Catalog

CMYB C M Y B 27 ŞUBAT 2010 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER 3 AYDINLANMA EMRE KONGAR Aylin Duruoğlu: Bir Demokrasi ve Kişilik Sınavı Aylin Duruoğlu hem meslekten gazeteci, hem genç, hem de kadın. Benim için bu her üç özelliği de önemli: Çünkü Türkiye’de hâlâ feodal kültür, kalıntı olarak da olsa, egemenliğini sürdürüyor. Feodal kültür erkek egemendir: Kadınlar, erkeklerle aynı yerlere gelebilmek ve oralarda tutunabilmek için onlardan daha ağır bir bedel ödemek zorunda kalır. Feodal kültür yaşlı egemendir: Bu nedenle gençlere yeterince olanak tanınmaz, fırsat verilmez. Ayrıca Türkiye’de gazetecilik zor ve riskli bir meslektir: Yaptıkları işten dolayı hapse atılanların başında gelir gazeteciler. Üstelik iş güvenceleri de yoktur. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan daha dün, köşe yazarlarını ve gazetecileri hizaya gelmeye davet etti. Hizaya gelmeyenleri atmaları için patronları uyardı. Duruoğlu, gazeteciliğin çeşitli aşamalarında sorumlu görevlerde bulunmuş, son işinde de başarısını kanıtlamış, Vatan gazetesinin internet sitesini dikkat çekici bir biçimde geliştirmiş bir profesyonel. Terör örgütü üyeliği suçlamasıyla tutuklanıyor ve hapse atılıyor. On ay hapis yattıktan sonra yargıç önüne çıkarılıyor. Savcının da önerisiyle, ilk duruşmada tahliye ediliyor. Beraat ederse on aylık hapis yanına kâr kalacak! Türkiye’deki “demokratik, laik ve sosyal hukuk devletine dayalı” rejim, yirmi birinci yüzyılda, Aylin Duruoğlu üzerinden verdiği demokrasi ve hukuk devleti sınavından sınıfta kalıyor. Ayşe Arman, tahliye edildikten sonra Duruoğlu ile konuşmuş. Dünkü Hürriyet’te yayımlanan konuşmaya göre Duruoğlu’nun söylediklerinin satır başları şöyle: “Bu kişisel bir felaket değil... Bireysel bir talihsizlik öyküsü de değil... Böyle yansıtılmasını istemiyorum. Biz gazetecilerin sorumluluğu, bu konuda neden bu kadar çok sıkıntı yaşandığını, neden bu kadar çok tutuklama kararı verildiğini düşünmek, araştırmak, yazıp çizmek olmalı... ‘Hele bir içeri atalım, masumsalar çıkarlar mantığı’nın yanlışlığını vurgulamak gerekiyor… Hiç öfke, isyan duymuyorum. Hâlâ ülkemi çok seviyorum ve hâlâ hukuka ve adalete inanıyorum... Hiçbirimiz hiçbir şey olmamış gibi devam edemeyiz, çünkü yarın hepimizin başına gelebilir. Sorunumuz ne, neden bunları yaşıyoruz bunları öğrenmeye, anlamaya çalışalım...” On ay çok tartışmalı bir biçimde, haksız yere hapis yattığına inanan genç bir kadın gazetecinin şu sözlerine, soğukkanlılığına, aklına, hukuka ve adalete olan inancına, yurtseverliğine ve belki de en önemlisi meslek ahlakına bakar mısınız! Nice erkeğe, yaşlı ve deneyimli insana ve bütün gazetecilere örnek olması gereken bu gence hayran olmamak elde mi! Her şeyden önce, ona bu bilinci, bu kişiliği, bu namusu, bu vicdanı veren ailesini kutlamak gerek. Ama unutmayalım ki, onu bu toplum, bu rejim üretti. Aylin Duruoğlu’nu yetiştiren “Demokratik, laik ve sosyal hukuk devleti” rejimi, Türkiye Cumhuriyeti, bu genç kadın gazetecinin kimliğinde, kişiliğinde, demokrasi sınavından üstün başarıyla geçiyor. Biliyorum ki tanımadığımız, bilmediğimiz nice Aylin Duruoğlu var. Ama onu ve onun gibileri yetiştiren rejimi överken, onları hapse atan rejimi ne yapacağız? Türkiye, yirmi birinci yüzyılda demokrasi açısından geriye mi gidiyor, ileriye mi? Aylin Duruoğlu örneğinden hangi dersleri çıkarmalıyız? ekongar@cumhuriyet.com.tr; www.kongar.org Karabulut cinayetinde babadan tuhaf yorum Garipoğlu: Takdiri ilahiİstanbul Haber Servisi - Kamuo- yunun yakõndan izlediği Münevver Karabulut cinayetinin katil zanlõsõ Cem Garipoğlu ve babasõ Mehmet Nida Garipoğlu dün hâkim karşõsõna çõktõ. Baba Garipoğlu, oğlunun bir ha- ta yaptõğõnõ belirterek, “Bunu takdiri ilahi olarak kabul etmek gerekir, elimizden başka bir şey gelmiyor. Cezasını uzun yıllar cezaevinde ka- larak çekecek. Karabulut ailesi ne yapsa yeridir” dedi. Bakõrköy 4. Ağõr Ceza Mahkeme- si’ndeki duruşmaya tutuklu sanõklar Cem Garipoğlu, babasõ, Ahmet Batur, Mehmet Karakayalı ve Ha- bit Kurt katõldõ. Münevver Karabu- lut’un babasõ Süreyya Karabulut ile annesi Nagehan Karabulut da duruş- maya katõlõrken ilk duruşmada Cem Garipoğlu’na şõrõnga ile saldõran kar- deş Enver Karabulut ise gelmedi. ‘Etrafı temizlerdim’ Duruşmada baba Garipoğlu da “Cinayete karışmış olsam, bir sürü yer var bize ait, gider orada işler- dim. Evimde işlemiş olsam, öğleden sonrayı bu işe ayırırdım. Etrafı te- mizlerdim. Oğluma ‘hadi bir taksi çağõr, cesedi götür’ demezdim” dedi. Mahkeme ise tutuklu zanlõ Cem Ga- ripoğlu’nun akõl sağlõğõnõn yerinde olup olmadõğõ konusunda karar alõnmasõna hükmetti. Amca Hayyam Garipoğlu ve anne Tülay Makbule Garipoğlu’nun ifadesinin alõnmasõ için zorla getiril- mesine hükmeden mahkeme, duruş- mayõ 30 Nisan 2010’a erteledi. Kokain ararken esrar çıktı İstanbul Haber Servisi - Ünlü pop şarkıcısı Tar- kan Tevetoğlu, uyuştu- rucu madde kullandığı id- diasıyla önceki gece göz- altına alındı. Gözaltındaki 10 kişi arasında, Eski DYP Milletvekili Rıfat Y.’nin oğlu Gökhan Y., işadamı Fuat M.’nin oğul- ları Ömer Faruk M. ve Tarık M. de var. Tarkan’ın Ömerli’deki evinde bir miktar esrar ele geçirildiği, şarkıcının kokain kullandığı ileri sü- rüldü. Uyuşturucu satıcı- larına yönelik çalışma başlatan polis, şüphelileri teknik takibe aldı. Arala- rında Tarkan ile bazı ba- sın mensuplarının da bu- lunduğu çok sayıda kişi gözaltına alındı. Satıcıların şarkıcı için kod kullanmadığı ve “Tarkan” olarak geçtiği öğrenildi. Tarkan’ın göz- altına alınması haberi üzerine ağabeyi Hakan Tevetoğlu da emniyete geldi. Gazetecilerin soru- larını yanıtsız bıraktı. Gazeteci Ahmet Vardar’ın dün Fatih Camisi’ndeki cenaze tö- reni sonrasında soruları yanıtlayan İs- tanbul Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkın, operasyonu “Polisin yaptığı herhangi bir çalışma” diye nitelen- direrek “Söyleyebileceğim şey şim- dilik bu kadar. Adliyeye intikal ede- cek bir konu” diye konuştu. Tarkan. Çatıda dumanlı eğitim Konya’da okulda eğitim görmeleri gereken saatte çatıda sigara içen öğrenciler canlarını tehlikeye atıyor. Eğitim sedikaları ise sistemi eleştiriyor. Konya kent merkezindeki bazı liselerde ders saatlerinde çevredeki binaların çatısına çıkarak sigara içen öğrenciler, görenlere korkulu anlar yaşatıyor. Eğitim-İş Konya Şube Başkanı Veli Demir, “Bu görüntüler eğitimde denetimsizliğin, vurdumduymazlığın ve eğitimin kendi haline terk edilmişliğinin görüntüsüdür” dedi. Eğitim-Sen Konya Şube Başkanı Celalettin Dinç ise bunun sorumlusunun başta okul idarecileri ve öğretmenlerle birlikte eğitim sistemi olduğunu belirtti. (BARIŞ YAMAN) Kas Hastalıkları Derneği’nde nöbet var Türkiye Kas Hastalıkları Derne- ği’nin Yeşilköy’deki dernek bi- nasının, İstanbul Büyükşehir Beledi- yesi’nce (İBB) tahliye edilme istemi çok sayıda engelli ve engelli ailesinin pro- testosuna neden oldu. İBB’nin Sa- raçhane’deki binasının önünde dün bir araya gelen dernek üyeleri ve “Sağ- lığıma Engel Olma Platformu” üye- lerine, ressam-yazar Bedri Baykam, EMO İstanbul Şube Başkanı Erhan Karaçay da destek verdi. “Destek ol, köstek olma”, “Derneğime dokun- ma”, “Kasımızın son damlasına kadar” yazılı dövizleri açan engelliler, “Kadir Topbaş emeğime dokun- ma”, “Rant hırsıyla kör olan, kamu yararına kör bakar” sloganları attılar. Pazartesinden itibaren derneğin önünde çadır kurarak 24 saat nöbet tutacaklarını belirten Türkiye Kas Has- talıkları Derneği Başkanı Prof. Dr. Coşkun Özdemir ise İBB Başkanı Topbaş’a sunduğu mektupta derne- ğin çok sınırlı desteğe karşın 32 yıl- lık hizmetini anlattı. Özdemir, derne- ğin yurtiçinde ve yurtdışında övgü ile anılan hizmetler gerçekleştirdiğini be- lirtti. İBB’den yapılan yazılı açıklamada ise tahliye işleminin Kas Hastalıkları Derneği’ne has bir durum olmadığı- nı, belediyenin kiracısı konumunda- ki diğer tahsisler için de söz konusu olduğu belirtildi. (Fotoğraf:SİBELBAHÇETEPE) İş Bankası iştiraklerinden Bayek Tedavi Sağlık Hizmetleri ve İşletmeciliği AŞ’nin, Özel İsviçre Hastanesi’ni satın alarak yaklaşık 40 milyon do- lar yatırım yaptığı Bayındır Hastanesi İçeren- köy, dün törenle hizmete açıldı. Törene İstanbul Valisi Muammer Güler, İş Bankası Genel Mü- dürü Ersin Özince, Bayek Genel Müdürü Dr. Cengiz Babacan ile çok sayıda davetli katıldı. Babacan, ilk hastanelerinin 18 yıl önce Anka- ra’da açıldığını anımsatarak “Sağlık hizmet fi- yatlarının halkımızın alım gücüyle bağdaşık ol- ması üzerinde önemle duruyoruz” dedi. Büyü bozmak için 705 bin TL ! İZMİR (AA) - Bor- nova ilçesindeki banka şubesine başvuran bir müşteri, hesabõndaki pa- ranõn haberi olmadan başka bir hesaba havale edildiğini fark ettiğini bildirdi. Operasyon baş- latan polis ekipleri, erkek arkadaşõyla yeniden bir araya gelmek isteyen bankacõ F.Ş’nin, büyü bozmasõ karşõlõğõnda bir kadõna müşterilerin hesa- bõndan 705 bin lira verdi- ğini belirledi. F.Ş. yaka- landõ, falcõ aranõyor. Trafik rüşveti ajandaya kayıtlı ANKARA (Cum- huriyet Bürosu) - Trafik polislerinin de aralarõnda bulunduğu şebekeye yö- nelik rüşvet operasyonu- nun ardõndan 13’ü polis 37 kişinin gözaltõna alõn- dõğõ soruşturmada, trafik- çilerin rakip firmalara ce- za kestikleri anlaşõldõ. Rüşvetin de ajandaya not edildiği saptandõ. Gerçek, polisin yolcu taşõmacõlõğõ yapan otobüs ve minibüs- çülerin polisle işbirliği yaparak haksõz kazanç el- de ettikleri iddiasõnõ so- ruşturmasõ ile ortaya çõktõ. Öğrenciler yurttan atıldı ADANA (Cumhu- riyet Bürosu) - Öğrenci- lere at ve eşek etinin ye- dirildiği ortaya çõkan Yurt-Kur’a bağlõ Fevzi Çakmak Öğrenci Yur- du’nda skandalõn sorum- lularõ cezasõz kaldõ. Pro- testo gösterisi yapan 18 öğrenci hakkõndaki so- ruşturma ise bitti. Filiz A. ve Mazlum D. T. yurttan atõlõrken, diğerlerine kõ- nama cezasõ verildi. Tedavi merkezi talan edildi YALOVA (Cumhuri- yet) - Yalova’da 1999 depreminin ardõndan dep- remzedelerin rehabilitas- yonu için 4 milyon dolara yapõlan 250 yataklõ “Ruh Sağlõğõ Tedavi ve Rehabi- litasyon Merkezi” talan edildi. AKP’li İlhan Ev- cin, “Yemek kaşõğõndan servisine, çarşafõna, yastõ- ğõna kadar her şey vardõ. Şimdi ne kablosu, ne de penceresi kalmõş” dedi. Bayõndõr İçerenköy açõldõ