24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Emekli Oramiral ÖZDEN ÖR- NEK (Eski Deniz Kuvvetleri Ko- mutanõ): 1964 yõlõnda Donanma’ya katõldõ. 1992’de tümamiralliğe ter- fi eden Örnek, 1995-1996 yõllarõ ara- sõnda da Donanma Komutanlõğõ Kurmay Başkanlõğõ görevlerinde bulundu. 1996’da Koramiralliğe terfi eden Örnek, 2003’te atandõğõ Deniz Kuvvetleri komutanlõğõ gör- evinden 2005’te emekli oldu. Nok- ta dergisi 29 Mart 2007’de Orami- ral Örnek’e ait olduğu iddia edilen günlükleri yayõmladõ. Günlükler- de bazõ orgenerallerin 2004’te askeri darbe hazõrlõklarõ yaptõğõ, ancak Genelkurmay Başkanõ Orgeneral Hilmi Özkök’ün darbe teşebbüsle- rini engellediği öne sürülüyordu. Ha- berler üzerine Örnek, Nokta Dergi- si Genel Yayõn Yönetmeni Alper Görmüş hakkõnda iftira ve hakaret davasõ açtõ. Görmüş davadan bera- at etti. Örnek ise günlüklerin ken- disine ait olmadõğõnõ iddia etti. Emekli Orgeneral İBRAHİM FIRTINA (Eski Hava Kuvvetleri Komutanõ): 1962’de Hava Harp Okulu’nu bitirdi. 1989’da tuğgene- ralliğe, 1997’de korgeneralliğe ter- fi etti. 2001’de orgeneralliğe terfi et- ti. Orgeneral rütbesi ile Harp Aka- demileri Komutanlõğõ ve Hava Kuv- vetleri Komutanlõğõ yaptõ. 2005’te emekli oldu. Eski kuvvet komu- tanlarõ Aytaç Yalman, İbrahim Fõr- tõna ve Özden Örnek, 2004 yõlõnda yapõldõğõ iddia edilen darbe planla- rõyla ilgili olarak ifade vermek üze- re 1 Aralõk 2009’da savcõlõğa davet edilmişti. 5 Aralõk 2009’da ise Er- genekon soruşturmasõ çerçevesinde darbe iddialarõyla ilgili “şüpheli” olarak ifadeleri alõnan üç eski kuv- vet komutanõ serbest bõrakõldõ. 5 Aralõk’ta ifade veren 3 komutandan ikisi, Fõrtõna ve Örnek dün gözaltõ- na alõndõ. Komutanlar 5 Aralõk’ta savcõlara yaklaşõk on saat ifade ver- mişti. Fõrtõna’ya sorulan sorular darbe planlarõyla ilgiliydi. 131 so- ruya yanõt veren Fõrtõna, iddialarõ reddetmişti. Fõrtõna, “Bir darbe suçlaması kapsamı içerisinde ba- na soru yöneltilmesini üzüntü ile karşılıyorum ve reddediyorum. Görev yaptığım dönem içerisinde böyle bir çalışma grubundan ve planlama faaliyetlerinden bilgim yoktur” demişti. Emekli Orgeneral ÇETİN DO- ĞAN: 1960 yõlõnda Kara Harp Okulu’ndan mezun oldu. 1987 yõ- lõnda tuğgeneralliğe terfi eden Do- ğan, 1999’da orgeneralliğe yük- seldi. Ege Ordu Komutanlõğõ’na atanan Doğan, 1. Ordu Komutan- lõğõ’ndan emekli oldu. Cumhur- başkanõ Ahmet Necdet Sezer ta- rafõndan Türk-Kazak Ahmet Yes- evi Üniversitesi’nin başõna atandõ. Yeni cumhurbaşkanõ Abdullah Gül tarafõndan bu görevden alõndõ. Emekli Oramiral AHMET FEYYAZ ÖĞÜTÇÜ: Kuzey De- niz Saha Komutanlõğõ görevinde bulundu. Emekli Tuğgeneral SÜHA TANYELİ: Eski Genelkurmay Baş- kanlõğõ Stratejik Araştõrmalar ve Etüt Merkezi Başkanõ ve Mehmetçik Vakfõ İs- tanbul Temsilcisi. Emekli Korge- neral AYHAN TAŞ: Doğu ve Gü- neydoğu’da terörle mücadele eden bazõ birlikleri komuta et- mişti. Taş, Adana’daki 6. Kolordu Komutanlõğõ gör- evinden emekliye ayrõlmõştõ. Emekli Korgeneral ENGİN ALAN, terör örgütü lideri Öca- lan’õn Kenya’dan getiren ekibin ba- şõnda bulunmuştu. Terörle mücade- lenin yoğunlaştõğõ 1990’lõ yõllarda Doğuda görev yapmõştõ. Özel Kuv- vetler Komutanlõğõ da yapan Alan, Elazõğ ve Çanakkale’deki kolordularõ da komu- ta etmişti. Alan, emekliye ayrõlmasõnõn ardõndan önce ASELSAN Yönetim Kurulu Başkanlõğõ’na, ardõndan da Türk Silahlõ Kuvvetleri’ni Güç- lendirme Vakfõ Genel Müdürlüğü’ne atan- mõştõ. Alan halen bu görevi yürütüyordu. CMYB C M Y B 23 ŞUBAT 2010 SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER 7 DÜZ YAZI ORHAN BİRGİT Hızlı Dosya Trafiği Faks: 0 216 302 82 08 obirgit@e-kolay.net Başbuğ Mısır ziyaretini erteledi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Darbe iddialarõyla ilgili olarak dün sabah eski Ha- va Kuvvetleri Komutanõ İb- rahim Fırtına ile eski Deniz Kuvvetleri Komutanõ Özden Örnek’in de aralarõnda bu- lunduğu gözaltõlarõn ardõndan Genelkurmay Başkanõ Orge- neral İlker Başbuğ bugün yapmasõ beklenen Mõsõr zi- yaretini erteledi. Gözaltõlarõn geçmişte kuvvet komutanlõğõ da yapmõş olan emekli gene- ralleri kapsamasõ nedeniyle Başbuğ’un bu kararõ almõş olabileceği, gelişmeleri Türkiye’de kalarak izlemek istemiş olabileceği bildirildi. Genelkurmay Başkanõ Orgeneral İlker Başbuğ, 2003 yalõnda 1. Ordu Komutan- lõğõ’nda hazõrlandõğõ ileri sürülen Balyoz darbe planõna ilişkin inceleme başlattõklarõnõ açõklamõştõ. Baş- buğ, HaberTürk gazetesine verdiği röportajõn 11 Şubat’ta yayõmlanan bölümünde Balyoz darbe planõna ilişkin soruya şu yanõtõ vermişti: “Biz her olay- la ilgili soruşturma açıyo- ruz. Anayasa Mahkemesi kararından sonra elimiz ra- hatladı. Bütün dosyaları ye- niden inceliyoruz. Buna gö- re bazı davalar açılabilir, bazı soruşturmalar yapıla- bilir. Bazıları zaten yapılıyor, yürüyor, sonuçlanıyor. Biz gerekeni yapıyoruz ve ya- pacağız.” Başbuğ, “Yani böyle bir plan yok mu” sorusuna, “Ben bir şey demi- yorum. Sabredin. Göreceksiniz. Belge- ler savcılıkta” yanõtõnõ vermişti. Gözaltõna alõnanlar arasõnda Öcalan’õ yakalayan komutan da var, oval ofise giren de Birdönemedamgavurdular GENELKURMAY BAŞKANI İNCELEME YAPILDIĞINI AÇIKLAMIŞTI Erdoğan’a kürsüde bilgi notu Dış Haberler Servisi - Emekli kuvvet ko- mutanlarõ ile muvazzaf subaylarõn gözaltõ- na alõndõğõ saatlerde İspanya’da bulunan ve kürsüde konuşan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a konuşmasõ sõrasõnda not iletil- mesi dikkat çekti. Erdoğan’õn konuşmasõ- nõ keserek okuduğu notta operasyon bilgi- sinin bulunduğu ileri sürüldü. Gözaltõ işlemlerinin yapõldõğõ sõrada Er- doğan, sabah saatlerinde gittiği Madrid’de Yeni Ekonomi Forumu tarafõndan düzen- lenen konferansõn konuşmacõsõ olarak kür- süde bulunuyordu. Konuşmasõnõ keserek kendisine verilen bilgi notu inceleyen Er- doğan daha sonra konuşmasõnõ sürdürdü. Notta Balyoz darbe planõna ilişkin operas- yonlara ilişkin bilgi bulunduğu ileri sürül- dü. Erdoğan, İspanya Başbakanõ Jose Lu- is Rodriguez Zapatero ile düzenlediği ba- sõn toplantõsõnda operasyonu sabah öğren- diğini belirterek, 40’õ aşkõn gözaltõ olduğunu söyledi. Operasyonun yargõ- nõn talimatõyla başlatõldõğõna dikkat çeken Erdoğan, yürüt- menin yargõnõn talimatlarõnõ ye- rine getirdiğini belirterek, “Şu anda bunun akıbeti nedir ne de- ğildir bilemiyorum ancak gü- venlik güçleri yargıya teslimi yaptıktan sonra yargı de- ğerlendirmesini yapacaktır biz de ondan sonra öğrenceceğiz” de- di. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Emekli kuvvet komutanlarõnõnda arala- rõnda bulunduğu gözaltõ dalgasõnõ değer- lendiren CHP Genel Başkan Yardõmcõsõ Onur Öymen, “Bu tutuklamalarla ilgili olarak herhalde Genelkurmay Baş- kanlığı’nın da bir söyleyecek sözünün olması gerekir” dedi. CHP Sözcüsü Mu- satfa Özyürek ise AKP’nin yeni bir or- du kurmaya çalõştõğõnõ söyledi. CHP Genel Başkanõ Deniz Baykal, “Balyoz Planı” iddialarõna ilişkin geliş- meleri üzüntü ve kaygõyla izlediklerini be- lirterek, “Bir süre önce toplumda yüksek sorumluluklar üstlenmiş saygın ve başa- rılı görevler vermiş insanların birden bi- re böyle suçlanıyor olması, suçlulukları- nın altında nelerin yattığıyla ilgili ka- muoyunu tatmin edecek açıklamaların yapılamamış olması, gerçekten üzüntü- cü verici olmasına neden oluyor. Sanki Türkiye işgal edildi, bir yabancı güç gel- di, Türkiye’yi allak bullak ediyor ya da bir darbe yapıldı, darbeyle iş başına ge- lenler ülkenin saygın isimlerini hedef haline getirmişler, onlara yönelik kam- panyalar yapıyorlar” dedi. Gözaltõlarõ değerlendiren Öymen ise “Ortada iddianameler var, tutukla- nan insanlar var, tutuksuz yargıla- nanlar var, ama şu ana kadar mahkûm edilen hiç kimse yok. Şimdi bu tutuk- lamalarla ilgili olarak herhalde Ge- nelkurmay Başkanlığı’nın da bir söy- leyecek sözünün olması gerekir. Bu id- dialar doğru mudur, değil midir? TSK’de böyle bilgiler var mıdır yok mudur?” dedi. ‘Korku yaratılıyor’ CHP Sözcüsü Mustafa Özyürek de gözaltõlarõn gerekçeleriyle ilgili ayrõntõ- lõ bir bilgilerinin olmadõğõnõ belirterek, “Ergenekon davasının başladığı gün- den beri sürekli bir iddia ve tutukla- ma görüyoruz. Bu iddialardan hiçbi- riyle ilgili ki bir hüküm bugüne kadar çıkmamıştır” dedi. Gözaltõlarõn çok “gösterişli” bir şekilde yapõldõğõnõ ve toplumda korku yaratõlmaya çalõşõldõğõ- nõ söyleyen Özyürek, “Bu son tutuk- lamalar da davanın siyasi niteliğini gösteriyor. Sürekli al Silivri’ye, Siliv- ri adeta bir toplama kampına dönm- üştür” diye konuştu. “Türk Silahlı Kuvvetleri’nin komu- tanlarının başlıca görevi darbe yap- makmış” gibi bir hava yaratõldõğõnõ dile getiren Özyürek, “Artık toplumda ne- redeyse görev yapacak subay bula- mazsınız, asker bulamazsınız noktası- na geliniyor, belki bu isteniyor. Yeni bir ordu kurmaya çalışıyor belki AKP. Bu- nun bir büyük planın parçası olduğu ol- duğu inkâr edilemez bir gerçek. Olay- lar bunu gösteriyor” dedi. BAŞBAKAN İSPANYA’DA KONUŞURKEN OPERASYON BİLGİSİNİ ALDI BALYOZ DARBE PLANI İDDİASI Komutanlara ağır suçlama İstanbul Haber Servisi - AKP’nin iktidara gelmesinden rahatsõz olan ba- zõ üst rütbeli askerlerin 2003 yõlõnda “Balyoz Güvenlik Harekâtı” isimli bir darbe planõ hazõrladõğõ iddiasõ, Ta- raf gazetesinde 20 Ocak 2010 tarihin- de yayõmlanmõştõ. Genelkurmay Başkanlõğõ da söz ko- nusu darbe iddialarõnda gerçekleştirile- ceği öngörülenleri de “akıl ve vicdanı olan kimsenin kabul edemeyeceğini” açõklamõştõ. Genelkurmay, Birinci Or- du Komutanlõğõ’nõn 2003’te, Genelkur- may Başkanlõğõ’nõn “tatbikatlar prog- ramı” çerçevesinde, savaş senaryosuna dayalõ olarak ordu geri bölgesinde uy- gulanacak sõkõyönetimle ilgili bir plan semineri icra ettiğini açõklamõştõ. Gazetede yer alan habere göre, söz konusu planõ desteklemek için “Çar- şaf”, “Sakal”, “Suga” ve “Oraj” baş- lõklõ eylem planlarõ oluşturuldu. “Çar- şaf” ve “Sakal” kodlu eylem planlarõn- da darbe ortamõ yaratmak için Fatih ve Beyazõt camilerine cuma günü bombalõ saldõrõ düzenleneceği ileri sürüldü. Oraj Hava Harekât Planõ’nda ise Ege’de uluslararasõ kriz çõkarõlmasõ için bir Türk jetinin düşürülmesi planlandõğõ iddia edildi. Balyoz planõnda ayrõca Kadõköy ve Fatih’te gösteri yapõlacağõ iddialarõna yer verildi. Söz konusu plan kapsamõnda 29’u general, 133’ü subay toplam 162 askerin isminin geçtiği sa- vunuldu. Taraf’taki haberde, askerlerin, 12 Eylül’deki Bayrak Harekâtõ’nõ bire bir model alan çok kapsamlõ bir darbe planõ için düğmeye bastõklarõ, daha ön- ce basõna yansõyan Ayõşõğõ, Sarõkõz, Yakamoz ve Eldiven kod adlõ darbe planlarõndan farklõ olarak, icra süreci- nin bütün aşamalarõnõn en ince ayrõntõ- larõna kadar tasavvur edildiği belirtildi. Darbe hazõrlõk toplantõlarõnõn ses kayõt- larõ, bu toplantõlara katõlan üst rütbeli muvazzaflarõn ellerinden çõkma notlar, “çok gizli” kaydõ altõndaki resmi hare- kât emirleri, sõkõyönetim ve darbe ze- minini hazõrlama amaçlõ eylem planlarõ ve darbe sõrasõnda görev alacak perso- nel ve sorumluluklarõ, gözaltõna alõna- cak gazetecilerin ve darbecilerin öngör- düğü bakanlar kurulunun üyelerinin de listelendiği iddia edildi. Power point sunumları Taraf’õn 5 bin sayfadan çok belge- ye ulaştõğõ, power point sunumlarõ ve orijinal antetli askeri CD’leri ele ge- çirdiği belirtildi. Dönemin Birinci Or- du Komutanõ Orgeneral Çetin Do- ğan’õn, dönemin Harp Akademileri Komutanõ Hava Orgeneral İbrahim Fırtına’nõn ve Dönemin Donanma Komutanõ Oramiral Özden Örnek’in imzasõnõ taşõyan harekât planlarõ ile Birinci Ordu Harekât Başkanõ Kur- may Albay Süha Tanyeri’nin darbe hazõrlõklarõnõn konuşulduğu toplantõ- da aldõğõ özel notlarõn, darbe planõnõn konuşulduğu kapsamlõ bir toplantõnõn kesintisiz ses kayõtlarõ ve planõn icra aşamasõna geçtiğini gösteren çok kapsamlõ fişleme tutanaklarõnõn da bu belgeler arasõnda yer aldõğõ ileri sü- rüldü. Taraf gazetesi Balyoz darbe planõna ilişkin belge ve CD’leri İstan- bul savcõlõğõna teslim etmişti. ‘Genelkurmay’ın bir sözü olmalı’ E. Orgeneral ERGİN SAYGUN (Eski 1. Ordu Komutanõ): 1966’da Kara Harp Okulu’ndan, 1967’de de Topçu Okulu’ndan mezun oldu. 2005’te orgeneralliğe terfi eden Say- gun K.K.K Kurmay Başkanlõğõ gör- evine atandõ. 2006’da Genelkurmay 2. Başkanlõğõ görevine atanan Say- gun, 2008’de de 1. Ordu Komutanõ görevine atandõ. Saygun 5 Kasõm 2007’de Başbakan Recep Tayyip Er- doğan’õn PKK’ye karşõ yapõlacak üç- lü eylem planõnõ görüştüğü Beyaz Sa- ray ziyaretinde, Başbakan Erdo- ğan’õn yanõnda bulundu. Saygun, cumhuriyet tarihinde Beyaz Saray’da Oval Ofis’e Başbakan ile birlikte gi- ren tek komutandõ. 5 Kasõm 2007’de Oval Ofis’e giren Saygun, bu tarih- ten bir yõl önce, 16 Kasõm 2006’da da ABD Ulusal Güvenlik Konseyi Başkan Yardõmcõsõ Dr. Jack Crouch ile görüşmek için Beyaz Saray’a gö- rüşmeye gitmiş ancak üst aramasõ yapõlmak istenmesi üzerine arama yaptõrmayarak geri dönmüştü. Say- gun’a hizmetlerinden ötürü “TSK Üstün Hizmet Madalyasõ” verilmişti. OVAL OFİSE GİREN TEK KOMUTAN Erzurum Cumhuriyet Başsavcısı İlhan Cihaner’in tutuklanmasından bu yana bir hafta geçmiş. Adalet, Erzurum eski özel yetkili savcılarınca başlatılan soruşturma için, yetki tartışmasına açıklık getirebilmek amacıyla uğraşıyor. Ceza Usul Yasamızın, birinci sınıf yargıç ve savcılar hakkındaki kovuşturmalar için gösterdiği hükümler mi geçerli olacak? Yoksa HSYK’ce Erzurum’daki savcıların yetkilerinin geri alınmasına yol açan operasyonları mı? O savcı, demir parmaklıklar arkasında... Başsavcı, bir haftadır demir parmaklıklar arkasında. Dosyası ise adalet organları arasında sanki yakan top oyunu oynanıyormuşçasına Erzurum-Beşiktaş arasında gidip geliyor. O trafiğin, “şüpheli”nin haklarını koruyabilmek için yapacakları girişimleri de etkilememesi düşünülemez. İlhan Cihaner’i ülkenin gündemine yerleştiren ünlü soruşturma, sadece Erzincan’daki üç cemaat oluşumunun küçük çocuklara yasadışı yöntemlerle dini eğitim vermiş olmalarından mı doğuyor? Bu soruşturma sırasında telefonla aradığı başsavcıya müdahale girişiminde bulunduğu söylenilen Cemil Çiçek, önce telefon iddialarını yalanlamıştı; ama dün Hürriyet’te yayımlanan açıklamasında, hukukçuların tevil yoluyla kabul diye adlandırdıkları bir yönteme başvurarak, “...şimdi bakın o tarihlerde seçimler var. Olaylar hassas. Yani seçim atmosferi... Şimdi küçücük bir yer, 50- 60 çocuk gözaltına alınıyor. Seçim atmosferinde ne oluyor, onu öğrenmek istedim. Onun için telefon ettim...” diyordu. Sayın bakanın aynı açıklama sırasında, “Şimdi söz konusu olan kişi cezaevindedir ve ağır bir suçlama ile karşı karşıyadır. Böyle bir durumda bir polemik yaratılmasını doğru bulmam” sözlerini artı bir puan olarak değerlendirmek gerekebilir. Ancak, Cihaner’in savunmanlarından Turgut Kazan’ın, “Müvekkilim o çocukları soruşturma dosyasından bir an önce çıkartmak için var gücü ile çalışıyordu” dediğini de, aynı notun yanına eklemek koşulu ile... Başsavcının, ortalığı karıştıran cemaat soruşturmasının 50-60 küçük çocuğun dini eğitiminden daha çok başka olaylara dayandığı söylenebilir mi? Bakanlar, politikacılar, işadamları... T24 adlı internet gazetesinde yer alan bilgilere bakılarak bu sorunun yanıtını evet olarak vermek mümkün. İki eski AKP’li bakanın, bazı politikacıların, kendisini hızlı ticari girişiminin ürünlerini toplayarak çok kısa sürede Vehbi Koç’u geçecek başarıların sahibi olarak görmeye hazırlanan özgüveni sınırsız işadamının, İliç ilçesinde Amerikalıların da ortak olduğu altın madeninin serüvenini merakla okuyabilirsiniz. Cemaatlerin bazen büyük bir holding, bazen bir terör örgütü olarak faaliyet gösterdiğini ortaya koyan “ara başlıklar”dan, o dosyada “Çeçenistan, Kıbrıs, Suriye”yi kapsayan bir para trafiğinin oluşumu “Filistin ve camilere yardım adı altında toplanan paraların akıbeti”, “sahte diplomalar ve seçmen belgeleri”, “okula gönderilmeyen kız çocuklarını araştıran MEB görevlilerinin akıbeti” gibi, sanki Vatikan’daymışız izlenimini veren onlarcası da dünkü Hürriyet’in birinci sayfasındaydı. Erzincan’daki soruşturmanın dosyaları önce Erzurum’a gitti. Oradan da adeta yangından mal kaçırılırcasına İstanbul’a gönderildi. Yangından mal kaçırılırcasına sözünü boşuna etmememin nedeni var: Yetkileri alınmış savcılardan görevi devralan meslektaşları, dosyaları adliye kasasında bulacaklarını sanmakta haksız değildiler değil mi? Oysa, eski arkadaşlarının HSYK’nin kararına inat olsun diye onları çoktan Beşiktaş’a postaladıklarını, Cihaner’in avukatı Turgut Kazan’ın işleme koymalarını istediği dilekçeyi aldıkları zaman öğrenebildiler. O dosya şimdi Erzurum yolunda. Bu gidiş gelişte başına ne gelir, ne gelmez bilmiyoruz. Bildiğimiz bir şey var: İlhan Cihaner, bir haftadan beri mapushane söylemi ile içerde. Türkiye elbette bir hukuk devleti. Ama, bir başsavcı bile ite kaka içeri atıldığı ve derdini anlatmak, suçsuz olduğuna Bülent Arınç gibileri inandırmak için sesini bile duyuramıyor. Çünkü o hukuk devletinin Başbakan Yardımcısı, bütün bu olup biteni kendilerinin ‘Kutlu Yürüyüş’lerinin doğal gereği sayıyor. TERÖRLE MÜCADELEDEN GÖZALTINA Bal: Ölçüsüz gözaltı Emekli Oramiral Özden Örnek Emekli Orgeneral İbrahim Fırtına ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - MHP Genel Başkan Yardõmcõsõ Faruk Bal, gözaltõ operas- yonunun “adil yargılama hakkına müdaha- le” olduğunu söyledi. Bal da Türkiye’de “dar- be, anayasayı ihlal” iddialarõyla ilgili “kam- panyaya” dönüşen bir soruşturma süreci ya- şandõğõnõ belirtti. Yapõlan operasyonlarõn gün- den değiştirme amaçlõ olduğunu vurgulayan Bal, “Bu soruşturmalar, AKP’nin muhalif- lerini susturma aracı olarak kullanılıyor” dedi. Bal, “ölçüsüz” gözaltõlarõn adil yargõla- ma hakkõna müdahaleye dönüştüğünü belirtti. AB: Endişe verici Haber Merkezi - Türkiye-Avrupa Birliği karma parlamento komisyonu toplantõsõnda konuşan Avrupa Komisyonu’nun genişlemeden sorum- lu üyesi Stefan Fule, “Türkiye’de son gözaltı operasyonunu ve askerlerin darbe girişimi- ne yönelik iddiaları kaygı verici bulduğunu” söyledi. Fule, Türkiye’de halen askerlerin siya- silerin kontrolünde olmadõğõnõ söyledi ve bu konuda mutlaka AB standartlarõna ulaşõlmasõ gerektiğini sözlerine ekledi. İngiliz yayõn kuru- mu BBC ise ‘Balyoz’ darbe iddialarõna ilişkin so- ruşturma çerçevesinde yapõlan son gözaltõlarõ dikkat çekerek “Kökleri siyasi İslam’da olan AKP, bazı milliyetçilerce katı laik Türkiye’yi bir İslamcı devlete dönüştürmeye yönelik gizli planları olmakla suçlanıyor. Hükümet ise bu iddiaları reddediyor ve niyetinin, Türkiye’yi modernize etmek ve AB’ye yakınlaştırmak ol- duğunu söylüyor” ifadesini kullandõ.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear