25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
İ stanbul Modern Şef Küratörü Levent Çalıkoğlu, diğer özel müzeler içinde modern ve çağdaş sanatõ düzenli sergileyen tek mekân olduklarõnõ söyleyerek farkõ şöyle anlatõyor: “Müzede, modern sanatın 100 yıllık süreç içinde çağdaşa nasıl dönüştüğünü anlatıyoruz. Çağdaş ve modern sanatla ilgili yazılan bir sürü şey, açılan birçok sergi oldu. Ama belirli bir alanda yaklaşık 100 sa- natçı ve 130’a yakın eseri duvar metinleri ile sunan başka bir ser- gi alanı yok. Sergimiz daimi ve yıl boyunca kendi içinde bir kere dönüşüyor, tazeleniyor.” Çalõkoğlu, 16 Şubat’ta açacakla- rõ ve küratörlüğünü de üstlendiği “Gelenekten çağdaşa modern Türk sanatında kültürel bellek” sergisinin ve ekim ayõnda Kutluğ Ataman ile gerçekleştirecekleri projenin 2010 etkinlikleri kapsa- mõnda olduğunu anlatõyor. Müzenin alt katõnda süren, Türk, Rus ve Yunan fotoğrafçõlarõn ya- põtlarõndan oluşan “İçimizdeki Za- man” sergisi de 16 Mayõs’ta sona erecek. Aynõ sergi martta Moskova Uluslararasõ Fotoğraf Bienali’nde, nisanda Selanik Uluslararasõ Fo- toğraf Bienali’nde açõlacak. CMYB C M Y B B İ T T İ ÖZLEM GÜVEMLİ S on yüzyõl içinde modern ve çağdaş sanat dallarõnda üre- tilmiş 1000’e yakõn eser 5 yõl- dõr, İstanbul Modern Sanat Müzesi’nin sürekli sergi alanõnda, yerli ve yabancõ ziyaretçilerin belleğini tazeleyerek geçmişten günümüze uzanan bir yol- culuğa çõkarõyor. Bugüne dek Se- ul’de ve Berlin’de sergiler açan mü- ze, dünyaya Türk modern ve çağdaş sanatõnõ tanõtmak adõna da önemli adõmlar atõyor. İstanbul Modern Sanat Müzesi’ni kurma fikri ilk kez 1987 yõlõnda bu- gün Uluslararasõ İstanbul Bienali adõyla düzenlenen 1. Uluslararasõ Çağdaş Sanat Sergileri’nde oluştu. Serginin yarattõğõ ilgiden etkilenen İs- tanbul Kültür ve Sanat Vakfõ’nõn ku- rucusu Dr. Nejat F. Eczacıbaşı, İs- tanbul’da daimi bir modern sanat müzesi kurmaya karar verdi. Önce Haliç’teki Feshane binasõ çağdaş sa- nat müzesine dönüştürüldü. Bina, 1991 yõlõnda 3. İstanbul Bienali’ne ev sahipliği yaptõ. Birkaç deneme daha yapõldõ fakat uygun yer bulunamamasõ ve ana koleksiyonun oluşturulama- masõ nedeniyle müze fikri hayata ge- çirilemedi. 2001’de 8. İstanbul Bienali’nin, Mimar Sinan Güzel Sanatlar Akade- misi’nin yanõnda yer alan 4 numara- lõ gümrük antreposunun ana mekân olarak kullanmasõ, İstanbul Modern’in de kaderini belirledi. İstanbul Boğa- zõ’nõn kõyõsõnda Denizcilik İşletmeleri için kuru yük antreposu olarak inşa edilen 8000 metrekarelik alana yayõ- lan bina, Tabanlõoğlu Mimarlõk tara- fõndan modern bir müzeye dönüştü- rüldü. Türkiye’de modern ve çağdaş sanat sergileri düzenleyen ilk özel mü- ze olarak 2004 yõlõnda açõlan müze, süreli ve sürekli sergi salonlarõ, fo- toğraf galerisi, video, eğitim ve sos- yal programlarõ, kütüphane, sinema, kafe ve tasarõm mağazasõ ile çok yönlü bir hizmet alanõ sunuyor. DENİZ TATARER TEMUR İ stanbul’un en yeni müze- lerinden biri olan İstanbul Oyuncak Müzesi, sergile- nen 5 binden fazla oyuncakla ye- tişkinleri çocukluğuna, çocukla- rõ ise hayal dünyasõna götürüyor. Bir yanda 1800’lerde üretilen porselen bebeklerin kusursuz yüzlerine bakarken, diğer yanda oyuncak hayallerle başlayan tek- nolojik gelişmeye hayran kalõ- yorsunuz. Yõllarca dünyanõn farklõ ülke- lerinden satõn aldõğõ oyuncakla- rõ evinde biriktirerek işe başlayan yazar, şair ve müzenin kurucusu Sunay Akın, “Bu müzeyi benim kitaplarımı satın alan, gösteri- lerimi izleyenlerle birlikte kur- duk. Bu oyuncakları ilk olarak kitaplarımın arasında sakla- dım. Burası bir şairin kitaplı- ğından çıkan tek müzedir” söz- leriyle oyuncak müzesi serüvenini anlatõyor. Müzenin girişinde sizleri Sunay Akõn’õn annesi- nin ceketi ve ter- zi olan babasõ- nõn dikiş takõm- larõ karşõlõyor. Oyuncak dikiş makinelerinin de bulunduğu bölü- mü gösteren Su- nay Akõn, “An- nemle babamı tanıştıran bu cekettir. An- nem bu ceketi diktirmek için babamın dükkânına gidiyor ve tanışıyorlar. Ben de müzenin girişine onların anısına bu ce- keti ve babamın takımlarını koydum. Çünkü bu müze bir terzi çocuğunun açmış olduğu müzedir” diyor. Fatoş oyuncakları Fatoş oyuncaklarõnõn bulun- duğu köşeyi gösteren Akõn, “Fa- toş Hanım, çocuğuna bir oyun- cak alıyor ancak çocuk korku- yor. Fatoş Hanım da daha iyi- lerini yapmak için peluş oyun- caklar üretiyor ve Fatoş oyun- cakları doğuyor. Ancak 1983’teki yanlış ekonomik po- litikalar sonucu şirket kapanı- yor. Fatoş Hanım en son Adile Naşit oyuncağı hazırlamak is- tiyordu. Kalıbını hazırladı an- cak tamamlayamadı” diyor. 2010 Japon Yılı Köşesi Müzenin kafesine girdiğiniz- de ise sizi “2010 Japon Yılı” köşesindeki geleneksel kõyafet- leriyle oturan Japon bebekler karşõlõyor. Kafenin diğer köşe- sinde ise sizleri çocukluğunuza götürecek olan bir bakkal dük- kânõ var. Vita yağlarõ, ilk Blen- dax şampuan, babanõzõn ve de- denizin kullandõğõ kõrmõzõ kap- lõ tõraş sabunlarõ, ilk tuvalet kâ- ğõdõ ve ilk deterjanlarda da yü- zünüzü güldürüyor. Kafede ay- rõca Barbie’nin Van Gogh anõ- sõna ürettiği özel oyuncağõ ile Van Gogh’un bez oyuncağõ da bulunuyor. Vahşi Batı’ya yolculuk Western sevenler için müzenin üst katõndaki vahşi batõ ve Kõzõl- derili bölümünü gezmeye ve ço- cuklara gezdirmeye değer. Alman yazar Karl May’in Kõ- zõlderili ve kovboy kitap- larõndan etki- lenen Alman- l a r õ n 1930’larda ürettiği oyun- caklar Kõzõl- derili yaşamõ- nõ gözler önü- ne seriyor. Dünyanõn en ünlü peluş ayõlarõ olan “Teddy Bear”õn kuruluş öy- küsünü ise Sunay Akõn, şöyle ak- tarõyor: “ABD Başkanı Teddy Roo- sevelt, 1903’te Rusya’ya gider. Onun av merakını bilenler ken- disine şirin görünmek için yav- ru bir ayı yakalar ve onu vur- ması için önüne atarlar. Roo- sevelt ise yavru ayıyı serbest bı- rakır. Haberi okuyan Morris Michtom karısına oyuncak bir ayı yaptırır ve ayıyı bir kari- katürle birlikte mağazasının vitrinine koyar ve ‘Teşekkürler Teddy’ yazar. Michtom yeni bir ayıyı Beyaz Saray’a gön- derir ve başkandan isim baba- sı olmasını ister. Böylelikle 1902’de ayı Teddy doğar.” Avrupa Müzeler Forumu, 2009 yılında İstan- bul Modern Sanat Müzesi’ni “Yenilikçi olma ba- şarısından dolayı” özel ödüle layık gördü. Geçen yıl ilk kez Bursa’da düzenlenen 32. Avrupa Mü- ze Forumu (EMF) kapsamında yapılan değerlendirmede, İstanbul Modern’in ileri mü- zecilik uygulamaları nedeniyle Avrupa’nın çağdaş müzeciliğinde öncü kurumların ara- sında yer aldığı vurgulandı. (Fotoğraflar: VEDAT ARIK) Ödüllü müze 1987’de Eczacıbaşı’nın kurduğu düş 2004’te gerçek oldu Boğaz kõyõsõnda modern sanat Levent Çalıkoğlu, Nejat Eczacıbaşı Vakfı’nın bünyesinde 700, İstanbul Modern Sanat Vakfı’nın elinde de 230 ya- pıt bulunduğunu anlatarak, sergileri oluştururken 1000 civarındaki yapıt arasından seçme yaptıklarını belirtiyor. Kolek- siyonlarının her yıl geliştiğini söyleyen Çalıkoğlu, “Çağdaş sa- natta önemli gördüğümüz sanatçıların farklı dönemlerdeki işleri- ne konsantre oluyoruz. Bugün ürettiklerini de 10 yıl önce ürettik- lerini de alabiliyoruz. Koleksiyonumuzda yabancı sanatçılar da var. Her yıl 2 ya da 3 uluslararası sanatçının işini almaya çalışı- yoruz. Ama uluslararası sanat ekonomisindeki rakamlar çok yüksek. Ayırabileceğimiz bütçeler kısıtlı. Yabancı literatürde adı olan, birçok uluslararası sergide, müzede sergilenen isimlerin 17- 18 civarında eserleri var koleksiyonumuzda” diye konuşuyor. Ça- lıkoğlu, İstanbul Modern’in alt katındaki geçici sergi salonunda yılda 3 kez yerli ve yabancı projelere yer verdiklerini anlatıyor. Sürekli büyüyen koleksiyon 500 bin ziyaretçi 100 yõllõk süreç İstanbul Modern’i açıldığı gün- den bugüne dek 2.5 milyon ki- şi ziyaret etti. 2009 yılında da 500 bin kişinin gezdiği müze sürekli ko- leksiyonunu en son 26 Mayıs’ta değiştirdi. “Yeni Yapıtlar, Yeni Ufuklar” başlıklı sergide müzenin koleksiyonunda bulunan 134 sa- natçının 200 yapıtını her iki katta da görmek mümkün. Resimden heykele, enstalasyondan videoya uzanan çeşitliliğe sahip olan serginin ana bölümünün bu- lunduğu üst kata çıktığı- nızda sizi Erol Akya- v a ş ’ ı n “Hallac-ı Mansur” adlı yapıtı karşılıyor. Müzenin uzun koridorlarında, karanlık odaların- da Fahrelnissa Zeid, Fatma Tülin, Bedri Baykam, Aliye Berger, Ömer Uluç, Semiha Berksoy, Avni Arbaş, Devrim Erbil, Nuri İyem, Kuzgun Acar, Adnan Çoker, Burhan Do- ğançay, Komet, Balkan Naci İs- limyeli, Abidin Dino, Hussein Cha- layan, Sarkis, Kutluğ Ataman, Şükran Moral, Hale Tenger, Haluk Akakçe gibi farklı dönemlerin ve akımların temsilcisi olan sanatçı- ların eserlerini bir arada görebili- yorsunuz. Jennifer Steinkamp’ın 8. Ulus- lararası İstanbul Bienali’nde Ye- rebatan Sarnıcı için yarattığı Dik- kat Çekici başlıklı enstalasyo- nu, İngiliz heykeltıraş Tony Cragg’in Çirkin Yüzler’i, Wil- liam Kentridge’in öncü Fransız sinemacı Geor- ges Méliès’e hayranlı- ğını yansıtan “Üç Bo- yutlu At” başlıklı ese- ri de koleksiyonun dikkat çeken iş- leri arasında yer alıyor. Bir şairin kitaplõğõndan çõkan müze 7 ŞUBAT 2010 PAZAR CUMHURİYET SAYFA DİZİ 9 Müzenin “Okul Oyuncaklarõ” bölümünde aydõnlanmacõ öğretmen Rasim Kaygusuz’un Cin Ali serileri sergileniyor. Sunay Akõn’õn en çok sevdiği köşe ise denizaltõlarõn bulunduğu alan. “Benim çocukken hiç oyuncak denizaltõm olmadõ. İlaç kutularõndan denizaltõlar yapardõm” diyen Sunay Akõn, müzenin en alt katõnõ çocukluk hayali olan “Denizaltõ”na çevirmiş durumda. Büyük bir denizaltõnõn içinden geçerek tuvalete gidenler ise çocukluk kahramanlarõndan Ayşegül’ün serüvenlerini okuyabilirler. Hitler, savaş ve çocuk S unay Akõn, müzeye kazan- dõrdõğõ oyuncaklar arasõn- da kendisini en çok üzenin Adolf Hitler’in 1933’te çocukla- rõn dünyasõna savaşõ sokabilmek için ürettirdiği oyuncaklar olduğu- nu söylüyor. Bir taburun görüntü- sünü aktaran oyuncaklarõn bulun- duğu bölümü göstererek, “Ben hiç ölü asker oyuncağı görmemiş- tim” diyen Akõn, şöyle devam edi- yor: “Tarihçiler 2. Dünya Sava- şı’nın başlangıç tarihini Hit- ler’in Polonya’yı işgal ettiği gün olan 1 Eylül 1939’u gösterir. An- cak Hitler önce ürettirdiği oyun- caklarla çocukların beyinlerini işgal etti. Sonra da o oyuncak- larla oynayan çocuklar savaşta oyuncak askerlerin yerine geçti- ler. Yaptırılan oyuncaklar sava- şın başlayacağının birer kanıtıy- dı. Her şey önce hayallerle başlı- yor. 1920’de ABD’de üretilen ‘uzay’ konulu oyuncaklar da bir gün insanların Ay’a gideceğini haber veriyordu. O uzay oyun- caklarıyla oynayanlar NASA’yı kurdu ve aya gittiler.” Barbie ve Çin’e haksızlık Sunay Akõn, aralarõnda hostes, öğretmen, doktor kostümleriyle birbiri yanõna sõralanmõş onlarca Barbie’yi gösterirken “Barbie’ye büyük haksızlık yapılıyor” diyor. Günümüzde “Barbie, çocuklara tüketim toplumunu aşılıyor” di- yenlerin yanõldõğõnõ söyleyen Akõn, “Barbie, çalışan, üreten, kendi ayakları üzerinde durabi- len modern kadını temsil eder. Köle toplumundaki kadından özgür bir birey yaratır. Bunu görmek istemiyorlar. Aynı hak- sızlık Çin’de üretilen oyuncakla- ra da yapılıyor. Ancak bizde oyuncağa verilen paraya acındı- ğı için Çin’den ucuz oyuncaklar getiriliyor. Çin’deki teknolojik gelişim üretilen oyuncaklarla başladı” diye konuşuyor. 2010’a kabul edilmedik İstanbul’un 2010 Avrupa Kültür Başkenti seçilmesinin büyük bir fõrsat olmasõna karşõn iyi değerlen- dirilmediğini söyleyen Sunay Akõn, “Festivalcilikle kültür baş- kenti olmayı karıştırıyoruz” di- yor. 2010 Ajansõ’na dünyadaki oyuncak müzelerinin bir araya ge- leceği bir etkinlik projesi sunmasõ- na karşõn kabul edilmediğini söy- leyen Akõn, şunlarõ söylüyor: “Dünyadaki oyuncak müzeleri deneyimlerini, tarihlerini anlat- mak için hiç bir araya gelmedi- ler. Biz de bu birlikteliği sağla- mak için bir sempozyum hazır- lamak istedik. Düşük bir bütçey- le hazırlanabilecek proje için maddi destek de bulmamıza kar- şın kabul edilmedi ve bize hiçbir açıklama yapılmadı.” Müzenin en değerli parçalarını sayı- ları 30’u aşan “Oyun evleri” ve bo- yu 1 metreyi bulan “Porselen bebek” oluş- turuyor. Müzenin oyun evleri odasında 1935 yılı Almanya’sından bir şarap evi, 1930’ların ABD’sinden bakkal, 1950’lerin İngiltere’sinden bir şekerci, 100 yıllık ka- sap, oyuncakçı dükkânı, pastane, bilar- do evi, ayakkabıcı, gelinlikçi dükkânı, parfümeri bulunuyor. Beatles’ın arabası, 190 yaşında bir oyuncak keman, oyuncak piyano da görülmeye değer. Onlarca oyun evi Sunay Akın. Serkan Özkaya’nın ‘Pastacı Yamağı’ eseri.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear