Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
CMYB
C M Y B
8 OCAK 2010 CUMA CUMHURİYET SAYFA
HABERLER 5
POLİTİKA GÜNLÜĞÜ
HİKMET ÇETİNKAYA
Güç Gösterisi...
hikmet.cetinkaya@cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212 343 72 69
Kimilerine göre hava toz duman
içinde, kimilerine göre sis...
Herkes birbirini izliyor,
telefonlarını dinliyor.
Yazılanların hangisine inanacak
toplum?
Devletin kurumları arasında
çatışma var mı yok mu?
Kimileri “var” diyor, kimileri “yok”.
Bu olup bitenleri AKP hükümeti
de asker de bir köşeye çekilmiş
izliyor...
Bir çatışma ortamında gazetecilik
yapmak, olup bitenleri doğru
tanımlayabilmek gerçekten zor.
Ya birileri bizi kandırıp oyun
oynuyor ya da toplum olup bitenleri
kavrayamıyor...
Son bir haftaya şöyle bir bakalım:
Seferberlik Tetkik Kurulu
Başkanlığı’nın günlerdir aranması.
Sonuç ne olacak; tavşan mı
çıkacak, kuş mu?
İtalya’da Gladyo, Türkiye’de
Özel Harp Dairesi...
Bence bu toz bulutu, karmaşa,
sis içinde olup bitenleri en iyi
anlayan ABD’dir...
Gerisi faso fiso!
JİTEM var mı yok mu?
İçişleri Bakanlığı’na bağlı olan
Jandarma Genel Komutanlığı’nın
istihbarat biriminin var olduğunu
bilmeyen yok!
Bu birimin adı JİTEM olsun ya da
olmasın, yıllarca itirafçıları
kullandıkları, hatta polisle
jandarma arasında bu yüzden
zaman zaman sürtüşme çıktığı
biliniyor.
Kamuoyunun “Yeşil” kod adıyla
tanıdığı Mahmut Yıldırım’ın 90’lı
yıllarında başlarında jandarma
istihbaratının kullandığı, daha sonra
polisle çalıştığı çok yazılıp çizilmedi
mi?
Kozmik odada yargıç araması
sürerken, Genelkurmay
Karargâhı’nda Başbakan Erdoğan,
Orgeneral Başbuğ olağan
görüşmelerini yapıyor.
Görüşmede Adalet Bakanı Ergin,
İçişleri Bakanı Atalay da
bulunuyor...
Sanırım bu bir ilk...
Başa döneyim:
Dinci, tarikatçı ve AKP yandaşı
medya, yargı kararıyla yapılan
aramayı “devrim” olarak
manşetlerine taşıyor, tarikatçı
televizyon kanalında “sen, ben,
bizim oğlan” takımı ahkâm kesiyor:
“Türkiye sivilleşiyor... Bu bir
devrimdir...”
AKP kendini daha güçlü kılmak,
kapatma davasının,
cumhurbaşkanlığı seçimi öncesi
367’nin, e-muhtıranın öcünü
almak için her yolu geçerli kılmıyor
mu?
SSK ve Bağ-Kur emeklisi öyle
sindirildi ki, 60-100 lira arasında
değişen zamlara bile boyun eğip,
sesini çıkartamıyor.
Gelelim sola...
Yoksulluğun, çeteleşmenin ivme
kazandığı yıllarda sol, ezilenlerin
yanında olmadı, sosyal, ekonomik
ve kültürel sorunlara sınıfsal bir
bakış sergileyemedi.
Emperyalizmin denetiminde bir
Türkiye var karşımızda. Yarı-feodal
ilişkilerin, işbirlikçi sermayenin
egemen olduğu bir Türkiye.
Bu yüzden de emekçilerin,
ezilenlerin hakkını koruyan bir sol
yok!
Bu yüzden baskıcı bir sivil rejim
adım adım ilerliyor, sendikalar,
demokratik kitle örgütlerinin
eylemleri durdurulmak isteniyor.
Devletin duyarlı kurumları
birbirleriyle hesaplaşıyor... Olan,
ezilen emekçi yığınlara oluyor.
Gündemde kontrgerilla var!
Emekli Kurmay Albay Talat
Turhan, Türkiye’de kontrgerillanın
varlığını 35 yıl önce gündeme
getirdi yazıları ve kitaplarıyla.
Sorgucular, 1971-72 yıllarında
gözaltına aldıkları aydınları,
gençleri, subayları sorgularken açık
açık şöyle dediler:
“Sizleri kontrgerilla adına
sorguluyoruz!”
Kontrgerillanın ABD güdümünde
politik bir örgüt olduğunu benim
kuşağım çok iyi bilir...
Sol partiler, ne kontrgerillayla ne
de işkencecilerle, tam anlamıyla
mücadele etmedi
bugüne değin!
Abdullah
Çatlı’dan Haluk
Kırcı’ya değin
zincirin
halkalarındaki
katiller, bu özel
operasyon
örgütünün, yani
İtalya’da
Gladio’nun
Susurluk’a değin
uzanan merkezinde görevli sivil
operasyon elemanlarıydı.
Onun için sınıfsal bir temelde
emperyalizme karşı tam
bağımsızlık mücadelesi
verilmezse, demokrasi, özgürlük,
hukuk, eşitlik kavramlarını yaşama
geçiremeyiz...
Ve daha çok tartışırız bunları!
Sen kaçın kurasısın Hadi
Uluengin, bilmem ama beyninin
sulandığı kesin!..
Cumhuriyet “ulusal takım”,
“ulusal maç” ifadelerini 30 yıldır
kullanır, Cumhuriyet ve Atatürk
düşmanı Hadi!..
Sana gereken yanıtı Ertuğrul
Özkök ve Birgün’den Barış İnce
verdi.
2 Ocak 1980... Oktay Kurtböke
Genel Yayın Yönetmeni... Spor
sayfasında bir başlık: “1979’da
ulusal takımlarımız başarılı,
kulüp takımlarımız
başarısızdılar.”
Utandın mı?
Sanmıyorum!
Ben de sana yanıt veriyorum:
Sen kaçın kurasısın Hadi!
İstersen değiş-tokuş yap,
“yazdığın gibi!”
ÇİZMEDEN YUKARI MUSA KART
musakart yahoo.com
CHP’den öneri: SİGARA YASAĞI ERTELENSİN!
Anayasa değişikliğini gündemine alan AKP, referandum süresini 45 güne indirmek istiyor
Halkoylamasõ taktiğiANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - AKP, anayasa deği-
şikliklerinde halkoylamasõnõn
süresinin 120 günden 45 güne
düşüren yasa önerisi verdi.
AKP’nin bu girişimi, demo-
kratik açõlõm ve yargõ refor-
muyla ilgili olarak halkoyla-
masõnõ göze alarak anayasa de-
ğişikliğini gerçerleştirmeyi plan-
ladõğõ biçiminde yorumlandõ.
AKP, anayasa değişiklikle-
rinde halkoylamasõnõn süresinin
120 günden 45 güne düşürül-
mesine ilişkin yasa önerisini,
TBMM Başkanlõğõ’na sundu.
Önerinin genel gerekçesinde,
“120 günlük süre, doğru ve
çoğul bilgilere erişim ve ka-
naat oluşumu için gerekli olan
sürelerin hayli üstündedir ve
halkoylamasının güncelliğini
eskitecek kadar da uzundur.
Toplumu bu kadar uzun süre
halkoylamasına yoğunlaştır-
manın rasyonel demokrasi il-
keleri ile de bağdaşır yanı
yoktur” denildi. AKP’nin bu
sürpriz girişimi farklõ senaryo-
larõ ve yorumlarõ gündeme ge-
tirdi. AKP’nin belli bir stratejik
planla bu öneriyi verdiği dile ge-
tirilirken kulislerde konuşulan
yorumlar şöyle:
Anayasa değişikliği ya-
pılacak: AKP, 2007 seçimle-
rinden beri anayasa değişikliği
üzerinde duruyor. Önce yeni bir
anayasa taslağõ hazõrlayan AKP,
bunun gerçekleşmemesi üzeri-
ne türban değişikliğiyle yetindi.
Ancak bu düzenleme de Ana-
yasa Mahkemesi tarafõndan ip-
tal edildi. AKP, kapatma dava-
sõ sürecinde de siyasi partilerin
kapatõlmasõnõ zorlaştõrõlmasõ,
Venedik kriterlerine bağlan-
masõ, Türkiye milletvekilliği,
kamu denetçiliği, HSYK’nin
yapõsõnõn değiştirilmesine iliş-
kin paketler hazõrladõ. Ancak
muhalefetin anayasa değişikli-
ğine yanaşmamasõ nedeniyle
paketler tartõşma aşamasõnda
kaldõ. Başbakan Tayyip Erdo-
ğan, demokratik açõlõm süre-
cinde uzun vadede anayasa de-
ğişikliklerinin yapõlacağõnõ açõk-
ladõ. Bu öneriyle, AKP’nin hal-
koylamasõnõ göze alarak bir
anayasa değişikliği yapmayõ
hedeflediği dile getiriliyor.
Muhalefete gözdağı:
AKP’nin referandum öneri-
siyle, anayasa değişikliğine
hiçbir şekilde yaklaşmayan
muhalefete de gözdağõ ver-
meyi amaçladõğõ kaydediliyor.
AKP’nin, “Hükümet nasıl ol-
sa halkoylamasını göze ala-
maz” diyerek anayasa deği-
şikliklerine destek vermeyen
muhalefete, “Ya uzlaşabile-
ceğimiz maddelerde anayasa
değişikliği yapalım ya da biz
kendi bildiğimiz şekilde ana-
yasa değişikliği yapar refe-
randuma götürürüz” mesajõ
vermek istediği belirtiliyor.
İki sandık: Kulislerde
AKP’nin olasõ bir erken seçim
ya da zamanõnda yapõlacak ge-
nel seçimde referandumu da ya-
pabileceği, bunun için seçme-
nin önüne çift sandõk koyabi-
leceği konuşuluyor. Böyle bir
yöntemin AKP için iki avantaj
sağlayacağõ, toplumda tepki
yaratabilecek bir anayasa de-
ğişikliğinin ülkenin seçim ha-
vasõna sokularak çok fazla tar-
tõşõlmadan kabul ettirilmesi ya
da seçimde kötü bir tablo ola-
sõlõğõna karşõ anayasa değişik-
liğinin tartõşõlarak AKP’ye yö-
nelik tepkilerin bertaraf
edilmesinin hedeflendiği-
ne dikkat çekiliyor.
Yasa önerisini veren
AKP Grup Başkanvekili
Bekir Bozdağ, halkoyla-
masõ süresinin çok uzun
olduğunu, konunun gün-
demden düştükten sonra
halkoylamasõnõn yapõla-
bildiğini belirterek “Tar-
tışmaların yoğun ola-
rak yapıldığı, herkesin
kanaat sahibi olduğu
dönemde sandığa gidil-
mesine imkân vermek
gerekiyor” dedi. Boz-
dağ, “120 günde vatan-
daş neyin referanduma
götürüleceğini unutu-
yor” diye konuştu.
Erken seçim
hazırlığı
CHP Grup Başkanveki-
li Kemal Kılıçdaroğlu,
AKP’nin anayasayõ da di-
ğer yasalar gibi yol geçen
hanõna döndürdüğünü söy-
ledi. Kõlõçdaroğlu, “Sa-
yın Bekir Bozdağ, ‘Hal-
kõmõz daha bilinçli oy kul-
lansõn diye 120 günü 45
güne indiriyoruz’ diyor.
Halkın bilincine niye gü-
venmiyorsunuz? Böyle
bir gerekçe olabilir mi?
Çocuk mu kandırıyor-
sunuz? Bunlar erken se-
çimin işaretleridir” dedi.
MHP Grup Başkanvekili
Oktay Vural da, “Doğ-
rusu vatandaşın oyuna
müracaat etmektir. Ma-
dem bunu getiriyorsu-
nuz, hadi şu açılım re-
zaletini vatandaşa sora-
lım” diye konuştu.
Demokratik açõlõm ve yargõ reformuyla ilgili olarak anayasa değişiklikleri
yapmak isteyen AKP hükümeti, anayasa değişikliklerinde halkoylamasõnõn
süresini 120 günden 45 güne indiren yasa önerisi verdi. Bu öneri, AKP’nin
halkoylamasõnõ göze alarak bazõ anayasa değişikliklerini TBMM’den geçirmek
istediği yönünde yorumlanõrken muhalefete de “ya destek ver ya da referanduma
götürürüm” biçiminde gözdağõ olarak nitelendiriliyor.
2010 SONBAHARI
Bahçeli
seçim için
tarih verdi
ANKARA (Cumhu-
riyet Bürosu) - MHP
Genel Başkanõ Devlet
Bahçeli, AKP’li ikti-
dar dönemini, “Kriz,
kargaşa, kaos, korku,
kutuplaşma, kavga ve
karanlık”tan oluşan
“7-K’li tahribat zinci-
ri” olarak nitelendirir-
ken, “Süreç 2010 son-
baharında seçimi zor-
luyor” dedi.
Bahçeli, dün partisi-
nin MYK’sini topladõ.
Edinilen bilgiye göre
toplantõda Bahçeli,
AKP’nin “Genelkur-
may’a yönelik psikolo-
jik operasyonlarla” ik-
tidarõnõ bir dönem daha
uzatmaya çalõştõğõnõ be-
lirterek, AKP’nin uygu-
lamalarõnõn sonbaharda
erken seçimi işaret etti-
ğini bildirdi. Devlet ku-
rumlarõ arasõndaki “ça-
tışmaya” dikkat çeken
Bahçeli, erken seçimin
Türkiye’yi rahatlatabi-
leceğini ifade etti. Bah-
çeli MHP’ye yönelik
“provokatif” girişim-
lerde bulunulduğunu
belirterek, bir kez daha
partilileri uyardõ.
AKP’nin 7-K’si
Bahçeli, toplantõdan
sonra da bir açõklama
yaparak, MYK’de alõ-
nan “AKP’den ve 7-
K’sinden Kurtuluş
Günü” kararlarõnõ açõk-
ladõ. Toplumun her ke-
siminde yaşanan “va-
him” gelişmelerin, Tür-
kiye’nin AKP zihniyeti-
ni ve yönetimini daha
fazla taşõyamayacağõna
işaret ettiğini kaydeden
Bahçeli, Türkiye’nin
bugün dünden daha
yoksul, daha umutsuz,
daha karamsar, yorgun
ve yõlgõn olduğunu, ya-
rõnlarõn da daha iyi ola-
cağõna ilişkin emare gö-
rünmediğini ifade etti.
Bahçeli, “AKP ile geri-
de kalan kayıp yılların
özeti, artık bir AKP
klasiği halini almış
olan ‘kriz, kargaşa, ka-
os, korku, kutuplaşma,
kavga ve karanlõk’tan
oluşan 7-K’lı tahribat
zinciridir” dedi.
Çalışmalar başladı
Bugün Türkiye’nin bir
yandan açlõğõn, adalet-
sizliğin, ahlaksõzlõğõn ve
asayişsizliğin, diğer yan-
da ise yokluğun, yolsuz-
luğun ve yozlaşmanõn
acõmasõz yüzüyle karşõ
karşõya olduğunu belir-
ten Bahçeli, bunlarõn
kaynağõnõn da AKP ol-
duğunu ifade etti. Bah-
çeli, parti olarak her an
seçime girilecek gibi ça-
lõşmalara, dün itibarõyla
başladõklarõnõ bildirdi.
‘Deniz Feneri’nde
usulsüzlük var’
A N K A R A
(Cumhuriyet Bü-
rosu) - Deniz Fe-
neri soruşturmasõnõ
yürüten Ankara
Cumhuriyet Baş-
savcõlõğõ, İçişleri Bakanlõ-
ğõ’ndan derneğin faaliyet-
leriyle ilgili bilgi istedi. Ba-
kanlõğõn Dernekler Dairesi
tarafõndan hazõrlanan rapor-
da bağõş prosedürü, alõm ve
satõm işlemlerinde çok sayõ-
da usulsüzlük yapõldõğõ tes-
pitine yer verildi.
Dernekler Dairesi tarafõn-
dan hazõrlanan ve isteği üze-
rine Ankara Başsavcõlõğõ’na
gönderilen Deniz Feneri Raporu’nda,
“Dernek tarafından 60 bin lirayı
aşan çok sayıda alım yapılmış ol-
duğu halde bu işlemlerde serbest pi-
yasa koşulları gözetilmeksizin der-
nek yöneticilerinin uygun gördüğü
belli firmalardan alım yapılmış ka-
mu yararına dernek olmanın ön-
koşulu olan şeffaflık ilkesine uyul-
mamıştır” denildi.
Çok sayõda mal
ve hizmetin yöne-
tim kurulu kararõ
olmaksõzõn usulsüz
şekilde alõndõğõ be-
lirlemesine yer verilen ra-
porda, yardõmlarõn amaca
uygun şekilde dağõtõlmadõğõ
da belirtildi.
‘Paranın nasıl
kullanıldığı belirsiz’
Ayrõca raporda, “Kay-
naklar yoksulların ve yar-
dımseverlerin beklentisi
doğrultusunda öncelikle
yurtiçindeki yoksulların
mağduriyetinin giderilmesi için
kullanılmalıdır. Ancak 2007-2008
yıllarında derneğe yapılan 50 mil-
yon 114 bin liradan, 17 milyon li-
ranın yurtdışındaki tüzelkişilere
aktarıldığı tespit edilmiştir. Bu
paranın hangi konularda ne şe-
kilde kullanıldığı belirlenememiş-
tir” bilgisi yer aldõ.
Erdoğan ile Başbuğ’un olağan görüşmesi ilk kez Genelkurmay’da yapõldõ
Karargâhta toplantı
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - Başbakan Recep Tayyip
Erdoğan, Genelkurmay Başkanõ
Orgeneral İlker Başbuğ ile olan
haftalõk görüşmesini ilk kez Ge-
nelkurmay Karargâhõ’nda ger-
çekleştirdi. Adalet Bakanõ Sa-
dullah Ergin ile İçişleri Bakanõ
Beşir Atalay’õn da katõldõğõ gö-
rüşmede “İç güvenlik konuları
ve gündemdeki diğer konuların
üzerinde durulduğu” açõklandõ.
Başbuğ’un, Erdoğan ile olan
haftalõk olağan görüşmesi ilk kez
bazõ bakanlarõn katõlõmõyla ve
yine ilk kez Genelkurmay Ka-
rargâhõ’nda gerçekleştirildi. Yine
ilk kez gazetecilerin Genelkurmay
Başkanlõğõ önünde görüntü al-
masõna izin verildi. Başbakan
Erdoğan ile diğer bakanlarõn Ge-
nelkurmay Karargâhõ’na saat
10.00’da girişiyle başlayan gö-
rüşme, 2 saat 35 dakika sürdü.
Açılım değerlendirmesi
Görüşmenin ardõndan Genel-
kurmay’õn internet sitesinden kõ-
sa bir açõklama yapõldõ. Açõkla-
mada şöyle denildi: “Haftalık
olağan görüşme Genelkurmay
Başkanlığı Karargâhı’nda ya-
pılmıştır. Görüşmeye Sayın
Başbakan, Adalet ve İçişleri
bakanları katılmışlardır. Gö-
rüşmede iç güvenlik konuları
başta olmak üzere, gündem-
deki diğer konular üzerinde de
durulmuştur.” Genelkurmay
açõklamasõnda ayrõntõya girilme-
mesine karşõn “gündemdeki di-
ğer konular üzerinde de” du-
rulduğunun belirtilmesi dikkat
çekti. Görüşmede, AKP’nin açõ-
lõm politikasõnõn ve güvenlik açõ-
sõndan sonuçlarõnõn değerlendi-
rildiği öğrenildi. Bu kapsamda İç-
işleri Bakanõ Atalay, yürütülen ça-
lõşma konusunda gelinen aşama-
yõ anlattõ. Atalay ayrõca, Türkiye,
Irak ve ABD’nin katõlõmõyla oluş-
turulan üçlü mekanizma kapsa-
mõnda terör örgütüne yönelik alõ-
nacak önlemlerin ele alõndõğõ top-
lantõlar hakkõnda da bilgi verdi.
Atalay geçen ay üçlü mekanizma
çerçevesinde Bağdat ve Erbil’de
gerçekleştirdiği temaslarõnõn so-
nuçlarõnõ anlattõ. Adalet Bakanõ
Ergin’in de terörle mücadele ve
açõlõm kapsamõnda yasal önlem-
ler konusunda bakanlõğõnõ ilgi-
lendiren konular hakkõnda açõk-
lamalarda bulunduğu kaydedildi.
‘Kozmik inceleme’
Karargâhtaki zirvede “gün-
demdeki diğer konular” çer-
çevesinde, Başbakan Yardõmcõ-
sõ Bülent Arınç’a yönelik suikast
iddialarõnõn ardõndan yaşanan
gelişmelerin de ele alõndõğõ kay-
dedildi. Arõnç’a yönelik suikast
iddialarõnõn ardõndan Ankara Se-
ferberlik Bölge Başkanlõğõ’nda
özel yetkili savcõ Mustafa Bilgili
ile Ankara 11. Ağõr Ceza Mah-
kemesi yargõcõ Kadir Kayan
arama ve inceleme yapmõştõ.
Yargõç Kayan’õn incelemelerinin
yasaya aykõrõ olduğu iddialarõ
gündeme gelmiş, uygulamaya
Genelkurmay’õn itirazõ mahke-
mece reddedilmişti. Soruştur-
mayõ yürüten Bilgili ve Kayan’a
içlerinde 8’er Kalaşnikof mermisi
bulunan paketlerin gönderilme-
si tartõşmalara yol açmõştõ. Geçen
yõlõn son gününde Yargõç Ka-
yan’õ izledikleri gerekçesiyle
durdurulan iki askeri araçtan yi-
yecek malzemeleri çõkmõştõ.
Soruşturma sürecinde polis-
lerin askeri personele yönelik
tutumlarõ, kamuoyunda kurum-
lar arasõ gerginlik olarak günde-
me gelen konularõn da görüş-
mede gündeme geldiği değer-
lendiriliyor. İçişleri Bakanõ Ata-
lay, Erdoğan ve Başbuğ’un ka-
muoyunda oluşan gerginlik üze-
rine görüş alõşverişinde bulun-
duklarõ belirtiliyor. Cumhurbaş-
kanõ Abdullah Gül ve Başbakan
Erdoğan’õn kurumlarõn yõpratõl-
mamasõ yönündeki açõklamala-
rõnõn ardõndan görüşmenin ka-
rargâhta yapõlmasõnõn kararlaş-
tõrõlmõş olmasõ da dikkat çekiyor.
Gündemdeki diğer konular
kapsamõnda, ağõr silah ithal
yetkisinin Polis ve Milli İstih-
barat Teşkilatõ’na (MİT) da ve-
rilmesini öngören yasa tasarõ-
sõnõn da gündeme gelmiş ola-
bileceği bildiriliyor. TSK, kont-
rolsüzlük getireceği gerekçe-
siyle düzenlemeye karşõ çõkõyor.
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI RAPOR HAZIRLADI