23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
İLHAN TAŞCI ANKARA - Hanefi Avcı’nõn başõnda bulunduğu Eskişehir Emniyeti’nin 1 ay önce denetlenmesine karşõn, “Haliç’te Yaşayan Simonlar” kitabõnõn yayõmlanmasõndan sonra yeni- den incelemeye alõndõğõ ortaya çõktõ. Avcõ, merkeze çekilme- sinden 20 gün önce tüm işlemlerin denetlendiğine işaret etti. “Terör örgütüne yardım ve yataklık” suçlamasõyla tu- tuklanan Avcõ, hakkõndaki suçlamalarõn kendisi için “küçük ama uğraştırıcı” olduğunu söyledi. Eskişehir Emniyet Mü- dürlüğü’nden ayrõlmasõndan 20 gün önce tüm iş ve iş- lemlerinin Mülkiye başmüfettişleri tarafõndan 1 ay süresince denetlendiğini kaydeden Avcõ, yeniden denetleme yapõlmaya başlanmasõnõ eleştirdi. Müfettişlere savunma veren Avcõ’nõn kantin harcamalarõnõn da incelemeye alõndõğõ ortaya çõktõ. Avcõ, özellikle “kantin harcamaları, özel kalem, şoför, yardımcı hizmetli, temiz- lik görevlisi gibi hususların müfettişlikçe incelenmesinin” normal gibi gösterilmeye çalõ- şõlsa da alõşõlagelmiş bir de- netleme olmadõğõnõ kaydetti. 2010 yõlõnda hiç kantin har- camasõ yapmadõğõnõ müfet- tişlere anlatan Avcõ, şunlarõ söyledi: “Polisevine emsal- lerimin çok üstünde tüm özel harcamalarımı maa- şımdan ödediğim, tüm muhasebe kayıtları ile sa- bittir. Göreve başladığım günden itibaren görevim haricinde devlet imkânlarını hiç kullanmadığım gibi em- niyet müdürlüğü makam hiz- metlerine hiçbir yeni şeyi tah- sis etmedim. Var olan araç ve personel sayısını yüzde elli ora- nında azalttım. Var olan kendi ko- ruma ekibimi bile kaldırdım. A’dan Z’ye kadar mutad denetimden geçmiş, teftiş raporlarının yeni incelendiği bir sı- rada yazdığım kitaptan dolayı araştırma ve incelemeyle görevli olmanıza rağmen, kitap iç- eriğiyle alakası olmayan, şoför, temizlikçi, garson- lardan ifade alma işlemleri; bana küçük ama uğraştı- rıcı isnatlar, tamamen suç bulmaya yöneliktir.” CMYB C M Y B 1 EK M 2010 CUMA CUMHUR YET SAYFA HABERLER 7 DÜZ YAZI ORHAN BİRGİT İktidar Partisi Yan Çizerken Kılıçdaroğlu’nun, yeni bir anayasa için, genel seçimden önce geniş tabanlı bir Uyum Komisyonu kurulması önerisini, Erdoğan partisinin MKYK’si eliyle geri çevirirken; CHP Genel Başkanı’nı samimiyetsiz olmakla suçluyor. Lise sıralarında okutulan kimya dersinin başucu kitaplarına veda edeli, yıllar oldu. Bu nedenle bir sıvının asit içerip içermediğini anlayabilmek için ,”turnusol“ adı verilen özel bir kâğıdın kullanılarak o kâğıdın renk değiştirmesini beklemek gerektiğini sadece bu kadarı ile anımsıyorum.Çok iyi bildiğimi sandığım şey ise özellikle politikacıların birbirlerine samimiyet testi yapmalarının en kestirme ve gerçekçi yöntemi, onun önerisini yaşama geçirmesi için gerekli deneylerin yapılmasına hayır dememektir. CHP’nin sabıkası Ana muhalefet partisinin, Erdoğan’ın anayasa değişikliği için kendilerine yapılan öneriyi, koşulsuz geri çevirerek görüşüp tartışma kapısını kapatmış olmak gibi bir sabıkası olduğu biliniyor. Ancak yakın geçmişte, tüm kamuoyunun gözleri önünde yapılmış olan bu yanlışlığın, CHP yönetimine “siz bundan sonra da mızıkçılık yaparsınız “ denilerek sürdürülmesinin arkasında yatan asıl nedenin tamamen başka gerekçelere dayandığını, bir önceki yazımda da belirtmiştim. 2011 Haziranı’nda yapılacak genel seçimle oluşacak Meclis’in ilk işinin yeni bir anayasa hazırlamak olduğunu söylerken iktidarın gerçek hareket noktası, seçim kampanyasında seçmenlerin en geniş desteğini sağlamak amacıyla bir kısmı “örtülü” olarak yapılacak vaatler olacaktır. Erdoğan özellikle son referanduma boykot kararı alarak katılmamış olan doğu ve güneydoğu seçmeninin de desteğini almak amacıyla, yeni anayasanın içeriğinde özerklik isteyenler için de, özel mesajlar verecektir. Bu düşüncenin, asla kehanete dayanmadığını; İmralı hükümlüsününün birkaç gün önce sözünü etmiş olduğu, protokol isteğinin içinde de bulmak olasıdır. Elini güçlendiren Öcalan Bugün oluşun konjonktür sayesinde elinin hayli güçlendiği anlaşılan Öcalan, Aysel Tuğluk’a “Gördüğünüz gibi işler geldi bana düğümlendi. Başbakan ne yapmaya çalışıyor“ derken seçimden sonra yeni parlamentoda görüşülmesini istediği “demokratik haklar ve anayasa boyutu”nu belirleyecek bir protokolün, İmralı ile Ankara arasında hazırlanmasından yana. Öcalan da tıpkı Erdoğan gibi yeni anayasa ile ilgili tarıtışmalardan sonra çıkacak sonuca göre oluşacak taslağın seçimden sonra oluşacak yeni parlamentoya sunulabileceğini söylüyor. (DHA) Kılıçdaroğlu’nun Başbakan tarafından samimi bulunmayan önerisi ise Bağdat’taki duyma özürlü sultanların da bildiği gibi parlamentoda grubu bulunan partilerin eşit temsiliyle oluşan bir uyum komisyonudur. O komisyonda elbette BDP de temsilci bulunduracaktır. Ben eski parlamenterlik deneyiminin içgüdüsü ile olmalı, önerinin sadece grubu bulunan partilerin değil; özellikle baraj mağduru olanların da, yani TBMM’de temsil edilen bütün partiler olarak revize edilmesini savunuyorum. Nitekim, bu yazıyı tamamlarken Genel Sekreter Hasan Erçelebi başkanlığında bir DSP heyetinin TBMM Başkanı Mehmet Ali Şahin’e bu yönde istekler içeren önerilerini yaşama geçirilmesi için başvurduğu haberi, ajans bültenlerine düşmüştü. Kimin sepetinde ne tür pamuk varsa onlar bir araya getirilerek, yeni anayasanın dokumasını sağlayacak iplikler oluşturulacaktır. Bu çalışma en geç 2011 Martı başında tamamlanır ve o ay içinde Meclis’te ele alınır. Dolayısıyla seçim kampanyası başlayacak, parlamento nisan ayından sonra verimli çalışma yapamayacak türünden mazeretler de geçersiz kalır. Kimse kimseyi kandırmaya kalkışmasın. Hele başkaları için peşin samimiyet testini ortaya atmasın. İktidar partisi, barajın düşürülerek, kendisine yakın düşünceler savunan küçük ya da orta boy partiler de AKP’nin bugün sahip olduğu sandalyelerin üstünde mülkiyet iddia edebilecek güce kavuşur diye korkmasın. Akıl ve mantık sahibi olan herkes, önümüzdeki ilk genel seçimin, yeni Meclis’te toplumun tüm görüşlerini yansıtacak bir anayasa istiyor. Her adımlarını acaba Avrupa bu konuda ne düşünüyor sorusuna yanıt arayarak atmakta olan bir kısım liberal aydınımızın da bu taslağa sıcak bakmalarını sağlamak için şunu da eklemeliyim. Haber ajanslarının dünkü bültenlerinde AP’nin sözü etkili üyelerinden Andrew Duffi de “ .. seçimler öncesinde geniş bir siyasi katılım ve toplumun bütün kesimlerinin bulunacağı bir ortam oluşturulursa anayasa çalışmalarının başlatılabileceğini” savunuyor. Uyum komisyonu oluşturulmasına hayır demek; İmralı’nın istekleri ile uyum sağlandığını çağrıştıran bir yönteme evet demek, AKP’ye yakışıyor mu? Faks: 0 216 302 82 08 obirgit@e-kolay.net CHP’li Değer cezaevinde ziyaret ettiği Avcõ’nõn ‘hukuksuz bir olay hukukla savunulamaz’ dediğini söyledi Avcõ koğuşta tek başõna İstanbul Haber Servisi - CHP PM Üyesi avukat Mesut Değer, eski Eskişehir Emniyet Müdürü Hanefi Avcı’yõ Silivri Cezaevi’nde ziyaret etti. Avukat sõfatõyla Avcõ’yla görüşen Me- sut Değer, avukat tutmasõ yö- nündeki telkinlerine karşõlõk Avcõ’nõn, “Hukuksuz bir ola- ya karşı, hukuk işletmem söz konusu değil” dediğini aktardõ. Mesut Değer, ziyaretin ar- dõndan gazetecilerin sorularõnõ yanõtladõ. Değer görüşmeye yö- nelik şunlarõ kaydetti: “Bu ka- nunsuz dinlemelerle kendisi- ne Necdet Kõlõç ile bir komplo kurulduğunu, bu dinlemeleri örtbas etmek için monte edil- diğini söylüyor. Bildiğiniz gi- bi Cumhuriyet Savcılığı’nda ifade vermemiş, yargıda ifade vermiş, bir avukat da tutma- mıştır. Olayın hukuksuz ol- duğunu söyleyip, hukuksuz bir olayı hukukla savunula- ma- yacağını söylüyor. ‘9 aydõr şi- kâyet ettikleri kişilerin halen aynõ yerde olduğunu’ da söyle- yip ‘tahkikatõ da onlar yürütü- yor’ diyor. Bu nedenle asıl önemli olan kitaptır. Kamo- yununun dikkatle okuması gereken bölümün ikinci bölüm ihbar ve şikâyetler bölü- mü’nün iyi anlaşılması ge- rektiğini vurguluyor. Kendi- si bir emniyet müdürü olarak hukuksuz dinlemeleri ihbar ettim, şikâyet ettim, diyor. Bu konuda bir inceleme yapılması gerekiyor. Sadece bu olay nasıl kapatı- lacak? Avcı’ya örgüt suçla- masıyla bunun sağlanmaya çalışıldığını söyledi. İçişleri ve Adalet Bakanlığı’nın so- rumlu olduğunu hatırlatıyor. Bu konuda bir araştırma ve inceleme yapılmadığını vur- guluyor. Kendisinin yapı iti- barıyla bir illegal sol örgütle ile ilişkisinin olmasının im- kânsız olduğunu da söy- ledi.” CHP PM Üyesi avukat Mesut Değer, Avcı’nın Silivri 4 No’lu L Tipi Cezaevi’nde 11 numaralı koğuşta kaldığını, televizyon izleyebildiğini ifade etti. ‘Morali iyi’Değer, Avcı’nın sağlığının ve moralinin iyi olduğunu söyledi. Koğuşta tek başına kaldığını belirten Avcı, “Önümüzdeki süreçte diğer mahkûmlarla görüşür mü bilemiyorum. Ancak moralinin yüksek, sağlığının yerinde olduğunu ifade edeyim ben. Bu süreçte kendisini savunması gerektiğini ifade ettim. Bir avukat tutması gerektiğini, tutuklamaya itirazın uygun olacağını söyledim” dedi. Arınç ‘onların’ yalancısı Başbakan Yardõmcõsõ ve Devlet Bakanõ Bülent Arõnç, Avcõ’nõn “Haliç’te Yaşayan Simonlar” kita- bõnõ yazdõğõ için tutuklandõğõ de- ğerlendirmelerine tepki gösterdi. Bu söylemin yargõya inanmamak anlamõna geldiğini söyleyen Arõnç “Gözaltõna alõnacağõnõ, böyle bir soruşturmayla karşõlaşacağõnõ bili- yordu, onun için kitabõ alelacele piyasaya çõkardõ diyenler var. Ben onlarõn yalancõsõyõm” dedi. fadesine başvuracağız ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Adalet Bakanı Sadul- lah Ergin, Hanefi Avcı’yla il- gili bakanlık soruşturmasında belli bir mesafe aldıklarını be- lirterek “Avcı’nın müşteki sı- fatıyla ifadesine başvuraca- ğız” dedi. Ergin, bir gazeteci- nin Hanefi Avcı’nın tutuklan- masıyla ilgili soru üzerine Er- gin, soruşturma sürecinin de- vam ettiğine işaret ederek “İh- tiyatlı yaklaşmak lazım, bekle- mek lazım” diye konuştu. Avcõ, merkeze alõnmadan 20 gün önce tüm iş ve işlemlerinin 1 ay boyunca denetlendiğini belirtti Kantin alışverişi de incelendi ‘Sosyal hayatım yargılanmasın’ HATİCE TUNCER İkinci Ergenekon davasõnda tutuk- lu sanõk Kara Pilot Teğmen Mehmet Ali Çelebi, çapraz sorgusu sõrasõnda iddia makamõna “Burada sosyal ha- yatım yargılanmasın. Masumiyet karinesini size hatırlatıyorum. So- mut bir şey ortaya koymadan suç- suzluğumu ispat etmemi istiyorsu- nuz” diye tepki gösterdi. Silivri Cezaevi’nde görülen dava- nõn 84. duruşmasõnda Çelebi’nin çap- raz sorgusuna devam edildi. Savcõ Ni- hat Taşkın, Çelebi’nin Neriman ve Kemal Aydın ile ilişkisinden üstle- rinin bilgi sahibi olduğuna ilişkin sözlerine açõklõk getirmesini istedi. Çelebi, “Bildirmek zorunlu değildir ama teamüller gereği ‘Aile dostlu- ğumuz başladõ, bilgi sahibi olunma- sõnõ arz ederim’ diye rapor ettim. Not alınmıştır mutlaka, cevap veril- medi. Hiçbir sorun olmadığı, dip- lomamı Genelkurmay Başka- nı’ndan alarak mezun olmamdan belli oluyor” diye konuştu. Savcõ Mehmet Ali Pekgüzel tutuklu sanõk Neriman Aydõn’õn, tutuklu sanõk Durmuş Ali Özoğlu ile bir telefon görüşmesinde “Çelebi çok önemli bilgiler verdi. Çok kötü şeyler olu- yor diyor. Çok dehşet bir şey, re- zalet bir şey” dediğini belirterek re- zaletin ne olduğunu sordu. Sanõk Çe- lebi şöyle konuştu: “İlgili cemaatin sızmaya çalıştığını söyledim. Ce- maatin kızlarının Harbiyeli öğ- rencilere peşkeş çekildiğini söyle- dim. İnsanlar konuşuyor, yayılıyor. Herkesin konuştuğu bu konuyla il- gili neden konuşmayalım.” Taşkõn’õn, tutuksuz sanõk Teğmen Noyan Çalıkuşu, Çelebi ve Kemal Aydõn’õn da bulunduğu bir toplantõ- ya ilişkin ses kaydõnda Neriman Ay- dõn’õn “Hilmi Özkök devleti yıkmak için görevlendirilmiş bir firavun” ifadesini anõmsatmasõ üzerine Çele- bi, “Bu özel bir sohbet. Ben size bu- rada saygı göstermek zorundayım ama sevmek zorunda değilim. TSK aleyhine bir olay oluşturmaya ça- lışıyorsunuz” diye konuştu. Faili meçhulleri açıklayacağım Sanõk Çelebi’ye yöneltilen sorularla ilgili olarak tutuklu sanõk Kemal Aydın açõklamalarda bulundu. Sav- cõ Pekgüzel ise söz alarak heyete “Kemal Aydın konuşmasında sık sık ‘Zekeriya Öz ve takõmõ’ ifadesi- ni kullanıyor. Kimdir bunlar. Açık- layabilir mi” diye sordu. Aydõn “Emperyalist güçlerin hazırladığı istihbarat raporunun altına imza atan savcılar” açõklamasõnda bu- lundu. Tutuklu sanõk yayõncõ Durmuş Özoğlu “ Yarın (bugün) Eşref Bit- lis, Cem Ersever, Turgut Özal sui- kastlarını kimin yaptığını açıkla- yacağım” dedi. TUTUKLU TEĞMEN ÇELEB ’DEN ERGENEKON SAVCISINA Ergin’den Avcı açıklaması Adli Tıp: Şahin’in cezai sorumluluğu tam değil İstanbul Haber Servisi - İkinci Ergenekon da- vasõna bakan İstanbul 13. Ağõr Ceza Mahke- mesi’ne gönderilen Adli Tõp Kurumu (ATK) 4. İhtisas Kurulu raporunda, tutuklu sanõk eski Özel Harekât Daire Başkanvekili İbrahim Şa- hin’in gözaltõna alõndõğõ 7 Ocak 2009 tarihin- de “cezai sorumluluğunun tam olmadığı” yönünde oyçokluğuyla görüş bildirildi. Göz- lem İhtisas Dairesi Ruh Sağlõğõ ve İç Hatalõk- larõ uzmanõ Prof. Dr. İbrahim Balcıoğlu ra- pora “cezai sorumluluğunun olmadığı” şek- linde muhalefet şerhi koydu. Şahin’in 24 Şu- bat 2010 tarihindeki muayenesi sonucunda ha- zõrlanan ATK’nin raporunda ise “Şahin’in cezai sorumluluğunun tam olmadığı” yö- nündeki karar oybirliğiyle alõnmõştõ. Albay Arif Doğan ifade verdi İstanbul Haber Servisi - Sosyalist Demokrasi Partisi (SDP) Ge- nel Başkanõ Rıdvan Turan’õn da aralarõnda bulunduğu 10 kişinin tutuklanmasõna itiraz edildi. Devrimci Karargâh örgütüne üye olduk- larõ iddiasõyla tutuklanan SDP ve Toplumsal Özgürlük Platformu üye- lerinin avukatlarõ, dün Beşiktaş’taki İstanbul Adliyesi’ne gelerek İstan- bul 10. Ağõr Ceza Mahkemesi’ne itiraz dilekçesi sundu. Adliye önünde basõn açõklamasõ yapan avukat Sinan Varlı, dosyada gizlilik kararõ ol- duğuna dikkat çekerek savunma olarak dosyada herhangi bir belgeyi in- celeme olanağõ bulamadõklarõnõ, imza attõklarõ tutanaklarõ dahi alama- dõklarõnõ kaydetti. Tutuklamalarõn somut bir delile dayanmadõğõnõ savu- narak “Bazı müvekkillerimizin 1 Mayıs mitingine, basın açıklamaları- na katılmaları suç sayılıyor. 1 Mayıs mitingine katılmak suçsa bu ül- kede 200 bin kişinin örgüt davasından yargılanması mı gerekiyor? Basındaki tutuklular, SDP ve yasal temsilciliklere ilişkin karalama kampanyasını da protesto ediyoruz” dedi. Avukat Züleyha Gülüm de tutuklanan Hanefi Avcı’nõn tutuklanan SDP üyeleriyle bir ilgisinin olmadõğõnõ belirtti. Gülüm, emniyet kaynaklõ haberlerin doğru ol- madõğõnõ ifade ederek bu haberlere ilişkin yayõn durdurma talebin- de bulunduklarõnõ, aleyhte yapõlan yayõnlarla ilgili suç duyuru- sunda bulunduklarõnõ belirtti. SDP PM Üyesi Sultan Seçik ise emniyette örgütsel herhangi bir soruyla muhatap olmadõğõnõ ifade ederek “Evimiz basıldı ama herhangi bir yasadışı delil elde edilemedi. Biz yasal olarak faaliyet yürüten partiyiz. Emniyette de Orhan Yılmazkaya’yı tanıyıp tanımadığımı sordular” diye konuştu. Seçik, operasyonun hükümetin muhaliflere yönelik gözdağõ olduğunu kaydedetti. ‘Operasyonlar muhaliflere gözdağõ’ SDP’L LER N TUTUKLULUĞUNA T RAZ İstanbul Haber Servisi- Ergenekon da- vasõ sanõğõ, JİTEM’in kurucusu olduğu id- dia edilen emekli Albay Arif Doğan, Er- genekon soruşturmasõnõ yürüten cumhu- riyet savcõsõ Zekeriya Öz’e, Orgeneral Eş- ref Bitlis’in ölümü ve JİTEM’in faaliyet alanõna ilişkin 8 saat ifade verdi. Teker- lekli sandalye ve okjisen tüpü ile adliye- ye gelen Doğan’õn, ifade verme işlemi bu- gün de devam edecek. Albay Arif Doğan, savcõ Öz’ün Erge- nekon soruşturmasõ kapsamõnda ele geçen Eşref Bitlis’e ilişkin belgeler nedeniye baş- lattõğõ inceleme nedeniyle ek ifade verdi. Beşiktaş’taki İstanbul Adliyesi’ne sabah saat 09.30’da gelen Arif Doğan, savcõ ve yargõçlarõn kullandõğõ protokol kapõsõndan 06 plakalõ Mercedes aracõyla adliye bah- çesine girdi. Aracõndan inerken basto- nundan destek aldõğõ halde ayakta dur- makta zorlanan Doğan, üç korumasõ ta- rafõndan aracõn bagajõnda getirilen te- kerlekli sandalyesine bindirildi. Doğan, savcõya ifade verirken de yanõnda getirdiği oksijen tüpünü kullandõ. Saat 17.50’de ad- liyeden ayrõlan Doğan, gazetecilerin so- rularõ üzerine, ifade verme işlemi bittik- ten sonra bir açõklama yapacağõnõ söyle- di. Yarõn (bugün) öğleden sonra ifade ver- meye geleceğini belirten Doğan, “Mü- saade edin, rahatsızım. Biraz istirahat edeceğim” dedi. Bitkin olduğu gözlenen Doğan, korumalarõndan yardõm aldõğõ halde güçlükle aracõna bindi. Doğan, ara- cõna biner binmez de oksijen tüpünü tak- tõ. Doğan’a Orgeneral Eşref Bitlis’in ölü- müne, JİTEM’in görevleri ve faaliyet alanõna ilişkin çok sayõda soru yöneltildi. İnternete düşen ve kendisine ait olduğu id- dia edilen ses kaydõna ilişkin de ifade ve- ren Doğan’õn, JİTEM’e ilişkin sorularõ ay- rõntõlõ bir şekilde yanõtladõğõ belirtildi. Do- ğan’a dünkü sorguda, faili meçhul cina- yetlere ilişkin herhangi bir sorunun yö- neltilmediği iddia edildi. Albay Arif Doğan’ın adliyeden ayrı- lırken bir hayli bitkin olduğu görüldü. Fotoğraf:UĞURDEMİR
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear