23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Başbakan Yardõmcõsõ Ce- mil Çiçek’in bile devreye girdiği İs- mailağa cemaati soruşturmasõnda yer alan kamu görevlilerine yöne- lik operasyonlara her geçen gün ye- nileri eklenirken Erzurum savcõlõ- ğõ yetki ve görev alanõ dõşõnda da operasyonlara başladõ. Cemaat so- ruşturma dosyasõnõ “hukuk kav- gasıyla” devralan Erzurum Özel Yetkili Savcõsõ Osman Şanal’õn ta- limatõyla “Ergenekon” kapsa- mõnda 3 MİT elemanõ ile askeri is- tihbaratçõlar da tutuklanmõştõ. Daha önce Erzincan’da görev yapan, Eskişehir Jandarma Alay Komutanõ Kõdemli Albay Recep Gençoğlu’nun önceki gün gözaltõ- na alõnmasõ; yargõnõn kendi içinde bölündüğü, hükümetin yargõyla karşõ karşõya geldiği, istihbaratçõ- larõn polisle çatõşmanõn eşiğinden döndüğü İsmailağa cemaati soruş- turmasõnda yeni bir boyuta gelin- diğini ortaya koydu. Gençoğlu’nun da gözaltõna alõnmasõna neden olan cemaat-yargõ-siyaset üçgeninde ya- şananlar şöyle gelişmişti: Erzincan Cumhuriyet Başsav- cõlõğõ, 2 Kasõm 2007’de İsmailağa cemaatinin okulöncesi çocuklara eğitim verdiği ihbarõ üzerine hare- kete geçti. Yapõlan çalõşma sonu- cunda, İsmailağa cemaatinin lide- ri Mahmut Ustaosmanoğlu’nun yaşadõğõ İstanbul başta olmak üze- re 16 ilde operasyon için hazõrlõğa başlandõ. Ancak örgüt üye ve yö- neticilerine “içeriden” bilgi sõzdõ- rõldõğõ anlaşõlõnca operasyonlar as- kõya alõndõ. Operasyon planlama- sõnda 235 şüpheli bulunurken bun- larõn arasõnda en dikkat çeken isim ise İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanõ Kadir Topbaş oldu. Ope- rasyonlarda, cemaatin lideri Mah- mut Ustaosmanoğlu, “Cüppeli” Ahmet Mahmut Ünlü, Yenişafak gazetesinin sahibi Ahmet Albay- rak’õn da bulunduğu isimler hak- kõnda arama ve gözaltõ kararõ çõ- kardõ. Ancak Erzurum Başsavcõlõ- ğõ’nõn bu karardan 3 gün önce operasyon yapmasõ, Erzincan mer- kezli yürütülecek baskõnlarõ en- gelledi. Yapõlan ikinci gözaltõ ha- zõrlõğõndan birkaç gün önce Erzu- rum Başsavcõlõğõ’nõn bir operasyon daha yapmasõ üzerine baskõnlar yalnõzca Erzincan ile sõnõrlõ kaldõ. Erzurum Özel Yetkili Savcõlõk, kendisine gelen imzasõz bir ihbar üzerine devreye girerek, cemaat ya- põlanmasõnõn silahlõ olduğu bu ne- denle de yetkinin kendisinde top- landõğõ gerekçesiyle Erzincan’dan dosyanõn tamamõnõ istedi. Erzincan Başsavcõlõğõ ise cemaatin silah ve şiddete başvurmadõğõ bu nedenle yetkinin kendisinde olduğu gerek- çesiyle isteme karşõ çõktõ. Adalet Bakanlõğõ, cemaat soruşturmalarõ yürüten Erzincan Başsavcõsõ İl- han Cihaner hakkõnda “cemaate neden dokundun” soruşturmasõ başlattõ. Cihaner hakkõnda, Tunceli Ağõr Ceza Mahkemesi’nde de 26 yõla kadar hapis istemiyle dava açõldõ. Cihaner’in Ergenekon’a üye olduğu gerekçesiyle de telefonla- rõnõn dinlendiği ortaya çõktõ. Başbakanlık devrede Cihaner’in cemaat soruşturma- sõnõn ilk operasyonunda 9 kişiyi gözaltõna aldõğõ gün Başbakanlõk- tan telefonla arandõğõ da anlaşõldõ. Cihaner, Başbakan Yardõmcõsõ Çi- çek’in kendisini arayarak, gözal- tõndaki kişilerin bõrakmasõnõ iste- diğini HSYK’ye de iletti. Cemaat dosyasõnõ alan Erzurum Başsavcõlõğõ ise 235 şüpheliden yalnõzca 16’sõ hakkõnda dava açtõ. Dosyayõ devralan Erzurum Özel Yetkili Savcõsõ Şanal, daha sonra bölgede “Ergenekon” soruştur- masõnõ yürütmeye başladõ. Cema- at soruşturmasõna katõlan ya da bir şekilde bu çalõşmaya destek olanlarõn pek çoğu gözaltõna alõn- dõ. Bu çerçevede, Erzincan Jan- darma İstihbarat Şube Müdür Yar- dõmcõsõ ile 2 askeri istihbaratçõ göz- altõna alõnõp, tutuklandõ. Savcõ Şa- nal’õn talimatõyla Erzincan MİT Şu- be Müdürlüğü’ne 20-30 kişilik bir polis ekibince baskõn düzenlendi. Baskõnda şube müdürünün de ara- larõnda bulunduğu 3 kişi gözaltõna alõndõ ve tutuklandõ. CMYB C M Y B 29 OCAK 2010 CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER 7 DÜZ YAZI ORHAN BİRGİT Uzatmalı Çavuşların Dramı Televizyonun akşam haberlerinde, “ceplerindeki son bozuk paraları” Maliye Bakanlığı’nın kapısına arka arkaya fırlatırken görmeseydik, “uzatmalı çavuş”ların Silahlı Kuvvetler’den ayrıldıktan sonra nasıl boşluğa atıldıklarını öğrenemeyecektik. Onları, özellikle terörle savaş için, 20 yaşında askere giden çocuklarımızın deneyim kazanmadan bu tür savaşlarda karşılaşacakları tehlikelerin en aza indirilmesi için profesyonel ordulaşmanın öncüleri olarak hazırlayan devlet, kendilerinden 45 yaşa kadar faydalanıyormuş. Ya sonra? Sonrası, Sosyal Güvenlik Yasası devlet hizmetinde bulunanların 60 yaşını doldurmadan emekli olmayacaklarını buyurduğu için, 45 yaşına girmiş uzatmalı çavuşlara sözleşme süreniz doldu, güle güle deniliyormuş. Sorunu irdelerken, uzatmalı erbaş ve çavuşların Silahlı Kuvvetler’in çeşitli birliklerinde yetiştirildiklerini de öğrendik. Uzatmalılar 2 yıldan az, 5 yıldan fazla olmamak üzere görev yaparken TSK’nin İç Hizmet Kanunu’nda yazılan özlük haklarına tabi oluyorlar. Dolayısıyla, kendileri ve bakmakla yükümlü oldukları aile bireylerinin sağlık konularında tıpkı öteki ordu mensuplarının haklarından yararlanıyor. Maliye Bakanı vurdumduymaz Uzman çavuşlardan fakülte, yüksekokul mezunu olanlara, o beş yılın sonunda sınavla astsubaylık olanağı da veriliyor. Buraya kadar her şey iyi. Ancak 45 yaşından sonra Silahlı Kuvvetler’le sözleşmesi sürmeyenlerin ondan sonra ne yapacakları Maliye Bakanlığı’nı hiç mi hiç ilgilendirmiyor. İki yıldır sürdürülen programla Silahlı Kuvvetler’de sayıları giderek çoğalan, terör örgütü karşısında onlarca şehit veren uzman çavuşların sıkıntısının emekli yasalarında yapılacak bir değişiklik ile çözüme kavuşturulması için Genelkurmay Başkanlığı’nın Maliye Bakanlığı’na yaptığı başvuruya yanıt verilmemiş. Öyle anlaşılıyor ki, her konuşmasında sosyal bir hukuk devleti olduğumuzu vurgulamayı gerekli gören iktidar, uzman çavuşların geleceklerine sırtını dönmüş. Bu vurdumduymazlığın görev yapan uzman çavuşlarda nasıl bir düş kırıklığı yarattığını mı merak ediyordunuz? İnternetteki sitelerini tıklatırsanız 19 Kasım 2009 günkü Sabah gazetesinde Şemdinli kaynaklı bir haberi tekrar okumuş olursunuz. NTV’nin de alıntı yaptığı o haber 9 uzman çavuşun, özlük haklarında düzenleme yapılmadığını belirterek görev emrini dinlemedikleri için askeri mahkemeye verildiklerini duyuruyor. Belki bazılarımız, düşman karşısında kendilerinden istenilen görevi savsaklamanın asker kişiler için nasıl ağır bir suç olduğunu söyleyecektir. Ancak vatan görevini zamanında karşılıksız olarak yerine getirmiş, daha sonra profesyonel olarak ordu saflarına katılmış bu insanların, geleceklerini düşünmelerini doğal bir hak olarak görmemiz gerekmeyecek midir? Zaten önceki gün başkentte Maliye Bakanlığı önünde eylem yapmak isteyenler, Silahlı Kuvvetler’deki hizmet sürelerini bitirmiş ve ordudan ayrılmış olan uzatmalılardı. Dertlerini bir de Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’le paylaşmak istemeleri boşunaymış. TEKEL işçileri için merhamet kapılarını açmakla övünürken baltayı taşa vurduğunu fark edemeyen Şimşek Bakan, uzatmalı çavuşları huzuruna kabul bile etmemiş. Onlar da seslerini duyurmak için çocuklarını okula komşularının yardımı ile gönderebildiklerini ya da pazar alışverişine çıkmak için başkalarına muhtaç olduklarını söyledikleri için, polislerin arasında uzaklaştırıldılar. O sahne, izleyen herkes için, ama özellikle o sırada düşman karşısında ve kar altında elleri tetikte olan çavuşlar için acı ve düş kırıklığı yaratacak bir görünümdü. Eminim İmralı’daki terörist başı o görüntüyü odasının duvar kâğıdı yapmak için çok şey verirdi. Hele bir de altına Şimşek Bakan’ın imzasını alabilseydi. Cephedeki sözleşmeli uzman çavuşlara emeklilik hakkı tanımayı düşünmeyen iktidar, yoksa orduyu özelleştirmeyi mi programına almaya hazırlanıyor. Faks: 0 216 302 82 08 obirgit@e-kolay.net Çiçek’in devreye girdiği İsmailağa cemaatinin soruşturmasõnõ yürütenlere yönelik operasyonlar sürüyor Cemaate dokunan yanõyorİsmailağa cemaati araştõr- mada bir şekilde yer alanlarõn gözaltõna alõnmasõnõn son hal- kasõnda Eskişehir Alay Ko- mutanõ yer aldõ. Daha önce 3 MİT elemanõ ile askeri istih- baratçõlarõn tutuklanmasõnõn ardõndan önceki gün de Albay Gençoğlu gözaltõna alõndõ. HÜLYA KESKİN Eskişehir’de 10 öğrenciye Ata- türk’ün Bursa Nutku’nu okuduklarõ için soruşturma başlatõldõğõnõn gün- deme gelmesinin ardõndan, bir lise öğretmenine de soruşturma açõldõğõ ortaya çõktõ. Kartal’daki Yüksel İl- han Alanyalõ Anadolu Öğretmen Li- sesi’nde 2005 yõlõndan bu yana gö- revli 15 yõllõk öğretmen Ali Ekber Ataç (48) hakkõnda 10 Kasõm 2009 tarihinde okulda düzenlenen tören- de Atatürk’ün Bursa Nutku’nu oku- duğu için soruşturma açõldõ. Okula gelen müfettişler, resim öğretmeni Ekber’in konuşmasõnõn siyasi bir ko- nuşma olduğunu savunarak “Nut- kun içeriği ve nutku neden okul- da düzenlenen bir törende oku- duğuna” yönelik sorular sordular. Konuşmayõ Gazi Üniversitesi Ya- yõnlarõ’na ait olan “Atatürkçü Dü- şüncenin Bilimsel ve Felsefi Te- melleri” adlõ kitaptan 4 sayfa olarak derleyen öğretmen Ataç’tan konuş- masõnõ kõsaltmasõ istendi. Konuş- masõnõ iki sayfaya indiren Ataç, yasal prosedür gereği konuşma met- ninin bir örneğini de okul müdürü- ne gönderdi. Okul müdürüne yan- lõşlõkla konuşmadan çõkarõlan bö- lümlerin gönderildiğini anlatan Ataç, “Törende konuşmamı okuduğum zaman okul müdürü içeriğini ken- disine gönderdiğim metinle aynı olmadığını görünce şaşırdı. Ben de ona çıkarılan kısmın gönderildi- ğini bilmiyordum. Ama konuş- mamda zaten Atatürk’ün Bursa Nutku vardı” dedi. Daha sonra ise hakkõnda soruş- turma açõldõğõnõ öğrendiğini ve ocak ayõnõn ilk haftasõnda ifadesi- nin alõnmasõ için okula müfettiş geldiğini ifade eden Ataç, “Bir il milli eğitim müdürü ve müfettiş- ten oluşan iki kişi bana törende yaptığım konuşma metninin de- ğişmesi nedeniyle hakkımda so- ruşturma açıldığını söyledi. An- cak bana sordukları sorular ta- mamen metnin içeriği ile ilgiliy- di. Bana resmen nutkun içeriği- ni sordular. Bu nutku okulda neden okuduğumu sordular. So- ru soran müfettişlere gerekirse metnin altına imzamı koyacağımı söyledim. Bedel ödemek gerekir- se öderim” diye konuştu. Bursa Nutku’na bir soruşturma daha ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - İçişleri Ba- kanlõğõ’nõn, Ramazan Akyürek’in, Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanlõğõ gö- revinden alõnmasõna ilişkin işlemin yürütmesinin durdurulmasõna itiraz edeceği öğrenildi. Akyürek, görevden alõnmasõna ilişkin İçişleri Ba- kanlõğõ işleminin iptali ve yürütmesinin durdu- rulmasõ istemiyle Ankara 14. İda- re Mahkemesi’nde dava açmõştõ. Ankara 14. İdare Mahkemesi, İ- çişleri Bakanlõğõ’nõn görevden al- maya ilişkin işleminin yürütmesini durdurmuştu. Davalõ İçişleri Ba- kanlõğõ’nõn, idare mahkemesinin bu kararõna itiraz edeceği öğre- nildi. İtirazõ, Ankara Bölge İdare Mahkemesi karara bağlayacak. Eski İstihbarat Dai- re Başkanõ Akyürek, 16 Ekim 2009’da görevinden alõnarak, Strateji Geliştirme Dairesi Başkanlõ- ğõ’na uzman olarak atanmõştõ. Akyürek’in, Agos Gazetesi Genel Yayõn Yönetmeni Hrant Dink ci- nayetinde ihmali olduğu ortaya çõkmõştõ. İçişleri karara itiraz edecek AKYÜREK’İN GÖREVE DÖNÜŞÜ Eskişehir’de 10 öğrencinin ardõndan Kartal’da da resim öğretmenine soruşturma açõldõ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - TBMM İnsan Haklarõnõ İnceleme Komisyonu Üyesi ve CHP İzmir Milletvekili Ahmet Ersin, Erzin- can’da görev yaptõğõ dönemde İs- mailağa cemaati operasyonuna katõ- lan Eskişehir Alay Komutanõ Albay Recep Gençoğlu’nun gözaltõna alõn- masõnõ “cemaatime dokunanı ya- karım” mesajõ olduğunu söyledi. Geçen günlerde Erzincan ve Erzu- rum’da incelemeler yapan Ersin, ope- rasyona katõlan 3 jandarma istihbarat elemanõ ve 1 MİT elemanõnõn tutuk- lanmasõnõn ardõndan Eskişehir Alay Komutanõ’nõn gözaltõna alõnmasõnõn son derece dikkat çekici olduğunu söyledi. İsmailağa cemaati soruştur- masõnõn “İrtica ile Mücadele Eylem Planı”nõn ilk uygulamasõ olarak Er- genekon’la bağlantõlandõrõlmak is- tendiğine işaret eden Ersin, bunun son derece tutarsõz olduğunu ifade etti. Er- sin, şunlarõ söyledi: “İsmailağa cemaati soruştur- masında görev alan herkesi mağ- dur etmek için büyük bir operas- yon yapılıyor. İrtica ile mücadele eylem planının ilk uygulama yeri- nin Erzincan olduğu iddiasıyla so- ruşturmada görev alan herkesi Er- genekon’la bağ- lantılamaya çalışıyorlar. Halbuki İs- mailağa ce- maati soruş- turması Ara- lık 2007’de başladı. Başla- tılmasının nedeni de valinin başkanlı- ğında yapılan ilk güven- lik kurulu toplantısında, bu ce- maatin Erzincan’da yasaya aykırı işler yaptığı, küçük çocukların ev- lerinden alınıp derneklerde sözde din eğitimi verdikleri, izinsiz bağış ve yardım topladıkları gündeme ge- lince başsavcı Aralık 2007’de so- ruşturma başlatıyor. Telefon din- lemeleri yapıyor ve bu dinleme sonucunda soruşturma 20 ile yay- gınlaşıyor. Gülen cemaatini de kapsama alıyor, bazı siyasiler din- lemelere takılıyor. İrticayla Mü- cadele Eylem Planı’nın ise Nisan 2009’da hazırlandığı söyleniyor. Arada 1.5 yıllık süre var” Cemaat soruşturmasõ operasyonuna katõlanlarõn tek tek tutuklandõğõna işaret eden Ersin, Başbakan Yardõmcõsõ Cemil Çiçek’in Erzincan Cumhuriyet Baş- savcõsõ’nõ arayarak cemaat soruşturmasõnda tutukla- nanlarõn serbest bõrakõl- masõ yönünde baskõ yap- tõğõnõ, Ceza İşleri Ge- nel Müdür Yardõmcõ- sõ’nõn da yine savcõyõ tehdit ettiğini anõmsat- tõ. Ersin, “Bu, cemaat hakkında soruşturma ya- pan herkesi mağdur ederek bü- tün Türkiye’ye, yargıçlara, sav- cılara, ‘cemaate dokunanõ yaka- rõm’ mesajıdır. Aynı zamanda cemaat soruşturması yapan savcı ve diğer görevlilere de ib- retlik ceza arayışıdır” dedi. Ersin, amaçlananõn tümüyle “cemaati kollayıp TSK’ye tez- gâh kurma arayışının yansı- ması” olduğunu söyledi. ‘TÜRKİYE’YE, YARGIÇLARA SAVCILARA MESAJ’ CHP’li Ersin İsmailağa Cemaati so- ruşturmasının “İrtica ile Mücadele Eylem Planı”nın ilk uygulaması olarak Erge- nekon’la bağlantılandırıl- mak istenmesinin son de- rece tutarsız olduğu- nu söyledi. CHP’li Ersin’den ‘cemaat operasyonu’ yapan albayõn gözaltõna alõnmasõna tepki ‘İbretlik ceza verme arayışı’ ESKİŞEHİR/KAHRAMANMARAŞ (Cumhuriyet) - Er- zincan’da yürütülen bir soruşturma kapsamõnda Erzurum Özel Yetkili Cumhuriyet Savcõsõ Osman Şanal’õn talimatõyla gözaltõ- na alõnan Eskişehir İl Jandarma Komutanõ Kõdemli Albay Re- cep Gençoğlu, dün sabah askeri uçakla Eskişehir’den Erzu- rum’a götürüldü. Albayõn Ergenekon soruşturmasõ kapsamõnda Erzincan Göyne Barajõ’nda geçtiğimiz ekim ayõnda bulunan mühimmatlarla ilgili gözaltõ- na alõndõğõ bildirildi. Aynõ soruşturma kapsamõnda Kahramanmaraş’ta da 1 astsubay gözaltõna alõndõ. İl Jandarma Komutanlõğõ’na giden Eskişehir Cum- huriyet Başsavcõsõ Ekrem Aydıner, başsavcõvekil- leri, askeri savcõlar, askeri hukuk müşavirleri ve merkez komutanlõğõnda görevli subaylar, Gençoğ- lu’nun makam odasõnda otomobilinde, evinde ara- ma yaptõ. Aynõ soruşturma kapsamõnda önceki gün Kahramanmaraş İl Jandarma Komutanlõğõ İstihbarat Şube Mü- dürlüğü’nde görevli astsubay Ş.B’nin evinde ve bürosunda ara- ma yapõldõ. Bilgisayar, hard disk, hafõza kartõ ve bazõ CD’lere el konuldu. Ş.B’nin de Erzurum’a götürüldüğü bildirildi. Ş.B’nin geçen aylarda Erzincan’dan Kahramanmaraş’a tayin edildiği be- lirtildi. Gençoğlu ve Ş.B.’nin ifadelerini Şanal almaya başladõ. ALBAY ERZURUM’DA SORGULANIYOR Ahmet Ersin Askeri uçakla Erzu- rum’a gelen Albay Gençoğlu’nun sorgu- suna başlandı. (AA) HATİCE TUNCER Birinci Ergenekon davasõnda Cum- huriyet gazetesinin bombalanmasõ ve Danõştay’a silahlõ baskõn dosyasõ sa- nõğõ Osman Yıldırım’õn avukatõ Mu- rat Eken, “Alparslan Arslan birtakım insanları koruma gayesiyle Danıştay eylemini ‘tek başõna yaptõm’ diye ifade verdi” diye konuştu. Avukat Eken, Danõştay soruşturmasõnda hak- kõnda takipsizlik kararõ verilen Osman M. adlõ bir kişinin baskõndan önceki gece sabaha kadar Alparslan Arslan ile birlikte olduğunu iddia etti. İhbarcõ Şevki Yiğit’in bombalarõn Mehmet Demirtaş’õn askerlik gör- evini yaptõğõ sõrada komutanõna ait ol- duğunu söylediğine dikkat çeken avu- kat Eken, Demirtaş’õn yeğeni tutuksuz sanõk Ali Yiğit’in de bu şekilde ifade verdiğini anõmsattõ. Eken, tutuklu sa- nõk Muzaffer Tekin’in “Çakmak Mahallesi’ni hiç bilmediği” şeklin- deki beyanõna karşõn cep telefonunun IMEI (Uluslararasõ Kimlik Numara- sõ) incelemelerinden Tekin’in Çakmak Mahallesi’nden mesaj attõğõnõn anla- şõldõğõnõ söyledi. Bu sõrada Muzaffer Tekin müdahale ederek avukat Eken’in söz ettiği telefon numarasõnõn kendisine ait olmadõğõnõ söyledi. “Alparslan Arslan ile Muzaffer Tekin arasında birtakım ilişkiler söz konusu” diyen Avukat Eken, bu iliş- kilerden yola çõkarak hazõrladõğõ bir şe- mayõ mahkemeye sundu. Osman M. kim? Osman M. adõnõn İkinci Ergenekon davasõnda yargõlanan Tuncay Öz- kan’da bulunan belgelerde geçtiğini anlatan avukat Eken şu iddialarda bulundu: “Eğer Danıştay saldırısı- na bir Osman iştirak ettiyse, olsa ol- sa bu Osman, Osman M. olabilir. Aykut Mete Şükre, silahları veren, temin eden kişi. Osman M. ise biz- zat Ankara’ya gelerek, sabaha ka- dar Alparslan’ın yanında olan kişi. Hiç telefon görüşmesi yapmadan otele geliyor. Ancak otelde başka- larıyla telefonda konuşuyor. Olay- dan sonra da Ankara’dan uzakla- şıyor. Olaya iştirak etmiş ve uzak- laşmış. Her bombalama olayından sonra Süleyman Esen Osman M.’yi arıyor. Niye arıyor? Alparslan Ars- lan’ın etrafındaki kişilere bakıldı- ğında hepsinin suça karıştığı görü- lüyor. Salı günkü oturumda Al- parslan Arslan’a, Osman M.’yi sorduğumda rahatsız oldu.” Alparslan Arslan, Osman M. ile il- gili iddialar üzerine üniversiteli yõl- larda tanõdğõ Osman M. ile aynõ otel- de kalmadõğõnõ söyledi. Daha sonra savunmasõnõ yapan Er- han Timuroğlu, Mayõs 2006’da ga- zetemize bir hafta içinde 3 kez bom- ba atõlmasõ olayõnõ anlattõ.Timuroğlu bomba atõlmasõnõ Osman Yõldõrõm’õn organize ettiğini anlattõ. Timuroğlu, bi- rinci ve ikinci bombanõn patlamama- sõ üzerine Alparslan Arslan’õn Osman Yõldõrõm’a “Bu çocuklar bu işi be- ceremiyor. Kendi işimizi kendimiz yapmamız gerek” dediğini anlattõ. 11 Mayõs 2006 günü Osman Yõldõ- rõm ve Alparslan Arslan ile Mecidi- yeköy’de buluştuğunu belirten Timu- roğlu “Osman Yıldırım, ‘Alpars- lan’õn yanõnda bir yere kadar gidin’ de- di. Alparslan ‘Benimle var mõsõnõz’ dedi. ‘Varõz’ dedik. Biz gitmesek tek başına gidecek. Alparslan’ı yalnız gitse başına bir şey gelse hayatım bo- yunca kendimi affetmezdim” diye konuştu. Alparslan’õn İsmail Sağır’a bir başörtüsü verdiğini ifade eden Ti- muroğlu şöyle konuştu; “Alparslan, İsmail’e ‘Başörtüsünü Cumhuriyet gazetesinin çember mi denir oraya at’ dedi. Alparslan cebinden bombayı çıkarıp ‘Allahuekber’ ve anlamadı- ğım şeyler söyleyip attı. Silah atıldı, Alparslan da cebinden tabancasını çıkardı. Bahçe kalabalıktı. İsmail başka yöne kaçtı. Biz Alparslan ile kaçarken ‘kadõnlar, çocuklar vardõ ne- den yaptõn’ dedim. ‘Onlara bir şey ol- madõ’ dedi. ‘Güvenlikçiler’ dedim. ‘Onlar da orada çalõşmasõnlar’ dedi. Bir taksiye bindik, uzaklaştık. Son- ra camiye gidip namaz kıldık.” 1. ERGENEKON DAVASI ‘Arslan birilerini koruyor’
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear