Catalog

CMYB C M Y B SAYFA CUMHUR YET 1 EK M 2010 CUMA 10 DIŞ HABERLER dishab@cumhuriyet.com.tr KAVŞAK ÖZGEN ACAR Cem, Cami, Cemevi, Cemaat ve Kilise! Anımsarsınız TBMM Başkanlığı’ndan Başbakan Yardımcılığı’na inen Bülent Arınç Gökçeada ile Ayvalık’ın Cunda Adası’ndaki Ortodoks kiliselerinin onarılacağını açıkladı. Fener Rum Patriği 1. Vartolomeos’un 4-5 yıl önce Bergama’da Aziz Yuhannes’i anmak için yönettiği dinsel törene Yunanistan’dan bazı ileri gelenler de katıldı. Patrik, iki yıl önce de Nevşehir’de Derinkuyu ilçesinde Aziz Teodoros Kilisesi’nde de bir tören düzenlemişti. Sayın Patriğin, 88 yıl aradan sonra Trabzon’da Sümela Manastırı’nda bir dönüm tarihi niteliği oluşturan Meryemana’yı anma törenine “Pontus” söylemli Yunanlar da geldi. Yunan (!) sanatçı Evantia Rebuçika Heybeliada Ruhban Okulu’nda konser verdi. Okulun açılması amacı ile bu konserden kısa bir süre önce, aynı yerde 101 Yunan (!) sanatçısının sergisi açılmıştı. Fener Rum Patriği 1. Vartolomeos, “İnşallah bu etkinlikler okulun açılışı için öncü olur” dedi! 95 yıl aradan sonra pazar günü “Ahtamar Surp Harç Ermeni Kilisesi’nde” ilk kez bir dinsel tören yapıldı. Töreni Patrik Vekili Başpiskopos Aram Ateşyan yönetti. Ahtamar’daki törene Almanya’nın Ankara Büyükelçisi Eckart Cuntz da katıldı. Geçen yıl “Aziz Pavlos Yılı” doğum yeri ve kilisesi olan Tarsus’ta dinsel törenlerle kutlanmadan önce Alman hükümetinin Göç ve Uyumdan Sorumlu Devlet Bakanı Maria Böhmer, Türk hükümetine, Tarsus’taki Aziz Pavlos Kilisesi ile ilgili bir uzlaşma sağlanması konusunda çağrıda bulunmuştu. Böhmer, “Türkiye’deki Hıristiyan azınlığın, dinlerini yaşayabilme hakkı vardır. Bu yüzden Türk hükümetine, söylemlerini gerçekleştirmesi ve bir çözüm bulunması konusunda katkı sağlaması çağrısında bulunuyorum” demişti. Böhmer, “Şimdi verilen sözleri yerine getirme zamanıdır. Türkiye’deki inanç özgürlüğü sadece kâğıt üzerinde kalmamalı, günlük hayatta da güvence altına alınmalıdır” diye konuşmuştu. Temmuzda 35 İspanyol rahibe Aziz Pavlos Kilisesi’nde dinsel tören yaptı. İskenderun’da 1953’ten bu yana erotik filmlerin de oynatıldığı ve sinema olarak kullanılan Katolik Süryani Kilisesi, Vakıflar Bölge Müdürlüğü’nce 430 bin liralık ihaleyle onarıldı. İlçedeki 13 Süryani ailesi için onarılan kilisenin açılış törenine Başbakan Recep Tayyip Erdoğan “telekonferansla” katıldı. İstanbul, Mardin, Midyat Süryani Ortodoks metropolitliklerinin yanı sıra İdil Rahibi Melki Ürek’in Adıyaman’a atanmasıyla Türkiye’deki metropolitlik sayısı dörde çıktı. Kültür ve Turizm Bakanlığı, MHP’lilerin Kars’ta antik Ani kentindeki Ermeni katedralinden dönüştürülen Fethiye Camii’nde cuma namazı kılmasına izin verdi. Ani’yi 1064 yılında Alparslan fethetmişti. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin, 2011 seçim çalışmalarına Fethiye Camii’nde kılacağı cuma namazıyla başlayacağı açıklandı. Matematikteki dört işlemden biri olan “toplamaya” Arapçada “cem etmek” denilir. “Cem” toplantı demektir. “Cami” sözcüğü de “cemeden” toplayan-toplanılan yer anlamındadır. “Cemevi” ile “cami” arasında sözcük ve amaç olarak bir fark yoktur. “Cemaat” sözcüğü de “cem” sözcüğünün çoğuludur. Günümüzde çeşitlenen “cemaat” olgusu okyanus ötelerine kadar güç kazanmıştır. Alevilerin kutsal yerleri “cami” ile eşanlamlı “cemevlerinden” biri pazartesi akşamı Menemen’de 1.5 yıl içinde altıncı kez saldırıya uğradı. Bu kez kundaklandı. “Kubilay” olayı ile sabıkalı Menemen, İzmir’in bir ilçesidir. Başbakan Yardımcısı Arınç ise Manisa milletvekilidir. Ailecek Kubilay olayını yaratan Manisalı “cemaati” iyi bilirler. “Cemaat” sözcüğünün kapsama alanını da çok iyi bilen Sayın Arınç, kiliseleri açıp Batı dünyasına şirin görünürken, komşu ilde “cemevinin” yakılıp kundaklanmasına nedense seyirci kalır! Cumartesi günü Hikmet Çetinkaya’nın “Bodrum Şerifi: Mustafa Yeşilova” yazısını okuyunca, bir filmin geri dönüşüm sahnesini izler gibi oldum. Pazar günü Yeşilova’nın ölümünün 25. yılı… Muğla Valisi ya da “Turizmci Vali” Özer Türk Kuşadası kaymakamı iken Yeşilova’yı 1963’te bana tanıştırmıştı. Yeşilova, Türkiye’nin ilk turizm kapısı Kuşadası’nda 35 yaşında genç bir komiserdi. Tunceli doğumlu bu delikanlı komiser Kuşadası’nda harika bir turizmcilik anlayışı sergilemişti. Özer Bey, Muğla’ya vali olarak atanınca Yeşilova’yı da Bodrum’a aldırmıştı. 1973’te Bodrum’da nikâhımda tanıklığımı yapmıştı. Yeşilova’yı resmi bayram günleri dışında üniformayla göremezdiniz. Başındaki kovboy şapkasından dolayı Amerikan polislerine benzetmeyle “şerif” adı takılmıştı. İlin valisi Bodrum’a geldiğinde bile o şapka ve sivil giysisiyle kendisini karşılardı. Döneminde Bodrum’da en ufak bir polisiye olayının yaşandığını anımsamıyorum. O yıllarda Türk ve yabancı turistler Bodrum’da en çok iki kişiyle anı fotoğrafı çektirmeye bayılırlardı. Biri Yeşilova, ötekisi de başına bir hindi tüyü takıp Kızılderili gibi davranan, elini havaya kaldırıp insanları “huk” diye selamladığı için bu adla tanınan ve gerçek adı bilinmeyen bir Bodrum severdi. Yeşilova, emniyete girmeden önce gazetecilik yaptı, ayrıldıktan sonra yerleştiği bu ilçemizden başta Cumhuriyet olmak üzere çeşitli gazetelere “Bodrum Mektupları” yazılarını gönderdi. Tunceli-Dersim olaylarını kendi görüş ve düşünce biçimiyle yorumladığı “Kopo” romanı 1978’de Milliyet gazetesinde birincilik aldı. “Karasu” romanı 1981’de Hürriyet’te yayımlandı. Bodrum’u şöyle tanımlardı: “İnsanı kendisine ustaca çağıran bir kenttir. Kıyılarında sevimli bir dişilik vardır. Giysileri yurdumun en iyi iklimlerinden yapılmıştır. Tarih, doğasında takı olmuştur. Bodrum, yabancılığı dostluğa çabuk dönüştüren ve konuşan bir kenttir.” Bir başka anım da Zülfü Livaneli ile ilgilidir. Zülfü, 12 Eylül sonrasında ailesi ile Paris’te sürgünde yaşıyordu. Türkiye özlemi içindeydi. Ben de Atina’daydım. Zülfü’ye “Mavi Yolculuk” önerisinde bulunduğumda duygulandı. Türkiye’ye girerse başına işler açılabilirdi! Zülfü, Bodrum’dan giriş yaptı, mavi yolculuğa katıldı, yine Bodrum’dan çıkış yaptığında - Yeşilova’nın girişimleriyle- başına iş açılmadı. Alanlara, caddelere, sokaklara kente katkısı bulunmuş kişilerin adları verilip sonrasında kaldırıldığına tanık oluyoruz. Ama yine de acaba Bodrum Belediyesi bu turistik ilçemizin “turistik şerifi” ve Bodrum’a önemli katkıları olan yazar Mustafa Yeşilova’nın adını gerçekten uygun bir yere veremez mi? O Bir Turistik Şerif ve Yazardı! Elmek: ozgenacar@gmail.com Belgegeçer: 0312. 442 79 90 VEFAT VE TEŞEKKÜR Küp Şarapçılığın kurucusu Hasan Altıntaş (ŞAPKACI) 29.09.2010 tarihinde vefat etmiştir. Acımızı paylaşan ve bu süreçte yanımızda olan tüm dost ve sevenlerine teşekkür ederiz. Hepimizin başı sağolsun. AİLESİ ve KÜP ŞARAPÇILIK ÇALIŞANLARI DOSYA NO: 2010/13 SATIŞ Mahkemece satõşõna karar verilen ve İ.İ.K. hükümlerine göre satõşõ yapõlacak olan taşõnmaz; İzmir İli, Buca ilçesi, Dumlupmar mahallesi, ada no: 40123, parsel no: 8’de tapuda kayõtlõ 180,00 m2 miktarlõ kargir ev vasfõnda olan gayrimenkul olup taşõnmaz İzmir Buca İnönü Mahallesi 671 sokak no: 30 adresinde bulunmaktadõr. Bilirkişi raporunda satõşa konu taşõnmazõn 671 ve 674 so- kaklarõn kesiştiği köşe parse üzerinde betonarme karkas tarzda inşa edilmiş yaklaşõk %20 yõp- ranma oranlõ teras çatõlõ 3 katlõ bir bina bulunduğu, zemin katõn kullanõm alanõ yaklaşõk 90.00 m2 olduğu 2 oda, salon, antre/hol butfak, banyo ve WC’den ibaret olduğu dairede yerler şap be- ton olduğu duvarlar sõva üstü plastik boyalõ kapõ ve pencere doğramalarõ ahşap pencerelerde de- mir korkuluk bulunduğu arka cephede bahçesi bulunduğu, 1. kat kullanõm alanõ yaklaşõk 90.00 m2’dir. 2 oda, salon, antre hol, mutfak, banyo ve WC den ibarettir. Dairede yer döşeme kapla- malarõ seramik duvarlar sõva üstü plastik boyalõdõr. Kapõ ve pencere doğramalarõ ahşap olduğu pencerelerde demir korkuluk bulunduğu 2. katõn kullanõm alanõ yaklaşõk 100.00 m2 olup 2 oda, salon antre/hol mutfak, banyo WC ve 2 balkondan ibaret olduğu dairede yer döşeme kaplamala- rõ seramik olduğu duvarlar banyoda fayans kaplõ diğer mahallerde sõva üstü plastik boyalõ oldu- ğu mutfak bankosu mermer ve tezgâhaltõ ve üstünde dolaplar olduğu kapõ ve pencere doğrama- larõ ahşap olduğu satõşa konu taşõnmaz Akçay Caddesi’ne yaklaşõk 600.0 m. mesafede olduğu belirtilmiştir. İMAR DURUMU: İmar planõnda konut adasõ içersinde kalmakta olup bitişik nizam iki kat in- şaat müsaadeli olup kõsmen yola terki mevcut olduğu ayrõca üzerinden enerji nakil hattõ geçme- si nedeniyle ilgili kurumdan izin alõndõktan sonra yazõlõ nizamda inşaat izni alõnacağõ belirtil- miştir. Tapu kaydõnda beyanlar hanesinde M: TEK lehine 8 m2 irtifak hakkõ şerh bulunmaktadõr. Tapu kaydõnda Maliye Hazinesi lehine 6.000,00 ETL ipotek şerhi mevcuttur. MUHAMMEN BEDELİ: 165.200,00 TL’dir. SATIŞ ŞARTLARI: TAŞINMAZIN İHALESİ İZMİR AHKÂMI ŞAHSİYE DÖRDÜNCÜ SULH HUKUK MAHKEMESİ KALEMİNDE YAPILACAKTIR. Taşõnmazõn 1. İhalesi: 26/11/2010 günü saat 11.00-11.10 arasõndadõr. Birinci artõrõmda taşõn- mazlar, masraflarõ ile birlikte muhammen bedelin %60’õnõ bulmaz veya alõcõsõ çõkmaz ise taşõn- mazlarõn aynõ yer ve saatte 10 gün sonra ikinci ihalesi yapõlacaktõr. Taşõnmazõn 2. İhalesi : 06/12/2010 günü saat 11.00-11.10 arasõndadõr. İkinci artõrõmda taşõnmazlar, masraflarõ ile birlik- te muhammen bedelinin %40’õnõn altõnda satõlmayacaktõr. Satõşa girenler %20 Nakdi teminatla- rõnõ Vakõfbank Adliye Şubesi’ne yatõrmak zorundadõr. Bakiye satõş bedelinden başkaca damga res- mi, alõm harcõ, KDV alõcõya aittir. Satõşa girenler şartnameyi okumuş ve kapsamõnõ aynen kabul etmiş sayõlõrlar, şartnamesi ilan tarihinden itibaren herkese açõktõr ilan olunur. 20/09/2010 (Basõn: 65407) T.C. İZMİR AHKÂMI ŞAHSİYE 4. SULH HUKUK MAHKEMESİ SATIŞ MEMURLUĞU’NDAN GAYRİMENKUL SATIŞ İLANI CUMHURİYET AYDINLANMASINDA BULUŞUYORUZ. 29 EKİM 2010 CUMHURİYET BAYRAMI’NDA HACIBEKTAŞ’TAYIZ. BU YIL, EN BÜYÜK BAYRAMDA İLHAN SELÇUK- TURHAN SELÇUK İLE BİRLİKTEYİZ GİDİŞ: 29.10.2010 CUMA SAAT: 07.15 DÖNÜŞ: 30.10.2010 CUMARTESİ Ayrıntılı bilgi ayrıca açıklanacaktır. Kayıt yaptırabilirsiniz. İLETİŞİM: 0507 308 88 34 / 0532 336 84 18 ANKARA CUMOK DUYURUSU www.ankaracumok.org Çocuk Kardiyolojisi Türk Kalp Vakfı Kalitesi ve Titizliğiyle Hizmetinizde TÜRK KALP VAKFI 19 Mayıs Cad. No:8 Şişli / İSTANBUL Tel: (212) 212 07 07 (pbx) http://www.tkv.org.tr AP Sosyalist Grup Başkanõ Schulz’a göre reformlar iyi ama poliste, orduda sorun var Hükümetin iki ayrõ yüzü var ÇİMEN TURUNÇ BATURALP BRÜKSEL - Avrupa Parlementosu Sosyalist Grup Başkanõ Martin Schulz önceki gün başmüzakareci Egemen Bağış’la yaptõğõ görüşmenin ardõndan Cumhuriyet’e verdiği müla- katta Türkiye’deki son gelişmeleri dikkatle izlediklerini söyledi ve “Bu hükümetin iki ayrı yüzü var. Ülke- de reform için büyük çaba verildi- ğini görüyorum. Ama ülkenin bazı bölümlerinde, polisin, ordunun için- de sorunlar olduğunu da görüyo- rum” diye konuştu. Schulz Türkiye’deki gelişmelerle il- gili görüşü sorulduğunda şunlarõ söyledi: “Avrupa Parlamentosu taslak ka- rarlarına, insan hakları alt komite- lerinin çalışmalarına bakıldığında Türkiye’de ne olup bittiğini ne kadar ciddiye aldığımızı görürsünüz. Kürt meselesinden, basın özgürlüğüne, ga- zetecilerin öldürülme olaylarına ka- dar çok ciddiye alıyoruz. Görüyorum ki bu hükümetin iki ayrı yüzü var. Bu çok açık. Veya ülkenin iki ayrı yüzü var sadece hükümetin değil. Ülkede reform için büyük çaba verildiğini gö- rüyorum. Ama ülkenin bazı bölüm- lerinde, polisin, ordunun içinde so- runlar olduğunu da görüyorum.” Yakõnda Türkiye’ye gelmesi bekle- nen Schulz, ülkedeki çift taraflõ yak- laşõma örnek olarak Tansu Çiller’i ör- nek gösterdi. 15 yõl önce Tansu Çil- ler’in kendisine “Bizim Gümrük Bir- liği’ne girmemize engel olursanız bi- zi radikal İslamcıların kucağına itersiniz” dediğini altõ ay sonra ise Çil- ler’in “Bugün Erdoğan’dan daha ra- dikal olduğu kesin olan Necmettin Er- bakan’la bir koalisyon kurduğunu” hatõrlatarak “Ben ülkedeki bu çift yüzlü gelişmeyi her zaman izliyo- rum. Sürekli bir gelişme var ama de- vasa zorluklar da var” dedi. Türkiye’nin Gümrük Birliği’ne üye ol- masõnõ istemiyordum çünkü Çiller ve eki- bine güvenmiyordum diye konuşan Schulz’un CHP lideri Kemal Kılıçda- roğlu’nun Brüksel gezisi sõrasõnda Kõ- lõçdaroğlu’na Erdoğan’a güvenmediği- ni söylediği ileri sürülmüştü. Yazõlõ bir açõklamayla bu sözleri yalanlayan Schulz, Kõlõçdaroğlu’nun ise “güvenilir bir muhatap” olduğunu kendisi ile ilgili son derece olumlu bir izlenim edindiğini ifa- de etti. Schulz Türkiye’de ve Avrupa’da sosyal demokrasinin sosyal adalet çer- çevesinde büyük güçlüklerle karşõ kar- şõya olduğunu dile getirdi. ‘Müslümanlar yük’ ABD’ye çifte tepki BERLİN (AA) - Alman- ya’da yapõlan bir kamuoyu araştõrmasõ, halkõn çoğunun “ülkede yaşayan Müslü- manları bir yük olarak gördüğünü” ortaya koydu. Financial Times De- utschland gazetesi için Al- lensbach Enstitüsü tarafõn- dan yapõlan araştõrmaya gö- re, Alman halkõnõn yüzde 55’i, Müslüman göçmenle- rin “ülkeye ekonomik ka- zanç sağlamaktan çok sos- yal ve maddi zarara neden olduğuna inanıyor”. Ankete katõlanlarõn sa- dece beşte birinin bunun aksine inandõğõ belirtildi. Araştõrmaya göre doğu eyaletlerinde yaşayanlarõn yüzde 74’ünün, batõ eya- letlerinde yaşayanlarõn ise yüzde 50’sinin Müslüman göçmenler hakkõnda olum- suz görüşlere sahip olduğu kaydedildi. Haberde eski Almanya Merkez Bankasõ Yönetim Kurulu’nun üye- si Thilo Sarrazin’in “Al- manya’nın eğitimsiz göç- menlerden dolayı doğal olarak aptallaştığı” gö- rüşüne de halkõn üçte bi- rinden fazlasõnõn inandõğõ belirtildi. Rasmussen Afganistan için kapõyõ çalacak BAHADIR SELİM DİLEK ANKARA - NATO Genel Sekreteri Anders Fogh Ras- mussen, göreve gelmesinin ar- dõndan ikinci kez Türkiye’ye ge- liyor. 7 Ekim’de yapõlacak zi- yaretin gündeminin ağõrlõk nok- tasõnda Afganistan olacak. Rasmussen, Ankara temaslarõ çerçevesinde Cumhurbaşkanõ Abdullah Gül, Başbakan Re- cep Tayyip Erdoğan ve Dõş- işleri Bakanõ Ahmet Davu- toğlu ile görüşecek. Ziyarette NATO’nun değişim ve dönü- şümünü sağlayacak yeni kon- sept konusunda görüş alõşveri- şinde bulunulacak. Yeni kon- septin kasõm ayõnda Portekiz’de düzenlenecek NATO zirvesin- de kabul edilmesi öngörülü- yor. Ziyaretin diğer önemli gündemi ise Afganistan. Genel Sekreter’in Türkiye’den Afga- nistan operasyonuna daha faz- la katkõ sağlamasõnõ istemesi beklenirken Türkiye de Ras- mussen’den NATO’da daha fazla Türk askeri temsilcisinin bulunmasõnõ talep edecek. Türkiye’ye ilk ziyaretini ra- mazan ayõnda gerçekleştiren ve Başbakan Erdoğan’õn ev sahip- liğini yaptõğõ bir iftar programõna katõlan Rasmussen, ikinci zi- yaretinde de bir jest yapacak. Rasmussen’in yardõmcõ olarak atadõğõ Türk Büyükelçi Hüseyin Diriöz’ü heyetine dahil etmesi bekleniyor. Büyükelçi Diriöz, 4 Ekim’de NATO’daki görevine başlamõş olacak. Diriöz, “Savunma Politi- kası ve Planlaması’ndan so- rumlu Genel Sekreter Yar- dımcılığı” görevine getirilmiş- ti. Diriöz, siyasi-askeri politika ve planlama konularõnda birin- ci danõşman olacak. Schulz, Bağõş’la görüşmesinden sonra yaptõğõ açõklamada ‘Bu hükümetin iki ayrõ yüzü var. Ülkede reform için büyük çaba verildiğini görüyorum. Ama ülkenin bazõ bölümlerinde, polisin, ordunun içinde sorunlar olduğunu da görüyorum’ diye konuştu. Kandahar yakınlarındaki saldırıda oğlu ve eşi yaralanan Afgan, ABD’li ve Avustralyalı sağlık elemanlarını bekliyor. (REUTERS) Bir cemevi. Mustafa Yeşilova (AA) ANKARA (Cumhuri- yet Bürosu) - Dõşişleri Ba- kanlõğõ, dün iki farklõ duru- ma ilişkin yaptõğõ açõkla- malarla ABD’ye tepki gös- terdi. İlk açõklamada, Mavi Marmara saldõrõsõnõ incele- mek üzere BM İnsan Hak- larõ Konseyi’nce kurulan Veri Toplama Heyeti’nin raporunun izlenmesi yö- nündeki tasarõya AB ülke- lerinin çekimser, ABD’nin de olumsuz oy kullanmasõ- nõn yarattõğõ “hayal kırık- lığı” vurgulandõ. İkinci açõk- lamada ise ABD Temsilci- ler Meclisi’nde “Türk işgali altındaki Kuzey Kıbrıs’ta dini yerlerin ve eserlerin korunması ve dini özgür- lüklere saygı” başlõklõ ta- sarõnõn kabul edilmesine tepki gösterilerek tasarõnõn sadece Rum tarafõnõn id- dialarõ dikkate alõndõğõ kay- dedildi. Açõklamada tasarõ- nõn taraflar arasõndaki ya- kõnlaşma çabalarõna zarar verebileceği kaydedildi.