24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
ekonomi@cumhuriyet.com.tr 23 ŞUBAT 2010 SALI CUMHURİYET SAYFA EKONOMİ 13 CMYB C M Y B TOBB Başkanõ, AB’nin ticarete getirdiği kõsõtlamalarla üyelik sürecindeki Türkiye’ye haksõzlõk yaptõğõnõ söyledi Ekonomi Servisi - Türkiye Odalar ve Borsa- lar Birliği (TOBB) Başkanõ ve Avrupa Tica- ret ve Sanayi Odalarõ Birliği (Eurochambres) Başkan Yardõmcõsõ Rifat Hisarcıklıoğlu, “Bu nasıl Gümrük Birliği’dir ki, bir yan- dan bütün mal hareketleri serbest diye- ceksiniz, diğer yandan bunu alan, satanla- ra vize uygulayacaksınız ve bu malları ta- şıyan kamyonlara kota uygulayacaksınız? Bu şekilde bir Gümrük Birliği’nden nasıl bahsedebiliriz?” dedi. Eurochambres Ortak Üyeler Komitesi Toplan- tõsõ’nõn açõlõşõnda konuşan Hisarcõklõoğlu, Avrupa Birliği (AB) ile olan sorunlarõn başõnda ‘vize’ sorununun geldiğine işaret etti. Hisar- cõklõoğlu, AB’nin üçüncü ülkelerle imzaladõ- ğõ serbest ticaret anlaşmalarõnda Türkiye’nin görüşünün alõnmadõğõnõ da belirterek “Bu gümrük birliği anlayışına terstir. Gümrük Birliği gereği Türkiye’nin de benzer an- laşmalar imzalaması gerek. Daha sorasın- da yapılan, ‘Biz anlaşmayõ, imzaladõk. Buyurun siz de müzakereleri başlatõn’ demek maalesef haksızlık olarak ortaya çıkıyor. Türkiye’ye bu anlamda haksızlık yapılıyor” dedi. Hisarcõklõoğlu, Türk iş âlemi olarak 2013’te Türkiye AB’ye tam üye olacakmõş gi- bi hazõrlõklarõnõ yaptõklarõnõ ifade etti. Hisarcõklõoğlu, AB’nin vize uygulamasõnõ eleştirerek “Bir taraftan serbest ticareti savunurken diğer taraftan engeller koyamazsõnõz” dedi. Ekonomi Servisi - İktisadi Kalkõn- ma Vakfõ (İKV) Yönetim Kurulu Baş- kanõ Prof. Dr. Haluk Kabaalioğlu, AB’ye üye ülkelerin işadamlarõnõn Türkiye’ye vizesiz gelirken ya da sõ- nõrda birkaç dakikada aldõklarõ vizey- le Türkiye’ye girerken Türk işadamla- rõnõn uzun süreler vize için beklediklerini belir- terek “Bu şekilde nasıl bir eşitlik söz konusu olabilir?” dedi. Kabaalioğlu, “Biz Gümrük Birliği’ne tam üyeliğin 4-5 yıl sonra geleceğine inanarak katıldık. Bizi San Marino veya Andora gibi ül- kelerle aynı yere koyamazsınız. 72 milyon nü- fusa sahip, dünyanın 16. büyük ekonomisi olan bir devletle bu GB devam edemez” dedi. Eski Merkez Bankasõ Başkanõ Süreyya Ser- dengeçti de Türkiye’nin üyelik sürecinde AB üye- si ülkelerde referandumlarõn yapõlacağõ söylen- tilerine değinerek “Ya aday ülkelerde refe- randum olsaydı? Aday ülkeler yüksek ve sür- dürülebilir bir büyüme yakalarsa hayır diye- bilirler. Bu ihtimallere göre mi yaşayacağız yoksa bugün bir karar verip aday ülkelere bir katılım tarihi verecek miyiz?” dedi. Avrupa Komisyonu Genişleme Genel Mü- dürlüğü Türkiye Masasõ’ndan Miltiades Eco- nomides, Türkiye-AB müzakerelerinin en önem- li itici gücünün Türkiye’deki reform süreci ol- duğunu, yeni mevzuatlar Meclis’ten geçirilmez- se müzakerelerin ilerleyemeyeceğini söyledi. Economides, “GB genelde çok başarılı bir olaydır ama birtakım işlev sorunları olmuştur. Serbest ticaret anlaşmalarına da bakarsak, Ko- misyon, Türkiye’nin tüm endişelerinin far- kında ve bu endişeleri düzeltmek için çalış- malar yapıyor” dedi. ‘ZOR KARARLAR ALINMAK ZORUNDA’ Ekonomi Servisi - Devlet Bakanõ ve Başbakan Yardõmcõsõ Ali Babacan, ge- lişmiş ekonomilerin kamu açõklarõnõ na- sõl tekrar normal seviyeye indireceği konusunda hâlâ somut planlar ortaya koyamadõğõnõ belirterek “Ülke ismi vermek istemiyorum ama, bazı ül- keler zor kararları bugün almak zo- runda. Yarın vakit geçerse ileride da- ha büyük bedeller ödenir” dedi. Babacan, Eurochambres Ortak Üye- ler Komitesi Toplantõsõ’nda yaptõğõ konuşmada, krizin etkilerinin henüz si- linmediğini, yavaş yavaş bir toparlan- ma görülse de bunun kendi ivmesini oluşturabilmiş bir toparlanma olmadõ- ğõnõ söyledi. Babacan, “Bir iki yılın te- lafisi onlarca yıl sürecek. Bunun yanı sıra emekli nüfusun genç nüfusa oranla giderek artması büyük bir so- run olarak yanı başımızda duruyor” dedi. AB pazarõnõn en azõndan kõsa va- dede eskisi gibi gelecek vaat eden pa- zar olamayacağõnõn altõnõ çizen Baba- can, dolayõsõyla Eurochambres ülke- lerinin dünyanõn başka bölgelerindeki ülkeleriyle de ilgilenmesi gerektiğini ifade etti. KEY için hak sahiplerine yeni uyarı Konfederasyonlar, eylemlerle TEKEL işçilerine desteklerini sürdürme kararõ aldõ Mayısta ‘genel eylem’ ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Türk-İş Başkanõ Mustafa Kumlu, TEKEL işçilerine destek için “25 Şubat’ta meşaleli yürü- yüş ve basın açıklamaları; 27 Şubat’ta 2 saatlik oturma eylemi yapılmasına karar verdiklerini” bildirdi. Soruna çözüm bulun- mazsa 4 konfederasyon 26 Ma- yõs’ta “genel eylem” yapacak. Türk-İş, DİSK, Kamu-Sen, KESK Genel Başkanlarõ, DİSK’e bağlõ Genel-İş Sendikasõ’nõn genel merkezinde, yol haritasõnõ belirle- mek üzere bir araya geldi. Toplantõ sonrasõnda yapõlan ortak basõn top- lantõsõnda Türk-İş Başkanõ Kumlu, “Konfederasyonlar, bundan son- ra da TEKEL işçisinin iradesine uygun davranacak ve Tek Gıda- İş Sendikası’nın alacağı karar- lara uyacaktır” dedi. Konfede- rasyonlarõn TEKEL işçilerinin mü- cadelesinin başarõya ulaştõğõ görü- şünde birleştiklerini kaydeden Kumlu, “Konfederasyonlar, Türk-İş önündeki eylemin TE- KEL işçilerinin iradesiyle başla- dığını ve bu eylemin ancak ve an- cak yine TEKEL işçilerinin ira- desiyle bitebileceğine inanmak- tadır” dedi. Kumlu, “4/C uygula- masõndan vazgeçilmesini ‘kiralõk iş- çilik’ düzenlemesinin gündemden çıkarılması, çalışma hayatını dü- zenleyen yasaların ILO ve AB normlarına uyarlanması, ka- mu çalışanlarının grevli top- lu iş sözleşmeli sendika hakkının güvence altına alınmasını” talep ettikle- rini kaydetti. Öte yandan işçilerle Tekgõda-İş yöneticileri arasõnda tartõşma ya- şandõ. Telkinler sonu- cunda gerilim yatõştõ. Ekonomi Servisi - 2 milyon hak sa- hibinin yararlanacağõ ikinci Konut Edindirme Yardõmõ (KEY) ödemele- rinde, liste çalõşmalarõ son aşamaya gel- di. Listeler, bu hafta içinde Emlak GYO’ya teslim edilecek. Emlak GYO listeleri de Resmi Gazete’de yayõmla- nacak. Ardõndan ödemeler başlaya- cak. Ödemelerin, mart ayõ başõnda başlayacağõ tahmin ediliyor. Tasfiye halindeki Emlak Banka- sõ’nõn Başkanõ Zeki Sayın, ikinci KEY ödemelerine ilişkin yaptõğõ açõklamada, 60 hak sahibinin ‘vatandaşlık numarasında’ sõkõntõ çõktõğõnõ belir- terek, bu nedenle listelerin geçen haf- ta teslim edilemediğini söyledi. Sayõn, “Listeleri büyük ihtimalle bu hafta içinde sunacağız” dedi. Sayõn, hak sahiplerine de bir uyarõda buluna- rak “Ödemeler, liste yayımlandıktan sonra başlayacak. Bu nedenle, va- tandaşlar hemen bankaya gitme- sin” diye konuştu. MARMARAY İŞÇİSİ HAKKININ PEŞİNDE Maaşlarına zam yapılması ve çalışma koşullarının iyileştirilmesi istemiyle bir ayı aşkın süredir iş bırakma eylemi yapan Marmaray projesinde çalışan emekçiler, dün de Çalışma Bakanlığı önünde bir ba- sın açıklaması yaptı. TEKEL işçilerine de destek veren çalışanlar, sigortalarının tam yatırılmasını istedi. Çalışma Bakan- lığı önünde toplanan işçiler, “Ücretleri- mizin yükseltilmesi ve çalışma hakları- mızın düzeltilmesi için direnişteyiz” yazılı pankart açarak, çeşitli sloganlar attı. Ya- pılan açıklamada, işçilerin Polat Deniz in- şaat şirketinde çalıştıkları ve 4 yıldır da iş- verenle sorun yaşadıkları savunularak “Devletin projesi olan bir işte işçilerin si- gortaları nasıl eksik yatırılır? Ücretleri sü- rekli nasıl geciktirilir?” denildi. Bir an için insan başka bir ülkede mi yaşıyor diye düşünüyor. Ekonomi o kadar tıkırında ki hiç konuşulmuyor; ama ekonomi dışında her şeyde kazan kaynıyor. Bu durumda insan acaba ekonomi ile ilgili kimse düşünmesin, tartışmasın, olumsuzluklar ortaya çıkmasın diye kazan kaynatılıyor şeklinde bir vehme kapılıyor. Bütçe sonuçları açıklandı: Faiz dışı fazla ocakta yüzde 263.6 artarak 2.9 milyar liraya ulaşırken vergi gelirleri yüzde 25.2 yükselerek 17.3 milyar liraya çıktı. Bütçe açığı ise yüzde 6.2 yükselerek 3.1 milyar liraya ulaştı. Ancak yine faiz dışı fazlanın arttığı gururla söylenecek ve bütçe açığı görmezden gelinecek. 2010 bütçe açığının 60-63 milyar TL olacağı tahmin ediliyor. Varlık barışından beklenti gerçekleşmemiş gibi. 2009’da 1 milyar 577 milyon TL tahakkuk eden vergiye karşı ödenen vergi 534.3 milyon TL, 2010’da tahakkuk eden 1 milyar 142 TL vergiye karşı ödenen vergi 296.1 milyon TL. Yani yaklaşık 800 milyon TL varlık barışı vergisi tahsil edildi. İşsizlik almış başını gidiyor. İşsiz sayısı 3.2 milyon kişi, işsizlik oranı yüzde 13.1 (Kasım 2010 itibarıyla). TEKEL işçilerinin direnci sürüyor. Bu sebatlı hak arama tavrına ülkeyi yönetenler 4/C ile cevap veriyor. Artık herkes ezberledi, 4/C işçi dayanışma şifresi. Faizler arttırılmadı. Ekim ayında 150 baz puan arttırılacağı, bundan önce bir artışın olmayacağı beklentisi var. İç talepte biraz kıpırdamaya karşın dış talepteki belirsizlikler nedeniyle düşük kapasite kullanım oranının devam edeceği öngörülüyor. Fed, bankalara acil kredi kullanımında uyguladığı iskonto faiz oranını beklenmedik şekilde 0.50’den 0.75’e yükseltti. Bu yükseliş kimine göre sıkı para politikası uygulanması olarak yorumlandı. Fed, iskonto faizinin arttırılmasının piyasaların daha normal şekilde fonksiyon göstermekte olduğunun yansıması olduğunu söyledi; ama bu acaba sorularını azaltmadı. IMF ile anlaştık anlaşıyoruz derken henüz bir somut durum ortaya çıkmadı. IMF ile anlaşma olacak ama ne olacak, bu belli değil. IMF ile ilgili beklentilerin piyasaları etkilediği iddia ediliyor. IMF baş iktisatçısı Blanchard, “sermaye hareketlerinden fazlasıyla etkilenen ülkelerde salt enflasyon hedeflemesinin ideal olmadığını ve kur hareketlerinin olumsuz etkilerinin de hesaba katılmasını” öneriyor ve bizlere hayret dedirtiyor. Yeni yatırım yapılmıyor. Gayrimenkuller satılmıyor ve kiraya verilmiyor. Tapu daireleri ve noterler sinek avlıyor. Şirket bilançoları ticari zarar yazıyor. Tersaneler battı batacak. Tüm gemi ve yat siparişleri yerlerde sürünüyor. Kredi kartları limitleri dolmuş, artık kullanılamaz hale gelmiş. İnsanlar minumum tutarları ödeyerek borcunu faizle erteliyor. Alışveriş merkezlerindeki kalabalığa bakarak ekonominin tıkırında olduğunu sakın sanmayın. İnsanlar her gün yaşadıkları ülke geriliminde kendini alışveriş merkezlerine atarak az para ile çok faaliyet gösteriyorlar. Yetenek yarışmalarına yüz binlerce kişi başvuruyor. “Ya medet” Acun diyor. Jüri üyeleri de eledikleri yarışmacılar için çok üzgün olduklarını, bir şey isteyip istemediklerini sorarak medet arayanlara ekonomik destek vaat ediyorlar! Bütün bunlar ortada iken ülke ekonomi konuşmuyor, tartışmıyor. Umutlu olmak için ülkeyi yönetenlerin ağzının içine bakılıyor. Ama ülkeyi yönetenler kayıkçı kavgasına tutuşmuş eski devletin yüzünü yeni devlet yüzü ile temizlemeye çalıştıklarını iddia ediyor. Gericilikte ilerici olmakta müthiş bir performans gösteriyorlar. Dikta rejiminin yollarını demokrasi makadamları ile döşüyorlar. Halkımız ise yetenek yarışmalarını ve futbol maçlarını izleyerek durumdan bir vazife çıkarıyor. Allah yardımcımız olsun... Ekonomi Tıkır Tıkır Diğer Her Şey Fokur Fokur M A L İ Y E C İ G Ö Z Ü Y L E / M U S T A F A P A M U K O Ğ L U pamukm superonline.com İŞÇİNİN EVRENİNDEN ŞÜKRAN SONER Kuşku... soner@cumhuriyet.com.tr Dün sabah Balyoz operasyonu gözaltıları ile uyandık. Bir kez daha yaşamımızın gerçek gündemini süpüren, çok boyutlu kaygıların kafamıza üşüşmesine yol açan, yaratılmış gündemin tutsağıyız... Özel yetkili yargının operasyonunda yüksek rütbeli emekli komutanları içine alacak biçimde 40’tan fazla kişinin gözaltına alındığını öğrendik. Yargı bağımsızlığına, hak ve hukukun gereğinin yerine getirilebileceğine güvenebilsek, yargısız infazlar, insan hakları ihlallerinden kaygı duymasak, ortada nakıs teşebbüs içeriğinde de olsa darbe girişimleri varsa, operasyonların, yargılamanın, demokrasimiz hayrına olacağına güvenip sevineceğiz... Kendi adıma neden 12 Mart, 12 Eylül süreçlerini çağrıştıran, demokrasimizin önünü açmak şöyle dursun, özel amaçlı, suç işlemişlerden daha çok, bir düşünce, değerler sisteminin opere edilmesini, kırılmasını hedefleyen, iktidar cephesinin arkasında durduğu bir özel yargılama, baskı düzeni ile karşı karşıya olduğumuz duygusu içindeyim... Başta ABD, emperyal güç odaklarının desteğinde 12 Mart, 12 Eylül süreçlerinin sol, sosyal gelişim ve örgütlenmeleri hedef almış, ağır insan hakları ihlalleri ile silindir gibi ezmiş, hak hukuktan kopuk özel yargı düzeninden daha ağır bir tablo ile yüz yüze olduğumuz önyargısından kurtulamıyorum... Kaygı ve kuşkularımız için, Silivri-Erzurum ekseninde özel yetkilerle donatılmış yargı-iktidar ittifakına ilişkin bir tek geçen hafta yaşanmış olanlar yetmez mi? Özel Yetkili Başsavcı, yine bir Başsavcı’yı görevleri ile bağlantılı eylemleri üzerinden delil karartacak adi suçlu gibi aratıp, sorgulatıp, tutuklanmasını sağladıktan sonra, görevini kötüye kullanma suçu ile özel yetkilerinden olmuştu. Erdoğan hükümeti, yandaş medyası, cephesi ile tam kadro özel yetkili savcısına sahip çıkmış, yargının bütün kurumlarının aksine gerekçeli kararlarını hukuk dışı ilan etmişlerdi. Yetmemiş, Bakanlık, özel yetkilerin kaldırılması kararının tebliğini elinde tutup geciktirerek, ilgili dosyaların Erzurum’dan Silivri’ye taşınmasında aracı olmuştu. Ne zamanlama ama? İstanbul kaçırılmış dosyalara ilişkin yetkisizlik kararı verip, dün bu dosyaları Erzurum’a geri gönderirken, yargı bağımsızlığına ilişkin bu çarpıcı gündem, yoğun tartışmanın ortasına, İstanbul özel yetkili savcılığı eliyle yürütülen yeni operasyon, cemre gibi gündemin ortasına düştü... Dünün dünyasının gerçek gündeminde, ABD ağırlıklı emperyal güç odaklarının Afganistan’daki büyük askeri operasyonunda, çok sayıda sivilin de öldürülmesi haberi de vardı. Afganistan, Pakistan halklarının içine düşürüldükleri terörist şeriatçı örgütlenmeler batağında, işgalci emperyalist güçlerin sömürü çarklarının katkıları yadsınabilir mi? İşgal altındaki Irak’ta işgalde ölenler milyonla, işgal sonrası Irak halkının içinde birbirlerini öldürenler milyonlarla sayılır oldu. Bataklıktan çıkmaya yönelik ufuk, umut yok... Şimdi gözümüzün önünde, Irak işgalinde suç ortaklığını reddeden Ecevit hükümetinin uçurulup, AKP’nin yaratılıp iktidar edilmesine, kırmızı halılara, çuval geçirmelere tanık olmuşsak... Emperyal güç odaklarının merkezlerinde Türkiye’ye dönük yazılan senaryolarda laik Cumhuriyet, Atatürk devrimlerinin.. adları geçmiyorsa, ılımlı İslam liderliği misyonu biçiliyorsa.. olup bitenlerden kuşku, kaygı duymaktan vazgeçebilir miyiz? Seçim sandığı, oy çoğunluğunu önce Meclis iradesini sıfırlama, sonra Cumhurbaşkanlığı, YÖK misali iktidar gücü karşısında bağımsız kimlikleri, denetleme görevleri olan kurumları onay makamına dönüştürme, militan, akıl almaz bir kadrolaşma gerçekleştirmiş bir iktidar ile karşı karşıyayız. Yandaş medya ile oluşturulmuş güçlü cephe ile birlikte iktidar icraatlarının haksız hukuksuzluklarının eleştirisine, hak aranmasına izin yok... İşte en özelinden, ekmek kagasından Tekel işçilerinin yaşadıkları; iktidar kamudan binlerce işçiyi özelleştirme vurgununda işlerinden etmekle yetinmiyor, bir başka kamu işletmesinde haklarının korunmasına izin vermiyor. Özel, özünde yasal çalışma düzenlerine aykırı icat ettiği kölelik çalıştırma düzeninde ancak iş veriyor. Sonra da “Bunu kabul etmezseniz sokakta kalırsınız” restini gözümüzün içine baka baka çekebiliyor... Dünyada milyarlar, en çok da İslam dünyasının halkları; akıl almaz bir çağdışı yaşama, şeriatçı katliamcı diktatörlüklere, terör, mezhep çatışmalarına sürüklenirlerken; Türkiye’ye çağdaş, Batı uygarlığı içinde bir yer biçilmeyip, emperyalizmin de emrinde cemaatler kucağında, bu büyük kaosun yine İslamcı liderlik rolü biçilmek istenirken.. her gün dayatılan yeni bir şok gelişme, gündemden kaygı, kuşku duymamak elde mi? Kabaalioğlu: Böyle eşitlik olmaz BAŞSAĞLIĞI Arkadaşımız, dostumuz Prof. Dr. Selçuk ÖZARMAĞAN’ın annesi NİHAL ÖZARMAĞAN hanımefendinin vefatını derin üzüntüyle öğrendik. Arkadaşımıza, ailesine başsağlığı ve sabırlar dileriz. Nuri Akay, Aydın Boysan, Cevat Çapan, Besim Dalgıç, Taner/Bener Dortunç, Yeşim Erbil, Metin Fındıkçı, Sinan Fişek, Turgay Fişekçi, Naci Güçhan, Turhan Günay, Lâle Kalpakçıoğlu, Arif Keskiner, Mücap Ofluoğlu, Semih Poroy, Hakan Savlı, Ziya Şav Bu nasõl Gümrük Birliği! DESTEK VERENE POLİS DAYAĞI Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Genel Başkanı Fevzi Gümüş, TEKEL işçilerine destek için İstanbul’dan Anka- ra’ya giden dernek yöneticisi ve üyelerinin dönüşte Gebze Emniyeti’ne bağlı polisler tarafından gözaltına alındığını, 7 kişinin darp edildiğini açıkladı. Gözaltındakilerin daha son- ra serbest bırakıldığını açıklayan Gümüş “AKP’nin bu sal- dırıları dayanışmamızı engelleyemeyecektir” diye konuştu.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear