24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 22 ŞUBAT 2010 PAZARTESİ 4 HABERLER 2000’Lİ YILLARDA ERDAL ATABEK Kontrol Edilebilir Türkiye... Bugün ülkemiz büyük bir çatışmanın içine itilmiştir. Görülüyor ki, Cumhuriyetimizin temel kuruluş ilkeleri değiştirilmek isteniyor. Bunlar da; - Bağımsızlık, - Üniter ulus devlet, - Laik sosyal yaşam, laik eğitim, - Anayasal kuvvetler ayrılığı (Yasama, yürütme, yargı ayrılığı), - Yargının bağımsız işlemesi, - Köyden başlayan kalkınma gibi ilkelerdir. 1923 yılının emperyalist güçlerinin başında İngiltere geliyordu. Fransa ve İtalya gibi ülkeler de arkadaydı. Amerika henüz bir dünya gücü olmamıştı. Atlantik Okyanusu henüz kıtaları birbirinden ayırıyordu. Günümüzün emperyal gücü Amerika’dır. Amerika’nın ülkeleri değerlendirme ölçütü ise tektir: ‘Amerika’nın kontrol edebildiği yandaş ülke olmak’. Eğer bugünkü İran Amerika yandaşı olsa mollaların rejimi onu rahatsız eder miydi? Elbette ki hayır, hiç rahatsız etmezdi. Suudi Arabistan Krallığı’nın da Amerika’yı hiç rahatsız etmediği gibi. Yarın Türkiye şeriatla yönetilse Amerika hiç rahatsız olmaz. Onun tek ölçütü ‘ülkenin Amerika tarafından kontrol edilebilir yandaş ülke’ olmasıdır. Onun için emperyalizmin Türkiye için hedefleri: - Bağımsızlığın yok edilmesidir. Bu düşüncenin bile zihinlerden silinmesidir. - Üniter ulus devletin bölünmesi, federatif sisteme geçilmesidir. - Ilımlı İslam rejimi Türkiye için daha iyidir. - Anayasal kuvvetler ayrılığı hiç önemli değildir. Merkezi güç daha iyidir. - Yargının yürütmenin emrinde olması belki daha da iyidir. - Köy kalkınması diye bir şey kalmamıştır. Emperyalizmin yeni adı olan küreselleşme böyle bir programı yürürlüğe koymuştur. Çünkü, böyle bir Türkiye; Amerika ve küresel güçler tarafından kontrol edilebilecektir, Türkiye daha iyi bir ticari pazar olacaktır. Özelleştirme programları bunun için azimle sürdürülmektedir. İşçi, emek, işsizlik, geçim kaygıları hiç önemsenmemektedir. Kitleler görünür dindarlık simgeleri ile yönetildiği sürece sorun da olmayacaktır. Dinin ahlaki ilkelerinin ise (alçakgönüllülük, hak yememek, yalan söylememek, haksız mal edinmemek, arkadan konuşmamak, dalavere çevirmemek vb.) hiç önemi kalmamıştır. İçerdeki çatışmanın uluslararası boyutu budur. Amerika’nın tutumu, söylemleri, yaptıkları bu programın gereğidir. Avrupa’nın tutumu, söylemleri, yaptıkları bu doğrultudadır. Dünya ölçeğinde sömürgeciliğin sloganlarına bakınız: Amerikan yerlileri ‘uygarlaştırmak, Hıristiyan yapmak’ adına katledilmiş, toprakları yağmalanmıştır. Afrika, ‘uygarlaştırmak, Hıristiyanlığı yaymak’ adına yağmalanmıştır. Asya, ‘özgürleştirmek, uygarlaştırmak’ adına yağmalanmıştır. Şimdi Irak, ‘demokrasi getirmek, uygarlaştırmak’ adına yağmalanmaktadır. Irak’ta bir milyon kişi öldürülmüş, bütün tarihi hazineler yağmalanmıştır. Afganistan işgal edilmiştir. Türkiye bu programın içindedir. Hükümetle yargının çatışması, Türk Silahlı Kuvvetleri’ne yönelik asimetrik saldırı, basının her yolla baskı altına alınması, üniversitelerin merkezi kontrol altına alınması, ülkenin iç çatışması gibi görünse de asıl amaç dışardan kontrol edilebilmesidir. Dış amaçlar ile AKP tarafından yürütülen asıl program örtüştüğü için şaşırtıcı bir güç kullanılarak program yürütülmektedir. Türkiye küresel güçlerin denetimine sokulmaktadır. Günümüzde yaşanan ve kaos gibi görünen karmaşanın aslı budur. Yaşanan bir kaos değildir. Yaşanan, Türkiye’nin küresel emperyal güçlerin kontrolüne, bir daha çıkmamak üzere sokulması programının uygulanmasıdır. Durumun asıl tehlikesi de budur. erdalatak@gmail.com AKP yönetimi fişleme konusundaki demeci nedeniyle rahatsõz olduğu Avni Doğan’õ uyardõ AKP’de fişleme kriziANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - AKP Kahramanmaraş Milletveki- li Avni Doğan’õn “Fişleme sırası bizde” açõklamasõ partide sõkõntõ ya- rattõ. AKP Genel Başkan Yardõmcõ- sõ Hüseyin Çelik, bu açõklamanõn partiyi bağlamayacağõnõ belirterek Doğan’õn uyarõldõğõnõ söyledi. Doğan ise “Ben fişlemeye her zaman kar- şı oldum. Hükümetin fişlemeyi de- şifre ettiğini kastettim” diyerek kendini savundu. AKP Milletvekili Avni Doğan’õn, “Türkiye’de halk 40 yıldır fişleniyor. Eğer biz birazcık tökezlersek bu Er- genekoncular çok kötü intikam alır halktan. Bu memlekette kimin kızı- nın başı örtülü, kimin çocuğu imam hatibe gidiyor, kim muhafazakâr, kim ramazanda oruç tutuyor hepsi- ni fişlemişler. Ee şimdi biz onları fiş- liyoruz, inşallah sıra bizde” sözleri AKP’de krize yol açtõ. AKP Genel Başkan Yardõmcõsõ Hü- seyin Çelik, Doğan’õn ifadelerinin sa- dece kendisini bağlayacağõnõ, yazõlõ açõklamasõnda sözlerine açõklõk geti- rerek pişmanlõğõnõ ortaya koyduğunu belirtti. Çelik, “Parti olarak kurul- duğumuz günden beri fişlemelere karşı hep tavır koyduk. Demokratik bir ülkede kimsenin fişlenmesini doğru bulmuyoruz. Kimseyi fişle- miyoruz, kimseyi fişlemeye niyetimiz yok” dedi. Çelik, Doğan’õn sözlerinin bu çerçevede değerlendirilmesi ge- rektiğini, parti olarak bu sözleri onay- lamadõklarõnõ, arkasõnda da olmadõk- larõnõ belirtti. Sözleriyle ilgili rahat- sõzlõğõn Doğan’a da iletildiğini belirten Çelik, “Sayın milletvekili bu sözle- rinden dolayı uyarılmıştır” dedi. Doğan ise basõna kapalõ özel bir top- lantõda yaptõğõ konuşmanõn cep tele- fonuna çekilerek basõna sõzdõrõldõğõ- nõ söyledi. Doğan, “Konuşmamın ta- mamı baştan sona incelendiği tak- dirde esasen fişlemenin yanlışlığı- na vurgu yaptığım anlaşılacaktır. ‘Şimdi de biz onlarõ fişliyoruz’ cüm- lesiyle, 40 yıldır fişleme yapanların hükümetimiz tarafından deşifre edildiğini kastettim. Kastım buydu, ancak cümle maksadını aşmıştır” diye konuştu. Doğan, konuyla ilgili olarak AKP yöneticilerinin kendisi- ni aradõğõnõ, ancak bunun kendisini üzecek bir görüşme olmadõğõnõ be- lirtti. Doğan, son dönemde yargõ ve hükümet arasõnda yaşanan krizle il- gili olarak “Bir şeyler tasfiye edili- yor, bir yerler direniyor. Bu mev- cut hükümeti de aşıyor. İktidarda başka bir parti olsaydı yine aynı şeyler yaşanacaktı. Hükümet, ‘Er- zurum savcõsõna Erzincan savcõsõnõ tu- tukla’ diyebilir mi? İş bizim bil- diklerimizin ötesinde. Bir kavga, gürültü var. Siyasi partiler bundan nemalanmaya çalışıyor. Hükümet de kendini dışında tutamıyor” de- ğerlendirmesini yaptõ. CHP sözcüsü Mustafa Özyürek, Doğan’õn sözlerini “korkunç bir itiraf” diye değerlendirdi. Özyürek, “Kendilerinden olmayanları, yan- daş olmayanları fişlediklerini açık- ça itiraf ediyor. Fişleme ile de ye- tinmiyor, fişlediklerine zulmede- bilmek için bir 10 yıl daha iktidar kalmak istediklerini söylüyor. 40 yıldır bizi fişlemişlerdi, şimdi de biz fişliyoruz, diyor. Benim bildiğim geçmişte hep solcular fişlendi, sol- cular hapislerde süründü. Sağcıla- rın büyük çoğunluğunun bir eli yağda, bir eli baldaydı. AKP fa- şizme gidiyor” dedi. Erivan onaylarsa açmazõ Ermenistan protokolleri meclisinden geçirirse, 24 Nisan öncesinde Türkiye ciddi bir açmazla karşõ karşõya kalacak. BAHADIR SELİM DİLEK ANKARA - Ermenistan Cumhurbaşkanlõğõ’nõn, Tür- kiye ile Ermenistan ilişkile- rini normalleştirmeyi öngö- ren protokollerini onaylan- mak üzere ulusal meclise sevk etmesinin ardõndan, dik- katler Erivan’õn atacağõ adõ- ma çevrildi. Ermenistan dip- lomatik bir manevra ile pro- tokolleri meclisinden geçi- rirse, 24 Nisan öncesinde Türkiye ciddi bir açmazla karşõ karşõya kalacak. Bu du- rumda, Ermenistan Anayasa Mahkemesi’nin gerekçeli ka- rarõna karşõn, Washington yönetiminin Türkiye üzerin- de “protokolleri onayla- yın” baskõsõnõ arttõrmasõna kesin gözüyle bakõlõyor. Ermenistan’õn onay süreci- ni başlatmak üzere protokol- leri meclise göndermesinin ardõndan Ankara’da üç kritik olasõlõk değerlendirmeye alõn- dõ. Sözde soykõrõmõn anõlaca- ğõ 24 Nisan ve ABD Kon- gresi’ndeki Ermeni tasarõsõnõn ele alõnacağõ 4 Mart tarihleri öncesinde, Ankara Ermeni açmazõnõ aşmaya çalõşõyor. Dõşişleri Bakanlõğõ’nõn, Was- hington yönetimine en üst düzeyde verdiği, “Tasarı ge- çerse, Türkiye-Ermenistan ilişkilerinin normalleşmesi sekteye uğrar, Türkiye- ABD ilişkileri bundan zarar görür” mesajlarõna karşõn, süreç Ankara’nõn denetimi dõşõnda işlemeye başladõ. Pro- tokoller, TBMM’den önce Ermenistan Anayasa Mahke- mesi’nin gerekçeli kararõnõn eklenmiş biçimiyle Ermeni meclisinden onay alõrsa, An- kara tam bir açmazda kalacak. Ermenistan, protokolleri onaylamõş bir ülke görüntüsü ile öne çõkarken, Türkiye pro- tokolleri meclisinden geçir- memek için Ermenistan Ana- yasa Mahkemesi’nin kararõnõ “bahane olarak kullanan” ülke görüntüsünde olacak. Böyle bir gelişme sonrasõnda, soykõrõm tasarõsõ ABD Kon- gresi’nde ele alõnmadan önce Washington yönetiminin An- kara üzerinde ciddi bir baskõ kuracağõna kesin gözüyle ba- kõlõyor. Türkiye, tasarõnõn geçmemesi ve sözde soykõrõ- mõ anma günü olan 24 Ni- san’da ABD Başkanõ Barack Obama’nõn “soykırım” ifa- desini kullanmamasõ arasõnda bir açmaz içinde kalacak. PROTOKOLLER Başbakan Yardõmcõsõ, Cihaner’in odasõndaki aramayõ ‘baskõn’ diye veren medyaya ‘tükürdü’ Arınç’tan HSYK’ye gözdağı İstanbul Haber Servisi - Devlet Bakanõ ve Başbakan Yardõmcõsõ Bülent Arınç, Erzurum Özel Yet- kili Cumhuriyet Başsavcõsõ Osman Şanal’õn Erzincan Cumhuriyet Baş- savcõsõ İlhan Cihaner’in Erzincan Adliyesi’ndeki makam odasõnda yaptõğõ aramanõn medyada “Adli- yeye baskın” başlõğõyla yer bul- masõnõ eleştirerek “Adliye basıldı diyorlar. Tüü size. Bunlar hep basmaya alışmışlar. Darbeye alış- mışlar. Ama kafaları basmıyor” dedi. Hâkimler ve Savcõlar Yüksek Kurulu’nun (HSYK) 4 özel yetkili savcõnõn yetkisini kaldõrma kararõ- nõ ise “Bundan 4 yıl önce iddia- namede yanlışlık yaptı diye gen- cecik bir savcının hayatıyla oy- nayanların yeni oyunlarına izin vermeyeceğiz” diye konuştu. Arõnç, AKP Genel Merkezi’nde dü- zenlenen “Türkiye Buluşmaları: AK Parti Demokratik Açılımı An- latıyor” etkinliği kapsamõnda dün Sütlüce Kültür ve Kongre Merke- zi’nde AKP İstanbul il ve ilçe teşki- latõ üyeleriyle bir araya geldi. Etkin- likte konuşan Arõnç, “Biz yargımı- za sahip çıkacağız. Herkes gör- evini yapacak. HSYK elbette yet- kilendirebilir savcıları. Yeri geldi- ğinde bu yetkileri de elinden ala- bilir. Ancak ne yapsalar doğrudur. Hayır. Bundan 4 yıl önce iddiana- mede yanlışlık yaptı diye gencecik bir savcının hayatıyla oynayanla- rın yeni oyunlarına izin vermeye- ceğiz. Bir grup medya ‘Adliye ba- sõldõ’ diyor. Böyle baskın mı olur. Tüü size! Bunlar hep basmaya alışmışlar. Darbeye alışmışlar. Ama kafaları basmıyor” dedi. Adalet Bakanõ Sadullah Ergin ile Yargõtay Başkanõ Hasan Gerçeker arasõnda yaşanan “İhsas-ı Rey” tartõşmalarõna da değinen Arõnç, “Soruşturma yapmak HSYK’nin işi değil. Hangi deliller var ki siz yapılan bu soruşturmanın yanlış olduğuna inanıyorsunuz. Diye- lim ki ağır cezada yargılandı. Ka- rarı temyiz ettiler. Temyiz ma- kamı neresi? Yargıtay. Peki nasıl temyiz edeceksiniz. Biz de diyoruz ki ‘Ey Yargõtay sen şimdi konuşma. Sen kararlarõnla konuş’. Danıştay bildiri yayımlıyor. Sana ne oldu kardeşim” diye konuştu. Bülent Arõnç, AKP Tekirdağ Mil- letvekili Necip Taylan’õn CHP’li bir vekile “Beyefendi siz iktidara geleceğinize inanıyor musunuz” diye soru sorduğunu ileri süren Arõnç, CHP’li vekilin Taylan’a “Biz rüyamızda iktidara geldiği- mizi görüyoruz. Heyecanla uya- nıyoruz. Rüya olduğuna şükre- diyoruz.Türkiye’yi yönetmek zor- dur. Türkiye’yi yöneten dünyayı yönetir. Aslında Tayyip Bey Tür- kiye’yi iyi yönetiyor. Kendi ara- mızda beğeniyoruz ancak dışarı- da farklı söylüyoruz” ifadelerinde bulunduğunu iddia etti. Bülent Arõnç, HSYK üyelerine “Önce vicdan sonra da görev sahalarõnõ yeniden hatõrlatmak istiyorum” diye seslendi. CÜPPELİ AHMET HOCA’YA BÜYÜK İLGİ İsmailağa cemaatinde Ergenekon kavgası Yurt Haberleri Servisi - Kamuoyunda “Cüppeli Ah- met Hoca” olarak tanõnan İs- mailağa cemaatinden Ahmet Mahmut Ünlü’nün Kayse- ri’de verdiği konferansõ binlerce kişi izledi. Cüppeli’nin konfe- ransõna kadõnlarõn yoğun ilgi- si dikkat çekti. Konferansta konuşan Cüp- peli Ahmet Hoca, “Şimdi Ya- hudiye, Hıristiyana sorarsan ben cennete gidemem, fakat bizim bazı ilahiyatçılara so- rarsan onlar çok geniş yel- paze, hepsini cennete soku- yor. Bir arkadaş vardı, vefat etti, ‘ya hoca sahafa İncil õs- marladõm’ dedi. ‘Allah Allah. Kuran’õ bitirdin mi?’ diye sor- dum, ‘yok , merak ettim’ de- di. Fazla merak iyi değildir. Şimdi bize Kuran geldi Al- lah’ın kitabı bize yeter kar- deşim” diye konuştu. Furkan Grubu’nun önemli ismi Saadettin Ustaosma- noğlu’nun “Cüppeli, Müf- tüoğlu ve gibilerinin kur- duğu çete tabii olarak Er- genekon terör örgütüne de hizmet ediyor. Cüppeli’ye ve (Saadet Partisi Genel İda- re Kurulu üyesi) Müftüoğ- lu’na buradan sesleniyorum: Şahsiyetli olun” açõklamasõ cemaatte Ergenekon tartõş- masõnõ gündeme getirdi. ALDERDICE’TAN DEĞERLENDİRME ‘Şiddet ve terorizm çözüm olamaz’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - İRA - Britanya müzakere sürecinin mimarõ olarak tanõnan Lord John Thomas Alderdice, Türki- ye’nin, sorunlarõnõ çözmenin nihai yolunu kendisinin bula- cağõnõ belirti. Bir etkinlik kapsamõnda Tür- kiye’ye gelen Alderdice, Tür- kiye’ye “Demokratik açılım” sürecinde tavsiyede bulunmak ya da çözüm önerileri göster- mek için gelmediğini, sadece yaşadõğõ tecrübeleri aktarmak istediğini söyledi. Halkõ ya- kõndan tanõmak için Kürt nü- fusun yoğun olarak yaşadõğõ bölgelere ziyaretlerde buluna- cağõnõ ifade eden Alderdice, Türkiye’ye komşu ülkelere de gideceğini bildirdi. Alderdice, sorun yaşanõlan taraflarõn bir araya gelmesi ge- rektiğini, ancak bunun her iki taraf için de kolay olmadõğõnõ, kimi zaman yõllar alabildiğine işaret ederek bunu kendilerinin tecrübe ettiğini söyledi. Sorunlarõn çözümünde kar- şõ tarafõn keşfedilmesi gerek- tiğini ifade eden Lord John Thomas Alderdice, “Her şey- den önce, fiziksel güç kulla- nımı çözüm değildir. Tero- rizm anlamında da çözüm değildir. Askeri müdahale de çözüm değildir” dedi. BAŞSAVCI CİHANER’E ZİYARET CHP’liErsin‘seskaydõ’ iddiasõnõ yalanladõ ANKARA (Cum- huriyet Bürosu) - AKP Grup Başkanve- kili Suat Kılıç, Erzin- can Başsavcõsõ İlhan Cihaner’e destek zi- yaretinde bulunan CHP milletvekillerin- den birinin başsavcõnõn elindeki dinleme ka- yõtlarõnõ alarak CHP lideri Deniz Baykal’a rapor olarak sunduğu- nu öne sürdü. Kõlõç’õn iddialarõnõ yanõtlayan CHP İzmir Milletvekili Ahmet Ersin ise sav- cõdan herhangi bir CD ya da başka bir belge almadõğõnõ söyledi. AKP Grup Başkan- vekili Kõlõç, Erzincan Başsavcõsõ Cihaner’e destek ziyaretinde bu- lunan CHP milletvekil- lerinden birinin başsav- cõnõn elindeki dinleme kayõtlarõnõ aldõğõnõ öne sürerek “Bu ses kayıt- larının CHP milletve- kilinin elinde ne işi var” diye sordu. Erzu- rum’a giden 3 kişilik CHP heyetinde yer alan Ersin, Kõlõç’õn iddiala- rõna verdiği yanõtta, sav- cõdan herhangi bir CD ya da başka bir belge al- madõğõnõ söyledi. Er- sin, kendisine başka yol- lardan bir CD geldiğini belirterek CD’nin bazõ ses dinlemelerine yö- nelik olduğunu belirtti. Hüseyin Çelik, açõklamanõn partiyi bağlamayacağõnõ belirtirken Doğan “Ben fişlemeye her zaman karşõ oldum. Hükümetin fişlemeyi deşifre ettiğini kastettim” diyerek kendini savundu. Avni Doğan uyarıldı. ‘Reform’ için referandum sinyali İstanbul Haber Servisi - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, yargõ reformunda referandum sinyali ve- rerek, “Referanduma gidecek şekilde çeşitli adım- lar atma çabasındayız. Bu adımı atmakta karar- lıyız. Çalışmalardan sonra bunu Meclis gündemine getirmeyi düşünüyoruz” dedi. İsim vermeden yar- gõ kurumlarõnõ eleştiren Erdoğan, “Kimi kurumlar yetkilerini aşarak hukuku zorluyor, hukukun ta- rafsızlığını zorlayacak yorumlar yapıyorlar. Siyasi bir dil kullanıyorlar. Eğer siyaseti çok seviyorsa- nız hodri meydan, çıkın meydana” dedi. Erdoğan, dün Point Barborassa Otel’de gerçekleşti- rilen AKP Rize İl Başkanlõğõ tarafõndan düzenlenen ye- meğe katõldõ. Burada konuşan Erdoğan, Türkiye’nin de- mokratikleşme alanda ulaştõğõ tarihi seviyeyi içine sin- diremeyenler olduğunu söyledi. Bu kesimlerin ortaçağ zihniyetiyle hareket ettiğini ve Türkiye’nin ilerleyişi- ni durdurmak için her türlü senaryoyu uygulama gay- reti içinde olduklarõnõ belirten Erdoğan, faili meçhul cinayetlerin çözülmesini talep edenlerin, bugün faili meç- hul cinayetlerin çözülmesi için yapõlan çalõşmalarõ en- gelleme çabasõnda olduğunu öne sürdü. Erdoğan, “Bi- zim dönemimizde meydana gelen çirkin saldırıların faillerini bulduk. Bizden önce, 30 yıl önce işlenmiş cinayetleri dahi aydınlığa kavuşturmak istiyoruz. Ama diyorlar ki, bu 30 yıl, 50 yıl geride kaldı. Bun- ları niye kurcalıyoruz. Bunu sen böyle söylüyorsun, ama evlat öyle söylemiyor” diye konuştu. Başbakan Erdoğan toplantõdan sonra resmi temaslarda bulunmak üzere İspanya’ya gitti. Başbakan Er- doğan, Point Barborassa Otel’de gerçek- leştirilen AKP Rize İl Başkan- lığı tarafından düzenlenen ye- meğe katıldı. (Fotoğraf: UĞUR DEMİR)
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear