25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 27 ŞUBAT 2010 CUMARTESİ 14 HABERLER YAHYA ARIKAN malicozum@ismmmo.org.tr YAŞAMDA MALİ ÇÖZÜM ‘e-haciz’de Güzün Gelişi Yazdan Belli Kaybolan mesleklerden biri de bir dönemin yayõncõlõğõnda kullanõlan sõcak dizgi makinelerinin operatör ve montörleri Büyük bir firmada çalışıyorum. Eşim rahatsızlandı. Yaşadığı- mız kentte bu hastalığın tedavisinin mümkün olmadığını öğren- dik, işimden istifa edip başka kente gitmek zorundayız. Kıdem tazminat hakkım var mı, ne yapmam gerekiyor? Ercan Özcan İş Kanunu’nda, eşinin sağlığı nedeniyle istifa edenlere kıdem taz- minatı ödeneceğine ilişkin bir düzenleme yoktur. Dolayısıyla bu du- rumda kıdem tazminatı alamazsınız. Ancak, ilk işe giriş tarihinden bu yana 15 yılı doldurmuş ve 3600 gün prim ödemiş iseniz SGK’den kı- dem tazminatı alabilir yazısı almanız halinde kıdem tazminatınızı işve- reninizden alabilirsiniz. Sorularınız için malicozum ism mmo.org.tr ad- resine mail ata- bilirsiniz. Tüm sorular e-posta ile tek tek ce- vaplanacaktır. İŞTEN KENDİ İSTEĞİYLE AYRILANLAR KIDEM TAZMİNATI ALAMAZ B ir işin başlangıcı ve gidişatına ba- karak o işin nasıl sonuçlanaca- ğı hakkında bir fikir edinmek mümkün anlamına gelen “He- sapsız kasap, ya bıçak kırar ya masat” deyimindeki gibi, Gelir İdaresi Baş- kanlığı’nın Elektronik Haciz Projesi de, tam böyle gelişmişti. Geçen yıl hayata geçen uy- gulamanın ilk günlerinde bankaların yanlış al- gılamalarının etkisiyle, önemli sorunlar orta- ya çıkmıştı. Bazı bankalar haciz uygulama- sını sürekli bir uygulama olarak algılayıp, yal- nızca tebliğ tarihinde bloke edilmesi gereken paraları “sınırsız bir tarih” anlayışıyla ge- nelleştirince vergi mükellefinde feryatlar yükselmişti. Tam bu sorun çözüldü derken şimdi gö- rünen o ki, elektronik haciz; ya da yaygın adıyla e-haciz’in mağdurları, yeni önlem- ler alınıp yasal değişiklikler yapılmazsa hız- la artacak. Geçen günlerde Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, yeni Gelir Vergisi Kanunu çalışma- larında son aşamaya gelindiğini bildirirken; Elektronik Haciz Projesi ile ilgili bankalarla im- zalanan protokoller çerçevesinde elektronik haciz uygulamasına 36 banka ve tüm vergi dairelerinde pilot olarak başlandığını anım- satmış, uygulamanın yaygınlaşacağının da ipucunu vermişti. Ve yapılan hesaplara göre; bu yıl vergi bor- cunu ödemeyen mükelleflerin yüzde 90’ına bankalar kanalıyla e-haciz başlatılacak. Bu oran Gelir İdaresi Başkanlığı’nın 2010 Per- formans Programı’nda bizzat dile getiriliyor. Yasalar ne diyor? Şimdi; “Vergi mükellefi bu durumdan na- sıl olumsuz etkilenecek?” sorusunun yanıtı- na geçmeden önce, isterseniz, “e-devlet, elektronik haciz ve üçüncü şahıslar” ilişkisi- ni biraz açalım. Bilindiği gibi haciz, borçlunun mal bildiri- minde gösterilen veya tahsil dairesince saptanan borçlu veya üçüncü kişiler elin- deki menkul ile gayrimenkullerde, alacak ve haklarından amme alacağına yetecek miktarına tahsil dairesince el konulması- dır. Bu işlem, 6183 sayılı Amme Alacak- larının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’da yer alan cebri takip ve tahsil esaslarına göre yapılır. Vadesinde ödenmeyen amme ala- cağı için borçluya tahsil dairesince ödeme emri tebliği gönderilir. Ve 7 günlük süre ve- rilerek, borçlarını ödemeleri veya mal bil- diriminde bulunmaları istenir. Bu noktada e-devlet projesi kapsamında Gelir İdaresi Başkanlığı vergi dairelerinin otomasyon çalışmalarını tamamladığını anım- samakta yarar var. Ayrıca İdare; 6183 sayı- lı kanunun 79. maddesindeki değişimle de tahsil dairelerince düzenlenen haciz bildiri- leri elektronik imza ya da şifre kullanılmak su- retiyle haciz bildirilerinin elektronik ortamda tebliğ imkânına kavuşmuştu. Üçüncü şahsın haczi Ve yine aynı maddede “Üçüncü Şahıslar- daki Menkul Malların, Alacak Ve Hakların Hac- zi” de düzenlenmişti. Buna göre; “Hamiline yazılı olmayan veya cirosu kabil senede da- yanmayan alacaklar ile maaş, ücret, kira ve- saire gibi her türlü haklar ve fiilen tutanak dü- zenlemek suretiyle haczi kabil olmayan üçün- cü şahıslardaki menkul mallar, borçlu veya zil- yet olan veyahut alacak ve hakları ödemesi gereken gerçek ve tüzelkişiler ile kurumlara haciz keyfiyeti ‘Haciz Bildirisi’nin tebliği su- retiyle haczedilecektir.” Yani kelimenin tam anlamıyla üçüncü şa- hısların tek muhatabı tahsil dairesidir. Daire; bu yöntemle amme idaresine kesinleşmiş borcu olan ve yapılan ödeme emrine rağmen ödememekte ısrar eden borçluları yakından takip ederek banka nezdinde bulunan vadeli- vadesiz mevduatları ile diğer gelirlerine el ko- yarak alacakları için sanal ortamda haciz tat- bik etmektedir. Acil düzenleme gerekli Esas konumuza gelirsek; bugün, elek- tronik haciz uygulamasında özellikle üçün- cü şahıslardaki alacaklara yapılan haciz iş- lemlerinde kargaşa yaşanmaktadır. Örne- ğin; 20.000.-TL borcu olan bir vergi mü- kellefinin alacaklı olduğu tüm müşterilerine yukarıda belirttiğimiz haciz emirleri elek- tronik ortamda tebliğ edilmektedir. Vergi dairesi, borçlu mükellefin müşterilerinden tahsil ettiği paraları, borcun miktarına bak- maksızın hesabına kaydetmektedir. Bu durumda vergi dairesi alacağından fazla tahsilat yapmaktadır. Fazla tahsil edilen paranın iadesi ise gecikmektedir. Do- layısıyla mükellefler zor durumda kalıp fi- nansman sıkıntısı çekmektedirler. Bu ko- nuda yeni bir yasal düzenleme yapılarak mükelleflerin müşterileri karşısındaki iti- barlarının korunması ve mağduriyetlerin ön- lenmesi gerekir. Davut usta tarihi yaşatõyor MÜŞTERİ ESKİDEN EMEĞİN DEĞERİNİ İYİ BİLİRDİ “Müşteri eskiden emeğin değerini iyi bilirdi. Her şeyden önce kendisi matbaaya gelirdi, matbaacı müşte- rinin ayağına gitmezdi” diyen Davut Yürek o dönemde bir kitabõn, bir der- gi ya da gazetenin basõlma sürecine kadar harcanan emeğin çok daha say- gõ gördüğünü vurgularken gözleri do- luyor. Davut usta bir anõsõnõ da şöyle aktarõyor: “Çok iyi dizgi operatörle- ri vardı. Ama nedense kimse birbi- rine ismiyle hitap etmezdi. Deli Ni- hat, Topal Ahmet gibi.. Tercüman gazetesinde bir de yönetici olarak çalışan Ortaköylü lakaplı Halit Bey vardı. Bir gün yanında çalışan Ni- hat Usta’nın yanına gitti. Bir mev- zuda bir şey soracaktı herhalde. Yakın gözlüğünü burnunun ucuna getirerek ‘Nihat Bey’ dedi. Deli Ni- hat sandalyeden fırladı ve Halit Bey’in elini yüzünü öpmeye başla- dı. Bir türlü bırakmıyordu. Hepi- miz şaşkınlıkla olup biteni seyredi- yorduk. Halit Bey ‘ne oluyor’ diye sorunca, ‘Daha önce bana bey diyen olmadõ, o yüzden seni öptüm’ dedi.” H er hafta çarşamba günleri elinde çan- tasõ Cumhuriyet ga- zetesinin kapõsõndan içeri girer Davut Usta. Danõşmadakiler ile selamlaşõr ve doğru merdi- venlerden aşağõ Arşiv’e iner. Orada kendisini özlemle bek- leyen eski sadõk dostunun ya- nõna ulaşõr. Önce elleri ile ok- şar önündeki simsiyah koca- man makineyi, “Bak yine gel- dim. Hazır mısın yeniden gürlemeye koca aslan?” der- cesine tuşlarõna sevgiyle do- kunur. Bu arada çayõ da gel- miştir önüne. Çeker taburesi- ni oturur Linotype dizgi ma- kinesinin önüne ve başlar tuş- lara basarak kurşun kalõplarõ dizmeye... 5 yõldan beri her çarşamba günü tekrarlanan bir döngüdür bu. Amaç uzun yõllar önce teknolojik değişimin karşõsõnda pes ederek köşesine çe- kilmiş, yerini ofset dizgi makinele- rine bõrakmõş bu linotype sõcak diz- gi makinesini paslanmaya ve çürü- meye terk etmemektir. Davut Yürek artõk neredeyse yok olan bir mesleğin son temsilcilerin- den. Matbaalardaki dizgi makinele- rinin montörü. Yani tamircisi. “Bu- güne kadar 800’ün üzerinde ma- kineyi söküp baştan monte ettim, binlercesinin tamirini yaptım” di- ye anlatõyor. İş hayatõna 1963 yõlõnda o zaman- ki Tercüman gazetesinin mürettip- hanesinde dizgi makineleri çõrağõ olarak başlar Davut Yürek. “Sadık usta ile çalışıyordum. O dönem la- kaplarıyla tanınırdı insanlar. Bi- zimki de Taktak Sadık’tı. Rahmetli kahvehaneye gittiğinde dönmek bilmezdi. Arıza çıktığında mec- buren ben bakmaya başladım. Böyle öğrendim montörlüğü” diyen Davut usta, 1969 yõlõnda askere gi- dene kadar orada çalõşmõş. Askerden döndüğünde ise linotype makinele- rinin Türkiye temsilcisi olan Yelkenci firmasõnda montör olarak işe başla- mõş. “Hayatım boyunca bu maki- nelerin tamiratıyla uğraştım. Edir- ne’den Yüksekova’ya, Mersin’den Sinop’a gitmediğim yer kalmadı” diye sözlerini sürdüren Davut usta o dönemde bir makinenin arõza- lanmasõnõn büyük bir sorun ol- duğunu ve hõzla tamir edilmesi ge- rektiğini belirterek “Anadolu’da montör fazla yoktu. Eğer yerel gazete 3 gün çıkmazsa ilanlar kesilirdi. Bu yüzden beni apar topar oradan oraya çağırırlar- dı” diye anlatõyor. Bugün İstanbul’da sadece 2 li- notype dizgi makinesi faal du- rumda. Anadolu’da da bazõ ye- rel gazete ve matbaalarõn kul- landõğõ son derece sõnõrlõ sayõ- da makine mevcut. Davut Usta artõk emekli. Sadece İstanbul Üniversitesi İletişim Fakülte- si’nin müzesinde bulunan dizgi makinesinin gerektikçe bakõmõ- nõ yapõyor. Cumhuriyet gazete- sini arşivindeki emektar makine ise her hafta çarşamba günü Davut ustanõn yolunu gözlüyor. Onun us- ta elleri ile kurşunlarõn altõndaki ka- zan kaynõyor. Sõcak kurşun sabõrla satõrlarõn yazõlõ olduğu kalõplara dönüşüyor... Meraklõlarõ da geli- yorlar makineyi izlemeye, sorular sormaya, anõlarõ canlandõrmaya... İş- te o zaman Davut ustanõn yüzü da- ha bir aydõnlanõyor. Koca yaşlõ li- notype ise daha bir õşõldõyor... MÜRETTEPLER LİNOTYPE’İ PROTESTO ETMİŞLER Aslõnda Davut ustanõn öyküsü bir anlamda basõn yayõncõlõktaki makine ve sistemlerin de tarihini yeniden anõmsatõyor. Linotype dizgi makinesi’ni 1884 yõlõnda ABD’de mucit Otmar Mergenthaller keşfet- ti ve patentini aldõ. Çok miktarda metnin satõr halinde döküldüğü makine yaklaşõk bir asõr sonra yerini ofset sisteme bõraktõ. Bugün ise artõk herşey bilgisayarda yapõlõyor. Davut usta sohbetimizde “Türki- ye’ye ilk sıcak dizgi makinesini Cumhuriyet Gazetesi getirmiş. Harf Devrimi’nden birkaç yıl sonra gelmiş makine. Daha önce mototip makinelerle çalışılıyormuş. Linotype Dizgi makinelerinin ilk Türki- ye’ye gelişi işlerini kaybetme korkusu yaşayan o dönemin mürettip- lerini sokağa dökmüş. Babıali sokaklarına dökülen mürettipler yü- rüyüşler yaparak protesto etmişler” diyor.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear