Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
CMYB
C M Y B
SAYFA CUMHURİYET 8 MART 2010 PAZARTESİ
4 HABERLER
2000’Lİ YILLARDA
ERDAL ATABEK
Güven ile Umut...
Gündelik duygular değildir ‘güven ile umut’.
Bu iki duygu, bebeklik döneminden
başlayarak son nefesimize kadar yaşadığımız
sürece bize yaşamı sevdirir ya da yaşamdan
soğutur.
Toplumumuz bu iki duyguyu da kaybediyor.
İnsanımız bu iki duyguyu da kaybediyor.
Gitgide derinleşen bir kamplaşma, artan
işsizlik, yüksek eğitimin bile artık güvenli bir
gelecek kurmaya yetmemesi.
Toplumun siyasal iktidar tarafından
‘yandaşlar ve karşıtlar’ diye ikiye bölünmesi.
Herkese bir ‘öç alma’ kanısı veren öfke ve
şiddet dolu sözler, tutumlar, uygulamalar.
Siyasal iktidar bu iki duyguyu azaltan bir yol
izliyor.
Siyasal muhalefet bu iki duyguyu yükselten
bir yol izlemiyor.
Muhalefet sadece sert eleştiriler yapıyor
ama toplumun ‘güven ve umut’ boşluğunu
dolduramıyor.
Oysa, ‘toplumsal yönetim’ nerede olursa
olsun, toplumda ‘güven ve umut’ uyandırmak
zorundadır.
İster bir ülkenin hükümeti, ister bir şirketin
yönetim kurulu, ister bir öğretmen, ister bir aile
büyüğü olsun, birlikte olduğu topluluğu
‘güvensiz ve umutsuz’ bıraktığı zaman kötü
yönetiyor demektir.
Güvenilir umut, umutlu güven
İşte bu bileşim kişiyi de, toplumu da
depresyondan kurtaracaktır.
Bu da görünür davranışlarla olur.
‘Güvenilmez umut’, hayal satıcılığıdır.
Deneyimli topluluklar aldırmaz bile.
‘Umutsuz güven’ ise, korunmak için sığınma
ile sonuçlanır.
Her ikisi de ne özgürlük getirir, ne demokrasi
yaratır.
Birisi bezirgâna kanmaktır, diğeri ise kendi
iradesini başkasına teslim etmek...
Bursa Kitap Fuarı’nda iki gün kaldık, bir
söyleşi yaptım.
Konu, ‘Tehlikeli Cehalet’ idi.
Gelen topluluk, özellikle öğretmenlerin
öğrencileriyle gelmeleri hepimizi mutlu etti.
Özellikle öğrencilere;
‘En tehlikeli cehaletin içinde bulunulan
durumu fark etmemek’ olduğunu söyledim.
Çalışmadığı halde başarılı olacağını sanmak.
Hak etmediği şeyi elde etmeyi beklemek.
Sahip çıkmadığı demokrasiyi olur sanmak.
Neden geride kaldığını anlayamamak.
Kendi hatalarını başkalarına yıkarak
rahatlamak.
Gerçeklerle yüzleşmekden kaçınmak.
Kendi iradesini başkasının ipotek altına
almasına boyun eğmek.
Bağımlılıktan medet ummak.
Düşünmemek.
Aldırmamak.
Üstüne vazife almamak.
Hep başkasından beklemek.
Bunların hepsi de TEHLİKELİ CEHALET idi.
Bütün bunları fark etmemek, sonra da hep
yakınarak başkalarını suçlamak toplumsal
yanlışımızdı.
GÜVENİLİR UMUT mu?
İrademizdi.
Yaptıklarımızdı.
Yapacaklarımızdı.
UMUTLU GÜVEN Mİ?
Kendimizdik.
Birlikteliğimizdi.
Dayanışmamızdı.
Bunlar neredeyse başarı oradaydı.
Gerisi mi?
Laklakadır.
erdalatak@gmail.com
CHP lideri Baykal, anayasa değişikliği konusunda Başbakan Erdoğan’õ sert dille eleştirdi
‘Seni Hikmetyar yetiştirdi’KIRŞEHİR (Cumhuriyet) - CHP
Genel Başkanõ Deniz Baykal, siya-
seti orduya yerleştirme çabasõnõn yü-
rütüldüğünü belirterek, bunun tehli-
keli sonuçlar doğuracağõ uyarõsõnda
bulundu. Anayasa değişikliğine iliş-
kin Başbakan Recep Tayyip Erdo-
ğan’a sert çõkan Baykal, “Sen Cum-
huriyetin temel değerlerini, hu-
kuk devletini, demokrasiyi ve la-
iklik ilkesini istemiyorsun, sorun
oradan kaynaklanıyor. Sen o kül-
türü Hikmetyar’ın dizinin dibinde
çöküp, ondan eğitim aldığın gün-
lerden aldın. Seni Hikmetyar ye-
tiştirdi, Türkiye’de bizleri Musta-
fa Kemal Atatürk yetiştirdi” dedi.
Partisinin Kõrşehir İl Kongresi’nde
konuşan CHP Genel Başkanõ Baykal,
AKP hükümetinin “Türkiye’nin
hukuk sistemini tepeden tırnağa
kendi ihtiyacına göre şekillendir-
mek istediğini” belirtti. Baykal,
“Biz deriz ki siyaset; camiye, kış-
laya, mahkemeye girmesin. Siyaseti
camiye sokmayacaksınız. Sokar-
sanız hem cami hem siyaset bozu-
lur. Kışlaya siyaset sokarsak mem-
leketin çıkarını kim koruyacak?
Neye döner, Balkan savaşına dö-
ner. Allah bir daha o Balkan gün-
lerini yaşatmasın. Kışlaya siyaseti
soktuğunda kimseye hayır gelmez,
memlekete hayır gelmez. Siyasetin
mahkemede de yeri yok. Hâkim
kendi siyasi anlayışına göre karar
versin, sanık kendi siyasetine göre
destek arasın, böyle bir şey olur
mu?” dişe konuştu. Türkiye’de si-
yaseti camiye sokma doğrultusunda
bir tehlike ortaya çõktõğõnõ ve Anayasa
Mahkemesi’nin AKP’ye “Sen laik-
liğe karşı eylemlerin odağı oldun”
dediğini vurgulayan Erdoğan, son dö-
nemde Türkiye’de hiçbir dünya de-
mokrasisinde görülmemiş olaylarõn
yaşandõğõnõ belirtti.
Olayların altında bir
senaryo var
Eski kuvvet komutanlarõnõn, ordu
komutanlarõnõn gözaltõna alõnmalarõna
değinen Baykal, şunlarõ söyledi: “Bu-
nun altında sadece hukuk, yasala-
ra saygı anlayışının yattığına inan-
mamız mümkün mü? Bunun al-
tında bir başka senaryonun yattı-
ğı açık bir gerçek değil mi? Bu
memleketin şerefli evlatları birbi-
ri ardından onur intiharları yap-
mak durumunda kalıyorlar. İd-
dialar ortaya atılıyor, altından bir
şey çıkmıyor. 3 yıldır bu suçlama-
lar sürüyor. Ortada iddiadan baş-
ka bir mahkeme kararı var mı?
Tutuklama kararı var ama hü-
küm yok, yargı yok. Yıllarca içeride
kalıyorsun, neyle suçlandığını bile
bilmiyorsun. Bu hiçbir çağdaş yar-
gılama sistemi içine yerleştirile-
cek bir uygulama değildir.”
‘Farklı kültür
dayatılıyor’
Hukukun hükmünü siyasetçilerin
vermesini sağlamak için AKP’nin
anayasa değişikliği yapmak istediği-
ni belirten Baykal, Erdoğan’õ hukuk
devleti, demokrasi ve laiklik ilkele-
rini istememekle suçladõ. Baykal,
“Farklı bir kültürü bizim devlet dü-
zenimize, cumhuriyetimize dayat-
maya çalışıyorsun. Sen o kültürü
Hikmetyar’ın dizinin dibinde çö-
küp, ondan eğitim aldığın günler-
den aldın. Seni Hikmetyar yetiş-
tirdi, Türkiye’de bizleri Mustafa
Kemal Atatürk yetiştirdi” dedi.
Baykal, Habur’da PKK’li terörist-
lerin “kahraman” gibi karşõlandõğõnõ,
onlarla mücadele eden devletin gü-
venlik görevlilerinin ise Ergenekon
soruşturmasõnda mahkemelerde he-
sap verdiğini vurguladõ. Anayasa de-
ğişikliğiyle ilgili referandumun ka-
çõnõlmaz olduğunu belirten Baykal,
“Referandum, hepimiz için tarihi
bir fırsat olacaktır. Referandumu,
bunlar hakkında hüküm vermek
için bir fırsat olarak değerlendir-
meliyiz. ‘Bu iktidar kalsõn mõ gitsin
mi, artõk yeter mi yoksa çileye devam
mõ? diyeceğiz” dedi. Hükümetin
korku salarak medyayõ yõldõrdõğõnõ
ifade eden Baykal, “Basını yıldır-
dılar, televizyonları yıldırdılar,
kimse konuşamıyor artık. Konuşan
bir tek CHP var” diye konuştu.
Partisinin Kõrşehir il kongresinde konuşan CHP Genel Başkanõ Baykal, “Sen o kültürü
Hikmetyar’õn dizinin dibinde çöküp, ondan eğitim aldõğõn günlerden aldõn. Seni Hikmetyar
yetiştirdi, Türkiye’de bizleri Mustafa Kemal Atatürk yetiştirdi” dedi.
TAŞ ATAN ÇOCUKLAR
Erdoğan anayasa değişikliği ve yargõ reformu konusunda muhalefete yüklendi
‘Olur olur bal gibi olur’
ŞANLIURFA (Cumhuriyet) -
Başbakan Recep Tayyip Erdo-
ğan, anayasa değişikliği ve yargõ
reformu konusunda muhalefete
yüklenirken genel seçimlerin de za-
manõnda yapõlacağõnõ belirtti. Ana-
yasa değişikliğine ilişkin muhale-
fetin eleştirilerini hedef alan Er-
doğan “Hani bir zamanlar var-
dı ya bir şarkı: Olur olur bal gi-
bi olur” dedi.
Şanlõurfa’da yapõmõ tamamlanan
tesis ve projelerin toplu açõlõş töre-
ninde konuşan Erdoğan, Ermeni
soykõrõmõ iddialarõyla ilgili ABD
Temsilciler Meclisi Dõş İlişkiler
Komitesi’nde kabul edilen yasa ta-
sarõsõna tepki gösterdi.
Erdoğan, “Biz Amerika’ya şa-
şıyoruz. Oradaki basit bir seçim
hesabına, oradaki basit bir dias-
pora harekâtına veya hareketine
Türkiye’yi feda edebilecek anla-
yışa doğrusu ben acıyorum ve gü-
lüyorum” diye konuştu.
Referandum ve anayasa değişik-
likleriyle ilgili muhalefeti eleştiren
Erdoğan, “‘Referandum demo-
kratik bir haktõr’ diyorum, ‘iste-
mezük’ diyorlar. Siz bize vekâlet
verdiniz ama bunlar kabul etmi-
yorlar. Ama er ya da geç genel se-
çimler geliyor. Çünkü bunlar
oturdukları koltuktan güç alan-
lar, oturdukları koltuğa güç ka-
tanlar değil. O zaman gerçek
yüzleri ortaya çıkacak. Şu anda
yargı referandumu konuşuluyor.
Daha bilmeden görmeden ‘hayõr,
istemezük’... Halkımızın bazı
önemli meselelerini ‘gelin burada
konuşalõm tartõşalõm’ diyoruz, ‘is-
temezük’... Ya bir görün ne var
bunun içinde?” dedi. Yargõ refor-
muyla ilgili tüm partilerle görüşe-
ceklerini ifade eden Erdoğan, geri
çevrilmeleri durumunda referan-
duma başvuracaklarõnõ anlattõ.
Hayal dünyasında geziyorlar
Meclis’in yeni anayasa yapa-
mayacağõ yönündeki görüşlere de
tepki gösteren Erdoğan, “Böyle
saçmalık olur mu, dünyanın ne-
resinde görülmüş? Bu meclisler
niçin oluşur; yasa yapmak için,
anayasa yapmak için, değiştir-
mek için. Bunun için kurulan bir
Meclis’e sen diyorsun ki ‘Bu par-
lamentoda bu olmaz’. Hani bir za-
manlar vardı ya bir şarkı; ‘Olur
olur bal gibi olur’ Millet sizi se-
çecek, parlamentoya göndere-
cek, sen ‘Olmaz’ diyeceksin. Bun-
lar bir defa kendi kimliklerini
reddediyorlar. Bir siyasetçiye
bu yakışır mı? Ama bunlara ya-
kışır” diye konuştu.
İktidara geldiklerinden bu yana
çetelerle, mafyayla, hukuk dõşõ ör-
gütlenmelerle, kirli senaryolarla
uğraştõklarõnõ ifade eden Erdoğan,
her türlü demokrasi dõşõ müdaha-
leye karşõ cesur bir duruş sergile-
diklerini söyledi.
Seçimlerin zamanõnda yapõlaca-
ğõnõ belirten Erdoğan, “Artık 16 ay-
da bir değişen hükümetler döne-
mi yok. Bunlar hayal dünyasında
geziyorlar. Birisi kalkıyor diyor ki
‘Bu yõl sonuna kadar seçim olur’.
Bir diğeri ‘Erken seçim olmasõ la-
zõm’. Daha çok sayıklarsınız çok.
Bu boyacı küpü mü sok sok çı-
kar? Var mı böyle bir şey? Bun-
lar demokrasi dersinden hep sı-
nıfta kaldılar. Yeter, söz de karar
da milletindir” dedi.
‘Padişahım çok yaşa’
Alandakilerden birinin “Padişa-
hım çok yaşa” yazõlõ döviz göster-
mesi üzerine Erdoğan, “Bak, ‘Pa-
dişahõm çok yaşa’ diyorsun ama
ben ne padişahım, ne padişahlığa
özentim var. Kaldır onu” dedi.
Başbakan Tayyip Erdoğan, Şanlıurfa Topçular Meydanı’nda toplu tesis açılış törenine katıldı. (AA)
Tasarõ
raftan
iniyor
Doğu ve Güneydoğu’daki
sokak gösterileri nedeniyle
AKP’nin rafa kaldõrdõğõ taş atan
çocuklarla ilgili yasa tasarõsõ
yeniden gündeme geliyor.
EMİNE KAPLAN
ANKARA - AKP hükümeti, Doğu
ve Güneydoğu’daki sokak gösterileri
nedeniyle rafa kaldõrdõğõ taş atan ço-
cuklarla ilgili olarak Terörle Mücade-
le Yasasõ’nda değişiklik yapõlmasõna
ilişkin yasa tasarõsõnõ yeniden günde-
me getiriyor. Adalet Bakanõ Sadullah
Ergin, bu hafta CHP’yi ziyaret ederek
tasarõya destek isteyecek.
Kürt açõlõmõ kapsamõnda TBMM
gündemine getirilen tasarõ, gösteriler-
de taş attõklarõ gerekçesiyle terör su-
çundan ağõr ceza mahkemelerinde yar-
gõlanan çocuklarõn çocuk mahkeme-
lerinde yargõlanmasõnõ öngörürken ha-
pis cezasõnõ arttõrõcõ düzenlemelerin de
kaldõrõlmasõnõ hükme bağlõyor. Tasa-
rõda, ayrõca AİHM kararlarõ doğrultu-
sunda yeniden yargõlama yoluna iliş-
kin hükümler bulunuyor. CHP ve
MHP, terörist başõ Abdullah Öcalan
ile terör örgütünün üst düzey yöneti-
cilerine yeniden yargõlama yoluyla af
getirilmek istendiğini belirterek tasarõya
karşõ çõkõyor. CHP Grup Başkanveki-
li Hakkı Süha Okay, tasarõnõn TBMM
Başkanlõğõ’na sunulmasõnõn ardõndan
yaptõğõ açõklamada, tasarõnõn 9. mad-
desiyle Ceza Muhakemesi Yasasõ’nõn
311. maddesinin 2. fõkrasõnõn yürür-
lükten kaldõrõldõğõnõ belirterek bu fõk-
rada Öcalan’õn yeniden yargõlanmasõ-
nõn önünü kapatan ve Öcalan hakkõn-
da verilen kararõn kesinleştiği 4 Şubat
2003 tarihinin de kaldõrõlacağõnõ söy-
ledi. Adalet Bakanõ Sadullah Ergin, ta-
sarõyla Öcalan’õn yeniden yargõlan-
masõ yolunu açacak hiçbir düzenleme
getirilmediğini savunsa da partinin
bazõ hukukçu kurmaylarõ, CHP ile ay-
nõ endişeyi taşõyor. Partili milletvekil-
leri, “Gerçekten AİHM’de Öca-
lan’ın yeniden yargılanmasına iliş-
kin bir karar çıkması durumunda
her şey olabilir. Türkiye’de bir hâ-
kim, AİHM kararı doğrultusunda
yeniden yargılanmaya karar vere-
bilir. Öcalan’ın cezaevinde bulun-
duğu süre dikkate alındığında ye-
niden yargılanma durumunda ser-
best kalması bile gündeme gelebilir”
itirazõnõ dile getirdiler.
Ergin, CHP’ye gidiyor
Ergin, bu hafta CHP grup baş-
kanvekillerini ziyaret ederek tasarõ-
ya destek isteyecek. AKP’nin parti
içindeki endişeler nedeniyle de
CHP’nin itiraz ettiği yeniden yargõ-
lanmayla ilgili maddeleri tasarõ met-
ninden çõkarabileceği ya da taş atan
çocuklarla ilgili maddelerin ayrõlmasõ
yoluna gidebileceği belirtildi.
Yeter mezarõ
başõnda anõldõ
İstanbul Haber Servisi - Limter-İş Sendikasõ Eğitim
Uzmanõ Süleyman Yeter, 7 Mart 1999 tarihinde
gözaltõnda işkencede öldürülüşünün 11. yõlõnda dün
Alibeyköy’deki mezarõ başõnda anõldõ.
Limter-İş Sendikasõ tarafõndan Alibeyköy Mezar-
lõğõ’nda düzenlenen anma töreninde konuşan eşi,
sendikacõ Ayşe Yumli Yeter, “Süleyman’ın ölü-
müyle ilgili kırmızı bültenle aranan Ahmet Oku-
ducu hâlâ yakalamadı” dedi. Ayşe Yeter şöyle ko-
nuştu: “Bugün hâlâ 12 Eylül darbesi döneminin
katliamcılarının yargılanmadığını biliyoruz. Kirli
savaş gerçeğini ve ardından katledenlerin yargı-
lanmadığını, sorumluların cezalandırılmadığını
biliyoruz. Bu yüzden biz aileler olarak yitirdikle-
rimizin ardından onların mücadelesini sürdüre-
ceğimizi söyledik.”
‘İşaret ettiği yolda inatla yürümeliyiz’
Limter-İş Sendikasõ Genel Başkanõ Kamber Say-
gılı da “Süleyman Yeter bir fabrika işçisiydi, bir
devrim işçisiydi, bir parti işçisiydi” diyerek şöyle
devam etti: “İşçi sınıfı TEKEL direnişiyle birlikte
yeniden silkelendi. Bizlerin yapması gereken Sü-
leymanların işaret etmiş olduğu yolda çok karar-
lıca, çok inatça, çok bilgece yürümektir.”
KORUMA GİYDİRDİ
Başbakan Yardımcısı Bü-
lent Arınç, Manisa’nın
Köprübaşı ilçesinde bir di-
zi açılış yaptı. Bir anaoku-
lun açılışı sonrasında içeri
girdiği sırada Arınç’a galo-
şunun koruması tarafından
giydirilmesi ise dikkat çek-
ti. Gazetecilerin kendisini
görüntülediğini fark eden
Arınç, “Bakalım altına ne
yazacaklar” dedi.
(Fotoğraf: HÜRRİYET)
ÖLÜMÜNÜN 11’İNCİ YILDÖNÜMÜ
‘Genel affa
evet diyebiliriz’
DİYARBAKIR (Cumhuriyet) - CHP Grup Başkan-
vekili Kemal Kılıçdaroğlu, “toplumsal barışın bir
parçası olması halinde genel affa evet diyecekle-
ri” mesajõ verdi. Kõlõçdaroğlu, BDP’li belediye baş-
kanlarõnõn tutuklanmasõnõ da eleştirdi.
Partisinin Batman il kongresinde konuşan Kõlõç-
daroğlu, demokratik açõlõmõ değerlendirdi. sorunun
çözümü için gerektiğinde “genel affa destek vere-
bileceklerini” ifade eden Kõlõçdaroğlu, “Bu sorunu
çözmeye talibiz, kardeşlik içinde çözeceğiz. Sağ-
lıklı, güçlü bir ekonomi politikası izleyerek çöze-
ceğiz. Herkesin düşüncesini özgürce ifade edebi-
leceği bir Türkiye yaratarak çözeceğiz. Toplum-
sal barışın bir parçası olacaksa biz genel affa
‘evet’ deriz. İktidara geldiğimizde bu bölgede,
kesinlikle hiçbir özelleştirme yapılmayacaktır.
Devlet burada fabrika kuracaktır” dedi.
‘Çocukların hapse atılması kabul edilemez’
BDP’li belediye başkanlarõnõn tutuklanmasõnõ da
eleştiren Kõlõçdaroğlu, “Eline kelepçe vurup sıra-
ya dizip boy boy fotoğrafını çekmek dünyanın
hangi modern ülkesinde var. Cebinde yarım li-
mon çıktı diye çocuğu tutuklayıp hapse atacak-
sın. Bunu kabul etmiyorum” diye konuştu.
CHP’Lİ KEMAL KILIÇDAROĞLU
‘İktidar yorgun,
muhalefet
alternatif değil’
Yurt Haberleri Servisi - Türkiye Değişim
Hareketi (TDH) lideri Mustafa Sarıgül, ül-
kemizdeki iktidarõn yorgun ve heyecansõz,
muhalefetin ise alternatif olmaktan uzak ol-
duğunu söyledi.
Sarõgül, TDH il merkezini açmak için geldi-
ği Tekirdağ’da, coşkulu bir kalabalõk tarafõn-
dan karşõlandõ. Tekirdağ Cengiz Topel Meyda-
nõ’nda toplanan binlerce ki-
şilik kalabalõğa hitap eden
Sarõgül, bugünkü iktidarõn
yorgun ve heyecansõz oldu-
ğunu söyledi. Muhalefetin
de iktidara alternatif olama-
dõğõnõ ve ömür boyu muha-
lefette kalmak istediğini be-
lirten Sarõgül, “Halkın der-
di başka, Ankara’daki si-
yasetçilerin derdi başka.
Onlar çözüm üretmek ye-
rine, kendi koltuklarını
korumaya çalışıyorlar”
dedi. Hükümetin gündeme
getirdiği anayasa değişikliği konusuna da deği-
nen Sarõgül, “İktidara soruyorum. Sekiz yıl-
dır tek başına ülkeyi yönetiyorsunuz. Bugü-
ne kadar anayasayı değiştirmek neden aklı-
nıza gelmedi. Seçimlere bir yıl kala mı ana-
yasa değişikliğini hatırladınız. Türkiye’nin
mutlaka yeni bir sivil anayasaya ihtiyacı
var. 40 maddeyi geçmeyen yeni bir anayasa
yapılmalı. Bu anayasayı TDH iktidarında
biz yapacağız.” şeklinde konuştu.
TDH LİDERİ SARIGÜL