29 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 8 OCAK 2010 CUMA 18 KÜLTÜR kultur@cumhuriyet.com.tr B irkaç gün önce (3 Ocak 2010) İngiliz The Observer gazetesinde bir yazõ yayõnlan- dõ. Başlõk: “İstanbul: Boğaz Kıyısında Sultanlar ve Alışveriş…” Alt başlõk ise şöyle: “Kıtalar ve İnançlar arasında dengede duran İstanbul, 2010 Yılının Avrupa Kültür Başkenti ve bu yıl mutlak görülmesi gereken bir kent.” Gezi sayfasõnda Barbara Ellen imzalõ yazõ na- sõl başlõyor, ilk cümlesi nedir, biliyor musunuz? “İstanbul’daki ilk tecrübemizin, soyulmak, bir üçkâğıtçının turist kazığını yemek, utanç ve- rici olmaktan öte bir olaydı. Ama oldu. Oteli- mize dönerken, gezi arkadaşım Emma ve be- nim başımıza geldi.” Yazar, arkadaşõ Emma’nõn “New York Times” gazetesinde okuduğu bir başka yazõyõ referans gös- teriyor: “Yolculuklarda kaçınmanız gereken en büyük on sahtekârlık” listesinde yer alan “İs- tanbul taksi şoförlerinin ünlü numarası”nõ anlatõyor. Sizin verdiğiniz 50 lirayõ şoför ayakla- rõnõn dibine bõrakõp, yerine koyduğu 5 li- rayõ gösterip, sizden ikinci bir 50 lira alõ- yor. Yazar, “Sizin de başınıza gelirse, bi- zim gibi yapmayın, bu çok yaygın nu- marayı derhal yetkililere bildirin” öğüdüyle bu faslõ kapõyor. Gezi edebiyatõna geçebilecek nitelikte bir yazõ olmasa da, maddi yanlõşlarõ ol- sa da yazõnõn bundan sonrasõ büyük met- hiye. “Büyüleyici”, “tapılası” “heye- can verici”, “tarihe kök salmış”, “mo- dern”, “sonsuz dinamizm” gibi nite- lemeler ve “bu yıl sona ermeden mut- lak İstanbul’a gidin, görün” önerisiy- le bitiyor bu uzun yazõ. Gelin görün ki, ağzõnõzla kuş tutsanõz bi- le “taksicilerin ünlü numarası”nõ kolay kolay unutturamazsõnõz! BAŞKALARI İÇİN DEĞİL, KENDİMİZ İÇİN 2010 geldi. Biz hâlâ proje bazõnda konuşu- yoruz. Kente kalõcõ ne kazandõrabildik sorusu hâlâ havada. Nerede yeni müzelerimiz, opera binamõz, konser salonlarõmõz? Onun kabaha- ti, bunun kabahati suçlamalarõyla sürüp giden AKM rezilliği… Hâlâ düşlerime giren Frank O. Gehry imzalõ, Tepebaşõ’nda yapõlmasõ ta- sarlanan Suna ve İnan Kõraç Çağdaş Sanat Mü- zesi… Neyse ki, Harbiye Muhsin Ertuğrul Ti- yatrosu önümüzdeki hafta açõlõyor… Yollarõ caddeleri bunca delik deşik, asfaltõ bunca kalitesiz kültür başkenti olabilir mi? Ken- tin en anlam yüklü ünlü meydanõ, Taksim Mey- danõ, otobüs garajõna dönüşmüş bir kültür başkenti nasõl olur? Ben İstanbul 2010’u doğrusu yabancõlar için değil kendimiz için isteyenlerdendim. Tamam, yõl boyunca çeşitli et- kinlikler yer alacak. 250 pro- je hayata geçecekmiş. Çok iyi de bunlarõn ne kadarõ ka- lõcõ ya da toplum yaşamõnõ dönüştürücü nitelikte olacak ondan pek emin değilim… İstanbul, 2010 Avrupa Kültür Başkenti seçildiği güne dek ya- põlan çalõşmalarõ, verilen emek ve çabayõ, karar anõna dek ya- şanan coşkuyu düşününce o günlerden bugünlere bir “dü- şüş” ve “düş kırıklığı” yaşan- dõğõnõ itiraf etmeliyim. Şimdi geriye dönüp yeniden kavgala- ra tutuşmanõn zamanõ değil. Şimdi, sadece ve sadece ileriye bakõp, yapõcõ önerilerle katkõda bulunma zamanõ. İstanbul’u İstanbul yapan çeşitli yapõlarõn (Kõz Kulesi, Haydarpaşa Garõ, Ayasofya, Süleymani- ye vb…) kendi konumlarõndan koparõlõp, farklõ yer- lere yerleştirilmiş afişlerini her yerde görmeye baş- ladõk. Oysa onlar hep aynõ yerde duruyor. Far- kõndalõğõ arttõrmak için güzel bir buluş bence… Yurtdõşõ tanõtõmlarõnda kullanõlan slogan da ben- ce güzel: “İstanbul, dünyanın en ilham verici kenti”… Yolsuzluğa, sahtekârlõğa, üçkâğõtçõlõğa ilham vermediği sürece mesele yok! 16 OCAK’TA İSTANBUL PERDE DİYOR 2010 İstanbul Avrupa Kültür Başkenti 16 Ocak’ta Yekta Kara’nõn hazõrladõğõ bir programla Haliç Kongre Merkezi’nde start alõyor. Hazõrlayan Yekta Kara olunca, ben emin sularda yüzdüğümüze inanõyorum. Açõlõş gösterisini beş farklõ unsurla gerçekleş- tiriyor Yekta Kara: İstanbul’un sesleri, İstan- bul’un şiirleri, İstanbul’un müzikleri, İstanbul’un danslarõ ve İstanbul’un görüntüleri… Dev sahnede 300, (İstanbul Senfoni Orkestra- sõ, Devlet Opera ve Balesi, çocuk korosu, dansçõlar, solistler) sahne gerisinde 100 kişinin görev alacağõ dev bir şölen… Bu açõlõştan sonra etkinlikler birbirini izleyecek. Benim merakõm şu: 2010 yõlõ sona erdiğinde, acaba İstanbul 2010’dan geriye ne kalacak? Biraz daha çok turist gelmesi, İstanbul’da kalõş sürele- rini 2 günden 4 güne çõkarmalarõ, dõş basõnda bir- kaç iyi yazõnõn çõkmasõ, elbet bunlar da iyi. Ama asõl soru: 2011 yõlõna İstanbul’un kendi insanlarõna ne devredeceğiz??? zeynep@zeyneporal.com faks: 0 212 257 16 50 P.S. – Dünkü yazõmdan sonra EÇEV’in iletişim numarasõnõ soran çok oldu. Telefonu şöyle: (0 232) 425 9797 İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti 16 Ocak’ta ‘perde’ diyor… İstanbul2010’dangeriyenekalacak? Çin ‘sansür’de rakip tanımıyor Kültür Servisi - Çin, kültür-sanat gündemine sansürlerle konu olmaya devam ediyor. Tibet’in sürgündeki ruhani lideri Dalai Lama’yõ konu alan ‘The Sun Behind the Clouds’ (Bulutlarõn Ardõndaki Güneş) adlõ belgeseli programõna alan ve Çinli yetkililerin baskõlarõna rağmen gösterimden çekmeyen Palm Springs Uluslararasõ Film Festivali’nin yöneticileri, daha önce programa alõnan Çin yapõmõ ‘City of Life and Death’ (Ölüm ve Yaşam Kenti) ve ‘Quick, Quick, Slow’ (Hõzlõ, Hõzlõ, Yavaş) adlõ filmlerin bu kez Çin hükumeti tarafõndan festivalden çekildiğini açõkladõ. Öte yandan, Çin mahkemesi tarafõndan, yine Dalai Lama’yõ konu alan ‘Leaving Fear Behind’ (Korkuyu Geride Bõrakmak) adlõ belgesel filmin Tibetli yönetmeni altõ yõl hapis cezasõna çarptõrõldõ. Film, sürgündeki ruhani liderlerine duyduklarõ saygõyõ ve Pekin Olimpiyatõ’nõn kendilerine hiçbir şey katmadõğõnõ anlatan Tibetlilerle yapõlan röportajlardan oluşuyor. Nadal Ödülü’nün sahibi Clara Sanchez Kültür Servisi- İspanya’nõn en eski edebiyat ödülü olan ve Barcelona’daki Destino Yayõnevi tarafõndan verilen Nadal Ödülü’ne bu yõl yazar Clara Sanchez değer görüldü. Ödülü, biri eski Nazi, diğeri bir Nazi kampõndan kurtulmuş 80’li yaşlarõndaki iki adamõn kesişen hayatlarõnõ anlattõğõ ‘Lo que esconde tu nombre’(İsmin neyi gizliyor) adlõ kitabõyla kazanan Sanchez, aynõ zamanda 18 bin Avro’luk para ödülünün de sahibi oldu. İspanyol El Pais gazetesinde köşe yazõlarõ da yazan Sanchez’in yayõmlanmõş 8 kitabõ şimdiye kadar Fransõzca, Almanca, Yunanca, Portekizce ve Rusçaya çevrildi.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear