25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 26 ŞUBAT 2010 CUMA 4 HABERLER DÜNYADA BUGÜN ALİ SİRMEN Sorun Yalnız Aylin Olsa... - Biraz da iyi bir şeyler yaz ve söyle, be kardeşim! Kaç kez bu tür çağrılarla karşılaşır bir gazeteci bilseniz. Bazen bunu böyle dile getirmeseler bile bakışlarıyla belli ederler. Oysa gazeteci, haberleri yapan değil, yazandır. Olayları başkaları oluşturur, o yansıtır. Dün Türkiye’nin karanlık ortamında, bir gün önceden sarkan bir güzel haber buldum. Aylin Duruoğlu’nun tutukluluk halinin kaldırılması ve tahliyesi, birçok gazeteci arkadaşını sevindirmişti. Hatta uğraşı “lay lay lom” türünden yazılar olanlar bile neşeden uçuyorlardı. Ama hemen hepsinde de bir burukluk vardı. Çünkü Aylin Duruoğlu, artık serbestti ama 10 ayını tutuklu olarak geçirmişti. Sedat Ergin de yazısının başlığında şu soruyu soruyordu: - Aylin’in hayatından alınan 302 gün iade edilebilir mi? Yanıtı belli bir soruydu ve aslında bu soru şu şekilde de sorulabilirdi: - Aylin sonunda beraat da etse, aslında, daha şimdiden kaç yıllık mahkûmiyetin karşılığını yatmış oldu? Soru aslında yerindedir, unutmayalım ki, Aylin, duruşma savcısının hazırlanan iddianameyi okuduktan sonra tahliyeyi talep etmesi üzerine serbest bırakılmıştır. Yani bir sanık, salt duruşmaya çıkıp daha ilk celsede savcının tahliye talebi üzerine serbest bırakılabilmek için 10 ay yatmıştır. Bu, yaklaşık iki yıl, cezanın infazdaki karşılığına tekabül eder. Bu durumda, Aylin Duruoğlu’nun hiçbir suçu olmadığı mahkeme kararıyla sabit olsa bile, o 2 yıl hapse mahkûm edilmiş muamelesini daha şimdiden görmüştür. Geçmiş olsun! Aylin Duruoğlu, basında çalışan, tanınan, sahipsiz olmayan biri; düşünün, o bile bu duruma karşın on ay yatıyorsa... Türkiye’de hapiste yatanların yarıdan çoğu tutuklu, yarıdan azı hükümlüdür. Hiçbir uygar ülkede görülmeyen bir olaydır bu. Çünkü uygarlık ölçütüne sığmaz. Uygar, çağdaş demokrasilerde, özgürlük ve aksi kanıtlanana kadar masumiyet esastır. Bizde ise tutuklama kurumu sayesinde aksi geçerlidir. Bizde tutuklama otomatiğe bağlanmış olarak uygulanır. Suçun niteliği yeterli sayılır. Örnek aldığımızı ileri sürdüğümüz demokrasilerde ise durum tersidir. Ancak suçun niteliğinin yanı sıra sanığın kaçması, delilleri karartması, sanık ve tanıklar üzerinde baskı oluşturabilmesi olasılıklarının güçlü olması halinde tutuklamaya başvurulur. Aylin Duruoğlu, artık özgürlüğüne kavuştu. Benim kendisine tavsiyem, tutukluluğu hakkında çıkan bütün yazıları toplaması ve saklamasıdır. Çünkü bir gün onları çocuklarına, torunlarına gösterip şunları söyleyebilir: - Bir zamanlar bizde tutuklanma infaz kurumu olarak kullanılırdı. Benim tutuklanmam da o kadar dikkati çekmiş, hakkımda o kadar yazı yazılmıştı ki, bu durumun düzelmesine katkısı oldu. Kısacası bu güzel çorbada benim de tuzum var. Evet, Aylin Duruoğlu özgür artık. Artık o, yeniden sokakta yürümenin, denizi seyretmenin, ağaçlara bakmanın, kuşları duymanın, sabah evinde uyanıp aceleyle işe koşuşturmanın, bugüne dek olağan saydığı ama ne denli olağanüstü olduğunu anlayarak tadını çıkarabilecek. Eğer sorun yalnız Aylin Duruoğlu olmuş olsaydı bir ölçüde de olsa çözülmüştü artık. Olanları sineye çekip “Bari bundan böyle olmasın!” demek mümkün olurdu. Ama sorun bir tek Aylin değil ki... Arkada daha nice Aylin’ler var. Onlar ne olacaklar? Onlar ki, kimileri Kuddusi Okkır gibi, hiçbir hüküm giymeden yattıkları cehennemden canlı olarak çıkamadılar bile... Duyuru: Bugün saat 21.00’de, Cem TV’de, Prof. Dr. Süheyl Batum’la birlikte, Türkiye Barolar Birliği Başkan Yardımcısı Av. Berra Besler ile yargı reformunu tartışacağız. asirmen@cumhuriyet.com.tr Alevi dernekleri, Madõmak’õn müze olmasõ için mücadelelerini sürdürecek Sonuç mutlu etmedi MEHMET MENEKŞE SIVAS - Devlet Bakanõ Faruk Çelik’in önceki gün Madõmak Oteli’nin müze ol- masõ talebine yönelik Sõvas’ta bazõ Alevi dernekleri, sivil toplum örgütleri ve siyasi parti temsilcileriyle yaptõğõ toplantõnõn ardõndan otelin kamulaştõrõlmasõ kararõ Alevi derneklerini tatmin etmedi. Bakan Faruk Çelik, 49 si- yasi parti ve sivil toplum ör- gütünün katõlõmõ ile Sõvas Büyük Otel’de bir toplantõ yaptõ. 1993’te yaşanan katli- am sõrasõnda Belediye Baş- kanõ olan RP’li Temel Ka- ramollaoğlu, davetli olmasõ- na karşõn toplantõya katõlma- dõ. CHP, DSP, KESK, Hacõ Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfõ, Alevi Kültür Derneği Sõvas Şube temsilcileri 37 kişinin can verdiği Madõmak Oteli’nin utanç müzesi ol- masõ görüşünü yineledi. Cem Vakfõ Sõvas Şube Başkanõ Ali Rıza Kaçan otelin yõkõ- larak yerine park, barõş ve kar- deşlik anõtõ yapõlmasõnõ öner- di. Toplantõya katõlan diğer sivil toplum kuruluşu ve sağ görüşlü parti temsilcileri ise kentin Madõmak Oteli’nin müze yapõlmasõnõ kaldõra- mayacağõnõ ileri sürerek bu- raya kütüphane kurulmasõ gerektiğini savundular. Yaklaşõk 6 saat süren top- lantõda katõlõmcõlarõn talep ve düşüncelerini dinleyen Ba- kan Çelik, yapõlan değerlen- dirmeler sonucunda otelin “kamulaştırılmasının” uy- gun olacağõna karar verdik- lerini belirtti. ERGİN’DEN DİKKAT ÇEKİCİ SÖZLER Bağımsız yargı korkusu ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Adalet Baka- nõ Sadullah Ergin, Stratejik Düşünce Enstitüsü ta- rafõndan düzenlenen “Demokratikleşme Sürecin- de Hukukun Üstünlüğü ve Yargı” konulu konfe- ransõn açõlõşõnda konuştu. Ergin, hukukun üstünlüğüne dayalõ ve kuvvetler ay- rõlõğõ sistemini benimseyen devletlerin amacõnõn, ev- rensel ilkeler õşõğõnda oluşturulan hukuk kurallarõna vatandaşlarõn ve devlet kurumlarõnõn uymasõnõ sağla- mak olduğunu belirterek “Hepsinden önemlisi huku- kun üstünlüğü, hukukçunun üstünlüğü anlamına gelmemektedir. Üstün hukuk kuralları herkes için bağlayıcıdır” dedi. Tarafsõzlõğõn, yargõ görevinin tam ve taraflarõ tatmin edecek şekilde yerine getirilmesinin esasõ olduğunu kaydeden Ergin’in, “Tarafsız olmak yerine, sınırsız bir iktidar sahibi olarak aktif, şekil- lendirici ve yönetime hukuk üstü müdahalelerde bulunan bağımsız bir yargı, bağımlı bir yargıdan daha kötü sonuçlar doğurabilir” sözleri dikkat çekti. Demokrasinin önünde ciddi tehlike Bu nedenle Montesquieu’nun öyle bir bağõmsõz yargõ erkinden ürkerek onu “korkunç yargı kuvveti” olarak nitelediği örneğini veren Ergin, “Bu durum hâ- kimler devleti riski olarak tanımlanmakta ve de- mokrasinin önündeki en ciddi tehlikelerden biri olarak değerlendirilmektedir. Jüristokrasi ile ilgili en büyük handikaplardan biri de halka hesap ver- memesi, siyaseten sorumsuz olmasıdır” dedi. BELLİ KESİMLER MÜZEYİ İSTEMİYOR H acõ Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfõ Sõvas Şube Başkanõ Cahit Albayrak: “Otelin İl Özel İdaresi tarafõndan kamulaştõrõlmasõ önemli bir adõm oldu. Ancak müze olmasõ konu- sundaki görüş azõnlõkta kaldõ. Gözlemi- miz odur ki Sõvas’ta belli kesimler bu- rasõnõn müze olmasõna karşõ çõkõyor.” ? Cem Vakfõ Sõvas Şube Başkanõ Ali Rõ- za Kaçan: “Talepler kabul edilmedi. Katõlõmcõlarõn 44’ü burasõnõn müze ol- masõna yanaşmadõ. Sadece altõ katõlõm- cõ müze olmasõ konusunda õsrar etti. Biz orasõnõn anõt yapõlmasõnõ istemiştik.” ? Cumhuriyet Kadõnlarõ Derneği Sõvas Şube Başkanõ Nurten Yanalak: “Bu mesele Alevi Sünni meselesi değildir. 2 Temmuz 1993’teki ayaklanma Cumhuriyete, te- mel ilkelerine yönelik bir kalkõşmadõr.” ? Halk Evleri Sõvas Şube Başkanõ Adnan Yõlmaz: “Alevisiz Alevi çalõştayõ yaptõkla- rõ gibi Madõmak Oteli’nin müze yapõlmasõ konusundaki görüşleri de aynõ olsa gerek.” ? Alevi Bektaşi Federasyonu (ABF) Ge- nel Başkanõ Ali Balkõz: “Madõmak Oteli müze olana kadar mücadelemiz sürecek. Devlet özür borcunu Madõmak Oteli’ni müze haline getirerek yerine getirebilir. Yarõm ağõz ‘Biz o katliamõ yapanlarõ kõ- nõyoruz, Allah belalarõnõ versin’ gibi laf- larla Madõmak Oteli’nin müze yapõlma- sõ geçiştirilecek bir konu değildir.” ? Alevi Kültür Dernekleri Genel Başka- nõ Tekin Özdil de müze dõşõndaki hiçbir çö- züm önerisini kabul etmeyeceklerini vur- guladõ. Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Ge- nel Başkanõ Fevzi Gümüş de yaptõğõ yazõ- lõ açõklamada müze talebini yineledi.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear