25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 30 MART 2010 SALI 4 HABERLER DÜNYADA BUGÜN ALİ SİRMEN Sohbet, Tutuklu ve Hükümlülerin Hakkı Ne zaman bahar gelse, can suyu yürüse ağaçların dallarına, çiçekler fışkırsa, kediler bir başka mayışarak uzansalar, güneş vurmuş betonların üzerine aklıma hep hapishaneler ve orada yatanlar gelir. Ne zaman bahar gelse, ısınsa içim, gönlümün yarısı demir parmaklıklar arkasına gider. O demir parmaklıklar ki, betondan ve bir avuç gökyüzünden başka bir şeyi görmenize izin vermez. Toprağın görüntüsü, kokusu, ağacın yeşili özgürlük kadar uzaktır. Ve bizim insanlarımızın yaşamlarında hapishane herkese çok, ama çok yakındır. Bir zamanlar, ünlü ozanın şiirini biraz çevirerek şu şekilde uyarlamıştım duruma: “Hapislik herkesin başında Kim bilir nerede, nasıl, kaç yaşında?” 1983 sonbaharında, 12 Eylül’ün cehennem çukurlarından biri olan Metris Askeri Cezaevi’nde mahpuslara çok kötü davranan vatani görevlerini yapmakta olan erlere bakar bakar şunu düşünürdüm: - Büyük olasılıkla bu karşımdakilerden biri veya ikisi toprak kavgasından, namus cinayetinden, kız kaçırmadan şu ya bu nedenden içeri düşecektir. Acaba o zaman anımsayacak mıdır, bugün burada insanlara reva gördüğü muameleyi?.. Aradan yıllar geçtikten sonra da, aynı soruyu soruyorum yine kendime: - Acaba hangisi düştü içeri ve hatırladı mı, gardiyanlık yıllarını? Yine bahar geldi, bir kez daha hapishanelerimiz can dostlarımız, arkadaşlarımız, kendilerini hep hayırla, kimi zaman minnetle yâd ettiğimiz saygın insanlarla dolu. Onları anımsamak, kimi zaman gereksinimlerini yansıtmaya çalışmaktan başka bir şey gelmediği için elimizden kahroluyoruz. Demokrasisi güdük gelişmiş ülkelerin hepsi gibi, 21. yüzyılda Türkiye’nin destansı öyküleri de hapislerde biçimleniyor. Geçenlerde onlardan birinin öyküsünü, internetten okudum, sonra gazetede de yayımlandı. Melih Aşık’ın penceresinden yansıtıldığı biçimde aktarıyorum: “İstanbul Hasdal Cezaevi’nde tutuklu bir hayli üst ve alt rütbeli subay var. Bunlar hangi psikolojik duygular içinde? Geçenlerde tahliye olan Dnz. Kurmay Albay Ali Türkşen Kıbrıs’ta yayımlanan Vatan gazetesinde anlatıyor: ‘Her havalandırma saatinde, tüm komutanlarımızın ama özellikle Tümamiral Cem Gürdeniz komutanımın gülen yüzünü gördükçe şu soruyu sormadan edemedim: - Komutanım siz kesinlikle bizim bilmediğimiz bir şey biliyor olmalısınız, hapishanede her gün bu coşkuyu nereden buluyorsunuz? Yanıtı şöyleydi: - Ali’ciğim bu da bir görev, bizim görevimiz şu anda hapis yatmak, bundan utanç duyacak son kişiler bizler olmalıyız.’” İnsanın hapis hayatını nasıl geçirdiği olduğu kadar oraya neden düştüğü de önemlidir. Ama infaz yasaları, oraya hangi nedenle düşmüş olursa olsun, bütün tutuklu ve hükümlüler için aynıdır ve hepsine eşit uygulanır. Ne yazık ki, toplumumuzda, yanlış bir düşünce egemendir ve oraya düşenlerin suçlu olduklarına inanıldığından, infaz yasalarının kendilerine verdiği hakları tanımayarak infaz yoluyla yeniden cezalandırılmasına aldırılmamaktadır. Oysa, infaz yoluyla yeni cezalar oluşturma insan haklarına da, Türkiye’nin imzaladığı anlaşmalara da aykırıdır. İnfaz yasaları, hapistekilerin haklarını saptar, içeridekiler suçlu da olsalar onların haklarını çiğnemek insanlığa aykırıdır. Geçenlerde Tekirdağ’dan bir mektup aldım. İmzasını koymuş olan arkadaşın adını çıkararak yayımlıyor, bu alandaki yeni bir haksızlığı size duyuruyorum. Virgülüne bile dokunmadığım mektup şöyle: “Merhaba, 22 Ocak 2007’de Adalet Bakanlığı tarafından yayımlanan 45/1 No’lu Genelge ile 10 tutsağa haftada 10 saat sohbet etme hakkı tanındı. Devlet kendi genelgesini uygulamıyor 3 yıldır. F tiplerinde sohbet bile yasak. Genelgenin uygulanmasını, haftada 10 saat olan sohbet hakkımızın kullandırtılmasını istiyoruz. İlgili duyarlı tüm kesimleri bu keyfiyet karşısında seslerini yükseltmeye çağırıyoruz. Selamlar” Bu arkadaşın ne suçtan yattığını da bilmiyorum. Zaten önemi de yok ki. asirmen@cumhuriyet.com.tr Anayasa paketine genelkurmay başkanõ ve kuvvet komutanlarõnõn yargõlanmasõna ilişkin madde konuldu Askere Yüce DivanANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - AKP, askerlere sivil yargõ yolunu açan düzenlemenin ardõndan genel- kurmay başkanõ ve kuvvet komutan- larõnõn Yüce Divan’da yargõlanmasõ- na ilişkin maddeyi anayasa paketine ekledi. Adalet Bakanõ Sadullah Ergin, 26 maddelik paketin eklemelerle 30 maddeye çõkarõlabileceğini söyledi. AKP yönetimi, anayasa paketine son şeklini vermek için dün gece geç sa- atlere kadar çalõşmalarõnõ sürdürdü. Dün gece yapõlan toplantõda da baş- bakan ve bakanlarõn yargõlandõğõ Yü- ce Divan’da genelkurmay başkanõ ve kuvvet komutanlarõnõn da yargõlan- masõna yönelik düzenlemeyi pakete koydu. Değişikliğe göre, Meclis baş- kanõ ve jandarma genel komutanõ da Yüce Divan’da yargõlanacak. Halen genelkurmay başkanõ ve kuvvet ko- mutanlarõ hakkõnda soruşturma açõla- bilmesi için Genelkurmay Askeri Sav- cõlõğõ’nõn inceleme yapmasõ gerekiyor. İncelemenin ardõndan soruşturma ya- põlõp yapõlmamasõna karar veriliyor. Soruşturma açõldõktan sonra yargõla- ma Genelkurmay Askeri Mahkeme- si’nde yapõlõyor. Yargõlama sõrasõnda yargõlanan kişinin dengi rütbede olan biri mahkeme heyetinde yer alõyor. AKP yönetimi, siyasi partiler ve si- vil toplum örgütlerinin eleştirileri doğrultusunda pakette değişiklik ya- põldõğõ görüntüsü vermek için Anayasa Mahkemesi ve HSYK’yle ilgili gös- termelik değişiklikler yapõyor. Eleş- tirilere neden olan adalet bakanõnõn HSYK başkanvekilini atamasõ konu- sunda da değişikliğe gidilerek baş- kanvekilinin kurulda yapõlan seçimle belirlenmesi öngörüldü. Paketle, eko- nomik sosyal konseye anayasal da- yanak getiriliyor. Konseyin kurulu- şuyla ilgili olarak pakette bir madde yer alacak. Pakete, Uluslararasõ Çalõşma Ör- gütü’nün (ILO) istediği sendikal hak- larla ilgili bazõ düzenlemelerin ek- lenmesi için de çalõşma yapõldõ. Bu kapsamda, aynõ işkolunda birden faz- la sendikaya üye olunabilmenin önü açõlacak. Emeklilerin de kamu çalõ- şanlarõna tanõnan toplusözleşme hak- kõndan yararlandõrõlmasõ planlanõyor. Öte yandan Anayasa Mahkemesi ra- portörlerinin HSYK’ye üye seçilme- si, cumhurbaşkanõnõn üniversite me- zunu herhangi 2 vatandaşõ Anayasa Mahkemesi’ne üye yapmasõ düzenle- melerinden vazgeçiliyor. Anayasa Mahkemesi’nin taslakta öngörülen üye sayõsõnõn 19’dan 17’ye düşürül- mesi, mahkemenin 3 daire yerine 2 daireden oluşturulmasõ planlanõyor. Bu durumda cumhurbaşkanõnõn mahke- meye atayacağõ üye sayõsõ da düşmüş olacak. Eleştiri ve önerilere göre pa- kete yeniden şekil verdiğini ileri süren AKP yönetimi, pakette yer alan mad- delerin tek tek halkoyuna sunulmasõ, cumhurbaşkanõnõn yetkilerinin daral- tõlmasõ, YÖK’ün özerkleştirilmesi ve milletvekili dokunulmazlõklarõnõn sõ- nõrlandõrõlmasõna ilişkin bir değişiklik ise düşünmüyor. Paketin TBMM Baş- kanlõğõ’na bugün ya da en geç yarõn su- nulmasõ bekleniyor. Adalet Bakanõ Sa- dullah Ergin, paketin bazõ eklemeler- le 30 maddeye çõkabileceğini söyledi. Muhaliflere sıkı markaj AKP yönetimi, anayasa paketinin oylanmasõ sõrasõnda parti içinden fi- re olasõlõğõna karşõ harekete geçti. Bunun için “hayır” oyu kullanabile- cek milletvekilleri sõkõ markaja alõn- dõ. Parti yönetimi, yaklaşõk 20 mil- letvekiliyle tek tek görüşerek hayõr oyu kullanmamalarõ için ikna etmeye ça- lõşacak. Bu arada Adalet Bakanõ Sa- dullah Ergin de, oylamada fire verip vermeyeceklerine ilişkin soruya, “Fi- re verme düşüncemiz olsaydı, bu yola çıkmazdık. Farklı düşüncele- rin ortaya konulması son derece do- ğaldır. Ortak akılla çıkan karara hepimiz uyarız” dedi. BDP’nin paketi de ‘kendine özel’ ANKARA (Cumhu- riyet Bürosu) - CHP ve MHP’nin AKP’nin ha- zõrladõğõ anayasa deği- şikliği paketine destek vermeyeceğini açõkla- masõ üzerine, değişik- likte kilit parti haline ge- len BDP, hazõrladõğõ ana- yasa değişikliği önerisi ile AKP’ye destek için “koşul” olarak getirdiği yasa değişikliği istemle- rini dün AKP’ye sundu. BDP’nin anayasa de- ğişikliği önerisini partinin Hukuk Komisyonu Baş- kanõ Meral Danış Beştaş ile Anayasa Komisyonu Üyesi Hamit Geylani açõkladõ. BDP’liler AKP’ye eleştiri ve öne- rilerini kapsayan 3 ayrõ paket iletti. Askeri mahkemeler BDP’lilerin AKP’nin değişiklik önerisine ek- lenmesini istedikleri maddeler arasõnda, ka- dõn ve çocuklara pozitif ayrõmcõlõk ilkesinin uy- gulanmasõ, memurlara toplu sözleşme ve grev hakkõnõn verilmesi, emeklilerin de sendika kurmalarõna olanak ta- nõnmasõ istendi. Ayrõca, askeri yargõ mahkeme- lerinin tamamen kaldõrõ- larak, askeri yargõnõn gör- evini disiplin mahkeme- leri tarafõndan yürütül- mesi önerildi. Buna göre, disiplin mahkemeleri, sa- dece asker kişilerin as- kerlik hizmet ve görev- leriyle ilgili olarak işle- dikleri askeri disiplin suç- larõna ait davalara bak- makla görevli olacak. BDP, 19 üyeli Anayasa Mahkemesi üyeliğine Cumhurbaşkanõ’nõn 5, Meclis’in 5, diğer üyele- rinse Sayõştay, Yargõtay ve Danõştay tarafõndan belirlenmesini önerdi. BDP’nin AKP ile “pa- zarlık koşulu” olarak ge- tirdiği yasa değişiklikle- ri kapsamõnda Kürtçe söz- lü ve yazõlõ propaganda- nõn serbest bõrakõlmasõ istenirken, Türk Ceza Ya- sasõ’nõn 215. maddesinde düzenlenen “suçluyu öv- me”ye 1 yõla kadar hapis cezasõ öngörülerek, erte- leme kapsamõna alõnõ- yor. Böylece Abdullah Öcalan’a “sayın” de- mek erteleme kapsamõna sokulurken, TMY’deki “cezaların arttırılma- sı”na ilişkin hükümler ile taş atan çocuklarõ da kapsayan “terör örgütü adına suç işleyenlerin de terör suçlusu” sayõ- lacaklarõna ilişkin hü- kümlerin tamamen kal- dõrõlmasõ isteniyor. Seçim barajõnõn yüzde 3 olarak uygulanmasõ öne- rilirken, “ülke genelinde 5 seçim çevresinde bi- rinci olan partilerin” de barajõ geçmiş sayõlmasõnõ isteniyor. Böylece, özel- likle Doğu ve Güneydo- ğu’daki illerde birinci par- ti konumunda olan BDP, “kendine özel” düzenle- meyi de pakete koydu. Anadilde eğitim BDP’nin hazõrladõğõ değişiklik paketinde ise anayasanõn değiştirilmesi dahi teklif edilemeyecek “başlangıç” maddeleri- nin de değiştirilmesi iste- nerek, buraya, “farklı- lıklarımızı kültürel zen- ginliğimizin kaynağı ve toplumsal bütünlüğü- müzün harcı olarak gö- rüyoruz” ifadesinin ek- lenmesi isteniyor. Din dersinin zorunlu olmaktan çõkarõlmasõ, herkese “ana- dilde eğitim hakkı”, “Türk Vatandaşlığı”nõn tanõmõnõn “Türkiye Cumhuriyeti Vatandaş- lığı” başlõğõ altõnda yeni- den düzenlenmesi iste- nirken, partilerin dikta- törlüğü savunamayacağõ ve yerleştiremeyeceği, şiddeti ve õrkçõlõğõ teşvik edemeyeceği öngörülü- yor. BDP’nin önerisinde “vicdani ret hakkı”nõn konulmasõ da yer aldõ. ÖNERİLERİNİ AKP’YE SUNDU Çankaya Köşkü’ndeki öğle yemeğine Hikmet Sami Türk, Mustafa Bumin, Osman Arslan, Tarhan Erdem, Ersin Kalaycıoğlu, Taha Akyol ve Ergun Özbudun katıldı. (Fotoğraf: AA) Gül, hukukçu ve siyaset bilimcilerle ‘Çankaya Sofralarõ’nda buluştu Köşk’te ‘anayasa’ tartışıldı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Cum- hurbaşkanõ Abdullah Gül, hukukçu ve si- yaset bilimcilerle bir araya gelerek anayasa paketine ilişkin görüşleri dinledi. Çankaya Köşkü’ndeki öğle yemeğine es- ki Adalet Bakanõ Hikmet Sami Türk, es- ki Anayasa Mahkemesi Başkanõ Mustafa Bumin, eski Yargõtay Başkanõ Osman Ars- lan, araştõrmacõ-gazeteci Tarhan Erdem, si- yaset bilimci Ersin Kalaycıoğlu, gazeteci Taha Akyol ile AKP’nin 2007’de hazõrlat- tõğõ anayasa taslağõnõn altõnda imzasõ bulu- nan isimlerden Anayasa Hukukçusu Ergun Özbudun katõldõ. Cumhurbaşkanlõğõ Genel Sekreteri Mustafa İsen ile Genel Sekreter Yardõmcõsõ Emin Kuz’un da yer aldõğõ ye- mek, iki saat sürdü. Mutabakatta görüş birliği Eski Adalet Bakanõ Türk, yemekten ay- rõlõrken gazetecilere açõklamalarda bulundu, sorularõ yanõtladõ. “Cumhurbaşkanı Gül’ün nasıl karar vereceği yönünde bir izlenim edindiniz mi” sorusuna Türk, “Hayır, Sa- yın Cumhurbaşkanı görüş açıklamadı” yanõtõnõ verdi. Bir gazetecinin, “Masadaki ağırlıklı görüş neydi? Yargıya müdaha- le gibi algılayanlar mı ağırlıktaydı ya da bir mutabakat aranıyor gibi mi” sorusu üzerine Türk, “Bu çeşit değişikliklerin olabildiğince geniş bir mutabakatla ha- zırlanması gerekir. Öncelikle Meclis için- de, partiler arasında ve geniş bir toplumsal kitleyle diyalog kurarak bu çalışmaların hazırlanması gerekir” dedi. Gül’ün parti kapatma, Anayasa Mahke- mesi, HSYK’nin yeniden yapõlandõrõlmasõ ve Köşk’ün yetkileri konusundaki eleştirileri il- gililere ileteceğini söylediği belirtildi. 23 STÖ: Yargõ gücü iktidara veriliyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Cumhuriyet Kadõnlarõ Derneği Başkanõ Şenal Sarıhan, 23 sivil toplum örgütü adõna yaptõğõ açõklamada, AKP’nin hazõrladõğõ anayasa taslağõnõn halkõn değil, iktida- rõn yararõna olduğunu belirtti. 23 sivil toplum örgütü TBMM Çankaya Kapõsõ önünde anayasa paketiyle ilgili ortak açõklama yaptõ. Açõklamayõ okuyan Sarõhan, AKP’nin anayasa pake- tinin en önemli özelliğinin, kuvvetler ayrõlõğõnõ zede- lemesi, bağõmsõz yargõ gücünü iktidarõn eline vermesi olduğunu kaydetti. AKP’nin paketle kendi hukuksuz- luklarõna karşõ çõkabilecek tüm yargõ denetimini ber- taraf etme amacõnda olduğunu kaydeden Sarõhan, şunlarõ söyledi: “Anayasa Mahkemesi tarafından antilaik faaliyetlerin odağı olduğu karara bağlan- mış olan bir partinin demokratik bir anayasa yap- ma olanağı bulunmamaktadır. İktidar, bu değişik- likle, yargılanmaktan kurtulmak ve ülkeyi yargı denetiminden uzak bir biçimde istediği gibi yönet- mek istemektedir. Böyle bir yönetimin cumhuri- yet rejimi olmayacağı açıktır.” İktidarõn yarattõğõ gerilim ortamõnda ve mutabakatõn aranmadõğõ koşul- larda halkõn çõkarlarõna uygun bir anayasa yapõlama- yacağõnõ kaydeden Sarõhan, milletvekili dokunul- mazlõklarõna yönelik tek bir adõm dahi atõlmamasõnõn AKP’nin amacõnõ da ortaya çõkardõğõnõ kaydetti. BDP’nin sunduğu “anayasa değişikliği ve demokratikleşme” paketinde Kürtçe propagandanõn serbest olmasõ, seçim barajõnõn yüzde 3 olarak uygulanmasõ istenirken anayasanõn “değiştirilemez” ilkelerinde de değişiklik öngörülüyor. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Prof. Dr. Ülkü Azrak, genelkurmay başkanõ ve kuvvet komutanlarõnõn Yüce Divan’da yar- gõlanmasõnõn önünün açõlmasõnõ Türk Silah- lõ Kuvvetleri’ne (TSK) “gözdağı” olarak ni- teledi. Azrak, AKP’nin düzenlemeyi paketi Meclis’ten geçirmek için BDP’nin desteğini almak için yapõldõğõnõ belirtti. Azrak, şunlarõ söyledi: “Genelkurmay Başkanı’na adliye mahkemeleri dokuna- mıyor. Onları da yargılamanın yollarını arı- yorlar. O paketi halka sunacakları için hal- kın desteğini almak istiyorlar. Düşünü- yorlar ki halk genelkurmay başkanlarının yargılanmasını ister. Buna evet der. Onlar da bunun için ekledi. Kabadayılık yapı- yorlar silahlı kuvvetlere. Bu meydan oku- mak, gözdağıdır. Paketteki düzenlemeyle Anayasa Mahkemesi üyelerini kısmen cumhurbaşkanı, kısmen TBMM seçecek. Yani kendilerine yakın yargıçları yerleş- tirecekler. Yüce Divan üyeleri de Anaya- sa Mahkemesi üyelerinden oluştuğu için ge- nelkurmay başkanının yargılanmasını ken- di seçtiği üyeler gerçekleştirecek. Bu şöy- le bir taktik de olabilir: TSK’yi böyle bir yargılama tehdidi karşısında bırakıp, BDP’nin oylarını toplamak istiyorlar.” PROF. AZRAK: TSK’YE MEYDAN OKUMA, GÖZDAĞI
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear