23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
CMYB C M Y B 1 EK M 2010 CUMA CUMHUR YET SAYFA HABERLER 5 ABD, Irak’taki askerini geri çekecek mi? Adına “Kürt Açılımı” denilen çözüm arayışlarından ne çıkacak? PKK bu süreçte “ateşkes”i Temmuz 2011’e değin uzatacak mı? Genel seçimler 2011’in haziran ayında yapılacak mı? Gazetelerde çıkan yorumlara, haberlere, TV’lerde yapılan tartışmalara bakıyorum... “Anadilde eğitim” diyenleri, buna karşı çıkanları izliyorum. Elbette “Kürt sorunu”nun tüm boyutlarıyla tartışılması gerekir... Ancak televizyonlarda tartışanlar ister Türk ister Kürt olsun olayın sınıfsal boyutunu nedense gündeme getirmiyor, emek-sermaye çelişkisini göz ardı ediyorlar. Güneydoğu’da ne doğru dürüst fabrika var, ne bir üretim... Batman petrolleri dışında hiçbir şey kalmadı. 90’lı yıllarda başlayan kırsal alandan kentlere göç, işsizliği ve yoksulluğu daha da arttırdı. Köktendinci terör örgütleri Kuzey Irak üzerinden Türkiye’ye girdi, Hizbullah’ın bir kolu Kuran kursları açtı. Müslüman Kardeşler’den İslami Hareket’e; Hizbullah’tan El Kaide’ye, Taliban’a dek ne ararsanız Güneydoğu’da var. Köktendinci örgütlerin büyük kentlerde de örgütlendiğini zaman zaman yapılan operasyonlardan öğreniyoruz... Ben de Mehmet Tezkan gibi, dünü ve bugünü sorgularken kendime soruyorum: “Anadil eğitimi mi yoksa anadilde eğitim mi?” Anadil eğitimine kimsenin karşı çıktığı yok... Milli Eğitim Bakanlığı, cumartesi ve pazar günleri okullarda Kürtçeyi öğrenmek isteyen çocuklara bu dili öğretebilir. Kürtçe öğrenim başka şeydir, Kürtçe öğretim farklı şey... Kürtçe öğretim, Kürtçe üniversiteleri gündeme taşır... Kürtçe hukuk, Kürtçe tıp, Kürtçe mühendislik vb. akla gelir. Bunun sonucu bir ayrışmayı ortaya çıkarmaz mı? Bugün üniter devlet yapısı olan Avrupa ülkelerine bakalım, ABD’yi, Almanya’yı, Fransa’yı, İngiltere’yi göz önüne getirelim. Almanya federal bir devlettir, tıpkı ABD gibi... Ama Berlin eyaletinin de bayrağı aynıdır, bir başka eyaletin bayrağı da. Oysa Diyarbakır Belediye Başkanı, bunu bilmiyormuş gibi şöyle diyor:“Diyarbakır belediye binasının balkonundaki göndere hem Türk bayrağı hem de Kürt bayrağı asılmalı...” Bunun anlamı nedir? Ayrı bir devlet kurma düşleri... Bunu öyle evirip çevirmeye hiç gerek yok! Türkler ve Kürtler bu coğrafyada tümlük ve barış içinde yaşamalı. Akan kan durmalı, demokrasi ve özgürlükler geliştirilmeli. Kürtler de yaşadığımız toprakların sahibi, Türkler de; Aleviler ve Sünniler de... Tüm etnik topluluklar kardeşçe istedikleri bölgede özgürce yaşıyor ve yaşayacaklar. Adına ister “demokratikleşme” ister “Kürt açılımı” deyin, bir yıl önceye göre daha ılımlı bir hava var... Birinci açılımdan ders çıkaranlar var... O açılım Irak merkezliydi, öncülüğünü Barzani yönetimi yapmıştı ABD desteğinde... Habur’da başlayan şov, süreci olumsuz etkiledi... AKP’nin “gayri ciddi” tavrı ve beceriksiz yönetimi de etkili oldu. Kemal Kılıçdaroğlu’nun CHP lideri olmasından sonra durum değişti. Kılıçdaroğlu, Güneydoğu’da kapıyı araladı. 12 Eylül halkoylamasından yüzde 58 “evet” çıkınca Habur şovunun unutulduğu, “milliyetçi söylemlerin” pek işe yaramadığı, MHP seçmeninin Karadeniz ve İç Anadolu’da AKP’ye döndüğü öne sürüldü. Ben de öyle düşünüyorum... Bu arada KCK duruşması 18 Ekim’de Diyarbakır’da başlayacak. Bildiğim kadarıyla seçilmiş belediye başkanı ve meclis üyeleriyle toplam 151 sanık var. Bunlar aylardır cezaevinde tutuklu. Bir salıverilme ve tutuksuz yargılama olursa hava olumlu yönde değişir... Benim merak ettiğim, CHP’nin hazırladığı “Kürt Sorunu” raporunda bu konuya nasıl yaklaşıldığı. Hazırlandığı söylenen raporun içeriğinde ne var? Rapor, Güneydoğu’ya ilişkin sosyal, ekonomik ve kültürel önlemler de içeriyor mu? Raporu hazırlayanlar arasında bilim insanları var mı? Devletin kimi birimlerinin İmralı’da yatan Öcalan’la görüşmeler yaptığı, başta ABD olmak üzere İngiltere, Almanya ve Fransa gibi ülkelerin dışarıdan PKK’ye baskı yaptığı bilinen bir gerçek. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün “yerel reformdan” söz etmesi, BDP’lilerin Cemil Çiçek ve Sadullah Ergin’le, Başbakan Erdoğan’ın CHP lideri Kılıçdaroğlu’yla görüşmeleri çok önemli... Bekleyelim göreceğiz! POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Kürt Sorunu Hangi Aşamada?.. hikmet.cetinkaya@cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212 343 72 69 Adalet Bakanlõğõ müfettişlerinin hâkim ve savcõlarõ mahkeme kararõ alarak dinleyeceğini söyledi Ergintelekulakyetkisinisavundu ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Adalet Bakanõ Sadullah Ergin, Adalet müfettişlerinin hâkim ve savcõlarla ilgili dinle- me isteme yetkisini “Müfettiş- ler soruşturmalarında doğru- dan dinleme yapamayacak, mahkemeden karar çıkması gerekecek” sözleriyle savundu. Zaten anayasa gereği mahkeme kararõ olmadan dinleme yapõl- masõ mümkün değil. Bakan Ergin, Şaşmaz Açõk Cezaevi’nde tutuklu ve hüküm- lülerin yaptõğõ ürünlerin satõş mağazasõnõn açõlõşõnda gazete- cilerin sorularõnõ yanõtladõ. Bir gazetecinin, HSYK ka- nun tasarõsõ ön taslağõnda Teftiş Kurulu müfettişlerine dinleme yetkisi verildiği yönünde hü- kümler yer aldõğõnõ anõmsatma- sõ üzerine Ergin, “Teftiş Kuru- lu müfettişleri soruşturmala- rında doğrudan dinleme ya- pamayacak, mahkemeden ka- rar çıkması gerekecek. Mah- keme uygun görürse dinleme izni verecek. Bakanlıkla yetkisi tamamen kopartılmış, kurula bağlı olarak çalışan müfettişler adli soruşturma yapacakları için kararı da mahkemeden alacakları için bizim açımızdan bir problem yok. Bir anor- mallik olmadığı kanısındayım” dedi. Bakan Ergin, HSYK üyeliği- ne Adalet Bakanlõğõ bürokratla- rõndan aday çõkõp çõkmayacağõ- nõn sorulmasõ üzerine de Ba- kanlõğõn kimseye ‘bu hakkınızı kullanmayın’ deme yetkisi bu- lunmadõğõnõ söyledi. Baykal: Tüzükdeğişikliğiuygulanmalõ.Kılıçdaroğlu: Dahakapsamlõbirdeğişikliktenyanayõm Tüzük seçimden sonra TÜREY KÖSE ANKARA - Eski CHP Genel Başkanõ, Deniz Baykal önceki gün Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu ile yaptõğõ görüş- mede “Kendim için ikbal beklemiyo- rum. Ne Önder’i, ne de başka kimseyi tasfiye peşinde değilim. Tüzük değişik- likleri uygulanmalı. Yargıtay’dan da partiye bir yazı geldi” dedi. Kõlõçdaroğ- lu ise “Daha kapsamlı bir tüzük deği- şikliğinden yanayım. Seçimden sonra olur” karşõlõğõnõ verdi. Kõlõçdaroğlu Yar- gõtay’dan gelen yazõdan “haberi olmadı- ğını” söylerken; parti yöneticileri bunun bir “uyarı” yazõsõ olmadõğõnõ bildirdi. Baykal, Kõlõçdaroğlu ile önceki gün TBMM’de yaptõğõ görüşmede, partide “güçlü genel sekreter” dönemine son verecek tüzük değişikliklerinin uygulan- maya konulmasõ önerisini yineledi. Edi- nilen bilgiye göre, Baykal şu görüşleri dile getirdi: “Ben kendim için ikbal beklemiyorum. Uzun süre görev yap- tım, partiyi yüzde 4-5’ten yüzde 28’le- re çıkardım. 7.5 yıl AKP ile ben müca- dele ettim. 6 aydır sen mücadele edi- yorsun. Senin iktidar olman benim için en büyük ödül. Tüzük değişiklikle- rinin uygulanmasında ısrarlı olurken hiçbir tasfiye, dışlama beklentim yok. O tüzük değişikliklerini ben kendim için, kendim uygulamak için yaptım. Kaygı duyulacak başka bir hesabım olamaz. Ben Önder’i ya da başka biri- ni tasfiye peşinde değilim. Parti kucak- layıcı olsun, kimse dışlanmasın. Parti kurumsallaşsın.” ‘Temel değerler zedelenmemeli’ Kõlõçdaroğlu’nun ise “Ben daha kap- samlı bir tüzük değişikliğinden yana- yım. Diğer bazı maddelere de bakmak lazım. Seçimden sonra değerlendirebi- liriz” görüşünü dile getirdiği öğrenildi. Baykal ise gülerek “Kaldı o zaman” derken, Kõlõçdaroğlu “Yok, yok, yapa- rız” karşõlõğõnõ verdi. Baykal görüşmede referandumda alõnan “yüzde 42’lik ha- yır oyunun blok olarak önemsenmesi ve sahiplenilmesi” gereği üzerinde du- rurken seçimlerden önce anayasa deği- şikliği ile ilgili kaygõlarõnõ dile getirdi. Baykal’õn türban konusunda da “Parti- nin temel değerleri zedelenmemeli” uyarõsõnda bulunduğu öğrenildi. Kõlõçda- roğlu ve Baykal’õn “daha sık görüşme” isteklerini de dile getirdikleri öğrenildi. ‘Yazıda tüzük uyarısı yok’ Baykal görüşmede Yargõtay Cumhuri- yet Başsavcõsõ Abdurrahman Yalçınka- ya’nõn da tüzük değişiklikleriyle ilgili olarak partiye bir yazõ gönderdiğini, de- ğişikliklerin uygulanmamasõ durumunda CHP’nin “uyarılabileceğini” söyledi. Kõlõçdaroğlu ise böyle bir yazõdan haber- dar olmadõğõnõ bildirdi. Baykal’õn yakõn çevresinde “Yazı genel başkandan sak- lanmış” değerlendirmeleri yapõlõrken, parti yöneticileri dün bu konudaki sorular üzerine Yargõtay’dan gelen yazõda tüzük konusunda herhangi bir uyarõ yer almadõ- ğõnõ “33. kurultayda yapılan tüzük de- ğişikliklerinin arşive konulmak üzere gönderilmesinin” istendiğini söyledi. Genel Başkan Yardõmcõsõ Hakkı Sü- ha Okay da dünkü MYK toplantõsõnõn ardõndan konuya ilişkin yaptõğõ açõkla- mada, “Burada uyarı yok. Muhteme- len Yargıtay Başsavcılığı basına yan- sıyan iddialar üzerine 22 ve 23 Ma- yıs’taki kurultayda tüzük değişikliği olduğu düşüncesiyle böyle bir yazı göndermiş. Kaldı ki öyle bir tüzük değişikliği olmadı. Bunlar rutin ya- zışma bağlamında olan işlerdir” dedi. TBMM Başkanõ Mehmet Ali Şahin, anayasa için partilerden görüş alõyor AKPveMHP‘seçimdensonra’diyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - TBMM Başkanõ Mehmet Ali Şahin, yeni anayasa ile ilgili inisiyatif almak için siyasi partilerin görüşünü alõrken, partiler arasõnda “hemen şimdi” ve “seçim sonrası” tartõşmasõ çõktõ. AKP, CHP ve MHP komisyona üye vere- ceklerini açõkladõ. AKP ve MHP ye- ni anayasayõ seçim sonrasõnda istiyor. Şahin, dün AKP Grup Başkanvekili Bekir Bozdağ’õ telefonla arayarak bir görüşme yaptõ. Bozdağ, Şahin’e şun- larõ söyledi: “Meclis’in önünde seçim öncesi sayılı bir zaman var ve bu dö- nemde ağırlıkla uyum yasaları çı- kacak. Ama uzlaşma komisyonu kurulabilir, çalışma başlatılabilir.” MHP Grup Başkanvekili Mehmet Şandır da Anayasa değişikliği için ye- ni bir “uzlaşma komisyonu” kurul- masõ durumunda, kendilerinin de üye verebileceğini ifade etti. Şandõr, 2011 seçimlerinden sonra yeni ve artõk de- ğişiklik gereksinimi duyulmayacak bir anayasa için çalõşmasõnõ istedik- lerini bildirdi. CHP Sözcüsü Hakkı Süha Okay ise Şahin’in partilerin grup başkanvekillerine çağrõ yapaca- ğõna ilişkin bilgi geldiğini ancak ken- di grup başkanvekillerine böyle bir da- vetin ulaşmadõğõnõ söyledi. Okay, “Şahin, çağrı yaparsa, CHP’nin grup başkanvekilleri bu çağrıya icabet eder, bir uzlaşma komisyonu da kurulursa bu komisyona üye ver- meyi uygun görür” diye konuştu. Kalp krizi sonucu 64 yaşında yaşamını yitiren RTÜK üyesi avukat Mehmet Da- dak, dün toprağa verildi. Dadak için sa- bah RTÜK önünde tören düzenlendi. Tö- rene, Dadak’ın ailesi, yakınları, RTÜK üyeleri ve çalışanları ile CHP Milletvekili Yılmaz Ateş katıldı. Duaların okunması- nın ardından sona eren törende, Gülten Dadak eşinin tabutuna sarılarak gözyaşı döktü. Karşıyaka Mezarlığı’ndaki cami- de düzenlenen törene, ailesinin yanı sıra CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, eski CHP lideri Deniz Baykal, CHP Ge- nel Başkan Yardımcıları Hakkı Süha Okay, Umut Oran ve Gürsel Tekin, CHP Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi ile milletvekilleri katıldı. Törene katılmak üzere camiye gelen CHP Genel Sekreteri Önder Sav’ın, Baykal gelirken törenden ayrılması dikkat çekti. (Fotoğraf:AA) Mehmet Dadak toprağa verildi ‘Seçmen sayısından fazla ‘evet’ oyu var’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP Sözcü- sü ve Genel Başkan Yardõmcõsõ Hakkı Süha Okay, referandum sonuçlarõna ilişkin olarak kendilerine en- teresan bilgiler geldiğini belirterek, “Şanlıurfa’nın Viranşehir ilçesine bağlı 34 köyde tüm seçmenler oy kullanmış. Hiç geçersiz, hiç ‘hayõr’ oyu yok. Hat- ta seçmenden fazla ‘evet’ oyu var” dedi. Okay, MYK’de kendisinin başkanlõğõnda oluşturulan seçime hazõrlõk komitesinin çalõşmalarõ ve referanduma ilişkin değerlendirmelerde bulunulduğunu ifade etti. Referandum sonuçlarõyla ilgili olarak kendilerine en- teresan bilgiler ulaştõğõnõ belirten Okay, “Mesela Şan- lıurfa’nın Viranşehir ilçesine bağlı 34 köyde tüm seçmenler oy kullanmış. Hiç geçersiz, hiç ‘hayõr’ oyu yok. Hatta seçmenden fazla ‘evet’ oyu var. İnsan merak ediyor, referandum günü o köylerde hiç mi vefat eden olmadı, hiç mi köyden ayrılan, başka ye- re giden olmadı. Bu ve buna benzer örnekler önü- müze geliyor. Grup başkanvekillerimiz bunlarla ilgili gerekli yasal girişimleri yapacak” diye konuştu. Okay, açõklamanõn ardõndan gazetecilerin sorularõnõ yanõtladõ. Bir gazetecinin, “Sadece türban konusu için iktidarla masaya oturur musunuz” sorusu üze- rine Okay, CHP Genel Başkanõ Kemal Kılıçdaroğ- lu’nun çok net açõklamalarõ olduğunu anõmsatarak, so- runlarõn tamamõnõn toplumsal mutabakat sağlanarak bir arada çözülmesi gerektiğini kaydetti. ‘Tek kelimesine katılmıyoruz’ Okay, İçişleri Bakanõ Beşir Atalay’õn Hakkâri’de açõklama yaptõğõnõ ve sorunlarõn kaynağõ olarak CHP’yi gösterdiği şeklindeki soru üzerine de bu açõk- lamanõn tek kelimesine dahi katõlmanõn mümkün ol- madõğõnõ söyledi. Okay, “AKP’nin kafa karışıklı- ğından kurtulması gerek. Bundan 2 gün önce Baş- bakan Yardımcısı Cemil Çiçek ‘sorunlarõn düğümünü CHP çözecek’ demişti. Böyle diyen bir başbakan yardımcısı, sorunların kaynağı CHP diyen bir İç- işleri Bakanı... İçişleri Bakanı bunu hangi dü- şünceyle ifade ediyor bilmiyorum” dedi. Baykal, Genel Sekreter Önder Sav’õn yetkilerini sõnõrlayacak tü- zük değişiklikleri konusunda “De- ğişikliklerinin uygulanmasõnda õsrar- lõ olurken hiçbir tasfiye, dõşlama beklentim yok. Önder’i ya da başka birini tasfiye peşinde değilim” ifade- sini kullandõ. Kõlõçdaroğlu ise bazõ maddelere de bakmak lazõm. Seçim- den sonra değerlendirebiliriz” görü- şünü dile getirdiği öğrenildi. Haber Merkezi - YÖK Başkanõ Prof. Yusuf Ziya Özcan, Türki- ye’nin domates ve buğday tohum- larõnõ ABD ve İsrail’den ithal etti- ğini belirterek “Böyle şeylerle, za- manla bir milleti yok edebilirsi- niz. Öyle bir şeyler yerleştirirler ki 20 yıl içerisinde o tohumdan yiyen insanlar ölür” dedi. Nevşehir Üniversitesi’nin aka- demik yõlõ açõlõşõna katõlan Özcan, Türkiye’ye ABD ve İsrail’den do- mates ve buğday tohumu ithal edildiğini anõmsatan Özcan, şöyle konuştu: “Bir Türk aydını ola- rak bazen gerçekten kendimi çok küçük hissediyorum. Yani biz ihtiyacımız olan domates to- humunu bu ülkede üretemez mi- yiz? Sonunun ne olacağı da belli değil. Bu domates tohumunu alı- yorsunuz, artık genetik prog- ramlama diye bir şey var, içine bir genetik mekanizma yerleşti- rirler. Hiç bilmediğimiz hastalık- lara kapılabiliriz. Böyle şeylerle, zamanla bir milleti yok edebilir- siniz. Öyle bir şeyler yerleştirir- ler ki 20 yıl içerisinde o tohum- dan yiyen insanlar ölür. Sadece ‘aman paramız dışarı gidiyor’ endişesiyle söylemiyorum. Üni- versitelerimizin bu konularda bize yardım etmesini istiyoruz.” YÖK Başkanı: Domates tohumu ile bir milleti yok edebilirler ? Prof. Dr. Yusuf Ziya Özcan’dan ilginç açıklamalar İstanbul Haber Servisi - DİSK Yönetim Kurulu, Genel Başkan Sü- leyman Çelebi’ye yönelik suikast girişiminde bulunan Rıza Tunçbilek’e 5 yõl hapis cezasõ veril- mesine tepki gösterdi. DİSK’ten yapõlan açõklamada, Tunçbilek’in Çelebi’ye yakõn mesa- feden 9 mermi atõlmasõnõn, saldõrga- nõn birinci şarjörü boşaltõp ikincisini takmasõnõn, yakalanmasõnõn ardõn- dan üzerinde 30 merminin daha bu- lunmasõ ve yargõlama sõrasõnda Çele- bi’nin kendisine borcu olduğunu is- patlayamamasõnõn saldõrõnõn organi- ze olduğunu kanõtladõğõ belirtildi. Çelebi’ye suikast girişiminin tüm de- lillere karşõn “alacak verecek” da- vasõna dönüştürüldüğüne dikkat çe- kilen açõklamada, “Bizce saldırı ‘or- ganizedir’, DİSK Genel Başkanı’na bir ‘suikast’ girişimidir. Tüm bun- lar yargılama sırasında da ispat- landığı halde, mahkemece verilen sanığın eyleminin, ‘kendiliğinden hak alma suçu olduğu’, bu amaçla sadece yaralama suçu işlediği ve sanık lehine cezasında indirim ya- pılmasına karar verilmesi, DİSK’in bu eylemde zarar görme- diğinin kabul edilmesi anlaşılama- mıştır. Kararı temyiz edecek ve saldırganın amacı doğrultusunda cezalandırılmasını isteyeceğiz.” ‘Suikast girişimi alacak davasına dönüştürüldü’ ? DİSK, Çelebiye saldırı davasında temyize gidiyor
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear