Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
CMYB
C M Y B
GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK
Baştarafı 1. Sayfada
uyandırmaya, iktidara gerçekleri göstermeye
çabalayan açıklamaları, demeçleri… TV’lerde
tartışmalı açık oturumlar…
Meclis genel kurulunda sık sık izlenen
manzaralar yine izlenecek ve sonra… dağın
ardında bir umut:
Hidayete eren kimi AKP’li milletvekillerinin
karşıoylarıyla HSYK ve Anayasa
Mahkemesi’yle ilgili maddelerin oylaması
330’un altında sonuçlanır ve ülkeyi çıkmaz
sokağa iten bu maddeler düşer!
RTE’nin Türkiye’yi, laik rejimi nereye
götürmek istediğini medya da, sivil toplum
örgütleri de, muhalefet de pekâlâ bilmesine
biliyor da… bilmezlikten geliyor; ellerinden
geldiğince eleştiriyorlar, direniyorlar.
Demokrasi kılıfına, demokrasi siperine giren
Başbakan, eleştirenlerin, direnenlerin
gözlerinin içine bakarak hedefine adım adım
ilerliyor.
CHP ve MHP, taslağı AKP Anayasası diye
değerlendiriyor, yorumluyorlar.
RTE’nin artık saklanacak yanı kalmayan asıl
hedefini açık seçik ifadelerle neden
söylemiyorlar? Her şey ortada.
Lider kadroları dışında siyasal sorumluluk
üstlenenler, kimi milletvekilleri, örneğin CHP
Yalova Milletvekili Muharrem İnce, bir il
kongresinde gerçeği olduğu gibi... hukuksal
siyasal kimi söylemlerle saptırmadan açıklıyor:
“…Türkiye’de sivil toplum örgütleri, bilim
kuralları, özel kuruluşlar, TRT, (medyayı da
katması gerek), parlamento, Çankaya,
Genelkurmay gitti.
Bir tek yargı kaldı. Yargı da gitti mi?...
Çember tamam” diyor.
Liderler de bu durumu elbette görüyor,
biliyorlar ama, açıklamıyorlar: Bile bile lades!
Muharrem İnce, RTE’nin çok sevdiği sık sık
ya tek başına ya da yalaka ses sanatkârları ile
birlikte söylediği “Beraber yürüdük biz bu
yollarda” şarkısını alaylı eleştirisel biçime
dönüştürmüş, söylüyor:
“Yüce Divan sarmış dört bir yanımı /
Bıraktığım her yerde yargıçlar duruyor / Ben
seni düşünmek istemesem de / bana her şey
bunu hatırlatıyor / Beraber ıslandık Arınç’ın
gözyaşlarında / Şimdi dinlediğim tüm telefonlar
/ bana yolun sonunu hatırlatıyor”.
Oysa Orhon Arıburnu’nun ünlü “İp”
şiirindeki “İki cambaz bir ipte oynamaz/ Bir ipte
bir sürü cambaz” dizeleri yıllar sonra değişti.
Şimdi bir ipte tek bir cambaz!
Ya da Aziz Nesin’in bir şiirindeki şu dizeler
hâlâ canlı. Günümüzün yandaş, yalaka
basınına, kimi hukukçularına, kimi bilim
adamlarına yakışmıyor mu:
“Her makamdan çalmalı, köçekçe ağır aksak
/ Uymalı curcunaya, hariçten gazel yasak /
Yapma sakın parazit / Başka yaşanmaz
ağzımızla kuş tutsak / Oğlumun adı Raşit / Ne
söyle, ne işit.”
AKP, değişiklik paketini buradaki yabancı
basın temsilcilerine de anlatmış.
Yabancı gazetecilerin soruları Türkiye’de
laik-antilaik çatışması olup olmadığı
konusunda yoğunlaşmış.
AKP heyeti soruya verdiği yanıtta:
demokratik bir ülkede laiklikle demokrasinin
birbirini tamamladığı… “Türkiye’deki esas
zihniyet farklılığının bürokratik cumhuriyetten
yana olanlarla demokratik cumhuriyeti (AKP)
arzu edenler ve bunu gerçekleştirmek
isteyenler arasında olduğunu” anlatmış.
Bu iktidar döneminde laikliğin altının nasıl
oyulduğunu izleyen yabancı gazeteciler, AKP
açıklamalarını dinlemişlerdir elbette...
….Ne var ki onlar bizimkiler gibi belleklerinde
saklamazlar gördüklerini, düşüncelerini,
yorumlarını... Sakınmadan yazarlar!
SAYFA 30 MART 2010 SALICUMHURİYET
8 HABERLERİN DEVAMI
TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 30 Mart
Oslo Y 6
Helsinki Y 3
Stockholm Y 7
Londra Y 13
AmsterdamB 13
Brüksel Y 12
Paris Y 13
Bonn Y 12
Münih Y 21
Berlin PB 18
Budapeşte Y 21
Madrid Y 16
Viyana Y 19
Belgrad Y 21
Sofya PB 16
Roma Y 16
Atina B 19
Zürih Y 19
Moskova PB 12
Aşkabat B 20
Taşkent PB 23
Bakû PB 14
Bişkek B 14
Tiflis Y 18
Kahire B 21
Şam PB 19
İstanbul B 16
Edirne B 17
Kocaeli Y 19
Çanakkale PB 18
İzmir PB 21
Manisa PB 21
Denizli PB 18
Zonguldak Y 12
Sinop Y 13
Samsun Y 12
Trabzon Y 11
Giresun Y 12
Ankara Y 12
Eskişehir Y 15
Konya Y 14
Sıvas Y 10
Antalya PB 22
Adana Y 21
Mersin Y 20
Diyarbakır Y 19
Şanlıurfa B 20
Mardin Y 14
Siirt Y 14
Hakkâri Y 7
Van Y 9
Kars Y 12
Ülkemizin geneli par-
çalı çok bulutlu, Doğu
Akdeniz, İç Anadolu, Ka-
redeniz, Güneydoğu
Anadolu’nun kuzey ve
doğusu ile Sakarya Bi-
lecik, Gaziantep Kilis
çevreleri yağışlı geçe-
cek. Yağışlar, Batman,
Hakkâri, Şırnak çevrele-
rinden kuvvetli olmak
üzere genellikle sağa-
nak, Batı ve Doğu Kara-
deniz’in yüksekleri Kay-
seri, Sıvas ve Hakkâri
çevreleri karla karışık
yağmur ve kar şeklinde
olacak. Hava sıcaklığı
doğu kesimlerde 2 ila 4
derece azalacak.
Aytaç Durak’õ görevden alan İçişleri Bakanlõğõ, AKP’li belediyelerdeki usulsüzlükleri görmezden geliyor
Bakanlõğõn3maymunoyunuMURAT KIŞLALI
ANKARA - Adana Anakent Be-
lediye Başkanõ Aytaç Durak’õ
görevinden alan İçişleri Bakanlõğõ,
çok sayõda AKP’li belediyenin
usulsüzlük ve yolsuzluklarõnõ gör-
mezden geliyor. Kamu İhale Ku-
rulu (KİK) AKP’li belediyelerin bü-
yük bölümünde çok sayõda mev-
zuata aykõrõlõk belirledi. İhaleler ip-
tal edilirken iptal edilmeyen ihale-
lerde bile yaşanan “yasaya aykı-
rılıklar” dikkat çekti.
KİK tarafõndan tespit edilmesine
karşõn İçişleri Bakanlõğõ’nõn görev-
den almadõğõ bazõ AKP’li belediye-
lerin usulsüz ihaleleri şöyle:
Ankara: Melih Gökçek’in yap-
tõğõ ihalelerde sadece doğalgaz sa-
yacõ, kömür, asfalt ve seçim yardõ-
mõ paketinden kamuya zararõ 469
milyon lirayõ geçti. Rekabet Kuru-
lu’nun, belediyeye bağlõ Belko Li-
mited Şirketi hakkõnda “Kömürde
kendisine tanınan tekel imtiyazı-
nı aşırı yüksek fiyat uygulamak
suretiyle kötüye kullanarak yasayı
ihlal ettiğine ve 41 milyar TL ce-
zalandırılmasına” karar vermesi-
ne karşõn Gökçek, AKP iktidarõnda
toplam 7 ihalede 440 bin ton kö-
mürü 123.3 milyon YTL’ye Bel-
ko’dan aldõ.
67.5 milyon lira zarar
Uluslararasõ Enerji Ajansõ dünya
fiyat ortalamasõnõn 93.2 YTL olarak
gerçekleştiği 2004 sonunda, belediye
Belko’dan 206 YTL’ye kömür aldõ.
Buna göre belediye 67.5 milyon
YTL zarar etti.
İstanbul: Belediyenin, aralarõnda 20
tane AB uzmanõ, 45 tane halkla iliş-
kiler personelinin de bulunduğu top-
lam 262 personeli, doğrudan almak ye-
rine, bir şirketten hizmet yoluyla almak
üzere çõktõğõ ihale, anayasadaki “ka-
mu hizmetlerinin gerektirdiği asli ve
sürekli görevler, memurlar ve diğer
görevlileri eliyle görülür” hükmüne
ve mevzuata aykõrõ bulunmasõna kar-
şõn, sözleşme imzalandõğõ için iptal
edilemedi.
Belediye, kendine ait olmayan Be-
yoğlu Elifi Efendi Tekkesi için ihale-
ye çõkarak 3.2 milyon YTL’ye resto-
rasyonunu yaptõrdõ. KİK ihaleyi İçiş-
leri Bakanlõğõ’na bildirdi. Beledi-
ye’nin 26.4 milyon YTL’ye belediye
şirketi İSBAK A.Ş’ye verdiği İstanbul
trafiğinin 3 yõllõk sinyalizasyonu iha-
lesi, KİK tarafõndan “tüm isteklilere
eşit davranılmadığı” gerekçesiyle
iptal edildi.
Belediye, aynõ ihaleyi, bu sefer bir
yõllõğõna ve sadece 2.9 milyon YTL’ye
yine kendi şirketi İSBAK’a verdi.
Sayõştay da 172 bin YTL’lik kamu za-
rarõ tespit etti.
KİK inceleme istedi
Antalya: Arõtma Tesisi Yapõmõ
ihalesinde KİK Başkanlõğõ, “kojene-
rasyon ve termal kurutma tekno-
lojilerini içeren işin ayrı ayrı yapıl-
mayıp tek bir ihalede toplanmasının
tek bir firmayı tarif ettiği” iddiala-
rõnõn incelenmesini istedi. Hakikaten
de ihalede 8 aday firmadan sadece 1’i
yeterli bulundu. Belediye ihaleyi iptal
etmek zorunda kaldõ. Belediye, Lara
Atõksu Tesisi Yapõmõ ihalesini “doğal
afetler, salgın hastalıklar, can ve mal
kaybı tehlikesi gibi olayların çıkması
nedeniyle ihalenin ivedi olarak ya-
pılması” kapsamõna sokunca, KİK,
“mevzuata aykırı olan ihale işlem-
lerinin İçişleri Bakanlığı’na bildi-
rilmesine” karar verdi.
Malatya: Su abone, sayaç ihale-
sinde, “ihaleyi alan firmanın or-
takları arasında belediye şirketi ol-
duğu ve ihalenin 5 milyon 990 bin
YTL üzerinden sonuçlanmasına
karşın sonuç ilanında bu miktarın
7 milyon 50 bin YTL olarak belir-
tildiği” tespit edildi. KİK ihaleyi ip-
tal etti.
Konya: Belediye, kimsesizler için
yapõlacak sosyal tesis inşaatõnõ, belir-
lenen yaklaşõk maliyetin üstünde bir
fiyata ihale etti. Belediyenin ihaleyi
verdiği müteahhitin “iş deneyim bel-
gesi yerine diploma sunduğunu”
da tespit eden KİK, ihaleyi yasaya ay-
kõrõ bularak iptal etti.
Aytaç Durak’õ görevinden alan İçişleri Bakanlõğõ, çok sayõda AKP’li
belediyenin usulsüzlük ve yolsuzluklarõnõ görmezden geliyor.
Kamu İhale Kurulu AKP’li belediyelerin büyük bölümünde çok sayõda
mevzuata aykõrõlõk belirledi.
Erdoğan’õn 1994 yõlõnda belediye başkanõ olmasõndan milletvekili seçildiği 2003’e kadarki dosyasõ kabarõk
Adalet 12 yıldır beklemede
İLHAN TAŞCI
ANKARA - Adana Bü-
yükşehir Belediye Başkanõ
Aytaç Durak’õn görevden
alõnmasõyla gözler belediye-
lerdeki “yolsuzluk” soruş-
turmalarõna çevrilirken, Baş-
bakan Tayyip Erdoğan’õn
belediye başkanlõğõ döne-
minden kalan ve dokunul-
mazlõğõ nedeniyle hâkim kar-
şõsõna çõkmadõğõ dosyalar 12
yõldõr bekliyor. Erdoğan’õn
başkanlõk dönemine ilişkin
kalpazanlõktan zimmete, gör-
evi ihmalden resmi evrakta
sahteciliğe kadar uzanan yol-
suzluk savlõ dosyalarda, ada-
let Erdoğan’õn dokunulmaz-
lõğõnõn kalkmasõnõ bekliyor.
Erdoğan’õn İstanbul Bü-
yükşehir Belediye Başkanlõ-
ğõ dönemine ilişkin TBMM
Başkanlõğõ’na ulaşan ve do-
kunulmazlõk zõrhõnõn kaldõ-
rõlmasõ istenen fezlekelerde
“görevi ihmal, zimmet, ka-
mu taşıma biletlerinde kal-
pazanlık, resmi evrakta ve
kayıtlarında sahtecilikle cü-
rüm işlemek için teşekkül
oluşturmak” suçlamasõ yer
aldõ. Ayrõca Erdoğan hak-
kõnda 1994 yõlõnda İstanbul
Büyükşehir Belediye Başka-
nõ olmasõndan, milletvekili se-
çildiği 2003 tarihine kadar 8
yõlda 84 suçlama kayõtlara
alõndõ. Bu dosyalardan yal-
nõzca birinden beraat eden Er-
doğan, hakkõndaki 20 suçla-
madan ise “Rahşan affı” ile
kurtuldu. 84 suçlamadan ba-
zõlarõ ve sonuçlarõ şöyle:
Belediyeye ait gayri-
menkullerin çeşitli vakıf-
lara, Fiziksel Engelliler
Vakfı’na Devlet İhale Ka-
nunu’na aykırı olarak ki-
raya verilmesi. (Dosya za-
manaşımı nedeniyle orta-
dan kaldırıldı.)
İSKİ’nin mülkiyetinde
olan bazõ taşõnmazlarõn İSKİ
ihale yönetmeliğine aykõrõ
olarak Su Vakfõ’na kiraya
verilmesi. (Kamuoyunda
Rahşan affõ olarak bilinen
4616 sayõlõ yasa kapsamõnda
ertelendi.)
Aya Nikola Rum Or-
todoks Ayazma Kilisesi’nin
belediye görevlileri tara-
fından yıkılması konusu-
nun yasal işleme tabi tutul-
maması. (Afla ertelendi.)
Belediye yönetiminin
kendi görüşüne paralel bazõ
dernek veya vakõflar yolu ile
bağõş toplamasõ. (Afla erte-
lendi.)
Belediyece öğrencilere
verilen burslar. (Yargılama
kararı zamanaşımı ve afla
ortadan kalktı.)
Akaryakıt istasyonu-
nun çalışma ruhsatı olma-
dan faaliyetine izin veril-
mesi. (Dokunulmazlık ne-
deniyle dosya Adalet Ba-
kanlığı’na gönderildi.)
1997-2001 yõllarõ ara-
sõnda imar, trafik, çevre ve
gayri sõhhi müesseseler mev-
zuatõna aykõrõ olarak akarya-
kõt satõş ve servis istaysonla-
rõna çalõşma ruhsatõ verilme-
si. (Başbakan’õn dokunul-
mazlõğõ nedeniyle dosya Ada-
let Bakanlõğõ’na gönderildi.)
İETT ihaleleri
Usulsüz ve keyfi per-
sonel ataması yapıldığı,
akıllı bilet makinelerinin
belediye başkanının tanı-
dığı firmalardan alındığı,
belediyenin zarara uğratıl-
dığı, İETT ihalelerine fesat
karıştırıldığı, İkarus oto-
büslerinin tamir-bakım ve
yedek parça alım ve kulla-
nımında usulsüzlük yapıl-
dığı. (AKP iktidarı döne-
minde 20 Mart 2003 tari-
hinde işleme konulmama
onayı alındı.)
Erdoğan’õn İstanbul Bü-
yükşehir Belediye Başkanlõ-
ğõ’nõ yürüttüğü dönemde be-
lediye bürokrasisinde yer alan
İdris Naim Şahin, Mehmet
Mustafa Açıkalın, Adem
Baştürk, Hüseyin Besli, Mi-
kail Arslan, Akif Gülle, Hil-
mi Güler, Zülfü Demirbağ
ile Nevzat Pakdil’in de ara-
larõnda bulunduğu çok sayõ-
da isim ise AKP ile birlikte
milletvekili seçilip, dokunul-
mazlõk zõrhõna büründüler.
Başkanlõk dönemine ilişkin kalpazanlõktan
zimmete, görevi ihmalden resmi evrakta sahteciliğe
kadar uzanan yolsuzluk savlõ dosyalarda, adalet
Erdoğan’õn dokunulmazlõğõnõn kalkmasõnõ bekliyor.
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Ankara Anakent Belediyesi, AKP Genel
Merkezi’nde gerçekleştirilen “Yerel
Yönetimler Sempozyumu”nda, sosyal
belediyecilik projeleri yarõşmasõnda 105
belediye arasõnda birincilik ödülüne de-
ğer görüldü. Ankara Anakent Belediye-
si’nden yapõlan yazõlõ açõklamaya göre,
belediye, Türkiye’nin dört bir tarafõndan
105 belediyenin katõldõğõ, bunlarõn ara-
sõndan sadece 21 belediyenin ödüllen-
dirildiği yarõşmada birinci seçildi. Ankara
Anakent Belediye Başkanõ Melih Gök-
çek, ödülü Başbakan Recep Tayyip
Erdoğan’õn elinden aldõ.
Melih Gökçek, AKP Genel Merke-
zi’ndeki yerel yönetimler sempozyu-
munda gazetecilerin sorularõnõ yanõtladõ.
Bir gazetecinin, CHP Genel Başkanõ De-
niz Baykal’õn kendisi hakkõndaki sözle-
rini anõmsatmasõ üzerine Gökçek, Bay-
kal’a bir televizyon programõnda karşõ kar-
şõya gelerek bu konularõ tartõşma öneri-
sinde de bulundu.
Baykal’õn kendisine konu başlõklarõ-
nõ vermesini ve belgelerini getirmesini
isteyen Gökçek, “Benim de getireceğim
bazı belgeler olacak. Örneğin şimdi-
ye kadar gazetelere zaman zaman
intikal eden, ama intikal ettiği halde
televizyonlarda tartışma konusu ha-
line getirilmeyen Sayın Baykal’ın geç-
mişteki banka hesabı var. Yolsuzluk
yaptı demiyorum, dikkat edin, banka
hesapları var” dedi. Gökçek, “Peki
bunlara nasıl ulaştınız? Banka he-
sapları özel bilgilerdir” sorusu üzeri-
ne de “Öyle mi?” dedi. Bu yanõt üzeri-
ne, aynõ gazetecinin, “Ben öyle biliyo-
rum” demesine karşõlõk Gökçek, “Öy-
le değil. Kamuoyuna mal olmuş, da-
ha önce medyada sık sık çıkan, mah-
kemeye intikal ettiği için mahkeme do-
layısıyla benim elime geçen belgeler.
Sayın Baykal, daha önce bu konuda
beni mahkemeye verdi. Biz mahke-
meye bu hesapların hepsini celp et-
tirdik. Hepsi elimizde” diye konuştu.
‘Ücretsiz su’
beraat etti
DİKİLİ (Cumhuriyet) - 10 tona kadar olan
su kullanõmõndan ücret almadõğõ için “görevi
kötüye kullandığı” ve “kamuyu zarara uğrat-
tığı” gerekçesiyle yargõlanan Dikili Belediye
Başkanõ Osman Özgüven ve belediye meclisi
üyeleri, yargõlandõklarõ davadan beraat ettiler.
2 yõl önce sanõklar hakkõnda 2 yõldan 6 yõla
kadar hapis isteminde bulunan savcõlõk, savun-
malarõn ve delillerin ardõndan dünkü duruşmada
beraat istedi. Mahkeme heyeti de, davaya konu
olan “görevi kötüye kullanma” ve “kamuyu
zarara uğratma” suçlarõnõn oluşmadõğõna hük-
mederek, sanõklarõn beraatõna karar verdi. Özgü-
ven, duruşmanõn ardõndan yaptõğõ açõklamada
da, “Bu davanın başından itibaren suyun ya-
şam hakkı olduğunu savunduk. Burada bi-
zim beraat etmemiz önemli değil, önemli olan
suyun yaşam hakkı olduğu yönünde bir ka-
rarın açığa çıkmasıdır” diye konuştu.
/ IŞIL ÖZGENTÜRK
Baştarafı Arka sayfada
Çok zaman sığındığımız,
sesimize yakın bir ses duymak
ve yalnızlığımızı bir nebze
olsun unutmak için
başvurduğumuz sanat da bizi
çoktan terk etti. Çünkü onu da
ölümün kucağına attık. Şimdi
bir resme bakarken aklımıza
akbabalar tarafından izlenen
yüz binlerce aç çocuk
gelmiyor, anaları, babaları
tarafından seks tacirlerine
satılan küçücük kızlar, oğlanlar
gelmiyor, hüzünlü yüzleriyle
insan içine çıkmaktan kaçınan
bacağı kopmuş, yüzü yanmış
gaziler, dağ başlarında tüm
hayatının sadece savaşmak
olduğunu sessizce kabul eden
gencecik kızlar, genç erkekler
gelmiyor.
İçimizi acıtan olayları anlatan
filmleri, oyunları
elbette izliyoruz
ama anında
unutuyoruz,
çünkü yeni
yüzyılda bizlere
en çok
unutmayı
öğrettiler. Hepimizi sanal bir
dünyanın içine alarak,
görüntülerin, hikâyelerin izlerini
silmeyi başardılar.
Merhameti, dayanışmayı,
paylaşmayı anlamsızlaştırarak
bizleri yalnızlaştırdılar ve
kimilerimizin payına da dem
çekmek düştü.
En önemlisi neşeyi yok
ettiler.
Açan erik ağaçlarına, inatla
toprağı sürüp çıkan
kardelenlere
rağmen dünya
neşesini, çılgın
renklerini yitirdi.
Geriye sadece ve
sadece gri kaldı.
Nedendir bilinmez
pek çok kişi pazarı
sevmez. Kimi çok aile günü
olduğu için, kimi tuhaf bir
boşluğa düştüğü, kimi de
ertesi gün pazartesi olduğu
için sevmez. Ben de pazar
günlerini sevmeyenlerdenim.
Hele de pazar günü yazılan o
özenilmiş aşk yazılarını hiç
sevmem. Zaten çok uzun
zamandır aşkın sadece ve
sadece çok yoksullara,
kaybedecek hiçbir şeyleri
olmayanlara ait olduğunu
düşünüyorum, tıpkı Zeki
Demirkubuz’un çok Türkiyeli
filmi “Kader”de olduğu gibi.
Sadece yoksullar hiçbir zaman
değişmeyeceğini bildikleri
hayatlarını değiştirebilmek ve
anlamlı kılmak gücünü aşktan
alırlar. Kars Festivali’nde
izlediğim Kader’i bugünlerde
yeniden izledim ve ne kadar
bizden buldum. Emeği geçen
herkese helal olsun.
Şu hale bakın dem çekerken
aklıma neler de gelmiş. En iyisi
bu dem çekme işine bir son
verip, kulağınıza sessizce
kendime ait birkaç dize
fısıldamak ve ardından uçup
gitmek:
“kim bilebilir hep uzakları
düşleyen birinin kederini
denizini yitirmiş bir
yunustan başka.”
Denizini Yitirmek
‘Baykal’ın
banka
hesapları
elimde’
M E L İ H G Ö K Ç E K :
Dikili’de sosyal belediyecilik