyle olmasıydı. Tabii
bir de onun yaşında, geçmişinde kalp krizleri
olan bir insanın, o kadar kırıcı, haksız incitici
suçlamaların, yargısız infaz yöntemlerinin
üzerine, sağlığa aykırı koşullarda
sorgulanmasının kaçınılmaz sonuçlarını eklemek
gerek.
İlhan Selçuk, haksız, hukuksuz,2 yargısız infazın
sonunda, en akla gelmez işkencelerden beter,
uzun süreli sağlık sorunlarını yaşayarak dün
aramızdan ayrıldı. Bu ülkenin aydınlanmacı
insanlarının, düşünce önderleri olarak bağırlarına
bastıkları İlhan Selçuk’a yönelik bu haksız saldırıyı,
yargısız infazı sorgulayacaklarını, gereğini
yapacaklarını biliyorum.. İlhan Selçuk’un
kendisinden sonrası için en şaşmaz, vazgeçilmez
dileğinin, çağdaş uygarlığı yakalamış,
aydınlanmacıların elinde yükselen bir Türkiye
Cumhuriyeti olduğunu bildiğim kadar...
Yapabileceklerini sonuna kadar yapmış bir insanın
özgüveni ile gittiği yolda ışıklar içinde yürüsün...
Ümit
Boyner
Temel
Kotil
Huseyin
Massoud
THY Afrika’nõn 13 ülkesi-
ne uçuyor. Bingazi ve Trab-
lus (Libya), Cape Town ve
Johannesburg (Güney Afri-
ka), Cezayir, Addis Ababa
(Etiyopya), Dakar (Senegal),
Hartum (Sudan), Kahire (Mõ-
sõr), Kazablanka (Fas), Lagos
(Nijerya), Nairobi (Kenya),
Tunus, Entebbe (Uganda) ve
Darüsselam’dan (Tanzan-
ya) sonra İskenderiye hattõ
THY’nin direkt uçuş yap-
tõğõ 16. uçuş noktasõ
oldu.
İskenderiye artık iki saat
13 ülke
16 hat
pamukm superonline.com